Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 22

cimcime * Küçük ve tatlı bir tür karpuz.* Küçük ve sevimli (çocuk, kadın). cimdallı * Bir tür oyun. cimnastik * Bkz. jimnastik. cimnastikçi * Bkz. jimnastikçi. cimri * Elindeki parayıharcamaya kıyamayan. cimrice * Cimri gibi, cimriye yakın. cimrileşme * Cimrileşmek işi. cimrileşmek * Cimri gibi davranmaya başlamak. cimrilik * Cimri olma durumu, pintilik, nekeslik. cimrilik […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 23

cinsellik * Cinsel özelliklerin bütünü. cinsî * Cinsiyetle ilgili, cinsel, eşeysel. cinsilâtif * Kadın; güzel, alımlı, hoşa giden kadın. cinsiyet * Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel bir yaratılış, eşey, cinslik, seks. cinslik * Cinsiyet. cinslik bilimi * Cinsiyetle ilgili sorunları inceleyen bilim, seksoloji. cinsliksiz * Cinsliği olmayan, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 24

coğrafî durum * Bir yerin çevresi ile ilgisinin tespiti veya görünümü. coğrafik * Coğrafî. coğrafya * Yeryüzünü fizikî, ekonomik, beşerî, siyasî, yönlerden inceleyen bilim.* Bir yeryüzü parçasını, bir bölgeyi, bir ülkeyi belirleyen, niteleyen, fizikî, ekonomik, beşerî, siyasîgerçekliklerin tümü. coğrafyacı * Coğrafya araştırmalarıyapan kimse.* Coğrafya öğretmeni. coğrafyacılık * Coğrafyacı olma durumu veya coğrafyacının mesleği. cokey * […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 25

-cuk * Bkz. -cık / -cik. cukka * Hayvan ve insan memesi. cukkayıyutmak * oyunda ütülmek. -cul * Bkz. cıl /-cıl. cuma * Haftanın altıncı günü, perşembe ile cumartesi arasındaki gün.* Cuma namazı. cuma gecesi * Perşembeyi cumaya bağlayan gece. cuma namazı * Cuma günü öğlen ibadetinde cemaatle kılınan namaz. cumartesi * Haftanın yedinci günü, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 26

curnal * Bkz. jurnal. curnata * Bıldırcın sökünü. cuşiş * Coşkunluk, coşma. -cü * Bkz. -cı/ -ci. cübbe * Hukukçuların, üniversitede belli bir aşamaya ulaşmış bilim adamlarının elbise üstüne giydikleri uzun,yanları geniş, düğmesiz giysi. cübbe gibi * çok genişve uzun (giysi). cübbeci * Cübbe yapan ve satan kimse. cübbeli * Cübbe giymişolan. cüce * Boyu, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 27

cür’etsiz * Cür’eti olmayan. cürmümeşhut * Suçüstü. cürmümeşhut hâlinde * suçu işlerken, suç üstü yakalanmak. cüruf * Maden posası, demir boku, dışkı.* Kaloriferlerden çıkan yanmışkömür artığı. cürüm * Suç.* Yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum. cüsse * İnsan gövdesi. cüsseli * İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı(insan). cüssesiz * İnce yapılı, ufak tefek, güçsüz. cüz […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 18

cırt * Kâğıt, kumaşgibi şeyler yırtılırken çıkan ses. cırtlak * Cırlak.* Olgunluktan ezilebilecek duruma gelmiş(meyve, sebze). cırtlama * Cırtlamak işi. cırtlamak * Cırt diye ses çıkarmak. cıs * Çocuklarıateşe ve tehlikeli şeylere karşıuyarırken söylenir. cıva * Atom sayısı80, atom ağırlığı200.5 olan, donma noktası-38, 80 C olduğundan, bayağısıcaklıkta sıvı olarakbulunan, yoğunluğu 13, 59 olan, gümüşrenginde bir […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 19

cız sineği * Bir tür büvelek. cızbız * Izgarada pişirilmiş(et). cızgara * Toplu hâlde Türk müziği icra edilirken kullanılan bir yaylıçalgıtürü. cızık * Çizgi.* İz. cızıktırma * Cızıktırmak işi. cızıktırmak * Yazmak, karalamak. cızıldama * Cızıldamak işi. cızıldamak * Cızırdamak. cızıltı * Cızırtı. cızıltılı * Cızırtısı olan. cızır cızır * Pişmekte olan kebabın, yağda kızartılan […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 20

ciddiyet * Ciddîlik, ağırbaşlılık. ciddiyetsiz * Ciddiyeti olmayan, lâubali. ciddiyetsizlik * Ciddiyetsiz olma durumu. cif * Bir malın fiyatına sigorta ve navlun ücretinin de katılmışolduğunu gösteren İngilizce bir terimin başharflerinden oluşturulmuş bir kısaltma. cife * Leş.* İğrenç şey. cigara * Bkz. sigara. ciğer * Akciğerlerle karaciğerin ortak adı.* (kasaplıkta) Akciğer, yürek ve karaciğerin oluşturduğu takım.* […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 21

-cil * -cıl / -cil. cilâ * Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal birleşik.* Parlaklık.* Gereksiz süs, gösteriş. cilâ topu * Cilâ eriyiğini yüzeye sürtmede kullanılan, dışıdokuma bezden, içi yıkanmışyün veya pamuktan hazırlanantopaç. cilâ vermek * aydınlatmak. cilâ yağı * Cilâ topunun, cilâlanacak yüzeyde kolayca kaymasınısağlayan, asitsiz, renksiz ve reçinesiz ince yağ. cilâcı * Cilâ […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 11

celep * Koyun, keçi, sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse.* Topkapı, Galata, İbrahim Paşa ve Edirne saraylarına alınıp türlü devlet hizmetleri için aday olarakyetiştirilen genç. celeplik * Koyun, keçi, sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapma işi. celî * Açık, aşikâr.* Parlak, cilâlı. celî yazı * (Arap harfleriyle) Uzaktan okunacak biçimde istif edilmişiri sülüs levha […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 12

cenah * Kuşkanadı.* Kol, pazı.* Yan, taraf.* Savaşdüzenindeki ordunun iki yanından her biri. cenap * Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılır. cenaze * Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmışinsan ölüsü.* Cenaze töreni. cenaze alayı * Ölüyü kaldırma töreni veya bu törende yer alan veya cenazeyi izleyen topluluk. cenaze duası * Cenaze defnedilirken okunan dua. cenaze gibi […]