Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 8

Halaçça * Halaç Türkçesi. halaoğlu * (birine göre) Halanın oğlu veya çocuğu, halazade. halâs * Bir yerden, bir şeyden kurtulma, kurtuluş. halâs olmak * kurtulmak. halâskâr * Kurtarıcı. halat * Kenevirden yapılmışçok kalın ip. halat çekme * Bir halatı birer ucundan tutan iki tarafın birbirini çekmesiyle yapılan yarışma. halâvet * Sevimlilik, şirinlik, tatlılık. halay * […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 9

hâli tavrıyerinde * durumu, görünüşü, davranışıdüzgün. hâli üzere * olduğu gibi. hâli vakti yerinde * paraca durumu iyi, zengince. haliç * Koy, körfez.* Gelgit olayının belirgin olduğu yerlerde, bu olaydan doğan akıntıların etki yaptığıkıyılarda akarsuağızlarının huni biçiminde genişlemişdurumu. halife * Hz. Muhammed’in vekili olarak Müslümanların imamlığınıve şeriatın koruyuculuğunu yapmakla görevlikimse.* Hükümdar.* Osmanlıpadişahlarının kullandıklarıunvanlardan biri.* Babıali […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 10

halka dönük * Halkın yararına olan. halka inmek * halkın anlayışve görüşdüzeyinde olmak. halka olmak * bir çember biçiminde dizilmek. halka oyunları * El ele tutuşup çember biçiminde dizilerek oynanan oyunlar. halka yay * Boru anahtarının iyi tutmasınısağlayan ve çevreyle anahtar kolu arasına konulan sarmal yay. halkacı * Halka yapan veya satan kimse.* Lûnaparklarda şişe, […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 11

halûk * Temiz huylu, iyi ahlâklı. halvet * Issız yerde yalnız kalma.* Issız ve kapalıyer.* Hamamlarda çok sıcak küçük yer. halvet gibi * çok sıcak (yer, oda). halvet olmak * görüşmek için yalnız kalıp içeriye kimseyi sokmamak. halvethane * Eski saraylarda girilmesi yasak olan oda.* Eski tekkelerde dervişlerin yalnızca ibadet etmek ve çile doldurmak için […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 12

hamaset * Yiğitlik, kahramanlık, cesaret. hamasî * Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir). hamaylı * Bkz. hamail. Hambelî * 343 Hanbelî. hamburger * Bir tür köfteli ve yuvarlak ekmekli sandviç. hamburgerci * Hamburger yapan veya satan kimse. hamdetme * Hamdetmek işi veya biçimi. hamdetmek * Tanrı’ya şükretmek. hamdüsena * Tanrı’ya olan şükran duygularını bildirme. […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 2

Habeşî * Habeş. habip * Sevilen, sevgili.* Hz. Muhammet. habis * Kötü, alçak, soysuz (kimse).* (bazıhastalıklar veya urlar için) Kötücül. habislik * Habis olma durumu. habitat * Yerleşme, oturma.* Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer, yurt. habitus * Bitkinin yerindeki durumu, dallanması, köklerinin toprak içerisindeki dağılmasını belirten morfolojikgörünüş. hac * Genellikle tek tanrılıdinlerde kutsal olarak tanınan […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 3

hacir altına almak * kısıtlamak.* hastalık, bunama vb. sebeplerden ötürü davranışlarının nasıl sonuç vereceğini bilemeyen bir kişiyimahkeme aracılığı ile mal ve mülk yönetimi bakımından kısıtlamak.* Medenî Kanuna göre çeşitli haklarınıkullanmaya yetkili olan kişinin bu haklarının mahkeme kararı ileelinden alınması, haklarınıkullanma bakımından kısıtlanması. Hacivat * Karagöz oyununda kendini halktan üstün görme, bilgiçlik taslama, kitap dili kullanma […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 4

hadisene * Haydisene. hâdisesiz * Olaysız. hadsiz hesapsız * Sayılamayacak derecede çok. haf * Futbolda kalecinin önünde bulunan iki bekin önündeki üç oyuncudan her biri. hafakan * Sıkıntı, çarpıntı. hafakanlar boğmak (veya basmak) * sıkıntıdan bunalmak. hafazanallah * Kötü bir ihtimalden söz edilirken “Tanrıkorusun” anlamında söylenir. hafız * Koruyan, saklayan.* Kur’an’ı bütünüyle ezbere bilen ve […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 5

hafiften * Hafifçe, belli belirsiz, yavaşyavaş. hafiften almak * önemsiz bulup üzerine düşmemek, yeterince ilgilenmemek. hafit * Erkek torun. hafiye * Özel soruşturmalarla edindiği bilgileri ilgililere ileten kimse, detektif. hafiyelik * Hafiye olma durumu veya hafiyenin görevi. hafniyum * Atom numarası72, atom ağırlığı178,6 olan, az rastlanır bir element. KısaltmasıHf. hafriyat * Kazı. hafriyatçı * Hafriyat […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 6

hak kazanmak * emeğin karşılığınıalabilecek duruma gelmek. hak kuşu * İshak kuşu. hak vermek * birinin düşüncesini, davasını, iddiasınıdoğru bulmak. hak yemek * başkalarının hakkınıvermemek. hak yerini bulur (veya hak yerde kalmaz) * haksızlık er geç ortaya çıkar. hak yolu * Doğruluk, doğru yol. hakan * Türk, Moğol ve Tatar hanları için “hükümdarlar hükümdarı” anlamında […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 7

hakkıvar * doğru düşünüyor, doğru söylüyor, doğru davranıyor. hakkıhıyar * Seçme hakkı, muhayyerlik. hakkıhuzur * Bir toplantıda bulunma karşılığı alınan para, oturum ücreti. Hakkın rahmetine kavuşmak (veya Hakka kavuşmak, Hakka yürümek) * ölmek. hakkında * İlgili olarak, üzerine. hakkından gelmek * zor bir işi başarı ile sona erdirmek.* yenmek, öç almak veya cezasınıvermek. hakkınıaramak * […]

Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 1

H * Hidrojen’in kısaltması. h, H * Türk alfabesinin onuncu harfi. He adıverilen bu harf ses bilimi bakımından ötümsüz sızıcı gırtlakünsüzünü gösterir.* Nota işaretlerini harfle gösterme yönteminde si sesini gösterir. ha * İstek uyandırmak için kullanılır.* (ha:) Şaşma anlatır.* (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılır.* (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığınıveya kavrandığınıanlatır.* (ha:) Soru bildirir.* Tekrarlanarak […]