Blog

  • Salem İlese – Mad At Disney Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Salem İlese – Mad At Disney Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I’m mad at Disney, Disney
    – Disney’e, Disney’e sinirliyim
    They tricked me, tricked me
    – Beni kandırdılar, kandırdılar
    Had me wishing on a shooting star
    – Kayan yıldızla dile tutturdular
    But now I’m twenty-something
    – Ama şimdi 20 yaşlarındayım
    I still know nothing
    – Ve hala hiçbir şey bilmiyorum
    About who I am or what I’m not
    – Kim olduğum veya kim olmadığımla ilgili
    So call me a pessimist
    – Bu yüzden bana kötümser diyebilirsin
    But I don’t believe in it
    – Ama buna inanmıyorum
    Finding a true love’s kiss is bullsh-
    – Gerçek aşk öpücüğünü bulmak saçmalık
    ‘Cause I felt sad love
    – Çünkü hüzünlü aşkı hissetmek
    I felt bad love
    – Kötü aşkı hissetmek

    Sometimes happy love (happy love)
    – Bazen de mutlu aşkı hissetmek
    Turns into giving up (giving up)
    – Pes ettirebiliyor
    I felt hurt love
    – Acı veren aşkı hissettim
    About the word love
    – Aşk kelimesi hakkında
    What the hell is love supposed to feel like?
    – Aşkın nasıl hissettirmesi gerekiyor
    What the hell is love? What the hell is love?
    – Aşk nedir ki ? Aşk nedir ki ?

    What the hell is love supposed to feel like?
    – Aşkın nasıl hissettirmesi gerekiyor
    My fairy grandma warned me
    – Sihirli büyükannem beni uyarmıştı
    Cinderella’s story
    – Sindrella hikayesi
    Only ended in a bad divorce
    – Sadece kötü bir boşanmayla bitmişti
    The prince ain’t sleeping when he
    – Prens uyuyamıyor
    Takes his sleeping beauty To the motel on his snow-white horse
    – Uyuyan güzelini kar beyazı atıyla moteline götürdüğü için (?)
    ‘Cause I felt sad love
    – Çünkü hüzünlü aşkı hissetmek
    I felt bad love
    – Kötü aşkı hissetmek
    Sometimes happy love (happy love)
    – Bazen de mutlu aşkı hissetmek
    Turns into giving up (giving up)
    – Bazen pes ettiriyor

    I felt hurt love
    – Acı veren aşkı hissettim
    About the word love
    – Aşk kelimesi hakkında
    What the hell is love supposed to feel like?
    – Aşkın nasıl hissettirmesi gerekiyor
    What the hell is love? What the hell is love?
    – Aşk nedir ki ? Aşk nedir ki ?
    What the hell is love supposed to feel like?
    – Aşkın nasıl hissettirmesi gerekiyor
    What the hell is love supposed to feel like?
    – Aşkın nasıl hissettirmesi gerekiyor

    What the hell is love? What the hell is love?
    – Aşk nedir ki ? Aşk nedir ki ?
    What the hell is love supposed to feel like?
    – Aşkın nasıl hissettirmesi gerekiyor
    I’m mad at Disney, Disney
    – Disney’e, Disney’e sinirliyim
    They tricked me, tricked me
    – Beni kandırdılar, kandırdılar

  • Billie Eilish , Ilomilo Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Billie Eilish , Ilomilo Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Told you not to worry
    – Endişelenmemeni söyledim ama
    But maybe that’s a lie
    – Belkide yalandı
    Honey, what’s your hurry?
    – Ne bu acelen
    Won’t you stay inside?
    – Kalmak istemez misin?
    Remember not to get too close to stars
    – Yıldızlara aşırı fazla yaklaşmamayı unutma
    They’re never gonna give you love like ours
    – Onlar bizimki gibi sana asla sevgi veremeyecek

    Where did you go?
    – Nereye gittin
    I should know, but it’s cold
    – Bilmeliyim ama soğuk
    And I don’t wanna be lonely
    – Ve yalnız olmak istemiyorum
    So show me the way home
    – O yüzden evin yolunu göster
    I can’t lose another life
    – Başka birini daha kaybedemem

    Hurry, I’m worried
    – Çabuk ol, endişeliyim

    The world’s a little blurry
    – Dünya biraz bulanık
    Or maybe it’s my eyes
    – Yada gözlerimde sorun var
    The friends I’ve had to bury
    – Gömmek zorunda kaldığım arkadaşlarım
    They keep me up at night
    – Beni gece uyanık tutuyor
    Said I couldn’t love someone
    – Birini sevemem dedim
    ‘Cause I might break If you’re gonna die, not by mistake
    – Çünkü eğer ölürsen dayanamayabilirim
    So, where did you go?
    – Nereye gittin
    I should know, but it’s cold
    – Bilmeliyim ama soğuk
    And I don’t wanna be lonely
    – Ve yalnız olmak istemiyorum
    So show me the way home
    – O yüzden evin yolunu göster
    I can’t lose another life
    – Başka birini daha kaybedemem

    I tried not to upset you
    – Seni üzmemeye çalıştım
    Let you rescue me the day I met you
    – Seninle tanışdığım günden beri beni kurtarmana izin verdim
    I just wanted to protect you
    – Sadece seni korumak istiyordum
    But now I’ll never get to
    – Ama şimdi asla ulaşamayacağım

    Where did you go?
    – Nereye gittin?
    I should know, but it’s cold
    – Bilmeliyim ama hava soğuk
    And I don’t wanna be lonely
    – Ve yalnız kalmak istemiyorum
    Was hoping you’d come home
    – Geleceğini umuyordum
    I don’t care if it’s a lie
    – Yalansa da umurumda değil

  • Billy Joel , Pressure Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Billy Joel , Pressure Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You have to learn to pace yourself
    – Kendine hız vermeyi öğrenmelisin
    Pressure
    – Basınç
    You’re just like everybody else
    – Sen de herkes gibisin
    Pressure
    – Basınç
    You’ve only had to run so far
    – Sadece şimdiye kadar koşmak zorundaydın
    So good
    – Çok iyi
    But you will come to a place
    – Ama bir yere geleceksin
    Where the only thing you feel
    – Hissettiğin tek şey nerede
    Are loaded guns in your face
    – Yüzüne silah dolu
    And you’ll have to deal with
    – Ve başa çıkmak zorundasın
    Pressure
    – Basınç

    You used to call me paranoid
    – Bana paranoyak derdin
    Pressure
    – Basınç
    But even you cannot avoid
    – Ama sen bile kaçınamazsın
    Pressure
    – Basınç
    You turned the tap dance into your crusade
    – Tap dansını haçlı seferine çevirdin
    Now here you are with your faith
    – Şimdi buradasın inancınla
    And your Peter Pan advice
    – Ve Peter Pan tavsiyen
    You have no scars on your face
    – Yüzünde hiç yara izi yok
    And you cannot handle
    – Ve sen halledemezsin
    Pressure
    – Basınç

  • Manchester Orchestra , The Maze Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Manchester Orchestra , The Maze Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I notice you when you’re noticing me
    – Beni fark ettiğinde seni fark ediyorum
    Breaking the habit, you’re watching me sleep
    – Alışkanlığı kırıyorsun, beni uyurken izliyorsun
    Give me some time let me learn how to speak
    – Bana biraz zaman ver, nasıl konuşacağımı öğrenmeme izin ver
    I’m a maze to you
    – Ben senin için bir labirentim
    I never mind about bothering you
    – Seni rahatsız etmeyi hiç umursamıyorum
    I’m trying to decide if I’ll bother with you
    – Seninle uğraşıp durmayacağıma karar vermeye çalışıyorum
    So, feed me your wisdom and breathe me your truth
    – Öyleyse bana bilgeliğini besle ve bana gerçeğini solu

    I’m amazing
    – ben muhteşemim
    Wish me a wonder and wish me to sleep
    – Bana bir merak dile ve uyumamı dile
    You don’t have to wander to hear when I speak
    – Ben konuşurken duymak için dolaşmana gerek yok
    There is nothing I’ve got when I die that I keep
    – Öldüğümde elimde tuttuğum hiçbir şey yok
    It’s amazing
    – Bu harika
    Somebody said it’s unspeakable love
    – Biri bunun tarif edilemez aşk olduğunu söyledi
    Somebody said it’s unspeakable love
    – Biri bunun tarif edilemez aşk olduğunu söyledi

    Well, you don’t believe I can speak well at all
    – Pekala, iyi konuşabileceğime inanmıyorsun
    You’re a maze to me
    – Sen benim için bir labirentsin
    First of a thousand to write on the wall
    – Duvara yazmak için bin kişiden ilki
    It’s only beginning, it’s swallowing us
    – Bu sadece başlangıç, bizi yutuyor
    Somebody said it’s unspeakable love
    – Biri bunun tarif edilemez aşk olduğunu söyledi

    It’s amazing
    – Bu harika
    You lift that burden off of me
    – O yükü üzerimden kaldırıyorsun
    You lift that burden off of me
    – Bu yükü üzerimden kaldırıyorsun
    You lift that burden off of me
    – O yükü üzerimden kaldırıyorsun

  • Boney M Daddy cool Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Boney M Daddy cool Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    She is crazy like a fool
    – O bir aptal gibi çılgın
    VVhat about it Daddy cool
    – Bununla ne alakası var havalı baba?
    She is crazy like a fool. What about it Daddy cool?
    – O bir aptal gibi çılgın.Bununla ne alakası var havalı baba?
    She is crazy like a fool. What about it Daddy cool?
    – O bir aptal gibi çılgın.Bununla ne alakası var havalı baba?
    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı
    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı

    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı
    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı
    She is crazy like a fool. What about it Daddy cool?
    – O bir aptal gibi çılgın.Bununla ne alakası var havalı baba?
    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı
    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı

    She is crazy about her Daddy
    – O babasıyla çok çılgındır
    she believes in him
    – O ona inanır
    She loves her Daddy
    – O babasını sever

    She is crazy like a fool. What about it Daddy cool?
    – O bir aptal gibi çılgın.Bununla ne alakası var havalı baba?
    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı
    Daddy Daddy Cool
    – Baba Baba Havalı

  • Lariss – Dale Papi Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Lariss – Dale Papi Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Agarrate a mi poesia
    – Beni şiirlerin üstünde tut
    Quiero estar, quiero estar
    – Ben olmak istiyorum, ben olmak istiyorum
    Con tigo solita todo el dia
    – Seninle bütün gün yalnız
    A tu lado quero estar!
    – Senin yanın neresiyse ben olmak istiyorum
    Ai dale, dale papi
    – Evet getir, getir papi
    Mira como me muevo
    – Onlara bak ben sallanıyorum ve hareket ediyorum

    Cuando te acercas a mi
    – Ne zaman bana yakın olduğunda
    Ai dale, dale papi
    – Evet getir, getir papi
    Muevete, muevete
    – Salla, Salla
    Cuando te acercas a mi
    – Ne zaman bana yakın olduğunda
    Ai dale, dale papi
    – Evet getir, getir papi
    Mira como me muevo cuando te acercas a mi
    – Bana yaklaştığında benim hareketlerimi izle
    Ai dale, ai dale, ai dale
    – Evet getir, getir papi
    Dale papi!
    – Dale Papi!
    Ven ven aca
    – Oraya bak
    Te quero mas que nada
    – Ben herşeyden daha çok seviyorum
    Mi corazon no se regala
    – Benim kalbim uzaklarda
    El se gana
    – Kazanırsan
    Tu me sedusiste
    – Bana sedujiste öğret
    El ya insiste
    – Beni baştan
    Grita el eco de mi alma
    – Çığlıklarım ruhumda yankı yapar

    Hablame mi corazon
    – Kalbimle konuş
    Hablame mi corazon
    – Kalbimle konuş
    Hablame mi sabroso
    – Bana birşey söyle
    Dale papi!
    – Hadi papi
    Hook: Ai dale, dale papi
    – Evet getir, getir papi
    Mira como me muevo
    – Onlara bak ben sallanıyorum ve hareket ediyorum
    Cuando te acercas a mi
    – Ne zaman bana yakın olduğunda
    Ai dale, dale papi
    – Evet getir, getir papi
    Muevete, muevete
    – Salla, Salla
    Cuando te acercas a mi
    – Ne zaman bana yakın olduğunda
    Dale Papi!
    – Dale Papi!

    Todo aquel
    – Her kim
    Que aqui esta presente
    – Burada mevcut
    Debe saber que
    – Bilmeli ki
    Eso es caliente
    – Bu sıcak
    La unica manera
    – Tek yolu
    Es a mi maniera
    – Benim yolum
    No hay otra manera
    – Başka hiçbir yol yok
    Pre-Hook Hablame mi corazon
    – Kalbimle konuş

    Hablame mi corazon
    – Kalbimle konuş
    Hablame mi sabroso
    – Bana birşey söyle
    Dale papi!
    – Hadi papi
    Hook: Ai dale, dale papi
    – Evet getir, getir papi
    Mira como me muevo
    – Onlara bak ben sallanıyorum ve hareket ediyorum
    Cuando te acercas a mi
    – Ne zaman bana yakın olduğunda
    Ai dale, dale papi
    – Evet getir, getir papi
    Muevete, muevete
    – Salla, Salla
    Cuando te acercas a mi
    – Ne zaman bana yakın olduğunda
    Bridge: First don’t you see that I got the key?;
    – Öncelikle bunu görmedin mi bende anahtar var

    Me feel the rythm and I can’t control my body
    – bedenimi kontrol edemiyorum ve ben ritmi hissediyorum
    Let the freedom explode
    – Bırak özgürce patlasın
    Let the freedom explode
    – Bırak özgürce patlasın

  • The Neighbourhood – Daddy Issues Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    The Neighbourhood – Daddy Issues Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Take you like a drug
    – Uyuşturucu gibi alıyorum seni
    I taste you on my tongue
    – Dilimle tadıyorum
    You ask me what I’m thinking about
    – Ne düşündüğümü soruyorsun
    I’ll tell you that I’m thinking about
    – Sana ne düşündüğümü söyleyeceğim
    Whatever you’re thinking about
    – Senin düşüncen her ne ise
    Tell me something that I won’t forget
    – Bana unutmayacağım bir şey söyle
    But you might have to tell me again
    – Fakat bana tekrar söylemek zorunda kalabilirsin
    It’s crazy what you do for a friend
    – Bir arkadaş için yapabileceğin şey çok çılgınca
    Go ahead and cry little girl
    – Devam et ve ağla küçük kız
    Nobody does it like you do
    – Kimse yaptığın şeyden hoşlanmıyor
    I know how much it matters to you
    – Ben seni anlıyorum
    And if you were my little girl
    – Ve sen benim küçük kızım olsaydın
    I’d do whatever I could do
    – Yapabileceğim ne varsa yapardım
    I’d run away and hide with you
    – Seninle kaçar ve saklanırdım
    I know that you got daddy issues
    – Biliyorum sende Daddy issues* var
    I love that you got daddy issues
    – Sende daddy issues olmasını seviyorum
    And I do too
    – Bende de var

    I tried to write your name in the rain
    – Yağmurda ismini yazmaya çalıştım
    but the rain never came
    – ama yağmur hiç gelmedi
    So I made with the sun
    – Bu yüzden güneş ile denedim
    The shame, always comes at the worst time
    – Gölge, her seferinde en kötü zamanda geliyor

    You ask me what I’m thinking about
    – Ne düşündüğümü soruyosun
    I’ll tell you that I’m thinking about
    – Sana ne düşündüğümü söyleyeceğim
    Whatever you’re thinking about
    – Senin düşüncen her ne ise
    Tell me something that I’ll forget
    – Unutacağım bir şey söyle
    And you might have to tell me again
    – Ve bana tekrar söylemek zorunda olabilirsin
    It’s crazy what you do for a friend
    – Bir arkadaş için yapabileceğin şey çok çılgınca

    Go ahead and cry little girl
    – Devam ve ağla küçük kız
    Nobody does it like you do
    – Kimse yaptığın şeyden hoşlanmıyor
    I know how much it matters to you
    – Ben seni anlıyorum
    I know that you got daddy issues
    – Sende daddy issues olduğunu biliyorum
    And if you were my little girl
    – Ve sen benim küçük kızım olsaydın
    I’d do whatever I could do
    – Yapabileceğim ne varsa yapardım
    I’d run away and hide with you
    – Seninle kaçar ve saklanırdım
    I love that you got daddy issues
    – Sende daddy issues olmasını seviyorum

    I keep on trying to let you go
    – Seni bırakmak için denemeyi sürdüyorum
    Dying to let you know
    – Öğrenmen için bitiyorum
    How I’m getting on
    – Nasıl alıştığımı
    I didn’t cry when you left at first
    – İlk bırakıp gittiğinde ağlamamıştım
    But now that you’re dead it hurts
    – Fakat şuan ölüsün ve bu acı veriyor
    This time i gotta know
    – Şimdi bilmem gerekiyor
    Where did my daddy go?
    – Benim babam nereye gitti?

    I’m not entirely here
    – Tam olarak burada değilim
    Half of me has disappeared
    – Bir yarım yok oldu

    Go ahead and cry little boy
    – Devam et ve ağla küçük çocuk
    You know that your daddy did too
    – Babanında yaptığını biliyorsun
    You know what your mama went through
    – Annenin ne yaşadığını biliyorsun
    You gotta let it out soon
    – Şimdi söylemelisin
    Just let it out
    – Sadece söyle

    Go ahead and cry little girl
    – Devam et ve ağla küçük kız
    Nobody does it like you do
    – Kimse yaptığın şeyden hoşlanmıyor
    I know how much it matters to you
    – Ben seni anlıyorum
    I know that you got daddy issues
    – Biliyorum sende Daddy issues* var
    And if you were my little girl
    – Ve sen benim küçük kızım olsaydın
    I’d do whatever I could do
    – Yapabileceğim ne varsa yapardım
    I’d run away and hide with you
    – Seninle kaçar ve saklanırdım
    I love that you got daddy issues
    – Sende daddy issues olmasını seviyorum
    And I do too
    – Bende de var

  • Fit For Rivals – Damage Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Fit For Rivals – Damage Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You don’t know anything
    – Hiçbir şey bilmiyorsun
    You don’t know anything
    – Hiçbir şey bilmiyorsun
    You don’t know anything about me
    – Hiçbir şey bilmiyorsun, benim hakkımda

    Once it starts, it never stops
    – Bir kez başladığında asla durmaz
    Discipline, it’s all I’m not
    – Disiplin, tüm olmadığım bu
    Can’t help myself, you listening?
    – Kendime yardım edemiyor musun, dinliyor musun?
    Why can’t I say just what I want?
    – Neden istediğimi söyleyemiyorum?

    You don’t know anything
    – Hiçbir şey bilmiyorsun
    No, you don’t know anything about me
    – Hayır, hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun

    Steady damage, cross the line
    – Sürekli zarar ver, ileri git
    What’s become clearly defined
    – Her şey bir tanım buldu
    Steady damage, cross the line
    – Sürekli zarar ver, ileri git
    What’s become clearly defined
    – Her şey bir tanım buldu

    Chain me up, hold me down
    – Beni zincirle, elinde tut
    Just let me go, there’s always more
    – İzin ver gideyim, her zaman dahası vardır
    I want it all excluding you
    – Sen hariç her şeyi istiyorum
    Losing control, so construed
    – Kontrolü kaybediyorum, çok açık

    You don’t know anything
    – Hiçbir şey bilmiyorsun
    No, you don’t know anything about me
    – Hayır, hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun

    Steady damage, cross the line
    – Sürekli zarar ver, ileri git
    What’s become clearly defined
    – Her şey bir tanım buldu
    Steady damage, cross the line
    – Sürekli zarar ver, ileri git
    What’s become clearly defined
    – Her şey bir tanım buldu

    All that is done is left behind
    – Tüm bu olanlar geride kaldı
    You had it all now I got mine
    – Sen hepsini, ben benim olanı aldım

    I can’t wait to see your face when I make it without you
    – Bunu sensiz başardığımda yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum
    Nothing seems to go your way, you’ll never amount to
    – Senin için hiçbir şey yolunda görünmüyor, asla yeterli olmayacaksın

    Get away, get away from me
    – Uzaklaş, uzaklaş benden
    Get away (never amount to)
    – Uzaklaş (asla yeterli değil
    Get away, get away from me
    – Uzaklaş, uzaklaş benden
    Get away (never amount to shit)
    – Uzaklaş (asla bu pislik için yeterli değil)

    Steady damage, cross the line
    – Sürekli zarar ver, ileri git
    What’s become clearly defined
    – Her şey bir tanım buldu
    Steady damage, cross the line
    – Sürekli zarar ver, ileri git
    What’s become clearly defined
    – Her şey bir tanım buldu

    You don’t know anything
    – Hiçbir şey bilmiyorsun

  • Alexandra Stan & INNA feat. Daddy Yankee – We Wanna Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Alexandra Stan & INNA feat. Daddy Yankee – We Wanna Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    We wanna dance till we can’t no more
    – Edemeyeceğimiz kadar dans etmek istiyoruz
    We wanna love with the lights down low,
    – Loş ışıkla aşk istiyoruz
    From Argentina to Morocco
    – Arjantina’dan Fas’a kadar
    We wanna dance,
    – Dans etmek istiyoruz
    It’s about to go!
    – Bu gitmek hakkında !
    Down in the rough part of town
    – Kasabanın engebeli tarafının aşağısında
    There’s an epidemic going around
    – Bir salgın dolaşıyor
    I get the fever when I hear that song,
    – Bu şarkıyı duyduğumda ateşleniyorum
    I can’t help it, I gotta move right now!
    – Elimde değil,şuan da hareket etmeliyim
    When I hit the drums start to play
    – Davul çalmaya başlar vurduğumda
    I let my body run away, eh eh
    – Vücuduma firar etmesi için izin veriyorum
    I wanna party like everyday, eh eh
    – Her gün parti istiyorum
    If you’re with me let me hear you say!
    – Eğer sende benleysen söylediklerini duymama izin ver

    Do we wanna stop it? No way!!
    – Bunu durdurmak istiyor muyuz? Katiyen!
    Do we let the cops in? No way!!
    – Polislerin girmesine izin verecek miyiz? Katiyen!
    We about to rock this whole place
    – Tüm bu alanda rocka dairiz
    What do we want??!
    – Ne yapmak istiyoruz?
    They call me Afro baby
    – Onlar bana Afro bebeği diyor
    I see you be looking, daddy come get it
    – Aranan olduğunu görüyorum,babacık gelip al bunu
    I’m with it, I’m ready
    – Bu fikirdeyim,hazırım
    You better get busy
    – Meşgul olman daha iyi
    So city to city the girls so spinnin’ down down down down
    – Şehirden şehire doğru kızlar aşağı dönüyor

    Say 1, 2, 3 to the 4
    – Söyle,1,2,3,4
    Mami, relax, like you’re tryina make it on the toll,
    – Rahat ol,tıpkı bunu otoyol üzerinde yapacakmışsın gibi
    But you’re the one that got meon the trippin’
    – Fakat hafif adımlarla yürürken tek bir duyguya sahipsin
    The girls on my hands, when really like it on the hips
    – Kalçalarını beğendiğim zaman kızlar elimde
    High up on your like we’re end it
    – Sonuna gelir gibi olduğumuzda yüksel
    Stop like you know I’m abandoned
    – Terk edilmiş olduğumu biliyormuşsun gibi dur

  • ALEXANDRA STAN – Mr. Saxobeat Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    ALEXANDRA STAN – Mr. Saxobeat Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You make me this
    – Bana bunu yap
    Bring me up
    – Beni yükselt
    Bring me down
    – Beni düşür
    Playing sweet
    – Güzel oynuyor
    Make me move like a freak
    – Bir ucube gibi harekete geçir beni

    He makes me this
    – O bana bunu yapıyor
    Brings me up
    – Beni yüsekltiyor
    Brings me down
    – Beni düşürüyor
    Dancing sweet
    – Güzel dans ediyor
    Makes me move like a freak
    – Bir ucube gibi beni harekete geçiriyor

    You make me this
    – Bana bunu yap
    Bring me up
    – Beni yükselt
    Bring me down
    – Beni düşür
    Playing sweet
    – Güzel oynuyor
    Make me move like a freak
    – Bir ucube gibi harekete geçir beni

    He makes me this
    – O bana bunu yapıyor
    Brings me up
    – Beni yüsekltiyor
    Brings me down
    – Beni düşürüyor
    Dancing sweet
    – Güzel dans ediyor
    Makes me move like a freak
    – Bir ucube gibi beni harekete geçiriyor

    Hey, sexy boy, set me free
    – Çekici çocuk beni serbest bırak
    Don’t be so shy, play with me
    – Çok utangaç olma, benimle oyna
    My dirty boy, can’t you see
    – Kötü çocuğum, görmüyor musun
    That you belong next to me.
    – Sen benim yanıma aitsin

    Hey, sexy boy, set me free
    – Çekici çocuk beni serbest bırak
    Don’t be so shy, play with me
    – Çok utangaç olma, benimle oyna
    My dïrty boy, can’t you see
    – Kötü çocuğum, görmüyor musun
    You are the one to meeee….
    – Sen benim birtanemsin…

    You make me this
    – Bana bunu yap
    Bring me up
    – Beni yükselt
    Bring me down
    – Beni düşür
    Playing sweet
    – Güzel oynuyor
    Make me move like a freak
    – Bir ucube gibi harekete geçir beni

    He makes me this
    – O bana bunu yapıyor
    Brings me up
    – Beni yüsekltiyor
    Brings me down
    – Beni düşürüyor
    Dancing sweet
    – Güzel dans ediyor
    Makes me move like a freak
    – Bir ucube gibi beni harekete geçiriyor

  • The Woo ft. 50 Cent, Roddy Ricch – Pop Smoke Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    The Woo ft. 50 Cent, Roddy Ricch – Pop Smoke Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Girl Woo want a nigga
    – Kız Woo zencisi istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor
    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile sevişmek istiyor

    I said to him “ Ooh Woo-Woo ”
    – Ona dedim ki ”Ooh Woo-Woo”
    Chick wants to make love with me in the car
    – Hatun benimle arabanın içinde sevişmek istiyor
    I can take you anywhere, fuck the jet fee
    – Seni her yere götürebilirim, siktir et jet ücretini
    Versace hotel, Versace dress, woah woah
    – Versace oteli, Versace elbise, woah woah
    I like you when you open your hair
    – Saçlarını açtığında seni beğeniyorum
    And I don’t lose myself, I didn’t like these bitches anyway
    – Ve kendimi kaybetmiyorum, bu sürtükleri sevmemiştim zaten
    And she loved my only dick, I gave these bitches a red light
    – Ve kız tek sikimi sevdi, bu sürtüklere kırmızı ışık yaktım
    Why should I waste my time on a girl who doesn’t mind me?
    – Neden beni aklının ucuna getirmeyen bir kız için vaktimi boşa harcayayım ki ?
    Especially when she buys elegant dresses and dines for wine
    – Özellikle şık elbiseler aldığında ve şarap için yemek yerken
    And Bentley came with wings like a number nine
    – Ve Bentley kanatlarıyla bir dokuz numaraymışcasına geldi
    Come here just the two of us
    – Buraya gel, sadece ikimiz
    I like you because I got hold of you the way you got hold of me
    – Senden hoşlanıyorum çünkü sen bana nasıl tutulduysan ben de öyle tutuldum
    Come, just the two of us
    – Gel, sadece ikimiz
    I like you because I was held in the same way as you
    – Senden hoşlanıyorum çünkü sen bana nasıl tutulduysan ben de öyle tutuldum

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor
    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile sevişmek istiyor

    This is the kind of bitch I love, talk a little blank
    – Bu benim sevdiğim türden bir sürtük, biraz boş konuşuyor
    For example, “When will you get me on your private jet? When you get it on, can I land on your dick ”
    – Mesela ”Beni ne zaman özel jetine bindireceksin ? Bindirdiğinde sikine iniş yapabilir miyim”
    He said “Numbers are for kids”
    – “Numaralar çocuklar içindir” dedi, numaralara düşmez
    She can take care of herself, she just want some dick
    – Kendi başının çaresine bakabilir, sadece biraz sik istiyor
    Bought five six-digit Birkin bags
    – Beş tane altı basamaklı Birkin çantası aldım
    You can be out of the market, can you take what I got nigga?
    – Piyasanın dışında olabilirsin, aldıklarımı alabilir misin zenci ?
    Fucked her at dawn, I’m the boss
    – Şafak vaktinde siktim onu, patron benim
    You can hang around if you want, if you want, if you want
    – İstersen buralarda takılabilirsin, eğer istersen, eğer istersen
    We’re out in Bali, big swing, big clothes
    – Bali’de dışardayız, büyük salıncak, büyük kıyafetler
    Firm ass, let it cum and make a big mess
    – Sağlam göt, boşalmasını sağladım ve büyük bir karışıklık yarattım
    Before we finished, the girl asked “Where will we do it again?”
    – Biz bitirmeden önce, kız sordu ”Birdaha nerede yapıcaz ?”
    Next up, seats of my very wet jet are ruined
    – Biz bitirmeden önce, kız sordu ”Birdaha nerede yapıcaz ?”
    She loves all that gangsta shit
    – Bir sonraki ilerde, çok ıslak jetimin koltukları mahvoldu
    Go down, walk around with a gun
    – Aşağı in, yanında silahla dolaş
    Are you with whom ? Woo
    – Kiminlesin ? Woo
    She loves all that gangsta shit
    – Kız bütün o gangsta boklarını seviyor
    I said, “ She loves all that gangsta shit ”
    – Dedim ki ”Kız bütün o gangsta boklarını seviyor”

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor
    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile sevişmek istiyor

    Let me take you to the candy store
    – Seni şeker dükkanına götürmeme izinver
    I’ll show everything I have
    – Elimde olan her şeyi göstereceğim
    I put my diamonds on your necklace
    – Elmaslarımı kolyene dizdim
    To match your diamond ring
    – Elmas yüzüğünle uyması için
    I’m 092, nigga Woo
    – Ben 092’yim, zenci Woo
    Hate it or love it, you and me
    – Nefret et ya da sev, sen ve ben
    Let’s turn it into something
    – Hadi bunu bir şeye dönüştürelim
    She said “I love Woo niggas”
    – Kız ”Woo zencilerini seviyorum” dedi
    Niggas gonna pull the triggers
    – Zenciler tetikleri çekecek
    I was fine when I met you
    – Seninle tanıştığım zaman iyiydimv
    Then we made love to you
    – Sonra seviştik seninle
    Then I left you
    – Sonra ayrıldım senden
    Because your pussy doesn’t give pleasure
    – Çünkü amcığın zevk vermiyor
    And I have no time to waste
    – Ve benim boşa harcayacak zamanım yok

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor
    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile takılmak istiyor

    She wants to hang out with Woo
    – Kız Woo ile sevişmek istiyor

  • Labrinth – Still Don’t Know My Name Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Labrinth – Still Don’t Know My Name Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I took your heart
    – Kalbini aldım
    I did things to you
    – Sana bir şeyler yaptım
    Only lovers would do in the dark
    – Karanlıkta sadece aşıklar yapardı

    Made you a God
    – Kalbini aldım
    Pre-spokes and pre-shows
    – Sana bir şeyler yaptım
    Will tell me what did wrong
    – Karanlıkta sadece aşıklar yapardı

    But hey
    – Ama hey
    You made a nigga flip
    – Bir zenci dönüşü yaptın
    What do I say
    – Ne derim
    To make me exist?
    – Beni var etmek için mi?
    Ooh, stranger
    – Ooh, yabancı

    Still don’t know my name
    – Hala adımı bilmiyorum
    You still don’t know my name
    – Hala adımı bilmiyorsun
    And I would die or stay
    – Ve ölürüm ya da kalırdım
    For you right now
    – Şimdi senin için
    But you still don’t know my name
    – Ama hala adımı bilmiyorsun
    Yeah
    – Evet

    Wish you, wish you come over
    – Keşke gelsen
    Missed you, kissed you and make-believe
    – Seni özledim, öptüm ve inandım
    I’m dreamin’ of all the possibilities
    – Tüm olasılıkları hayal ediyorum
    I’m kissing all over your body, my Nefertiti
    – Vücudunun her yerini öpüyorum Nefertiti’m
    And every time I think the plan is aligning
    – Ve her zaman planın uyumlu olduğunu düşünüyorum
    You still so close yet so far
    – Hala çok yakınsın

    Still don’t know my name
    – Hala adımı bilmiyorum
    You still don’t know my name
    – Hala adımı bilmiyorsun
    And I would die or stay
    – Ve ölürüm ya da kalırdım
    For you right now
    – Şimdi senin için
    But you still don’t know my name
    – Ama hala adımı bilmiyorsun