Yazar: Çevirce

  • High School Musical – Everyday İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    High School Musical – Everyday İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Once in a lifetime
    – Hayat boyu bir defa
    Means there’s no second chance
    – İkinci şans yok demektir.
    So I believe than you and me
    – İnanıyorumki sen ve ben
    Should grab it while we can
    – Tutunmalıyız mümkünken…

    Make it last forever
    – Sonsuza kadar sürdürmeli
    And never give it back
    – Asla vazgeçmemeliyiz..

    It’s our turn, and I’m loving’ where we’re at
    – Sıramız geldi.. eriştiğimiz noktadan memnunum

    Because this moment’s really all we have
    – Çünkü elimizde tek kalan sadece bu an

    Everyday Of our lives,
    – Hayatımızın her günü

    Wanna find you there, wanna hold on tight
    – İstediğim seni yanımda bulmak sana sıkı sıkı sarılmak

    Gonna run
    – Hadi koşalım

    While we’re young and keep the faith
    – Henüz gençken inancımızı kaybetmeden..

    Everyday
    – Her gün..

    From right now,
    – Şu andan itibaren
    Gonna use our voices and scream out loud
    – Yükseltip sesimizi avazavaz bağıracağız.

    Take my hand;
    – Elele tutuşup

    Together we Will celebrate,
    – Beraber kutlayacağız..

    Celebrate.
    – Kutlayacağız..

    Oh, ev’ryday.
    – Ohh her gün…

    They say that you should follow
    – Peşinde koşman gerektiğini söylerler…

    And chase down what you dream,
    – Ve kovalamanı düşlerini…

    But if you get lost and lose yourself
    – Ama kaybolur ve kendini kaybedersin…

    What does is really mean?
    – Bu ne anlama gelir??

    [No matter where we’re going,
    – Nereye gidersek gidelim…

    İt starts from where we are.
    – Yolculuk bulunduğumuz yerden başlar…

    There’s more to life when we listen to our hearts
    – Kalbimizi dinlediğimiz zaman

    And because of you, I’ve got the strength to start
    – Ve senin sayende başlayacak gücüm var…

    Of our lives,
    – Hayatımızın her günü…
    Troy y Gabriella, Gabriella] Wanna find you there, wanna hold on tight
    – İstediğim seni yanımda bulmak ve sana sıkı sıkı sarılmak..

    Gonna run
    – Hadi koşalım
    While we’re young And keep the faith.
    – Hernüz gençken inancımızı kaybetmeden..

    Everyday
    – Her gün..

    From right now,
    – Şuandan itibaren
    Gonna use our voices and scream out loud
    – Yükseltip sesimizi avazavaz bağıralım!
    Take my hand;
    – Elele tutuşup
    Together we will celebrate,
    – Beraaber kutalayalım!
    Oh, ev’ryday
    – Hergün!

    We’re taking it back,
    – Geri alıyoruz!
    We’re doing it here together!
    – Burada beraber yapacağız!

    It’s better like that,
    – Böylesi daha ii
    And stronger now than ever!
    – Her zamankinden daha kuvvetli..

    We’re not gonna lose.
    – Daha kaybetmedik!
    ‘Cause we get to choose.
    – Çünkü karar bizim!
    That’s how it’s gonna be!
    – Bu iş böyle olacak!

    Everyday of our lives,
    – Hayatımızın her günü
    Wanna find you there, wanna hold on tight.
    – İstediğim seni yanımda bulmak ve sıkı sıkı sarılmak

    Gonna run
    – Hadi koşalım!
    While we’re young
    – Henüz gençken

    And keep the faith Keep the faith!
    – İnancımızı kaybetmeden…

    Everyday of our lives,
    – Hayatımızın her günü
    Wanna find you there, wanna hold on tight.
    – İstediğim seni yanımda bulmak ve sıkı sıkı sarılmak
    Gonna run
    – Hadi koşalım
    While we’re young
    – Hala gençken
    And keep the faith
    – İnancımızı kaybetmeden..

    Everyday
    – Her gün
    From right now,
    – Şu andan itibaren
    Gonna use our voices and scream out loud
    – Yükseltip sesimizi avazavaz bağıralım
    Take my hand;
    – Elele tutuşup
    Together we will celebrate,
    – Beraber kutlayalım!

  • Bon Jovi – Everyday İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Bon Jovi – Everyday İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I used to be the kind of guy
    – Ben tür bir adamdım
    Who’d never let you look inside
    – İçine bakmana asla izin vermeyen
    I’d smile when i was crying
    – Ağlarken gülümserdim
    I had nothing but a life to loose
    – Kaybedecek bir hayattan başka hiçbir şeyim yoktu
    Thought i had a lot to proof
    – Kanıtlayacak çok şeyim olduğunu düşündüm
    In my life there’s no denying
    – Hayatımda inkar etmek yok

    Goodbye to all my yesterdays
    – Tüm dünlerime elveda
    Goodbye so long i’m on my way
    – Elveda çok uzun zamandır yoldayım

    I’ve had enough of crying
    – Yeterince ağladım
    Bleedin’, sweatin’, dyinHear me when i say
    – Kanıyor, terliyor, ölüyorum dediğimde beni duy
    Gonna live my life everyday
    – Her gün hayatımı yaşayacağım
    I’m Gonna touch the sky
    – Gökyüzüne dokunacağım
    And i Spread these wings and fly
    – Ve bu kanatları açıyorum ve uçuyorum
    I ain’t here to play
    – Oynamak için burada değilim
    Gonna live my life everyday
    – Her gün hayatımı yaşayacağım

    Strange, everybody’s feeling strange
    – Garip, herkes tuhaf hissediyor
    Never gonna be the same
    – Garip, herkes tuhaf hissediyor
    Makes you wonder how the world keeps turning
    – Dünyanın nasıl dönmeye devam ettiğini merak ediyor
    Life, learning how to live my life
    – Hayat, hayatımı nasıl yaşayacağımı öğrenmek
    Learning how to pick my fights
    – Dövüşlerimi nasıl seçeceğimi öğrenmek
    Take my shots while i’m still burning
    – Ben hala yanarken çekimlerimi yap

    Goodbye to all those rainy nights
    – Tüm o yağmurlu gecelere elveda
    Goodbye so long i’m moving on
    – Elveda çok uzun süredir devam ediyorum

    I’ve had enough of cryinBleedin’, sweatin’, dyinHear me when i say
    – Yeterince ağladım, kanama, terleme, ölme, dediğimde duy beni
    Gonna live my life everyday
    – Her gün hayatımı yaşayacağım
    I’m Gonna touch the sky
    – Gökyüzüne dokunacağım
    And i Spread these wings and fly
    – Ve bu kanatları açıyorum ve uçuyorum
    I ain’t here to play
    – Oynamak için burada değilim
    I’m gonna live my life everyday
    – Her gün hayatımı yaşayacağım

    Hit the gas
    – Gaza bas
    Take the wheel
    – Tekerleği al
    I just made myself a deal
    – Kendime bir anlaşma yaptım
    There ain’t nothing gonna get in my way
    – Yoluma hiçbir şey çıkmayacak
    Everyday
    – Her gün

  • Evanescence – Everybody’s Fool İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Evanescence – Everybody’s Fool İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Perfect by nature
    – Doğuştan kusursuz

    Icons of self indulgence
    – Vurdumduymazlığın simgeleri

    Just what we all need
    – Tam da hepimizin ihtiyacı olan şey

    More lies about a world that
    – Bir dünya hakkında daha fazla yalan

    Never was and never will be
    – Hiç var olmamış ve olmayacak olan

    Have you no shame don’t you see me
    – Hiç utanman yok mu beni görmüyor musun?

    You know you’ve got everybody fooled
    – Biliyorsun herkesi aptal yerine koydun

    Look here she comes now
    – Bak o geliyor işte

    Bow down and stare in wonder
    – Önünde eğil ve meraklı bir şekilde bak

    Oh how we love you
    – Oh seni ne kadar seviyoruz

    No flaws when you’re pretending
    – Sen aldatırken hiçbir kusur yok

    But now i know she
    – Fakat şimdi biliyorum o

    Never was and never will be
    – Hiçbir zaman var olmadı ve olmayacak

    You don’t know how you’ve betrayed me
    – Bana nasıl ihanet ettiğini bilmiyorsun

    And somehow you’ve got everybody fooled
    – Ve her nasılsa herkesi aptal yerine koydun

    Without the mask where will you hidE
    – Masken olmadan nereye saklanacaksın

    Can’t find yourself lost in your lie
    – Kendi yalanında kaybolmuş halde kendini bulamıyorsun

    I know the truth now
    – Şimdi gerçeği biliyorum
    I know who you are
    – Kim olduğunu biliyorum

    And i don’t love you anymore
    – Ve artık seni sevmiyorum

    It never was and never will be
    – Hiçbir zaman var olmadı, olmayacak da

    You’re not real and you can’t save me
    – Sen gerçek değilsin ve beni kurtaramazsın

    Somehow now you’re everybody’s fool
    – Her nasılsa şimdi sen herkesin aptalısın.

  • Keane – Everybody’s Changing  İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Keane – Everybody’s Changing İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    You say you wander your own land
    – Kendi bölgende dolaştığını söylüyorsun

    But when I think about it
    – Ama bu konuda düşündüğüm zaman

    I don’t see how you can
    – Anlamıyorum nasıl yapabiliyorsun?

    You’re aching, you’re breaking
    – Acıyosun kırılıyosun

    And I can see the pain in your eyes
    – Ve acıyı gözlerinde görebiliyorum

    Says everybody’s changing
    – “Herkes değişiyor” diyorlar

    And I don’t know why
    – Be bilmiyorum niçin

    So little time
    – Ufacık bir zaman

    Try to understand that I’m
    – Anlamaya çalış ben

    Trying to make a move just to stay in the game
    – Sadece bu oyunda kalmak için bir hamle yapmaya çalışıyorum

    I try to stay awake and remember my name
    – Uyanık kalmaya ve adımı hatırlamaya çalışıyorum

    But everybody’s changing and I don’t feel the same
    – Ama herkes değişiyor ve aynı şekilde hissetmiyorum

    You’re gone from here
    – Burdan gittin

    Soon you will disappear
    – Yakında kaybolacaksın

    Fading into beautiful light
    – Güzel ışıklar içinde kayboluyorsun

    ‘cos everybody’s changing
    – Çünkü herkes değişiyor

    And I don’t feel right
    – Ve iyi hissetmiyorum

  • Lorde – Everybody Wants To Rule The World İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Lorde – Everybody Wants To Rule The World İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Welcome to your life
    – Hayatına hoşgeldin
    There’s no turning back
    – Geri dönemezsin
    Even while we sleep
    – Biz uyurken bile
    We will find you
    – Seni bulacağız

    Acting on your best behavior
    – En iyi tavrını takın
    Turn your back on Mother Nature
    – Doğa Ana’ya sırtını dön
    Everybody wants to rule the world
    – Herkes dünyayı yönetmek istiyor

    It’s my own design
    – Bu benim kendi dizaynım
    It’s my own remorse
    – Bu beni kendi vicdan azabım
    Help me to decide
    – Karar vermeme yardım et
    Help me make
    – Yapmama yardım et

    The most of freedom and of pleasure
    – Memnuniyetin be özgürlüğün en fazlası
    Nothing ever lasts forever
    – Hiçbir şey sonsuza dek süremez
    Everybody wants to rule the world
    – Herkes dünyayı yönetmek istiyor

    There’s a room where the light won’t find you
    – Işıkların seni bulamayacağı bir oda var
    Holding hands while the walls come tumbling down
    – Duvarlar yıkılırken elele tutuşuluyor
    When they do, I’ll be right behind you
    – Yaptıklarında, tam senin yanında olacağım

    Welcome to your life
    – Hayatına hoşgeldin
    There’s no turning back
    – Geri dönemezsin
    Even while we sleep
    – Biz uyurken bile
    We will find you
    – Seni bulacağız

    Acting on your best behavior
    – En iyi tavrını takın
    Turn your back on Mother Nature
    – Doğa Ana’ya sırtını dön
    Everybody wants to rule the world
    – Herkes dünyayı yönetmek istiyor

    It’s my own design
    – Bu benim kendi dizaynım
    It’s my own remorse
    – Bu beni kendi vicdan azabım
    Help me to decide
    – Karar vermeme yardım et
    Help me make
    – Yapmama yardım et

    The most of freedom and of pleasure
    – Memnuniyetin be özgürlüğün en fazlası
    Nothing ever lasts forever
    – Memnuniyetin be özgürlüğün en fazlası
    Everybody wants to rule the world
    X- Herkes dünyayı yönetmek istiyor

    There’s a room where the light won’t find you
    – Işıkların seni bulamayacağı bir oda var
    Holding hands while the walls come tumbling down
    – Duvarlar yıkılırken elele tutuşuluyor
    When they do, I’ll be right behind you
    – Yaptıklarında, tam senin yanında olacağım

    So glad we’ve almost made it
    – Neredeyse başardığımıza çok memnunum
    So sad they had to fade it
    – Soldurmak zorunda kaldıklarına çok üzgünüm
    Everybody wants to rule the world
    – Herkes dünyayı yönetmek istiyor

    So glad we’ve almost made it
    – Neredeyse başardığımıza çok memnunum
    So sad they had to fade it
    – Soldurmak zorunda kaldıklarına çok üzgünüm
    Everybody wants to rule the world
    – Herkes dünyayı yönetmek istiyor

  • Rem – Everybody Hurts İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Rem – Everybody Hurts İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Everybody Hurts
    – Herkes Acıyor
    When your day is long and the night
    – Günün uzun ve gece olduğunda
    The night is yours alone
    – Gece yalnız senin
    When you’re sure you’ve had enough of this life
    – Bu hayattan yeterince yaşadığına emin olduğunda
    Well hang on
    – Peki bekle
    Don’t let yourself go, ’cause everybody cries
    – Gitmene izin verme çünkü herkes ağlar
    And everybody hurts, sometimes …
    – Ve bazen herkes incinir …

    Sometimes everything is wrong,
    – Bazen her şey yanlıştır,
    Now it’s time to sing along
    – Şimdi birlikte şarkı söyleme zamanı
    When your day is night alone (hold on, hold on)
    – Günün yalnız gece olduğunda (bekle, bekle)
    If you feel like letting go (hold on)
    – Bırakmak istiyorsan (bekle)
    If you think you’ve had too much of this life
    – Bu hayatın çok fazla olduğunu düşünüyorsan
    Well hang on
    – Peki bekle

    ‘Cause everybody hurts
    – Çünkü herkes incinir
    Take comfort in your friends
    – Arkadaşlarınızla rahatlık sağlayın
    Everybody hurts
    – Herkes incinir
    Don’t throw your hand, oh no
    – Elini atma, oh hayır
    Don’t throw your hand
    – Elini atma
    If you feel like you’re alone
    – Yalnızmış gibi hissediyorsan
    No, no, no, you’re not alone
    – Hayır, hayır, hayır, yalnız değilsin

    If you’re on your own in this life
    – Bu hayatta tek başınaysan
    The days and nights are long
    – Günler ve geceler uzun
    When you think you’ve had too much
    – Çok fazla yaşadığını düşündüğün zaman
    Of this life, to hang on
    – Bu hayatın dayanmak için

    Well everybody hurts,
    – Peki herkes incinir
    Sometimes, everybody cries,
    – Bazen herkes ağlar
    And everybody hurts …
    – Ve herkes incinir …
    Sometimes
    – Ara sıra
    But everybody hurts sometimes
    – Ama bazen herkes incinir
    So hold on, hold on, hold on, hold on, hold on,
    – Öyleyse tutun, tutun, tutun, tutun, tutun
    Hold on, hold on, hold on, hold on, hold on
    – Tutun, tutun, tutun, tutun, tutun

    Everybody hurts
    – Herkes incinir
    You’re not alone
    – Yalnız değilsin

  • XXXTENTACION – Everybody Dies In Their Nightmares  İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    XXXTENTACION – Everybody Dies In Their Nightmares İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Don’t go, don’t go to sleep
    – Gitme, uyumaya gitme
    Don’t go, stay up and don’t go
    – Gitme, ayakta kal ve gitme
    Tired of feelin’ like I’m trapped in my damn mind
    – Zihnimin içinde kapana kısılmışım gibi hissetmekten yoruldum
    Tired of feelin’ like I’m wrapped in a damn lie
    – Lanet bir yalanla sarılmışım gibi hissetmekten yoruldum
    Tired of feelin’ like my life is a damn game
    – Hayatım lanet bir oyunmuş gibi hissetmekten yoruldum
    Nigga really wanna die in the night time
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor
    Only time I feel pain, when I feel in love
    – Sadece aşık olduğum zaman acıyı hissediyorum
    That’s why it’s tatted on my face that I’m damn numb
    – Yüzümdeki hissizlik bu yüzden tatlım
    Only time I’m in my mind, when I’m all alone
    – Sadece tamamen yalnızken aklım başımda
    That’s why I’m really never alone in the night time
    – Bu yüzden geceleri asla yanlız olmam
    Change hoes like clothes, I can’t get attached
    – Kıyafet değiştirir gibi kız değiştiriyorum, bağlı kalamıyorum
    ‘Cause these hoes fire starters like lit matches
    – Çünkü bu kızlar yanan kibritler gibi yangın başlatırlar
    I’ve been feeling really lost, ducking all attachments
    – Kaybolmuş hissediyorum, tüm ekleri ıslanmış
    I don’t really go outside ’cause I hate traffic
    – Aslında dışarıya çıkmıyorum, çünkü trafikten nefret ederim.
    I don’t wanna go outside, get caught in traffic
    – Dışarıya çıkmak, trafikte sıkışmak istemiyorum
    Tired of feelin’ like I’m trapped in my damn mind
    – Zihnimin içinde kapana kısılmışım gibi hissetmekten yoruldum

    Tired of feelin’ like I’m wrapped in a damn lie
    – Lanet bir yalanla sarılmışım gibi hissetmekten yoruldum
    Tired of feelin’ like my life is a damn game
    – Hayatım lanet bir oyunmuş gibi hissetmekten yoruldum
    Nigga really wanna die in the night time
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor
    Tired of feelin’ like I’m trapped in my damn mind
    – Zihnimin içinde kapana kısılmışım gibi hissetmekten yoruldum
    Tired of feelin’ like I’m wrapped in a damn lie
    – Lanet bir yalanla sarılmışım gibi hissetmekten yoruldum
    Tired of feelin’ like my life is a damn game
    – Hayatım lanet bir oyunmuş gibi hissetmekten yoruldum
    Nigga really wanna die in the night time
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor
    Tired of feelin’ like I’m trapped in my damn mind
    – Zihnimin içinde kapana kısılmışım gibi hissetmekten yoruldum
    Tired of feelin’ like I’m wrapped in a damn lie
    – Lanet bir yalanla sarılmışım gibi hissetmekten yoruldum
    Tired of feelin’ like my life is a damn game
    – Hayatım lanet bir oyunmuş gibi hissetmekten yoruldum
    Nigga really wanna die in the night time
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor
    Nigga really wanna die in the night time
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor
    Nigga really wanna die in the night time
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor
    Nigga really wanna die in the night time, uh
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor,uh
    Nigga really wanna die in the night time, uh
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor,uh
    Nigga really wanna die in the night time
    – Zenci gerçekten gece vaktinde ölmek istiyor

  • Ingrid Michaelson – Everybody İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Ingrid Michaelson – Everybody İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    We have fallen down again tonight
    – Bu gece gene yıkıldık

    In this world it’s hard to get it right
    – Zordur bu dünyada hiç hata yapmamak,

    Trying to make your heart fit like a glove
    – Kalbini bir eldiven gibi uygun hale getirmeye çalışmak…

    What it needs is love, love, love
    – Kalbin ihtiyacı olan şey aşktır,aşk,aşk

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh

    Happy is the heart that still feels pain
    – Hâlâ acıyı hisseden kalp mutludur

    Darkness drains and light will come again
    – Karanlık zayıflıyor ve aydınlık tekrar gelecek

    Swing open up your chest and let it in
    – Sallan,göğsünü aç ve içeri bırak

    Just let the love, love, love begin
    – Sadece bırak aşk,aşk,aşk başlasın

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Oh, oh, oh
    – Oh, oh, oh

    Oh, everybody knows the love
    – Oh, herkes aşkı bilir

    Everybody holds the love
    – Herkes aşkı muhafaza eder

    Everybody folds for love
    – Herkes aşk için bükülür

    Everybody feels the love
    – Herkes aşkı hisseder

    Everybody steals the love
    – Herkes aşkı çalar

    Everybody heals with love
    – Herkes aşkla şifa bulur

    Just let the love, love, love begin
    – Sadece bırak aşk,aşk,aşk başlasın

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Just let the love, love, love begin
    – Sadece bırak aşk,aşk,aşk başlasın

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Just let the love, love, love begin
    – Sadece bırak aşk,aşk aşk başlasın

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody knows the love
    – Herkes aşkı bilir

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Everybody holds the love
    – Herkes aşkı muhafaza eder

    Everybody folds for love
    – Herkes aşk için bükülür

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Everybody feels the love
    – Herkes aşkı hisseder

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Everybody steals the love
    – Herkes aşkı çalar

    Everybody heals with love
    – Herkes aşkla şifa bulur

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Oh, everybody
    – Oh,herkes

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Oh, everybody
    – Oh,herkes

    Oh, everybody
    – Oh,herkes

    Everybody, everybody wants to love
    – Herkes, herkes sevmek ister

    Oh, everybody
    – Oh,herkes

    Everybody, everybody wants to be loved
    – Herkes, herkes sevilmek ister

    Oh, everybody
    – Oh,herkes

    Oh, everybody
    – Oh,herkes

  • Backstreet Boys – Everybody İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Backstreet Boys – Everybody İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    [ Everybody, yeah
    – Herkes, evet

    Rock your body, yeah
    – Salla vücudunu, evet

    Everybody, yeah
    – Herkes, evet

    Rock your body right
    – Salla vüdunu güzelce

    Backstreet’s back, alright
    – Backstreet geri döndü, doğru ]

    Hey, yeah
    – Hey, evet

    Oh my God, we’re back again
    – Aman Tanrım, yine geldik

    Brothers, sisters, everybody sing
    – Erkek, kız kardeşler, herkes söylesin

    Gonna bring the flavor, show you how
    – Zevk getireceğiz, nasıl olduğunu göstereceğiz

    Got a question for you better answer now, yeah
    – Senin için bir sorum var şimdi cevaplasan iyi olur, evet

    Am I original?
    – Orijinal miyim?

    Yeah
    – Evet

    Am I the only one?
    – Tek miyim?

    Yeah
    – Evet

    Am I sexual?
    – Seksüel miyim?
    Yeah
    – Evet

    Am I everything you need?
    – İhtiyacın olan her şey miyim?

    You better rock your body now
    – Vücudunu sallasan iyi olur

    Alright
    – Tamam

    Now throw your hands up in the air
    – Şimdi ellerinizi havaya uzatın

    Wave them around like you just don’t care
    – Sallayın onları hiçbir şey umrunuzda değilmiş gibi

    If you wanna party let me hear you yell
    – Parti istiyorsanız, sizi iyice duyayım

    Cuz we got it goin’ on again
    – Çünkü biz hep devam ediyoruz

    Yeah
    – Evet

    So everybody, everywhere
    – Öyleyse herkes, heryerde

    Don’t be afraid, don’t have no fear
    – Korkma, korkuya kapılma

    I’m gonna tell the world, make you understand
    – Tüm dünyaya söyleyeceğim, anlamanı sağlayacağım

    As long as there’ll be music, we’ll be comin’ back again
    – Müzik olduğu sürece, her zaman geri geleceğiz

  • Madonna – Everybody İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Madonna – Everybody İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I know you’ve been waiting, yeah
    – Beklediğini biliyorum, evet
    I’ve been watching you, yeah
    – Seni izliyordum, evet
    I know you wanna get up, yeah
    – Ayağa kalkmak istediğini biliyorum, evet
    Come on
    – Hadi!

    Everybody, come on, dance and sing
    – Herkes gelsin, dans edip oynayın!
    Everybody, get up and do your thing
    – Herkes ayağa kalsın ve kendini göstersin

    Let the music take control
    – Müzik kontrolü ele alsın
    Find a groove and let yourself go
    – Bir yer bul ve oraya git
    When the room begins to sway
    – Bu odaya hükmedilmeye başlandığında
    You know what I’m trying to say
    – Ne söylemeye çalışacağımı biliyorsun.

    Come on, take a chance
    – Hadi, bir şans elde et
    Get up and start the dance
    – Ayağa kalk ve dans etmeye başla!
    Let the D.J. shake you
    – DJ’yin seni sarsamasına izin ver
    Let the music take you
    – Bırak da müzik seni sarsın…

    Let your body take a ride
    – Hadi bedenini hareket ettir
    Feel the beat and step inside
    – Ritmi hisset ve yüksel
    Music makes the world go ’round
    – Dünyayı döndüren müziktir
    You can turn your troubles upside down
    – Sen de acılarını tersyüz edebilirsin.
    Gonna have to change your mind
    – Fikrini değiştireceksin.
    Gonna leave your troubles behind
    – Dertlerini ardında bırakacaksın.
    Your body gets the notion
    – Bedenin kavramlanacak
    When your feet can make the motion
    – Sen hareket ettiğini hissettiğinde.

    Dance and sing, get up and do your thing
    – Dans et ve şarkı söyle, ayağa kalk ve kendini göster!

    I know you’ve been waiting, yeah, yeah
    – Beklediğini biliyorum, evet
    I see you sitting there, I’ve been watching you
    – Orada otururken sana bakıyorum, seni seyrediyorum…
    Across the room, yeah, yeah
    – Oranon karşısında
    I’ve been watching you, I see you sitting there by yourself
    – Seni seyrediyorum, kendi başına orada oturuyorsun
    Yeah, yeah
    – Evet, evet
    Come on, come on, come on
    – Hadi, hadi, hadi!

    Let the music take control
    – Müzik kontrolü ele alsın
    Find a groove and let yourself go
    – Bir yer bul ve oraya git
    When the room begins to sway
    – Bu odaya hükmedilmeye başlandığında
    You know what I’m trying to say
    – Ne söylemeye çalışacağımı biliyorsun.

    Dance and sing, get up and do your thing
    – Dans et ve şarkı söyle, ayağa kalk ve kendini göster!

  • Coldplay – Every Teardrop Is A Waterfall İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Coldplay – Every Teardrop Is A Waterfall İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    İ turn the music up, i got my records on
    – Müziği açtım, kayıtlarımı hazırladım

    İ shut the world outside until the lights come on
    – Işıklar yanana kadar dış dünyaya kapatırım kendimi

    Maybe the streets alight, maybe the trees are gone
    – Belki caddeler ışıl ışıl olabilir, belki ağaçlar gitmiş olabilir

    İ feel my heart start beating to my favourite song
    – Kalbimin en sevdiğim şarkı ile atmaya başladığını hissediyorum

    And all the kids they dance, all the kids all night
    – Ve bütün çocuklar dans ediyor, tüm çocuklar bütün gece boyunca

    Until monday morning feels another life
    – Pazartesi sabahına kadar başka bir hayatta hissediyorum

    İ turn the music up
    – Müziği açtım

    İ’m on a roll this time
    – Bu günlerde şansım açık

    And heaven is in sight
    – Ve cennet manzaramda

    İ turn the music up, i got my records on
    – Müziği açtım, kayıtlarımı hazırladım

    From underneath the rubble sing a rebel song
    – Döküntülerin altından bir isyan şarkısı söyledim

    Don’t want to see another generation drop
    – Bir başka nesilin düşüşünü görmek istemiyorum

    İ’d rather be a comma than a full stop
    – Nokta yerine virgül olmayı tercih ederim

    Maybe i’m in the black, maybe i’m on my knees
    – Belki siyahlar içinde, belki dizlerimin üstünde

    Maybe i’m in the gap between the two trapezes
    – Belki iki trapez arasındaki boşluktayım

    But my heart is beating and my pulses start
    – Ama kalbim atıyor ve çarpıntım başlıyor

    Cathedrals in my heart
    – Kalbimdeki katedraller

    And we saw oh this light i swear you, emerge blinking into
    – Ve sana yemin ederim ki biz göz kırpmasıyla ortaya çıkan o ışığı gördük,

    To tell me it’s alright
    – Bana herşeyin yolunda olduğunu anlatmak için

    As we soar walls, every siren is a symphony
    – Yükselen duvarlar gibiyiz, her siren bir senfoniye sahip

    And every tear’s a waterfall
    – Ve her gözyaşı bir şelale

    İs a waterfall
    – Bir şelale

    İs a waterfall
    – Bir şelale

    İs a is a waterfall
    – Bİr şelale

    Every tear
    – Her gözyaşı

    İs a waterfall
    – Bir şelale

    So you can hurt, hurt me bad
    – Bu yüzden beni incitebilirsin, beni kötü bir şekilde incitebilirsin

    But still i’ll raise the flag
    – Ama yine de bayrağı yükselteceğim


    İt was a wa wa wa wa wa-aterfall
    – Bir şelaleydi

    Every tear
    – Her gözyaşı
    Every tear
    – Her gözyaşı

    Every teardrop is a waterfall
    – Her gözyaşı bir şelale

    Every tear
    – Her gözyaşı
    Every tear
    – Her gözyaşı

    Every teardrop is a waterfall
    – Bir şelale

  • Carly Pearce – Every Little Thing İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Carly Pearce – Every Little Thing İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    He scent that you left on my pillow,
    – Yastığımda bıraktığın koku.
    The sound of your heart beatin’ with mine.
    – Kalp atışının sesi benimkiyle aynı.
    The look in your eyes like a window,
    – Gözlerin bir pencere gibi bakıyor.
    The taste of your kiss soaked in wine.
    – Öpücüğün şarabın tadına saklanmıştı.
    Every little thing, I remember every little thing.
    – Her küçük şey, her küçük şeyi hatırlıyorum.
    The high, the hurt, the shine,
    – Yüksekliğin, acının, parlaklığın
    The sting of every little thing.
    – Sızının her küçük ayrıntısını.
    I guess you forgot what you told me,
    – Sanırım bana ne dediğini unuttun.
    Because you left my heart on the floor.
    – Çünkü kalbimi yerde bıraktın.
    Baby, your ghost still haunts me;
    – Bebeğim, hayaletin hala beni rahatsız ediyor.
    But, I don’t want to sleep with him no more.
    – Ama artık onunla uyumak istemiyorum.
    Every little thing, I remember every little thing.
    – Her küçük şey, her küçük şeyi hatırlıyorum.
    The high, the hurt, the shine,
    – Yüksekliğin, acının, parlaklığın

    The sting of every little thing.
    – Sızının her küçük ayrıntısını.
    I remember every little thing.
    – Her şeyi hatırlıyorum.
    The high, the hurt, the shine the sting.
    – Yüksekliğin, acının, parlaklığın, sızının
    Every little thing.
    – Her küçük detayını.
    They say time is the only healer;
    – Zamanın tek şifacı olduğunu söylerler.
    God – I hope that isn’t right,
    – Tanrım, umarım doğru değildir.
    ‘Cause right now I’d die;
    – Çünkü şu an öleceğim
    To not remember every little thing.
    – Her şeyi hatırlamamak için.
    I remember every little thing,
    – Her şeyi hatırlıyorum.
    The high, the hurt, the shine,
    – Yüksekliğin, acının, parlaklığın
    The sting of every little thing.
    – Sızının her küçük ayrıntısını.
    I remember every little thing,
    – Her şeyi hatırlıyorum.
    I’m haunted by the memories of every little thing;
    – Her küçük detayın hatıraları beni rahatsız ediyor.
    The high, the hurt, the shine, the sting… Every little thing.
    – Yüksekliğin, acının, parlaklığın, sızının… Her küçük şeyin.