Kategori: Genel

  • Dinlemeniz Gerektiğini Düşündüğümüz En Çok Beğenilen 10 Korece Şarkı

    Dinlemeniz Gerektiğini Düşündüğümüz En Çok Beğenilen 10 Korece Şarkı

    Dinlemeniz Gerektiğini Düşündüğümüz En Çok Beğenilen 10 Korece Şarkı

    Güney Kore K-Pop Kültürü

    K-Pop Korean Pop’ un kısaltmasını ifade ediyor. Bir İngilizce ya da İspanyolca kadar yaygın olmayan Korece şarkılar küreselleşen dünyanın etkisiyle ve sosyal platformlar aracılığı ile müzik kültürünü dünyada geniş kitlelere ulaşılmasını sağlandı. Anlaşılmasa da müzikler birçok kişi tarafından sevilerek dinlenildi. Sanatçıların saç makyaj giyim gibi değişik tarzları, insanların dikkatini çekti.

    Korece şarkıların ülkemizde dinlenilmesindeki en büyük etki yıllar önce PSY’nin Gangnam Style şarkısı ile gerçekleşmişti.

    Bu yazımızda sizlerin beğeneceğini düşündüğümüz 10 şarkı derledik keyifli okumalar dileriz J

    1-) PSY –  GANGNAM STYLE  

    2012 yılına damga vuran şarkı ortalığı kasıp kavurmuştu. Güney Koreli rapçi Psy’nin şarkısı ortalığı yıkmıştı. Şarkı yayınlandığı andan itibaren you tube çeşitli çeşitli müzik eşliğinde dans videoları ortaya çıkmıştı. Gangnam Style’nin youtube üzerinde 3 milyar 502 milyonun üzerinde görüntülenmesi bulunmaktadır.

    2-) TVXQ – MIROTIC

    25 2009 tarihinde yayımlanmış bu şarkının yuo tube üzerinde 63 milyondan fazla görüntülenmesi bulunmaktadır.

    3-) SS501 BECAUSE I’M STUPID

    SS501 Kore’ de beğenilerek dinlenen bir müzik grubudur. Şarkı Boys Over Flower dizisi ile tanınmıştı.

    4-) 4. GIRLS` GENERATION- GEE

    2009 tarihinde yayımlanmış bu hareketli dans müziğinin you tube üzerinde 244 milyonun üzerinde görüntülenmesi bulunmaktadır.

    5-) LEE HYO RI – U-GO-GIRL

    Kpop’un bilinen önemli isimlerinden Lee Hyo R inin en bilinen şarkısı büyük beğeni toplayanlardan.

     6-) SHINEE-RINGDINGDONG

    SHINEE grubunun RingDingDong adlı şarkısı da en bilinenler arasında. Parçanın you tube üzerinde 118 milyon görüntülenmesi bulunmaktadır. Grubun “Lucifer” adlı parçasıda yine beğenilen bilinen şarkılar arasındadır.

    7-)  AİLEE(에일리) _ HEAVEN MV

    Duygusal şarkılardan Heaven en bilinenler arasında. Şarkının you tube üzerinde 25 milyon üzerinde izlenmesi bulunmaktadır.

    8-)BIG BANG – SOBER

    K-Pop’un sevilen parçalarından “Sober”. Parçanın youtube üzerinde 120 milyondan fazla görüntülenmesi bulunmaktadır.

    9-) SUZY – YES NO MAYBE

    Genç sanatçı Suzy – K-pop, K-drama ve filmlerinde popülerlik ödüllerini alan ilk kadın ünlüdür. Bu üç ödüle sahip olan ilk ünlü şarkıcı-aktör ise Rain’dir. Suzy’nin Yes No Maybe şarkısı beğenilen şarkılar arasında.

    10-) SUPER JUNIOR – MR. SIMPLE

    Yine sevilen bir grup. Grubun Mr simple adlı parçası you tube üzerinde 174 milyonun üzerinde bir görüntülenmeye sahip.

     

     

  • Whatsapp Durumu İçin İngilizce Sözler

    Whatsapp Durumu İçin İngilizce Sözler

    Whatsapp Durumu İçin İngilizce Sözler

     It always seems impossible until it İs done.

     -Bitene kadar her şey imkânsız görünür.

      I’m jealous of my parents  because I will never have a kid as cool as theirs.

     -Ailemi kıskanıyorum çünkü ben asla onlar gibi cool bir çocuğa sahip olamayacağım.

    Weird is a side effect of awesome.

    -Tuhaflık mükemmelin yan etkisidir.

    Never too busy to be happy

    -Mutlu olmak için meşgul olmaya çalışma.

    Hurt me with a truth, don’t comfort me with a lie.

     -Canımı bir doğruyla acıt, beni bir yalanla mutlu etme.

    Silence is better than lies.

    -Sessizlik bütün yalanlardan çok daha iyidir.

     I don’t care what people think or say about me!

    -İnsanlarım hakkımda düşündükleri ve söyledikleri umrumda değil.

    Silence is the best response to a fool.

    -Sessiz kalmak bir aptala verilecek en iyi yanıttır.

    Loving someone might be a mistake, but it is a mistake worth making.

     -Aşk bir hata olabilir ama buna değecek bir hata.

    Silence is the loudest voice.

     -Sessizlik en gürültülü sestir.

     A smile suits every style of clothes

    -Gülümsemek her kıyafete uyum sağlar.

     My life, my rules.

    -Benim hayatım benim kurallarım.

     Life is the art of drawing without eraser.

    -Yaşamak silgi olmadan çizim yapma sanatıdır.

    I’m very good at sleeping and I do it well with my eyes closed

    Uyuma konusunda çok iyiyim ve bunu gözlerim kapalıyken iyi yapıyorum

     Try what you think you might be able to do

    -Yapabileceğini düşündüğün şey için dene

     Life is short. Smile while you still have teeth.

    -Hayat kısa, dişlerin hala varken gülümse.

    I’m not special I’m just a limited edition production.

    -Özel değilim sadece sınırlı sayıda üretim’im.

    Don’t tell people about your dreams, show them that

    -Hayallerinden insanlara bahsetme, bunu onlara göster.    

    If you want to borrow money from someone, ask the pessimist because he doesn’t care if you come back.

    -Birinden ödünç para alacaksan bunu karamsar insandan iste çünkü o geri geleceğini umursamaz

    Keep smiling ‘ cause life’s gonna get tired of you someday.

    -Gülümsemeye devam et çünkü hayat seniüzdüğü için bir gün yorulacak.

    Love can be a big mistake, but it’s worth a try.

    -Aşk büyük bir hata olabilir fakat denemeye değer.

    I discovered life when I met you.

    Ben hayatı seninle tanıştığımda keşfettim.

    It seems impossible until something is done.

    -Bir şey yapılana kadar imkansız görünür.

    Silence is better than lies.

    -Sessizlik yalanlardan daha iyidir.

    Weirdness is a side effect of being perfect.

    -Tuhaflık mükemmel olmanın yan etkisidir.

  • İngilizce Eğitim Veren Üniversiteler

    İngilizce Eğitim Veren Üniversiteler

    İngilizce Eğitim Veren Üniversiteler

    Boğaziçi Üniversitesi: İstanbul’da bulunmaktadır ve köklü bir üniversitedir

    Ortadoğu Teknik Üniversitesi: Mühendislik alanında adını duyurmuş birçok başarılar elde etmiş bir üniversitedir. Ankara’ da bulunmaktadır ve devlet üniversitesidir.

    İzmir İleri teknoloji Enstitüsü: Tüm bölümlerinde % 100 İngilizce eğitimi veren İzmir’in tek İngilizce eğitimi veren devlet üniversitesidir.

    İstanbul Teknik Üniversitesi: Şuanda tüm bölümlerinde İngilizce eğitim veren üniversitedir.

    Marmara Üniversitesi: İktisadi idari bilimler fakültesinde Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca eğitim verilmektedir. Diğer bölümlerinde  % 100 İngilizce eğitim verilmektedir.

    Eskişehir Anadolu Üniversitesi: Açık öğretim fakültesi olmasından dolayı öğrenci sayısı bakımından Türkiye’de başta gelmektedir. Tüm bölümlerinde İngilizce eğitim verilmektedir. Mühendislik ve İktisat fakültelerinde tüm dersler İngilizce okutulmaktadır. Açık öğretim bünyesinde de İngilizce okutulan bölümler vardır.

    Yıldız Teknik Üniversitesi: İstanbul’da Beşiktaş ve Davut Paşa kampüsleriyle öğrencilere birçok imkan sunan üniversite diğer üniversitelerden farklı olarak %30 İngilizce eğitim vermektedir. Diğer üniversitelerden puanın daha düşük olmasının nedeni de budur.

    Hacettepe Üniversitesi: Ankara’da yeralan bir devlet üniversitesidir. Özellikle tıp fakültesi olarak bilinmektedir.Başta İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olmak üzere tüm dersler İngilizce olarak okutulmaktadır.

    Ankara Üniversitesi: İngilizce eğitim konusunda çeşitlilik göstermektedir. Bölümlerin hepsi hem İngilizce hem de Türkçe eğitim verilmektedir ve % 30 İngilizce eğitim verilmektedir.

    İngilizce Eğitim Veren Diğer Üniversiteler

    • Gaziantep Üniversitesi
    • Adana Çukurova Üniversitesi
    • İzmir Ege Üniversitesi
    • Yalova Üniversitesi
    • Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
    • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
    • Konya Selçuk Üniversitesi
    • Mersin Üniversitesi
    • Antalya Akdeniz Üniversitesi
    • Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
    • Afyon Kocatepe Üniversitesi
    • Çankırı Karatekin Üniversitesi
  • Yabancı Dil Öğrenmek için Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Yabancı Dil Öğrenmek için Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Yabancı Dil Öğrenmek için Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Herkesin yabancı dil öğrenmek için geçirdiği bir serüven vardır. Bu serüven kursa gitmek kelime ezberi yapmak, yabancı dizi veya film izlemek olabilir. Çok büyük heyecanla başladığımız serüven genelde sekteye uğramaktadır. Peki bunun nedeni ne olabilir? Kullandığımız teknik mi ya da dil öğrenmek için gerekli yeteneğe sahip değil miyiz? Bunlar tabi ki de etkilidir ancak temel sebep bireylerin bu süreçte yanlış yönlendirilmesi veya o dile yönelik oluşturduğu yapamam, öğrenemem gibi ön yargılarıdır. Her birey doğuştan dil öğrenme kapasitesine sahiptir. Psikolinguistik kurama göre birey doğuştan dil öğrenme mekanizmasına sahiptir demektedir yani her birey dili öğrenebilir bu doğuştan kazandığımız bir özelliktir ancak dil öğrenmede bireysel farklılıklarda vardır kimileri daha erken daha iyi dili öğrenebilirken kimileri daha geç ve daha zor bir şekilde öğrenimini gerçekleştirir. Dil öğrenmek için bu var olması gereken tek ölçüt değildir. Bizler dil öğrenirken bazı temek noktalara dikkate etmeliyiz.

     Öncelikle bir dili öğrenmeye başlarken şunu kabul etmemiz gerekir bir dili asla tam anlamıyla öğrenemeyiz. İnsan kendi anadili dahi hiçbir dili tam anlamıyla öğrenemez. Dil öğrenmek sonsuz bir şüreçtir tam anlamıyla öğrenemeyebiliriz ancak hayatımızda o dilin içinde olursak dil öğrenme serüvenimiz için verimli olacaktır.

    Dil öğrenirken bu süreci ezber ağırlıklı sıkıcı bir süreçten eğlenceli keyif alabileceğimiz bir duruma getirmek bizim elimizdedir. Dili kullanmak için kendimizi geliştirmek için kullanmak bu süreci eğlenceli hale getirecektir ancak öğrenip dersi geçeyim yüksek lisansa kabul edileyim gibi zorunluluk, ölçüt olarak görmek süreci can sıkıcı hale getirecektir.

    Cesur ve istekli olmak süreci etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Hata yapmaktan korkmayın. Öğrendiğimiz bilgileri sözlü ve yazılı bir şekilde ifade etmekten korkmamalıyız. Bilgilerimizin transferini yapmadığımız zaman saatlerce vakit ayırdığımız kursların kelime ezberlerinin bir faydası olmayacaktır. En iyi öğrenme bilgiyi kullanmakla gerçekleşir.

    Yanımızda sağlam kapsamlı bir sözlük bulundurabiliriz bu bize kelime öğrenmemiz açısından yarar sağlayacaktır ancak teknoloji gelişti kalın kalın sözlük taşımamıza gerek yok internete bağlı bir telefonu yanımızda bulundurmamız bize birçok fayda sağlayacaktır. İnternet yardımıyla online çeviri sitelerini gönül rahatlığı ile kullanabiliriz İngilizce Türkçe ceviri yapan online site için (www.cevirce.coem)

    Grammer konularını öğrenmekte zorlanabilirsiniz bunu dert etmeyin. Gramer bu işin sadece küçük bir bölümü. Gramer dil öğrenmemin teorik kısmıdır. Dili daha iyi algılayabilmek için pratiğe yönelmelisiniz . Tabi ki gramer öğrenmek gerekli ancak grameri öğrenmek konusunda sorun yaşıyorsanız öğrenmek için inatlaşmaktansa pratiğe yönelin .

    Size eğlenceli gelen şarkıları telaffuz edip tercüme edin. İçinizden çokça tekrarını yapın. Şarkıları alt yazılı bir şekilde dinleyin. Gerekirse şarkıyı durdur başlat yapıp dinleyin

    Yabancı dizi veya film izleyebilirsiniz. Bu birçok kişinin tercih ettiği bir yöntemdir. Bir yazımızda bunun etkisinden bahsetmiştim.

    Zihin tekrarı yapabilirsiniz bu sadece dil öğreniminde değil birçok şeyin öğreniminde de çok etkili bir yöntemdir. Arabada, yolda yürürken, parkta, bahçede içinizden tekrarlar yapın.

    Çalışma kartları hazırlayabilirsiniz. Öğrendiğiniz kelimeleri renkli küçük kağıtlara yazıp ara ara okuyarak tekrar edebilirsiniz. Masamızda görebileceğimiz yerlere yapıştırırsak kelimelere olan aşinalığımız artacaktır.

    İmkanınız varsa o ülkeye gidin dilin konuşulduğu ülkede yaşamak her an her dakika o dile maruz kaldığınız için dil öğrenmenizde çok büyük katkıları vardır.

  • Dinlenme Rekoru Kıran Bazı Yabancı Şarkılar

    9-) Shakira – Waka Waka 

    Shakiranın bu şarkısı 2010 yılında yapılmıştır. Bu sanatçının tarzınını yansıtan ve dinleyicilerin beğenisini oluşturan güzel bir çalışma olmuştur. Şarkının youtube üzerinde 2.373.826.542 izlenmesi bulunmaktadır.

  • Anlamadığımız Halde Neden Yabancı Şarkı Dinleriz?

    Anlamadığımız Halde Neden Yabancı Şarkı Dinleriz?

    Bazen tek kelimesini anlamadığımız halde yabancı bir şarkıyı defalarca dinlediğimiz anlar olmuştur. Bizi buna iten nedir şarkının ritmi ya da söyleniş tarzı mı? Bu soruyu insanlara yönelttiğimizde şarkının çoşku ile söylenmesi, ritminin kulağa hoş gelmesi gibi cevaplar alıyoruz. Genel manada keşke sözlerini anlayabilsek ama müzik evrenseldir deniliyor.

    Her sene ülkemizde trendlerde yer alan birkaç yabancı şarkı olmuştur. PSY-Gangnam Style,Mark Ronson – UptownFunk ft gibi şarkılar Ülkemizde zamanında dinlenme rekoru kırmış şarkılar olmuşlardır. Neden anlamadığım bir dilde şarkılar dinliyorum demek yanlış oluyor bir bakıma çünkü müziğin kendisi başlı başına tüm dünyanın kullandığı ortak bir dil. Her ülkenin kendine has bir müzik tarzı vardır örneğin Fransızca naif, İngilizce ve Hintçe hareketli şarkılar olarak genellenmiştir.  Müzik bir filmde verilmek istenen mesajı güçlendirecek niteliktedir. Filmde bir konuşmayı takip ediyor olsanız, sinirlenilen, hüzünlenilen, sevinilen bölümleri anlarsınız.

    Bir müziği anlamak sadece şarkıyı hissetmek değildir elbetteki kelimeler şarkının önemli bir öğesidir. Kelimlerin sözlerin bir araya gelip ritimlerle tutuşturulmasıyla müzik meydana gelir. Müziğinde hissetmekle, dans etmekle, ağlamakla ve mutlu olmak gibi durumlarla ilişkisi vardır. Mesela sözlerini bilmediğimiz her güzel müzik bize iyi gelecektir. Ancak dinlemekten zevk aldığınız yabancı bir şarkının anlamlarına baktığımızda hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz.

    Yukarıda paragraflarda bizi yabancı şarkıları dinlemeye iten hissiyatlardan bahsettik ancak yabancı şarkı dinlemeye biten bazı başka etmenlerde vardır:

    • Dil öğrenmek isteyenlerin bu yöntemi denemeleri
    • Farkı görünmek farklı olmayı istemek
    • Diğer kültürlere ilgi duymak ya da özenmek
    • Şarkıların iyi performansta olması beğeni elde etmesi

    Müzik evrenseldir ancak duyguyu düşünceyi ifadelerimizi aktarabilecek güçlükte bir dil değildir yalnız bunların aktarımınıkuvvetli bir şekilde yapabilir. Yabancı müzikleri daha çok bizde uyandırdığı duygulardan, hislerimizden dolayı dinliyoruz.

  • İngilizce Atasözleri ve Anlamları


    “The grass is always greener on the other side of the fence.”

    İNGİLİZCE ATASÖZLERİ ve ANLAMLARI

    “The grass is always greener on the other side of the fence.”

    Anlamı insanların sahip olmadığı şeylere hayranlık duyması ve onları gözlerinde büyütmeleridir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak komşunun tavuğu komşuya kaz görünür yada Davulun sesi uzaktan hoş gelir atasözlerini kullanabiliriz.

    “Two wrongs don’t make a right

    İki yanlış bir doğru etmez anlamında kullanılmaktadır.Bu atasözü yanlış yanlışla çözülmez mantığına dayanmaktadır. Genellikle karşı sav içinda iki eksi bir artı eder görüşü ortaya atılır.

    You can’t make an omelet without breaking a few eggs.

    Birkaç yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın anlamına gelmektedir. Aslında iyi şeyler yapmaya çalışırken ya da iyi bir insan olmak için çabaladığımızda bazı hatalar yapabiliriz bu kötü bir şey değildir sonuçta başarılı bir iş içinde hatalar yapıp bu hatalardan ders çıkarmamız gerekmektedir.

    You can lead a horse to water, but you can’t make him drink.

    Atı suya götürebilirsin ama suyu ata zorla içiremezsin. İnsanlara bazı işlerin nasıl yapıldığını gösterebilirsin ama onları bu işleri yapmaları için zorlayamazsın.

    “When in Rome, do as the Romans.” 

    Romadayken Romalı gibi davran anlamında kullanılan bu atasözü daha çok farklı bir ortama girdiğimizde oraya adapte olmamızı tavsiye eden bir sözdür. Yurt dışına çıktığımızda oradaki insanlar nasıl yaşıyorsa onlara ayak uydurmamız gerektiği anlamındadır.

    “The squeaky wheel gets the grease.”

    Anlamı gıcırdayan tekerlek yağ alır. Bir konu hakkında şikayetlerinizi belirtirseniz daha hizmet alabilirsiniz aslında bu atasözünün Türkçe’ deki karşılığı “Ağlamayan bebeğe meme vermezler ” sözüdür.

    “Fortune favors the bold.” 

    Şans cesur olandan yanadır anlamına gelmektedir. Cesur olup hayallerinin peşinden giden insanlar kendilerini güvende tutup yaşayan insanlardan daha başarılı olurlar.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    En iyiyi düşün ama en kötüsü için de hazırlıklı ol anlamında kullanılmaktadır.Bir işe başlarken hep en iyisi için çalışır çabalarız en iyisini düşünürüz ancak kötü ihtimallere karşı da hazırlıklı olmamız gerektiğini savunmaktadır.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    Tam olarak bu atasözünün karşılığı bulunmaktadır. Geç olsun, güç olmasın. Amaca geç ulaşmak hiç ulaşmamaktan daha iyidir.

    “Birds of a feather flock together.”

    Bu atasözü Türkçe de kullanılan “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.” Ya da “İt ulur, birbirini bulur.” Atasözlerine karşılık gelmektedir.

    “Keep your friends close and your enemies closer.” 

    Dostlarını yakın düşmanlarını daha yakın tut anlamında kullanılmaktadır. Bu kullanım aslında düşmanları daha yakından tanımak ve onları yapacağı hamlelerti takip etmek anlamında bir kullanım olduğunu söyleyebiliriz.

    “The early bird catches the worm.” 

    Türkçe’de “Erken kalkan yol alır anlamında kullanılmaktadır.” Bir işe başlarken erken girişenler her zaman daha kazançlı olurlar.

    “You can’t judge a book by its cover.”

    Kimseyi dış görünüşüyle yargılayamazsın anlamında kullanılmaktadır.

    “Every cloud has a silver lining.”

    Her bulutun gümüş astarı vardır anlamına gelmektedir. Her işte her şeyde bir hayır vardır anlamındad akullanılabilmektedir. Olan bitinler elimizde olmadığı bir şekilde ilerlerse, bu Q

    “A leopard can’t change its spots.” 

    Bir leopar lekelerini değiştiremez anlamında gelmektedir. Aslında Türkçe’de bu atasözlerine karşılık olarak “Huylu huyundan vazgeçmez.”, “Can çıkar huy çıkmaz.” Atasözleri kullanılabilir.

    “Beauty is in the eye of the beholder.”

    Güzelliğin gören gözde olduğu anlamında kullanılmaktadır. Güzellik kelimesi kişiden kişiye göre değiştiği gibi kişilerin neyin güzel olduğuna dair farklı fikirleri olabilir.

    “Actions speak louder than words.”

    Hareketlerimiz kelimelerimizden daha fazla konuşur. Bir şeyi söylemek yetmez bazen bunu davranışlarımızla da göstermemiz gerekmektedir. Bir şeyi yapmak Bir şeyi söylemekten çoğu zaman daha zordur.

    “Don’t judge a man until you’ve walked in his boots.”

    Bir adamın çizmelerini giyene kadar o adamı yargılama anlamına gelmektedir. Bu söz daha çok empati kurmaya dayalıdır. Bir kişi hakkında yargı oluşturmadan önce kendimizi o kişinin yerine koymamız geregir ve bu şekilde fikirlerimizin değiştiğini görebiliriz.

     

     

    “Two heads are better than one.”

    İki kafa bir kafadan daha iyidir anlamına gelmektedir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak “Bir elin nesi var iki elin sesi var.” Sözü kullanılabilmektedir. İki kişi bir araya geldiğinde bir kişinin yapacağı işten çok daha fazlasını yapacağı anlatılıyor.

    You mustn’t cry over spilled milk.

    Dökülen süt için ağlamamalısın. Yaptığın hatalardan dolayı üzüntü yaşamamalı ve yoluna devam etmelisin.

    A bird in the hand is worth two in the bush.

    Elindeki bir kuş çalılıktaki iki kuştan daha değerlidir anlamına gelmektedir. Sahip olduğun bir şey sahip olamadığın iki şeyden daha değerlidir. Çalıdaki iki kuşun peşinden giderken elindeki kuşu da kaybedebilirsin. Türkçe’de bu anlama karşılık söylenen “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” sözü kullanılmaktadır.

    One man’s trash is another man’s treasure.

    Bir adamın çöpü başka bir adamın hazinesi anlamına gelmektedir. Farklı insanların birbirinden farklı şeyleri değerli tuttuklarına karşı fikirleri vardır.

    “Don’t judge a book by its cover”

    Kitabı kapağına göre yargılama anlamına gelmektedir. Bir insanı değerlendirirken dış görünüşüne göre yargılamanın doğru olmadığını savunur.

     

     

    Anlamı insanların sahip olmadığı şeylere hayranlık duyması ve onları gözlerinde büyütmeleridir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak komşunun tavuğu komşuya kaz görünür yada Davulun sesi uzaktan hoş gelir atasözlerini kullanabiliriz.

    “Two wrongs don’t make a right

    İki yanlış bir doğru etmez anlamında kullanılmaktadır.Bu atasözü yanlış yanlışla çözülmez mantığına dayanmaktadır. Genellikle karşı sav içinda iki eksi bir artı eder görüşü ortaya atılır.

    You can’t make an omelet without breaking a few eggs.

    Birkaç yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın anlamına gelmektedir. Aslında iyi şeyler yapmaya çalışırken ya da iyi bir insan olmak için çabaladığımızda bazı hatalar yapabiliriz bu kötü bir şey değildir sonuçta başarılı bir iş içinde hatalar yapıp bu hatalardan ders çıkarmamız gerekmektedir.

    You can lead a horse to water, but you can’t make him drink.

    Atı suya götürebilirsin ama suyu ata zorla içiremezsin. İnsanlara bazı işlerin nasıl yapıldığını gösterebilirsin ama onları bu işleri yapmaları için zorlayamazsın.

    “When in Rome, do as the Romans.” 

    Romadayken Romalı gibi davran anlamında kullanılan bu atasözü daha çok farklı bir ortama girdiğimizde oraya adapte olmamızı tavsiye eden bir sözdür. Yurt dışına çıktığımızda oradaki insanlar nasıl yaşıyorsa onlara ayak uydurmamız gerektiği anlamındadır.

    “The squeaky wheel gets the grease.”

    Anlamı gıcırdayan tekerlek yağ alır. Bir konu hakkında şikayetlerinizi belirtirseniz daha hizmet alabilirsiniz aslında bu atasözünün Türkçe’ deki karşılığı “Ağlamayan bebeğe meme vermezler ” sözüdür.

    “Fortune favors the bold.” 

    Şans cesur olandan yanadır anlamına gelmektedir. Cesur olup hayallerinin peşinden giden insanlar kendilerini güvende tutup yaşayan insanlardan daha başarılı olurlar.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    En iyiyi düşün ama en kötüsü için de hazırlıklı ol anlamında kullanılmaktadır.Bir işe başlarken hep en iyisi için çalışır çabalarız en iyisini düşünürüz ancak kötü ihtimallere karşı da hazırlıklı olmamız gerektiğini savunmaktadır.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    Tam olarak bu atasözünün karşılığı bulunmaktadır. Geç olsun, güç olmasın. Amaca geç ulaşmak hiç ulaşmamaktan daha iyidir.

    “Birds of a feather flock together.”

    Bu atasözü Türkçe de kullanılan “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.” Ya da “İt ulur, birbirini bulur.” Atasözlerine karşılık gelmektedir.

    “Keep your friends close and your enemies closer.” 

    Dostlarını yakın düşmanlarını daha yakın tut anlamında kullanılmaktadır. Bu kullanım aslında düşmanları daha yakından tanımak ve onları yapacağı hamlelerti takip etmek anlamında bir kullanım olduğunu söyleyebiliriz.

    “The early bird catches the worm.” 

    Türkçe’de “Erken kalkan yol alır anlamında kullanılmaktadır.” Bir işe başlarken erken girişenler her zaman daha kazançlı olurlar.

    “You can’t judge a book by its cover.”

    Kimseyi dış görünüşüyle yargılayamazsın anlamında kullanılmaktadır.

    “Every cloud has a silver lining.”

    Her bulutun gümüş astarı vardır anlamına gelmektedir. Her işte her şeyde bir hayır vardır anlamındad akullanılabilmektedir. Olan bitinler elimizde olmadığı bir şekilde ilerlerse, bu durumu iyiye yormak gerekmektedir. Bu bizi kötümser olmaktan kurtarır.

    “A leopard can’t change its spots.” 

    Bir leopar lekelerini değiştiremez anlamında gelmektedir. Aslında Türkçe’de bu atasözlerine karşılık olarak “Huylu huyundan vazgeçmez.”, “Can çıkar huy çıkmaz.” Atasözleri kullanılabilir.

    “Beauty is in the eye of the beholder.”

    Güzelliğin gören gözde olduğu anlamında kullanılmaktadır. Güzellik kelimesi kişiden kişiye göre değiştiği gibi kişilerin neyin güzel olduğuna dair farklı fikirleri olabilir.

    “Actions speak louder than words.”

    Hareketlerimiz kelimelerimizden daha fazla konuşur. Bir şeyi söylemek yetmez bazen bunu davranışlarımızla da göstermemiz gerekmektedir. Bir şeyi yapmak Bir şeyi söylemekten çoğu zaman daha zordur.

    “Don’t judge a man until you’ve walked in his boots.”

    Bir adamın çizmelerini giyene kadar o adamı yargılama anlamına gelmektedir. Bu söz daha çok empati kurmaya dayalıdır. Bir kişi hakkında yargı oluşturmadan önce kendimizi o kişinin yerine koymamız geregir ve bu şekilde fikirlerimizin değiştiğini görebiliriz.

     

     

    “Two heads are better than one.”

    İki kafa bir kafadan daha iyidir anlamına gelmektedir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak “Bir elin nesi var iki elin sesi var.” Sözü kullanılabilmektedir. İki kişi bir araya geldiğinde bir kişinin yapacağı işten çok daha fazlasını yapacağı anlatılıyor.

    You mustn’t cry over spilled milk.

    Dökülen süt için ağlamamalısın. Yaptığın hatalardan dolayı üzüntü yaşamamalı ve yoluna devam etmelisin.

    A bird in the hand is worth two in the bush.

    Elindeki bir kuş çalılıktaki iki kuştan daha değerlidir anlamına gelmektedir. Sahip olduğun bir şey sahip olamadığın iki şeyden daha değerlidir. Çalıdaki iki kuşun peşinden giderken elindeki kuşu da kaybedebilirsin. Türkçe’de bu anlama karşılık söylenen “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” sözü kullanılmaktadır.

    One man’s trash is another man’s treasure.

    Bir adamın çöpü başka bir adamın hazinesi anlamına gelmektedir. Farklı insanların birbirinden farklı şeyleri değerli tuttuklarına karşı fikirleri vardır.

    “Don’t judge a book by its cover”

    Kitabı kapağına göre yargılama anlamına gelmektedir. Bir insanı değerlendirirken dış görünüşüne göre yargılamanın doğru olmadığını savunur.

     

     

  • İngilizce Dilinin Tarihi Evreleri

    İNGİLİZCE DİLİNİN TARİHÇESİ

    Günümüzde neredeyse  İngilizce dünya dili haline gelmiştir o yüzden bilinmesi gereken en gerekli dil İngilizce’dir. Nereden bakılırsa dünya üzerinde 350 milyon kadar insan İngilizceyi ilk dil olarak kullanmaktadır. Yine bir o kadar insanda İngilizce’yi ikinci dil olarak kullanmaktadır.  100 milyon kadar insan da bu dili yabancı dil olarak kullanır.

    İngilizce dünyada en çok kullanılan uluslararası dildir. Birçok ülke ilk dil olarak İngilizceyi tercih eder. Yine bir çok ülkede İngilizce yabancı dil olarak kullanılır. Modern kültürde, sinamada ya da müzikte iletişim dili olarak İngilizce tercih edilir. Dünyadaki okulların birçoğu ve yabancı dil öğrenmek isteyenlerin yüksek oranı dil olarak İngilizceyi tercih ederler. Böyle rağbet gören bir dilin tarihsel gelişimine bakacak olursak: İngilizce dilinin tarihi araştırılırken dönemlere ayrılarak incelenmiştir.

    NORMANDİYA FETHİ Ve ORTA İNGİLİZCE

    Normandiya dükü 1066 yılında İngiltere ve Anglo Saksonları ile istila edilmiştir. Yeni derebeylik olarak bilinen Anglo Norman farklı bir Fransız lehçesi kullanmıştır. Normanlar Germaniklerle bir ilişki içerisindeydiler ve Anglo Norman bir tür Fransız lehçesidir. Bu Fransız lehçesinde Alman etkileri vardı.

    1204 yılında İngiltere’de Norman soyundan gelen kişiler hızlı bir şekilde Fransız kuzenlerinden yabancılaşmaya başlamışlardı. Buna sebep olarak Kral John’nun Normandiya vilayetini kaybetmiş olmasıdır. Daha sonraki yıllarda ortaya çıkan veba hastalığı yüzünden İngiliz nüfusunun üçte biri ölmüştür. Sonraki yıllarda ise çalışan ve tüccar olan kesim ekonomi alanında ilerleyerek Anglo Norman nüfusunu geride bırakmıştır. Bu iki dilin karışımı ile Ortaçağ İngilizcesi ortaya çıkmıştır.

    ERKEN MODERN DÖNEM İNGİLİZCESİ (1500-1800)

    Rönesans İngilizce dili üzerinde etki yaratan önemli bir faktördür. Klasik bilimlerle birlikte birçok Latin ve Yunan kelimeleri İngilizceye eklenmiştir.Farklı iki faktör de dili etkilemiştir. Orta çağ İngilizcesi ve Modern İngilizce birbirinden ayrılmıştır.  Bu faktörlere değinecek olursak ilki Büyük Ünlü Kaymasıdır . İkincisi ise matbaanın icat edilmesidir.

    Matbaa 1476 yılında William Caxton tarafından İngiltere’ye getirilmiş olup ve bunun sonucunda kitaplar ucuzlamış, edebiyat artık daha sık gündeme gelmeye başlamıştır.İngilizce çalışmalar daha yaygınlaşmıştır. Matbaa İngilizceye bir standart getirmiş olup 1604 yılında ilk İngilizce sözlük basımı gerçekleşmiştir.

    GEÇ MODERN DÖNEM İNGİLİZCESİ

    Erken ve Geç dönem İngilizcesi arasındaki fark kelimedir. Telaffuz, gramer ve yazım olarak genelde aynıdırlar. Ancak kelime sayısı bakımından Geç modern İngilizce de daha fazladır. Özellikle yaşanan tarihsel faktörler bu kelimeleri çok etkilemiştir. Sanayi Devrimi ve teknolojik toplumunun doğuşunuda bu faktörler arasında sayabiliriz. Bu faktörler yeni kelimelerin ve fikirlerin oluşmasına yardımcı olmuştur.

     İkincisi ise İngiliz imparatortluğudur. İngiltere dünyanın dörte birinin yönetimini el altına almıştı. Ve birçok yeni kelime kazanmıştı. Son olarak, 20. Yüzyılda iki dünya savaşı meydana geldi ve bu durumun yaşanması dil üzerinde büyük etkiler bırakmıştır.

  • 404 Not Found Türkçe İngilizce Çeviriler

    KÖPEĞİM HAVLADI ,

    Havlamak kelimesinin anlam olarak karşılığı İngilizcede tam olarak bulunmamaktadır. Ancak eylem olarak kullanılan bir kelimesi vardır “bark”. Bir Türk’ün köpeğim hav hav dedi diye tam net bir şekilde çeviri yapması mümkün değildir.  Online çeviri sitemize yazdığımızda bu şekilde karşılık alabilmemiz mümkündür “My dog said woof woof” . Şuan akıllardaki deli soru resmi dili İngilizce olan ülkelerde köpekler nasıl havlıyor ? 😀

    İMAM BAYILDI YEMEĞİ, IMAM FAINTED DINNER

    Akşama İmam bayıldı yemeği var yanına da dilber dudağı tatlısı derken İngilizcede bunların tam  net karşılığını bulmamız olanaksızdır. Ee bizim kültürümüzde onca çeşit farklı isimlerde yemekler var bunlara karşılık bulamayınca “Imam fainter dinner” diye bir çeviri gördüğümüzde şaşırmamalıyız 😀

    DANDİNİ DANDİNİ DASTANA DANALAR GİRMİŞ BOSTANA

    Bir yabancıya ninnilerimizden bahsettiğimizi düşünelim öncelikle bizim bir bebek ninnisinde danaların ne işi olduğunu ve bu danaların bostanda ne yaptığını açıklamamız gerekmektedir. Bu durumu açıkladıktan sonra “Dandini Dandini dastana the calvesha ve entered bostana” ingilizce karşılık olarak bunu da söylerken tuhaflık hissetmezsiniz umarım. 😀

    AKRABALIK İLİŞKİLERİ

    Akrabalık ilişkilerine çok ta tın diyerek bakmış İngilizce. Koskaca sülalede yahu uncle aunt kelimeleri ile nasıl idare edelim. Dayıya amca amcaya dayı halaya teyze , teyzeye hala tamam da bunun eltisi, görümcesi, kaynı, baldızı, kayınçosu ,eltimin bacısı nerde bunların kelime olarak karşılığı.. 😀

    ELİNE KOLUNA SAĞLIK , HEALTH IN YOUR HANDS TO YOURSELF

    Karşımızdaki yabancı birinin yaptığı yemeklerin, işlerin güzel olduğunu, ona minnetimizi belirtmek için eline koluna sağlık deriz ancak İngilizcede bu ifadenin tam net bir karşılığını bulamıyoruz . Her ne kadar  “Health in your hands to yourself” şöyle bir kullanım gerçekleştirsek te karşıdakini duygularımızı net bir şekilde ifade edemeyiz .

    KOLAY GELSİN, EASY COME, EASY GO

    En iyi ihtimalle iyi şanslar dilemek anlamında “goog luck” ifadesini kullanabiliriz ancak tüm hissiyatımıza karşılık olmasını bekleyemeyiz.

    ATASÖZLERİ

    Kalıplaşmış cümleler olduğu için tek bir leime ek değişikliği yapılmaması gerekmektedir. Bir atasözü üç kelimeden bile oluşsa altında cümlelerce anlamlar çıkabilmekltedir. Her ne kadar İngilizce kelimlerle tercümesi yapılsada atasözlerinin altında yatan derin anlamları karşılaması imkansızdır. Bunlara örnek olarak “Easy come, easy go” Haydan gelen huya gider anlamında kullanılmaya çalışılsada bunu kolay gelsin , kolay gitsin şeklindede anlamamız mümkündür. “Christmas come but once a year“ Papaz bir kere pilav yer anlamında kullanılsada yabancı biriyle konuştuğumuzda dediklerimizi yüksek ihtyimalle garipseyecektir.

    İKİLEMELER

    İkilemeler konusunda da İngilizce dilinde çöeviri yaparken çok şansımızın olduğunu söylemeyemeyiz. Özellikle biri anlamlı diğeri anlamsız ikilemeler çevirirken zorluk yaşamaktayız. Sözlükte eski püskü ikilemesinin karşılığını bulmaya kalktığımızda eski yerine old yazarken püskü yerine yazacak kelime bulamıyoruz. Eğri büğrü ikilemesinde eğri kelimesine karşılık bulurken büğrü kelimesine sözlükte karşılık bulamıyoruz. Neyseki bu noktada İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce çeviri siteleri (https://www.cevirce.com) yardımımıza koşuyor. Eski püskü kelimesinin karşılığı olarak “shabby” ifadesini kullanabiliriz. Eğri büğrü ikilemesi içinde “crooked” ifadesini kullanabilmekteyiz.

    KENDİNİ AĞIRDAN SATMAK, SELLING YOURSELF HEAVY

    “Selling yourself heavy” ifadesini kendi dilimizdeki anlamda kullanmaya çalışsak ta ifade havada kalacaktır.

    HOŞ BULDUK

    Welcome denildikten sonra “Teşekkür ederim” anlamında thanks you diyoruz. Hoş bulduk ifadesinin tam net olarak bir karşılığını göremiyoruz.

    BAŞINIZ SAĞOLSUN

    Karşınızdaki kişiye başınız sağolsun derken baş kelimesi için “head” sağolsun derkende “thanks” ifadesini kullanarak head thanks gibi saçma bir ifade oluşturmuş oluyoruz ama ifade anlamı pek karşılamıyor. Bazen başın sağolsun demek istersin ve diyemezsin. 😀

  • İnternette Yapılan Çevirinin Faydaları

    İnternette Yapılan Çevirinin Faydaları

    Yaşadığımız yüzyılda internetin bireylerin bir konuda araştırma yaparken danıştığı ilk kaynak olduğunu düşünürsek bir sözcüğün bir cümlenin ya da bir paragrafın çevirisini yapmaya ihtiyaç duyduğumuzda internete yönelmemiz artık büyük olasılıktır. Özellikle İngilizce Türkçe çeviri yapmak günlük hayatımızda rutin bir işlem haline gelmiştir. Neyse ki internete artık her yerden ulaşabiliyoruz ve çeviri yapma işlemi sadece saniyelerimizi almaktadır.

    Peki neden çeviri yapma gibi bir işleme ihtiyaç duyuyoruz? İnsanların doğası gereği birbirleriyle iletişim kurmaktır. İnsanlar iletişim kurdukça birbirlerini anlayabilirler yeni konular hakkında fikirler edinebilirler. Diğer kültürdeki insanlarla iletişim kurmak da bu döngünün güzel ve farklı bir boyutudur. Yeni diller öğrenmek yeni insanlar kazanmak, farklı dünyalara, kültürlere açılmak çok zevkli olmalıdır. Ne yazık ki her dili öğrenebilme gibi imkanlara sahip değiliz. Ancak bu noktada internette çeviri siteleri devreye giriyor. Yabancı insanlarla iletişim kurmakta sıkıntılar yaşamıyoruz.

    İnternet yardımı ile çeviri yaparken bize birçok avantajı sunuyor. Çok esnek yapıda çalışıyorlar, sürekli güncelleniyorlar. Bir sözcüğün, cümlenin ya da paragrafın birçok dilde karşılıklı olarak çeviri yapma imkanını sunuyor ve bu işlem seri halde gerçekleştiği için çok kısa vakitte gerçekleşiyor.Yapacağınız çeviri ufak tefek hatalar içerse dahi bilmediğiniz bir dili kullanarak kendinizi başkalarına karşı ifade edebilirsiniz ve yabancı dilde konuşulanları anlayabilirsiniz. İnternette çeviri yaparken birçok sözcüğün yabancı dilde karşılığını bulmanız mümkün olacaktır çünkü bu sitelerin kelime haznesi oldukça iyidir. Eğitim faaliyetlerinizde, akademik tezlerde, makalelerde çeviri yapmak için çeviri sitelerinden faydalanabilirsiniz. Öğrencilerin yabancı dildeki metinleri Türkçeleştirmek istediğinde ya da Türkçe bir metni yabancı bir dile çevirmek istediklerinde internet yardımcı olabilecek mükemmel bir kaynaktır. İnternette yapılan çevirilerin sağladığı yararlardan bir diğeri ise artık klasik İngilizce kitapçıklarının yerine internetin kullanılabilmesi. Eskilerde olduğu gibi cep sözlükleri kendimizle taşımak zorundaydık. Özellikle tatil yörelerinde esnaflar kendilerinde bu sözlükleri bulunduruyorlardı. Şuan bir akıllı telefon ve internet bağlantısı sayesinde daha fazla sözcüğün  ya da cümlelerin çevirisini yapmak mümkün. Dolayısıyla Türkçe İngilizce çeviri yapmak isteyen kişilerin tek ihtiyacı ağ bağlantısı olan bir cihaza sahip olmak.

  • 67 Farklı Dilde “çeviri” Anlamı

    • Afrikanca Çeviri = Vertaling
    • Almanca Çeviri = Übersetzung
    • Arapça Çeviri = الترجمة
    • Arnavutça Çeviri = Përkthimi
    • Azerice Çeviri = Tərcümə
    • Baskça Çeviri = Itzulpena
    • Başkurtça Çeviri = Тәржемә
    • Belarusça Çeviri = Пераклад
    • Boşnakça Çeviri = Gettext Prevod
    • Bulgarca Çeviri = Превод
    • Çekce Çeviri = Překlad
    • Çince Çeviri = 翻译
    • Danca Çeviri = Oversættelse
    • Endonezce Çeviri = Terjemahan
    • Ermenice Çeviri = Թարգմանություն
    • Estonca Çeviri = Tõlge
    • Farsça Çeviri = ترجمه
    • Felemenkçe Çeviri = Vertaling
    • Fince Çeviri = Käännös
    • Fransızca Çeviri = Traduction
    • Galca Çeviri = Cyfieithu
    • Galiçyaca Çeviri = Tradución
    • Gürcüce Çeviri = თარგმანი
    • Haitice Çeviri = Tradiksyon
    • Hırvatça Çeviri = Prijevod
    • Hintçe Çeviri = अनुवाद
    • İbranice Çeviri = תרגום
    • İngilizce Çeviri = Translation
    • İrlandaca Çeviri = Aistriúcháin
    • İspanyolca Çeviri = Traducción
    • İsveçce Çeviri = Översättning
    • İtalyanca Çeviri = Traduzione
    • İzlandaca Çeviri = Þýðing
    • Japonca Çeviri = 翻訳
    • Katalanca Çeviri = Traducció
    • Kazakça Çeviri = Аудару
    • Kırgızca Çeviri = Жел үйлөгүч
    • Korece Çeviri = 번역
    • Latince Çeviri = Translatio
    • Lehçe Çeviri = Tłumaczenie
    • Letonca Çeviri = Tulkojums
    • Litvanca Çeviri = Vertimas
    • Macarca Çeviri = Fordítás
    • Makedonca Çeviri = Превод
    • Malayca Çeviri = Terjemahan
    • Malgaşça Çeviri = Fandikan-teny
    • Maltaca Çeviri = Traduzzjoni
    • Moğolca Çeviri = Орчуулалт
    • Norveççe Çeviri = Oversettelse
    • Özbekçe Çeviri = Tarjima
    • Portekizce Çeviri = Traducao
    • Romence Çeviri = Traducere
    • Rusça Çeviri = Перевод
    • Sırpça Çeviri = Превођење
    • Sindarince Çeviri = 175#8j1D`B5^
    • Slovakça Çeviri = Preklad
    • Slovence Çeviri = Prevod
    • Svahili Çeviri = Tafsiri
    • Tacikçe Çeviri = Тарҷума
    • Tagalogca Çeviri = Pagsasalin
    • Tatarca Çeviri = Тәрҗемә
    • Taylandça Çeviri = การแปลภาษา
    • Türkçe Çeviri = “çevirce”
    • Ukraynaca Çeviri = Переклад
    • Urduca Çeviri = ترجمہ
    • Vietnamca Çeviri = Dịch
    • Yunanca Çeviri = Μετάφραση
  • Rusça Türkçe Çevirinin Yeri ve Önemi

    Dünya genelinde bilinen Rusça zor bir alfabeye ve konuşmaya sahip bir dildir.Rusça alfabesinin Kiril alfabesi ile yazılmasından dolayı gramer olarak Rusçayı öğrenmek diğer insanlar tarafından oldukça zordur.Genel olarak ülkemizde turistik bölgelere gelen Ruslarla bu bölgede bulunan esnaflar ve çalışanlar karşılıklı konuşarak kelimeleri öğrenmektedirler.
    Çeviriyi genel olarak sesli şekilde yapan turistik bölgedeki insanlar kelimeleri öğrenmek için sesli çeviri motorlarından yararlanmaktadır.Rusça eğitimlerin yoğun olduğu ülkemizin turistik yerleri öncelikli olarak alfabeyi öğrettiği için öğrenmeler biraz zor olmaktadır. Sanayi alanında gelişmeleri olan Rusya , Rusça diline ihtiyacı
    arttırmaktadır.Doğalgaz ve maden alanlarında zenginlikleri bulunan Rusya bu alandada bilgilendirme yapmak için Rusça çevirilere dikkat etmektedir.Ülkemizde fazla turist gelmesi Rusça öğrenmeyi turistik bölgelerde neredeyse zorunlu hale getirmektedir.Güzel kadınlarıyla meşhur olan Rusya ülkemizde Rusça dilini öğrenmede etkili olduğu söylenebilir.Kadınlarla tanışmak isteyen Turistik bölgedeki insanlar Rusça çevirilerden yararlanarak insanlarla etkileşim sağlamaya çalışmaktadırlar.Turistik bölgelerdeki esnaflar tarafından dükkanlarında yapılan afişler ve tanıtım yazılarında Türkçeden Rusçaya çeviri fazlasıyla kullanılmaktadır.Ruslar genel olarak kendi dillerinden başka dillere sempati duymadıkları için ülkemizde Rusça Türkçe çevirilere fazlasıyla ihtiyaç duyulmaktadır.
    Böylelikle Rusça alanında çeviriler gelişmekte turistik alanlarda Rusça öğrenme konusunda daha fazla ilgi olduğu görülmekte Rusça çevirilerden fazlasıyla yararlanılmaktadır.