Yazar: Çevirce

  • A Day To Remember – End Of Me İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    A Day To Remember – End Of Me İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I took some time away
    – Biraz zamanını aldım,
    For understanding of what brought us here today
    – Bu günün bize ne getirdiğini anlamak için.
    Oh, you’ll be the end of me
    – Oh, sen benim sonum olacaksın.

    I’m never happy like we were happy
    – Asla bizim mutlu olduğumuz gibi mutlu olamayacağım.
    I’m never sad like we were sad
    – Asla bizim üzgün olduğumuz kadar üzgün olmayacağım.
    Oh, you’ll be the end of me
    – Oh, sen benim sonum olacaksın.

    You know me all too well
    – Sen beni tam olarak çok iyi tanıyorsun,
    And I can’t suppress the memories
    – Ve ben anıları zaptedemem.
    You’re gone and I can tell
    – Sen gittin ve şunu söyleyebilirim,
    That I’ve lost more than you’ll ever see
    – Senin gördüğünden daha fazlasını kaybettim.

    Don’t say that it’s not fair
    – Bunu söylemen hiç adil değil,
    That you’re not the person you wanna be
    – Sen olmak istediğin gibi biri değilsin.
    Oh, you’ll be the end of me
    – Oh, sen benim sonum olacaksın.

    I know I wasn’t perfect, but I kept trying
    – Kusursuz olmadığımı biliyorum ama denemeye devam edeceğim,
    Till I forgot why I stayed
    – Ta ki neden durduğumu unutana kadar.
    Oh, you’ll be the end of me
    – Oh, sen benim sonum olacaksın.

    Yeah we lost all meaning
    – Evet bütün anlamımızı yitirdik.
    We lost the magic
    – Büyümüzü yitirdik.
    So good luck to you on your way
    – Bu yüzden sana yolunda iyi şanslar.
    Oh, you’ll be the end of me
    – Oh, sen benim sonum olacaksın.

    You know me all too well
    – Sen beni tam olarak çok iyi tanıyorsun,
    And I can’t suppress the memories
    – Ve ben anıları zaptedemem.
    You’re gone and I can tell
    – Sen gittin ve şunu söyleyebilirim,
    That I’ve lost more than you’ll ever see
    – Senin gördüğünden daha fazlasını kaybettim.

    Don’t say that it’s not fair
    – Bunu söylemen hiç adil değil,
    That you’re not the person you wanna be
    – Sen olmak istediğin gibi biri değilsin.
    Oh, you’ll be the end of me
    – Oh, sen benim sonum olacaksın.

    I get it, no, I get it
    – Anladım, hayır, anladım.
    Gave more than I took back, oh well (so back away!)
    – Geri koyacağımdan daha fazlasını ver bana, oh iyi (yani geri çekil!)
    I get it, no, I get it
    – Anladım, hayır, anladım.
    Can’t help those who don’t wanna be helped
    – Yardım edilmesini istemeyenlere yardım edemezsin.

    You know me all too well
    – Sen beni tam olarak çok iyi tanıyorsun,
    And I can’t suppress the memories
    – Ve ben anıları zaptedemem.
    You’re gone and I can tell
    – Sen gittin ve şunu söyleyebilirim,
    That I’ve lost more than you’ll ever see
    – Senin gördüğünden daha fazlasını kaybettim.

    Don’t say that it’s not fair
    – Bunu söylemen hiç adil değil,
    That you’re not the person you wanna be
    – Sen olmak istediğin gibi biri değilsin.
    Oh, you’ll be the end of me
    – Oh, sen benim sonum olacaksın.

  • Taylor Swift – Enchanted İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Taylor Swift – Enchanted İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    There I was again tonight forcing laughter, faking smiles
    – Orada bu gece yine kahkahayı zorluyorum, gülüyormuş gibi yapıyorum
    Same old tired, lonely place
    – Aynı eski yorgun, yalnız yer
    Walls of insincerity
    – Samimiyetsizlik surları
    Shifiting eyesvancancy vanished when I saw your face
    – Yüzünü gördüğümde hareketli gözler ve boşluk kayboldu
    All I can say is it was enchanting to meet you
    – Tüm söyleyebileceğim seninle tanışmak büyüleyiciydi
    Your eyes whispered “have we met?”
    – Gözlerin biz bir araya geldik mi diye fısıldadı
    Across the room your silhouette starts to make its way to me
    – Odanın karşısındaki siluetin bana doğru yol almaya başlar
    The playful conversation starts
    – Şakacı bir konuşma başlar
    Counter all your quick remarks passing notes in secrecy
    – Gizlilik içinde geçen notlar gibi tüm hızlı sözlerine karşı
    And it was enchanting to meet you
    – Ve seninle tanışmak büyüleyiciydi
    All I can say is I was enchanted to meet you
    – Tüm söyleyebileceğim seninle tanışmaktan büyülendim
    This night is sparkling, dont you let it go
    – Bu gece ışıl ışıl, gitmesine izin verme
    Im wonderstruck, blushing all the way home
    – Hayretler içindeyim, tüm ev yolunda kızarıyorum
    Ill spend forever wondering if you knew
    – Biliyorsan sonsuza kadar merak edeceğim
    I was enchanted to meet you
    – Seninle tanışmaktan büyülendim
    The lingering question kept me up
    – Kalan soru beni tuttu
    2am, who do you love?
    – Gecenin 2’si, kimi seviyorsun
    I wonder till Im wide awake
    – Uyanık olduğum kadar merak ediyorum
    Now Im pacing backforth, wishing you were at my door
    – Şimdi geri adımlıyorum ve ileri, kapımda olmanı diliyorum
    Id open upyou would say,
    – Konuşmayı başlatmak istiyorum ve diyorsun ki
    It was enchanted to meet you
    – Seninle tanışmak büyüleyiciydi

    All I know is I was enchanted to meet you
    – Tüm bildiğim seninle tanışmaktan büyülendim
    This night is sparkling, dont you let it go
    – Bu gece ışıl ışıl, gitmesine izin verme
    Im wonderstruck, blushing all the way home
    – Hayretler içindeyim, tüm ev yolunda kızarıyorum
    Ill spend forever wondering if you knew
    – Biliyorsan sonsuza kadar merak edeceğim
    This night is flawless, dont you let it go
    – Bu gece kusursuz, gitmesine izin verme
    Im wonderstruck, dancing around all alone
    – Hayretler içindeyim, tüm yalnız olduğum zamanlarda etrafta dans ediyorum
    Ill spend forever wondering if you knew
    – Biliyorsan sonsuza kadar merak edeceğim
    I was enchanted to meet you
    – Seninle tanışmaktan büyülendim

    This is me praying that this was the very first page
    – Bunun ilk sayfa olduğuna dua eden biriyim
    Not the story line ends
    – Olayların bittiğine değil
    My thoughts will echo your name until I see you again
    – Seni görene kadar düşüncelerim adını tekrarlayacak
    These are the words I held back as I was leaving too soon
    – Çok erken ayrılırken kendimi durdurduğum kelimeler var
    I was enchanted to meet you
    – Seninle tanışmak büyüleyiciydi
    Please dont be in love with someone else
    – Lütfen başka birine aşık olma
    Please dont have somebody waiting on you
    – Lütfen sana hizmet edecek birine sahip olma
    Please dont be in love with someone else
    – Lütfen başka birine aşık olma
    Please dont have somebody waiting on you
    – Lütfen sana hizmet edecek birine sahip olma
    This night is sparkling, dont you let it go
    – Bu gece ışıl ışıl, gitmesine izin verme
    Im wonderstruck, blushing all the way home
    – Hayretler içindeyim, tüm ev yolunda kızarıyorum
    Ill spend forever wondering if you knew
    – Biliyorsan sonsuza kadar merak edeceğim
    This night is flawless, dont you let it go
    – Bu gece kusursuz, gitmesine izin verme
    Im wonderstruck, dancing around all alone
    – Hayretler içindeyim, tüm yalnız olduğum zamanlarda etrafta dans ediyorum
    Ill spend forever wondering if you knew
    – Biliyorsan sonsuza kadar merak edeceğim
    I was enchanted to meet you
    – Seninle tanışmaktan büyülendim
    Please dont be in love with someone else
    – Lütfen başka birine aşık olma
    Please dont have somebody waiting on you
    – Lütfen sana hizmet edecek birine sahip olma

  • Serj Tankian – Empty Walls İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Serj Tankian – Empty Walls İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Your empty walls
    – Boş duvarların
    Your empty walls
    – Boş duvarların
    Pretentious attention
    – İddialı dikkat
    Dismissive apprehension
    – Kayıtsız kaygı
    Don’t waste your time
    – Zamanınızı boşa harcamayın
    On coffins today
    – Bugün tabutlarda
    When we decline
    – Reddettiğimizde
    From the confines of our mind
    – Zihnimizin sınırlarından
    Don’t waste your time
    – Zamanınızı boşa harcamayın
    On coffins today
    – Bugün tabutlarda

    Don’t you see their bodies burning
    – Vücutlarının yandığını görmüyor musun
    Desolate and full of yearning
    – Issız ve özlem dolu
    Dying of anticipation
    – Beklentiden ölmek
    Choking from intoxication
    – Sarhoşluktan boğulma
    Don’t you see their bodies burning
    – Vücutlarının yandığını görmüyor musun
    Desolate and full of yearning
    – Issız ve özlem dolu
    Dying of anticipation
    – Beklentiden ölmek
    Choking from intoxication
    – Sarhoşluktan boğulma

    I want you to be left behind those empty walls
    – O boş duvarların ardında kalmanı istiyorum
    Taught you to see from behind those empty walls
    – Sana o boş duvarların arkasından bakmayı öğretti

    Those empty walls
    – O boş duvarlar
    When we decline
    – Reddettiğimizde
    From the confines of our mind
    – Zihnimizin sınırlarından
    Don’t waste your time
    – Zamanınızı boşa harcamayın
    On coffins today
    – Bugün tabutlarda

    Don’t you see their bodies burning
    – Vücutlarının yandığını görmüyor musun
    Desolate and full of yearning
    – Issız ve özlem dolu
    Dying of anticipation
    – Beklentiden ölmek
    Choking from intoxication
    – Sarhoşluktan boğulma
    Don’t you see their bodies burning
    – Vücutlarının yandığını görmüyor musun
    Desolate and full of yearning
    – Issız ve özlem dolu
    Dying of anticipation
    – Beklentiden ölmek
    Choking from intoxication
    – Sarhoşluktan boğulma

    I want you to be left behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasında kalmanı istiyorum
    Taught you to see from behind those empty walls
    – Sana o boş duvarların arkasından bakmayı öğretti

    Want you to be left behind those empty walls
    – O boş duvarların ardında kalmanı istiyorum
    I taught you to see from behind those empty walls
    – Sana o boş duvarların arkasından görmeyi öğrettim

    From behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasından
    From behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasından
    The walls
    – Duvarlar
    From behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasından

    I loved you yesterday
    – Seni dün sevdim
    Before you killed my family
    – Sen ailemi öldürmeden önce

    Don’t you see their bodies burning
    – Vücutlarının yandığını görmüyor musun
    Desolate and full of yearning
    – Issız ve özlem dolu
    Dying of anticipation
    – Beklentiden ölmek
    Choking from intoxication
    – Sarhoşluktan boğulma
    Don’t you see their bodies burning
    – Vücutlarının yandığını görmüyor musun
    Desolate and full of yearning
    – Issız ve özlem dolu
    Dying of anticipation
    – Beklentiden ölmek
    Choking from intoxication
    – Sarhoşluktan boğulma

    I want you to be left behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasında kalmanı istiyorum
    Taught you to see from behind those empty walls
    – Sana o boş duvarların arkasından bakmayı öğretti

    Want you to be left behind those empty walls
    – O boş duvarların ardında kalmanı istiyorum
    I taught you to see from behind those empty walls
    – Sana o boş duvarların arkasından görmeyi öğrettim

    From behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasından
    From behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasından
    The walls
    – Duvarlar
    From behind those empty walls
    – O boş duvarların arkasından

  • 5 Seconds Of Summer – Empty Wallets İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    5 Seconds Of Summer – Empty Wallets İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Stop digging in your heart ’cause tonight is on me
    – Kalbini kazmayı bırak çünkü bu gece benlesin
    Tonight is on me
    – Bu gece benlesin
    Stop trying so hard is what you said to me, what you said to me
    – Bana ne söyleyeceğinle uğraşmayı bırak
    Get too high when I’m high
    – Yükseldiğimde yüksel
    So we see eye-to-eye, woah, oh
    – Bu yüzden göz gözeyiz,evet!
    Think the high out with the low
    – Düşünüyorumda biz alçalarak yükseliyoruz
    And away and away we go
    – Ve uzağa gidiyoruz
    Living our lives
    – Hayatımızı yaşıyoruz
    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Until we die
    – Biz ölene kadar
    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    We got a whole night, won’t you spend it with me?
    – Tam bir gecemiz var, benimle harcar mısın?
    Live it with me?
    – Benimle yaşar mısın?
    We got our lives, but living ain’t cheap
    – Hayatımıza sahibiz, ucuz yaşamıyoruz
    Living ain’t cheap
    – Ucuz yaşama
    Get too high when I’m high
    – Yükseldiğimde yüksel
    So we see eye-to-eye, woah, oh
    – Bu yüzden göz gözeyiz,evet!
    Think the high out with the low
    – Düşünüyorumda biz alçalarak yükseliyoruz
    And away and away we go
    – Ve uzağa gidiyoruz
    Living our lives
    – Hayatımızı yaşıyoruz
    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Until we die
    – Biz ölene kadar

    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Sugar caught a break
    -Para mola verdi
    The fluid ain’t to blame
    – İstikrarsız olmak ile suçlayamazsın
    For the sugar causing pain
    – Acıya neden olan para için
    Living our lives
    – Hayatımızı yaşıyoruz
    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    I always believed in second chances
    – Ikıncı şansa daima inandım
    I always believed in you
    – Sana daima inandım
    I always believed in second chances
    – Ikıncı şansa daima inandım
    I always believed in you
    – Sana daima inandım
    Living our lives
    – Hayatımızı yaşıyoruz
    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Until we die
    – Biz ölene kadar
    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Sugar caught a break
    – Para mola verdi
    The fluid ain’t to blame
    – İstikrarsız olmak ile suçlayamazsın
    For the sugar causing pain
    – Acıya neden olan para için
    Well living our lives
    – Güzel, hayatımızı yaşıyoruz
    Dancing on empty wallets
    – Boş cüzdanlarla dans ediyoruz
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım
    Spend it all on you
    – Tamamen sende harcadım

  • Minelli – Empty Spaces İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Minelli – Empty Spaces İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Tell me why you’re crying
    – Söyle bana neden ağlıyorsun
    As I can see the faith in your eyes
    – Gözlerindeki inancı görebildiğim gibi
    And I feel that you’ll be falling
    – Ve düşeceğini hissediyorum
    Don’t you know you’re not alone now
    – Şimdi yalnız olmadığını bilmiyor musun

    Crying
    – Ağlıyor
    Now I can see the faith in your eyes
    – Şimdi gözlerindeki inancı görebiliyorum
    And I feel that you’ll be fallinTell me where you wanna go
    – Ve düşeceğini hissediyorum, nereye gitmek istediğini söyle bana

    Sometimes you hide
    – Bazen saklanırsın
    You slide to empty spaces
    – Boş alanlara kayıyorsun
    Cause you don’t know who you are
    – Çünkü kim olduğunu bilmiyorsun
    To find, to find the light
    – Bulmak için ışığı bulmak için

    Sometimes you hide
    – Bazen saklanırsın
    Sometimes you search for places
    – Bazen yerleri ararsın
    Tryin to find out who you are
    – Kim olduğunu bulmaya çalışıyorum
    Just find, to find the light
    – Sadece bul, ışığı bulmak için

    And now the day is dawning
    – Ve şimdi gün ağarıyor
    You gotta break the silence
    – Sessizliği kırmalısın
    Cause I, I don’t wanna see you fallinDon’t you know you’re not alone now
    – Çünkü ben, düştüğünü görmek istemiyorum, şimdi yalnız olmadığını bilmiyor musun

    Risin’, you gotta break the silence
    – Risin ‘, sessizliği bozmalısın
    Cause I, I don’t wanna see you fallinDon’t you know where you wanna go
    – Çünkü ben, düştüğünü görmek istemiyorum, nereye gitmek istediğini bilmiyor musun

    Sometimes you hide
    – Bazen saklanırsın
    You slide to empty spaces
    – Boş alanlara kayıyorsun
    Cause you don’t know who you are
    – Çünkü kim olduğunu bilmiyorsun
    To find, to find the light
    – Bulmak için ışığı bulmak için

    Sometimes you hide
    – Bazen saklanırsın
    Sometimes you search for places
    – Bazen yerleri ararsın
    Tryin to find out who you are
    – Kim olduğunu bulmaya çalışıyorum
    Just find, to find the light
    – Sadece bul, ışığı bulmak için

  • Pink Floyd – Empty Spaces İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Pink Floyd – Empty Spaces İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Empty Spaces
    – Boş Mekanlar
    What shall we use to fill the empty spaces here we used to talk?
    – Ne kullanalım konuştuğumuz boşluğu doldurmak için ?
    How shall I fill the final places?
    – Nasıl doldurayım son boşlukları
    How shall I complete the wall?
    – Nasıl tamamlayayım duvarı?

  • Gary Moore – Empty Rooms İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Gary Moore – Empty Rooms İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Loneliness is your only friend.
    – Yalnızlık senin tek arkadaşın

    A broken heart that just won’t mend
    – İyileşmeyecek kırık bir kalp

    Is the price you pay.
    – Ödediğin bedel

    It’s hard to take when love grows old.
    – Aşk yıllandıkça dayanması daha zor

    The days are long and the nights turn cold
    – Günler uzun ve geceler soğuk

    When it fades away.
    – Aşk yavaşça yok olurken.

    You hope that she will change her mind
    – O kızın fikrini değiştirmesini umuyorsun

    But the days drift on and on.
    – Ama günler geçip gidiyor

    You’ll never know the reason why she’s gone.
    – Niye gittiğini asla öğrenemeyeceksin

    You see her face in every crowd.
    – Her kalabalıkta onun yüzünü görüyorsun

    You hear her voice, but you’re still proud
    – Onun sesini duyuyorsun, ama hala kibirlisin

    So you turn away.
    – Ve arkanı dönüp gidiyorsun

    You tell yourself that you’ll be strong.
    – Kendine güçlü olacağını söylüyorsun

    But your heart tells you
    – Ama kalbin sana diyor ki

    This time you’re wrong.
    – Bu sefer yanılıyorsun

    You hope that she will change her mind
    – O kızın fikrini değiştirmesini umuyorsun

    But the days drift on and on.
    – Ama günler geçip gidiyor

    You’ll never know the reason why she’s gone.
    – Niye gittiğini asla öğrenemeyeceksin

    Empty rooms
    – Boş odalar

    Where we learn to live without love.
    – Aşksız yaşamayı öğrendiğimiz

    Empty rooms
    – Boş odalar

    Where we learn to live without love.
    – Aşksız yaşamayı öğrendiğimiz

    Empty rooms
    – Boş odalar

    Where we learn to live without love.
    – Aşksız yaşamayı öğrendiğimiz

    Empty rooms
    – Boş odalar

    Where we lea
    – Öğrendiğimiz…

  • Halsey – Empty Gold İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Halsey – Empty Gold İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I must confess
    – İtiraf etmeliyim
    How hard I tried to breathe through the trees of loneliness.
    – Yalnızlığın ağaçlarının arasında nasıl zor nefes almaya çalıştığımı
    And you, you must confess
    – Ve sen itiraf etmelisin
    How hard you need to see through the heart beating out my chest
    – Göğsümde atan kalbimi nasıl görmeye çalıştığını

    Feel like we’ve been falling down
    – Düşüyormuşuz gibi hissediyorum
    Like these autumn leaves.
    – Bu sonbahar yaprakları gibi
    But baby don’t let winter come
    – Ama kışın gelmesine izin verme
    Don’t let our hearts freeze
    – Kalplerimizin donmasına izin verme

    If the morning light don’t steal our soul
    – Eğer gün ışığı ruhlarımızı çalmazsa
    We will walk away from empty gold
    – Boş altından uzaklaşacağız

    Dark as midnight sun,
    – Geceyarısı güneşi kadar koyu
    Smoke as black as charcoal
    – Kömür kadar siyah duman
    Fills into our fragile lungs
    – Hassas ciğerlerimize doluyor
    Cause when our demons come
    – Çünkü şeytanlarımız geldiğinde
    Dancing in the shadows
    – Gölgelerde dans ediyorlar
    To a game that can’t be won
    – Kzanılamayan bir oyunda

    Feel like we’ve been falling down
    – Düşüyormuşuz gibi hissediyorum
    Like these autumn leaves.
    – Bu sonbahar yaprakları gibi
    But baby don’t let winter come
    – Ama kışın gelmesine izin verme
    Don’t let our hearts freeze
    – Kalplerimizin donmasına izin verme

    If the morning light don’t steal our soul
    – Eğer gün ışığı ruhlarımızı çalmazsa
    We will walk away from empty gold
    – Boş altından uzaklaşacağız

    We’re the underdogs in this world alone
    – Biz güçsüzleriz, bu dünyada bir başımıza
    I’m a believer, got a fever running through my bones
    – Ben inanıyorum, kemiklerime akan bir ateş var
    We’re the alley cats and they can throw their stones
    – Biz sokak kedileriyiz ve onlar taşlarını fırlatabilirler
    They can break our hearts, they won’t take our souls
    – Kalplerimizi kırabilirler ama ruhlarımızı alamayacaklar

    We’re the underdogs in this world alone
    – Biz güçsüzleriz, bu dünyada bir başımıza
    I’m a believer, got a fever running through my bones
    – Ben inanıyorum, kemiklerime akan bir ateş var
    We’re the alley cats and they can throw their stones
    – Biz sokak kedileriyiz ve onlar taşlarını fırlatabilirler
    They can break our hearts, they won’t take our souls
    – Kalplerimizi kırabilirler ama ruhlarımızı alamayacaklar

    If the morning light don’t steal our soul
    – Eğer gün ışığı ruhlarımızı çalmazsa
    We will walk away from empty gold
    – Boş altından uzaklaşacağız
    If the morning light don’t steal our soul
    – Eğer gün ışığı ruhlarımızı çalmazsa
    We will walk away from empty gold
    – Boş altından uzaklaşacağız

  • Yas – Empty Crown İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Yas – Empty Crown İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    There’s a war inside my head
    – Kafamın içinde bir savaş var
    And I’m drowning in regret
    – Ve pişmanlığımda boğuluyorum
    When the lights come down, got an empty crown
    – Işıklar söndüğünde, sadece boş bir tacım var

    My body’s missing pieces
    – Bedenimin kayıp parçaları
    Can’t pull it all together
    – Hepsini bir araya getiremiyorum
    My body’s missing pieces
    – Bedenimin kayıp parçaları
    I wish I could remember
    – Keşke hatırlayabilsem

    My body’s missing pieces
    – Bedenimin kayıp parçaları
    Can’t pull it all together
    – Hepsini bir araya getiremiyorum
    My body’s missing pieces
    – Bedenimin kayıp parçaları
    I wish I could remember
    – Keşke hatırlayabilseydim

    There’s a war inside my head
    – Kafamın içinde bir savaş var
    And I’m drowning in regret
    – Ve pişmanlığımda boğuluyorum
    When the lights come down, got an empty crown
    – Işıklar söndüğünde, sadece boş bir tacım var

  • Juice Wrld – Empty İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Juice Wrld – Empty İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    From the unknown
    – Bilinmeyenden

    I ran away, I don’t think I’m coming back home
    – Kaçtım,Eve geri geleceğimi düşünmüyorum.

    Whoa-whoa-whoa-whoa-whoa-whoa
    – Whoa-whoa-whoa-whoa-whoa-whoa

    Like a crawlspace, it’s a dark place I roam
    – Bir boşluk gibi, dolaştığım karanlık yer

    Ain’t no right way, just the wrong way I know
    – Doğru yol yok, sadece bildiğim yol yanlış

    I problem solve with Styrofoam
    – Sorunlarımı strafor ile çözdüm

    My world revolves around a black hole
    – Dünyam kara bir deliğin etrafında döner

    The same black hole that’s
    – Aynı kara delik

    In place of my soul, uh
    – Ruhumun içinde,uh

    Empty, I feel so goddamn empty
    – Boş,Kendimi çok boş hissediyorum.

    I may go rogue
    – Haydut olabilirim

    Don’t tempt me, big bullet holes
    – Beni kışkırtma,büyük kurşun kovanları

    Tote semi-autos
    – Yarı-otomatikleri taşıyorum

    Keepin’ it real, keepin’ it real, real uh
    – Gerçekçi ol, gerçekçi ol,gerçek uh

    Keepin’ it real, uh yeah
    – Gerçekçi ol,evet

    Life gets tough, shit is getting real
    – Hayat zorlaşıyor,bok gerçek oluyor

    I don’t know how to feel
    – Nasıl hissettiğimi bilmiyorum

    Swallowing all these pills
    – Tüm bu hapları yutuyorum

    Know my real feels
    – Gerçek hislerimi biliyorum

    Devil standing here
    – Şeytan burada duruyor

    Tryna’ make a deal, uh
    – Anlaşma yapmaya çalışıyor,uh

    It ain’t no deals
    – Anlaşma yok

    Feel like I’m going crazy but
    – Delirecekmişim gibi hissediyorum ama

    Still took a lot to get me here
    – Hala beni buraya getirmek çok şey aldı

    Losing my sanity up in a
    – Aklımı kaybediyorum

    House in the hills, hills, hills
    – Tepedeki bir evde,tepeler,tepeler,tepeler

    I ain’t have anything then and I still
    – O zaman hiçbir şeyim yoktu,hala öyle

    Don’t have anything still, still, still
    – Hala hiçbir şeyim yok

    Bein’ me, I rock PnB
    – Kendin olmak,PnB’yi salladım

    These hoes actin’ like gossip, TMZ
    – Bu fahişeler dedikoduymuş gibi davranıyor,TMZ

    These drugs acting like
    – Bu gibi davranan ilaçlar

    Moshpits squishing me
    – Beni ezip durduran yosun

    Oh my, oh me, how they kill me slowly
    – Aman,nasıl beni yavaş yavaş öldürüyorlar

    Lonely, I been gettin’ no peace
    – Yalnız,barış alamadım

    OD, feel like overdosing
    – OD*,aşırı dozlu gibi hissediyorum

    Low key I’m looking for the signs
    – Düşük anahtar işaretleri arıyorum

    But all I can find is a sign of the times
    – Ama tüm bulabildiğim zamanın işareti

    From the unknown
    – Bilinmeyenden

    I ran away, I don’t think I’m coming back home
    – Kaçtım,Eve geri geleceğimi düşünmüyorum.

    Whoa-whoa-whoa-whoa-whoa-whoa
    – Whoa-whoa-whoa-whoa-whoa-whoa

    Like a crawlspace, it’s a dark place I roam
    – Bir boşluk gibi, dolaştığım karanlık yer

    Ain’t no right way, just the wrong way I know
    – Doğru yol yok, sadece bildiğim yol yanlış

    I problem solve with Styrofoam
    – Sorunlarımı strafor ile çözdüm

    My world revolves around a black hole
    – Dünyam kara bir deliğin etrafında döner

    The same black hole that’s in place of my soul, oh
    – Aynı kara delik ruhumun içinde,oh

    Empty, I feel so goddamn empty
    – Boş,Kendimi çok boş hissediyorum.

    I may go rogue
    – Haydut olabilirim

    Don’t tempt me, big bullet holes
    – Beni kışkırtma,büyük kurşun kovanları

    Tote semi-autos
    – Yarı-otomatikleri taşıyorum

    I ain’t suicidal
    – İntihara meyilli değilim

    Only thing suicide is suicide doors
    – Tek intihar sebebi intihar kapıları

    Fight for survival
    – Yaşamak için savaş

    Gotta keep hope up, rolling good dope up
    – Umudunu sürdürmek zorundayım,….

    Hold my hand, through hell we go
    – Elimi tut, cehenneme gidene kadar

    Don’t look back, it ain’t the past no more
    – Arkana bakma, artık geçmiş yok

    Gon’ get to the racks, all them niggas want war
    – Zenciler savaş istiyor

    I was put here to lead the lost souls
    – Buraya kayıp ruhlara liderlik etmek için geldim

    Exhale depression as the wind blows
    – Rüzgar estiğinde depresyona giriyorum

    These are the laws of living in vogue
    – Bunlar modaya uygun yaşam yasaları

    We’re perfectly imperfect children
    – Mükemmel derecede kusurlu çocuğuz

    Rose from the dust, all of us are on a mission
    – Tozdan yükseldi, hepimiz bir görevdeyiz

    Never gave a fuck, really came from rags to riches
    – Asla bir bok vermedim, gerçekten paçavralardan zenginliklere geldim

    Now we live it up, driving with the rooftop missin
    – Şimdi çatı katında kaçıp giderken yaşayacağız

    I don’t give a fuck, really came from rags to riches
    – Benim umurumda değil, gerçekten paçavralardan zenginliklere geldim

    Now I live it up, driving with the rooftop missin
    – Şimdi çatı katında kaçırarak araba sürüyorum

    From the unknown
    – Bilinmeyenden

    I ran away, I don’t think I’m coming back home
    – Kaçtım,Eve geri geleceğimi düşünmüyorum.

    Whoa-whoa-whoa-whoa-whoa-whoa
    – Whoa-whoa-whoa-whoa-whoa-whoa

    Like a crawlspace, it’s a dark place I roam
    – Bir boşluk gibi, dolaştığım karanlık yer

    Ain’t no right way, just the wrong way I know
    – Doğru yol yok, sadece bildiğim yol yanlış

    I problem solve with Styrofoam
    – Sorunlarımı strafor ile çözdüm

    My world revolves around a black hole
    – Dünyam kara bir deliğin etrafında döner

    The same black hole that’s in place of my soul, uh
    – Aynı kara delik ruhumun içinde,uh

    Empty, I feel so goddamn empty
    – Boş,Kendimi çok boş hissediyorum.

    I may go rogue
    – Haydut olabilirim

    Don’t tempt me, big bullet holes
    – Beni kışkırtma,büyük kurşun kovanları

    Tote semi-autos
    – Yarı-otomatikleri taşıyorum

  • Garbage – Empty İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Garbage – Empty İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I’ve been feeling so frustrated
    – Öylesine bıkkınım ki
    i’ll never be as great as i want to be
    – Hiçbir zaman istediğim kadar mükemmel olamayacağım
    Everyone that i run into
    – Karşılaştığım herkes gibi
    The ones you always seem so into
    – Hep yakın oldukların gibi
    What’s wrong with me?
    – Sorunum ne benim?
    They all seem to know exactly what it is they want.
    – Hepsi istediklerinin ne olduğunu biliyor
    They pass me
    – Yanımdan geçiyorlar
    They smile as they go
    – Giderken gülümsüyorlar
    So i work at staying patient
    – Sabırlı kalmaya çalışıyorum
    Good things come to those that wait
    – Sabreden derviş muradına ermiş
    Or so they say
    – Ya da öyle diyorlar işte

    İ am so empty
    – İçim öyle boş ki
    You’re all i’m thinking about
    – Tek düşündüğüm sensin
    İ am so empty
    – İçim öyle boş ki
    You’re all i think about
    – Tek düşündüğüm sensin

    İ get tired of trying
    – Denemekten bıktım
    İdeas die on the vine
    – Fikirler başlamadan bitiyor
    And i feel like a fake
    – Sahteymiş gibi hissediyorum
    İ lie awake believing that somehow i keep failing
    – Bir şekilde batacağıma inanarak uyuyamıyorum
    İ rail and i ache
    – Sövüp acı çekiyorum
    At the monsters and the demons
    – Canavarlar ve iblislerle
    İ have wrestled with for eons
    – Yıllarca savaştım
    And i want to destroy
    – Ve yok etmek istiyorum artık

    i am so empty
    – İçim öyle boş ki
    You’re all i talk about
    – Tek konuştuğum sensin
    You’re all i talk about
    – Tek konuştuğum sensin
    Every day every hour of the night
    – Günün ve gecenin her saatinde
    You’re all i think about
    – Tek düşündüğüm sensin
    Every day every hour of the night
    – Günün ve gecenin her saatinde
    You’re all i dream about
    – Hayal ettiğim tek şey sensin
    Every day every hour of the night
    – Günün ve gecenin her saatinde
    You’re all i think about
    – Tek düşündüğüm sensin
    You’re all i think about
    – Tek düşündüğüm sensin
    i am so empty
    – İçim öyle boş ki…
    i am so empty
    – İçim öyle boş ki…
    i am so empty
    – İçim öyle boş ki…
    i am so empty
    – İçim öyle boş ki…

  • The Cranberries – Empty İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    The Cranberries – Empty İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Something has left my life,
    – Birşeyler hayatımı terketti ve
    And I don’t know where it went to
    – Nereye gittiklerini bilmiyorum
    Somebody caused my strife
    – Birileri kavga etmeme sebep oldu
    And it’s not what I was seeking
    – Ve bu benim uğraştığım şey değildi

    Didn’t you see me, didn’t you hear me
    – Beni görmedin mi , beni duymadın mi?
    Didn’t you see me standing there
    – Beni orda dururken görmedin mi

    Why did you turn out the lights
    – Neden ışıkları söndürdün
    Did you know that I was sleeping
    – Uyuduğumu biliyormuydun

    Say a prayer for me
    – Benim için dua et
    Help to feel the strength I did
    – Gücümü hissetmem için bana yardımcı ol
    My identity, has it been taken
    – Kimliğim, götürüldü mü?
    Is my heart breaking on me
    – Kalbim üzerimde mi kırılıyor

    All my plans fell through my hands,
    – Bütün planlarım ellerimin arasından kayıp gitti
    They fell through my hands on me
    – Ellerimin arasından kayıp gitti
    In my dreams it suddenly seems empty
    – Rüyalarımda aniden görünür
    – Boş