Kategoriler
Genel

YDS’de En Çok Çıkan Kelimeler – C

1.calculator = hesap makinesi

  1. call for = talep etmek, istemek gerektirmek, çağırmak
  2. calm = sakin, huzurlu, gürültüsüz, durgun, endişesiz, dingin, serinkanlı, esintisiz
  3. can’t take one’s eyes off = gözlerini alamamak
  4. cancel = iptal, çıkarma, silme, fesih
  5. captivating = büyüleyici
  6. captive = tutsak, esir
  7. captivity = tutsaklık, esaret
  8. capture = yakalamak, ele geçirmek, tutsak etmek
  9. careless = dikkatsiz, aldırışsız, özensiz, ilgisiz, kayıtsız, gafil, kaygısız
  10. carry out = gerçekleştirmek, uygulamak
  11. carve = oymak, oymacılık yapmak, oyma ile süslemek, kazımak
  12. casually = günlük, sıradan, havadan sudan, tesadüfen, gelişigüzel biçimde
  13. cease = durdurmak, durmak, kesilmek
  14. ceaseless = aralıksız, durmadan
  15. celebration = kutlama, anma, tören
  16. celebrity = ünlü
  17. census = nüfus sayımı
  18. ceremony = tören, resmilik, kutlama, seremoni, ayin, merasim, dini tören, protokol, dinsel tören, resmiyet, nezaket kuralları
  19. charge = ücret, şarj etme
  20. circulate = dolaşmak, dolaştırmak, deveran etmek, tedavül etmek
  21. circulation = dolanım, dolaşım, sirkülasyon, tiraj, dağıtım, tedavül, yayma, devretme, akıntı, deveran, cereyan
  22. cite = örneklemek, adından bahsetmek,
  23. citizen = vatandaş, yurttaş, hemşehri, sakin, ikamet eden kimse
  24. clarify = açıklamak
  25. claw =pençe, tırnak, kıskaçlı, kıskaç
  26. clearance = gümrükleme, mağazayı boşaltma, malları elden çıkarma, tasfiye, izin,
  27. close = (sıfat) yakın
  28. closed = kapalı
  29. closure = kapanış, kapama, kapanma, kapatma
    31.coincide with = aynı zamana denk gelmek/tesadüf etmek
    32.collapse = çökme, çöküş, yıkılma, yığılma, suya düşme
    33.collapsible = katlanır, açılır kapanır, portatif
    34.collar = yakalı, yaka, tasma
    35.colleague = meslektaş, iş arkadaşı
    36.collide with = çarpışmak
    37.commence = başlamak
    38.comment on = yorum yapmak
    39.commercial = ticari, kârlı, mesleki
    40.commit = işlemek, suç işlemek
    41.common = ak, müşterek, alışılagelmiş
    42.commonplace = sıradan, olağan, adi
    43.commuter = ev ile iş arasında mekik dokuyan/gidip gelen
    44.companion = arkadaş, dost, yoldaş, ahbap
    45.company = arkadaşlık, dostluk,şirket
    46.compel = zorlamak, zorunda bırakmak, mecbur etmek
    47.compensation for = tazminat ödemek, telafi etmek
    48.compete = rekabet etmek, yarışmak
    49.compete against = başkasıyla yarışmak, rekabet etmek
    50.compete with = başkasıyla aynı yerden beslenmek/geçim sağlamak
    51 competition = rekabet, yarışma, yarış, çekişme
  30. compile = derlemek, toplamak, sıralamak, telif etmek
  31. complain to somebody about something = birine bir şey hakkında şikayet etmek.
  32. completely = tamamen, kesinlikle, bütünüyle, tam olarak, iyice, büsbütün, düpedüz, bütün bütün
  33. comply (with) = -e uymak,- e itaat etmek
  34. compose = oluşturmak, yaratmak, meydana getirmek
  35. compound = bileşik, alaşım, bileşim, karıştırılma, ağıl, bileşik kelime
  36. comprise = içermek
  37. compute = hesaplama
  38. conceal = gizlemek, saklamak
  39. conceive as = – olarak algılamak/düşünmek,conceive of = bir şeyi ilk
    kendisi akıl etmek
  40. conclude = sonuçlandırmak, sonuçlanmak, anlaşma yapmak, sonuç çıkarmak, karara varmak
  41. conclusion = sonuç, netice, yargı, son,
  42. condition = koşul, şart, durum, hal, kondisyon, medeni durum
  43. conditionally = şartlı olarak, belli şartlara bağlı
  44. conduct = deney,çalışma vb. yapmak yürütmek, icra etmek
  45. confess = itiraf etmek, söylemek, günah çıkarmak, kabullenmek
  46. confident (of) = emin, güvenli, kendine güvenen
  47. confine to = sınırlamak, mahkum etmek, hapsetmek
  48. confirm = onaylamak, doğrulamak
  49. conflict = çatışma, savaş, çekişme, çarpışma, fikir ayrılığı
  50. conflict with = çatışmak, çarpışmak, savaşmak
  51. conform to = uymak, uyuşmak
  52. confront = karşılaşmak, yüz yüze gelmek,
  53. confuse = karıştırmak, şaşırmak
  54. conquer = fethetmek, yenmek, almak, ele geçirmek, başarmak, elde etmek
  55. consent = razı olmak,izin,rıza
  56. consent to = razı olmak
  57. consequence = sonuç, netice
  58. conserve = korumak, muhafaza etmek
  59. considerable = büyük ölçüde, önemli miktarda, azımsanamaz
  60. considerably = önemli ölçüde, oldukça
  61. considerately = düşünceli/nazik bir şekilde
  62. consideration = göz önünde bulundurma/düşünme
  63. consist of = ibaret olmak, meydana gelmek
  64. conspire against = birine komplo kurmak
  65. constantly =sürekli, aralıksız
  66. constantly = sürekli, durmadan, daima
  67. constitute = oluşturmak, teşkil etmek, kurmak, atamak, yürürlüğe koymak
  68. constrain = kısıtlamak, sınırlandırmak, sınırlamak
  69. construct =inşa etmek, yapmak
  70. consult = danışmak
  71. consume = tüketmek
  72. contact with = birisi ile kontak/temas kurmak, irtibata geçmek
  73. contemporary = çağdaş, modern, günümüze ait, yaşıt, çağcıl
  74. content with = — den memnun
  75. contest = yarışma, müsabaka
  76. continent = kıta, anakara
  77. contract = sözleşme, anlaşma, kontrat, antlaşma, mukavele
  78. contradict = çelişmek, ters düşmek, yalanlamak, aksini iddia etmek
  79. contradictory = çelişkili, tutarsız, kendini yalancı çıkaran
  80. contribute to = katkıda bulunmak
  81. controversial = tartışmalı, fikir ayrılığına sebep olan
  82. controversy =tartışma, çelişki, çekişme
  83. conventional = geleneksel, alışılagelen, klasik
  84. converse = sohbet etmek, söyleşmek
  85. convert into = dönüştürmek
  86. convict = mahkum, tutuklu,suçlu, hükümlü
  87. convince = ikna etmek, inandırmak,
  88. correctly = doğru bir şekilde, düzgünce, düzgün
  89. correspond to = bir şeyle uymak, uygun düşmek,
  90. correspond with = birisi ile yazışmak
  91. counterpart = muadil
  92. couple = çiftleştirmek, çiftleşmek, eşleştirmek
  93. course = ders, kurs
  94. cramped = kasılmış, kramp girmiş, sıkışık
  95. crash = çökme, çöküş
  96. crawl = sürünmek, emeklemek, kaynıyor olmak, yavaş ilerlemek, yağ yapmak
  97. create = oluşturmak, yaratmak, yapmak, üretmek, atamak, neden olmak, meydana getirmek, yetki vermek
  98. credibly = inanılır bir şekilde
  99. criminal = ciddi bir suç/cürüm işlemiş,suçlu
  100. crippled = sakat, kötürüm, eli ayağı tutmayan
  101. crocodile = timsah
  102. cross out = üstünü çizmek, silmek
  103. crumble = parçalanmak, parçalamak, ufalamak, yıkılmak
  104. cultivate = tarım yapmak, tarlayı vb sürüp ekmek
  105. curator = sanat galerisi/müze/kütüphane görevlisi
  106. currency = döviz
  107. curve = eğim, eğmek
  108. custom = gelenek, görenek
  109. customary = alışılagelmiş, alışılmış

Bir yanıt yazın