Yazar: Çevirce

  • Scorpions – Always Somewhere Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Scorpions – Always Somewhere Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Arrive at seven the place feels good
    – Yedide, iyi hissettiren yere ulaş
    No time to call you today
    – Bugün seni arayacak zaman yok
    Encores till eleven then chinese food
    – On bire kadar tekrarla, sonra Çin yemeğine
    Back to the hotel again
    – Otele yeniden dön

    I call your number the line ain’t free
    – Numaranı arıyorum, hat boşta değil
    I like to tell you come to me
    – Sana “Bana gel” demeyi seviyorum
    A night without you seems like a lost dream
    – Sensiz bir gece, sanki kayıp bir rüya gibi
    Love I can’t tell you how I feel
    – Aşkım, sana nasıl hissettiğimi anlatamıyorum

    Always somewhere
    – Her zaman bir yerlerde
    Miss you where I’ve been
    – Nerde olsam seni özlüyorum
    I’ll be back to love you again
    – Seni tekrar sevmek için döneceğim
    Always somewhere
    – Her zaman bir yerlerde
    Miss you where I’ve been
    – Nerde olsam seni özlüyorum
    I’ll be back to love you again
    – Seni tekrar sevmek için döneceğim

    Another morning another place
    – Başka bir sabah, başka bir yer
    The only day off is far away
    – Tek boş gün çok uzakta
    But every city has seen me in the end
    – Ama her şehir beni eninde sonunda gördü
    And brings me to you again
    – Ve beni tekrar sana getiriyor

    Always somewhere
    – Her zaman bir yerlerde
    Miss you where I’ve been
    – Nerde olsam seni özlüyorum
    I’ll be back to love you again
    – Seni tekrar sevmek için döneceğim
    Always somewhere
    – Her zaman bir yerlerde
    Miss you where I’ve been
    – Nerde olsam seni özlüyorum
    I’ll be back to love you again
    – Seni tekrar sevmek için döneceğim

  • Pet Shop Boys – Always On My Mind Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Pet Shop Boys – Always On My Mind Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Maybe I didn’t treat you quite as good as I should
    – Belki sana yapmam gerektiği kadar iyi davranmadım.
    Maybe I didn’t love you quite as often as I could
    – Belki sıklıkla yapabileceğim kadar sevmedim seni.
    Little things I should’ve said and done, I never took the time
    – Söylemem ve yapmam gereken küçük şeyler bunlar, hiç zaman tutmadım.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.

    Maybe I didn’t hold you all those lonely, lonely times
    – Belki bu yalnızlıkla sana sarılmadım, yalnız zamanlarda…
    And I guess I never told you, Im so happy that you’re mine
    – Ve tahminimce sana hiç söylemedim: Benim olduğun için çok mutluyum.
    If I made you feel second best, Im so sorry, I was blind
    – Eğer seni ikinci iyiymişsin gibi hissettirdiysem, özür dilerim. Körmüşüm.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.

    Tell me, tell me that your sweet love hasn’t died
    – Söyle bana, söyle tatlı aşkının ölmediğini…
    Give me one more chance to keep you satisfied
    – Bir şans daha ver bana, seni memnun etmem için…
    Satisfied
    – Memnun…

    Little things I shouldve said and done, I never took the time
    – Söylemem ve yapmam gereken küçük şeyler bunlar, hiç zaman tutmadım.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.

    Tell me, tell me that your sweet love hasn’t died
    – Söyle bana, söyle tatlı aşkının ölmediğini…
    Give me one more chance to keep you satisfied
    – Bir şans daha ver bana, seni memnun etmem için…

    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın.
    You were always on my mind
    – Her zaman aklımdaydın

    Maybe I didn’t treat you quite as good as I should
    – Belki sana yapmam gerektiği kadar iyi davranmadım.
    Maybe I didn’t love you quite as often as I could
    – Belki sıklıkla yapabileceğim kadar sevmedim seni.
    Maybe I didn’t hold you all those lonely, lonely times
    – Belki bu yalnızlıkla sana sarılmadım, yalnız zamanlarda…
    And I guess I never told you, Im so happy that you’re mine
    – Ve tahminimce sana hiç söylemedim: Benim olduğun için çok mutluyum.

  • Lady Gaga – Always Remember Us This Way Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Lady Gaga – Always Remember Us This Way Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    That Arizona sky burning in your eyes
    – O Arizona gökyüzü gözlerinde yanıyor
    You look at me and, babe, I wanna catch on fire
    – Bana bakıyorsun bebeğim, alev almak istiyorum
    It’s buried in my soul like California gold
    – Kaliforniya altını gibi ruhumda gömülü
    You found the light in me that I couldn’t find
    – İçimde bulamadığım ışığı sen buldun

    So when I’m all choked up
    – O yüzden tıkandığımda
    And I can’t find the words
    – Ve söyleyecek bir söz bulamadığımda
    Every time we say goodbye
    – Her veda edişimizde
    Baby, it hurts
    – Bebeğim, canım yanıyor
    When the sun goes down
    – Güneş battığında
    And the band won’t play
    – Ve grup çalmayı bıraktığında
    I’ll always remember us this way
    – Bizi hep böyle hatırlayacağım

    Lovers in the night
    – Aşıklar gecede
    Poets trying to write
    – Şairler şiir yazmaya çalışıyor
    We don’t know how to rhyme
    – Kafiye yapmayı bilmiyoruz
    But damn we try
    – Ama deniyoruz işte
    But all I really know
    – Ama gerçekten tek bildiğim
    You’re where I wanna go
    – Gitmek istediğim yer sensin
    The part of me that’s you will never die
    – Senden olan parçam asla ölmeyecek

    So when I’m all choked up
    – O yüzden tıkandığımda
    But I can’t find the words
    – Söyleyecek bir söz bulamadığımda
    Every time we say goodbye
    – Her veda edişimizde
    Baby, it hurts
    – Bebeğim, canım yanıyor
    When the sun goes down
    – Güneş battığında
    And the band won’t play
    – Ve grup çalmayı bıraktığında
    I’ll always remember us this way
    – Bizi hep böyle hatırlayacağım

    Oh, yeah
    – Evet
    I don’t wanna be just a memory, baby, yeah
    – Sadece bir anıdan ibaret olmak istemiyorum bebeğim, evet

    When I’m all choked up
    – Tıkandığımda
    But I can’t find the words
    – Söyleyecek bir söz bulamadığımda
    Every time we say goodbye
    – Her veda edişimizde
    Baby, it hurts
    – Bebeğim, canım yanıyor
    When the sun goes down
    – Güneş battığında
    And the band won’t play
    – Ve grup çalmayı bıraktığında
    I’ll always remember us this way, oh, yeah
    – Bizi hep böyle hatırlayacağım, evet

    When you look at me
    – Bana böyle baktığında
    And the whole world fades
    – Ve dünya solup gittiğinde
    I’ll always remember us this way
    — Bizi hep böyle hatırlayacağım

  • George Michael – Amazing Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    George Michael – Amazing Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I was mixed up when you came to me
    – Bana geldiğinde çok karmaşıktım
    Too broke to fix
    – Tamir edilemeyecek kadar bozuktum

    Said ‘daddy get gone, I’m missing my baby”
    – Baba sen gittin , bebeğimi özlüyorum
    Still missing my baby…
    – Hala bebeğimi özlüyorun
    I was stitched up by the hands of fate
    – Kaderin elleri tarafından dikiş atıldım
    Said how you gonna make it on your own if luck is a lady?
    – Eğer şans bir kadınsa bunu nasıl kendi başına yapacaksın? dedim
    Maybe luck is a lady
    – Belki şans bir kadındır
    I was going down for the third time
    – Üçüncü kere dibe gidiyordum
    My heart was broken, I was not open to your suggestions
    – Kalbim çok kırılmıştı, senin önerilerine açık değildim
    I had so many questions
    – Çok fazla soruya sahiptim
    That you just kissed away
    – Ama sen öpüp unutturdun
    Tell me, I guess that cupid was in disguise
    – Söyle bana, sanırım eros kılık değiştirmişti
    The day you walked in and changed my life
    – Hayatıma girdiğin ve onu değiştirdiğin gün
    I think it’s amazing,
    – Bence bu inanılmaz
    The way that love can set you free
    – Aşkın seni nasıl özgür bıraktığı
    So now I walk in the midday sun
    – O yuzden şimdi günortası güneşinde yürüyorum
    I never thought that my saviour would come
    – Hiç bir zaman kurtarıcımın geleceğini düşünmedim
    I think it’s amazing
    – Bence bu inanılmaz
    I think it’s amazing
    – Bence bu inanılmaz
    I think you’re amazing
    – Bence sen inanılmazsın
    You tried to save me from myself
    – Beni kendimden kurtarmaya çalıştın
    Said ‘Darling ,kiss as many as you want!
    – “Sevgilim beni istediğin kadar öp” dedin

    My love’s still available
    – Aşkım hala mevcut
    And I know you’re insatiable
    – Ve biliyorum sen doyumsuzsun
    We’re like victims of the same disease
    – Biz aynı hastalığın kurbanları gibiyiz
    Look at your Big Bad Daddy, and your mom
    – Büyük ve kötü babana bak , ve annene
    And your mom ….was always acting crazy
    – Ve annen….hep çılgınca davranıyordu
    I was going down for the third time
    – Üçüncü kere dibe gidiyordum
    My heart was broken, I thought that loving you was out of the question
    – Kalbim kırılmıştı, sorgusuzca seni sevdiğimi düşündüm
    Then I saw my reflection
    – Sonra yansımamı gördüm
    Saying please don’t let this go
    – Lütfen gitmesine izin verme diyen

    Celebrate the love of the one you’re with
    – Birlite olduğun kişinin aşkını kutla
    Celebrate, this life with you baby
    – Seninle olan bu hayatı kutla bebek
    I think you should celebrate yeah
    – Bence kutlamalısın ,evet
    Don’t put your love in chains baby
    – Aşkını zincire vurma bebek
    No no, walk in the midday sun
    – Hayır hayır günortası güneşinde yürü
    I thought I was dreaming
    – Düşte olduğumu düşündüm
    I think it’s amazing
    – Bence bu inanılmaz
    I think you’re amazing
    – Bence sen inanılmazsın
    I said celebrate the love of the one you’re with
    – Birlite olduğun kişinin aşkını kutla dedim
    As this life gets colder
    – Bu hayat soğuklaşırken
    And the devil inside
    – Ve içindeki şeytan
    Tells you to give up…
    – Vazgeçmeni söylerken….

  • Aerosmith – Amazing Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Aerosmith – Amazing Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I kept the right ones out
    – Doğruları dışarıda bıraktım
    And let the wrong ones in
    – Yanlışlara izin verdim
    Had an angel of mercy
    – Bağışlayıcı bir meleğim vardı
    To see me through all my sins
    – Tüm günahlarımla beni gören
    There were times in my life
    – Hayatımda bazı anlar vardı
    When I was goin’ insane
    – Çılgına döndüğüm
    Tryin’ to walk through the pain
    – Acıya doğru yürümeye çabaladığım
    When I lost my grip
    – Hakimiyeti kaybettiğimde
    And I hit the floor
    – Yere çakıldım
    Yeah, I thought I could leave
    – Yaşayabileceğimi düşündüm
    But couldn’t get out the door…heh ha
    – Fakat kapıdan çıkamadım
    I was so sick n’ tired
    – Çok hasta ve yorgundum
    Of livin’ a lie
    – Bir yalanı yaşamaktan
    I was wishing that I would die
    – Ölmüş olmayı arzuladım

    It’s amazing
    – Şaşırtıcıdır
    With the blink of an eye
    – Bir göz kırpmasıyla
    You finally see the light
    – Sonunda ışığı görürsünüz
    Oh…It’s amazing
    – Şaşırtıcıdır
    When the moment arrives
    – Zamanı geldiğinde

    That you know you’ll be alright
    – İyi olacağını bilmek
    Yeah…It’s amazing
    – Evet şaşırtıcı

    And I’m saying a prayer
    – Ve ben bir dua söylüyorum
    For the desperate hearts tonight
    – Ve bu gece umutsuz kalpler için bir dua okuyorum
    That one last shot’s a Permanent Vacation
    – O son bir fırt, daimi tatildir
    And how high can you fly with broken wings
    – Ve kırık kanatlarla ne kadar yüksekte uçabilirsiniz
    Life’s a journey, not a destination
    – Hayat bir yolculuktur, varılacak yer değil
    And I just can’t tell just what tomorrow brings…yeah
    – Ve yarının ne getireceğini söyleyemem..
    You have to learn to crawl
    – Emeklemeyi öğrenmelisiniz
    Before you learn to walk
    – Yürümeyi öğrenmeden önce
    But I just couldn’t listen
    – Fakat dinleyemedim
    To all that righteous talk…oh yeah
    – Bütün o doğru konuşmaları
    I was out on the street
    – Dışarda sokaktaydım
    Just tryin’ to survive
    – Sadece hayatta kalmaya çalışıyordum
    Scratchin’ to stay alive
    – Canlı kalmak için tırmalıyordum
    So, from all of us in Aerosmith
    – Aerosmith`deki hepimizden
    To all of you out there
    – Oradaki herkese
    Wherever you are, remember
    – Her neredeyseniz, hatırlayın
    The light at the end of the tunnel
    – Tünelin sonundaki ışık
    May be you
    – Belki de sizsiniz

  • Kanye West – Amazing Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Kanye West – Amazing Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Its amazing, Im the reason
    – Bu şaşırtıcı, sebebi benim
    Everybody fired up this evening
    – Bu gece herkes yanıyor
    Im exhausted, barely breathing
    – Bitkinim, güç bela nefes alıyorum
    Holding on to what I believe in
    – İnandığım şeye tutunuyorum

    No matter what you’ll never take that from me
    – Ne olursa olsun onu benden alamayacaksın
    My reign is as far as your eyes can see
    – Benim saltanatım gözlerinin görebileceği uzaklıkta

    It’s amazin, so amazin, so amazin, so amazin
    – Bu şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, çok şaşırtıcı

    Its amazin, so amazin, so amazin, so amazin Its amazin
    – Bu şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, bu şaşırtıcı
    (Lets go)
    – (Gidelim)

    I’m a monster, I’m a killer
    – Ben bir canavarım, bir katilim
    I know Im wrong, yeah
    – Yanıldığımı biliyorum, evet
    I’m a problem thatll never ever be solved
    – Ben asla çözülemeyecek bir problemim

    And no matter what you’ll never take that from me
    – Ve ne olursa olsun onu benden alamayacaksın
    My reign is as far as your eyes can see
    – Benim saltanatım gözlerinin görebileceği uzaklıkta

    Its amazin, so amazin, so amazin, so amazin Its amazin
    – Bu şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, bu şaşırtıcı
    (Lets go)
    – (Gidelim)

    I’m a monster, I’m a killer
    – Ben bir canavarım, bir katilim
    I know Im wrong, yeah
    – Yanıldığımı biliyorum, evet
    I’m a problem thatll never ever be solved
    – Ben asla çözülemeyecek bir problemim
    And no matter what you’ll never take that from me
    – Ve ne olursa olsun onu benden alamayacaksın
    My reign is as far as your eyes can see
    – Benim saltanatım gözlerinin görebileceği uzaklıkta

    Its amazin, so amazin, so amazin, so amazin [x4]
    – Bu şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, çok şaşırtıcı, çok şaşırtıcı
    Its amazin
    – Bu şaşırtıcı

    Im amazin, yeah, Im all that
    – Ben şaşırtıcıyım, evet, hepsi benim
    If I aint on my grind then what you call that?
    – Eğer işimi yapmassam buna ne dersin?
    Victorious, yeah, we warriors
    – Galip, evet, biz savaşçılar
    We make history, strive for victory
    – Tarihi yaratıyoruz, zafer için çaba sarfediyoruz

    Standing at my podium
    – Kürsüde duruyorum
    Im trying watch my sodium
    – Sodyumuma bakmaya çalışıyorum
    Die high blood pressure
    – Yüksek tansiyondan ölüyorum

    You even let the Feds getcha
    – Fedlerin seni yakalamasına izin versen bile

    I’m amazin, born on the full moon
    – Ben şaşırtıcıyım, dolunayda doğdum
    I was bred to get it in, no spoon
    – Bu amaç için büyümüştüm
    That’s why Im so goose, summer time, no juice
    – Bu yüzden bu kadar aptalım, yaz vakti, su yok
    Big family, small house, no rooms
    – Büyük aile, küçük ev, oda yok

    They , oh God, why you go so hard?
    – Onlar tıpkı, ah Tanrı’m, neden bu kadar ileri gittin?
    Look what hes been through
    – Ona bir bak
    He deserves an applause
    – Şimdi bir alkışı hakediyor

  • Halestorm – Amen Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Halestorm – Amen Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    A fire’s gotta burn
    – Bir ateş yakmalı
    The world is gonna turn
    – Dünya dönecek
    A rain has gotta fall
    – Bir yağmur düşmeli
    Fate is gonna call
    – Kader çağrısını yapacak
    But I just keep on breathing
    – Ama ben sadece nefes almaya devam ediyorum
    Long as my heart is beating
    – Kalbim uzunca bir süre atıyor gibi

    Someone’s gotta hate
    – Birileri nefret etmeli
    It’s never gonna change
    – Bu bir şeyleri asla değiştirmez
    Gets harder everyday
    – Her gün gittikçe zorlaşıyor
    This is one hell of a place
    – Bu yer bir cehennem
    Keep your heart from freezing
    – Kalbini koru donmaktan
    To keep yourself believing
    – Kendine inanmaya devam et

    But I won’t run
    – Ama kaçmayacağım
    I’m not afraid
    – Korkmuyorum
    I’ll look em in the eye
    – Gözlerinin içine bakacağım
    Gonna hear me say
    – Söylediklerimi duyacaksın
    It’s…
    – Bu…

    My life
    – Benim hayatım
    My love
    – Benim aşkım
    My sex
    – Benim seksim
    My drug
    – Benim uyuşturucum
    My lust
    – Benim arzum
    My god it ain’t no sin
    – Tanrım hiç günah değil
    Can I get it
    – Alabilir miyim
    Can I get an Amen
    – Bir amin alabilir miyim
    My grace
    – Benim lütfum
    My church
    – Benim kilisem
    My pain
    – Benim acım
    My tears
    – Benim gözyaşlarım
    My hurt
    – Benim yaram
    My god, I’ll say it again
    – Tanrım, tekrar söyleyeceğim
    Can I get it
    – Alabilir miyim
    Can I get an Amen
    – Bir amin alabilir miyim

    Life has gotta kill
    – Hayat katletmeli
    Faith is gonna blind
    – İnanç gizli olacak
    Hope is gonna fade
    – Umut solacak
    The truth is gonna lie
    – Gerçekler yalanlara dönüşecek
    Sometimes there’s no reason
    – Bazen hiçbir sebep yoktur
    To justify the meaning
    – Haklı çıkmada

    But I won’t run
    – Ama kaçmayacağım
    I’m not ashamed
    – Mahçup değilim
    It’s gonna take more than this for me to break
    – Beni kırmak için benden daha fazlasını alacak

    My life
    – Benim hayatım
    My love
    – Benim aşkım
    My sex
    – Benim seksim
    My drug
    – Benim uyuşturucum
    My lust
    – Benim arzum
    My god it ain’t no sin
    – Tanrım hiç günah değil
    Can I get it?
    – Alabilir miyim?
    Can I get an Amen?
    – Bir amin alabilir miyim?
    My grace
    – Benim lütfum
    My church
    – Benim kilisem
    My pain
    – Benim acım
    My tears
    – Benim gözyaşlarım
    My hurt
    – Benim yaram
    My god, I’ll say it again
    – Tanrım, tekrar söyleyeceğim
    Can I get it?
    – Alabilir miyim?
    Can I get an Amen?
    – Bir amin alabilir miyim?

    My life, my love, my sex, my drug
    – Benim hayatım, benim aşkım, benim seksim, benim ilacım
    My lust…
    – Benim arzum…

    My life
    – Benim hayatım
    My love
    – Benim aşkım
    My sex
    – Benim seksim
    My drug
    – Benim uyuşturucum
    My lust
    – Benim arzum
    My god it ain’t no sin
    – Tanrım hiç günah değil
    Can I get it?
    – Alabilir miyim?
    Can I get an Amen?
    – Bir amin alabilir miyim?
    My grace
    – Benim lütfum
    My church
    – Benim kilisem
    My pain
    – Benim acım
    My tears
    – Benim gözyaşlarım
    My hurt
    – Benim yaram
    My god, I’ll say it again
    – Tanrım, tekrar söyleyeceğim
    Can I get it?
    – Alabilir miyim?
    Can I get an Amen?
    – Bir amin alabilir miyim?

  • Razorlight – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Razorlight – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    What a drag it is
    – Ne kadar sürükleyici
    The shape I’m in
    – İçinde bulunduğum şekil
    Well, I go out somewhere
    – Pekala, bir yere çıkıyorum
    Then I come home again
    – Sonra tekrar eve geliyorum

    I light a cigarette
    – Bir sigara yakıyorum
    ‘Cause I can’t get no sleep
    – Çünkü uyuyamıyorum
    There’s nothing on the TV, nothing on the radio
    – TV’de hiçbir şey yok, radyoda hiçbir şey yok
    That means that much to me
    – Bu benim için çok şey ifade ediyor

    All my life
    – Tüm hayatım boyunca
    Watching America
    – Amerika’yı izlemek
    All my life
    – Tüm hayatım boyunca
    There’s panic in America
    – Amerika’da panik var
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh
    There’s trouble in America
    – Amerika’da sorun var
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh

    Yesterday was easy
    – Dün kolaydı
    Happiness came and went
    – Mutluluk geldi ve gitti
    I got the movie script
    – Film senaryosunu aldım
    But I don’t know what it meant
    – Ama ne anlama geldiğini bilmiyorum

    I light a cigarette
    – Bir sigara yakıyorum
    ‘Cause I can’t get no sleep
    – Çünkü uyuyamıyorum
    There’s nothing on the TV, nothing on the radio
    – TV’de hiçbir şey yok, radyoda hiçbir şey yok
    That means that much to me
    – Bu benim için çok şey ifade ediyor
    There’s nothing on the TV, nothing on the radio
    – TV’de hiçbir şey yok, radyoda hiçbir şey yok
    That I can believe in
    – İnanabileceğim

    All my life
    – Tüm hayatım boyunca
    Watching America
    – Amerika’yı izlemek
    All my life
    – Tüm hayatım boyunca
    There’s panic in America
    – Amerika’da panik var
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh
    There’s trouble in America
    – Amerika’da sorun var
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh
    There’s panic in America
    – Amerika’da panik var
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh

    Yesterday was easy
    – Dün kolaydı
    Yes, I got the news
    – Evet haberleri aldım
    When you get it straight but stand up, you just can’t lose
    – Düzelttiğinde ama ayağa kalktığında, kaybedemezsin
    Give you my confidence, all my faith in life
    – Sana güvenimi ver, hayata olan tüm inancımı

    Don’t stand me up
    – Beni ayağa kaldırma
    Don’t let me down
    – Beni hayal kırıklığına uğratma
    I need you tonight
    – Sana bu gece ihtiyacım var
    To hold me, say you’ll be here
    – Beni sarmak için burada olacağını söyle
    To hold me, say you’ll be here
    – Beni sarmak için burada olacağını söyle
    To hold me, say you’ll be here
    – Beni sarmak için burada olacağını söyle
    To hold…
    – Tutmak…

    All my life
    – Tüm hayatım boyunca
    Watching America
    – Amerika’yı izlemek
    All my life
    – Tüm hayatım boyunca
    There’s panic in America
    – Amerika’da panik var
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh
    She’s lost in America
    – Amerika’da kayboldu
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh

    Tell me, how does it feel?
    – Söyle bana, nasıl hissettiriyor?
    Tell me, how does it feel?
    – Söyle bana, nasıl hissettiriyor?
    Tell me, how does it feel?
    – Söyle bana, nasıl hissettiriyor?
    Tell me, how does it feel?
    – Söyle bana, nasıl hissettiriyor?

  • The Wanted – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    The Wanted – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You should’ve known I love you
    – Seni sevdiğimi bilmeliydin
    Though I’ll never say it too much
    – Asla çok fazla söylemeyeceğim
    Maybe you didn’t get me
    – Belki beni anlamadın
    Maybe I’ll never know what I done
    – Belki ne yaptığımı asla bilemeyeceğim

    Now I’m lost in the distance
    – Şimdi uzakta kayboldum
    You look at me like a stranger
    – Bana yabancı gibi bakıyorsun
    Cause how it looks right now to me
    – Şu anda bana nasıl göründüğü Nedeni
    Is you were scared of the danger
    – Tehlikeden korktun mu

    Could’ve shown you America
    – Sana Amerika’yı gösterebilirdim
    All the bright lights of the universe
    – Evrenin tüm parlak ışıkları
    Could have reached, the highest heights
    – Ulaşabilirdi, en yüksek yüksekliklere
    A different place, a different life
    – Farklı bir yer, farklı bir hayat
    Remember that night underneath the stars
    – Yıldızların altındaki o geceyi hatırla
    For a minute I thought the world was ours
    – Bir an için dünyanın bizim olduğunu düşündüm
    All you had to do was show me love
    – Tek yapman gereken bana aşkı göstermekti

    Yeah it’s true you know, we’re not perfect
    – Evet, bildiğin doğru, biz mükemmel değiliz
    There’s a fire inside of me
    – İçimde bir ateş var
    It means I’ll fight for the things that are worth it
    – Buna değecek şeyler için savaşacağım anlamına geliyor
    If it makes me feel complete
    – Eğer beni tam hissettiriyorsa
    Cause I’m hitting rocks, and I’m taking shots
    – Çünkü kayalara vuruyorum ve ateş ediyorum
    I’m prepared to lose everything I’ve got
    – Sahip olduğum her şeyi kaybetmeye hazırım

    Now I’m lost in the distance
    – Şimdi uzakta kayboldum
    You look at me like a stranger
    – Bana yabancı gibi bakıyorsun
    Cause how it looks right now to me
    – Şu anda bana nasıl göründüğü Nedeni
    That nothing can save us
    – Bizi hiçbir şeyin kurtaramayacağı

    Could’ve shown you America
    – Sana Amerika’yı gösterebilirdim
    All the bright lights of the universe
    – Evrenin tüm parlak ışıkları
    Could have reached, the highest heights
    – Ulaşabilirdi, en yüksek yüksekliklere
    A different place, a different life
    – Farklı bir yer, farklı bir hayat
    Remember that night underneath the stars
    -Yıldızların altındaki o geceyi hatırla
    For a minute I thought the world was ours
    – Bir an için dünyanın bizim olduğunu düşündüm
    All you had to do was show me love
    – Tek yapman gereken bana aşkı göstermekti

  • Deuce – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Deuce – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    They wanna see blood,
    – Kan görmek istiyorlar
    They wanna see hate,
    – Nefret görmek istiyorlar
    Like a needle in your vein,
    – Damarındaki bir iğne gibi
    A sickness with no name,
    – İsimsiz bir hastalık
    In a world that’s insane,
    – Çılgın bir dünyada
    Was America to blame?
    – Amerika suçlu muydu?
    When you’re praying for a change to a God with no face!
    – Yüzü olmayan bir Tanrı’ya geçmek için dua ederken!

    They wanna see blood,
    – Kan görmek istiyorlar
    They wanna see hate,
    – Nefret görmek istiyorlar
    Like a fucking AK,
    – Lanet bir AK gibi,
    It’s going up in flames,
    – Alevler içinde yükseliyor
    In a world that’s insane,
    – Çılgın bir dünyada
    Was America to blame?
    – Amerika suçlu muydu?
    When you’re praying for a change to a God with no face!
    – Yüzü olmayan bir Tanrı’ya geçmek için dua ederken!

    You can’t tell me what to say,
    – Bana ne söyleyeceğimi söyleyemezsin
    Because I’ve got one religion,
    – Çünkü bir dinim var
    And I’ve got one decision,
    – Ve bir kararım var
    It’s a big fuck you!
    – Bu büyük bir lanet sen!

    I keep spitting in your face,
    – Yüzüne tükürüyorum
    Every month and every day,
    – Her ay ve her gün
    Every time you hear my name,
    – Adımı her duyduğunda
    My middle fingers up too.
    – Orta parmaklarım da yukarı.

    You think I own you,
    – Sana sahip olduğumu düşünüyorsun
    But I ain’t go no room for these hoes,
    – Ama bu fahişelere yer yok
    Cause they ain’t no good,
    – Çünkü onlar iyi değiller
    I ain’t living by your rules.
    – Senin kurallarına göre yaşamıyorum.

    You’re getting older,
    – Yaşlanıyorsun
    Full of liquor you’re blowing,
    – Şişirdiğin likörle dolu
    And you wanna be noticed,
    – Ve fark edilmek istiyorsun
    But you’re dying so slowly.
    – Ama çok yavaş ölüyorsun.

    So when they point the finger,
    – Yani parmağını gösterdiklerinde
    You flip one back,
    – Birini geri atarsın
    And say fuck that.
    – Ve siktir et deyin.
    FUCK THAT!
    – BUNU S…N!

    So when they point the finger,
    – Yani parmağını gösterdiklerinde
    You flip one back,
    – Birini geri atarsın
    And say fuck that.
    – Ve siktir et deyin.
    FUCK THAT!
    – BUNU S…N!

    Eenie meenie minie moe,
    – Eenie meenie minie moe,
    Each one of us gonna know,
    – Her birimiz bileceğiz
    That your time is coming soon,
    – Zamanın yakında geliyor
    Cause there ain’t enough room,
    – Çünkü yeterli oda yok
    In this world for us two.
    – Bu dünyada ikimiz için.

    Yeah, I hate to break the news,
    – Evet, haberi vermekten nefret ediyorum
    But I’ma break it in this music,
    – Ama bu müzikte kıracağım
    To let the world know who,
    – Dünyanın kim olduğunu bilmesini sağlamak için
    Who you’ve been using,
    – Kimi kullanıyorsun
    Who you’re abusing,
    – Kimi taciz ediyorsun
    It’s the suits you’ve being fooling.
    – Kandırdığın takım elbise.

    But you know that you’re useless,
    – Ama işe yaramaz olduğunu biliyorsun
    So he’s been acting so ruthless,
    – Bu yüzden çok acımasız davranıyor
    Deep inside you’re just ruined,
    – Derinlerde mahvolmuşsun
    Cause I keep on moving here,
    – Çünkü burada hareket etmeye devam ediyorum
    To show you the truth bitch!
    – Sana gerçeği göstermek için kaltak!

    So when they point the finger,
    – Yani parmağını gösterdiklerinde
    You flip one back,
    – Birini geri atarsın
    And say fuck that.
    – Ve siktir et deyin.
    FUCK THAT!
    – BUNU S…N!

    So when they point the finger,
    – Yani parmağını gösterdiklerinde
    You flip one back,
    – Birini geri atarsın
    And say fuck that.
    – Ve siktir et deyin.
    FUCK THAT!
    – BUNU S…N!

    WHY CAN’T YOU DIE?
    – NEDEN ÖLEMEZSİN?

    MOTHERFUCKER JUST DIE
    – ANNE SADECE ÖLÜ

    NO MORE GOODBYES
    – ARTIK GOODBYES YOK

    JUST FUCKING DIE!
    – SADECE LANET ÖLÜ!

    They wanna see blood,
    – Kan görmek istiyorlar
    They wanna see hate,
    – Nefret görmek istiyorlar
    Like a needle in your vein,
    – Damarındaki bir iğne gibi
    A sickness with no name,
    – İsimsiz bir hastalık
    In a world that’s insane,
    – Çılgın bir dünyada
    Was America to blame?
    – Amerika suçlu muydu?
    When you’re praying for a change to a God with no face!
    – Yüzü olmayan bir Tanrı’ya geçmek için dua ederken!

    They wanna see blood,
    – Kan görmek istiyorlar
    They wanna see hate,
    – Nefret görmek istiyorlar
    Like a needle in your vein,
    – Damarındaki bir iğne gibi
    A sickness with no name.
    – İsimsiz bir hastalık.

    So when they point the finger,
    – Yani parmağını gösterdiklerinde
    You flip one back,
    – Birini geri atarsın
    And say fuck that.
    – Ve siktir et deyin.
    FUCK THAT!
    – BUNU S…N!

    They wanna see blood,
    – Kan görmek istiyorlar
    They wanna see hate,
    – Nefret görmek istiyorlar
    Like a fucking AK,
    – Lanet bir AK gibi,
    It’s going up in flames.
    – Alevler içinde yükseliyor.

    So when they point the finger,
    – Yani parmağını gösterdiklerinde
    You flip one back,
    – Birini geri atarsın
    And say fuck that.
    – Ve siktir et deyin.
    FUCK THAT!
    – BUNU S…N!

  • Rammstein – Amerika Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Rammstein – Amerika Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    We’re all living in americka,
    – Hepimiz americka’da yaşıyoruz
    America ist wunderbar.
    – Amerika bir wunderbar.
    We’re all living in america,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America, america.
    – Amerika, Amerika.

    Wenn getanzt wird, will ich fuhren,
    – Dans olduğu zaman sürmek istiyorum
    Auch wenn ihr euch alleine dreht,
    – Tek başına dönsen bile
    Lasst euch ein wenig kontrollieren,
    – Biraz kontrol edelim seni
    Ich zeige euch wieÂ’s richtig geht.
    – Bunu nasıl doğru yapacağınızı size göstereceğim.
    Wir bilden einen lieben reigen,
    – Sevgili bir grup oluşturuyoruz,
    Die freiheit spielt auf allen geigen,
    – Tüm kemanlarda özgürlük oyunu
    Musik kommt aus dem weiÃ’en haus,
    – Müzik beyaz saraydan geliyor
    Und vor paris steht mickey maus
    – Ve Mickey Mouse Paris’in önünde duruyor

    We’re all we’re all
    – Hepimiz hepimiziz
    We’re all living in america,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America ist wunderbar.
    – Amerika bir wunderbar.
    We’re all living in america,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America, america.
    – Amerika, Amerika.

    Ich kenne schritte, die sehr nutzen,
    – Çok yararlı adımlar biliyorum
    Und werde euch vor fehltritt schutzen,
    – Ve seni yanlış adımlardan koruyacak
    Und wer nicht tanzen will am schluss,
    – Ve sonunda dans etmek istemiyorsan,
    WeiÃ’ noch nicht, dass er tanzen muss!
    – Henüz dans etmesi gerektiğini bilmiyorum!
    Wir bilden einen lieben reigen,
    – Sevgili bir grup oluşturuyoruz,
    Ich werde euch die richtung zeigen,
    – Sana yönü göstereceğim
    Nach africa kommt santa claus,
    – Noel Baba Afrika’ya geliyor
    Und vor paris steht mickey maus.
    – Ve Mickey Mouse Paris’in önünde duruyor.

    We’re all living in amerika,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    Amerika ist wunderbar.
    – Amerika ist wunderbar.
    We’re all living in amerika,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America, america.
    – Amerika, Amerika.
    We’re all living in america,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    Coca-cola, wonderbra,
    – Coca-cola, harikalar
    We’re all living in america,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America, america.
    – Amerika, Amerika.

    This is not a love song,
    – Bu Bir Aşk Şarkısı değil mi,
    This is not a love song.
    – Bu Bir Aşk Şarkısı değil mi.
    I don’t sing my mother’s tongue,
    – Ben ana dilimi söylemiyorum
    No, this is not a love song.
    – Hayır, bu bir aşk şarkısı değil.

    We’re all living in america,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America ist wunderbar.
    – Amerika bir wunderbar.
    We’re all living in america,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America, america.
    – Amerika, Amerika.
    We’re all living in amerika,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    Coca-cola, sometimes war,
    – Coca-cola, bazen savaş
    We’re all living in amerika,
    – Hepimiz Amerika’da yaşıyoruz
    America, america.
    – Amerika, Amerika.

  • Xylo – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Xylo – America Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Real life is make believe
    – Gerçek hayat inandırmaktır
    All that glitters isn’t gold for me
    – Bütün parıltılar benim için altın değil
    Save me from everyone
    – Beni herkesten kurtar

    Bite your tongue
    – Dilini ısır
    Don’t say anything
    – Bir şey söyleme
    You look perfect in this light to me
    – Benim için bu ışıkta mükemmel görünüyorsun
    Save me from everything
    – Beni her şeyden kurtar

    They say we can stay in America
    – Onlar Amerika’da kalabileceğimizi söylüyorlar
    You can be free in America
    – Amerika’da özgür olabilirsin
    But I’m sick of listening to everyone
    – Ama her birini dinlemekten bıktım
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum

    Close your eyes
    – Gözleri kapat
    Take it slow
    – Yavaştan al
    We will find a new place to go
    – Gidecek yeni bir yer bulacağız
    This will all be over soon
    – Bütün bu şeyler yakında son bulacak

    And if the stripes keep us apart
    – Ve eğer şeritler bizi ayrı tutarsa
    I will write your name up in the stars
    – Adını yıldızlara yazacağım
    Keep myself close to you
    – Kendimi sana yakın tutacağım

    They say we can stay in America
    – Onlar Amerika’da kalabileceğimizi söylüyorlar
    You can be free in America
    – Amerika’da özgür olabilirsin
    But I’m sick of listening to everyone
    – Ama her birini dinlemekten bıktım
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum

    Heavy hearted and I feel so cold
    – Ağır kalpli ve çok soğuk hissediyorum
    The nights are longer than I’ve ever known
    – Geceler bildiğimden de daha uzun
    Wherever you are
    – Her neredeysen
    Come and get me now
    – Gel ve al beni şimdi

    When we started it was long ago
    – Çok zaman önce bunu başlattığımızda
    It was perfect and well
    – Bu mükemmel ve iyiydi
    Yeah it was perfect
    – Evet bu mükemmeldi
    Wherever you are
    – Her neredeysen
    Come and get me now
    – Gel ve al beni şimdi

    They say we can stay in America
    – Onlar Amerika’da kalabileceğimizi söylüyorlar
    You can be free in America
    – Amerika’da özgür olabilirsin
    But I’m sick of listening to everyone
    – Ama her birini dinlemekten bıktım
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum
    I just want you
    – Sadece seni istiyorum