Blog

  • Demirhyme & Tekir – Ay , Güneş Şarkı Sözleri

    Demirhyme & Tekir – Ay , Güneş Şarkı Sözleri

    Bi’ Ay, Güneş
    Nasıl bir denk buluşma?
    Hesabı ne?
    İnanmam!
    İnanmam!

    Yeni hisler, aynı duraklar
    Şey? Bu sefer biraz fazla
    Kaçamıyordum belki beladan
    Gel kafanı omzuma yasla

    Ruhuma rastla
    Kayboluşlarımda bunu ben inatla gördüm
    Ben bi’ başkasıydım belki
    Senden öncesini bir anda gömdüm

    Işıkları da söndür kalsın ay
    Yani sen göğsüme parlayan
    Aniden keşkeyi kaldıran
    İçimden bi’ serseri aldıran

    Dilinden düşmeyen şarkılar
    En çok senin sesine yakışır
    Sözlerimin bütünlüğü sana çıkar
    İçimde ki çocuk seninle bakışır

    Dudaklarında patlıyor güller
    Ben başka bi’ yerde de ölmem
    Düşlenen evin balkonundayım
    Gülüşünü tüm aleme göster

    Bu güneş batar mı?
    Ben bilmem
    Sen yüzünü asmadıkça ya
    Sorunum da var mıdır bilmem
    İçimdeki sen kaçmadıkça ya

    Düştüm ama kalktım her zaman
    Kaçtım kendimden zor bela
    Masallarda bulamazdım ama
    Yattım bi’ güneşle yan yana

    Düştüm ama kalktım her zaman
    Kaçtım kendimden zor bela
    Masallarda bulamazdım ama
    Uyandım bi’ Ay’la sabaha

    Bi’ Ay, Güneş
    Nasıl bir denk buluşma?
    Hesabı ne?
    İnanmam!
    İnanmam!

    Bi’ Ay Güneş
    Nasıl bir denk buluşma?
    Hesabı ne?
    İnanmam!
    İnanmam!

    Kararır gece günlerim ağlar
    Kemiriyo ruhumu gündelik ahlar
    Ne günahım var?
    Bigünahtım
    Çektiğim seni değil, bir beni bağlar!

    Uğradım karalara gelmeden sana
    Bi’ kez olsun el vermedi bana
    Yüreğime yad el değmedi daha
    Azalıyorum; ama bitmedim!

    Yanlış yoluna başımı serdim doğrudan; doğru da
    Yaktın canımı
    Yaradan, bensiz koruma onu da!

    Sustum, dağıldı konu da!
    Ruhun ağıdı kor duman; bittik
    Sorulan sorular; gitti zoruma zoruma

    Bi’ Ay, Güneş
    Nasıl bir denk buluşma?
    Hesabı ne?
    İnanmam!
    İnanmam!

    Bi’ Ay Güneş
    Nasıl bir denk buluşma?
    Hesabı ne?
    İnanmam!
    İnanmam!

    İnanmam!
    İnanmam!
    İnanmam!
    İnanmam!

  • Sena Şener – Dostum Değil Uykular Şarkı Sözleri

    Sena Şener – Dostum Değil Uykular Şarkı Sözleri

    Gün ağarmadan uyuyamam
    İçimdedir yalnızlık
    Yavaş yavaş gelir
    Sanki hayat
    Yılgın, esrek, tek kalırım

    Göğsümdeki fırtınayı bilen yoktur dünyada
    Gün ağarır, ben giderim
    Dostum değil uykular

    Gözüm yoktur dünyada
    İstemem senin yandığını uğrunda
    Belki vardır bir yer
    Buluşuruz onunla
    Beklerim, beklerim
    Dostum değil uykular

    Gün ağarmadan uyuyamam
    Düşüm bile yalnızdır
    Uyku sığmaz dolu gözlerime
    Kırgın, ürkek, tek kalırım

    Göğsümdeki fırtınayı bilen yoktur dünyada
    Gün ağarır, ben giderim
    Dostum değil uykular

    Gözüm yoktur dünyada
    İstemem senin yandığını uğrunda

    Belki vardır bir yer
    Buluşuruz onunla
    Beklerim, beklerim
    Dostum değil uykular

  • Stamp & Christopher Chu – Not ready to lose you İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Stamp & Christopher Chu – Not ready to lose you İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    It’s time we settle the score
    – Skoru hesaplamanın zamanı geldi.
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    We both were hoping for more
    – İkimiz de daha fazlasını umuyorduk
    No telling what we might do
    – Ne yapabileceğimizi söylemek yok.
    Time is playing its tricks
    – Zaman hilelerini oynuyor
    Saying it’s a dead end
    – Çıkmaz yol olduğunu söylemek
    But I can’t help thinking of
    – Ama düşünmeden edemiyorum
    What else could have happened
    – Başka ne olabilirdi

    And I know
    – Ve biliyorum
    I drive you insane
    – Seni delirtiyorum
    And you make me crazy
    – Ve sen beni deli ediyorsun
    But baby, it’s not all bad
    – Ama bebeğim, o kadar da kötü değil

    Maybe I’m too shy
    – Belki çok utangaçım
    To look you in the eyes
    – Gözlerinin içine bakmak için
    And ask, did we give it all we had?
    – Ve sor, sahip olduğumuz her şeyi verdik mi?

    It’s time we settle the score
    – Skoru hesaplamanın zamanı geldi.
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    We both were hoping for more
    – İkimiz de daha fazlasını umuyorduk
    No telling what we might do
    – Ne yapabileceğimizi söylemek yok.
    And around and around and around we go
    – Ve etrafta ve etrafta ve etrafta gidiyoruz
    But we’re dancing around never find the flow
    – Ama etrafta dans ediyoruz asla akışı bulamıyoruz
    And after all that we’ve been through
    – Ve yaşadığımız onca şeyden sonra
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    Mhmmm
    – Mhmmm

    Let’s just go for a drive
    – Sadece bir gezintiye çıkalım
    And we can see where it goes
    – Ve nereye gittiğini görebiliriz
    We all have so little time
    – Hepimizin çok az zamanı var
    Don’t wanna spend it alone
    – Yalnız geçirmek istemiyorum
    Love keeps playing its tricks
    – Aşk hilelerini oynamaya devam ediyor
    Telling us we can’t win
    – Bize kazanamayacağımızı söylemek
    But I can’t help thinking of
    – Ama düşünmeden edemiyorum
    What else could have happened
    – Başka ne olabilirdi

    And I know
    – Ve biliyorum
    I drive you insane
    – Seni delirtiyorum
    And you make me crazy
    – Ve sen beni deli ediyorsun
    But baby, it’s not all bad
    – Ama bebeğim, o kadar da kötü değil

    Maybe I’m too shy
    – Belki çok utangaçım
    To look you in the eyes
    – Gözlerinin içine bakmak için
    And ask, did we give it all we had?
    – Ve sor, sahip olduğumuz her şeyi verdik mi?

    It’s time we settle the score
    – Skoru hesaplamanın zamanı geldi.
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    We both were hoping for more
    – İkimiz de daha fazlasını umuyorduk
    No telling what we might do
    – Ne yapabileceğimizi söylemek yok.
    And Around and around and around we go
    – Ve etrafta ve etrafta ve etrafta gidiyoruz
    But we’re dancing around never find the flow
    – Ama etrafta dans ediyoruz asla akışı bulamıyoruz
    And after all that we’ve been through
    – Ve yaşadığımız onca şeyden sonra
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim

    Oh oh
    – Oh oh
    Oh oh
    – Oh oh

    And Around and around and around we go
    – Ve etrafta ve etrafta ve etrafta gidiyoruz
    But we’re dancing around never find the flow
    – Ama etrafta dans ediyoruz asla akışı bulamıyoruz
    And after all that we’ve been through
    – Ve yaşadığımız onca şeyden sonra
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    I’m not ready to lose you
    – Seni kaybetmeye hazır değilim
    Mhmmm
    – Mhmmm
  • Waleed Al Shami – Lenaftaredh Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Waleed Al Shami – Lenaftaredh Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    لنفترض
    – Varsaymak
    كدا جزافاً أنك أنت تحبني
    – Beni sevmen neredeyse bir tesadüf
    ولنفترض، أني رفضت وما أبيك تحبني
    – Ve diyelim ki reddettim ve baban beni hala seviyor

    لنفترض
    – Varsaymak
    كدا جزافاً أنك أنت تحبني
    – Beni sevmen neredeyse bir tesadüf
    ولنفترض، أني رفضت وما أبيك، ما أبيك تحبني
    – Ve varsayalım, reddettim ve hangi baba, hangi baba beni seviyor

    لحظة ما خلص كلامي، باقي ما جيت لآلامي
    – Sözlerim sona erdiği an, acım için sahip olduklarımın geri kalanı
    لحظة ما خلص كلامي، باقي ما جيت لآلامي
    – Sözlerim sona erdiği an, acım için sahip olduklarımın geri kalanı
    باقي ما جبت الجروح، باقي قلب وباقي روح
    – Yaraların iyileştiğinin geri kalanı, kalbin geri kalanı ve ruhun geri kalanı
    باقي ما جبت الجروح، باقي قلب وباقي روح
    – Yaraların iyileştiğinin geri kalanı, kalbin geri kalanı ve ruhun geri kalanı
    باقي دمعٍ يا ما طاح، كثر ما دب النمل
    – Gözyaşlarının geri kalanı, karıncaların taşıdığı sıklıkta ne eziyet
    فاقدٍ فيك الأمل، فاقدٍ فيك الأمل
    – Umuttan, umuttan

    قلي منك وش خذيت غير آه وغير ليت
    – Senden biraz daha az ve benden biraz daha az
    ودي لكن ما قويت قلبي منك ضاق ومل
    – Ben arkadaş canlısıyım ama sen kalbimi güçlendirdin
    فاقدٍ فيك الأمل
    – Umudunu kaybettin.

    قلي منك وش خذيت، غير آه وغير ليت
    – Fry sen ve ben aldık, ah değil ve keşke değil
    ودي لكن ما قويت، قلبي منك ضاق ومل
    – Samimi, ama güçlendirdiğin şey, kalbim senden bıktı
    فاقدٍ فيك الأمل
    – Umudunu kaybettin.

    أنتهى عندي الكلام، لا عتاب ولا ملام
    – Konuşmam bitti, sitem yok, suçlama yok
    أنتهى عندي الكلام، لا عتاب ولا ملام
    – Konuşmam bitti, sitem yok, suçlama yok

    هذا قلبك والسلام والحلو ما يكتمل
    – Bu senin kalbin, huzurun ve tatlılığın ne tamamlandı
    فاقدٍ فيك الأمل
    – Umudunu kaybettin.
    فاقدٍ فيك الأمل
    – Umudunu kaybettin.
  • Alan Walker & Sophie Simmons – Lovesick İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Alan Walker & Sophie Simmons – Lovesick İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (La, la-la, la-la, la-la)
    – (La, la-la, la-la, la-la)
    (La, la-la, la-la, la-la, ah)
    – (La, la-la, la-la, la-la, ah)

    Every night before I sleep
    – Uyumadan önce her gece
    I pray that you will come to me
    – Bana gelmen için dua ediyorum
    A million, million miles away
    – Bir milyon, milyon mil uzakta
    We’ll meet again someday
    – Bir gün tekrar buluşacağız

    I know that we’ll find a way
    – Bir yolunu bulacağımızı biliyorum.
    We’ll sing a bitter melody
    – Acı bir melodi söyleyeceğiz
    And add a sweeter harmony
    – Ve daha tatlı bir uyum ekleyin
    A symphony we’ll make
    – Yapacağımız bir senfoni

    So sing for all the tears we cry
    – Bu yüzden ağladığımız tüm gözyaşları için şarkı söyle
    A song for when we say goodbye
    – Hoşçakal dediğimiz zaman için bir şarkı
    Then every time we close our eyes
    – Sonra gözlerimizi her kapattığımızda
    We’ll hear our lovesick lullaby
    – Sevdalı ninnimizi duyacağız

    I remember what you said
    – Ne dediğini hatırlıyorum.
    I got you stuck in my head
    – Seni kafama soktum.
    Did you think I would forget
    – Unutacağımı mı sandın?
    The melodies you sang?
    – Söylediğin melodiler?

    When you move me
    – Beni hareket ettirdiğinde
    Like nobody moves me
    – Sanki kimse beni hareket ettirmiyormuş gibi
    You’re playing my heart stings
    – Kalbimi sokarak oynuyorsun.
    Like la-da-di-da-da
    – La-da-di-da-da gibi

    So sing for all the tears we cry
    – Bu yüzden ağladığımız tüm gözyaşları için şarkı söyle
    A song for when we say goodbye
    – Hoşçakal dediğimiz zaman için bir şarkı
    Then every time we close our eyes
    – Sonra gözlerimizi her kapattığımızda
    We’ll hear our lovesick lullaby
    – Sevdalı ninnimizi duyacağız

    (La, la-la, la-la, la-la)
    – (La, la-la, la-la, la-la)
    (La, la, la, la)
    – (La, la, la, la)
    (La, la-la, la-la, la-la)
    – (La, la-la, la-la, la-la)
    (La, la, la, la)
    – (La, la, la, la)

    La, la-la-la, la-la-la, la-la-la (ah)
    – La, la-la-la, la-la-la, la-la-la (ah)
    La, la-la, la-la, la-la (ah-ah)
    – La, la-la, la-la, la-la (ah-ah)
    La, la-la-la, la-la-la, la-la-la (ah)
    – La, la-la-la, la-la-la, la-la-la (ah)
    We’ll hear our lovesick lullaby
    – Sevdalı ninnimizi duyacağız

    Sing for all the tears we cry
    – Ağladığımız tüm gözyaşları için şarkı söyle
    A song for when we say goodbye
    – Hoşçakal dediğimiz zaman için bir şarkı
    Then every time we close our eyes
    – Sonra gözlerimizi her kapattığımızda
    We’ll hear our lovesick lullaby
    – Sevdalı ninnimizi duyacağız
  • DEAD BLONDE – Всего лишь друг Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    DEAD BLONDE – Всего лишь друг Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ты просто друг
    – Sen sadece bir arkadaşsın
    Всего лишь друг
    – Sadece bir arkadaş
    Ты просто друг
    – Sen sadece bir arkadaşsın
    Всего лишь
    – Sadece …

    Ты будешь банкиром
    – Sen bankacı olacaksın
    А я — править миром
    – Ben de dünyayı yöneteceğim
    Мы дружим уже давно (давно, ха-ха)
    – Uzun zamandır arkadaşız (uzun zaman önce, ha ha)
    Теперь стало ясно
    – Şimdi netleşti
    С тобой быть опасно
    – Seninle olmak tehlikeli
    Но мне уже всё равно-о-о
    – Ama artık umurumda değil- oh-oh

    Я нашла твой дневник (что это?)
    – Günlüğünü buldum (bu nedir?)
    И попала в тупик (не может быть)
    – Ve bir çıkmaza girdim (olamaz)
    Там читаю слова (только не это)
    – Orada kelimeleri okuyorum (sadece bu değil)
    Что ты любишь меня (ой)
    – Beni sevdiğini

    А мы не знаем сами, что будет между нами
    – Ama aramızda ne olacağını kendimiz bilmiyoruz
    И ты хороший парень, но ты всего лишь друг
    – Ve sen iyi bir adamsın, ama sen sadece bir arkadaşsın
    А может, мы с тобою поедем на свиданье
    – Belki sen ve ben bir randevuya gideriz
    Меня там на прощанье ты поцелуешь вдруг (м-ма)
    – Orada beni vedalaşırken aniden öpeceksin (m-ma)

    А мы не знаем сами, что будет между нами
    – Ama aramızda ne olacağını kendimiz bilmiyoruz
    И ты хороший парень, но ты всего лишь друг
    – Ve sen iyi bir adamsın, ama sen sadece bir arkadaşsın
    А может, мы с тобою поедем на свиданье
    – Belki sen ve ben bir randevuya gideriz
    Меня там на прощанье ты поцелуешь вдруг (м-ма)
    – Orada beni vedalaşırken aniden öpeceksin (m-ma)

    Ты хочешь быть вместе
    – Birlikte olmak istiyorsun
    А я пою песни
    – Ben de şarkı söylüyorum
    Мечтаю играть в кино (ла-ла-ла)
    – Film oynamayı hayal ediyorum (la-la-la)
    И лет через двадцать
    – Ve yirmi yıl sonra
    Смогу я признаться
    – İtiraf edebilirim
    Что я хочу быть с тобой (не факт)
    – Seninle olmak istediğimi (gerçek değil)

    Я пишу в свой дневник (о, Боже)
    – Günlüğüme yazıyorum (aman Tanrım)
    Что попала в тупик (как так?)
    – Bir çıkmaza düştüğüm için (nasıl böyle?)
    Не скажу никогда (и никому)
    – Asla söylemeyeceğim
    Что влюбилась сама (ой)
    – Kendime aşık olduğum için (oh)

    Ничего не понимаю, почему же я скучаю
    – Neden özlediğimi anlamıyorum
    Каждый раз, когда ты возвращаешься домой
    – Ne zaman eve dönsen
    Вместе всё равно не будем, но пока мы не забудем
    – Yine de birlikte olmayacağız, ama unutana kadar
    Как ты мне пообещал, что будешь только мой
    – Bana sadece benim olacağıma nasıl söz verdin

    А мы не знаем сами, что будет между нами
    – Ama aramızda ne olacağını kendimiz bilmiyoruz
    И ты хороший парень, но ты всего лишь друг
    – Ve sen iyi bir adamsın, ama sen sadece bir arkadaşsın
    А может, мы с тобою поедем на свиданье
    – Belki sen ve ben bir randevuya gideriz
    Меня там на прощанье ты поцелуешь вдруг (м-ма)
    – Orada beni vedalaşırken aniden öpeceksin (m-ma)

    А мы не знаем сами, что будет между нами
    – Ama aramızda ne olacağını kendimiz bilmiyoruz
    И ты хороший парень, но ты всего лишь друг
    – Ve sen iyi bir adamsın, ama sen sadece bir arkadaşsın
    А может, мы с тобою поедем на свиданье
    – Belki sen ve ben bir randevuya gideriz
    Меня там на прощанье ты поцелуешь вдруг (м-ма)
    – Orada beni vedalaşırken aniden öpeceksin (m-ma)

    Ты просто друг
    – Sen sadece bir arkadaşsın
    Всего лишь друг
    – Sadece bir arkadaş
    Ты просто друг
    – Sen sadece bir arkadaşsın
    Всего лишь друг
    – Sadece bir arkadaş
  • Uta – Любимый мой Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Uta – Любимый мой Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Солнце да яркое белое гори
    – Güneş evet parlak beyaz yan
    Ой ночи тёмные, да горячи объятья
    – Oh, geceler karanlık, ama sıcak sarılmalar
    Сердце да девичье ты заговорил
    – Kalbinle kız gibi konuşuyorsun
    Ой мама маменька, да не умею врать я
    – Annem anneciğim, yalan söylemeyi bilmiyorum

    Любимый мой, лети как вольный ветер
    – Aşkım, özgür bir rüzgar gibi uç
    Казачья кровь да конь твой вороной
    – Kazak kanı ve atın karga ile
    Любимый мой один такой на свете
    – Sevgili olanım dünyadaki tek kişidir
    Да не судьба нам вместе быть с тобой
    – Seninle birlikte olmak bizim kaderimiz değil
    Любимый мой, любимый мой
    – Aşkım, aşkım

    Степь да ковыль до самой до зари
    – Bozkır ve tüyler şafağa kadar
    Долго ли, коротко, а на двоих дорога
    – Uzun, kısa ve iki kişilik bir yol var mı
    Сердце да девичье ты заговорил
    – Kalbinle kız gibi konuşuyorsun
    Ой люди добрые, да не судите строго
    – Oh, iyi insanlar, kesinlikle yargılamayın

    Любимый мой, лети как вольный ветер
    – Aşkım, özgür bir rüzgar gibi uç
    Казачья кровь да конь твой вороной
    – Kazak kanı ve atın karga ile
    Любимый мой один такой на свете
    – Sevgili olanım dünyadaki tek kişidir
    Да не судьба нам вместе быть с тобой
    – Seninle birlikte olmak bizim kaderimiz değil
    Любимый мой, любимый мой
    – Aşkım, aşkım

    Любимый мой, лети как вольный ветер
    – Aşkım, özgür bir rüzgar gibi uç
    Казачья кровь да конь твой вороной
    – Kazak kanı ve atın karga ile
    Любимый мой один такой на свете
    – Sevgili olanım dünyadaki tek kişidir
    Да не судьба нам вместе быть с тобой
    – Seninle birlikte olmak bizim kaderimiz değil
    Любимый мой, любимый мой
    – Aşkım, aşkım
  • Arthur Hill – Iced Coffee İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Arthur Hill – Iced Coffee İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Just like iced-iced coffee in the mornin’
    – Tıpkı sabahları buzlu kahve gibi
    It wakes me up-up-up that way I want it
    – Beni uyandırıyor-uyandır- istediğim gibi uyandır

    Pineapple juice
    – Ananas suyu
    Sippin’ you
    – Seni yudumluyorum
    She got a sweet tooth
    – Tatlı bir dişi var
    For my summer fruits
    – Yaz meyvelerim için

    Oh, we go up to go down
    – Oh, aşağı inmek için yukarı çıkıyoruz
    Kiss, chase, ’round and ’round
    – Öp, kovala, ‘yuvarlak ve ‘yuvarlak
    Your head in my clouds, so high
    – Kafan bulutlarımda, çok yüksek
    We’re all over the place
    – Her yerdeyiz.
    My hands on your waist
    – Ellerim belinde
    Your changing the pace just like
    – Senin hızını değiştirmek gibi

    Just like iced-iced coffee in the morning
    – Tıpkı sabahları buzlu kahve gibi
    It wakes me up-up-up that way I want it
    – Beni uyandırıyor-uyandır- istediğim gibi uyandır
    Such a rush I’m trippin’ and I’m fallin’
    – Çok acelem var Tökezliyorum ve düşüyorum
    Got my sunshine pourin’
    – Güneşim akıyor
    Like an iced-iced coffee in the mornin’
    – Sabahları buzlu bir kahve gibi

    Iced-iced coffee in the mornin’
    – Sabahları buzlu kahve

    Iced-iced coffee
    – Buzlu kahve

    Tired eyes
    – Yorgun gözler
    Layin’ next to mine
    – Benimkinin yanında yatıyordu
    I hate to be the one to clear the air
    – Havayı temizleyen kişi olmaktan nefret ediyorum
    This ain’t no casual affair
    – Bu sıradan bir ilişki değil.
    Don’t mean the feeling wasn’t there
    – Bu duygunun orada olmadığı anlamına gelmez.
    Just means you kinda made me scared
    – Beni biraz korkuttun demek.
    So, let’s play husband and wife
    – Öyleyse karı koca oynayalım
    Before the sun starts to rise
    – Güneş doğmaya başlamadan önce
    Just keep your arms and legs inside the bed
    – Kollarınızı ve bacaklarınızı yatağın içinde tutun
    And enjoy the ride
    – Ve yolculuğun tadını çıkar

    Just like iced-iced coffee in the mornin’
    – Tıpkı sabahları buzlu kahve gibi
    It wakes me up-up-up that way I want it
    – Beni uyandırıyor-uyandır- istediğim gibi uyandır
    Such a rush I’m trippin’ and I’m fallin’
    – Çok acelem var Tökezliyorum ve düşüyorum
    Got my sunshine pourin’
    – Güneşim akıyor
    Like an iced-iced coffee in the mornin’
    – Sabahları buzlu bir kahve gibi

    Iced-iced coffee in the mornin’
    – Sabahları buzlu kahve

    Iced-iced coffee
    – Buzlu kahve

    I can’t keep my cool when I’m around you
    – Senin yanındayken soğukkanlılığımı koruyamam.
    I can’t keep my cool when I’m around you
    – Senin yanındayken soğukkanlılığımı koruyamam.

    Just like iced-iced coffee in the mornin’ (coffee in the mornin’)
    – Tıpkı sabah buzlu kahve gibi (sabah kahvesi)
    It wakes me up-up-up that way I want it (just the way I want)
    – Beni uyandır-uyandır-istediğim gibi (tam istediğim gibi)
    Such a rush I’m trippin’ and I’m fallin’
    – Çok acelem var Tökezliyorum ve düşüyorum
    Got my sunshine pourin’ (oo-oo-ooh)
    – Güneşim akıyor (oo-oo-ooh)
    Like an iced-iced coffee in the mornin’
    – Sabahları buzlu bir kahve gibi

    In the mornin’
    – Sabahleyin
    Iced coffee in the mornin’
    – Sabahları buzlu kahve
    In the mornin’
    – Sabahleyin
    In the mornin’
    – Sabahleyin
    Iced coffee in the mornin’
    – Sabahları buzlu kahve
  • Gheboasa & YNY Sebi – Habibi Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Gheboasa & YNY Sebi – Habibi Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Îmi place de ea și mă jur pe toți sfinții
    – Onu seviyorum ve tüm Azizlere yemin ederim
    Da ea e prea mică, n-o lasă părinții
    – Evet o çok genç, ailesi ona izin vermiyor
    Mi-a zis mă bate tacsu, că-mi dă jos toți dinții
    – Bana tacsu’yu dövdüğünü, tüm dişlerimi koparacağını söyledi.
    Haide mai aproape, haide Habibi
    – Yaklaş, gel Habibi
    Hai cu mine fato, te rog nu mă rani
    – Benimle gel kızım, lütfen bana zarar verme
    Hai cu mine fato, te rog nu mă minți
    – Benimle gel kızım, lütfen bana yalan söyleme
    Nu te mai ascunde, hai nu te mai feri
    – Saklanmayı bırak, saklanmayı bırak
    Vino mai aproape, hai să facem copii
    – Yaklaş, bebek yapalım

    Îmi place de una și zic Jugni Ji
    – Birini seviyorum ve Jugni Ji diyorum
    Ea mă vrea o noapte zice Jugni Ji
    – Bir gece beni istiyor diyor Jugni Ji
    Când o pun pe spate face Jugni Ji
    – Sırtıma koyduğumda Jugni Ji yap
    Îi place să mă provoace Jugni Ji
    – Bana meydan okumayı seviyor Jugni Ji
    E nebună frate vrea să facem copii
    – O çılgın kardeş çocuk sahibi olmamızı istiyor
    Eu ii dau de toate îi dau până și banii
    – Ona her şeyi veriyorum ona parayı bile veriyorum
    Mă ia cu vrăjeală că are fantezii
    – Hayal kurduğum için beni sikiyor
    Când o prind in pat îi dau stilu’ Shaolin
    – Onu yatakta yakaladığımda ona Shaolin Tarzı veriyorum

    Îmi place de ea și mă jur pe toți sfinții
    – Onu seviyorum ve tüm Azizlere yemin ederim
    Da’ ea e prea mică, n-o lasă părinții
    – Ama o çok genç, ailesi ona izin vermiyor
    Mi-a zis mă bate tacsu, că-mi dă jos toți dinții
    – Bana tacsu’yu dövdüğünü, tüm dişlerimi koparacağını söyledi.
    Haide mai aproape, haide Habibi
    – Yaklaş, gel Habibi

    De o seară am nevoie
    – Bir akşam ihtiyacım var
    Să îi dau mintea peste cap
    – Aklını döndürmek için
    Și de un pahar de vodka ca să pot să mă refac
    – Ve iyileşebilmem için bir bardak votka
    Degeaba am eu milioane
    – Boşuna milyonlarım var
    Fără tine sunt sărac
    – Sensiz ben fakirim
    Mi-a zis că mă bate fostu’
    – Eski sevgilimin beni dövdüğünü söyledi.
    Asta e n-am ce să fac
    – Yapamadığım şey bu.
    Haide până sus să vezi camera
    – Yukarı gel ve odayı gör
    După te duc acasă într-un Carrera
    – Seni bir Carrera’da eve götürdükten sonra
    Eu golan tu fată bună nanana
    – Ben golan sen iyi kız nanana
    Da’ vezi să nu mă placă și ma-mama ta
    – Ama beni ve anneni sevmiyor musun

    Îmi place de ea și mă jur pe toți sfinții
    – Onu seviyorum ve tüm Azizlere yemin ederim
    Da’ ea e prea mică
    – Ama o çok küçük
    N-o lasă părinții
    – Ebeveynler ona izin vermiyor
    Mi-a zis mă bate tacsu
    – Bana tacsu’yu dövdüğünü söyledi.
    Că-mi dă jos toți dinții
    – Tüm dişlerimi çıkardığını
    Haide mai aproape, haide Habibi
    – Yaklaş, gel Habibi
    Hai cu mine fato, te rog nu mă răni
    – Benimle gel kızım, lütfen bana zarar verme
    Hai cu mine fato, te rog nu mă minți
    – Benimle gel kızım, lütfen bana yalan söyleme
    Nu te mai ascunde, hai nu te mai feri
    – Saklanmayı bırak, saklanmayı bırak
    Vino mai aproape hai să facem copii
    – Yaklaş hadi bebek yapalım
  • Luísa Sobral – Gosto de Ti Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Luísa Sobral – Gosto de Ti Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    Dos pés aos cabelos
    – Ayaklardan saça
    Da ponta dos dedos
    – Parmak uçlarından
    Até à ponta do nariz
    – Burun ucuna kadar

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    De cada pestana
    – Her kirpiğin
    Da pele que é cama
    – Yatak olan cildin
    Das constelações que eu fiz
    – Yaptığım takımyıldızlardan

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    E sinto até dores no peito
    – Ve göğüs ağrısı bile hissediyorum
    Mas é só feitio, não defeito
    – Ama bu sadece uygun, kusur değil
    É amor a transbordar
    – Taşan aşk

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    E quando se gosta assim
    – Ve bu şekilde sevdiğin zaman
    Só nos dá pra cantar
    – Sadece şarkı söyleyebiliyoruz

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    Das tuas bochechas
    – Yanaklarından
    Sei que foram feitas
    – Yapıldıklarını biliyorum.
    P’ra beijar devagar
    – P’ra yavaşça öp

    E gosto de ti
    – Ve senden hoşlanıyorum
    Dos tornozelos
    – Ayak bileklerinin
    Até dos cotovelos
    – Dirseklerden yukarı
    Que não são fáceis de amar
    – Kimi sevmek kolay değil

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    E sinto até dores no peito
    – Ve göğüs ağrısı bile hissediyorum
    Mas é só feitio, não defeito
    – Ama bu sadece uygun, kusur değil
    É amor a transbordar
    – Taşan aşk

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    Gosto só porque sim
    – Hoşuma gitti çünkü
    Porque é tão bom gostar
    – Çünkü sevmek çok güzel

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    E sinto até dores no peito
    – Ve göğüs ağrısı bile hissediyorum
    Mas é só feitio, não defeito
    – Ama bu sadece uygun, kusur değil
    É amor a transbordar
    – Taşan aşk

    Gosto de ti
    – Ben senden hoşlanıyorum
    Gosto só porque sim
    – Hoşuma gitti çünkü
    Porque é tão bom gostar
    – Çünkü sevmek çok güzel
  • Louie Austen – Hoping (Herbert’s High Dub) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Louie Austen – Hoping (Herbert’s High Dub) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Prince
    – Prens
    Miscellaneous
    – Çeşitli
    Hey, Louie Louie
    – Selam Louie Louie.
    Yeah, Louie’s rap – take 1
    – Evet, Louie’nin rap çekimi 1
    We got a funky one
    – Korkak bir tane var

    Take me out 2 the ballpark – strike 1!
    – Beni dışarı çıkar 2 top sahası – vuruş 1!
    Louie Louie in the house
    – Louie Louie evde
    Come on y’all, get some
    – Hadi, biraz alın.
    I’m the designated hitter in the house
    – Evdeki atanmış vurucu benim.
    So don’t play the hold out
    – Bu yüzden bekletme oynamayın
    Tell ’em what I’m talkin’ about
    – Onlara neden bahsettiğimi anlat.
    Set it up – swingin’ – strike 2!
    – Hazırla – swingin’ – strike 2!
    Whole house swingin’
    – Bütün ev sallanıyor
    People screamin’ – ears ringin’
    – İnsanlar çığlık atıyor – kulaklar çalıyor
    With the sound that I’m throwin’ down
    – Attığım sesle
    Strike 3 – U’re out!
    – Grev 3 – Dışarıdasın!
    Dropped it in the first round
    – İlk turda düşürdüm.

    CHORUS:
    – koro:
    Hey, Louie Louie (Go, go, go, go, go, go Louie, go)
    – Hey, Louie Louie (Git, git, git, git, git, git Louie, git)
    Aw yeah
    – Ah evet
    Hey, Louie Louie (Go, go, go, go, go, go Louie, go)
    – Hey, Louie Louie (Git, git, git, git, git, git Louie, git)

    Game 1 of a 7 games series
    – 7 Oyun serisinin 1. oyunu
    Who’s up 2 bat? L-O-U-I-E
    – 2 Yarasada kim var? L-O-U-I-E
    Now freeze, can everybody hear me?
    – Kıpırdama, herkes beni duyabilir mi?
    Mic check – 1 2 3 – Ahem! Cool!
    – Mikrofon kontrolü – 1 2 3 – Ahem! Harika!
    Now let me resume, make room
    – Şimdi devam edeyim, yer açayım.
    As I zoom 2 the charts with a hype tune
    – 2 Çizelgeleri bir yutturmaca melodisi ile yakınlaştırırken
    Step if U wanna with the squeeze play fly
    – Squeeze play fly ile istiyorsan adım at
    But before U know it – another R.B.I.
    – Ama bilmeden önce – başka bir R.B.I.
    Yeah
    – Evet

    CHORUS
    – koro

    Time 2 switch – here comes a change-up
    – Zaman 2 geçiş – işte bir değişiklik geliyor
    I’m kicking it at the park with an All-star line up
    – Parkta bir All-star dizisiyle tekmeliyorum.
    Comin’ with the new gears
    – Yeni dişlilerle geliyor
    Sure 2 hit the kind of record these execs are sure 2 benefit from
    – Sure 2, bu yöneticilerin sure 2’nin yararlandığı türden bir kayda çarptı
    Yo, hold up P, gimme some
    – Hey, bekle P, bana biraz ver.
    Put some more kick in that bass drum – boom!
    – Bas davuluna biraz daha tekme at!
    This version makes me wanna get dumb
    – Bu versiyon beni aptallaştırmak istiyor
    U got me juiced and I’m lookin’ 4 the home run
    – U beni juiced var ve ben 4 home run arıyorum
    Yeah
    – Evet

    Hey Louie Louis (Go, go, go, go, go, go Louie, go)
    – Hey Louie Louis (Git, git, git, git, git, git Louie, git)
    Who’s in the house?
    – Evde kim var?
    Hey Louie Louis (Go, go, go, go, go, go Louie, go)
    – Hey Louie Louis (Git, git, git, git, git, git Louie, git)

    Slide in with attention
    – Dikkatle içeri gir
    I’m scoring a run, 4 which there is no prevention
    – Bir koşu yapıyorum, 4 ki bu önleme yok
    Home field advantage don’t mean a thing
    – İç saha avantajı bir şey ifade etmiyor
    As long as U bring your swing with soul and feeling
    – Salıncağını ruh ve hisle getirdiğin sürece
    Dig down deep – reach a little farther
    – Derine inin – biraz daha uzağa ulaşın
    Come correct, or don’t even bother
    – Doğru gel, yoksa zahmet etme bile
    Sooner than later everybody will know my name
    – Er ya da geç herkes adımı öğrenecek
    Louie Louie’s headed 4 the Hall of Fame – yeah!
    – Louie Louie 4. Şeref Salonuna gidiyor – evet!

    CHORUS
    – koro

    Yo ladies, what’s the call?
    – Hanımlar, ne diyorsunuz?
    Louie Louis’s in the house with the party y’all (Oh!)
    – Louie Louis, partiyle birlikte evde (Oh!)
    Oh! Rollin’ up hard – this time flexin’
    – Oh! Sert yuvarlanıyor – bu sefer esniyor
    5-deep sitting in my Benz
    – 5-Benz’imde derin oturma
    4 those who diss and dismiss me
    – 4 beni reddeden ve kovanlar
    Try 2 write me off and say that I’m history
    – Deneyin 2 beni yazın ve tarih olduğumu söyleyin
    Before I even start, they said I’m through bookin’
    – Başlamadan önce, kitap okumayı bitirdiğimi söylediler.
    Boy, I’m like Ball Park Franks – I’m plump when I’m cookin’
    – Oğlum, Top Parkı Frankları gibiyim – Yemek yaparken dolgunum

    CHORUS
    – koro
  • Liana Flores – rises the moon İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Liana Flores – rises the moon İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Days seem sometimes as if they’ll never end
    – Günler bazen hiç bitmeyecekmiş gibi görünür
    Sun digs its heels to taunt you
    – Güneş seni kızdırmak için topuklarını kazıyor
    But after sunlit days, one thing stays the same
    – Ama güneşli günlerden sonra bir şey aynı kalır
    Rises the moon
    – Ay yükselir

    Days fade into a watercolour blur
    – Günler suluboya bulanıklığına dönüşür
    Memories swim and haunt you
    – Anılar yüzüyor ve seni rahatsız ediyor
    But look into the lake, shimmering like smoke
    – Ama göle bak, duman gibi parıldayan
    Rises the moon
    – Ay yükselir

    Oh-oh, close your weary eyes
    – Oh-oh, yorgun gözlerini kapat
    I promise you that soon the autumn comes
    – Söz veriyorum yakında sonbahar gelecek
    To darken fading summer skies
    – Solan yaz gökyüzünü karartmak için
    Breathe, breathe, breathe
    – Nefes al, nefes al, nefes al

    Days pull you down just like a sinking ship
    – Günler seni batan bir gemi gibi aşağı çeker
    Floating is getting harder
    – Yüzmek zorlaşıyor
    But tread the water, child, and know that meanwhile
    – Ama suya bas, evlat ve bu arada bunu bil
    Rises the moon
    – Ay yükselir

    Days pull you up just like a daffodil
    – Günler seni bir nergis gibi yukarı çeker
    Uprooted from its garden
    – Bahçesinden sökülmüş
    They’ll tell you what you owe, but know even so
    – Sana borcunu söyleyecekler, ama öyle bile olsa bil
    Rises the moon
    – Ay yükselir

    You’ll be visited by sleep
    – Uyku tarafından ziyaret edileceksiniz
    I promise you that soon the autumn comes
    – Söz veriyorum yakında sonbahar gelecek
    To steal away each dream you keep
    – Tuttuğun her rüyayı çalmak için
    Breathe, breathe, breathe
    – Nefes al, nefes al, nefes al