Blog

  • Peso Pluma, Tornillo & Polo González – Sentosa (feat. Garena Free Fire) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Peso Pluma, Tornillo & Polo González – Sentosa (feat. Garena Free Fire) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Balas,perdidas por donde ando
    – Kurşunlar, yürüdüğüm yerde kayboldu
    Quemó las cortas también largos
    – Kısa olanları çok uzun yaktı
    Todo el equipon en mano
    – Eldeki tüm ekipmanlar
    Listo para topar
    – Çarpmaya hazır
    Uno que otro voa tumbar
    – Bir başka voa yıkmak
    Junto con todo el squad
    – Tüm ekiple birlikte
    Te voa lukar todo lo que traes puesto
    – Sen voa lukar giydiğin her şeyi
    Te pones pilas o arremangamos parejo
    – Ya bataryaları koyarsın ya da kolları sıvarız.
    Aquí el equipo somos puro minero
    – İşte takım saf madenci
    Los ignis bien bravos ganando otro juego y sin miedo
    – Ignis, korkmadan başka bir oyun kazanmaya cesaret ediyor
    Cómo la Escobedo le entramos todos los 50
    – Escobedo 50’ye nasıl giriyoruz
    En el Jeep traemos puro fuego también boxeo
    – Cipte boks da saf ateş getiriyoruz
    Cómo el canelo nos pegamos un tiro
    – Canelo kendini nasıl vurdu
    Le sacas compita al juego
    – Rekabeti oyundan çıkarırsın.

    Soy, soy un Warrior del barrio mexicano
    – Ben, Meksika mahallesinden bir savaşçıyım.
    Hoy voy a un lado de asesinos armados
    – Bugün silahlı katillerin yanına gidiyorum.

    Que empiece el juego ya andamos en la sentosa
    – Oyun başlasın biz zaten sentosa’dayız
    Una escuadra al tiro pura gente peligrosa
    – Bir atış ekibi saf tehlikeli insanlar
    Aquí cero miedo pues me respalda la flota
    – Burada sıfır korku var çünkü filo beni destekliyor
    Cuento con los Ignis, los mineros, fitxa y jota
    – Ignis’e, madencilere, fitxa’ya ve jota’ya güveniyorum.

    Si los topamos la neta que no la cuentan
    – Eğer ağa çarparsak saymazlar.
    Con puro headshot tumbamos a tu flota entera
    – Puro headshot ile tüm filonuzu yok ediyoruz
    A todos los campers que miramos en la guerra
    – Savaşta baktığımız tüm kampçılara
    Los hacemos garras con rifles y metralletas
    – Onları tüfekler ve hafif makineli tüfeklerle pençeler yapıyoruz

    Representando a mi equipon
    – Takımımı temsil ediyorum
    Siempre con ketfreix Somos puro pro (tornillo)
    – Her zaman ketfreix ile Saf profesyoneliz (vida)

    Soy, soy un Warrior del barrio mexicano
    – Ben, Meksika mahallesinden bir savaşçıyım.
    Hoy voy a un lado de asesinos armados
    – Bugün silahlı katillerin yanına gidiyorum.

    El mundial del free fire toma asiento y agarra el control
    – Free fire dünya kupası bir koltuk alır ve kontrolü ele geçirir
    Arellana ya trae el mando estamos listos pa la acción
    – Arellana zaten harekete hazır olduğumuz komutu getiriyor
    Los mineros son de arranque y no abortan la misión
    – Madenciler önyüklenebilir ve görevi iptal etmez
    Mi equipo es un arsenal estamos listos PAL topon
    – Takımım bir cephanelik biz hazırız DOSTUM topon
    Nuestra zona es peligrosa practicamos por la sentosa
    – Bölgemiz tehlikeli sentosa tarafından uyguluyoruz
    Todo mi combo tiene apariencia placosa
    – Bütün kombinasyonumun sakin bir görünümü var
    La gente habla porque está celosa
    – İnsanlar kıskanç oldukları için konuşurlar
    Dispara a la cabeza y se acabó la cosa
    – Kafayı vur ve bu işin sonu
    Que tiran que tiran y nunca me dan si tiran mi equip
    – Attıklarını atıyorlar ve teçhizatımı atarlarsa bana asla vermiyorlar
    Rápido se van no van a saber ni por dónde te dan
    – Hızlı gidiyorlar sana nerede verdiklerini bile bilmeyecekler
    Te muestro mi squad te va aniquilar
    – Sana ekibimin seni yok edeceğini göstereceğim.
    Puro sanguinario sin miedo a matar
    – Öldürme korkusu olmadan saf kana susamış
    Todo lo que empieza tiene que acabar
    – Başlayan her şey bitmek zorunda
    Si fallan los tiros no voy a dudar
    – Eğer atışlar kaçırırsa tereddüt etmem
    El Chamuco en la noche te va a visitar
    – Geceleri Şaman seni ziyaret edecek.

    Ey
    – Hey
    Peso pluma
    – Tüy siklet
    Polo González
    – Polo Gonzalez’in
    Yo el tornillo
    – Sikiyorum
    Puro free fire
    – Saf serbest ateş
  • Melly Goeslaw – Apa Artinya Cinta? Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Melly Goeslaw – Apa Artinya Cinta? Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Tiba tiba engkau ada
    – İşte buradasın
    Kemudian engkau hadir
    – O zaman sen varsın
    Laksana kerdil, kumemeluk
    – Bir cüce gibi kucaklıyorum

    Lihat aku lebih dalam
    – Bana daha derin bak
    Di matamu kumelihat
    – Gözlerinde görüyorum
    Ada cinta yang tersirat
    – İma edilen aşk var
    Sirami hati merebak
    – Karaciğer yayılmasını sulayın

    Barangkali aku salah
    – Belki yanılıyorumdur.
    Ku terdiam bukan bisu
    – Sessizim aptal değilim
    Ku tahu engkau besar malu
    – Utandığını biliyorum.
    Tutupi rasa gelisah
    – Kaygıyı örtbas et

    Biar saja waktu nanti
    – Daha sonra olsun
    Yang menikmati kisah ini
    – Bu hikayeyi kim beğendi
    Bersamamu aku senang
    – Seninle mutluyum

    Belum juga kah kau menyadarinya
    – Henüz fark etmedin mi
    Akulah yang pantas untuk kau cintai
    – Sevmeyi hak ettiğin kişi benim.
    Di bawah langit biru aku bersumpah
    – Mavi gökyüzünün altında yemin ederim
    Diriku tanpamu apa artinya cinta
    – Sensiz kendim aşk ne anlama geliyor

    Cinta ini sudah menelan waktuku
    – Bu aşk zamanımı yuttu
    Siang malam hanya untuk fikirkan engkau
    – Sadece seni düşünmek için gece gündüz
    Sejuta kali aku berani bersumpah
    – Milyonlarca kez yemin ederim
    Diriku tanpamu apa artinya cinta
    – Sensiz kendim aşk ne anlama geliyor

    Biar saja waktu nanti
    – Daha sonra olsun
    Yang menikmati kisah ini
    – Bu hikayeyi kim beğendi
    Bersamamu aku senang
    – Seninle mutluyum

    Belum juga kah kau menyadarinya
    – Henüz fark etmedin mi
    Akulah yang pantas untuk kau cintai
    – Sevmeyi hak ettiğin kişi benim.
    Di bawah langit biru aku bersumpah
    – Mavi gökyüzünün altında yemin ederim
    Diriku tanpamu apa artinya cinta
    – Sensiz kendim aşk ne anlama geliyor

    Arti cinta ini sudah menelan waktuku
    – Bu aşkın anlamı zamanımı yuttu
    Siang malam hanya untuk fikirkan engkau
    – Sadece seni düşünmek için gece gündüz
    Sejuta kali aku berani bersumpah
    – Milyonlarca kez yemin ederim
    Diriku tanpamu apa artinya cinta
    – Sensiz kendim aşk ne anlama geliyor
  • Shahir – Dia Yang Kau Pilih Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Shahir – Dia Yang Kau Pilih Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Setiap baris kata-kata yang ku baca
    – Okuduğum her kelime satırı
    Bagaikan jalan hidupku
    – Benim yaşam tarzım gibi
    Tiada lurus semua seolah hampa
    – Düz yok hepsi içi boş
    Haruskah aku sesali
    – Pişman mıyım
    Bagai kisah kita yang surut selalu
    – Sanki hikayemiz hep geri çekiliyormuş gibi
    Bilakan berakhir
    – Bittiği zaman
    Biarkan aku berundur
    – Geri çekilmeme izin ver
    Jika itu yang telah pun tertulis
    – Eğer yazıldığı buysa
    Jalan ku tak panjang
    – Yolum uzun değil
    Bersama dirimu
    – Kendinle
    Jadikan dia terbaik
    – Onu en iyisi yap
    Kerana itu yang telah kau pilih
    – Çünkü seçtiğin şey bu
    Biarkan diriku membawa semua
    – Hepsini kendim taşımama izin ver
    Luka
    – Luka
    Setiap kata kau ucap semua dusta
    – Söylediğin her kelime bir yalan
    Pernahkah kau menyesali
    – Hiç pişman oldun mu
    Tiada tulus semua helah semata
    – Tek başına samimi tüm numaralar yok
    Haruskah aku menanti
    – Beklemeli miyim
    Kini kan berakhir
    – Şimdi bitti
    Ku takkan berpaling
    – Dönmeyeceğim.
    Relakan segala
    – Her şeyi bırak
    Biarkan aku berundur
    – Geri çekilmeme izin ver
    Jika itu yang telah pun tertulis
    – Eğer yazıldığı buysa
    Jalan ku tak panjang
    – Yolum uzun değil
    Bersama dirimu
    – Kendinle
    Jadikan dia terbaik
    – Onu en iyisi yap
    Kerana itu yang telah kau pilih
    – Çünkü seçtiğin şey bu
    Biarkan diriku membawa semua
    – Hepsini kendim taşımama izin ver
    Luka
    – Luka
  • Jegeg Bulan – Care Bebek Svahili Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Jegeg Bulan – Care Bebek Svahili Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ngude beli liu munyi
    – Ngude beli liu munyi
    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi ngobral janji
    – Liu munyi ngobral janji’nin
    Wa wa wa wa we we we we
    – Biz biz biz biz
    Jungklang jungkling mencintai
    – Jungklang jungkling mencintai
    Ngude beli mengingkari
    – Ngude beli mengingkari’nin
    Aduh sakit hati ini
    – Aduh sakit hati’nin

    Menangis setiap hari
    – Menangis setiap hari

    Ngude beli liu munyi
    – Ngude beli liu munyi
    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi ngobral janji
    – Liu munyi ngobral janji’nin
    Wa wa wa wa we we we we
    – Biz biz biz biz
    Jungklang jungkling mencintai
    – Jungklang jungkling mencintai
    Ngude beli mengingkari
    – Ngude beli mengingkari’nin
    Aduh sakit hati ini
    – Aduh sakit hati’nin

    Sakit hati
    – Sakit belgesi

    Jujur tiang beli
    – Jujur Tiang beli
    Aku masih sangat mencintaimu
    – Aku masih sangat mencintaimu
    Jangan lagi beli
    – Jangan lagi beli
    Menyakiti hati dan ingkar janji
    – Başkan Dan ıngkar janji

    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi wa wa we we
    – Wa we’den Liu munyi
    Tapi beli mengingkari janji
    – Tapi beli mengingkari janji’nin

    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi wa wa we we
    – Wa we’den Liu munyi
    Ngae sakit hati ini
    – Ngae sakit belge hati

    Ku tak bisa lagi, ku tak mau lagi
    – Ku tak bisa lagi, Ku tak mau lagi
    Dicintai beli, tapi diingkari
    – Dicintai beli, tapi diingkari

    Ngude beli liu munyi
    – Ngude beli liu munyi
    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi ngobral janji
    – Liu munyi ngobral janji’nin
    Wa wa wa wa we we we we
    – Biz biz biz biz
    Jungklang jungkling mencintai
    – Jungklang jungkling mencintai
    Ngude beli mengingkari
    – Ngude beli mengingkari’nin
    Aduh sakit hati ini
    – Aduh sakit hati’nin

    Sakit hati
    – Sakit belgesi

    Jujur tiang beli
    – Jujur Tiang beli
    Aku masih sangat mencintaimu
    – Aku masih sangat mencintaimu
    Jangan lagi beli
    – Jangan lagi beli
    Menyakiti hati dan ingkar janji
    – Başkan Dan ıngkar janji

    Mekelo kelo beli saja liunan munyi
    – Mekelo Kelo beli saja liunan munyi
    Care bebek kuak kuek jeg ngumig pedidi
    – Bakım bebek kuak Kuek jeg ngumig pedidi
    Munyi kene munyi keto ngobral janji-janji
    – Munyi Keneunyi keto ngobral janji-janji
    Tapi beli ne selalu saja mengingkari
    – Tapi beli ne selalu saja mengingkari

    Aku tak bisa hidup seperti ini
    – Aku tak bisa hidup seperti ini
    Aku tak mau cinta dihianati
    – Aku tak mau cinta dihianati
    Aku tak bisa hidup seperti ini
    – Aku tak bisa hidup seperti ini
    Ngajak beli ne liunan munyi
    – Ngajak beli ne liunan munyi

    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi wa wa we we
    – Wa we’den Liu munyi
    Tapi beli mengingkari janji
    – Tapi beli mengingkari janji’nin

    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi wa wa we we
    – Wa we’den Liu munyi
    Ngae sakit hati ini
    – Ngae sakit belge hati

    Ku tak bisa lagi, ku tak mau lagi
    – Ku tak bisa lagi, Ku tak mau lagi
    Dicintai beli, tapi diingkari
    – Dicintai beli, tapi diingkari

    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi wa wa we we
    – Wa we’den Liu munyi
    Tapi beli mengingkari janji
    – Tapi beli mengingkari janji’nin

    Care bebek kwek kwek kwek kwek
    – Bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek Bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı bebek bakımı
    Liu munyi wa wa we we
    – Wa we’den Liu munyi
    Ngae sakit hati ini
    – Ngae sakit belge hati

    Ku tak bisa lagi, ku tak mau lagi
    – Ku tak bisa lagi, Ku tak mau lagi
    Dicintai beli, tapi diingkari
    – Dicintai beli, tapi diingkari
  • Floor 88 & Namiey – Kong Kali Kong Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Floor 88 & Namiey – Kong Kali Kong Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Hari-hari aku masuk kerja
    – İşe gittiğim günler
    Pagi-pagi buta
    – Sabahın erken saatlerinde
    Sampai tak sempat sarapan
    – Kahvaltı için zaman yok

    Kerana aku duduk di bandar
    – Çünkü şehirde oturuyorum
    Kereta makin banyak
    – Gittikçe daha fazla araba
    Paling ku pusing kepala
    – Kafamı çeviriyorum

    Kalau lambat takut gaji kena potong
    – Geç kaldıysanız, ücretleri düşürmek zorunda kalmaktan korkuyorsanız
    Eh balik lambat takde pula aku untung
    – Geç döndüm ama şanslıyım
    Hari-hari aku mengadap benda sama
    – Aynı şeyle karşılaştığım günler
    Oh kepalaaa
    – Ah headaa
    Dah tertekan
    – Zaten depresyonda
    Sampai sampai
    – Kadar kadar
    Aku sakit badan
    – Acı çekiyorum.

    Kos hidup melambung
    – Yaşam maliyeti fırlıyor
    Gaji tak untung
    – Karsız maaş
    Kerja aku banyak bertimbun timbun
    – Yapacak çok işim var.

    Sakit melolong
    – Uluyan acı
    Sendiri tanggung
    – Kendi sorumluluğunuzdadır
    Sampai bila nak hidup nak mintak tolong
    – Yaşamak istiyorsan, lütfen

    Jambatan kudung
    – Kudung köprüsü
    Kecik tak bedung
    – Keçik tak kundak
    Hari-hari kerja kena kelentong
    – İş günleri kelentong aldı

    Misai ke tanglung
    – Fenere bıyık
    Ikan ke Uukong
    – Balık Uukong’a
    Jangan sampai aku pecahkan tabung
    – Tüpü kırmama izin verme
    Jangan sampai aku pecahkan tabung
    – Tüpü kırmama izin verme

    Kong kali kong
    – Kong Nehri
    Kali kong kali kong
    – Kong Nehri
    Kali kong kang kong
    – Kang kong Nehri

    KONGGGG KAAAALIIIII KONGGGG
    – KONGGGG KAAAALİIIII KONGGGG

    Kos hidup melambung
    – Yaşam maliyeti fırlıyor
    Gaji tak untung
    – Karsız maaş
    Kerja aku banyak bertimbun timbun
    – Yapacak çok işim var.

    Jambatan kudung
    – Kudung köprüsü
    Kecik tak bedung
    – Keçik tak kundak
    Hari-hari kerja kena kelentong
    – İş günleri kelentong aldı

    Misai ke tanglung
    – Fenere bıyık
    Ikan ke Uukong
    – Balık Uukong’a
    Jangan sampai aku pecahkan tabung
    – Tüpü kırmama izin verme
    Jangan sampai aku pecahkan tabung
    – Tüpü kırmama izin verme
    Jangan sampai aku pecahkan tabung
    – Tüpü kırmama izin verme

    Kali kong kali kong
    – Kong Nehri
    Kali kong kang kong
    – Kang kong Nehri
    Kali kong kali kong
    – Kong Nehri
    Kali kong kang kong
    – Kang kong Nehri
  • David Guetta – Dangerous (feat. Sam Martin) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    David Guetta – Dangerous (feat. Sam Martin) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    You take me down, spin me around
    – Beni aşağı indir, döndür beni
    You got me runnin’ all the lights
    – Tüm ışıkları yakmamı sağladın
    Don’t make a sound, talk to me now
    – Ses çıkarma, şimdi konuş benimle.
    Let me inside your mind
    – Beni zihninin içine sok

    I don’t know what you’re thinking, sugar, uh
    – Ne düşündüğünü bilmiyorum şekerim.
    But I just got that feeling, sugar, uh
    – Ama içimde öyle bir his var şekerim.
    I can hear the sirens burning, red lights turning
    – Sirenlerin yandığını, kırmızı ışıkların döndüğünü duyabiliyorum
    I can’t turn back now, so hold on tight
    – Şimdi geri dönemem, o yüzden sıkı tutunun.

    I don’t know where the lights are taking us
    – Işıkların bizi nereye götürdüğünü bilmiyorum.
    But something in the night is dangerous
    – Ama gece bir şey tehlikeli
    And nothing’s holding back the two of us
    – Ve hiçbir şey ikimizi geri tutamaz
    Baby, this is getting serious
    – Bebeğim, işler ciddileşiyor.

    Oh, oh, oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh, oh, oh
    Detain the dangerous
    – Tehlikelileri gözaltına alın
    Oh, oh, oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh, oh, oh

    Show me your soul, I gotta know
    – Bana ruhunu göster, bilmeliyim
    Bet that you’re beautiful inside
    – Bahse girerim içeride güzelsin
    Toes on the glass, car moving fast
    – Camda ayak parmakları, araba hızlı hareket ediyor
    Come take the wheel and drive
    – Gel direksiyonu al ve sür

    I don’t know what you’re thinking, sugar uh, yeah
    – Ne düşündüğünü bilmiyorum şekerim, evet
    But I just got that feeling, sugar, uh, yeah
    – Ama içimde öyle bir his var, şekerim, ah, evet
    I can hear the sirens burning, red lights turning
    – Sirenlerin yandığını, kırmızı ışıkların döndüğünü duyabiliyorum
    I can’t turn back now, so hold on tight
    – Şimdi geri dönemem, o yüzden sıkı tutunun.

    I don’t know where the lights are taking us
    – Işıkların bizi nereye götürdüğünü bilmiyorum.
    But something in the night is dangerous
    – Ama gece bir şey tehlikeli
    And nothing’s holding back the two of us
    – Ve hiçbir şey ikimizi geri tutamaz
    Baby, this is getting serious
    – Bebeğim, işler ciddileşiyor.

    Oh, oh, oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh, oh, oh
    Detain the dangerous
    – Tehlikelileri gözaltına alın
    Oh, oh, oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh, oh, oh
    Detain the dangerous
    – Tehlikelileri gözaltına alın

    Oh, oh, uh-yeah
    – Oh, oh, uh-evet
    Oh-oh-oh
    – Oh-oh-oh

    It’s dangerous, so dangerous
    – Tehlikeli, çok tehlikeli
    I wanna do it again, come on, baby
    – Tekrar yapmak istiyorum, hadi bebeğim
    It’s dangerous, so dangerous
    – Tehlikeli, çok tehlikeli
    I wanna do it again
    – Tekrar yapmak istiyorum
    It’s dangerous, so dangerous
    – Tehlikeli, çok tehlikeli
    I wanna do it again
    – Tekrar yapmak istiyorum

    I don’t know where the lights are taking us
    – Işıkların bizi nereye götürdüğünü bilmiyorum.
    But something in the night is dangerous
    – Ama gece bir şey tehlikeli
    And nothing’s holding back the two of us
    – Ve hiçbir şey ikimizi geri tutamaz
    Baby, this is getting serious
    – Bebeğim, işler ciddileşiyor.

    Oh, oh, oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh, oh, oh
    Detain the dangerous
    – Tehlikelileri gözaltına alın
    Oh, oh, oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh, oh, oh
    Detain the dangerous
    – Tehlikelileri gözaltına alın
  • ByeAlex és a Slepp – Nehéz vagyok Macarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ByeAlex és a Slepp – Nehéz vagyok Macarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Tegnap rossz napom volt
    – Dün kötü bir gün geçirdim.
    Nem mondtam lehangolt
    – Depresyonda demedim.
    Inkább küldtem egy kis szívet rád
    – Onun yerine sana küçük bir kalp gönderdim.
    Mikor kelsz reggelre
    – Sabah ne zaman kalkarsın
    Nem leszek semerre
    – Hiçbir yerde olmayacağım.

    Egy cetlin hagytam egy mosolyt tán
    – Bir notta bir gülümseme bıraktım
    Tudom és belátom
    – Biliyorum ve görüyorum
    Hogy sokszor berántom
    – Sık sık çektiğim
    A rosszat és a jó szíved fáj
    – Kötü kalbin ve iyi kalbin acıyor
    Írj rám, ha szeretnék
    – İstersen bana yaz
    Hogy holnap te meg én
    – Yarın sen ve ben
    Játsszuk mit játszanánk te szép lány
    – Hadi oynayalım ne oynayacağız seni güzel kız

    Hányszor is írtam
    – Kaç kere yazdım
    Hogy nehéz vagyok jaj?
    – Ağır olduğumu mu?
    Lesz még velem baj?
    – Başım belaya girecek mi?
    És hányszor is mondtam
    – Kaç kere söyledim
    Hogy más lesz jövőre
    – Gelecek yıl nasıl farklı olacak
    Ígérem örökre?
    – Sonsuza kadar söz mü?

    Még mindig szeretlek
    – Seni hala seviyorum
    Nem mondtam lehet mert
    – Olabileceğini söylemedim çünkü
    Nehéz úgy szólni, ha két szemed lát
    – İki gözün olduğunda söylemek zor
    Változnék hidd el én
    – Değişirdim inan bana
    És mindig van remény
    – Ve her zaman umut vardır

    Ne engedj el és jó leszek tán
    – Gitmeme izin verme ve iyi olacağım
    Mikor kelsz holnap is
    – Yarın ne zaman uyanacaksın
    A napfény andalít
    – Güneş Endülüs
    Lehet, hogy nem leszek ott veled már
    – Artık seninle orada olmayabilirim.
    A hűtőre felírtam, mert tegnap kihagytam
    – Buzdolabına koydum çünkü dün kaçırdım.
    A csókos szmájli az jól esett ám
    – Öpüşen Gülen Yüz iyiydi

    Hányszor is írtam
    – Kaç kere yazdım
    Hogy nehéz vagyok jaj?
    – Ağır olduğumu mu?
    Lesz még velem baj?
    – Başım belaya girecek mi?
    És hányszor is mondtam
    – Kaç kere söyledim
    Hogy más lesz jövőre
    – Gelecek yıl nasıl farklı olacak
    Ígérem örökre? (ígérem örökre?)
    – Sonsuza kadar söz mü? (sonsuza kadar söz ver?)

    Hányszor is írtam
    – Kaç kere yazdım
    Hogy nehéz vagyok jaj?
    – Ağır olduğumu mu?
    Lesz még velem baj?
    – Başım belaya girecek mi?
    És hányszor is mondtam
    – Kaç kere söyledim
    Hogy más lesz jövőre
    – Gelecek yıl nasıl farklı olacak
    Ígérem örökre?
    – Sonsuza kadar söz mü?

    Hogy nehéz vagyok jaj?
    – Ağır olduğumu mu?
    Lesz még velem baj?
    – Başım belaya girecek mi?
    Hogy nehéz vagyok jaj?
    – Ağır olduğumu mu?
    Hogy más lesz jövőre
    – Gelecek yıl nasıl farklı olacak
    Ígérem örökre?
    – Sonsuza kadar söz mü?
    Ígérem örökre?
    – Sonsuza kadar söz mü?
  • GAMPER & DADONI – Bittersweet Symphony (feat. Emily Roberts) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    GAMPER & DADONI – Bittersweet Symphony (feat. Emily Roberts) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ‘Cause it’s a bitter sweet symphony this life
    – Çünkü bu hayat acı tatlı bir senfoni
    Tried to make ends meet, you’re a slave to money then you die
    – Geçimini sağlamaya çalıştın, paranın kölesisin, sonra ölürsün.
    I’ll take you down the only road I’ve ever been down
    – Seni şimdiye kadar gittiğim tek yoldan aşağıya götüreceğim
    You know the one that takes you to the places
    – Seni yerlere götüreni biliyorsun.
    Where all the veins meet, yeah
    – Tüm damarların buluştuğu yer, evet

    No change, I can change
    – Değişiklik yok, değişebilirim
    I can change, I can change
    – Değişebilirim, değişebilirim
    But I’m here in my mould
    – Ama ben buradayım kalıbımın içindeyim
    I am here in my mould
    – Ben buradayım kalıbımda
    But I’m a million different people from one day to the next
    – Ama ben bir günden diğerine milyonlarca farklı insanım
    I can’t change my mould
    – Kalıbımı değiştiremem.
    No, no, no, no, no, no, no
    – Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
    ‘Cause it’s a bitter sweet symphony this life
    – Çünkü bu hayat acı tatlı bir senfoni
    ‘Cause it’s a bitter sweet symphony this life
    – Çünkü bu hayat acı tatlı bir senfoni

    Well I’ve never prayed, but tonight I’m on my knees, yeah
    – Hiç dua etmedim ama bu gece dizlerimin üstündeyim, evet
    I need to hear some sounds that recognize the pain in me, yeah
    – İçimdeki acıyı tanıyan bazı sesler duymam gerekiyor, evet
    I let the melody shine, let it cleanse my mind, I feel free now
    – Melodinin parlamasına izin verdim, zihnimi temizlemesine izin verdim, şimdi özgür hissediyorum
    But the airwaves are clean and there’s nobody singing to me now
    – Ama hava dalgaları temiz ve şimdi bana şarkı söyleyen kimse yok

    No change, I can change
    – Değişiklik yok, değişebilirim
    I can change, I can change
    – Değişebilirim, değişebilirim
    But I’m here in my mould
    – Ama ben buradayım kalıbımın içindeyim
    I am here in my mould
    – Ben buradayım kalıbımda
    But I’m a million different people from one day to the next
    – Ama ben bir günden diğerine milyonlarca farklı insanım
    I can’t change my mould
    – Kalıbımı değiştiremem.
    No, no, no, no, no
    – Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
    ‘Cause it’s a bitter sweet symphony this life
    – Çünkü bu hayat acı tatlı bir senfoni
    ‘Cause it’s a bitter sweet symphony this life
    – Çünkü bu hayat acı tatlı bir senfoni

    ‘Cause it’s a bitter sweet symphony this life
    – Çünkü bu hayat acı tatlı bir senfoni
    ‘Cause it’s a bitter sweet symphony this life
    – Çünkü bu hayat acı tatlı bir senfoni
  • Kylie Minogue – Stop Me from Falling İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Kylie Minogue – Stop Me from Falling İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Somehow we’ve always been together
    – Her nasılsa hep birlikteydik
    But never got together
    – Ama asla bir araya gelmedim
    I never felt the pressure ’til now
    – Şimdiye kadar hiç baskı hissetmedim.
    There’s something in the air
    – Havada bir şey var.
    I’m here and you’re just there
    – Ben buradayım ve sen sadece oradasın
    I can’t pretend that I don’t care
    – Umurumda değilmiş gibi davranamam.
    Yeah, one day I might get it right
    – Evet, bir gün doğru anlayabilirim
    Am I ready for tonight?
    – Bu geceye hazır mıyım?
    Yeah, caution, caution, amber lights
    – Evet, dikkat, dikkat, sarı ışıklar
    Stuck, can’t get off my mind
    – Sıkışmış, aklımdan çıkamıyorum
    I don’t know how, I don’t know where
    – Nasıl olduğunu bilmiyorum, nerede olduğunu bilmiyorum
    But we’re becoming more than friends
    – Ama arkadaştan daha fazlası oluyoruz
    Getting closer to the edge
    – Kenara yaklaşmak
    Stop me from falling
    – Düşmeme engel ol
    Should have seen the warning signs
    – Uyarı işaretlerini görmeliydim
    Now we’re running out of time
    – Şimdi zamanımız tükeniyor.
    Kinda wanna cross the line
    – Çizgiyi aşmak istiyorum
    Stop me from falling
    – Düşmeme engel ol
    For you
    – Senin için
    For you, stop me from falling
    – Senin için düşmeme engel ol
    For you
    – Senin için
    For you, stop me from falling
    – Senin için düşmeme engel ol
    One risk from lying on your shoulder
    – Omzunda yatmaktan kaynaklanan bir risk
    When I was feeling colder
    – Daha soğuk hissettiğimde
    And now I can’t get over
    – Ve şimdi üstesinden gelemiyorum
    One kiss, a dangerous situation
    – Bir öpücük, tehlikeli bir durum
    I’m lost in hesitation
    – Tereddüt içinde kayboldum
    My heart’s a little shaking
    – Kalbim biraz titriyor
    Yeah, one day I might get it right
    – Evet, bir gün doğru anlayabilirim
    Am I ready for tonight?
    – Bu geceye hazır mıyım?
    Yeah, caution, caution, amber lights
    – Evet, dikkat, dikkat, sarı ışıklar
    Stuck, can’t get you off my mind
    – Sıkışmış, seni aklımdan çıkaramıyorum
    I don’t know how, I don’t know where
    – Nasıl olduğunu bilmiyorum, nerede olduğunu bilmiyorum
    But we’re becoming more than friends
    – Ama arkadaştan daha fazlası oluyoruz
    Getting closer to the edge
    – Kenara yaklaşmak
    Stop me from falling
    – Düşmeme engel ol
    Should have seen the warning signs
    – Uyarı işaretlerini görmeliydim
    Now we’re running out of time
    – Şimdi zamanımız tükeniyor.
    Kinda wanna cross the line
    – Çizgiyi aşmak istiyorum
    Stop me from falling
    – Düşmeme engel ol
    For you
    – Senin için
    For you, stop me from falling
    – Senin için düşmeme engel ol
    For you
    – Senin için
    For you, stop me from falling
    – Senin için düşmeme engel ol
    I don’t know how, I don’t know where
    – Nasıl olduğunu bilmiyorum, nerede olduğunu bilmiyorum
    But we’re becoming more than friends
    – Ama arkadaştan daha fazlası oluyoruz
    Getting closer to the edge
    – Kenara yaklaşmak
    Stop me from falling
    – Düşmeme engel ol
    Should have seen the warning signs
    – Uyarı işaretlerini görmeliydim
    Now we’re running out of time
    – Şimdi zamanımız tükeniyor.
    Kinda wanna cross the line
    – Çizgiyi aşmak istiyorum
    Stop me from falling
    – Düşmeme engel ol
    For you!
    – Senin için!
    For you, stop me from falling
    – Senin için düşmeme engel ol
    For you
    – Senin için
    For you, stop me from falling!
    – Senin için düşmeme engel ol!
  • Tito Rojas – Siempre Sere İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Tito Rojas – Siempre Sere İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Hoy te vuelvo a besar a escondidas
    – Bugün seni yine sinsice öpüyorum
    Nuevamente las horas medidas
    – Yine ölçülen saatler
    Ha pasado no sé cuanto tiempo
    – Ne kadar oldu bilmiyorum
    Desde aquel nuestro último encuentro
    – Son toplantımızdan beri

    Como el aire que toca tu pelo
    – Saçına dokunan hava gibi
    Como lluvia que dejas caer
    – Düşmesine izin verdiğin yağmur gibi
    Así soy para ti en los momentos
    – Şu an senin için böyleyim
    Que deseo volverte a tener
    – Sana tekrar sahip olmak istediğimi

    Y me siento un juguete en tus brazos
    – Ve kollarında bir oyuncak gibi hissediyorum

    Que al mirarte pierdo la razón
    – Sana baktığımda aklımı kaçırdığımı
    Y me vuelvo a enredar en tu cuerpo
    – Ve yine vücuduna dolanıyorum
    Y me ahogo en el mar de tu amor
    – Ve ben senin aşkının denizinde boğuluyorum
    (Siempre seré) quien te calme tus deseos de amar
    – (Her zaman olacağım) sevme arzularını sakinleştiren kişi

    Pero nunca llegaré a imaginar
    – Ama asla hayal edemeyeceğim

    Lo profundo de tu alma, de tu corazón
    – Ruhunun, kalbinin derinlikleri
    (Siempre seré) la ternura que despierta pasión
    – (Her zaman olacağım) tutkuyu uyandıran hassasiyet
    Sin llegar a ser jamás la ilusión
    – Asla yanılsama olmadan

    Ese amor fascinante que te enamoro
    – Aşık olduğum o büyüleyici aşk
    Como el aire que toca tu pelo
    – Saçına dokunan hava gibi

    Como lluvia que dejas caer
    – Düşmesine izin verdiğin yağmur gibi
    Así soy para ti en los momentos
    – Şu an senin için böyleyim
    Que deseo volverte a tener
    – Sana tekrar sahip olmak istediğimi
    Y me siento un juguete en tus brazos
    – Ve kollarında bir oyuncak gibi hissediyorum

    Que al mirarte pierdo la razón
    – Sana baktığımda aklımı kaçırdığımı

    Y me vuelvo a enredar en tu cuerpo
    – Ve yine vücuduna dolanıyorum
    Y me ahogo en el mar de tu amor
    – Ve ben senin aşkının denizinde boğuluyorum
    (Siempre seré) quien te calme tus deseos de amar
    – (Her zaman olacağım) sevme arzularını sakinleştiren kişi
    Pero nunca llegaré a imaginar
    – Ama asla hayal edemeyeceğim

    Lo profundo de tu alma, de tu corazón
    – Ruhunun, kalbinin derinlikleri

    (Siempre seré) la ternura que despierta pasión
    – (Her zaman olacağım) tutkuyu uyandıran hassasiyet
    Sin llegar a ser jamás la ilusión
    – Asla yanılsama olmadan
    Ese amor fascinante que te enamoro
    – Aşık olduğum o büyüleyici aşk

    (Siempre seré) Mira quien te calma tus deseos de amar, ese soy yo…
    – (Her zaman olacağım) Sevme arzularını sakinleştirene bak, o benim…
    (Siempre) Como la lluvia,
    – (Her zaman) Yağmur gibi,

    Que moja tu pelo
    – Saçlarını ıslatan
    (Siempre seré) Pero que siempre, siempre, seré tu consuelo
    – (Her zaman olacağım) Ama her zaman, her zaman senin rahatın olacağım
    (Siempre) Y por las noches si no estás conmigo
    – (Her zaman) Ve geceleri benimle değilsen
    Yo me desvelo
    – Uyanıyorum
    (Siempre seré)Tú para mi, yo para ti por siempre en la vida
    – (Her zaman olacağım) Sen benim için, ben senin için sonsuza dek hayatta
    (Siempre) Yo soy el hombre que no te olvida
    – (Her zaman) Ben seni unutmayacak adamım

    (Siempre seré) Que tu serás para mi y yo seré para ti
    – (Her zaman olacağım) Sen benim için olacaksın ve ben senin için olacağım
    (Siempre) Yo no te puedo borrar de mi mente pues te tengo presente
    – (Her zaman) Seni aklımdan silemem çünkü sen varsın
    (Siempre seré) Soy lo profundo de tu alma y de tu corazón
    – (Her zaman olacağım) Ben senin ruhunun ve kalbinin derinlikleriyim
    (Siempre) El que te quiere, el que te mima, el que te ama soy yo
    – (Her zaman) Seni seven, seni şımartan, seni seven benim
    (Siempre seré)Tú me perdonas como siempre cuando no te doy amor
    – (Her zaman olacağım) Sana sevgi vermediğimde beni her zamanki gibi affediyorsun
    (Siempre) Soy el que te da, y te da, te da, te da, te da calor
    – (Her zaman) Sana veren ve sana veren, sana veren, sana veren, sana sıcaklık veren benim

    (Siempre) Tu estás aquí
    – (Her zaman) Buradasın
    (Siempre) Yo estoy aquí
    – (Her zaman) Buradayım
    (Siempre, siempre) Siempre, hasta la muerte
    – (Her zaman, her zaman) Her zaman, ölene kadar
    (Siempre) Te quiero mucho
    – (Her zaman) Seni çok seviyorum
    (Siempre) Y tú lo sabes
    – (Her zaman) Ve bunu biliyorsun
    (Siempre) Yo soy la lluvia
    – (Her zaman) Ben yağmurum
    (Siempre) Yo soy el viento
    – (Her zaman) Ben rüzgarım
    (Siempre) Que te acaricia
    – (Her zaman) Seni okşayan
    (Siempre) Siempre
    – (Her zaman) Her zaman
  • Blessd – Qué Duro İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Blessd – Qué Duro İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Mmm-mmm
    – Mmm-mmm
    Esto es pa’ ti
    – Bu sizin için
    Al fin se nos dio, mejor dicho se me dio
    – Sonunda bize verildi, daha doğrusu bana verildi
    Estoy pensando en to’, la nota explotó y el diablo procedió
    – Düşünüyorum…’ not patladı ve şeytan ilerledi

    By the way, tus panties estaban cabrone’
    – Bu arada külotun boka batmıştı.
    Perdona que te lo mencione
    – Sana bahsettiğim için üzgünüm.
    Yo vo’a ser tu protección como los condone’
    – Göz yumulan olarak senin koruman olacağım’
    Esto va a ser calla’o como lo’ kilo’ y la conne (eh-eh)
    – Bu ‘kilo’ ve conne gibi calla’o olacak (eh-eh)

    Tú ere’ una hijueputa como yo, bellaca como yo
    – Sen benim gibi bir sürtüksün, benim gibi bir güzelsin
    Hablando claro, no lo esperaba
    – Açık konuşmak gerekirse, beklemiyordum.
    Mañana repito como do’
    – Yarın olduğu gibi tekrar ediyorum’
    Todavía me acuerdo, se me paro ante’ que me besaras
    – Hala hatırlıyorum, ‘beni öptün’ önünde duruyorum
    Y qué duro
    – Ve ne kadar zor
    Acho, baby, tú grita’ bien chulo
    – Acho, bebeğim, ‘çok havalı’ diye bağırıyorsun
    No puedo creerlo, te lo juro
    – İnanamıyorum, yemin ederim
    Te vi el totito porque no estaba oscuro (Hecho en Medellín)
    – Totito’nuzu karanlık olmadığı için gördüm (Medellin’de yapıldı)

    Por cierto, me pones contento
    – Bu arada beni mutlu ediyorsun.
    Complacerte en estos tristes momentos
    – Bu üzücü anlarda sizi memnun etmek için
    No sé si te diste cuenta que soy caballeroso
    – Şövalye olduğumu fark ettin mi bilmiyorum.
    Siempre te vienes tú primero y después yo me lo gozo
    – Her zaman önce gelirsin ve sonra zevk alırım
    Oh, mami, ganar conmigo e’ ganarse un Grammy
    – Oh, anne, benimle kazan ve Grammy kazan
    Cuando le meto, te quiero pa’ mí
    – Onu içeri soktuğumda, seni benim için istiyorum
    Marcaíta’ sin hacerse un tummy
    – Karın almadan Marcaíta’
    Tan preciosa que te ve’ en cuatro
    – O kadar güzel ki seni dördünde görüyor
    Si lo cuento nadie cree en el relato
    – Eğer anlatırsam, kimse hikayeye inanmaz.
    De tu cuerpecito yo soy nato
    – Senin küçük bedeninden doğdum
    Era santo y me sacaste lo sato, oh
    – Kutsaldı ve onu benden aldın sato, oh

    Tú ere’ una hijueputa como yo, bellaca como yo
    – Sen benim gibi bir sürtüksün, benim gibi bir güzelsin
    Hablando claro, no lo esperaba
    – Açık konuşmak gerekirse, beklemiyordum.
    Mañana repito como do’
    – Yarın olduğu gibi tekrar ediyorum’
    Todavía me acuerdo, se me paro ante’ que me besaras
    – Hala hatırlıyorum, ‘beni öptün’ önünde duruyorum
    Y qué duro
    – Ve ne kadar zor
    Acho, baby, tú grita’ bien chulo
    – Acho, bebeğim, ‘çok havalı’ diye bağırıyorsun
    No puedo creerlo, te lo juro
    – İnanamıyorum, yemin ederim
    Te vi el totito porque no estaba oscuro
    – Küçük parmağını gördüm çünkü karanlık değildi.

    Oh, mami, ganar conmigo e’ ganarse un Grammy
    – Oh, anne, benimle kazan ve Grammy kazan
    Cuando le meto, te quiero pa’ mí
    – Onu içeri soktuğumda, seni benim için istiyorum
    Marcaíta’ sin hacerse un tummy
    – Karın almadan Marcaíta’

    By the way, tus panties estaban cabrone’
    – Bu arada külotun boka batmıştı.
    Perdona que te lo mencione
    – Sana bahsettiğim için üzgünüm.
    Yo vo’a ser tu protección como los condone’
    – Göz yumulan olarak senin koruman olacağım’
    Esto va a ser calla’o como lo’ kilo’ y la conne (Eh-eh)
    – Bu ‘kilo’ ve conne gibi calla’o olacak (Eh-eh)

    Tú ere’ una hijueputa como yo, bellaca como yo
    – Sen benim gibi bir sürtüksün, benim gibi bir güzelsin
    Hablando claro, no lo esperaba
    – Açık konuşmak gerekirse, beklemiyordum.
    Mañana repito como do’
    – Yarın olduğu gibi tekrar ediyorum’
    Todavía me acuerdo, se me paro ante’ que me besaras
    – Hala hatırlıyorum, ‘beni öptün’ önünde duruyorum
    Y qué duro
    – Ve ne kadar zor
    Acho, baby, tú grita’ bien chulo
    – Acho, bebeğim, ‘çok havalı’ diye bağırıyorsun
    No puedo creerlo, te lo juro
    – İnanamıyorum, yemin ederim
    Te vi el totito porque no estaba oscuro (Hecho en Medellín)
    – Totito’nuzu karanlık olmadığı için gördüm (Medellin’de yapıldı)

    Que esta es pa’ ti
    – Bunun senin için olduğunu
    Tú sabes quién
    – Kim olduğunu biliyorsun
    Una bellaca como yo, oh-oh
    – Benim gibi bir güzellik, oh-oh
    Dímelo, Jara
    – Söyle bana Jara.
    Desde el barrio Antioquia, jaja
    – Antioquia mahallesinden, haha
    Te la dedico
    – Sana ithaf ediyorum
    Young Crunk
    – Genç Crunk
    The Prodigiez
    – Prodigiez’in
    The Rudeboyz
    – Rudeboyz’un
    Hecho en Medellín
    – Medellin’de yapıldı
    Chan y Kevin ADG junto al Bendito
    – Chan ve Kevin ADG Kutsanmışların yanında
    IZaak (Yo vo’a ser tu protección como los condone’)
    – IZaak (Göz yumulan olarak senin koruman olacağım’)
    (Esto va a ser calla’o como lo’ kilo’ y la conne)
    – (Bu ‘kilo’ ve conne gibi calla’o olacak)
  • V $ X V PRiNCE – Су (feat. De Lacure) Kazakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    V $ X V PRiNCE – Су (feat. De Lacure) Kazakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Су үй жақта кездесу
    – Su evi ile buluşma
    Онда неге бәрі қайтпайды?
    – Öyleyse neden herkes geri dönmüyor?
    All my niggas get high
    – All my niggas get high
    Үйге қайтсай
    – Eve dön

    Су үй жақта кездесу
    – Su evi ile buluşma
    Онда неге бәрі қайтпайды?
    – Öyleyse neden herkes geri dönmüyor?
    All my niggas get high
    – All my niggas get high
    Үйге қайтсай
    – Eve dön

    Еркек семья бағады
    – Erkek ailesi otlatıyor
    Жер шарын аралап
    – Dünyayı dolaşmak
    Күнде жаңа қала
    – Her gün yeni bir şehir
    Кеш жарық балалар, қыздар
    – Akşam ışığı çocuklar, kızlar
    Я на мерсе объезжаю ямы (ямы)
    – Mers’te çukurların etrafından dolaşıyorum
    Когда дома обожаю ванну (да)
    – Evde banyoya bayıldığımda (evet)
    Аэропорты вылетаю рано (рано)
    – Havaalanı erken kalkıyor (erken)
    Деля подъезжает набираю фану (ала)
    – Paylaşım geliyor, fana’yı (ala) işe alıyorum
    Пуст или кошелек толстый
    – Boş veya cüzdan kalın mı
    Пара новых крос, құтты болсын! (ия-ия-ия)
    – Bir çift yeni ayakkabı, mutlu yıllar! (evet, evet, evet)
    Грусть надо поливать солнцем
    – Üzüntü güneşle sulanmalıdır
    Грусть надо заливать конским (ия-ия-ия)
    – Üzüntü atlarla doldurulmalıdır (evet, evet, evet)

    Қайшы, гриндер, крышка, қағаз
    – Makas, öğütücü, kapak, kağıt
    Жарты литр, жига, магаз
    – Yarım litre, zhiga, mağaza
    Айтшы кімге қандай заказ?
    – Kime hangi siparişi verdiğini söyle?
    Бәрі дайын, енді бізге керек
    – Her şey hazır, şimdi ihtiyacımız var

    Су үй жақта кездесу
    – Su evi ile buluşma
    Онда неге бәрі қайтпайды?
    – Öyleyse neden herkes geri dönmüyor?
    All my niggas get high
    – All my niggas get high
    Үйге қайтсай
    – Eve dön

    Су үй жақта кездесу (ващ-ващ йо)
    – Su evi ile buluşma (vasch-vasch yo)
    Онда неге бәрі қайтпайды?
    – Öyleyse neden herkes geri dönmüyor?
    All my niggas get high
    – All my niggas get high

    За-Заруби себе на носу (на носу)
    – Kendini burnuna sok (burnuna)
    Водныйды ауыстырып тырысу (ауыстырып)
    – Suyu değiştirmeye (değiştirmeye) teşebbüs etme
    Ешкіммен керек емес ұрысу (ұрысу)
    – Herkesle kavga etmek (kavga etmek)
    Біздікі – жету, ал олардікі тырысу (оу)
    – Bizimkiler ulaşmak, onları denemek ve denemek içindir.
    Бұл әңгіме былай ғой (былай-былай)
    – Bu hikaye böyle (so-so)
    Жат немесе бай бол (бай-бай)
    – Yabancı veya zengin olun (buy-buy)
    Сөздеріңе сай бол (сай бол)
    – Sözlerine uy (uy)
    Зат істелінсе, май қол (ті-рі-рі)
    – — – – – – – – – – –
    Біраз грязь, қызыл көзді құртып жіберейін (ага)
    – Biraz kirli, kırmızı gözleri mahvetmeme izin ver (aha)
    Брат тряпкі берш, мына жерді сүртіп жіберейін (вщи)
    – Kardeş paçavra bersh, burayı siliyorum (vschee)
    Өзім барып алып кетем, күтші мин (күтші мин)
    – Gidip alıyorum, dadı ming (dadı ming)
    Даже пятка қалдырсанда, ренжімейм (а-а)
    – Topuklar bile alınma

    Қайшы,гриндер, крышка,қағаз
    – Makas, öğütücü, kapak, kağıt
    Жарты литр,жига, магаз
    – Yarım litre, zhiga, mağaza
    Айтшы кімге қандай заказ?
    – Kime hangi siparişi verdiğini söyle?
    Бәрі дайын, енді бізге керек
    – Her şey hazır, şimdi ihtiyacımız var

    Су үй жақта кездесу
    – Su evi ile buluşma
    Онда неге бәрі қайтпайды?
    – Öyleyse neden herkes geri dönmüyor?
    All my niggas get high
    – All my niggas get high
    Үйге қайтсай
    – Eve dön

    Су үй жақта кездесу (ващ-ващ йо)
    – Su evi ile buluşma (vasch-vasch yo)
    Онда неге бәрі қайтпайды?
    – Öyleyse neden herkes geri dönmüyor?
    All my niggas get high
    – All my niggas get high
    Үйге қайтсай
    – Eve dön

    (Ващ-ващ йо)
    – (Vash-vash yo)