Kategori: Genel

  • İngilizce Erkek İsimleri Ve Anlamları

    İngilizce Erkek İsimleri Ve Anlamları

    Aşağıda İngilizce erkek isimleri ve anlamları verilmiştir.

    Aaron= Aydınlanmış. Musa peygamberin kardeşinin ismi, Türkçe’de Harun.

    Abel= Adem ve Havva’nın oğlu. Türkçesi Habil.

    Adam= Yaratılan ilk insan. Türkçesi Adem.

    Adrian= Adriyatik denizi yakınlarında yaşayan

    Albert= Asil, parlak

    Alexander= Büyük koruyucu

    Alvin= Asil dost

    Arthur= Şampiyon

    Austin= Yardımsever

    Axel= Barış adamı

    Barnaby= Tanrı’nın elçisi

    Benedict= Kutsal

    Benjamin= Hz. Yakub’un en küçük oğlu. Türkçesi Bünyamin.

    Bert= Parlak

    Boris= Savaşçı

     Brendon= Seyahat eden

    Brice= büyük hırs

    Bud= Haber getiren, ulak

    Cedric= Lider

    Chester= Kalede oturan, kalede yaşayan

    Christian= Hristiyan

    Clifford= Uçurum, uçurum kenarı

    Coleman= Güvercin

    Conroy: Bilge erkekCyrus: ileriyi gören. Genç.

    Connell= Dostluk

    Darcy= Karanlık

     Darrel=  Sevilen

    Darian= Varlıklı

    Davin= Küçük geyik

    Dean= Büyük lider

    Delmar=  Denizci

    Derek= Hükümdar

    Donald= Hükümdar

    Donovan= Güçlü savaşçı

    Douglas=  Karanlık

    Doyle= Yabancı

    Drake= Ejderha

    Drew= Güvenilir

    Duncan= Koyu tenli savaşçı

    Dustin=  Savaşçı

    Earl= Asil adam

    Edwin= Değerli dost

    Eldon= saygı duyulan

     Elliott= Tanrı’ya yakın

    Ellery= Neşeli

    Elvis= Bilge ve asil dost

     Manuel= İbranice “Tanrı bizimle beraber” anlamına gelmektedir.

    Emrick= Ölümsüz

    Evan= Genç savaşçı

    Felix= Zengin, refah

     Ferguson= Güçlü

    Francis= Özgür

    Frank= Özgür adam

    Gale= Yabancı

    Galvin= Serçe

    Gavin= Beyaz şahin ya da doğan

    George= Çiftçi

    Glenn= Vadi

    Grant= Büyük, yüce

    Hardy= Güçlü

    Harold= Güç, lider, hükümdar

    Harvey= Savaş gücü

    Hector= Sarsılmaz, sebatlı

    Herbert= Ordu, parlak.

    Herman= Savaşçı

    Igor= Kahraman savaşçı

     Irving= Yakışıklı

    Jacob= Fetheden, fatih. Ayrıca Hz. Yakup

    Jadon= Minnetkar

    James= Hz. İsa’nın kardeşlerinden biri.

    Jason= Yunanca “iyileştirmek” anlamına gelen kelimeden türetilmiştir.

    Jasper= Haznedar

    Javed= Sonsuz

     Jeremy= Yüce, engin.

    Jerry: Cesur mızrakçı anlamına gelmektedir.

    Jesse= İbranice “hediye” anlamına gelen kelimeden türetilmiştir.

    Jesus= İsa peygamber

     Jewell= Mücevher, değerli taş

    Kane= Gurur

    Keene= Sivri

    Keith=Orman

    Kelvin= Denizin dostu

    Kendall= Dar akarsu

    Kendrick= Hükümdar

    Kenway=Savaştaki cesur kişi

    Kenyon= Sarı saçlı

    Kirk= Kilise

    Leonard= Aslan

    Leroy= Güçlü kral

    Lloyd= Gri

    London= Londra

    Lowell= Sevilen

     Luke= Işık saçan

    Luther= Savaşçı

     Lindon= Ihlamur ağacı

    Maddox= Lütufkar, iyilik yapan

    Magnus=  Latince “büyük, yüce”

    Mason= Taş işçisi

    Matthew= Tanrı’nın hediyesi

    Merlin= Kuş

    Miles= Asker

    Morgan= Deniz savaşçısı

    Myron= Hoş koku

    Nigel= Siyah

    Norton=Eski İngilizce’de “Güney kasaba” anlamına gelen kelimeden türemiştir.

     Octavius= Sekizinci.

    Oscar= Tanrı’nın mızrağı

    Otis= İyi duyan

    Owen= Soylu

    Patrice= Asil

    Pascal= “Paskalya ile alakalı” anlamına gelen Latince kelimeden türemiştir.

    Paul= Alçak gönüllü, küçük

    Perry= Armut ağacı

    Peter= Kaya ya da taş

    Phoenix= Anka kuşu

    Pierce= Kaya ya da taş

    Quade= Dördüncü

    Quinlan= Güçü

    Quinn=Bilge

    Ramsey=Kuzgunlar adası

    Reginald= Güç

    Rex= Kral

    Richard= Güçlü hükümdar

    Riley= Cesur, yürekli

    Rodney= Ünlü, şanlı

    Roger= Ünlü savaşçı

    Ronald= Çok güçlü

    Rory= Kızıl kral

    Rufus= Kızıl saçlı

    Russell= Kırmızı

    Seth= Önemli, göz kamaştıran.

    Shaw= Çalılık

    Sheldon= Sarp yamaçları olan vadi

    Simon= Düz burunlu

     Stew= Evi koruyup kollayan

    Tiger= Kaplan

     Tylor= Çatı onarıcısı.

     Ulrich= Varlıklı ve güçlü

    Urien= Önce doğan

     Valentino= Dinç, sağlıklı. Sevgili

    Valery= Yabancı, güç

    Vance= bataklık

    Vernon= Akça ağaç

    Victor= Zafer, galip

    Vincent= Fethetmek

    Wallace= Galler ya da yabancı

    Wayne= Yük arabası üreten.

    Wendel= Vandal, 5. yy’da İspanya ve Kuzey Amerikayı istila eden Germen kabilesi

    Werner= Koruyucu, ordu

    Wesley= Batıda yer alan çayırlık

    Weston= Eski İngilizce’de “Batı kasabası” anlamına gelen kelimeden türemiştir.

    Wilfred= İstek, arzu ve barış

     Willy= İstek, arzu, koruma

     Wulf= Kurt

     Woody= Eski İngilizce’de “ahşaptan yapılmış evler dizisi” anlamına gelen bir yer isminde türemiştir.

    Wright= Zanaatkar

    Wynne= Kutsal ya da beyaz

    Xavier= “Yeni ev” anlamına gelen “Etxeberria” kelimesinden türemiştir.

    Xenon= Yabancı, misafir

    Z

     Zach= Yeni Ahit”in çoğu yerinde Baptist John’un babası olarak geçmektedir.

  • İngilizce Hayvan İsimleri

    İngilizce Hayvan İsimleri

    İngilizce Hayvan İsimleri

    Aşağıda sırasıyla İngilizce hayvan isimleri Türkçe anlamları ve okunuşları verilmiştir

    Dog=  Köpek – (dɒɡ/ dog)

    Puppy= Yavru köpek – (ˈpʌp.i/ papi)

    Turtle= Kaplumbağa – (ˈtɜː.təl/ törtle)

    Rabbit= Tavşan – (ˈræb.ɪt/ rebit)

    Parrot= Papağan – (ˈpær.ət/ perıt)

    Cat= Kedi – (kæt/ ket)

    Kitten: Yavru kedi –   (ˈkɪt.ən/ kitın)

    Goldfish: Süs balığı – (ˈɡəʊld.fɪʃ/ goldfiş)

    Mouse= Fare  – (maʊs/ maus)

    Hamster  –   (ˈhæm.stər/ hemstır)

    Cow= İnek –  (kaʊ/ kaa)

    Duck= Ördek – (dʌk/ dak)

    Shrimp=  Karides –  (ʃrɪmp/ şırimp)

    Pig=  Domuz – (pɪɡ/ pig)

    Goat=  Keçi – (ɡəʊt/ go)

    Crab= Yengeç –  (kræb/ kreb)

    Bee= Arı –  (biː/ bii)

    Sheep= Koyun – (ʃiːp/ şiip)

    Fish= Balık –  (fɪʃ/ fiş)

    Turkey= Hind –  (ˈtɜː.ki/ törkiy)

    Dove= Güvercin – (dʌv/ dav)

    Chicken= Tavuk –  (ˈtʃɪk.ɪn/ çikın

    Peacock= Tavuskuşu  –  (ˈpiː.kɒk/ pikak)

    Sparrow= Serçe –  (ˈspær.əʊ/ sparov)

    Pigeon= Güvercin – (ˈpɪdʒ.ən/ picın)

    Hawk= Şahin –  (hɔːk/ howk)

    Bald eagle= Kel Kartal –  (ˌbɔːld ˈiː.ɡəl/ bold igıl)

    Parrot= Papağan – (ˈpær.ət/ perıt)

    Flamingo –  (fləˈmɪŋ.ɡəʊ/ flamingo)

    Seagull= Mart –  (ˈsiː.ɡʌl/ sigall)

    Black bird= Karatavuk – (ˈblæk.bɜːd/ blek börd)

    Ostrich= Devekuşu – (ˈɒs.trɪtʃ/ ostriç)

    Robin= Narbülbülü – (ˈrɒb.ɪn/ robin)

    Swan= Kuğu –  ( swɒn/ swen)

    Owl= Baykuş –  (aʊl/ awl)

    Woodpecker= Ağaçkakan – (ˈwʊdˌpek.ər/ wudpekır)

    Ox= Öküz – (ɒks/ ox)

    Lion= Aslan – (ˈlaɪ.ən/ layın  )

    Panda = Panda –  (ˈpæn.də/ penda)

    Walrus= Denizayısı – (ˈwɔːl.rəs/ wolrus)

    Otter= Su samuru –  (ˈɒt.ər/ ottır)

    Kangaroo= Kanguru – (ˌkæŋ.ɡərˈuː/ kenguru)

    Monkey= Maymun –  (ˈmʌŋ.ki/ manki)

    Mole= köstebek – (məʊl/ mol)

    Elephant= Fil – (ˈel.ɪ.fənt/ elefınt)

    Giraffe= Zürafa –  (dʒɪˈrɑːf/ cireef)

    Fox= Tilki –  (/fɒks/ foks)

    Hedgehog= Kirpi – (‘hedʒ.hɒɡ/ hechog)

    Deer= Geyik – (dɪər/ diır)

  • İngilizce Günler, Okunuşu ve Örnek Cümleler

    İngilizce Günler, Okunuşu ve Örnek Cümleler

    İngilizce Günler Okunuşu Örnek Cümleler
    İngilizce’ günler büyük harfle başlar. Sunday ve Saturday haftasonudur.
    Sırasıyla İngilizce günler,Türkçe anlamı, İngilizce Okunuşu ve kısaltma halleri aşağıda verilmiştir.
    Monday = Pazartesi (mandey) – (Mon)
    Tuesday = Salı (tüuzdey) – (Tue)
    Wednesday =Çarşamba (vednızdey) – ( Wed)
    Thursday =Perşembe (törzdey) – (Thu)
    Friday =Cuma (fıraydey) – (Fri)
    Saturday = Cumartesi (satürdey) – (Sat)
    Sunday =Pazar (sandey) – (Sun)


    İngilizce Günler İle İlgili Örnek Cümleler
    The day of I’ll see you on Monday.
    Pazartesi günü görüşelim.
    Tuesday is the second day of the week.
    Salı haftanın ikinci günüdür.
    The course begins on Wednesday.
    Çarşamba günü kurs başlıyor.
    He’s going to travel on Thursday.
    Perşembe günü seyehat edecek.
    I have a meeting on Friday.
    Cuma günü toplantım var.
    We’re having a picnic on Saturday.
    Cumartesi günü piknik yapacağız.
    Sunday day I’ll make a holiday.
    Pazar günleri tatil yaparım.

  • İngilizce Sayılar Anlamları ve Okunuşu

    İngilizce Sayılar Anlamları ve Okunuşu
    0 = zero (zirou)
    1 = one (van)
    2 = two (tu)
    3 = three (tıri)
    4 = four (for)
    5 = five (fayf)
    6 = six (siks)
    7 = seven (sevın)
    8 = eight (eyt)
    9 = nine (nayn)
    10 = ten (ten)
    11 = eleven (elevın)
    12 = twelve (twelf)
    13 = thirteen (törtiin)
    14 = fourteen (fortiin)
    15 = fifteen (fiftiin)
    16 = sixteen (sikstiin)
    17 = seventeen (sevıntiin)
    18 = eighteen (eytiin)
    19 = nineteen (nayntiin)
    20 = twenty (tüventi)
    21 = twenty one (tüventi van)
    22 = twenty two (tüventi tu)
    23 = twenty three (tüventiy tırii)
    24 = twenty four (tüventiy for)
    25 = twenty five (tüventiy fayf)
    26 = twenty six (tüventiy siks)
    27 = twenty seven (tüventiy sevın)
    28 = twenty eight (tüventiy eyt)
    29 = twenty nine (tüventiy nayn)
    30 = thirty (törtiy)
    31 = thirty one (törtiy van)
    32 = thirty two (törtiy tu)
    33 = thirty three (törtiy tırii)
    34 = thirty four (törtiy for)
    35 = thirty five (törtiy fayf)
    36 = thirty six (törtiy siks)
    37 = thirty seven (törtiy sevın)
    38 = thirty eight (törtiy eyt)
    39 = thirty nine (törtiy nayn)
    40 = forty (fortiy)
    41 = forty one (fortiy van)
    42 = forty two (fortiy tu)
    43 = forty three (fortiy tırii)
    44 = forty four (fortiy for)
    45 = forty five (fortiy fayf)
    46 = forty six (fortiy siks)
    47 = forty seven (fortiy sevın)
    48 = forty eight – fortiy – eyt
    49 = forty nine – fortiy – nayn
    50 = fifty (fiftiy)
    51 = fifty one (fiftiy van)
    52 = fifty two (fiftiy tu)
    53 = fifty three (fiftiy tırii)
    54 = fifty four (fiftiy for)
    55 = fifty five (fiftiy fayf)
    56 = fifty six (fiftiy siks)
    57 = fifty seven fiftiy – sevın
    58 = fifty eight – fiftiy – eyt
    59 = fifty nine – fiftiy – nayn
    60 = sixty (Siksti)
    61 = sixty one (Siksti van)
    62 = sixty two (Siksti tu)
    63 = sixty three (Siksti tırii)
    64 = sixty four (Siksti for)
    65 = sixty five (Siksti fayf)
    66 = sixty six (Siksti siks)
    67 = sixty seven (Siksti sevın)
    68 = sixty eight (Siksti eyt)
    69 = sixty nine (Siksti nayn)
    70 = seventy (Sevınti)
    71 = seventy one (Sevınti van)
    72 = seventy two (Sevınti tu)
    73 = seventy three (Sevınti tırii)
    74 = seventy four (Sevınti for)
    75 = seventy five (Sevınti fayf)
    76 = seventy six (Sevınti siks)
    77 = seventy seven (Sevınti sevın)
    78 = seventy ight (Sevınti eyt)
    79 = seventy nine (Sevınti nayn)
    80 = eighty (eyti)
    81 = eighty one (eyti van)
    82 = eighty two (eyti tu)
    83 = eighty three (eyti tırii)
    84 = eighty four (eyti for)
    85 = eighty five (eyti fayf)
    86 = eighty six (eyti siks)
    87 = eighty seven (eyti sevın)
    88 – eighty eight (eyti eyt)
    89 – eighty nine (eyti nayn)
    90 – ninety (naynti)
    91 – ninety one (naynti van)
    92 – ninety two (naynti tu)
    93 – ninety three (naynti tırii)
    94 – ninety – four (naynti for)
    95 – ninety five (naynti fayf)
    96 – ninety six (naynt siks)
    97 – ninety seven (naynti sevın)
    98 – ninety eight (naynti eyt)
    99 – ninety nine (naynti nayn)
    100 – A hundred (a handırid)

  • İngilizce Mevsimler / English Seasons

    İngilizce Mevsimler / English Seasons

    Mevsimler yazılırken aylar ve günlerde olduğu gibi ilk harf büyük olmak zorunda değildir.   Dünya genelinde sonbahar kelimesi autumn ile ifade edilir ancak ABD’de fall kelimesi kullanılmaktadır.

    Fall / Autumn = Sonbahar – ( fol / Otım)

    Winter = Kış – (Vintır)

    Spring = İlkbahar – (Sipring)

    Summer = Yaz- (Samır)

    Mevsimler İle İlgili Cümleler

    It’s cold in the winter.

    -Kış mevsimi soğuk geçer.

    I was born on a cold winter’s day.

    -Soğuk bir kış gününde doğdum.

    I make snowmen in winter.

    -Kışın kardan adam yaparım.

    Flowers bloom in spring.

    -İlkbaharda çiçekler açar.

    My favorite season is Spring.

    -En sevdiğim mevsim İlkbahardır.

    Summer months are very hot.

    -Yaz ayları çok sıcak geçer.

    I love summer vacation.

    -Yaz tatilini severim.

    Leaves fall in autumn.

    -Sonbaharda yapraklar dökülür.

    The weather is rainy in autumn.

    -Sonbaharda havalar yağışlı geçer.

  • İngilizce Aylar, Okunuşu ve Örnek Cümleler

    İngilizce Aylar, Okunuşu ve Örnek Cümleler

    Sırasıyla İngilizce aylar,Türkçe anlamı, İngilizce Okunuşu ve kısaltma halleri aşağıda verilmiştir.

    January = Ocak (Cenueri)  – (jan)

    February = Şubat (Februeri) – (Feb)

    March = Mart (Març) – (Mar)

    April = Nisan  (Epril) – (Apr)

    May  = Mayıs (Mey) – (-)

    June  = Haziran (Cun) – (-)

    July = Temmuz (Culay) – (-)

    August = Ağustos (Ougıst) – (Aug)

    September = Eylül (Septembır) – (Sep)

    October = Ekim (Oktobır) – (Oct)

    November = Kasım (Novembır) – (Nov):

    December = Aralık  (Dec) – (Disembır)

    İngilizce Aylar İle İlgili Örnek Cümleler

    January is the first month of the year.

    -Ocak yılın ilk ayıdır.

    I was born in February.

    -Şubat ayında doğdum.

    Spring comes in March

    -Mart ayında bahar gelir.

    I’ll take a holiday in July

    -Temmuz ayında tatil yapacağım.

    Schools will open in September.

    -Eylül ayında okullar açılacak.

    The last month of the year is December.

    -Yılın son ayı aralıktır.

    Love is different in November.

    -Kasımda aşk başkadır.

    I’m going to London in September.

    -Eylül ayında Londra’ya gideceğim.

    October is rainy

    -Ekim ayı yağmurludur.

    I’ll start the course in June.

    -Haziran ayında kursa başlayacağım.

  • İngilizce Alfabe

    İngilizce Alfabe

    İngilizce Alfabe

    İngilizce alfabede 26 harf bulunmaktadır. Bu harfler ile çıkarılan 44 farklı ses vardır.

    A a         ey /ei/

    B b         bi /biː/

    C c          si /siː/

    D d         di /diː/

    E e          i /iː/

    F f           ef /ɛf/

    G g         ci: /dʒiː/

    H h         eyç /eɪtʃ/

    I i            ay /aɪ/

    J j            cey /dʒeɪ/

    K k          key /kei/

    L l           el /ɛl/

    M m      em /ɛm/

    N n         en /ɛn/

    O o         ou /oʊ/

    P p         pi: /piː/

    Q q         kiu /kjuː/

    R r          ar: /ɑr/

    S s          es /ɛs/

    T t           ti /tiː/

    U u         yu /juː/

    V v         vi: /viː/

    W w      dabılyu /ˈdʌbəljuː/

    X x          eks /ɛks/

    Y y          vay /wai/

    Z z          zed /zɛd/ zee /ziː/

     İngilizce alfabeyi kolay ve eğlenceli bir şekilde öğrenmek isteyenler için alfabe şarkısı önerilebilir. Hemen  her yaştan kişilerin dinleyebileceği bir şarkıdır. Şarkı belli aralıklarla bir kaç dinlendiği takdirde alfabeyi öğrenmiş olacaksınız. Şarkıyı www.youtube.com üzerinde rahatlıkla bulup dinleyebilirsiniz.

  • İngilizce Burçlar

    İngilizce Burçlar

    İngilizce Burçlar

    Aries = Koç

    Leo = Aslan

    Sagittarius = Yay

    Taurus = Boğa

    Virgo = Başak

    Capricorn = Oğlak

    Gemini = İkizler

    Libra = Terazi

    Aquarius = Kova

    Cancer = Yengeç

    Scorpio = Akrep

    Pisces = Balık

    The Fire Signs / Ateş burçları

    Aries = Koç

    Leo = Aslan

    Sagittarius =Yay

    Fire is energetic, enthusiastic and brave.

    -Ateş Enerjik hevesli ve cesurdur.

    The Earth Signs / Toprak burçları

    Taurus =Boğa,

    Virgo = Başak

    Capricorn = Oğlak

    Soil practice is patient and reliable.

    Toprak pratik sabırlı ve güvenilirdir.

    The Air Signs / Hava burçları

    Gemini = İkizler

    Libra = Terazi

    Aquarius = Kova

    The weather is socially moving and realistic.

    -Hava sosyal hareketli ve gerçekçidir.

    The Water Signs / Su burçları

    Cancer = Yengeç

    Scorpio = Akrep

    Pisces = Balık

    Water is emotionally creative and altruistic.

    -Su duygusal yaratıcı ve fedakar.

  • İngilizce Renkler / English Colours

    İngilizce Renkler / English Colours

    Red = kırmızı – (red)

    White = beyaz – (vayt)

    Blue = mavi – (blu:)

    Yellow = sarı – (yelov)

    Orange = turuncu – (orınc)

    Pink = pembe – (pink)

    Purple = mor – (pö:rpıl)

    Brown = kahverengi -(bravn)

    Navy blue = lacivert – (neyvi blu:)

    Violet =  eflatun – (vaylıt)

    Beige = bej – (bej)

    Grey = gri – (grey)

    Green = yeşil – (gri:n)

    Silver = gümüş – (silvır)

    Black = siyah – (blek)

    Maroon = Bordo (muhron)

    İngilizce Renkler İle İlgili Cümleler

    What colour is it ?  

    -Onun rengi ne.

    What’s your favorite color?

    -En sevdiğin renk ne?

    My favorite color is purple.

    -En sevdğim renk mor.

    The new bag is white.

    -Yeni aldığım çantanın rengi beyaz.

    My red pen is gone.

    -Kırmızı kalemim kayboldu.

    I love the Yellow Flower Garden.

    -Sarı çiçek bahcesini çok severim.

    Black reminds me of pessimism.

    -Siyah bana karamsarlığı çağrıştırır.

    Pink is the color of romance.

    -Pembe romantizmin rengi.

    İngilizce’ de renklerin tonunu belirtmek için renklerin önüne ‘dark’ koyu, ‘light’ açık veya ‘bright’ parlak gibi sözcükler getirilir.

    Dark Blue = Koyu kırmızı

    Light Green =Açık mavi

    Bright Yellow : Parlak yeşil

    Bir rengin yaklaşık olarak tanımlamak için “ish” ekini kullanabilirsiniz. Örneğin;

    Orengeish = Truncumsu

    Pinkish = Pembemsi

    Yellowish = Sarımsı

  • İngilizce İçecekler / English Drinks

    İngilizce İçecekler / English Drinks

    İngilizce İçecekler / English Drinks

    Water =Su

    Ayran = Ayran

    Mineral water = Maden suyu

    Cola = kola

    Coke = kola

    Tap water = Musluk suyu

    Fruit juice = meyve suyu

    Orange juice = portakal suyu

    Tea = Çay

    Tea bag = çay poşeti

    Iced tea = buzlu çay

    Green Tea = Yeşil Çay

    Herbal Tea = Bitki çayı

    lemonade = limonata

    Pop = gazlı içecek

    Cocktail = kokteyl

    Soft drinks = alkolsüz içecekler

    Soda = gazlı içecek

    Hot chocolate = Sıcak çikolata

    Cocoa = Kakao

    Coffee = Kahve

    hot chocolate = sıcak çikolata

    Filter coffee = Filtre Kahve

    Black Coffee = Sütsüz kahve

    Milkshake = Milkşeyk (şurupla karıştırılmış çalkalanmış süt)

    Pop = Gazoz

    Lemonade = Limonata

    Bottle / Glass = Şişe Bardak

    Pineapple juice = ananas suyu

    Tomato juice = domates suyu

    Grapefruit juice = greyfrut suyu

    Orange squash = sıkılmış portakal

    Smoothie = sıvı meyve püresi

    Squash = sıkma

  • YDS’de En Çok Çıkan Kelimeler -T-

    YDS’de En Çok Çıkan Kelimeler -T-

    1. Take off = çıkarmak, kalkmak, kaldırmak, götürmek

    2. Take on = üstlenmek (sorumluluk)

    3. Tame = evcil

    4. Tapestry = halı

    5. Tasteful = zevkli

    6. Tasty = lezzetli, leziz, nefis, zevkli, tadı güzel

    7. Temple (tempıl) = tapınak, mabed, mabet, şakak, sinagog, ibadethane

    8. Tenderness = hassasiyet, duyarlılık, hassaslık, sevecenlik

    9. Terminal = terminal, uç, son, kutup, son durak, sonek

    10.Terminate = sonlandırmak

    11. Territory = ülke, toprak, bölge, arazi

    12. The rest of = geri kalanı

    13. Thoughtless = düşüncesiz, patavatsız, kaba

    14. Throughout = boyunca, baştan başa

    15. Throw = atma, atış, fırlatma

    16. Throw out = dışarı atmak, çıkarmak, söylemek, yaymak, ileri sürmek

    17. Thunderstorm = fırtınalı

    18. Tomb = mezar, türbe, lahit, kabir

    19. Tough = zor

    20. Trace = izleme

    21. Trade = Ticaret

    22. Traditional = geleneksel, klasik

    23. Trail = iz, patika, yol

    24. Train = tren, sıra, dizi

    25. Transmit = iletmek, aktarmak, bulaştırmak

    26. Trash = çöp, çöplük

    27. Treasure = hazine

    28. Treat = tedavi etmek, davranmak, işlemek, muamele etmek, ısmarlamak, ikram etmek

    29. Trick = hile, tuzak, çeldirme , kandırmaca

    30. Trim = kırpmak

    31. Tripe = işkembe, saçma

    32. Truthful about = hakkında doğru

    33. Turn in = teslim etmek, ihbar etmek

  • YDS’de En Çok Çıkan Kelimeler -U/V/W/Y/Z-

    YDS’de En Çok Çıkan Kelimeler -U/V/W/Y/Z-

    1. Unattended = sahipsiz,

    2. Unbearable = dayanılmaz, çekilmez, katlanılmaz

    3. Uncultured = kültürsüz, tahsilsiz, cahil

    4. Undermine = zayıflatmak, baltalamak, temelini çürütmek, baltalamak, sarsmak, altını kazmak

    5. Undertake = üstlenmek

    6. Undertake = üstlenmek (= take on)

    7. Unfortunate = talihsiz, şansız, yazık

    8. Unlimited = sınırsız, sınırlanmamış, kısıtlamasız, şartsız

    9. Unreliable = güvenilmez, kaypak

    10. Untimely = zamansız, yersiz, vakitsiz

    11. Unusual = sıra dışı, alışılmamış

    12. Unwind = gevşemek, dinlenmek, rahatlamak

    13. Upgrade = yükseltmek, artırmak, terfi ettirmek

    14. Urgent = acil, önemli, ivedi, acele, zorunlu, kaçınılmaz, ısrarlı

    15. Vacation = tatil, izin

    16. Vague = belirsiz, muğlak, müphem, hayal meyal

    17. Valley = vadi, dere

    18. Vanish = yok olmak, gözden kaybolmak, kayıplara karışmak, tarihe karışmak

    19. Variety = değişiklik, çeşitlilik

    20. Vast = geniş, çok, uçsuz bucaksız

    21. Vet = veteriner

    22. Vigorously = şiddetle, kuvvetlice

    23. Violate (vayoleyt) = İhlal etmek

    24. Violent = şiddetli, şiddet içerikli

    25. Virtually = hemen hemen, neredeyse

    26. Vocation = meslek, uğraşı

    27. Volunteer = gönüllülük

    28.Vote for/against = oy, oy vermek

    29. Voyage = yolculuk, seyahat

    30. Wantonly =  durduk yere, sebepsiz yere,  ahlaksızca, şehvetle

    31. Wear = giyim, giyecek, aşınma, yıpranma

    32. Weep = ağlamak, gözyaşı dökmek

    33. Whirl = döndürmek, dönmek

    34. Wholly = tamamen, tamamıyla, büsbütün

    35. Widely = geniş çapta, oldukça, çok, çokça

    36. Widow = dul, dul kadın

    37. Withdraw from = savaştan,seçimlerden vb) geri çekilmek

    38. Withdrawn = çekilmiş, içine kapanık, içe dönük

    39. Witness = tanık, şahit

    40. Worthless = değersiz, beş para etmez, önemsiz

    41. Yard = bahçe

    42. Yield = ürün meyve vermek, ürün kazanç

    43. Zip = fermuar