Kategori: Genel

  • Dua Lipa – Don’t Start Now  Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Dua Lipa – Don’t Start Now Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    If you don’t wanna see me
    – Eğer beni görmek istemiyorsan
    Did a full one-eighty, crazy
    – bir-seksen mi? çılgınca
    Thinking ’bout the way I was
    – olduğum hali düşünüyorum
    Did the heartbreak change me? Maybe
    – kalp kırığı beni değiştirdi mi? belki
    But look at where I ended up
    – ama bak nerede son buldum
    I’m all good already
    – şimdiden iyiyim
    So moved on, it’s scary
    – devam ettim, korkunç

    I’m not where you left me at all, so
    – beni bıraktığın yerde değilim
    If you don’t wanna see me dancing with somebody
    – eğer benim başkasıyla dans ettiğimi görmek istemiyorsan
    If you wanna believe that anything could stop me
    – eğer bir şeylerin beni sürdürebileceğini düşünüyorsan
    Don’t show up
    – ortaya çıkma

    Don’t come out
    – dışarı çıkma
    Don’t start caring about me now
    – beni önemsemeye başlama
    Walk away, you know how
    – uza, nasıl olacağını biliyorsun
    Don’t start caring about me now
    – beni önemsemeye başlama
    Aren’t you the guy who
    – sen o adam değil misin
    Tried to hurt me with the word “goodbye”?
    – elveda” ile beni incitmeye çalışan

    Though it took some time to survive you
    – biraz zaman aldı seni aşmam
    I’m better on the other side
    – diğer taraftan daha iyiyim
    I’m all good already
    – şimdiden iyiyim
    So moved on, it’s scary
    – devam ettim, korkunç
    I’m not where you left me at all, so
    – beni bıraktığın yerde değilim
    If you don’t wanna see me dancing with somebody
    – eğer benim başkasıyla dans ettiğimi görmek istemiyorsanIf you wanna

    believe that anything could stop me (Don’t, don’t, don’t)
    – Herhangi bir şeyin beni durdurabileceğine inanmak istiyorsan (yapma, yapma, yapma)
    Don’t show up
    – ortaya çıkma
    Don’t come out
    – dışarı çıkma
    Don’t start caring about me now
    – beni önemsemeye başlama

    Walk away, you know how
    – uza, nasıl olacağını biliyorsun
    Don’t start caring about me now (‘Bout me now, ’bout me)
    – Beni umursamaya başlama şimdi (Şimdi beni, şimdi beni)
    (Whoa, whoa)
    – (Wow, wow)
    Don’t come out (Out, out)
    – Dışarı çıkma (Dışarı, dışarı)
    (Don’t show up)
    – (Ortaya çıkma)
    (Whoa, whoa)
    – (Wow, wow)
    Don’t start now (Oh)
    – Şimdi başlama (Oh)
    (Whoa, whoa)
    – (Wow, wow)
    Don’t come out (Out, out)
    – Dışarı çıkma (Dışarı, dışarı)
    I’m not where you left me at all, so
    – beni bıraktığın yerde değilim
    If you don’t wanna see me dancing with somebody
    – eğer benim başkasıyla dans ettiğimi görmek istemiyorsan

    If you wanna believe that anything could stop me
    – eğer bir şeylerin beni sürdürebileceğini düşünüyorsan
    Don’t show up (Don’t show up)
    – ortaya çıkma (ortaya çıkma)
    Don’t come out (Don’t come out)
    – dışarı çıkma (dışarı çıkma)
    Don’t start caring about me now (‘Bout me now)
    – Şimdi beni umursamaya başlama (Şimdi beni)
    Walk away (Walk away), you know how (You know how)
    – uza (UZA) nasıl olacağını biliyorsun

    Don’t start caring about me now (‘Bout me now)
    – Şimdi beni umursamaya başlama (Şimdi beni)
    (Hahaha)
    – (Hahaha)
    (So)
    – (Yani)
    (Whoa, whoa)
    – (Wow, wow)
    Don’t come out (Out, out)
    – Dışarı çıkma (Dışarı, dışarı)
    (Don’t show up)
    – (Ortaya çıkma)
    (Whoa, whoa)
    – (Wow, wow)

    Walk away (Walk away), so
    – Uzaklaş (Uzaklaş), yani
    (Whoa, whoa)
    – (Wow, wow)
    Don’t come out (Out, out)
    – Dışarı çıkma (Dışarı, dışarı)
    (Don’t show up)
    – (Ortaya çıkma)
    (Whoa, whoa)
    – (Wow, wow)
    Walk away (Walk away), oh
    – Uzaklaş (Uzaklaş), oh

  • İngilizce Tekil Ve Çoğul Kelimeler Ve Anlamları

    İngilizce Tekil Ve Çoğul Kelimeler Ve Anlamları

    bus = otobüs –busses = otobüsler

    class = sınıf -classes = sınıflar

    photo photos = fotoğraflar

    pianopianos = piyanolar

    baby = bebek – babies = bebekler

    family = aile – families = aileler

    city = şehir –cities = şehirler

    story = hikaye -stories= hikayeler

    boy boys =erkek çocuklar

    toy – toys = oyuncaklar

    knife = bıçak – knives = bıçaklar

    wolf =  kurt – wolves = kurtlar

    half = yarım – halves yarımlar

    shelf = raf – shelves = raflar

    life = hayat – lives = hayatlar

    roof roofs = çatılar

    belief – beliefs = inançlar

    chefchefs = şefler, aşçılar

    woman = kadın – women = kadınlar

    person = kişi – people kişiler

    foot = ayak – feet = ayaklar

    fish = balık – fish = balıklar

    louse = bit – lice = bitler

    mouse = fare – mice = fareler

    child = çocuk – children = çocuklar

    tooth = diş – teeth = dişler

    sheep = koyun – sheep = koyunlar

    ox = öküz – oxen =  öküzler

    goose = kaz – geese = kazlar

    this =  bu – these =  bunlar

    that =  şu – those = şunlar

  • İngilizce Hava Durumu ve Örnek Cümleler

    İngilizce Hava Durumu ve Örnek Cümleler

    İngilizce Hava Durumu

    Güneşli / Sunny

    Example

    Örnek 

    Yesterday was hot and sunny.

    -Dün sıcak ve güneşliydi

    Rüzgarlı / Windy

    Example

    Örnek

    It is windy today.

    Bugün hava rüzgarlı.

    Bulutlu / Cloud

    Example

    Örnek

    The weather seems cloudy.

    -Hava bulutlu gözüküyor.

    Karlı / Snowy

    Example

    Örnek

    It may snow in the afternoon.

    -Öğleden sonra kar yağabilir.

    Yağmurlu / Rainy

    Example

    Örnek

    It was rainy yesterday.

    Dün hava yağmurluydu.

    Mevsimler ve aylar

    Kış / Winter

    Kış Mevsimi Ayları;

    Aralık/December

    Ocak/January

    Şubat/February

    İlkbahar / Spring

    Mart/ March

    Nisan/ April

    Mayıs/ May

    Yaz / Summer

    Haziran/ June

    Temmuz/ July

    Ağustos/ August

    Sonbahar / Aurumn

    Eylül/ September

    Ekim/Octobe

    Kasım/November

    İngilizce hava durumu ile ilgili terimler

    Thermometer = Termometre

    Temperature = Hava sıcaklığı

    Climate = İklim

    Climate chane = İklim değişikliği

    Sky = Gökyüzü

    Rainfall = Yağış

    Showers = Kısa süreli yağmur

    To rain = Yağmur yağması

    Raindrop = Yağmur damlası

    Thunderstorms = Gök gürültüsü

    To snow = Kar yağması

    Snowflake = Kar tanesi

    To hail = Dolu yağması

    Hailstone = Dolu tanesi

    To freze = Donmak

    To melt = Erimek

    To thaw = Çözülmek

    Humidty = Nem

    Barometer = Barometre

    High pressure = Yüksek basınç

    Low pressure = Alçak basınç

    Celsius = Santigrat

    Fahrenheit = Fahrenayt

  • İngilizce Film Türleri ve Türkçe Anlamları

    İngilizce Film Türleri ve Türkçe Anlamları

        İngilizce Film Türleri ve Türkçe Anlamları

    Action = Aksiyon

    Adventure = Macera

    Animation = Animasyon

    Cartoon = Çizgi film

    Comedy = Komedi

    Documentary = Belgesel

    Drama = Dram

    Fantasy  = Fantastik

    Horror = Korku

    History = Tarih

    Musical = Müzikal

    Science Fiction (sci-fi) = Bilim kurgu

    Thriller = Gerilim

    war = Savaş filmi

     Western = Kovboy fil

    Fairytale = Peri masalı

     Competition Program =  Yarışma programı

    news programs = Haber programı

    Romantik = Romantic

    Romantik Komedi = Romantic Comedy

    Vahşi Batı = Wild West Film

    War = Savaş

    İngilizce Sinema ile İlgili Terimler ve Türkçe Anlamları

    Actor = Aktör

    Actress = Aktris

    Film = Film

    Movie = Sinema

    Film star = Film yıldızı

    Film maker = Film yapımcısı

    Producer = Yapımcı

    Director = Yönetmen

    Scriptwriter = Senarist

    Blackground = Arka plan

    Camera crew = Kamera ekibi

    Sound crew = Ses ekibi

    Cast list = Oyuncu listesi

    Director of photography = Görüntü yönetmeni

    Editing = Kurgu

    Editor = Kurgucu

    Scene = Sahne

                                                                                                                                                                                                                             

  • İngilizce Omlet  Tarifi

    İngilizce Omlet Tarifi

    İngilizce Omlet  Tarifi

    Materials

    -Malzemeler

    1 cup feta cheese

    -1 su bardagi beyaz peynir rendelenmis

    2 tbsp butter

    -2 yemek kasigi tereyağı

    3-4 eggs

    -3-4 yumurta

    ¼ tsp salt to taste

    -½ çaykasığı

    Black pepper (optional)

    -karabiber(isteğe bağlı)

    ½ cup milk

    -½ su bardağı süt

    Fabrication

    -Yapılışı

    In a bowl beat eggs and stir in the rest of the ingredients but the butter.

    -Bir kasede tereyağı hariç bütün malzemeleri çırpın.

    Then melt butter in a skillet over medium heat and pour the egg mixture

    -Sonra bir tavada tereyağını eritin ve orta ateşte yağı biraz kıızdırın.

     Cook both sides of the cheese omelet till the eggs are cooked (4-5 minutes).

    Yumurta karışımını dokün ve omletin her iki tarafınıda toplam 4-5 dakika boyunca pişirin.

    You can decorate with optional maydonos, mint or salami

    steğe bağlı maydonos,nane veya salamla süsleyebilirsiniz

    BON APPETİT!

    AFİYET OLSUN

  • İngilizce Bayramlar ve Özel Günler

    İngilizce Bayramlar ve Özel Günler

    İngilizce Bayramlar ve Özel günler

    Christmas= Noel :  25 Aralık 2018 tarihinde Hristiyanlar tarafından kutlanır. Kutlamalar Hz. İsa’nın doğumu esas alınır(25 Aralık).

    New Year = Yeni yıl : Yeni yılın başlangıcıyla birlikte kbir çok kültür etkinliği ve kutlamalar yapılır. Ocak ayının ilk günü ulusal tatildir

    Independence day = 4 Temmuz A.B.D’nin Bağımsızlık günü : ABD’nin, Birleşik Krallık’tan 4 Temmuz 1776 tarihindde bağımsızlığını kazanmasından sonra  federal tatil ilan edilmiştir.Amerikan Bağımsızlık Günü (Independence Day), 4th of July (4 Temmuz) olarak da bilinmektedir.

    Easter= Paskalya : Hristiyanlık inancına göre Hz. İsa ölümünden sonra dirilmiştir. Her yıl 22 Mar günü ile 25 Nisan arasındaki günlerde ayın dolunay devresinden sonraki il pazar kutlanır.Paskalya bayramında boyalı yumurta yemek, eğlenceler tertiplemek adet olmuştur.

    Halloween = Cadılar Bayramı : Her yıl 31 Ekim’de kutlanır. Bu günde çocuklar özellikle korkunç kostümler giyerek kapı kapı dolaşıp harçlık, şeker toplar. Cadılar Bayramı bazı belli Avrupa okullarında kutlanır. Amerika’da oldukça büyük ve görkemli bir festival olarak kutlanır. Cadılar Bayramı, Amerikan kültürünün etkisiyle de diğer Batılı ülkelerde de yaygınlaşmaktadır.

    Thanksgiving Day= Şükran Günü : ABD, Kanada, Karayipler ve Liberya Cumhuriyeti’nde kutlanır ve resmi bir tatil günüdür. Şükran Günü, hasata ve bir önceki yıla şükretmek amacıyla kutlanmaya başlamıştır.  Şükran Günü Kanada’da Ekim ayının ikinci Pazartesi günü kutlanırken ABD’de ise Kasım ayının dördünce Perşembe gününe denk gelen tarihte kutlanır.

    Mother’s Day= Anneler Günü : Her yıl Mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanmaktadır. Evrensel bir gündür.

    Father’s Day= Babalar Günü : Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmüştür. Dodd’un babası annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyütmüş ve babasının doğum günü olan 5 Haziran’ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamıştır ama bu çalışmalar o tarihe yetişmemiştir. Kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir. Babalar Günü ilk kez 19 Haziran 1910 tarihinde Washington’un Spokane şehrinde kutlanmıştır.

    International Workers’ Day= İşciler Günü : İşçi Bayramı olarak da bilinir. Mayıs Günü olarak da bilinen Uluslararası İşçi Bayramı,ülkemizde her yıl Mayıs ayının ilk gününde gerçekleşen uluslararası işçi hareketi tarafından desteklenen işçi sınıfları  kutlamasıdır.

    Teacher’s Day= Öğretmenler Günü : Türkiye’de 1981 yılından beri, her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. 24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür ve ülkemizde bu olay dikkate alınarak kutllanmaktadır.

  • Topic, A7S – Breaking Me ft. A7S – Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Topic, A7S – Breaking Me ft. A7S – Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    La-la-la-la, la-la-la-la
    – La-la-la-la, la-la-la-la

    Call me what you wanna, I’ll be what you wanna
    – Bana ne istediğini söyle, istediğin ben olacağım
    I’ve been here a thousand times, eh-eh
    Bin kere buradaydım, eh-eh
    Fallin’ for another, I don’t even bother
    – Bir başkası için düşüyorum, rahatsız bile etmiyorum
    I could do it all my life
    – Tüm hayatım boyunca yapabilirdim

    So tell me if you wanna ’cause I got this feeling
    Öyleyse söyle bana eğer istiyorsan çünkü bu hissi aldım
    I wanna hear you say it ’cause I can’t believe it
    Söylediğini duymak istiyorum çünkü inanamıyorum
    With every touch of you, it’s like I’ve started dreaming
    Her dokunuşunuzda, rüya görmeye başlamışım gibi
    Guess heaven’s not that far away
    – Sanırım cennet o kadar uzakta değil

    And I’ll be singing, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Ve şarkı söyleyeceğim, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la

    I’m just right here dancing around to the rhythm
    – Tam burada ritimle dans ediyorum
    The rhythm that you play when you’re breaking my heart
    – Kalbimi kırdığınızda çaldığınız ritim
    You know that I can’t get you out of my system
    – Seni sistemimden çıkaramayacağımı biliyorsun
    Yeah, right from the start, you played with my heart
    – Evet, en başından beri kalbimle oynadın

    And I’ll be singing, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Ve şarkı söyleyeceğim, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me
    – Beni kırıyorsun

    You can do whatever, I’ll be here forever
    – Ne yaparsan yap, sonsuza kadar burada olacağım
    Spinning ’round inside this room, eh-eh
    – Bu odanın içinde dönüyor, eh-eh
    Won’t you come on over? I’m a sucker for ya
    Sen gelmeyecek misin? Ben senin için enayi
    Wishing we’ll be out here soon
    – Yakında buraya gelmek dileğiyle

    So tell me if you wanna ’cause I got this feeling
    – Öyleyse söyle bana eğer istiyorsan çünkü bu hissi aldım
    I wanna hear you say it ’cause I can’t believe it
    – Söylediğini duymak istiyorum çünkü inanamıyorum
    With every touch of you, it’s like I’ve started dreaming
    – Her dokunuşunuzda, rüya görmeye başlamışım gibi
    Guess heaven’s not that far away
    – Sanırım cennet o kadar uzakta değil

    And I’ll be singing, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Ve şarkı söyleyeceğim, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la

    I’m just right here dancing around to the rhythm
    – Tam burada ritimle dans ediyorum
    The rhythm that you play when you’re breaking my heart
    – Kalbimi kırdığınızda çaldığınız ritim
    You know that I can’t get you out of my system
    – Seni sistemimden çıkaramayacağımı biliyorsun
    Yeah, right from the start, you played with my heart
    – Evet, en başından beri kalbimle oynadın

    And I’ll be singing, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Ve şarkı söyleyeceğim, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me, la-la-la-la, la-la-la-la
    – Beni kırıyorsun, la-la-la-la, la-la-la-la
    You’re breaking me
    – Beni kırıyorsun

  • İngilizce Ninniler / Hush Little Baby – Lullaby song by EFlashApps Sözleri ve Türkçe Anlamları

    İngilizce Ninniler / Hush Little Baby – Lullaby song by EFlashApps Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Hush Little Baby – Lullaby song by EFlashApps

    Hush, little baby, don’t say a word,

    Sus, küçük bebek, tek kelime etme,

    Papa’s gonna buy you a mockingbird.

    Babam sana alaycı kuş alacak.

    And if that mockingbird won’t sing,

    -Ve eğer o alaycı kuş şarkı söylemezse,

    Mama’s gonna buy you a diamond ring.

    Annen sana elmas yüzük alacak.

    If that diamond ring turns brass,

    Bu elmas yüzük pirinç çevirirse,

    Papa’s gonna buy you a looking glass.

    Papa sana bir bardak alacak.

    And if that looking glass gets broke,

    Ve eğer bu cam kırılırsa,

    Mama’s gonna buy you a goat.

    Annem sana bir keçi alacak.

    And if that goat won’t pull,

    Ve eğer bu keçi çekmezse,

    Papa’s gonna buy you a cart and bull.

    Papa sana bir araba ve boğa alacak.

    And If that cart and bull turn over,

    Ve eğer bu araba ve boğa ters dönerse,

    Mama’s gonna buy you a dog named Rover.

    Annem sana Rover adında bir köpek alacak.

    And If that dog named Rover won’t bark,

    Rover adında bir köpek havlamazsa,

    Papa’s gonna buy you a horse and cart.

    Papa sana bir at ve araba alacak.

    And If that horse and cart fall down,

    Ve eğer o at ve araba düşerse,

    You are still be the sweetest little baby in town.

    Hala şehirdeki en tatlı küçük bebeksin.

    And If that horse and cart fall down,

    Ve eğer o at ve araba düşerse,

    You are still be the sweetest little baby in town.

    Hala şehirdeki en tatlı küçük bebeksin.

  • İngilizce Mutfak Aletleri

    İngilizce Mutfak Aletleri

      İngilizce Mutfak Aletleri

          Aşağıda mutfak aletlerinin İngilizceleri ve Türkçeleri verilmiştir.

            Toaster = Ekmek kızartma makinesi

            Microwave oven = Mikrodalga fırın

            Refrigerator (commonly “fridge”) =  Buzdolabı

            Dishwasher =  Bulaşık makinesi

            Pitcher (or jug) = Sürahi

            Blender =  Mikser

             Tureen (or bowl) = Kase

            Cookware = Pişirme kabı

            Frying Pan = Kızartma tavası

            Teapot = Çaydanlık

            Grater =  Rende

            Potato peeler =  Patates soyacağı

            Plate = Tabak

            Glass = Bardak

           Spoon = Kaşık

            Fork =  Çatal

            Knife = Bıçak

            Bin = Çöp kutusu

            Kitchen utensils  = Mutfak aletleri

            Tableware = Yemek takımı

            Dessert spoon = Tatlı kaşığı

            Tablespoon = Yemek kaşığı

           Shelf = Raf

            Teaspoon = Çay kaşığı

            Ladle = Kepçe

            Colander = Süzgeç

            Shelf = Raf

            Chopping board =  Doğrama tahtası

            Cooker = Ocak

  • İngilizce Meslekler

    İngilizce Meslekler

    İngilizce Meslekler

    Accountant= Muhasebeci

    Acrobat= Akrobat

    Actor= Aktör

    Advertisar= Reklamc

    Ambassador= Büyükelçi

    Announcer= Spiker

    Archaeologist= Arkeolog

    Architect= Mimar

    Athlete                = Sporcu

    Author = Yazar

    Baby-sitter= Bakıcı

    Baker= Fırıncı

    Ballet dancer= Balet

    Ballerina= Balerin

    Bank offical= Banka memuru

    Banker= Bankacı

    Barber= Berber

    Computer Engineer= Bilgisayar Mühendisi

    Cashier= Kasiyer

    Carpenter= Marangoz

    Cook= Aşçı

    Driver= Şöför

    Dentist= Dişçi

    Doctor= Doktor

    Detective= Dedektif

    Dry Cleaner= Kuru Temizlemeci

    Diver= Dalgıç

    Electrician= Elektrikçi

    Engineer= Mühendis

    Executive= Yönetici

    Farmer= Çiftçi

    Fashion designer= Moda Tasarımcısı

    Fireman= İtfaiyeci

    Fisherman= Balıkçı

    Florist= Çiçekçi

    Football Player= Futbolcu

    Foreman= Ustabaşı

    Furniture maker= Mobilyacı

    Gardener= Bahçıvan

    Glazier= Camcı

    Graphic Designer= Grafik tasarımcısı  

    Greengrocer= Manav

    Grocer= Bakkal

    Guide= Rehber

    Hairdresser= Kuaför

    Headwaiter= Şef garson

    Hostess= Hostes

    House wife= Ev hanımı

    Model= Model

    Musician= Müzisyen

    Nurse= Hemşire

    Philosopher= Filozof

    Photographer= Fotoğrafçı

    Pilot= Pilot

    Poet= Şair

    Police= Polis

    Printer= Matbaacı

    Prosecutor= Savcı

    Singer= Şarkıcı

    Soldier= Asker

    Tailor= Terzi

    Teacher= Öğretmen

    Technician= Teknisyen

    Translator= Çevirmen, tercüman

    Treasurer= Veznedar

    Veterinary= Veteriner

    Vocalist= Vokalist

    Write=                 Yazar

    Worker= İşçi

    Zoologist= Zoolog

  • İngilizce Vücudumuzun Bölümleri

                            İngilizce Vücudumuzun Bölümleri

    Head = Baş

    Body = Vücut

    Hair = Saç

    Eye = Göz

    Mouth = Ağız

    Teeth = Dişler

    Knee = Diz

    Hand = El

    Face = Yüz

    Ear = Kulak

    Skeleton = İskelet

    Bones = Kemikler

    Arm = Kol

    Finger = Parmak

    Brain = Beyin

    Lungs = Akçiğerler

    Ankle = ayak bileği

    Back = Sırt

    Hip = Kalça

    Beard = Sakal

    Blood = Kan

    Bone = Kemik

    Cheek = Yanak

    chest = Göğüs

    Chest = Göğüs kafesi

    Chin= Çene

    Elbow = Dirsek

    Feet = Ayaklar

    Elbow = Dirsek

    Wrist = Bilek

    Leg = Bacak

    Lip = Dudak

    Blood = Kan

    Palm  = Avuç içi, aya

    Knuckle =  Eklem

    Fingernail = Tırnak

    Neck = Boyun, Boğaz

    Nose = Burun

    Shoulder = Omuz

    Skin = Cilt

    Stomach = Mide, Karın

    Teeth = Dişler

    Throa = Boğaz

    Thumb = Başparmak

    Toe = Ayak parmağı

    Tongue = Dil

    Wrist = Bilek

  • İngilizce Adres Kısaltmaları ve Türkçeleri

    İngilizce Adres Kısaltmaları ve Türkçeleri

    İngilizce Adres Kısaltmaları ve Türkçeleri

    AVE Avenue = Cadde

    APT Apartment= Apartman

    BLVD Boulevard= Bulvar

    CTR Center= Merkez,şehir merkezi

    CIR Circle= Kavşak, yolağzı

    CT, CRT Court= Meydan

    DR Drive=Cadde

    E East= Doğu

    EXPY Expressway= Otoban

    HTS Heights= Yerleşim yeri

    HWY Highway= Otoyol

    IS Island= Ada

    JCT Junction= Dörtyol ağzı

    LK Lake= Göl

    LN Lane= Şerit

    MTN Mountain= Dağ

    N North= Kuzey

    PKWY Parkway= Bulvar

    PL Place= Kasaba

    PLZ Plaza= Meydan, çarşı yeri

    RD Road= Yol

    RM Room= Oda

    S South= Güney

    STA Station= Durak

    ST Street= Sokak- Cadde

    STE Suite= Merkez

    TPKE Turnpike= Paralı otoyol

    VLY Valley= Vadi

    W West= Batı

    İngiltere’deki uygulamaya göre adres sıralaması;

    Sırasıyla

    ev numarası, sokak adı, şehir adı, yöre adı, posta kodu

    -214 West 36th Street – Apt 3B – Los Angeles LA 354

    İngilizce Adres Soru Kalıpları

    What is your address?

     -Adresiniz nedir?

    Where do you live?

    -Nerede yaşıyorsunuz?