Yazar: Çevirce

  • Alyssa Reid – Alone Again Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Alyssa Reid – Alone Again Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Till now, I always got by on my own
    – Şimdiye kadar, her zaman tek başımaydım
    I never really cared until I met you
    – Seninle tanışana kadar bunu önemsememiştim
    And now it chills me to the bone
    – Şimdi ise beni kemiklerime kadar üşütüyor
    How do I get you alone?
    – Sensiz nasıl yalnız kalacağım?

    This one’s for you girl
    – Bu kız senin için
    Yeah, I think about you all the time
    – Evet, her zaman seni düşünüyorum
    Tell myself that I’ll be fine
    – Kendime iyi olacağımı söylüyorum
    But they know that I’d be lying
    – Ama benim yalan söylediğimi biliyorlar
    Do my best to get you out of my head
    – Seni kafamdan atmak için elimden geleni yapıyorum
    And I’ll be trying to fake a smile through my daze
    – Şaşkınlığımdan sahte bir gülümseme takınmaya çalışıyorum
    Though inside I’m steady dying, uh
    – Ancak içimden sürekli ölüyorum
    Back in Chi-town everything reminding me
    – Chi-town da her şey bana hatırlatıyor
    I turn on the radio and even music haunts me
    – Radyoyu açıyorum ve müzik beni beni avlıyor
    I know I told you this and I told you that
    – Biliyorum sana bunları söyledim
    But the bottom line is, babygirl, I want you back, ugh
    – Ama aslında bebeğim seni geri istiyorum

    When you said I could move on and go
    – Bana hayatıma devam edebileceğimi ve gitmemi söylediğinde
    You said I’m weak and it shows
    – Bana zayıf olduğumu söyledin ve görünüyor
    I couldn’t go on with out you
    – Sensiz devam edemiyorum
    Now I’m sitting in this house alone
    – Şimdi bu evde yalnız başıma oturuyorum
    Wondering why I left home
    – Neden evi terk ettiğimi düşünerek
    And I’m hoping that you know that
    – Ve umarım bunu biliyorsundur

    Till now, I always got by on my own
    – Şimdiye kadar, her zaman tek başımaydım
    I never really cared until I met you
    – Seninle tanışana kadar bunu önemsememiştim
    And now it chills me to the bone
    – Şimdi ise beni kemiklerime kadar üşütüyor
    How do I get you alone?
    – Sensiz nasıl yalnız kalacağım?

    I’ve been out with other girls
    – Başka kızlarla dışarı çıktım
    And no, it ain’t the same
    – Ama hayır, aynı değildi
    And I still turn my head every time I hear your name
    – Ve hala her ismini duyuşumda kafamı çeviriyorum
    Staring at the phone, can make somebody go insane
    – Telefona gözümü dikiyorum, insanı delirtebilir
    So I’m hanging at the club trying to drink away the pain
    – Kulüpte takılıyorum ve acımı gidermek için içiyorum
    This is a nightmare, tell me when I’m waking up
    – Bu bir kabus, söyle bana ne zaman uyanacağım
    I regret the day that I decided we were breaking up
    – Ayrılmaya karar verdiğim günden dolayı pişmanım
    Without making up even though our minds are stacked
    – Aklımız karışmıştı
    Bottom line is, babygirl, I need you back, ugh
    – Ama aslında bebeğim seni geri istiyorum

    When you said I could move on and go
    – Bana hayatıma devam edebileceğimi ve gitmemi söylediğinde
    You said I’m weak and it shows
    – Bana zayıf olduğumu söyledin ve görünüyor
    I couldn’t go on with out you
    – Sensiz devam edemiyorum
    Now I’m sitting in this house alone
    – Şimdi bu evde yalnız başıma oturuyorum
    Wondering why I left home
    – Neden evi terk ettiğimi düşünerek
    And I’m hoping that you know that
    – Ve umarım bunu biliyorsundur

    Till now, I always got by on my own
    – Şimdiye kadar, her zaman tek başımaydım
    I never really cared until I met you
    – Seninle tanışana kadar bunu önemsememiştim
    And now it chills me to the bone
    – Şimdi ise beni kemiklerime kadar üşütüyor
    How do I get you alone?
    – Sensiz nasıl yalnız kalacağım?

  • Gilbert O’Sullivan – Alone Again Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Gilbert O’Sullivan – Alone Again Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    In a little while from now
    – Kısa bir süre sonra
    If I’m not feeling any less sour
    – Daha az ekşi hissetmiyorsam
    I promise myself to treat myself
    – Kendime kendimi tedavi edeceğime söz veriyorum
    And visit a nearby tower
    – Ve yakındaki bir kuleyi ziyaret et
    And climbing to the top
    – Ve zirveye tırmanıyorum
    Will throw myself off
    – Kendimi atacağım
    In an effort to make clear to whomever
    – Kime açıklamak için bir çaba içinde
    What it’s like when you’re shattered
    – Parçalanmış olman nasıl bir şey
    Left standing in the lurch
    – Ayakta kalakaldı
    At a church where people saying
    – İnsanların söylediği bir kilisede
    My God, that’s tough, she stood him up
    – Tanrım, bu zor, onu ayağa kaldırdı
    No point in us remaining
    – Kalmamıza gerek yok
    We may as well go home
    – Eve de gidebiliriz
    As I did on my own
    – Kendi başıma yaptığım gibi
    Alone again, naturally
    – Yine yalnızım, doğal olarak

    To think that only yesterday
    – Bunu sadece dün düşünmek
    I was cheerful, bright, and gay
    – Neşeli, zeki ve eşcinseldim
    Looking forward to, well, who wouldn’t do
    – Kimin yapmayacağını dört gözle bekliyorum
    The role I was about to play
    – Oynamak üzere olduğum rol
    But, as if to knock me down
    – Ama beni yere serecekmiş gibi
    Reality came around
    – Gerçeklik ortaya çıktı
    And without so much as a mere touch
    – Ve çok fazla dokunmadan
    Cut me into little pieces
    – Beni küçük parçalara ayır
    Leaving me to doubt
    – Beni şüpheye bırakıyor
    Talk about God in His mercy
    – Merhametiyle Tanrı hakkında konuşun
    Who, if He really does exist
    – Kim, eğer gerçekten varsa
    Why did He desert me?
    – Neden beni terk etti?
    And in my hour of need
    – Ve ihtiyaç duyduğum saatte
    I truly am, indeed
    – Gerçekten ben gerçekten
    Alone again, naturally
    – Yine yalnızım, doğal olarak

    It seems to me that there are more hearts
    – Bana öyle geliyor ki daha çok kalp var
    Broken in the world that can’t be mended
    – Tamir edilemeyen dünyada kırık
    Left unattended
    – Gözetimsiz kaldı
    What do we do?
    – Biz ne yaptık?
    What do we do?
    – Biz ne yaptık?

    Alone again, naturally
    – Yine yalnızım, doğal olarak

    Now, looking back over the years
    – Şimdi, yıllara bakıyorum
    And whatever else that appears
    – Ve görünen başka ne varsa
    I remember I cried when my father died
    – Babam öldüğünde ağladığımı hatırlıyorum
    Never wishing to hide the tears
    – Asla gözyaşlarını saklamayı dilemiyorum
    And at sixty-five years old
    – Ve altmış beş yaşında
    My mother, God rest her soul
    – Annem, Tanrı ruhunu korusun
    Couldn’t understand why the only man
    – Neden tek adamın olduğunu anlayamadım
    She had ever loved had been taken
    – Hiç sevdiği alınmıştı
    Leaving her to start
    – Başlamak için onu terk etmek
    With a heart so badly broken
    – Çok kötü kırılmış bir kalple
    Despite encouragement from me
    – Benden cesaretlendirmeme rağmen
    No words were ever spoken
    – Hiçbir kelime söylenmedi
    And when she passed away
    – Ve o öldüğünde
    I cried and cried all day
    – Bütün gün ağladım ve ağladım
    Alone again, naturally
    – Yine yalnızım, doğal olarak
    Alone again, naturally
    – Yine yalnızım, doğal olarak

  • Dokken – Alone Again Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Dokken – Alone Again Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Alone Again
    – Yine yalnız
    Id like to see you in the morning light
    – Sabah ışığında seni görmek isterdim
    I like to feel you when it comes to night
    – Gece geldiğinde seni hissetmeyi seviyorum
    Now im here and im all alone
    – Şimdi buradayım ve yapayalnızım
    Still i know how it feels, im alone again
    – Hala nasıl hissettirdiğini biliyorum, yine yalnızım

    Tried so hard to make you see
    – Görmeni sağlamak için çok denedim
    But i couldnt find the words
    – Ama kelimeleri bulamadım
    Now the tears, they fall like rain
    – Şimdi gözyaşları yağmur gibi düşüyor
    Im alone again without you
    – Sensiz yine yalnızım
    Alone again without you
    – Sensiz yine yalnızım
    Alone again without you
    – Sensiz yine yalnızım

    I said stay, but you turned away
    – Kal dedim ama sen döndün
    Tried to say that it was me
    – Ben olduğumu söylemeye çalıştım
    Now im here and ive lost my way
    – Şimdi buradayım ve yolumu kaybettim
    Still i know how it feels, im alone again
    – Hala nasıl hissettirdiğini biliyorum, yine yalnızım

    Tried so hard to make you see
    – Görmeni sağlamak için çok denedim
    But i couldnt find the words
    – Ama kelimeleri bulamadım
    Now the tears, they fall like rain
    – Şimdi gözyaşları yağmur gibi düşüyor
    Im alone again without you
    – Sensiz yine yalnızım

    I tried so hard to make you see
    – Seni görmen için çok uğraştım
    But i couldnt find the words
    – Ama kelimeleri bulamadım
    Now the tears, they fall like rain
    – Şimdi gözyaşları yağmur gibi düşüyor
    Im alone again without you
    – Sensiz yine yalnızım

  • Korn – Alone I Break Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Korn – Alone I Break Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Pick me up
    – Topla beni

    Been bleeding too long
    – Uzunca bir süredir kanıyordum

    Right here, right now
    – Tam burada,hemen şimdi

    I’ll stop it some how
    – Bir şekilde bunu durduracağım

    I will make it go away
    – Onu burdan uzaklaştıracağım

    Can’t be here no more
    – Artık burda olamaz

    Seems this is the only way
    – Tek bir yol varmış gibi görünüyor

    I will soon be gone
    – Yakında gitmiş olacağım

    These feelings will be gone
    – Bu duygular geçip gidecek

    These feelings will be gone
    – Bu duygular geçip gidecek

    Now I see the times they change
    – Artık zamanın değiştiğini görüyorum

    Leaving doesn’t seems so strange
    – Terk ettiğim bir çok gariplik görünmeyecek

    I am hoping I can find
    – Umutluyum,bulabilirim

    Where to leave my hurt behind
    – Acımı akamda bırakacağım bir yer

    All this shit I seem to take
    – Gördüğüm tüm saçmalıkları

    All alone I seem to break
    – Tek başıma kırıyor gibi görünüyorum

    I have lived the best I can
    – Yapabilidğim en iyi şekilde yaşıyorum

    Does this make me not a man?
    – Bu beni bir adam yapmaz mı?

    Shut me off
    – Kapat beni

    I am ready,
    – Hazırım

    Heart stops
    – Kalp durdurmaya

    I stand alone
    – Yalnız başıma dikiliyorum

    Can’t be on my own
    – Kendim olamayarak

    I will make it go away
    – Onu burdan uzaklaştıracağım

    Can’t be here no more
    – Artık burda olamaz

    Seems this is the only way
    – Tek bir yol varmış gibi görünüyor

    I will soon be gone
    – Yakında gitmiş olacağım

    These feelings will be gone
    – Bu duygular geçip gidecek

    These feelings will be gone
    – Bu duygular geçip gidecek

    Am I going to leave this place?
    – Bu yeri terk mi ediyorum

    What is it I’m running from?
    – Kaçtığım şey ne?

    İs there nothing more to come?
    – Gidilecek başaka bir yer yok mu?

    Is it always black in space?
    – Burası her zaman karanlık mı?

    Am I going to take it’s place?
    – Bu yeri terk mi ediyorum?

    I guess god’s up in this place
    – Sanırım tanrı burada

    what is it that I’ve become?
    – Dönüşmekte olduğum şey ne?

    İs there something more to come? (more to come)
    – Gidilecek başka bir yer yok mu? (gidilecek daha çok)

  • Asking Alexandria – Alone In A Room Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Asking Alexandria – Alone In A Room Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I’ve been away, a little while, sometimes I just can’t help myself
    – Bir süre uzaktaydım, bazen kendime yardım edemem
    When my mind’s running wild, I seem to lose grip on reality
    – Zihnim vahşileştiğinde, gerçeklik konusunda kaygımı kaybediyormuş gibi hissediyorum
    And I try to disregard the crazy things
    – Ve deli şeyleri görmezden gelmeye çalışıyorum
    The voices tell me to do, but it’s no use
    – Sesler bana, yapmamı söylüyor, ama bir faydası yok
    I tried to own it, write songs about it
    – Buna sahip olmaya çalıştım, onunla ilgili şarkı yazardım
    Believe me I tried, in the end I needed to breathe
    – İnan bana yoruldum.Sonunda nefes almam lazım
    Find inspiration, some kind of purpose
    – Ilham, bir çeşit amaç bul
    To take a second to face the shit that makes me, me
    – Beni bi b.k yapan ile yüzleşmek saniyeler sürer
    All I needed was the last thing I wanted
    – Tek istediğim, istediğim son şeydi.
    To sit alone in a room and say it all out loud
    – Bir odada yalnız oturup hepsini yüksek sesle söylemek
    Every moment, every second, every trespass
    – Her an, her saniye, her ihlal
    Every awful thing, every broken dream
    – Her korkunç şey, her kırık düş
    A couple years back and forth with myself in a cage
    – Birkaç yıl önümde kafes içinde kendimle
    Banging my head against the wall tryna put words on a page
    – Kafamı duvara yasla, kelimeleri bir sayfaya koymayı dene
    All I needed was the last thing I wanted
    – Tek istediğim, istediğim son şeydi.
    To sit alone in a room, alone in a room
    – Bir odada yalnız başına oturmak, bir odada tek başına olmak
    I saw the world a couple times, tried to cure the ache with absence
    – Dünyayı birkaç kez gördüm, ağrıyı acıyla tedavi etmeye çalıştı
    But that hole was still a hole and my mind kept playing tricks on me
    – Ama o delik hala bir delikti ve zihnim bana hile yapmaya devam ediyordu
    Feeling older every day,
    – Her geçen gün daha büyük hissetmek
    Took everything I had to not crash
    – Çarptığım her şeyi aldı
    And burn, but I’m starting to learn
    – Ve yandı, öğrenmeye başladım
    Sometimes I’ll fall down, sometimes I’ll lose hope
    – Bazen düşeceğim, bazen umudu kaybedeceğim

    But those days will be few if I keep my feet on the ground
    – Ama ayaklarını ayaklarımda tutarsam o günler az sayıdadır
    I might be lonely, but I ain’t alone here
    – Yalnız olabilirim, ama yalnız değilim
    So I keep pushing the limits of what makes me
    – Bu yüzden beni kılan sınırları zorlamaya devam ediyorum
    All I needed was the last thing I wanted
    – Tek istediğim, istediğim son şeydi.
    To sit alone in a room and say it all out loud
    – Bir odada yalnız oturup hepsini yüksek sesle söylemek
    Every moment, every second, every trespass
    – Her an, her saniye, her ihlal
    Every awful thing, every broken dream
    – Her korkunç şey, her kırık düş
    A couple years back and forth with myself in a cage
    – Birkaç yıl önümde kafes içinde kendimle
    Banging my head against the wall tryna put words on a page
    – Kafamı duvara yasla, kelimeleri bir sayfaya koymayı dene
    All I needed was the last thing I wanted
    – Tek istediğim, istediğim son şeydi.
    To sit alone in a room, alone in a room
    – Bir odada yalnız başına oturmak, bir odada tek başına olmak
    I can be better than I was
    – Benden daha iyi olabilirim
    I can be better than I am
    – Benden daha iyi olabilirim
    All I needed was the last thing I wanted
    – Tek istediğim, istediğim son şeydi.
    To sit alone in the room
    – Odaya yalnız oturmak
    All I needed was the last thing I wanted
    – Tek istediğim, istediğim son şeydi.
    To sit alone in a room and say it all out loud
    – Bir odada yalnız oturup hepsini yüksek sesle söylemek
    Every moment, every second, every trespass
    – Her an, her saniye, her ihlal
    Every awful thing, every broken dream
    – Her korkunç şey, her kırık düş
    A couple years back and forth with myself in a cage
    – Birkaç yıl önümde kafes içinde kendimle
    Banging my head against the wall tryna put words on a page
    – Kafamı duvara yasla, kelimeleri bir sayfaya koymayı dene
    All I needed was the last thing I wanted
    – Tek istediğim, istediğim son şeydi.
    To be alone in a room, alone in a room
    – Bir odada yalnız kalmak, bir odada yalnız kalmak

  • Fall Out Boy – Alone Together Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Fall Out Boy – Alone Together Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I don’t know where you’re going
    – Nereye gittiğini bilmiyorum
    But do you got room for one more troubled soul?
    – Ama bir dertli ruh için daha yerin var mı?
    I don’t know where I’m going but I don’t think I’m coming home
    – Nereye gittiğimi bilmiyorum ama eve gittiğimi sanmıyorum
    And I said I’ll check in tomorrow if I don’t wake up dead
    – Ve yarın haber vereceğimi söyledim, eğer uyandığımda ölü olmazsam
    This is the road to ruin
    – Bu mahvetmenin yolu
    And we’re starting at the end
    – Ve biz sondan başlıyoruz
    Say yeah
    – Evet de
    Let’s be alone together
    – Hadi beraber yalnız olalım
    We could stay young forever
    – Sonsuza dek genç kalabiliriz
    Scream it from the top of your lungs
    – Avazının çıktığı kadar bağır
    Say yeah
    – Evet de
    Let’s be alone together
    – Hadi beraber yalnız olalım
    We could stay young forever
    – Sonsuza dek genç kalabiliriz
    We’ll stay young, young, young, young, young.
    – Genç kalacağız, genç, genç, genç
    You cut me off, I lost my track
    – Beni mahrum ediyorsun, yolumu kaybettim
    It’s not my fault, I’m a maniac
    – Bu benim suçum değil, manyağım ben
    It’s not funny anymore, no it’s not
    – Bu artık komik değil, hayır değil

    My heart is like a stallion
    – Kalbim bir stallion gibi
    They love it more when it’s broken
    – Kırıldığında onu daha çok seviyorlar
    Do you wanna feel beautiful?
    – Güzel hissetmek istiyormusun?
    Do you wanna?
    – İstiyormusun?
    I’m outside the door, invite me in
    – Kapının dışındayım, beni içeri al
    So we can go back and play pretend
    – Böylece geri dönebilir ve evcilik oynayabiliriz
    I’m on deck, yeah, I’m up next
    – Güvertedeyim, evet, sıra bende
    Tonight I’m high as a private jet
    – Bu gece aklım özel bir jet kadar havada

    Cause I don’t know where you’re going
    – Çünkü nereye gittiğini bilmiyorum
    But do you got room for one more troubled soul?
    – Ama bir dertli ruh için daha yerin var mı?
    I don’t know where I’m going but I don’t think I’m coming home
    – Nereye gittiğimi bilmiyorum ama eve gittiğimi sanmıyorum
    And I said I’ll check in tomorrow if I don’t wake up dead
    – Ve yarın haber vereceğimi söyledim, eğer uyandığımda ölü olmazsam
    This is the road to ruin
    – Bu mahvetmenin yolu
    And we’re starting at the end
    – Ve biz sondan başlıyoruz

    Say yeah
    – Evet de
    Let’s be alone together
    – Hadi beraber yalnız olalım
    We could stay young forever
    – Sonsuza dek genç kalabiliriz
    Scream it from the top of your lungs
    – Avazının çıktığı kadar bağır
    Say yeah
    – Evet de
    Let’s be alone together
    – Hadi beraber yalnız olalım
    We could stay young forever
    – Sonsuza dek genç kalabiliriz
    We’ll stay young, young, young, young, young.
    – Genç kalacağız, genç, genç, genç
    You cut me off, I lost my track
    – Beni mahrum ediyorsun, yolumu kaybettim
    It’s not my fault, I’m a maniac
    – Bu benim suçum değil, manyağım ben
    It’s not funny anymore, no it’s not
    – Bu artık komik değil, hayır değil

    My heart is like a stallion
    – Kalbim bir stallion gibi
    They love it more when it’s broken
    – Kırıldığında onu daha çok seviyorlar
    Do you wanna feel beautiful?
    – Güzel hissetmek istiyormusun?
    Do you wanna?
    – İstiyormusun?
    I’m outside the door, invite me in
    – Kapının dışındayım, beni içeri al
    So we can go back and play pretend
    – Böylece geri dönebilir ve evcilik oynayabiliriz
    I’m on deck, yeah, I’m up next
    – Güvertedeyim, evet, sıra bende
    Tonight I’m high as a private jet
    – Bu gece aklım özel bir jet kadar havada

    Let’s be alone together
    – Birlikte yalnız kalalım
    We could stay young forever
    – Sonsuza kadar genç kalabiliriz
    Scream it from the top of your lungs
    – Ciğerlerinin tepesinden çığlık at
    Say yeah
    – Evet de
    Let’s be alone together
    – Hadi beraber yalnız olalım
    We could stay young forever
    – Sonsuza dek genç kalabiliriz
    We’ll stay young, young, young, young, young.
    – Genç kalacağız, genç, genç, genç

    I don’t know where you’re going
    – Nereye gittiğini bilmiyoruz
    But do you got room for one more troubled soul
    – Ama bir dertli ruh için daha yerin var mı?
    I don’t know where I’m going but I don’t think I’m coming home
    – Nereye gittiğimi bilmiyorum ama eve gittiğimi sanmıyorum
    And I said I’ll check in tomorrow if I don’t wake up dead
    – Ve yarın haber vereceğim dedim, eğer uyandığımda ölü olmazsam
    This is the road to ruin
    – Bu mahvetmenin yolu
    And we’re starting at the end
    – Ve biz sondan başlıyoruz

  • Melanie Martinez – Alphabet Boy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Melanie Martinez – Alphabet Boy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You’re always aiming paper airplanes at me when you’re around
    – Sen etrafta dolaşırken bana hep kağıt uçaklarla nişan alıyorsun
    You build me up like building blocks just so you can bring me down
    – Beni yapı taşları gibi inşa ediyorsun, böylece beni yıkabilirsin
    You can crush my candy cane but you’ll never catch me cry
    – Şeker kamışımı ezebilirsin ama beni asla ağlarken yakalayamazsın
    If you dangle that diploma and I deck you, don’t be surprised
    – Eğer o diplomayı sallarsan ve ben seni desteklersem şaşırma

    I know my ABC’s, yet you keep teaching me
    – ABC’lerimi biliyorum, yine de bana öğretmeye devam ediyorsun
    I say fuck your degree, alphabet boy
    – Dereceni sikeyim diyorum, alfabe çocuk
    You think you’re smarter than me with all your bad poetry
    – Tüm kötü şiirlerinle benden daha akıllı olduğunu sanıyorsun
    Fuck all your ABC’s, alphabet boy
    – Tüm ABC’lerini sikeyim, alfabe çocuğu

    I’m not a little kid now
    – Şimdi küçük bir çocuk değilim
    Watch me get big now
    – Şimdi büyümemi izle
    Spell my name on the fridge now
    – Şimdi buzdolabında adımı hecele
    With all your alphabet toys
    – Tüm alfabe oyuncaklarınla
    You won the spelling bee now
    – Şimdi heceleme yarışını kazandın
    But are you smarter than me now?
    – Ama şimdi benden daha zeki misin?
    You’re the prince of the playground
    – Sen oyun alanının prensisin
    Little alphabet boy
    – Küçük alfabe çocuğu

    Apples aren’t always an appropriate apology
    – Elmalar her zaman uygun bir özür değildir
    Butterscotch and bubblegum drops are bittersweet to me
    – Butterscotch ve bubblegum damlaları benim için acı tatlı
    You call me a child while you keep counting all your coins
    – Tüm paralarınızı sayarken bana çocuk diyorsunuz
    But you’re not my daddy and I’m not your dolly
    – Ama sen benim babam değilsin ve ben senin bebeğin değilim
    And your dictionary’s destroyed
    – Ve sözlüğün yok edildi

    I know my ABC’s, yet you keep teaching me
    – ABC’lerimi biliyorum, yine de bana öğretmeye devam ediyorsun
    I say fuck your degree, alphabet boy
    – Dereceni sikeyim diyorum, alfabe çocuk
    You think you’re smarter than me with all your bad poetry
    – Tüm kötü şiirlerinle benden daha akıllı olduğunu sanıyorsun
    Fuck all your ABC’s, alphabet boy
    – Tüm ABC’lerini sikeyim, alfabe çocuğu

    I’m not a little kid now
    – Şimdi küçük bir çocuk değilim
    Watch me get big now
    – Şimdi büyümemi izle
    Spell my name on the fridge now
    – Şimdi buzdolabında adımı hecele
    With all your alphabet toys
    – Tüm alfabe oyuncaklarınla
    You won the spelling bee now
    – Şimdi heceleme yarışını kazandın
    But are you smarter than me now?
    – Ama şimdi benden daha zeki misin?
    You’re the prince of the playground
    – Sen oyun alanının prensisin
    Little alphabet boy
    – Küçük alfabe çocuğu

    Alphabet boy
    – Alfabe çocuğu
    My alphabet boy
    – Benim alfabe oğlum
    Alphabet boy
    – Alfabe çocuğu
    Alphabet boy
    – Alfabe çocuğu
    My alphabet boy
    – Benim alfabe oğlum
    Ooh-ooh
    – Ooh ooh

    I’m not a little kid now
    – Şimdi küçük bir çocuk değilim
    Watch me get big now
    – Şimdi büyümemi izle
    Spell my name on the fridge now
    – Şimdi buzdolabında adımı hecele
    With all your alphabet toys
    – Tüm alfabe oyuncaklarınla
    You won the spelling bee now
    – Şimdi heceleme yarışını kazandın
    But are you smarter than me now?
    – Ama şimdi benden daha zeki misin?
    You’re the prince of the playground
    – Sen oyun alanının prensisin
    Little alphabet boy
    – Küçük alfabe çocuğu
    Alphabet boy
    – Alfabe çocuğu
    Alphabet boy
    – Alfabe çocuğu
    Ooh Yeah
    – Ooh evet

  • Pitbull – Alright Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Pitbull – Alright Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    It’s alright
    – Pekala
    You walked up on back of meit’s so tight
    – Arkamdan sokak boyunca yürüdün ve şimdi dapdaracık
    No space to move up in here but the vibes nice
    – Buradan çıkacak yer yok ama heyecan güzel
    We don’t really care what nobody say
    – Kimsenin ne dediğini gerçekten umursamıyoruz
    We come to ride my jeep
    – Cipimi sürmeye geldik
    We come to break away
    – Kaçıp kurtulmaya geldik

    It’s alright
    – Pekala
    I’ve been watching you baby all night
    – Tüm gece seni izliyorum bebeğim
    The way you move your body is so right
    – Vücudunu hareket ettirişin çok doğru
    And I just want to say
    – Ve sadece şunu sormak istiyorum
    Hey, hey, baby what’s your name?
    – Hey, hey, bebeğim adın ne?
    Hey, hey, baby what’s your name?
    – Hey, hey, bebeğim adın ne?

    It’s alright, it’s OK
    – Çok iyi, sorun değil
    We gon’ party all nightdrink all day,
    – Gece boyunca parti yapıp gün boyu içeceğiz
    It’s alright, it’s OK
    – Çok iyi, sorun değil
    We gon’ party all nightdrink all day
    – Gece boyunca parti yapıp gün boyu içeceğiz

    Pity Marshal came to take over the world
    – Zavallı polis şefi dünyayı devralmaya geldi
    If you don’t believe me just watch us
    – Bana inanmıyorsan yalnızca bizi izle
    God bless Haiti
    – Tanrı Haiti’yi korusun
    And just Haitians,
    – Ve tıpkı Haitililer gibi,
    it takes more than earthquakes to stop us
    – Bizi durdurmak için depremden daha fazlasını alır
    What don’t kill you make you stronger
    – Öldürmeyen acı güçlendirir
    And there’s nothing that can feed this hunger
    – Ve hiçbir şey bu açlığı besleyemez
    We gon keep coming with the heat
    – Hararetle gelmeye devam edeceğiz
    Skippity do wopflip the beat
    – Skippity ritmi wopflip yapar
    Pit got this, watch this
    – Pit bunu anladı, şunu izle
    You shine my necklace
    – Kolyeme ışıyorsun
    Stop this, I already told you not this
    – Kes şunu, sana bunun olmadığını anlatmıştım
    Hey Miss, you me, me you
    – Hey Bayan, sen ben, sen ben
    YouI tonight, alright?
    – Sen ve ben bu gece, tamam mı?

    It’s alright
    – Pekala
    You walked up on back of meit’s so tight
    – Arkamdan sokak boyunca yürüdün ve şimdi dapdaracık
    No space to move up in here but the vibes nice
    – Buradan çıkacak yer yok ama heyecan güzel
    We don’t really care what nobody say
    – Kimsenin ne dediğini gerçekten umursamıyoruz
    We come to ride my jeep
    – Cipimi sürmeye geldik
    We come to break away
    – Kaçıp kurtulmaya geldik

    It’s alright
    – Pekala
    I’ve been watching you baby all night
    – Tüm gece seni izliyorum bebeğim
    The way you move your body is so right
    – Vücudunu hareket ettirişin çok doğru
    And I just want to say
    – Ve sadece şunu sormak istiyorum
    Hey, hey, baby what’s your name?
    – Hey, hey, bebeğim adın ne?
    Hey, hey, baby what’s your name?
    – Hey, hey, bebeğim adın ne?

    It’s alright, it’s OK
    – Çok iyi, sorun değil
    We gon’ party all nightdrink all day,
    – Gece boyunca parti yapıp gün boyu içeceğiz
    It’s alright, it’s OK
    – Çok iyi, sorun değil
    We gon’ party all nightdrink all day
    – Gece boyunca parti yapıp gün boyu içeceğiz

    Shake up your body now it’s alright
    – Çalkala vücudunu şimdi çok iyi
    Wind up your body cause it’s ok
    – Sarıp sarmala vücudunu çünkü şimdi sorun değil
    Jump updowndo what you
    – Hoplayıp zıpla ve istediğini yap
    Work up yourselfgo crazy
    – Kendini körükle ve çıldır
    Drink what we wantdo it all night
    – Bizim istediğimizi iç ve bunu gece boyunca sürdür
    Party don’t stop till the break of day
    – Gün ağarana kadar parti bitmeyecek
    Pump up the music
    – Müziği şişir
    Turn up the lights
    – Işığı aç
    Swing it, don’t stop till we say
    – Hızlan, biz söyleyene kadar durma
    Girl get finewind up your bomba
    – Kız tamam ve bombanı sarıp sarmala
    Boy, windup you don’t care
    – Umursamıyormuş gibi sarıp sarmala

    It’s alright
    – Pekala
    You walked up on back of meit’s so tight
    – Arkamdan sokak boyunca yürüdün ve şimdi dapdaracık
    No space to move up in here but the vibes nice
    – Buradan çıkacak yer yok ama heyecan güzel
    We don’t really care what nobody say
    – Kimsenin ne dediğini gerçekten umursamıyoruz
    We come to ride my jeep
    – Cipimi sürmeye geldik
    We come to break away
    – Kaçıp kurtulmaya geldik

    It’s alright
    – Pekala
    I’ve been watching you baby all night
    – Tüm gece seni izliyorum bebeğim
    The way you move your body is so right
    – Vücudunu hareket ettirişin çok doğru
    And I just want to say
    – Ve sadece şunu sormak istiyorum
    Hey, hey, baby what’s your name?
    – Hey, hey, bebeğim adın ne?
    Hey, hey, baby what’s your name?
    – Hey, hey, bebeğim adın ne?

    It’s alright, it’s OK
    – Çok iyi, sorun değil
    We gon’ party all nightdrink all day,
    – Gece boyunca parti yapıp gün boyu içeceğiz
    It’s alright, it’s OK
    – Çok iyi, sorun değil
    We gon’ party all nightdrink all day
    – Gece boyunca parti yapıp gün boyu içeceğiz

  • Jain – Alright Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Jain – Alright Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise

    I know you think that I am over you
    – Seni aştığımı düşündüğünü biliyorum
    But I have just better things to do
    – Ama yapacak daha iyi işlerim var
    Than crying over you I really got to move
    – Senin için ağlamaktan daha çok hareket etmeliyim
    On with the love that I keep around
    – Etrafımda tuttuğum aşkla
    I got my life and I’m on fire
    – Hayatımı aldım ve yanıyorum
    I got my voice to make it higher
    – Daha yükseğe çıkarmak için sesim var
    Show me the way I could be stronger
    – Bana daha güçlü olabileceğim yolu göster
    Life’s too short to look down at you
    – Hayat sana bakmak için çok kısa

    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise

    I keep my tears tight in my fist
    – Gözyaşlarımı yumruğumda sıkı tutuyorum
    Furiosity runs into my dreams
    – Öfke rüyalarıma koşuyor
    Darling I look up at the sun
    – Sevgilim güneşe bakıyorum
    The rising of another dawn
    – Başka bir şafağın yükselişi
    I got some time to sing the love
    – Aşkı söylemek için biraz zamanım var
    I got no time for you on board
    – Gemide senin için zamanım yok
    I’m not angry with you boy
    – Sana kızgın değilim oğlum
    I just really want to move on
    – Sadece gerçekten devam etmek istiyorum

    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise

    Stir it up the life is made for us
    – Karıştır, hayat bizim için yaratıldı
    Stir it up tonight we won’t give up
    – Karıştır bu gece pes etmeyeceğiz
    Stir it up the life is made for us
    – Karıştır, hayat bizim için yaratıldı
    Stir it up tonight we won’t give u
    – Karıştır bu gece pes etmeyeceğiz

    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise

    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise

    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    Things gonna be just fine
    – Herşey güzel olacak
    Things gonna be alright
    – Her şey yoluna girecek
    If love is around
    – Eğer aşk etrafta ise

  • Minus One – Alter Ego Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Minus One – Alter Ego Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Waking up alone, like a man that failed …
    – Başarısız bir adam gibi yalnız uyanmak …
    Trapped into the mist of our fairytale
    – Peri masalımızın sisine hapsolmuş
    And you know, you know, you know, I’m still inside
    – Ve biliyorsun, biliyorsun, biliyorsun, hala içerdeyim

    I knew it all along, but I couldn’t tell …
    – Başından beri biliyordum ama söyleyemedim …
    This kind of love would lock my heart in jail
    – Bu tür bir aşk kalbimi hapse kilitler
    You know, you know, you know, it’s doing time
    – Biliyorsun, biliyorsun, biliyorsun, zaman yapıyor

    Caught in the middle of the dawn and the sunrise
    – Şafağın ve güneşin doğuşunun ortasında yakalandım
    Life is a miracle, I saw it in your eyes
    – Hayat bir mucize, gözlerinde gördüm
    Under the spotlight, I howl in the moonlight …
    – Spot ışığının altında, ay ışığında uluyorum …

    Howling for you
    – Senin için uluyor

    Take it on … take it on … and get me through the night
    – Üstlenin… üstlenin… ve beni gecenin içinden geçirin
    Take it on … take it on … until the morning light
    – Al onu… al… sabah ışığına kadar
    Take it on … take it on … and get me through the night
    – Üstlenin… üstlenin… ve beni gecenin içinden geçirin
    Take it on…take it on… take it on
    – Üstlenin… üstlenin… üstlenin

    I’ve heard it all before, people always say:
    – Hepsini daha önce duydum, insanlar her zaman şöyle der:
    Time can take the sorrow and the pain away
    – Zaman keder ve acıyı uzaklaştırabilir
    You know, you know, this love will never di
    – Biliyorsun, biliyorsun bu aşk asla ölmeyecek

    Caught in the middle of, the dawn and the sunrise
    – Şafağın ve güneşin ortasında yakalandı
    Life is a miracle, I saw it in your eyes
    – Hayat bir mucize, gözlerinde gördüm
    Under the spotlight, I howl in the moonlight …
    – Spot ışığının altında, ay ışığında uluyorum …

    Howling for you
    – Senin için uluyor

    Caught in the middle of the dawn and the sunrise
    – Şafağın ve güneşin doğuşunun ortasında yakalandım
    Life is a miracle, I saw it in your eyes
    – Hayat bir mucize, gözlerinde gördüm
    Under the spotlight, I howl in the moonlight …
    – Spot ışığının altında, ay ışığında uluyorum …

    Howling for you
    – Senin için uluyor

    Take it on … take it on … and get me through the night
    – Üstlenin… üstlenin… ve beni gecenin içinden geçirin
    Take it on … take it on … until the morning light
    – Al onu… al… sabah ışığına kadar
    Take it on … take it on … and get me through the night
    – Üstlenin… üstlenin… ve beni gecenin içinden geçirin
    Take it on…take it on…take it on
    – Üstlenin… üstlenin… üstlenin

    I cross the oceans, I fly on the skyline …
    – Okyanusları geçiyorum, ufuk çizgisinde uçuyorum …
    Drive any road that will bring me by your side
    – Beni yanına getirecek herhangi bir yolu sür

    Take it on … take it on … and get me through the night
    – Üstlenin… üstlenin… ve beni gecenin içinden geçirin
    Take it on … take it on … until the morning light
    – Al onu… al… sabah ışığına kadar
    Take it on … take it on … and get me through the night
    – Üstlenin… üstlenin… ve beni gecenin içinden geçirin
    Take it on…take it on…take it on
    – Üstlenin… üstlenin… üstlenin

    Caught in the middle of the dawn and the sunrise
    – Şafağın ve güneşin doğuşunun ortasında yakalandım

    Life is a miracle, I saw it in your eyes
    – Hayat bir mucize, gözlerinde gördüm

  • Son Lux – Alternate World Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Son Lux – Alternate World Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Alternate world
    – Alternatif dünya
    Alternate age
    – Alternatif yaş
    Alternate life
    – Alternatif yaşam

    Alternate world
    – Alternatif dünya
    Alternate age
    – Alternatif yaş
    Alternate life
    – Alternatif yaşam

    Oh-oh we’ll shed our skin
    – Oh-oh tenimizi dökeceğiz
    We’ll walk the other side
    – Diğer tarafta yürüyeceğiz
    Oh-oh we’ll brace for it
    – Oh-oh bunun için hazırlanacağız
    And conquer everything
    – Ve her şeyi fethedin
    Oh-oh-oh
    – Oh-oh-oh
    And conquer everything
    – Ve her şeyi fethedin
    Oh-oh-oh
    – Oh-oh-oh

    Oh-oh we’re magical
    – Oh-oh biz büyücüyüz
    We’ll wake the dead from sleep
    – Ölüleri uykudan uyandıracağız
    Oh-oh we’ll shed our skin
    – Oh-oh tenimizi dökeceğiz
    We’ll walk the other side
    – Diğer tarafta yürüyeceğiz
    Oh-oh we’ll brace for it
    – Oh-oh bunun için hazırlanacağız
    And conquer everything
    – Ve her şeyi fethedin
    Oh-oh-oh
    – Oh-oh-oh
    And conquer everything
    – Ve her şeyi fethedin
    Oh-oh-oh
    – Oh-oh-oh

    Tear me away from this fight
    – Beni bu kavgadan ayır
    Tear me away
    – Beni kopar
    Take me to an
    – Beni bir yere götür
    Alternate world
    – Alternatif dünya
    Alternate age
    – Alternatif yaş
    Alternate life
    – Alternatif yaşam

    Alternate world
    – Alternatif dünya
    Alternate age
    – Alternatif yaş
    Alternate life
    – Alternatif yaşam

    Alternate world
    – Alternatif dünya
    Alternate age
    – Alternatif yaş
    Alternate life
    – Alternatif yaşam

    Make what we believe
    – İnandığımız şeyi yap
    Don’t we make what we can
    – Elimizden geleni yapmayacak mıyız

  • Azerice Dilbilgisi

    İSİMLER

    İsmin halleri

    Azerbaycan Türkçesi’nde ismin halleri 6 tanedir. Türkiye Türkçesi’ne benzese bile farklar vardır. Başında “d” bulunan ekler “t”ye dönüşmez. Belirtme halinde sesli harfi yalnızca “n” kaynaştırma ünsüzü izler.

    İsmin Halleri
    Yalın Hali(Adlıq hali) Belirtme Hali(Təsirlik halı) Yönelme hali(Yönlük halı) Bulunma hali(Yerlik halı) Çıkma Hali(Çıxışlıq halı) İlgi Hali(Yiyəlik halı)
    -(n)ı, -(n)i,-(n)u, -(n)ü -(y)a, -(y)ә -da, -dә -dan, -dәn -(n)ın, -(n)in,-(n)un, -(n)ün
    qız kız qızı kız qıza kıza qızda kızda qızdan kızdan qızın kızın
    işi işi işә işe işdә işte işdәn işten işin işin
    qapı kapı qapını kapıyı qapıya kapıya qapıda kapıda qapıdan kapıdan qapının kapının

    İsim Çekimi

    İsim Çekimi
    1. Tekil Kişi(1. Şəxsin təki) 2. Tekil Kişi(2. Şəxsin təki) 3. Tekil Kişi(3. Şəxsin təki) 1. Çoğul Kişi(1. Şəxsin cəmi) 2. Çoğul Kişi(2. Şəxsin cəmi) 3. Çoğul Kişi(3. Şəxsin Cəmi)
    -(y)am, -(y)әm -san, -sәn -dır, -dir, -dur, -dür -(y)ıq, -(y)ik, -(y)uq, -(y)ük -sınız, -siniz, -sunuz, -sünüz -dırlar, -dirlәr, -durlar, -dürlәr
    yolçuyam yolcuyum yolçusan yolcusun yolçudur yolcudur yolçuyuq yolcuyuz yolçusunuz yolcusunuz yolçudurlar yolcudurlar
    Türkəm Türk’üm Türksən Türk’sün Türkdür Türk’tür Türkük Türk’üz Türksünüz Türk’sünüz Türkdürlər Türk’türler

    ZAMİRLER

    Şahıs Zamirleri

    Türkiye Türkçesinden farklı olan farklı olan yalnızca 1. tekil kişi zamiridir. Zamirler şu biçimdedir: mәn, sәn, o, biz, siz, onlar

    Bu zamirlerin birinci ve ikinci tekil kişisinin yönelme durumlarında ince ünlü kullanılır: mәnә, sәnә

    İşaret Zamirleri

    Azerbaycan Türkçesinde “şu” işaret zamiri yoktur. Bu ve o işaret zamirlerinin yanında, “şu” anlamında hәmәn ve hәmin kullanılır.

    Belgisiz Zamirler

    Azerbaycan Türkçesinde çoğu belgisiz zamir Türkiye Türkçesi ile aynıdır. Farklı olanlardan ikisi “nәsә” ve “kimsә”dir. Şu şekilde çekimlenir:

    Azerice Türkçe Azerice Türkçe
    kimsә biri nәsә bir şey
    kimisә birini nәyisә bir şeyi
    kimәsә birine nәyәsә bir şeye
    kimdәsә birinde nәdәsә bir şeyde
    kimdәnsә birinden nәdәnsә bir şeyden
    kiminsә birinin nәyinsә bir şeyin

    Ancak “kimsә”, hiç kimse anlamında ise Türkiye Türkçesindeki gibi çekimlenir: kimsә, kimsәyә, kimsәni, kimsәdә, kimsәdәn, kimsәnin.

    EYLEMLER

    Şimdiki Zaman

    Azerbaycan Türkçesinde şimdiki zaman eki “-(y)ır-, -(y)ir-, -(y)ur-, -(y)ür-“dür. Kişi eki her zaman bu ekten sonra gelir.

    Şimdiki Zaman
    Olumlu Olumsuz
    gәlirәm geliyorum oxuyuram okuyorum gәlmirәm gelmiyorum oxumuram okumuyorum
    gәlirsәn geliyorsun oxuyursan okuyorsun gәlmirsәn gelmiyorsun oxumursan okumuyorsun
    gәlir geliyor oxuyur okuyor gәlmir gelmiyor oxumur okumuyor
    gәlirik geliyoruz oxuyuruq okuyoruz gәlmirik gelmiyoruz oxumuruq okumuyoruz
    gәlirsiniz geliyorsunuz oxuyursunuz okuyorsunuz gәlmirsiniz gelmiyorsunuz oxumursunuz okumuyorsunuz
    gәlirlәr geliyorlar oxuyurlar okuyorlar gәlmirlәr gelmiyorlar oxumurlar okumuyorlar

    Geniş Zaman

    Azerbaycan Türkçesinde geniş zaman eki “-(y)ar-, -(y)әr-” dir. Kişi eki her zaman bu ekten sonra gelir.

    Geniş Zaman
    Olumlu Olumsuz
    gәlәrәm gelirim oxuyaram okurum gәlmәrәm gelmem oxumaram okumam
    gәlәrsәn gelirsin oxuyarsan okursun gәlmәzsәn gelmezsin oxumazsan okumazsın
    gәlәr gelir oxuyar okur gәlmәz gelmez oxumaz okumaz
    gәlәrik geliriz oxuyarıq okuruz gәlmәrik gelmeyiz oxumarıq okumayız
    gәlәrsiniz gelirsiniz oxuyarsınız okursunuz gәlmәzsiniz gelmezsiniz oxumazsınız okumazsınız
    gәlәrlәr gelirler oxuyarlar okurlar gәlmәzlәr gelmezler oxumazlar okumazlar