Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 42

irtica * Gericilik.
irticaî * Gericilikle ilgili gerici (davranış, tutum).
irtical * Bir manzumeyi veya sözü birdenbire düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, doğaç.
irticalen * İçine doğduğu gibi söyleyerek, doğaçtan.
irtifa * Yükseklik.
* Yükselti.
irtifak * Dayanma.
irtifak hakkı * Başkasının arsa, yol, bahçe gibi taşınmaz bir malından belirli bir yolda yararlanma hakkı.
irtihal * (öbür dünyaya) Göçme, ölme.
irtihal etmek * ölmek.
irtikâp * (kötü iş) Yapma, kötülük etme.
* Yiyicilik, rüşvet alma.
* Yalan söyleme, hile yapma.
irtisam * Resmi çıkma, resmi çizilme.
* İz düşümü.
irtişa * Rüşvet alma, rüşvet yeme.
is * Dumanın değdiği yerde bıraktığıkara leke.
* Sürme.
isabet * (bir yöne doğru atılan şey için) Hedefe varma, hedefi vurma.
* (piyango vb.) Şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma.
* (öneri, düşünce, söz için) Yerinde olma, yanılmazlık.
* Güzel rastlantı.
* “Çok güzel”, “iyi oldu!” gibi anlamlarda kullanılır.
isabet almak * vurulmak, yaralanmak.
isabet etmek * nişan alınan yere değmek, rastlamak.
* çıkmak.
* yerinde işgörmüşolmak.
isabet oldu * yerinde, tam isteğe uygun.
isabetli * Yerine düşmüş, yerinde, uygun.
isabetsiz * Yerinde olmayan, uygun olmayan, yersiz.
isaf * (bir dileği, isteği) Yerine getirme.
isal * Ulaştırma.
isale * Akıtma.
is’at * Kutlama.
is’at etmek * kutlamak.
İsa’yıküstürdü, Muhammed’i memnun edemedi * iyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi.
ise
ise tutmak * dumana tutup karartmak.
İsevî * Hz. İsa’ nın yaydığıdinden olan, Hristiyan.
İsevîlik * Hristiyanlık.
isfendan * Akçaağaç.
* Akçaağaçtan yapılmışolan.
isfenks * Bkz. Sfenks.
ishak kuşu * Bataklık baykuşu.
ishal * Sürgün, iç sürme, ötürük, amel.
ishal olmak * amel olmak, sürgün olmak.
ishalli * İshali olan.
isilik * Terlemekten veya sıcaktan vücutta meydana gelen küçük pembe kabartılar, ısırgın.
isim * Ad.
* Kişi, insan.
* Canlıve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime.
isim cümlesi * Yüklemi isim soyundan olan veya ek fiile kurulan cümle.
isim çekimi * İsimlere iyelik eklerinin getirilmesi.
isim durumu * İsim hâli.
isim gövdesi * İsim ve fiil köklerinden yapım ekleriyle türetilen ve isim olarak kullanılan gövde.
isim hakkı * Bir ticarethanenin veya malın adınıkullanma karşılığında talep edilen hak, patent hakkı.
isim hâli * Başka bir kelime ile ilgi kurmak için, ismin yalın olarak veya ek olarak girdiği durum.
isim koymak * ad koymak, tesmiye etmek.
isim kökü * Bir ismin eklerine bölünemeyen anlamlıen küçük parça.
isim tabanı * İsim kök ve gövdelerinin çekim eki almamışhâli.
isim tamlaması * İki veya daha çok isim soyundan kelime ile kurulmuşolan tamlama.
isim vermek * ad vermek.
isim yapmak * bir alanda ün kazanmak, ün almak.
isimcilik * Adcılık.
isimden türeme fiil * İsim kökünden fiil yapım ekiyle yapılmışfiil gövdesi.

Bir yanıt yazın