Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 11

celep * Koyun, keçi, sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse.* Topkapı, Galata, İbrahim Paşa ve Edirne saraylarına alınıp türlü devlet hizmetleri için aday olarakyetiştirilen genç. celeplik * Koyun, keçi, sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapma işi. celî * Açık, aşikâr.* Parlak, cilâlı. celî yazı * (Arap harfleriyle) Uzaktan okunacak biçimde istif edilmişiri sülüs levha […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 12

cenah * Kuşkanadı.* Kol, pazı.* Yan, taraf.* Savaşdüzenindeki ordunun iki yanından her biri. cenap * Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılır. cenaze * Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmışinsan ölüsü.* Cenaze töreni. cenaze alayı * Ölüyü kaldırma töreni veya bu törende yer alan veya cenazeyi izleyen topluluk. cenaze duası * Cenaze defnedilirken okunan dua. cenaze gibi […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 13

cenuplu * Güneyli. cep * Genellikle bir şey koymaya yarar, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmıştorbaveya giysinin üzerine konulan parça ile yapılmışyer.* Belirtisiz isim tamlamasıyapısında, tamlayan görevinde “cebe sığabilecek boyda” anlamını verir.* Savaşalanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.* Trafiği kolaylaştırmak için yaya kaldırımlarında veya yollarda yapılan cep biçimindeki […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 14

cereyanlı * Akıntılı.* Akımlı. cerh * Yaralama.* (bir düşünce, inanç, veya iddia için) Çürütme. cerh etmek * yaralamak.* çürütmek. ceride * Gazete.* Tutanak, kayıt defteri.* Süvari kolu. ceriha * Yara. cerime * Cereme. Cermen * Bugünkü Almanya’yı, Bohemya ve Polonya’nın batı bölümünü kapsayan Cermanya’da M.Ö. 3. yüzyıldan 9.yüzyıla kadar oturan halk veya bu halktan olan […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 15

cevabî * Cevap niteliğinde olan. cevahir * Elmas, yakut gibi değerli taşlar, mücevher. cevahir yumurtlamak * cevher yumurtlamak. cevahirci * Mücevher alıp satan kimse, mücevherci. cevap * Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt. cevap anahtarı * Sınavlarda sorulan soruların çözülmüş biçimi. cevap hakkı * Bir kimsenin şahsıyla ilgili basın yayın […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 1

C * Karbon’un kısaltması.* Elektrik kapasitesinin kısaltılması. c, C * Türk alfabesinin üçüncü harfi. Ce adıverilen bu harf ses bilimi bakımından ötümlü katışık diş- dişetiünsüzünü gösterir.* Nota işaretlerini harflerle gösterme yönteminde do sesini gösterir.* Romen rakamlarında 100 sayısını gösterir. Ca * Kalsiyum’un kısaltması. -ca / -ce, -ça / -çe * Vurgusuz zarf eki: Kısa-ca, iyi-ce, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 2

cakalı * Cakası olan, caka ile yapılan, gösterişli. cakasız * Cakası olmayan. calî * Yapmacıklı, düzme, sahte. calip * Celp eden, çeken, çekici. Calvinci * Bkz. Kalvenci. Calvincilik * Bkz. Kalvencilik. cam * Soda veya potas katılmışsilisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim.* Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça.* […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 3

camlatma * Camlatmak işi. camlatmak * Cam taktırmak. camlı * Cam takılmış, cam geçirilmiş, camı olan. camlıköşk * Saraylarda veya bahçelerde soğuktan korunmak için camla örtülmüşoda, salon. camlık * Camlıçerçeve ile bölünmüşyer.* Çiçek, sebze gibi bitkileri dışetkenlerden korumak için yapılmışküçük limonluk, camekân. camsı * Cam gibi saydam, cama benzer.* Yerin içinden yüze çıkan erimişsıcak maddelerin, […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 4

can kulağı ile dinlemek * büyük bir dikkatle dinlemek. can kurban * Can feda. can kuşu * Ruh. can noktası * En önemli husus, vurgulanması gereken yer. can olmak * sevimli, hoşgörünmek. can pahasına * canınıvererek veya tehlikeye koyarak. can pazarı * Herkesin kendi canının kaygısına düştüğü ve kendini kurtarmaya çalıştığı bir durum. can sağlığı […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 5

canı burnuna (veya burnundan) gelmek * bir şey yaparken çok zorluk çekmek. canı burnunda olmak * çok yorgun ve bezgin olmak. canıcana ölçmek * başkasına yapılacak şeyi kendine yapılacak gibi düşünmek. canıcanına (veya içine) sığmamak * sabırsızlık göstermek, tahammül etmemek. canıcebinde * zayıf ahlâklıkimse. canıcehenneme * sevilmeyen bir kimse için duyulan öfke ve nefreti bildirir. […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 6

canına yandığım (veya yandığımın) * sevgi, hayranlık veya öfke gibi türlü duygular anlatır. canına yetmek * katlanamayacak duruma gelmek, bezmek, bıkmak. canından bezmek (veya bıkmak, usanmak) * ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak. canından geçmek * ölmek için hazır olmak. canını(bir yere) dar atmak * bir tehlikeden güçlükle kurtularak bir yere sığınmak. canınıacıtmak * […]

Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 7

canlıözdekçilik * Evrenin temeli olarak düşünülen maddenin canlı olduğunu savunan doktrin, hilozoizm. canlıresim * Bir hareketi parçalarına ayırıp bunların elle yapılan resimlerinin alıcıyla tek tek çevrilmesine dayanan vegösterimde sürekli bir hareketi ortaya koyan film tekniği. canlıyayın * (televizyon ve radyo için) Daha önceden herhangi bir gereç üzerine tespit edilmemiş, alıcıyla tespit edildiğianda yapılan yayın. canlıcılık […]