Yazar: Çevirce

  • Avenged Sevenfold – Almost Easy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Avenged Sevenfold – Almost Easy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I feel insane every single time
    – Her seferinde deli hissediyorum
    I’m asked to compromise
    – Uzlaşmam isteniyor
    Cause I’m afraid and stuck in my ways
    – Çünkü korkuyorum ve yoluma sıkıştım
    And that’s the way it stays
    – Ve bu şekilde kalır
    So how long did I expect love to outweigh ignorance?
    – Peki sevginin cehaletten daha ağır basmasını ne kadar bekledim?
    By that look on your face I may have forced the scale to tip
    – Yüzüne o bakışla teraziyi devrilmeye zorlamış olabilirim

    I’m not insane, I’m not insane
    – Ben deli değilim, deli değilim
    I’m not insane, I’m not – not insane
    – Ben deli değilim, değilim – deli değilim

    Come back to me, it’s almost easy
    – Bana geri dön, neredeyse kolay
    (Said it all)
    – (Hepsini söyledim)
    Come back again, it’s almost easy
    – Tekrar geri gel, neredeyse kolay

    Shame pulses through my heart
    – Utanç kalbimden atıyor
    From the things I’ve done to you
    – Sana yaptığım şeylerden
    It’s hard to face, but the fact remains
    – Yüzleşmek zor, ama gerçek kalır
    That this is nothing new
    – Bunun yeni bir şey olmadığını

    I left you bound and tied with suicidal memories
    – Seni intihara meyilli anılarla bağlı ve bağlı bıraktım
    Selfish beneath the skin
    – Derinin altında bencil
    But deep inside I’m not insane.
    – Ama derinlerde deli değilim.

    I’m not insane, I’m not insane.
    – Ben deli değilim, deli değilim.
    I’m not insane, I’m not – not insane.
    – Ben deli değilim, değilim – deli değilim.

    Come back to me, it’s almost easy
    – Bana geri dön, neredeyse kolay
    (Said it all)
    – (Hepsini söyledim)
    Come back again, it’s almost easy
    – Tekrar geri gel, neredeyse kolay
    (You’ll learn your lesson)
    – (Dersini öğreneceksin)
    Come back to me, it’s almost easy
    – Bana geri dön, neredeyse kolay
    (But first you fall)
    – (Ama önce sen düşersin)
    Come back again, it’s almost easy
    – Tekrar geri gel, neredeyse kolay

    Now that I’ve lost you it kills me to say
    – Şimdi seni kaybettim demek beni öldürüyor
    (Hurts to say)
    – (Söylemek acıtıyor)
    I’ve tried to hold on as you’ve slowly slipped away.
    – Yavaşça kayıp giderken ben tutmaya çalıştım.
    I’m losing the fight.
    – Kavgayı kaybediyorum.
    I’ve treated you so wrong, now let me make it right.
    – Sana çok yanlış davrandım, şimdi doğru yapmama izin ver.
    (Make it all right)
    – (Her şeyi doğru yap)

    I’m not insane, I’m not insane. Ha Ha Ha Ha Ha
    – Ben deli değilim, deli değilim. Ha Ha Ha Ha Ha
    I’m not insane, I’m not – not insane.
    – Ben deli değilim, değilim – deli değilim.

    Come back to me, it’s almost easy
    – Bana geri dön, neredeyse kolay
    (Said it all)
    – (Hepsini söyledim)
    Come back again, it’s almost easy
    – Tekrar geri gel, neredeyse kolay
    (You’ll learn your lesson)
    – (Dersini öğreneceksin)
    Come back to me, it’s almost easy
    – Bana geri dön, neredeyse kolay
    (But still you fall)
    – (Ama yine de düşüyorsun)
    Come back again, it’s almost easy
    – Tekrar geri gel, neredeyse kolay

  • Leonard Cohen – Almost Like The Blues Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Leonard Cohen – Almost Like The Blues Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I saw some people starving
    – Açlıktan ölen bazı insanlar gördüm
    There was murder, there was rape
    – Cinayetler ve tecavüzler
    Their villages were burning
    – Evleri yanıyordu
    They were trying to escape
    – Kaçmaya çalışıyorlardı
    I couldn’t meet their glances
    – Onlara bakamadım bile
    I was staring at my shoes
    – Sadece önüme baktım
    It was acid, it was tragic
    – Bu çok acıydı, çok trajikti
    It was almost like the blues
    – Daha çok hüzün gibiydi…

    I have to die a little
    – Biraz ölmem lazım şimdi
    Between each murderous thought
    – Her bir öldürücü fikir arasında
    And when I’m finished thinking
    – Ve düşünmeyi bitirdiğimde
    I have to die a lot
    – Şimdi daha fazla ölmeliyim.
    There’s torture and there’s killing
    – Bu zulüm ve bu ölüm
    And there’s all my bad reviews
    – Ve bu tüm kötü eleştirilerim.
    The war, the children missing Lord
    – Savaş, Tanrıyı özleyen çocuklar
    It’s almost like the blues
    – Bu daha çok hüzün gibi.

    So I let my heart get frozen
    – Böylece kalbimin donmasına izin verdim
    To keep away the rot
    – Tüm bu saçmalıktan uzak durması için.
    My father says I’m chosen
    – Babam ben seçilmişim diyor
    My mother says I’m not
    – Annem ise değilim,
    I listened to their story
    – Hikayelerini dinledim onların
    Of the Gypsies and the Jews
    – Çingeneler ve yahudiler
    It was good, it wasn’t boring
    – Hayır bu iyiydi, sıkıcı değildi
    It was almost like the blues
    – Daha çok hüzün gibiydi..

    There is no God in Heaven
    – Tanrı’nın cenneti değil orası
    And there is no Hell below
    – Veya cehennemin dibi
    So says the great professor
    – Ünlü profesör söylüyor
    Of all there is to know
    – Burda bilinmesi gereken her şeyi
    But I’ve had the invitation
    – Ama ben davetliydim
    That a sinner can’t refuse
    – Kabul edilemeyen bir günahkar olarak
    And it’s almost like salvation
    – Ve aslında bu daha çok kurtuluş gibi
    It’s almost like the blues
    – Daha çok hüzün gibi,
    Almost like a blues
    – Bi hüzün gibi..

  • A Fine Frenzy – Almost Lover Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    A Fine Frenzy – Almost Lover Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Your fingertips across my skin
    – Parmakuçların tenimde
    The palm trees swaying in the wind
    – Palmiyeler rüzgarda salınıyor
    Images
    – Görüntüler
    You sang me Spanish lullabies
    – Bana İspanyolca ninniler söyledin
    The sweetest sadness in your eyes
    – Gözlerinde en tatlı keder
    Clever trick
    – Zekice bir hile
    Well, I never want to see you unhappy
    – Seni asla mutsuz görmek istemem
    I thought you’d want the same for me
    – Senin de benim için aynısını isteyeceğini sandım

    Goodbye, my almost lover
    – Elveda,neredeyse sevgilim olacaktın
    Goodbye, my hopeless dream
    – Elveda umutsuz rüyam
    I’m trying not to think about you
    – Seni düşünmemeye çalışıyorum
    Can’t you just let me be?
    – Olmama izin veremez misin?
    So long, my luckless romance
    – Çok uzun,şanssız umutlarım
    My back is turned on you
    – Sana sırtımı döndüm
    Should’ve known you’d bring me heartache
    – Kalbimi kıracağını bilmeliydim
    Almost lovers always do
    – Neredeyse sevgili olacaklar bunu hep yapar
    We walked along a crowded street
    – Kalabalık bir caddede yürüdük
    You took my hand and danced with me
    – Elimi tutup benimle dans ettin
    Images
    – Görüntüler
    And when you left, you kissed my lips
    – Ve gittiğinde dudaklarımı öptün
    You told me you would never, ever forget
    – Asla ama asla unutmayacağını söylüyordun
    These images
    – Bu görüntüler
    Well, I never want to see you unhappy
    – Seni asla mutsuz görmek istemem
    I thought you’d want the same for me
    – Senin de benim için aynısını isteyeceğini sandım
    I cannot go to the ocean
    – Okyanuslara açılamıyorum
    I cannot drive the streets at night
    – Tüm gece sokaklarda süremiyorum
    I cannot wake up in the morning
    – Sabahları uyanamıyorum
    Without you on my mind
    – Sen zihnimde yokken
    So you’re gone and I’m haunted
    – Şimdi gittin ve hayaletliyim
    And I bet you are just fine
    – Ve senin iyi olduğuna bahse varım
    Did I make it that
    – Bunu ben mi yaptım
    Easy to walk right in and out
    – Bu kadar kolay girip çıkmayı
    Of my life?
    – Hayatıma?

  • Left Alone – Blink – 182 Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Left Alone – Blink – 182 Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    What were doing here, now no one knows
    – Burada ne yapıyoruz, kimse bilmiyor
    The thoughts, the things that i dont know
    – Düşünceler, bilmediğim şeyler
    İmages all but a mind blur
    – Hepsi görünüyor ama bulanık

    Your laughter has drived you here
    – Kahkahan seni buraya getirdi
    You can do what you want to
    – Ne istersen yapabilirsin
    İ need some time alone
    – Bazen yalnızlığa ihtiyacım ar
    Between what answers there is
    – Cevapların olduğu arada
    İ need some time alone
    – Bazen yalnızlığa ihtiyacım var
    Dont talk to me
    – Benimle konuşma
    Dont notice me
    – Beni fark etme
    Dont talk to me
    – Benimle konuşma
    Dont notice me
    – Beni fark etme

    İmages all but a mind blur
    – Hepsi görünüyor ama bulanık
    Your laughter has drived you here
    – Kahkahan seni buraya getirdi
    Not in the mood, not just to justify
    – Keyifli değil, sadece hak vermiyorum
    And not to think of what a lie
    – Ve bir yalan olduğunu düşünmüyorum
    You can do what you want to
    – Ne istersen yapabilirsin
    İ need some time alone
    – Bazen yalnızlığa ihtiyacım var
    Between what answers there is
    – Cevapların olduğu arada
    İ need some time alone
    – Bazen yalnızlığa ihtiyacım var
    Dont talk to me
    – Benimle konuşma
    Dont notice me
    – Beni fark etme
    Dont talk to me
    – Benimle konuşma
    Dont notice me
    – Beni fark etme

  • Heart – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Heart – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I hear the ticking of the clock
    – Duyuyorum saatin tiklediğini

    I’m lying here, the room’s pitch dark
    – Uzanıyorum burada, odanın zifiri karanlığında

    I wonder where you are tonight
    – Merak ediyorum neredesin bu gece

    No answer on the telephone
    – Telefonundan cevap yok

    And the night goes by so very slow
    – Ve gece çok yavaş ilerliyor

    Oh I hope that it won’t end though
    – Oh, umuyorum ki buna rağmen sona ermeyecek

    Alone
    – Yalnız

    Til now I always got by on my own
    – Şimdiye kadar kendi kendimleydim

    I never really cared until I met you
    – Gerçekten hiç umursamadım seninle karşılaşıncaya kadar

    And now it chills me to the bone
    – Ve şimdi kemiklerime kadar ürpertiyor

    How do I get you alone
    – Nasıl yalnız bırakırım seni

    How do I get you alone
    – Nasıl yalnız bırakırım seni

    You don’t know how long i have wanted
    – Bilmiyorsun ne zamandır istediğimi

    To touch your lips and hold you tight
    – Dudaklarına dokunmayı ve seni sıkıca sarmayı

    You don’t know how long I have waited
    – Bilmiyorsun ne zamandır beklediğimi

    And I was going tell you tonight
    – Ve bu gece sana söyleyecektim

    But the secret is still my own
    – Ama sır hala bende

    And my love for you is still unknown
    – Ve sana olan sevgim hala bilinmez

    Alone
    – Yalnız

    Alone’
    – Yalnız

    Til now I always got by on my own
    – Şimdiye kadar kendi kendimleydim

    I never really cared until I met you
    – Gerçekten hiç umursamadım seninle karşılaşıncaya kadar

    And now it chills me to the bone
    – Ve şimdi kemiklerime kadar ürpertiyor

    How do I get you alone
    – Nasıl yalnız bırakırım seni

    How do I get you alone
    – Nasıl yalnız bırakırım seni

    How do I get you alone
    – Nasıl yalnız bırakırım seni

    How do I get you alone
    – Nasıl yalnız bırakırım seni

    Alone
    – Yalnız

    Alone
    – Yalnız

  • Alan Walker & Ava Max – Alone, Pt. II Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Alan Walker & Ava Max – Alone, Pt. II Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Though we lived together
    – Birlikte yaşasak bile
    We always were alone
    – Hep yalnızdık
    Our love it didn’t matter
    – Aşkımız önemsizdi
    And now you’re gone
    – Ve artık sen gittin

    Dark lies the sea
    – Karanlık denize uzanıyor
    And you on it’s ground
    – Ve sen onun zeminin üstündesin
    You went to be free
    – Özgür olmaya gittin
    Far far beyond
    – Çok çok ötesine

    Oceans of tears
    – Okyanusun gözyaşları
    Are floating of my eyes
    – Gözlerimde dalgalanıyor
    The mights are full of fears
    – Güç korku dolu
    And the sun does never rise
    – Ve hiç güneş doğmuyor

    Though we lived together
    – Birlikte yaşasak bile
    We always were alone
    – Hep yalnızdık
    Our love it, didn’t matter
    – Aşkımız önemsizdi
    And now you’re gone
    – Ve artık sen gittin

    Though we lived together
    – Birlikte yaşasak bile
    We always were alone
    – Hep yalnızdık
    Our love it, didn’t matter
    – Aşkımız önemsizdi
    And now you’re gone
    – Ve artık sen gittin

    The world has lost it’s colours
    – Dünya renklerini yitirmiş
    They have faded away
    – Yavaş yavaş yok olmuşlar
    Every day is full of sorrows
    – Her gün acılarla dolu
    And I cannot stay
    – Ve ben kalamam

    I want to end my sorrow
    – Kederimi sonlandırmak istiyorum
    My way into the sea
    – Yolum denize doğru
    And I have to follow
    – Ve takip etmem gerek
    My lover to be free
    – Sevgilimin özgür olması için

    Could the ocean grabs me
    – Okyanus beni ele geçirebilirdi
    And fills my lungs with pain
    – Ve ciğerlerimi acıyla doldurabilirdi
    Darkness is around me
    – Etrafımdaki karanlık
    My crying is in vain
    – Boş yere ağlıyorum

    Lover see I’m coming
    – Sevgilim bak ben geliyorum
    Through this wall of blue
    – Mavi duvarlardan geçerek
    I hope that you are knowing
    – Bildiğini umuyorum
    It’s all for you
    – Her şeyin senin için olduğunu

    Though we lived together
    – Birlikte yaşasak bile
    We always werea lone
    – Hep yalnızdık
    Our love it, didn’t matter
    – Aşkımız önemsizdi
    And now you’re gone
    – Ve artık sen gittin

    Though we lived together
    – Aşkımız önemsizdi
    We always were alone
    – Hep yalnızdık
    Our love it, didn’t matter
    – Aşkımız önemsizdi
    And now you’re gone
    – Ve artık sen gittin

  • Bullet For My Valentine – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Bullet For My Valentine – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    No more I’m taking this hatred from you
    – Senden bu nefreti daha fazla almayacağım
    You make me feel dead when I’m talking to you
    – Seninle konuşurken kendimi ölü gibi hissettiriyorsun
    You’ll take me for granted when I’m not around
    – Kıymetimi bilmiyorsun burada olmadığım zaman
    So burn all your bridges, ’cause I’m not going down
    – Öyleyse yak bütün köprüleri çünkü ben alçalmıyorum

    This time I will be heard, I’m not gonna burn
    – Bu sefer ben duyulacağım, yanmayacağım
    It’s funny how the table, how the table turns
    – Çok komik işler nasıl da tersine dönüyor

    You fake your damnation, you pray for salvation
    – Lanetlenmen numara, kurtuluş için dua ediyorsun
    ‘Cause your heart is made of Stone
    – Çünkü kalbin taştan yapılmış
    You can die and rot alone
    – Yalnız ölebilir ve çürüyebilirsin

    I hope you’re unhappy and hurting inside
    – Umarım mutsuzsun ve içinde acı çekiyorsun
    I want you to choke when you swallow your pride
    – Boğulmanı istiyorum kibirini yutarken
    Laying in your coffin, asleep with your sins
    – Tabutunda yatarken, günahlarınla uykuda
    Give me the nails and I’ll hammer them in right now
    – Bana çivileri ver ve onları hemen şimdi çakacağım

    This time I will be heard, I’m not gonna burn
    – Bu sefer ben duyulacağım, yanmayacağım
    It’s funny how the table, how the table turns
    – Çok komik işler nasıl da tersine dönüyor

    You fake your damnation, you pray for salvation
    – Lanetlenmen numara, kurtuluş için dua ediyorsun
    ‘Cause your heart is made of Stone
    – Çünkü kalbin taştan yapılmış
    You can die and rot alone
    – Yalnız ölebilir ve çürüyebilirsin

    This time I will be heard, I’m not gonna burn
    – Bu sefer ben duyulacağım, yanmayacağım
    It’s funny how the table, how the table turns
    – Çok komik işler nasıl da tersine dönüyor

    You fake your damnation, you pray for salvation
    – Lanetlenmen numara, kurtuluş için dua ediyorsun
    ‘Cause your heart is made of Stone
    – Çünkü kalbin taştan yapılmış
    You can die and rot alone
    – Yalnız ölebilir ve çürüyebilirsin

    You can die and rot alone
    – Yalnız ölebilir ve çürüyebilirsin
    Just die and rot alone!
    – Hemen öl ve yalnız çürü!

    This time you won’t be heard
    – Bu sefer duyulmayacaksın
    This time you won’t be heard
    – Bu sefer duyulmayacaksın

  • Armin Van Buuren – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Armin Van Buuren – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Everyone is walking on the edge of life
    – Herkes hayatının kenarında yürüyor
    Like the ghost of a shadow barely alive
    – Zar zor hayatta bir gölge hayalet gibi
    Even time’s in a rush but it’s going no where
    – Hatta zaman en acele ama hiçbiryerde gitmiyor
    Everyone’s connected, but no one is connecting
    – Herkes bağlı,ama kimse bağlanmıyor
    The human of a man has long been missing
    – Bir adamın insanı uzun zaman kayboluyor
    Tell me have you seen it?
    – Gördüğünü söyle
    Have you seen it?
    – Ou gördün mü

    Or are we alone?
    – Ya da yalnız mıyız
    Cause I needed something to believe in
    – İnanmak için gerekli bir nedene ihtiyacım var
    Tell me are we alone? Where is the light? Where is the feeling?
    – Bana yalnızlığımızı söyle.Nerede ışık nerede duygu
    Is anybody out there?
    – Orda kimse var mı
    Is anyone listening?
    – Duyan var mı
    Is anyone left in this whole world?
    – Herkes dünyada kalır mı
    Or are we alone? Alone!
    – Ya da yalnız mıyız.yalnız

  • Bazzi – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Bazzi – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Maybe I’m cold
    – Belki üşüyorum
    Frozen from my past before, damn
    – Geçmişimden daha önce donmuş, lanet olsun
    Don’t get too close
    – Çok yaklaşma
    You won’t find what you’re looking for, I
    – Aradığını bulamayacaksın, ben
    Oh, no
    – Oh hayır
    And I hope you don’t judge me
    – Ve umarım beni yargılamazsın
    All I know is how to be who I am
    – Tek bildiğim nasıl ben olacağım
    And if you start to touch me
    – Ve bana dokunmaya başlarsan
    I hope you know the place where we stand
    – Umarım durduğumuz yeri biliyorsundur
    Don’t tell me that you love me
    – Beni sevdiğini söyleme
    ‘Cause I won’t love back
    – Çünkü geri sevmeyeceğim
    Don’t tell me that you need me
    – Bana ihtiyacın olduğunu söyleme
    ‘Cause I don’t need that
    – Çünkü buna ihtiyacım yok
    Don’t tell me that you want me
    – Beni istediğini söyleme
    ‘Cause I’m on my own
    – Çünkü ben tek başımayım
    So when we finish touching
    – Yani dokunmayı bitirdiğimizde

    Girl, I’m all alone
    – Kızım ben yapayalnızım
    All alone, all alone
    – Yapayalnız, yapayalnız
    Maybe I’m fine
    – Belki iyiyim
    Fine with being by myself, yeah
    – Tek başıma olmakla iyi, evet
    Maybe I’m not trying
    – Belki denemiyorum
    Trying to have nobody else
    – Başka kimseye sahip olmaya çalışıyorum
    I’m not
    – Değilim
    And I hope you don’t judge me
    – Ve umarım beni yargılamazsın
    All I know is how to be who I am
    – Tek bildiğim nasıl ben olacağım
    And if you start to touch me
    – Ve bana dokunmaya başlarsan
    I hope you know the place where we stand
    – Umarım durduğumuz yeri biliyorsundur
    Don’t tell me that you love me
    – Beni sevdiğini söyleme
    ‘Cause I won’t love back
    – Çünkü geri sevmeyeceğim
    Don’t tell me that you need me
    – Bana ihtiyacın olduğunu söyleme
    ‘Cause I don’t need that
    – Çünkü buna ihtiyacım yok
    Don’t tell me that you want me
    – Beni istediğini söyleme
    ‘Cause I’m on my own
    – Çünkü ben tek başımayım
    So when we finish touching
    – Yani dokunmayı bitirdiğimizde
    Girl, I’m all alone
    – Kızım ben yapayalnızım
    All alone, all alone, yeah
    – Tamamen yalnız, yapayalnız, evet
    All alone
    – Yapayalnız
    All alone
    – Yapayalnız
    Alon
    – Tek başına

  • Alan Walker – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Alan Walker – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Lost in your mind,
    – Zihninde kayboldum
    I wanna know.
    – Bilmek istiyorum.
    Am I loosing my mind,
    – Aklımı mı kaybediyorum
    Never let me go.
    – Gitmeme asla izin vermedin.

    If this night is not forever,
    – Bu gece sonsuz değilse
    At least we are together,
    – En azından biz birlikteyiz
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    Anywhere, whenever,
    – Her yerde, her zaman,
    Apart but still together,
    – Ayrı ama yine de birlikte
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    Unconscious mind,
    – Bilinçsiz akıl,
    I’m wide awake.
    – Ben tamamen uyanığım.

    Wanna feel one last time,
    – Son bir kez hissetmek istiyorumV
    take my pain away.
    – Acımı uzaklaştır
    If this night is not forever,
    – Bu gece sonsuz değilse
    at least we are together,
    – En azından biz birlikteyiz
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    Anywhere, whenever,
    – Her yerde, her zaman,
    apart but still together,
    – Ayrı ama yine de birlikte
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I know I’m not alone.
    – Yalnız olmadığımı biliyorum
    I’m not alone.
    – Yalnız değilim.
    I’m not alone.
    – Yalnız değilim.
    I’m not alone. (I know I’m not alone.)
    – Yalnız değilim. (Yalnız olmadığımı biliyorum.)
    I’m not alone.
    – Yalnız değilim.
    I’m not alone.
    – Yalnız değilim.
    I’m not alone. (I know I’m not alone.)
    – Yalnız değilim. (Yalnız olmadığımı biliyorum.)

  • Marshmello – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Marshmello – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Nothing feels like home
    – Hiçbir şey ev gibi hissettirmiyor
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Trying to find my way back home to you
    – Sana eve dönüş yolumu bulmaya çalışıyorum
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Nothing feels like home
    – Hiçbir şey ev gibi hissettirmiyor
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Trying to find my way back home to you
    – Sana eve dönüş yolumu bulmaya çalışıyorum
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Trying to find my way back home to you
    – Sana eve dönüş yolumu bulmaya çalışıyorum
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Nothing feels like home
    – Hiçbir şey ev gibi hissettirmiyor
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Trying to find my way back home to you
    – Sana eve dönüş yolumu bulmaya çalışıyorum
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Nothing feels like home
    – Hiçbir şey ev gibi hissettirmiyor
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Trying to find my way back home to you
    – Sana eve dönüş yolumu bulmaya çalışıyorum
    I’m so alone
    – Çok yalnızım
    Trying to find my way back home to you
    – Sana eve dönüş yolumu bulmaya çalışıyorum

  • Halsey – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Halsey – Alone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Said he tried to phone me but I never have time
    – Beni aramaya çalıştığını söyledi ama hiç zamanım olmadı
    He said that I never listen but I don’t even try
    – Asla dinlemediğimi ama denemediğimi söyledi
    I got a new place in Cali but I’m gone every night
    – Cali’de yeni bir yerim var ama her gece gittim
    So I fill it with strangers, so they keep on the lights
    – Bu yüzden onu yabancılarla dolduruyorum, böylece ışıkları açık tutuyorlar
    She said she told you she knows me
    – Beni tanıdığını söylediğini söyledi
    But the face isn’t right
    – Ama yüz doğru değil
    She asked if I recognized her
    – Onu tanıyıp tanımadığımı sordu
    And I told her I might
    – Ve ona yapabileceğimi söyledim

    See, everywhere I go
    – Bak, gittiğim her yerde
    I got a million different people tryna kick it
    – Onu tekmelemeye çalışan milyon farklı insan var
    But I’m still alone in my mind, yeah
    – Ama hala aklımda yalnızım, evet

    I know you’re dying to meet me
    – Benimle tanışmak için can attığını biliyorum
    But I can just tell you this
    – Ama sana şunu söyleyebilirim
    Baby, as soon as you meet me
    – Bebeğim, benimle tanışır tanışmaz
    You’ll wish that you never did (you’ll wish that you never did)
    – Asla yapmamış olmayı dileyeceksin (asla yapmamış olmayı dileyeceksin)

    I stayed a night out in Paris where they don’t know my name
    – Paris’te adımı bilmedikleri bir gece kaldım
    And I got into some trouble with that drink in my veins
    – Ve damarlarımdaki o içkiyle başım biraz derde girdi
    I got a problem with parties ’cause it’s loud in my brain
    – Partilerle ilgili bir problemim var çünkü beynimde gürültülü
    And I can never say sorry ’cause I won’t take the blame
    – Ve asla özür dileyemem çünkü suçu üstlenmeyeceğim
    I know I always go missing
    – Biliyorum her zaman kaybolurum
    And you’re lying awake
    – Ve uyanık yatıyorsun
    But if you ask why I’m distant
    – Ama neden uzak olduğumu sorarsan
    Oh, I’m running away
    – Oh, kaçıyorum

    You know that everywhere I go
    – Biliyorsun ki gittiğim her yerde
    I got a million different people tryna kick it
    – Onu tekmelemeye çalışan milyon farklı insan var
    But I’m still alone in my mind
    – Ama hala aklımda yalnızım

    I know you’re dying to meet me
    – Benimle tanışmak için can attığını biliyorum
    But I can just tell you this
    – Ama sana şunu söyleyebilirim
    Baby, as soon as you meet me
    – Bebeğim, benimle tanışır tanışmaz
    You’ll wish that you never did
    – Asla yapmamış olmayı dileyeceksin
    (You’ll wish that you never did)
    – (Hiç yapmamış olmanı dileyeceksin)

    I, I know you wanna
    – Ben, istediğini biliyorum
    I, I know you wanna
    – Ben, istediğini biliyorum
    I, I know you wanna
    – Ben, istediğini biliyorum
    Slip under my armor
    – Zırhımın altından kay
    I, I know you wanna
    – Ben, istediğini biliyorum
    I, I know you wanna
    – Ben, istediğini biliyorum
    I, I know you wanna
    – Ben, istediğini biliyorum
    Slip under my armor
    – Zırhımın altından kay

    See, everywhere I go
    – Bak, gittiğim her yerde
    I got a million different people tryna hit it
    – Vurmaya çalışan milyon farklı insan var
    But I’m still alone in my mind
    – Ama hala aklımda yalnızım

    I know you’re dying to meet me
    – Benimle tanışmak için can attığını biliyorum
    But I can just tell you this
    – Ama sana şunu söyleyebilirim
    Baby, as soon as you meet me
    – Bebeğim, benimle tanışır tanışmaz
    You’ll wish that you never did
    – Asla yapmamış olmayı dileyeceksin
    (You’ll wish that you never did)
    – (Hiç yapmamış olmanı dileyeceksin)
    Yeah
    – Evet

    (I know you wanna)
    – (İstediğini biliyorum)
    (I, I know you wanna)
    – (Ben, istediğini biliyorum)
    You’ll wish that you never did
    – Asla yapmamış olmayı dileyeceksin
    (I know you wanna)
    – (İstediğini biliyorum)
    (Slip under my armor)
    – (Zırhımın altından kay)
    Oh
    – Oh
    (I know you wanna)
    – (İstediğini biliyorum)
    (I, I know you wanna)
    – (Ben, istediğini biliyorum)
    You’ll wish that you never did
    – Asla yapmamış olmayı dileyeceksin