Blog

  • Machine Gun Kelly – Why Are You Here Şarkı Sözleri Ve Türkçe Anlamları

    Machine Gun Kelly – Why Are You Here Şarkı Sözleri Ve Türkçe Anlamları

    I hate that I saw you again last night
    – Dün gece seni tekrar gördüğümden nefret ediyorum
    You were with somebody and so was I
    – Birisiyle birlikteydin ve ben de
    Met you in the bathroom at 12:05
    – Banyoda 12:05
    And I fucked you again
    – Ve yine seni becerdim
    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet

    I’m not myself
    – Ben kendim değilim
    I’m not myself when you’re around, no
    – Sen etraftayken kendim değilim, hayır
    Can’t be helped
    – Yardım edilemez
    We are insane, that’s just the way it goes
    – Biz deliyiz, işte böyle

    I’m a demon in the night
    – Ben gece bir iblisim
    She’s an angel with the white
    – Beyazla bir melek
    Told me keep on all the lights
    – Bana bütün ışıkları tutmamı söyledi
    I’ma show you what you like
    – Sana ne sevdiğini göstereceğim
    Help you put back on your clothes
    – Kıyafetlerini geri koymana yardım et
    Make sure nothing’s on your nose
    – Burnunda hiçbir şey olmadığından emin ol
    Ain’t even tell my closest homies, nobody knows
    – En yakın arkadaşlarıma bile söylemiyor, kimse bilmiyor

    I hate that I saw you again last night
    – Dün gece seni tekrar gördüğümden nefret ediyorum
    You were with somebody and so was I
    – Birisiyle birlikteydin ve ben de
    Met you in the bathroom at 12:05
    – Banyoda 12:05
    And I fucked you again
    – Ve yine seni becerdim
    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet

    I couldn’t cry
    – Ağlayamadım
    I need to smoke, I’m feeling sick inside
    – Sigara içmem gerek, içimde hasta hissediyorum
    From seeing you next to a friend of mine
    – Seni bir arkadaşımın yanında görmekten
    We didn’t speak but I read your mind
    – Konuşmadık ama fikrini okudum
    Both telling lies, our alibis didn’t work this time
    – Her ikisi de yalan söylüyor, alibisimiz bu sefer çalışmadı

    I’m a demon in the night
    – Ben gece bir iblisim
    She’s an angel with the white
    – Beyazla bir melek
    Told her keep on all the lights
    – Bana bütün ışıkları tutmamı söyledi
    You can show me what you like
    – Bana ne sevdiğini gösterebilirsin
    Help me put back on my clothes
    – Giysilerimi geri takmama yardım et
    Make sure nothing’s on my nose
    – Burnumda hiçbir şey olmadığından emin ol
    Can’t even tell my closest homies, nobody knows
    – En yakın arkadaşlarıma bile söyleyemiyorum, kimse bilmiyor

    I hate that I saw you again last night
    – Dün gece seni tekrar gördüğümden nefret ediyorum
    You were with somebody and so was I
    – Birisiyle birlikteydin ve ben de
    Met you in the bathroom at 12:05
    – Banyoda 12:05
    And I fucked you again
    – Ve yine seni becerdim
    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet
    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet
    (We can never be friends, yeah, yeah, yeah)
    -(Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet)

    We can never be friends
    – Asla arkadaş olamayız
    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet
    Yeah, I know that I said I was at home
    – Evet, evde olduğumu söylediğimi biliyorum
    Okay, yeah, you caught me
    – Tamam, evet, beni yakaladın
    I thought that you said you were all alone
    – Tamamen yalnız olduğunu söylediğini sanıyordum

    Look at you lying
    – Yalan söylüyorsun
    I hate that I saw you again last night
    – Dün gece seni tekrar gördüğümden nefret ediyorum
    You were with somebody and so was I
    – Birisiyle birlikteydin ve ben de
    Met you in the bathroom at 12:05
    – Banyoda 12:05

    And I fucked you again
    – Ve yine seni becerdim
    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet

    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet
    (We can never be friends, yeah) Yeah (yeah, yeah) yeah
    -(Asla arkadaş olamayız, evet) Evet (evet, evet) evet
    We can never be friends
    -Asla arkadaş olamayız
    We can never be friends, yeah, yeah, yeah
    – Asla arkadaş olamayız, evet, evet, evet

  • İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi Farklar

    İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi Farklar

    İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi Farklar
    İngiltere ve Amerika’nın resmi dilleri İngilizce ‘dir her iki ülkede İngilizce konuşulmasına rağmen Amerikan İngilizcesi ile İngiliz İngilizcesi arasında farklılıklar bulunmaktadır İngiliz İngilizcesi Medya ve edebiyat sektörüne hakimken, Amerikan İngilizcesi film ve müzik sektörüyle yaygınlaşan geleneksel kalıplara sahiptir.
    İki aksan arasındaki temel farklar;
    Amerikan İngilizcesi ile İngiliz İngilizcesi arasındaki fark sadece aksan farkı olarak değerlendirilmemektedir. Telaffuz, gramer yani dil yapısı, kelime dağarcığı-kelime farklılığı, yazım hataları, noktalama işaretleri, deyimler, tarihler ve sayıların biçimlendirilmesi olarak nitelendirilebilir.
    Aksan Farkı
    1700’lü yıllarda yani 17. yy’da Amerikalılar İngilizce ile tanışmışlardır. Koloniler kıtaya yerleştikten sonra zamanla dünyanın en çok konuşulan resmi ve yabancı dili olarak yerini almıştır. İngilizlerde kendi kültürüne has bir lehçe ile konuştuğu için bu iki ülke birbirinden ayrı aksanda konuşmaktadırlar. Peki bu iki ülkenin aksanları arasında nasıl farklılık var? Konuşulan dilin Amerikan İngilizcesi mi yoksa İngiliz İngilizcesi mi olduğunu nasıl ayırt edeceğiz?
    İngiliz aksanı daha yumuşak ve vurguludur. 18 yy’ dan sonra -r harfinin vurgusunda bir yumuşama meydana gelmiştir. İngiltere’nin soyluları -r sesini çıkarırken daha yumuşak bir şekilde vurgulamaya başlamışlardır. Amerikan aksanında ise -r sesi daha baskın bir şekilde vurgulanmaya devam edilmiştir.
    İngilizce konuşan birinin İngiliz mi yoksa Amerikan aksanı mı olduğunu ayırt edebileceğimiz can’t’’ sözcüğü’dür ki, İngilizler ‘’kant’’ diye söylerler ve yine “dance ” kelimesidir İngiliz İngilizcesinde “dans” diye telaffuz edilir.
    Yazımdaki Farklılıklar
    Samuel Johnson 1755 yılında İngiliz Dili Sözlüğü ve 1828 yılında Noah Webster Amerikan İngilizcesi Dil Sözlüğünü hazırlamışlardır.Bu sözlükler ile iki dil arasındaki yazım farklılıkları ortaya konulmuştur. İngilizcedeki bazı kelimeler Fransızca yazılışları tercih etmiştir ancak Amerikan İngilizcesi bu yazım kuralını uygulamamaktadır.
    Aşağıda bazı kelimelerin sırasıyla İngiliz İngilizcesi, Amerikan İngilizcesi ve Türkçe karşılığı verilmiştir.
    petrol – gas – benzin
    lift – elevator – asansör
    lorry – truck – kamyon
    biscuit – cookie – kurabiye
    rubbish – garbage – çöp
    sweets – candy – şekerleme
    pavement – sidewalk – kaldırım
    pedestrian crossing – crosswalk – yaya geçidi
    flyover – overpass – üst geçit
    aubergine – eggplant – patlıcan
    motorway – highway – otoyol
    car park – parking lot – otopark
    dialogue – dialog – diyalog
    honour – honor – onur
    favourite – favorite – favori
    colour – color – renk
    catalogue – catalog – katalog
    theatre – theater – tiyatro
    holiday – vacation – tatil
    university – college – üniversite
    crisps – chips – gevrek
    chips – french fries – patates kızartması
    the cinema- the movies – sinema
    soft drink / fizzy drink soda / pop /coke / soft drink – meşrubat
    trainers shoes – sneakers / tennis shoes s – spor ayakkabısı
    jumper – sweater – kazak
    postbox – mailbox – posta kutusu
    plaster – band-aid – yara bandı
    chemist’s – drugstore – eczane
    football – soccer – futbol
    flat – apartment – apartman
    behaviour – behavior – davranış
    metre – meter – metre
    organise – organize – organize etmek
    travelled – traveled – seyahat
    waitcoat – vest – yelek
    braces – suspenders – pantolon askısı
    peckish – hungry – acıkmış
    aeroplane – airplane – uçak
    cheque – check – kontrol
    grey – gray – gri
    courgette – zucchini – kabak
    jacket potato – baked potato – fırınlanmış patates
    runner bean – string bean – çalı fasulyesi
    block of flats – apartment building – apartman binası
    ground floor – first floor – birinci kat
    first floor – second floor – ikinci kat
    underground – subway – metro
    phone box – phone booth – telefon kulübesi
    queue – line – hat
    bonnet – hood – kukuleta
    boot – trunk – gövde
    windscreen – windshield – ön cam
    indicator – blinker – flaşör
    tyre – tire – lastik
    takeway – takeout – çıkarmak
    timetable – schedule – program
    rubber – eraser – silgi
    post – mail – posta
    the Plough – the Big Dipper – Büyük Ayı
    autumn – fall – düşmek
    high street – main street ana – cadde
    estate car – station wagon – istasyon vagonu
    odour – odor – koku
    pyjamas – pajamas – pijama
    programme – program – program
    parlour – parlor – salon
    apologise – apologize – özür dilemek
    nappy – diaper – bebek bezi
    dummy – pacifier – emzik
    loo – bathroom – banyo
    telly – television – televizyon
    sweets – candy – şeker
    candy floss – cotton candy – pamuk şeker
    ice lolly – popsicle – buzlu şeker
    treacle – molasses – şeker kamışı
    torch – flashlight – el feneri
    mobile phone – cell phone – cep telefonu
    bin – trash can – çöp kutusu
    neighbour – neighbor – komşu
    humour – humor – mizah
    rumour – rumor – söylenti
    pitch – field – alan
    draw – tie – kravat
    kit – uniform – uniforma
    anticlockwise – counterclockwise – saat yönü
    noughts and crosses tic – tac – toe
    clothes peg – clothespin – mandal
    tea towel – dish towel – kurulama bezi
    arbour – arbor – çardak
    humour – humor – mizah
    harbour – harbor – liman
    enamoured – enamored – aşık
    aluminium – aluminum – alüminyum
    moustache – mustache – bıyık
    speciality – specialty – uzmanlık
    mummy – mommy – anne
    road surface – pavement – kaldırım
    zed – zee – Z harfi
    full stop – period – dönem
    nought – zero – sıfır
    postal code – zip code – posta kodu
    kerb – curb – zapt etmek
    plough – plow – pulluk
    mould – mold – kalıp
    liquorice – licorice – meyan kökü
    cosy – cozy – rahat
    diversion – detour – dolanbaçlı yol
    bonnet – hood – başlık
    boot – trunk – gövde

    Gramer Farklılıkları
    Bu iki İngilizce arasındaki en az farklılık Grammer yani dil yapısındadır. İki İngilizce de birbirinden etkilenmiştir. Buradaki farklılık olarak Tenslerin farklı kullanımıdır.
    İngiliz İngilizcesinde I have ve just had food denilirken Amerikan İngilizcesinde I just had food deniliyor. Geçmiş zamandan bahsederken Amerikalılar daha basit bir gramer yapısıyla cümle kurarken İngiliz ağırlığı da bu kuralda etkisini gösterir. Başka bir farklılık ise tekil ve çoğul isimlerde görülür.
    Amerikan İngiliz
    I have a pen I have got a pen
    I don’t have a bag I haven’t got a bag
    I have to swim I have got to swim
    I ate too much I’ve eaten too much
    My team is winning My team are winning

  • İngilizce Aşk Sözleri

    İngilizce Aşk Sözleri

    I love you how you are.
    -Seni olduğun gibi seviyorum.
    I am madly in love with you
    -Sana delice aşığım.
    I feel so empty inside without you
    -Sensiz içimde boboş hissediyorum
    My heart beats for you!
    -Kalbim senin için atıyor
    In a lie world you are my real one
    -Yalan dünyadaki gerçek olanımsın
    My darling don’t forget me
    -Sevgilim beni unutma
    I miss you too.
    -Ben de seni özlüyorum.
    I am here for you life
    -Ben senin için yaşıyorum.
    You are the sun that always shine
    -Sen her zaman parlayan güneşsin
    I love the sun for days, the moon for nights and you forever
    -Günlerce güneşi severim, Ayı gecelerce, seni sonsuza kadar.
    My heart will always remember our beautiful memories
    -Kalbim her zaman gzel anılarımızı hatırlayacak
    I just think about you when I feel so lonely
    -Yalnız hissettiğimde seni düşünüyorum
    Always be my love!
    -Daima benim aşkım ol
    You are my white angel in this black world
    -Sen benim beyaz meleğimsin, bu kara dünyada
    You don’t know how much I love you
    -Seni ne kadar sevdiğimi bilmiyorsun
    No one will love you the way I do; No one will love you; Love you like I do; It will never be the same…
    -Hiç kimse seni benim sevdiğim şekilde sevmeyecek; hiç kimse seni sevmeyecek; benim sevdiğim gibi; asla aynı olmayacak
    I… Take the plan, spin it sideways Fall. Without you, I’m Nothing
    -Ben, planı alır, yan çeviririm, düşerim. Sensiz ben hiçim.
    Listen to each drop of rain whispering secrets in rain.
    -Yağmurun her damlasını dinle yağmurda sırlar fısıldıyorlar
    You are so important to someone, to me
    -Sen birisi için çok önemlisin, benim için
    You’re my wingless angel
    -Sen benim kanatsız meleğimsin.
    the Darling who made me dream of love
    -Bana aşkı hayal ettiren sevgilim
    One is most happy when one finds love
    -İnsan en çok aşkı bulduğunda mutludur.
    You always smile let the beauty of your heart come alive in your smiles
    -Sen hep gülümse yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın.
    I love you even when you sleep.
    -Uyurken bile seviyorum seni
    Love is like sand if you hold on too tight it might slip away
    Aşk tıpkı kum gibidir, onu fazla sıkı tutarsan elinden kayıp gidebilir.
    You are the angeI of my dreams
    Rüyalarımın meleğisin
    Wherever i Iook i see you
    Nereye baksam seni görüyorum
    I love you how you are
    Seni her halinle seviyorum.
    If loving you is wrong, I don’t wanna be right
    Seni sevmek yanlış ise doğru olmak istemiyorum
    The best thing that ever happened to me is you
    Başıma gelen en iyi şey sensin
    Aren’t you tired? You’re walking for hours in my head!
    Daha yorulmadın mı, Saatlerce kafamın içinde geziyorsun!
    No one can understand the meaning of love without being in.
    You’re my everything
    Sen benim her şeyimsin.
    Kimse aşık olmadan aşkın anlamını anlayamaz
    Love is the only feeling that lives until death
    -Aşk, ölüme kadar insanda yaşayan tek histir.
    You are the Sultan of my heart who holds the key to my heart.
    -Kalbimin anahtarını tutan, kalbimin sultanısın sen.
    You’re really my sweetheart, my soul mate, you’re really everything.
    -Sen gerçekten benim bir tanem, ruh eşim aslında her şeyimsin.
    It’s enough to breathe in the city
    -Aynı şehirde nefes almak bile yetiyor.
    You’re my most precious.
    -Benim en kıymetlimsin.
    I love you again every day
    -Her gün yeniden seviyorum seni.
    I have no problem but to love you.
    -Seni sevmekten başka bir derdim yok benim
    Every night, in my sleep, you lean into my ear and say that you love me.
    -Her gece uykumda kulağıma eğilip seni seviyorum diyorsun.
    I kiss you by the smell.
    -Seni kokundan öpüyorum.
    When did I ever love you so decently?
    Ben seni ne ara bu kadar çok sevdim.
    Do you? I’ll take a lifetime.
    -Sen mi? Alırım bir ömür.

    I kissed your eyes that light up the night.
    -Öptüm geceyi aydınlatan gözlerinden.
    Love is hidden in your smile…
    -Aşk senin gülüşünde saklı.
    You’re the best thing to miss
    -Sen özlenecek en güzel şeysin
    If I were the sky, you’d be a bird.
    -Ben gökyüzü olsam sana kuş olmak yakışır.
    Loving You is love to me
    seni sevmek bana aşk’tır.
    I’m into everything with you.
    Seninle her şeye varım ben

  • En İyi Netflıx Yabancı Diziler (Seri 1 )

    En İyi Netflıx Yabancı Diziler (Seri 1 )

    En İyi Netflıx Yabancı Diziler (Seri 1 )
    Bu yazımızda sizler için en iyi netflix dizilerini toparladık. Netflix evimizde izleyebileceğimiz adete sinemayı ayaklarımıza getiren bir yayın hizmetidir. Netflix aylık düşük bir maliyet ile tabletimizde , telefonumuzda , televizyonumuzda izleyebilme fırsatı sunmaktadır.Şimdi de gelelim en iyi netflix dizilerine umarım beğenirsiniz.
    1-)Pandemic: How to Prevent an Outbreak
    2020 yılında ilk sezonunu yayımlayan bu dizi 6 bölümden oluşmaktadır. Dizi Amerikada ortaya çıkan küresel olarak ortaya çıkan salgınla mücadeleyi anlatmaktadır.Dizi 2019-2020 koronovirüs salgını nedeniyle medyanın dikkatini çekmeyi başarmıştır.
    2-)La Casa De Papel
    İlk olarak 2017 yılında yayımlanan bu dizi ispanya yapımı bir suç dizisidir.Filmin konusu bir suç dehası planlar yaparak polisi yönledirir sekiz hırsız, rehineler alarak kendilerini ispanya kraliyet darphanesine kilitlemesi ile başlar.İlk çıktığı günden beri izleyicilerin dikkatini çekmeyi başarmıştır. ilk bölümünü 2017 yılında ,ikinci bölümünü 2018 yılında ,üçüncü bölümünü 2019 yılında yayımlamıştır.Dördüncü bölümü insanlar tarafından merakla beklenilmektedir .Netflix dördüncü bölümünü 3 Nisan 2020 de yayımlayacağını duyurmuştur.
    3-)The Platform
    2019 yılında yayımlanan dizi ispanyol bilim kurgu gerilim dizisidir. Dizinin konusu hapishane tarzı büyük bir tesiste çekilen dizi başlangıçta yiyeceklerle dolu olan ve yavaş yavaş kule seviyelerine inen bir platform aracılığıyla çalışmaktadır. En üst düzeydeki mahkumlar, belirli bir süre içinde olabildiğince fazla yemek yeme şansına sahip olduğundan, aşağıdakiler için giderek daha az bırakılmakta böylece hapishanede isyan kaçınılmaz olmaktadır.Dizi TIFF’in halkın kazananı ödülünü almıştır.
    4-) Élite
    2018 yılında yayımlanan dizi 3 bölümden oluşmaktadır. Dizi İspanya’da özel bir okul olan Las Encinas’da okuyan öğrencilerin okullarına gelen dar gelirli üç gencin zengin bir okula kaydolması ile zengin öğrenciler ile bu üç öğrenci arasında başlayan çatışma anlatılmaktadır.
    5-)Dark
    İlk 2017 yılında yayımlanan dizi yayımlanmaya başladığı günden itibaren izleyicilerin dikkatini çekmeyi başarmıştır.Bir çocuğun kaybolması ile başlayan serüven arayışlar sonunda ortaya çıkan zaman makinesi ile geçmişe ve geleceğe gidilmesini anlatmaktadır. Dizi En İyi Kurgusal TV Yapımı dalında Grimme-Preis ödülü kazanmıştır.

  • Foster the People, Louis The Child- Every Color Şarkı Sözleri Ve Türkçe Anlamları

    Foster the People, Louis The Child- Every Color Şarkı Sözleri Ve Türkçe Anlamları

    I can see every color in you
    – İçinizdeki her rengi görebiliyorum
    And I can feel every color in me
    – Ve içimdeki her rengi hissedebiliyorum
    I can see every color in you
    – İçinizdeki her rengi görebiliyorum
    And I can feel every color in me
    – Ve içimdeki her rengi hissedebiliyorum
    I can see
    – Görebiliyorum

    You got me frozen like a photograph, yeah
    – Beni bir fotoğraf gibi dondurdun, evet
    Floating in a future modern throwback, uh
    – Gelecekteki modern bir geri dönüşte yüzer, uh
    I’m alive, I’m alive, I’m alive
    – Yaşıyorum, yaşıyorum, yaşıyorum
    It’s clearer than it was before
    – Öncekinden daha net

    You can hide, you can hide, you can hide
    – Gizleyebilirsin, gizleyebilirsin, gizleyebilirsin
    But you don’t see what I do
    – Ama ne yaptığımı görmüyorsun

    I can see every color in you
    – İçinizdeki her rengi görebiliyorum
    And I can feel every color in me
    – Ve içimdeki her rengi hissedebiliyorum
    I can see every color in you
    – İçinizdeki her rengi görebiliyorum
    I can feel every color in me
    – İçinizdeki her rengi görebiliyorum
    I can see
    – Görebiliyorum

    I can see
    – Görebiliyorum

    Caught up drifting in your rainbow eyes, yeah
    – Gökkuşağı gözlerinde sürüklendi, evet
    On the moon watching your sunrise, uh
    – Güneşin doğuşunu izleyen ayda, uh
    Oh I’m alive, you’re alive, we’re alive
    – Oh yaşıyorum, yaşıyorsun, yaşıyoruz
    It’s clearer than it was before
    – Öncekinden daha net

    You can hide, you can hide, you can hide
    – Gizleyebilirsin, gizleyebilirsin, gizleyebilirsin
    I’ll help you see what I do
    – Ne yaptığımı görmene yardım edeceğim

    I can see every color in you
    – İçinizdeki her rengi görebiliyorum
    And I can feel every color in me
    – Ve içimdeki her rengi hissedebiliyorum
    And I can see every color in you
    – Ve içindeki her rengi görebiliyorum
    And I can feel every color in me
    – Ve içimdeki her rengi hissedebiliyorum

    I can see
    – Görebiliyorum
    I can see
    – Görebiliyorum
    I can see
    – Görebiliyorum

    I can see every color in you
    – İçinizdeki her rengi görebiliyorum
    And I can feel every color in me
    -Ve içimdeki her rengi hissedebiliyorum

    I can see
    – Görebiliyorum

  • İngilizce Telefonla Konuşma Kalıpları

    İngilizce Telefonla Konuşma Kalıpları

    İngilizce Telefonla Konuşma Kalıpları
    Bir iş konuşması yapacaksanız ve bu dile pek hakim değilseniz İngilizce telefonla konuşma kalıplarını bilmeniz işinizi kolaylaştıracaktır. İnsanlarla yüzyüze iletişim kurmak telefonla iletişim kurmaktan daha kolaydır çünkü dili bilmediğimiz halde jest ve mimikler ile karşı tarafa duygularımızı,isteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı aktarabiliriz ancak telefonla konuşurken bu pek te mümkün değildir. Özellikle tanmadığımız kişilerle telefon görüşmesi yaparken duygularımızı karşı tarafa net bir şekilde aktarabilmek için bu ingilizce konuşma kalıplarını bilmemiz gerekmektedir.
    Telefonla biriyle konuştuğumuz zaman karşımızdaki kişi ile resmiyet seviyesini doğru bişekilde yakalamamız gerekmektedir. Ne çok resmi ne de çok samimibir şeklide olmamasına özen göstermeliyiz. Gülük konuşmalarda belli bir seviye ingilizce bilmek yeterliolacaktır ancak telefon konuşması yaparken ki bu resmi bir konuşmaysa doğru ifade kalıpları, doğru grammer ve doğru telaffuz çok önemlidir.

    Örnek Konuşma Kalıpları
    Hello, this is Melek from İstanbul.
    -Merhaba, İstanbul’dan arıyorum ben Melek.
    How may I help you?
    -Size nasıl yardımcı olabilirim?
    Would you mind repeating that for me?
    -Sorun olmazsa bunu benim için tekrarlar mısınız?
    Thank you for reaching us.
    -Bize ulaştığınız için teşekkür ederiz.
    I would like to talk to Merry
    -Merry ile konuşmak istiyorum.
    I’m calling to ask Merry
    Merry’i sormak için aramıştım.
    When is a good time to meet?
    -Buluşmak için size en uygun zaman nedir?
    May I ask who’s calling?
    -Kim arıyordu acaba?)
    Could you please tell me who’s calling?
    Kimin aradığını öğrenebilir miyim lütfen?
    Could you please tell me who am I speaking to?
    -Kiminle konuştuğumu öğrenebilir miyim lütfen?
    Could you please stay on the line, sir?
    Kısa bir süre hatta bekletebilir miyim?
    Of course.
    -Tabii ki
    Merve: Of course, please wait on the line.
    -Tabii ki, lütfen hatta bekleyin
    Mr. Ali is on the line. Have a nice day.
    -Ali Bey hatta. İyi günler dilerim.
    Thank you so much. Have a nice day.
    -Teşekkür ederim. İyi günler.
    Hello, Mr. Ali. How are you?
    I’m fine, thank you. How are you?
    -İyiyim, teşekkür ederim. Siz nasılınız?
    I’m good, too, thank you.
    Ben de iyiyim, teşekkürler
    Hey, this is Merry
    Selam, ben Merry
    How have you been Nino?
    -Nasıl gidiyor Nino?
    How are you?
    -Nasılsın?
    Do you want to meet today?
    -Bugün buluşmak ister misin?
    Are you available to meet on Tuesday at 2 pm?
    -Salı günü saat 2’de müsait misin?
    What do you want to do?
    -Ne yapmak istersin?
    I can’t come tonight, sorry.
    -Bu gece gelemem, kusura bakma
    See you later!
    -Görüşürüz!
    I would like to leave a message.
    -Bir mesaj bırakmak istiyorum.
    -Could you please take my message?
    -Lütfen mesajımı alabillir misiniz?

  • İngilizce Günlük Konuşma Kalıpları

    İngilizce Günlük Konuşma Kalıpları

    İngilizce Günlük Konuşma Kalıpları
    Günlük hayatımızda sabah uyandığımız andan itibaren selamlaşma, alışveriş yapma birilerine soru sorma gibi rutin diyaloglar kurarız. Sizler için buyazımızda günlük hayatta kullanılan İngilizce kalıp ifadeleri derledik.
    Günaydın ve Selamlaşma Kalıpları Sorular ve Cevapları
    Good morning
    -Günaydın
    Good afternoon!
    -Tünaydın
    Good evening!
    -İyi akşamlar
    Good night!
    -İyi geceler
    How are you Mery?
    -Nasılsın Mery ?
    I’m fine thanks and you?
    -İyiyim teşekkür ederim ya siz?
    Not too bad
    -Fena değil
    How are you doing Mery?
    -Nasılsın Mery?
    How is it going Mery?
    -Nasıl gidiyor Mery?
    Are you OK Mery?
    -İyi misin?
    How are things?
    -Durumun nasıl?
    What’s new Mery?
    -Ne haber – Naber Mery?
    Hi! What’s your name?
    -Selam! Adın nedir?
    What’s going on Merry?
    -Neler yapıyorsun, hayatında neler oluyor Merry?
    What’s happening Merry?
    -Hayat nasıl gidiyor Merry?
    How is everything Merry?
    -Durumun nasıl, işler nasıl Merry?
    Where have you been Merry?
    -Nerdeydin Merry?
    How is business Merry?
    -İşler nasıl Merry?
    Where have you been hiding yourself?
    -Nerelerde gizlendin?
    İngilizce Selamlaşma Kalıpları ve Örnek Selamlaşma Cümleleri
    Fine, I am fine
    -iyi, iyiyim.
    Great
    -Harika
    I’m Ok
    -İyiyim
    Perfect
    -Mükemmel
    All right
    -Fena değil
    Not bad
    -Kötü değil
    Could be better
    -Daha iyi olabilir
    I have been better
    -Daha iyiyim
    Not so hot (Çok iyi değil)
    So, so
    -Şöyle, böyle
    Same as usual
    -Her zamanki gibi
    I’m tired
    -Yorgunum
    I’m snowed under
    Çok meşgulüm
    No so great
    Harika değilim
    Keeping busy
    -Meşgulüm, uğraşıp duruyorum
    No complaints
    -Şikayetim yok
    Same as usual
    -Her zamanki gibi
    Good bye! / Bye
    -Hoşçakal
    See you
    -Görüşürüz
    See you tomorrow.
    -Yarın görüşürüz.
    See you next time.
    -Bir dahaki sefere görüşürüz
    I’ll catch you later.
    -Sonra görüşürü/konuşuruz
    Have a nice day
    -İyi günler
    Have a nice weekend
    -İyi hafta sonları
    It was good to see you.
    -Seni görmek güzeldi
    Take care of yourself
    -Kendine iyi bak

  • Lele Pons – Volar (feat. Susan Díaz, Victor Cardenas) Şarkı Sözü Ve Türkçe Anlamları

    Lele Pons – Volar (feat. Susan Díaz, Victor Cardenas) Şarkı Sözü Ve Türkçe Anlamları

    Sabes que amarme siempre ha sido solo un juego
    – Beni sevmenin her zaman sadece bir oyun olduğunu biliyorsun
    Dices te quiero y no te creo
    – Seni sevdiğimi söylüyorsun ve sana inanmıyorum
    Porque lo nuestro nunca ha sido amor del bueno
    – Çünkü bizimki hiç iyi bir aşk olmadı
    Solo me se sufrir
    – Sadece acı çekmeyi biliyorum

    Piensas que yo camino en tu veneno
    – Zehirinde yürüdüğümü düşünüyorsun
    Pero olvidas que no camino
    – Ama unutma ki yürümediğimi
    Que yo he aprendido a volar
    – Uçmayı öğrendiğim
    Volar volar
    – Sinek sinek
    Que no camino
    – Yürümem

    Que yo he aprendido a volar
    – Uçmayı öğrendiğim
    No serás mi adicción
    – Benim bağımlılığım olmayacaksın
    Porque sola estoy mejor
    – Çünkü yalnızım daha iyi

    Fuiste estrella fugaz
    – Yıldız ateş ediyordun
    Piensas que yo camino en tu veneno
    – Zehirinde yürüdüğümü düşünüyorsun
    Pero olvidas que no camino
    – Ama unutma ki yürümediğimi
    Que yo he aprendido a volar
    – Uçmayı öğrendiğim
    Volar volar
    – Sinek sinek

    Que no camino
    – Yürümem
    Que yo he aprendido a volar
    – Uçmayı öğrendiğim
    Y volar
    – Ve uç
    Sola sin ti yo aprendí a volar
    – Sensiz yalnız uçmayı öğrendim
    Aprendí a volar
    – Uçmayı öğrendim

    Aprendí a volar
    – Uçmayı öğrendim
    (hey)
    -(Hey)

  • Speaking Nasıl Gelişir?

    Speaking Nasıl Gelişir?

    Speaking Nasıl Gelişir?
    En iyi öğrenme öğrendiğini yaparak uygulayarak öğrenmedir ve bir bireyin herhangi bir şeyi öğrenmesi için bunun muhakkak ağzından çıkması gerekir. Özetle dil öğrenmenin boyutlarından en önemlisi belkide speaking’dir. Grammer veya dil becerilerinizi geliştirerek ingilizceyi daha iyi konuşmanın en kolay yolu dinleyin, anlayın, taklit edin ve konuşun. Bu yöntemlerle daha hızlı bir şekilde ilerleme kaydettiğinizi göreceksiniz.
    Speaking geliştirmek için temel üç noktanın kişide olması gerekti.
    1-Merak: öğrenmedeki en temel güdü meraktır. Merak olmadan İngilizceyi konuşmak, konuşmayı öğrenmek zor olacaktır. Kelimelerin telaffuzunun nasıl yapıldığına , ayrıntılara dikkate edip öğrenmeye istekli ve meraklı olun
    2-Dinleme: Öğrendiğimiz kelime veya cümleleri konuşabilmek için öncelikle dikkatli bir şekilde dinlememiz gerekmektedir.
    3-Alıştırma: Sık tekrar etmek önemlidir. Egzersiz yaptıkça öğrendiklerimizin kalıcılığı da artacaktır. Sürekli tekrar etmeye mümkün olduğunca özen gösterin, hata yapmaktan korkmayın.
    Dil öğrenmede akıcı konuşabilmek için grammmer den ziyade pratiklere odaklanmanız gerekmektedir. Grammer öğrenmek İngilizce konuşmanızı yavaşlatır. Yığınla kelime ezberi yapmaktansa cümleleri öğrenmeye çalış cümlelerin anlamı üzerinde yoğunlaş. Saatlerini farklı kelimeler öğrenmek için harcamayın. İfadeleri, cümle kalıplarını öğrenmek için bu zamanı daha iyi bir şekilde kullanabilirsiniz ve İngilizce dil becerilerinizin daha da geliştiğini göreceksiniz.
    İngilizce bir cümle oluşturmak istiyorsanız, kelimeleri ana dilinizde tercümesini yapmayın çünkü kelimelerin sırası tamamen farklı olabilir ve yanlış cümleler kurmanız yüksek olasılıkta olacaktır. Bunun yerine cümle kalıplarını öğrenmeniz sizin için daha faydalı olacaktır
    Okuma, dinleme, yazma ve konuşma her dilin en önemli boyutlarıdır. Konuşmada akıcı olmanın tek ön koşuludur. Önce anlamak ardından anladığımız şeyi ifadelere dökmek gerekmektedir. Duyduğumuz şeyleri konuşarak pratik yapmanız dil becerileriniz açısından oldukça yararlıdır.
    Dili akıcı bir şekilde konuşmak için hiçbir yere gitmenize gerek yoktur yapmanız gereken hayatınızın her alanına İngilizce’yi eklemek olacaktır. İngilizce konuşan arkadaşlarınızla bir araya gelebilirsiniz. Dinlediğiniz müzikleri, okuduğunuz kitapları, izlediğiniz filmleri İngilizce olarak değiştirebilirsiniz bu sizin dile olan aşinalığınızı artıracaktır. İngilizce konuşurken bunu ses kaydı alıp seyahatlerinizde bu kayıtlarızı dinleyebilirsiniz. Ortamınızı İngilizce ile çevrelediğiniz takdirde sonucu fark edeceksiniz.
    Sürekli sık tekrar yapmak önemlidir dedik. Burda dikkat etmeniz gereken en önemli şey dönütün olması yani tekrar ettiğiniz cümlelerin veyahutta ifadelerin doğru olup olmadığına dikkat etmeniz gerekir aksi takdirde sürekli hatalı ifadeleri tekrar etmiş olacaksınız. bu tekrarları yaparken en etkili yöntemlerden birisi de kişinin kendisi ile konuşmasıdır. Sesli düşünüp yüksek sesle tekrarlar yapabilirsiniz. Ayna karşısına geçip bir kaç dakika kendinizle konuşabilirsiniz.

  • Demi Lovato – I Love Me Şarkı Sözleri Ve Türkçe Anlamları

    Demi Lovato – I Love Me Şarkı Sözleri Ve Türkçe Anlamları

    Flippin’ through all these magazines
    – Tüm bu dergiler arasında gezin
    Tellin’ me who I’m supposed to be
    – Bana kim olduğumu söylüyorum
    Way too good at camouflage
    – Kamuflajda çok iyi
    Can’t see what I am, I just see what I’m not
    – Ne olduğumu göremiyorum, sadece ne olmadığımı görüyorum
    I’m guilty ’bout everything that I eat (Every single day)
    – Yediğim her şeyden suçluyum (her gün)
    Feelin’ myself is a felony
    – Kendimi bir suç gibi hissediyorum
    Jedi level sabotage
    – Jedi seviyesinde sabotaj
    Voices in my head make up my entourage
    – Kafamdaki sesler benim mahalimizi oluşturuyor
    ‘Cause I’m a black belt when I’m beating up on myself
    – Çünkü kendimi dövdüğümde siyah bir kuşakım
    But I’m an expert at giving love to somebody else
    – Ama ben başkasını sevme konusunda uzmandım

    I, me, myself and I don’t see eye to eye
    – Ben, ben, kendim ve ben gözümüzü görmüyoruz
    Me, myself and I
    – Ben kendim ve ben
    Oh, why do I compare myself to everyone?
    – Oh, neden kendimi herkesle karşılaştırıyorum?
    And I always got my finger on the self-destruct
    – Ve her zaman parmağımı kendi kendini imha ettim
    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)
    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)

    Why am I always looking for a ride or die?
    – Neden hep bir sürüş ya da ölme arıyorum?
    ‘Cause mine’s the only heart I’m gonna have for life
    – Çünkü benim hayatım boyunca sahip olacağım tek kalp benim
    After all the times I went and fucked it up
    – Her zaman sonra gittim ve berbat ettim
    (All the times I went and fucked it up)
    -(Her zaman gittim ve berbat ettim)

    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)
    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)
    I wonder when I love me is enough
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum
    Haters that live on the internet (On the internet)
    – İnternette yaşayan haters (İnternette)
    Live in my head, should be paying rent
    – Kafamda yaşıyor, kira ödüyor olmalı

    I’m way to good at listening (Listening)
    – Dinlemede iyiyim (Dinleme)
    All these comments fucking up my energy (Energy)
    – Tüm bu yorumlar enerjimi s*kiyor (Enerji)
    ‘Cause I’m a black belt when I’m beating up on myself
    – Çünkü kendimi dövdüğümde siyah bir kuşakım
    But I’m an expert at giving love to somebody else (Expert)
    – Ama ben başkasını sevme konusunda uzmandım (Uzman)
    I, me, myself and I don’t see eye to eye
    – Ben, ben, kendim ve ben gözümüzü görmüyoruz
    Me, myself and I (Yeah, yeah, yeah)
    – Ben, kendim ve ben (Evet, evet, evet)

    Oh, why do I compare myself to everyone?
    – Oh, neden kendimi herkesle karşılaştırıyorum?
    And I always got my finger on the self-destruct
    – Ve her zaman parmağımı kendi kendini imha ettim
    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)
    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)

    Why am I always looking for a ride or die?
    – Neden hep bir sürüş ya da ölme arıyorum?
    ‘Cause mine’s the only heart I’m gonna have for life
    – Çünkü benim hayatım boyunca sahip olacağım tek kalp benim
    After all the times I went and fucked it up
    – Her zaman sonra gittim ve berbat ettim
    (All the times I went and fucked it up)
    -(Her zaman gittim ve berbat ettim)
    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)

    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)
    I wonder when I love me is enough
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum
    I’m my own worst critic
    – Ben kendi en kötü eleştirmenim
    Talk a whole lot of shit
    – Bir sürü b*ktan konuş

    But I’m a ten out of ten
    – Ama ondan on tanıyım
    Even when I forget
    – Unuttuğumda bile
    I, I, I, I (I’m a ten out of ten, don’t you ever forget it)
    – Ben, ben, ben, ben (ondan on tanıyım, hiç unutmadın)
    I’m my own worst critic
    – Ben kendi en kötü eleştirmenim
    Talk a whole lot of shit
    – Bir sürü b*ktan konuş

    But I’m a ten out of ten
    – Ama ondan on tanıyım
    Even when I forget
    – Unuttuğumda bile
    I, I, I, I (Yeah)
    -Ben, ben, ben, ben (Evet)
    I wonder when I love me is enough (Yeah, yeah, yeah)
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum (Evet, evet, evet)
    I wonder when I love me is enough
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum

    I wonder when I love me is enough
    – Beni ne zaman sevdiğimi merak ediyorum

    (Yeah, yeah, yeah)
    -(Evet,evet,evet)
    (Yeah, yeah, yeah)
    -(Evet,evet,evet)
    (Yeah, yeah, yeah)
    -(Evet,evet,evet)
    (Yeah, yeah, yeah)
    -(Evet,evet,evet)

  • İngilizce Konu Anlatımı Yapan 10 Youtube Kanalı

    İngilizce Konu Anlatımı Yapan 10 Youtube Kanalı

    1-)İngilizce Konu Anlatımı Özer Kiraz

    Oluşturulmuş sanal sınıf ortamını andıran bir görsel ile konu anlatım videoları çeken bir youtube kanalıdır. Kısa süreli bu videolarda konuları olabildiğince sade aktarmaktadır.Ders anlatım videoları yanı sıra eğlenceli videolar ile dersi eğlenceli hale getirmektedir.Youtube üzerinde 298 Bin abonesi bulunmaktadır. Bu youtube videolarına https://www.youtube.com/channel/UCTx3YiLRMmdTutMCmlDxKAQ ulaşabilirsiniz.

    2-) YDS Hakkı Şahin

    Sınıf ortamında kendine özgün anlatımıyla Yabancı Dil Sınavına girmek isteyenler veya ingilizce öğrenmek isteyenler için oluşturulmuş bir youtube kanalıdır.Bu youtube kanalına bu linkten https://www.youtube.com/watch?v=co6aMiWFR6k&list=PLHZykYpdC0G6ex1LLbeAMXd2EQwIurPqf ulaşabilirsiniz.

    3-)Speak English With Mr Duncan

    Eğlenceli ders anlatımı ile oluşturulmuş bir youtube kanalıdır.Canlı yayın özelliği ile dersler anlatmaktadır. 826 Bin abonesi bulunmaktadır. Duncan hocamız yeni öğrencilerini beklemektedir. Bu youtube kanalına https://www.youtube.com/channel/UC8pPDhxSn1nee70LRKJ0p3g buradan ulaşabilirsiniz.

    4-)Ferhat Yıldız Master Languages

    Ferhat Yıldız hocamız sadece ingilizce eğitim vermemekte bir çok yabancı dil eğitimi vermektedir. Başlangıç seviyesinden itibaren A1,A2,B1,B2 dersleri vermektedır.Önemli kelimeleri de bizlere sunmaktadır.Şuana kadar 185 videosu vardır. 371 Bin abonesi bulunmaktadır. Bu hocamızın videolarına https://www.youtube.com/channel/UC6_RR9GIqv_Q6IkwNpTFavA bu linkten ulaşabilirsiniz.

    5-)Learn English in Hamza’s Classroom

    Animasyon ve çeşitli görsellerle İngilizce dersleri vermektedir. Kanalındaki videolarda günlük hayatta sıkça kullanılan kelime ve cümle kalıplarını yoğunlukla işlemektedir.Şuana kadar 679 videosu vardır .Youtube üzerinde 514 Bin abonesi bulunmaktadır.Kanala https://www.youtube.com/channel/UCVGqn-ARtA4ZhKIBnvP5Lfw/ bu linkten ulaşabilirsiniz.

    6-) Etkili ve Pratik İngilizce

    Basit konu anlatımı ve günlük hayatta kullanacağımız işe yarar bilgileri bulacağınız bir kanaldır.Bu youtube kanalının 189 bin abonesi bulunmaktadır. Ayrıca ücretli serileri de bulunmaktadır. https://www.youtube.com/channel/UCLjVrAnbku-ge0tTwe-4H4Q bu linkten ulaşabilirsiniz.

    7-) JenniferESL

    Kolay anlatımı ile kafa karıştırmayan bir hocamızdır. Karşılıklı diyaloglar halinde pratik yaparak öğrenmeyi sağlamaktadır.Bu hocamızın ders anlatım videolarına https://www.youtube.com/channel/UCEKXieT70wByfvZwP1CxdPQ buradan ulaşabilirsiniz.

    😎 Learn English with Steve Ford

    Steve ders anlatımı yanı sıra eğlenceli videoları ile dersleri eğlenceli hale getiren bir eğitmendir.Bu youtube videolarına https://www.youtube.com/user/PrivateEnglishPortal/ bu linkten ulaşabilirsiniz.

    9-) TeacherPhilEnglish

    Öğretim metaryali olarak kara tahta ve A4 kullanan Phil ise gayet düzgün ve anlaşılır bir dil kullanmaktadır. Bu youtube kanalına https://www.youtube.com/user/TeacherPhilEnglish/ bu linkten ulaşabilirsiniz.

    10-) CCProse

    Bu kanalımızda ise ekrandaki hikayeyi arka planda seslendiren birisi bulunmaktadır. Bu sayede hem dinleyerek hem de okuyarak İngilizce seviyenizi çok ilerilere taşıyabilirsiniz. https://www.youtube.com/user/CCProse bu linkten ulaşabilirsiniz.

  • YÖKDİL  Hakkında En Çok Merak Edilenler

    YÖKDİL Hakkında En Çok Merak Edilenler

    (Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı) Nedir ?

    Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı (YÖKDİL) adayların kendi alanlarındaki (fen ve mühendislik, sosyal ve beşeri bilimler, sağlık) dil becerilerini belirlemeye yönelik düzenlenen bir yabancı dil sınavıdır. YÖKDİL Sınavı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı koordinasyonunda Anadolu Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi işbirliği ile düzenlenmektedir.

    YÖKDİL ve YDS Arasındaki Temel Fark Nedir?

    YÖKDİL ve YDS arasındaki en temel fark; YÖKDİL’ de uzmanlık alanlarına yönelik soruların olmasıdır. YÖKDİL, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri alanlarında Almanca, Arapça,Fransızca ve İngilizce dillerinde yapılmaktadır.İkisinde de sınav süreleri 180 dakika,soru sayıları 80 adet, her iki sınav da 100 üzerinden değerlendiriliyor,her iki sınav da kelime, okuma ve gramer ağırlıklı sınavlar,her iki sınavda da yanlış doğruyu götürmüyor,her soru 1.25 puan,her iki sınav da ÖSYM tarafından gerçekleştirilmektedir.

    YÖKDİL Kaç Dilde Yapılmaktadır?

    Almanca, Arapça, Fransızca ve İngilizce olmak üzere 4 dilde yapılmaktadır.

    YÖKDİL’e Kimler Başvurabilir?

    YÖKDİL sınavına, yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim ve doçentlik sınavına başvurmak isteyen adaylar ile üniversitelerce akademik yükseltmelerde kendilerinden akademik dil yeterliliği puanı istenen adaylar başvurabilmektedir.

    YÖKDİL’e Başvuru Nerede Yapılır?

    Sınav başvuruları ais.osym.gov.tr internet adresi üzerinden, sınav takviminde belirtilen başvuru süresi içinde yapılır.

    YÖKDİL Yılda Kaç Defa Yapılır?

    YÖKDİL ise genellikle yılda 2 defa yapılıyor. Bazı yıllar 3 defa yapıldığı da olmuştur.

    YÖKDİL Puanının Geçerlilik Süresi Ne Kadardır?

    Yüksek lisans ve doktora başvurularında kullanılacak puanın geçerlik süresi 5 yıldır. Öğretim üyeleri ile doçentlik başvurularında YÖKDİL puanının aynen YDS gibi belirli bir zaman sınırlaması bulunmamaktadır.

    YÖKDİL Nerelerde Yapılır?

    YÖKDİL 2017 yılında 30 (otuz) ilde, toplam 35 (otuz beş) sınav merkezinde gerçekleştirilmiştir. Sınav merkezlerine ait güncel listeler http://ais.osym.gov.tr/ adresinde sınav öncesi açıklanmaktadır.

    YÖKDİL Ücretleri Ne Kadardır?

    YÖKDİL sınavı ücreti  her sınavda farklılık göstermektedir.