Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 25

hava hoş * “bir şeyin olmasıyla olmamasıarasında fark yok” anlamında kullanılır. hava hukuku * Havada ulaşımı düzenlemek için konulmuşhukuk kurallarının bütünü. hava indirme * Hava kuvvetlerine ait birliklerin hava yoluyla gerçekleştirdiği harekât. hava iyi (veya fena) esmek * ortamla ilgili her türlü şart uygun (veya kötü) durumda olmak. hava kaçırmak * (nesneler için) içindeki havayıtutamayıp […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 26

havalandırılma * Havalandırılmak işi. havalandırılmak * Havalandırmak işi yapılmak. havalandırma * Kapalı bir yerin havasınıdeğiştirmek amacıyla dışarıdan temiz hava girişini veya çeşitli araçlarla havaakımını sağlama işlemi.* Herhangi bir şeyi açık havada bir süre bırakma. havalandırmacı * Havalandırma işini yapan görevli kimse. havalandırmak * Havalanmasını sağlamak. havalandırmalı * Havalandırması olan. havalanma * Havalanmak işi. havalanmak * […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 21

hasırlamak * Hasırla döşemek, üstünü hasırla örtmek. hasırlanma * Hasırlanmak durumu. hasırlanmak * Hasırla döşenmek, üstü hasırla örtülmek. hasırlı * Hasırı olan, hasırla kaplanmışolan.* Hasırla kaplanmışşişe. hasis * Cimri, pinti, kısmık.* Bayağı, insanıküçülten, alçak. hasislik * Hasis olma durumu.* Hasis davranış. hasislik etmek * cimrice davranmak. hasiyet * Özgülük, hassa.* (yiyecek ve içecek için) Yarar, […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 22

hastası olmak * bir şeye çok düşkün olmak. hastel * Daha ziyade gençlerin ve araştırmacıların konaklaması için yapılmışve belirli kurallara göre yönetilenekonomik tesisler. hasut * Kıskanç, günücü. haşa * Belleme (II). hâşâ * Bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatır.* Dine aykırı görülen bir ihtimalden söz edilirken, zorunlu olarak kullanılır. hâşâ huzurdan (veya huzurunuzdan) […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 16

haraca kesmek * zorbalıkla para koparmak veya çıkar sağlamak. haraç * OsmanlıTürklerinde genel olarak toprak sahiplerinden devletçe alınan vergi.* OsmanlıTürklerinde Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü olduklarıvergi.* Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para. haraç mezat satmak * açık artırma ile satmak. haraç yemek (veya almak) * başkasının sırtından geçinmek. haraççı * Haraç toplamakla görevli olan […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 17

Harbiyeli * Harp okulu öğrencisi. harcama * Harcamak işi, parayıelden çıkarma, sarf.* Bir şey almak için elden çıkarılan para, gider. harcama kalemi * Muhasebe işlemleri içinde en fazla satın alınan maddelerin bütünü. harcamak * Bir işgörmek veya bir şey satın almak için parayıelden çıkarmak, sarf etmek.* Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek.* Birinin değer ve […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 18

harem ağası * Osmanlısaraylarında ve büyük konaklarda haremle selâmlık arasında hizmet gören hadım, zenci köle,hadım ağası. harem kâhyası * Haremin alışverişine bakan erkek görevli. haremlik * Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selâmlık karşıtı.* Karılık, eşlik. haremlik selâmlık olmak * bir yerde kadınlar ayrı, erkekler ayrı oturmak. Harezmî yolu * Bkz. algoritma. harf * Dildeki […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 19

harlamak * (ateşiçin) Kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak.* Birden öfkelenerek bağırmak, birine çıkışmak. harlatma * Harlatmak işi. harlatmak * (ateşi) Kuvvetlendirmek, alevlendirmek. harlı * Kuvvetli, harıl harıl yanan. harman * Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi.* Bu işin yapıldığıyer veya mevsim.* Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi.* (kâğıtçılıkta) Selüloz […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 20

has un * Kepeğinden bütünüyle ayrılmış birinci sınıf un. hasa * Bkz. hasse. Hasanpaşa köftesi * Fırında kaşar ve maydanoz, soğan karışımı ile hazırlanan sosla pişirilen köfte. hasar * Herhangi bir olayın yol açtığı, kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar. hasara uğramak * zarar görmek, yıkılmak, harap olmak. hasarlı * Hasara uğramış. hasat * Ürün kaldırma, […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 13

hamt etmek * Tanrı’ya şükretmek. hamt olsun * “Tanrı’ya şükürler olsun” anlamında hoşnutluk anlatır. hamule * Yük.* Kâğıt dolgu maddesi. hamur * Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuşdurumu.* (kâğıt için), Nitelik, tür.* (ekmek ve hamur işleri için) İyi pişmemiş.* Öz, asıl, maya. hamur açmak * yoğrulmuşhamuru inceltip yufka durumuna getirmek. hamur boya * Ressamın boya […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 14

hanedanlık * Hanedandan olma durumu. Hanefî * İslâmlıkta sünnet ehli denilen dört mezhepten biri.* Hanefî mezhebinden olan kimse. Hanefîlik * Hanefî mezhebi. hanek * Söz, konuşma. haneli * Herhangi bir sayıda evi olan.* Herhangi bir sayıda hanesi olan. hanelik * Herhangi bir sayıda evi olan, evlik. hanende * Şarkısöylemeyi meslek edinmişkimse, şarkıcı, okuyucu. hanendelik * […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 15

hap * Kolayca yutulabilmesi için küçük toparlak durumuna getirilmişilâç.* Bir içimlik afyon. hap * (çocuk dilinde) Yutma sesi. hap etmek * yemek, yutmak. hapaz * Avuç. hapazlama * Hapazlamak işi. hapazlamak * Avuçlamak. hapçı * Afyon vb. uyuşturuculara alışmışolan (kimse). hapçılık * Uyuşturucu madde özelliği taşıyan haplara düşkün olma durumu. hapıyutmak * kötü bir duruma […]