Blog

  • Roope Salminen & Koirat – Sen pituinen se (feat. Kiki) Fince Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Roope Salminen & Koirat – Sen pituinen se (feat. Kiki) Fince Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Jälki, jonka jätät, se on ikuinen
    – Bıraktığın iz sonsuza dek
    Okei, se on Koirat
    – Tamam, köpekler yüzünden.

    Olipa kerran me
    – Bir zamanlar biz
    Me kaks vastaan maailma
    – Dünyaya karşı biziz
    Ja oikeesti kelasin
    – Ve gerçekten geri sardım
    Et oltais yhessä aina
    – Her zaman birlikte olmazdın
    Olin sun ritari, sä olit ihanin
    – Ben senin şövalyendim, sen en tatlısıydın
    Rakkaus ku ylitsevuotava pikari
    – Taşan bir kadeh olarak aşk
    Ratsulla pihaasi, lauluja skrivailin
    – Bahçende at sırtında, skrivail şarkıları
    Halusin tarinan, sain, mitä tilasin
    – Bir hikaye istedim, sipariş ettiğimi aldım

    Ja kato, miten pitkälle me päästiin
    – Ve bak ne kadar ileri geldik
    Täydellinen casting
    – Mükemmel döküm
    Kaunotar ja hasbeen
    – Güzellik ve hasbeen
    Katon sua, mun sydän tykyttää
    – Seni görebiliyorum, kalbim atıyor
    Tää vaan oli liian hyvää ollen pysyvää
    – Bu kalıcı olamayacak kadar iyiydi

    Jälki, jonka jätät, se on ikuinen
    – Bıraktığın iz sonsuza dek
    Vaikka tää meidän tarina ei ollu ku sen pituinen
    – Hikayemiz o kadar uzun olmasa da
    Se ei kestäny sitä, että lopulta arki koittaa
    – Günlük hayatın nihayet geldiği gerçeğine dayanamadı
    Mutta muistataan, että pieni hetki me saatiin loistaa
    – Ama hatırlayalım, bir an için parlama şansımız oldu
    Sen pituinen se
    – Hikayenin sonu

    Se ei riitä, et on satuprinssin vartalo
    – # Yetmiyor # # güzel bir prensin cesedine sahipsin #
    Tai kartano, jos suudelman jälkeen näät pelkän sammakon
    – Ya da bir öpücükten sonra kurbağadan başka bir şey görmüyorsanız bir konak
    Tuhat ja yksi yötä, jaettiin astiat Arabian
    – Binbir gece Arabistan’ın yemeklerine ayrıldı
    Mut roihuva rakkaus loppuun palaa pian
    – Ama Yanan Aşk yakında sona erecek
    On molemmat lattial palasina
    – Her iki zemin parçasına da sahip olun
    Mut nyt se on ohi, älkää meit enää säälikö
    – Ama artık bitti, artık bizim için üzülme
    Sä olit Lumikki, mä sun seitsemäs ääliö
    – Sen Pamuk Prensesdin, ben senin yedinci pisliğindim.
    Ku tarpeeks puhaltaa niin tiilitalo kaatuu
    – Yeterince üflediğinde, tuğla ev düşer
    Tää oli satuu, nyt tää sattuu
    – Bu bir peri masalıydı, bu acıtıyor

    Ja kaikki mitä sanot on samantekevää
    – Ve söylediğin her şey önemli değil
    Pidä musta kii, ei tarvi puhuu enempää
    – Sıkı tut Beni, artık konuşmama gerek yok
    Se on vika kerta, katon ja sydän tykyttää
    – Bu son kez, çatı ve kalp atışı
    Tää vaan oli liian hyvää ollen pysyvää
    – Bu kalıcı olamayacak kadar iyiydi

    Jälki, jonka jätät, se on ikuinen
    – Bıraktığın iz sonsuza dek
    Vaikka tää meidän tarina ei ollu ku sen pituinen
    – Hikayemiz o kadar uzun olmasa da
    Se ei kestäny sitä, että lopulta arki koittaa
    – Günlük hayatın nihayet geldiği gerçeğine dayanamadı
    Mutta muistataan, että pieni hetki me saatiin loistaa
    – Ama hatırlayalım, bir an için parlama şansımız oldu
    Sen pituinen se
    – Hikayenin sonu
    Sen pituinen se
    – Hikayenin sonu

    Ja mä lupaan, että kun päästetään irti
    – Ve söz veriyorum bıraktığımızda
    Kaikki hyvä ja kaunis meille jää
    – Bütün bunlar iyi ve güzel
    Saat onnellisen lopun silti
    – Hala mutlu bir sonun olacak
    Vaikka sitä et hetkeen nää
    – # Ama bir süre göremeyeceksin #

    Jälki, jonka jätät, se on ikuinen
    – Bıraktığın iz sonsuza dek
    Vaikka tää meidän tarina ei ollu ku sen pituinen
    – Hikayemiz o kadar uzun olmasa da
    Se ei kestäny sitä, että lopulta arki koittaa
    – Günlük hayatın nihayet geldiği gerçeğine dayanamadı
    Mutta muistataan, että pieni hetki me saatiin loistaa
    – Ama hatırlayalım, bir an için parlama şansımız oldu
    Sen pituinen se
    – Hikayenin sonu
    Sen pituinen se (Sen pituinen se)
    – Sonu (sonu)
    Sen pituinen se
    – Hikayenin sonu
  • Ari Lasso – Hampa Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ari Lasso – Hampa Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Kupejamkan mata ini
    – Bu gözleri kapatıyorum
    Mencoba ‘tuk melupakan
    – Unutmaya çalışmak
    Segala kenangan indah
    – Tüm güzel anılar
    Tentang dirimu, tentang mimpiku
    – Senin hakkında, hayallerim hakkında

    Semakin aku mencoba
    – Ne kadar çok denersem
    Bayangmu semakin nyata
    – Gölgen gerçek oluyor
    Merasuk hingga ke jiwa
    – Ruha ulaşmak
    Tuhan, tolonglah diriku
    – Tanrım, yardım et bana

    Entah di mana dirimu berada
    – Nerede olduğunu bilmiyorum.
    Hampa terasa hidupku tanpa dirimu
    – Sensiz hayatım bomboş geliyor
    Apakah di sana kau rindukan aku?
    – Orada beni özlüyor musun?
    Seperti diriku yang s’lalu merindukanmu
    – Seni özleyen benim gibi
    Selalu merindukanmu
    – Seni hep özlüyorum

    Tak bisa aku ingkari
    – Bunu inkar edemem.
    Engkaulah satu-satunya
    – Bir tek sen varsın
    Yang bisa membuat jiwaku
    – Bu ruhumu yapabilir
    Yang pernah mati menjadi berarti
    – Bir zamanlar ölen ne demektir

    Namun kini kau menghilang
    – Ama şimdi gittin.
    Bagaikan ditelan bumi
    – Dünya tarafından yutulmak gibi
    Tak pernahkah kau sadari
    – Hiç fark ettin mi
    Arti cintamu untukku?
    – Senin aşkın benim için ne ifade ediyor?

    Entah di mana dirimu berada
    – Nerede olduğunu bilmiyorum.
    Hampa terasa hidupku tanpa dirimu
    – Sensiz hayatım bomboş geliyor
    Apakah di sana s’lalu rindukan aku?
    – Beni orada özlüyor musun?
    Seperti diriku yang s’lalu merindukanmu
    – Seni özleyen benim gibi
    Selalu merindukanmu
    – Seni hep özlüyorum
    Oh, yeah
    – Oh, evet

    Oh-oh, entah di mana dirimu berada
    – Oh-oh, nerede olduğunu bilmiyorum.
    Hampa terasa hidupku tanpa dirimu
    – Sensiz hayatım bomboş geliyor
    Apakah di sana s’lalu rindukan aku?
    – Beni orada özlüyor musun?
    Seperti diriku yang s’lalu merindukanmu
    – Seni özleyen benim gibi
    Selalu merindukanmu
    – Seni hep özlüyorum

    Entah di mana dirimu berada
    – Nerede olduğunu bilmiyorum.
    Hampa terasa hidupku tanpa dirimu
    – Sensiz hayatım bomboş geliyor
    Apakah di sana s’lalu rindukan aku?
    – Beni orada özlüyor musun?
    Seperti diriku yang s’lalu merindukanmu
    – Seni özleyen benim gibi
    Selalu merindukanmu
    – Seni hep özlüyorum

    Entah di mana
    – Nerede olduğunu bilmiyorum.
  • LeeHi – ONLY Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    LeeHi – ONLY Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Be my only one
    – Bir tek benim ol
    이렇게 부르고 싶은 이름 내 곁에
    – Bana bu ismi vermek istiyorsun.
    손을 잡고서 같이 걸어요
    – Elini tut ve benimle yürü.

    비가 오는 밤에도, 외로웠던 낮에도
    – Yağmurlu gecelerde bile, yalnız günlerde bile
    그대 환한 빛깔을 내게 가득 칠해줘요
    – Beni parlak renklerinle doldur.
    내가 더 잘할게요, 이렇게 같이 있어 준다면
    – Benimle böyle kalırsan daha iyisini yaparım.
    Now I believe
    – Şimdi inanıyorum

    라랄라랄라라 부르는 노래
    – Laralarala adlı bir şarkı
    찾고 찾고 찾아 헤매이던 그대와
    – Bakıyorum, bakıyorum, bakıyorum, seninle dolaşıyorum.
    My, oh my, oh my, oh 내 사랑
    – Aman, aman, aman, aman aşkım
    Be my only love
    – Tek aşkım ol

    걸어 걸어가는 발걸음마다
    – Yürüdüğün her adımda.
    기분 좋아 꼭 둘이서 추는 춤 같아
    – Kendimi iyi hissediyorum. İki kişiyle dans etmek gibi.
    My, oh my, oh my, oh 내 사랑
    – Aman, aman, aman, aman aşkım
    Be my only love
    – Tek aşkım ol

    Be my only one
    – Bir tek benim ol
    이제는 숨기지 않고도 말할 수 있어
    – Artık saklamadan konuşabiliyorum.
    그렇게나 말하고 싶던, I say, “I love you”
    – ” Seni seviyorum.”

    쉬고 싶은 밤에도, 바쁘던 아침에도
    – Dinlenmek istediğiniz gece veya yoğun bir sabah bile
    그대 내게 쉴 곳을 마음속에 마련해요
    – Bana zihninde dinlenebileceğim bir yer ver.
    내가 더 잘할게요 그 맘을 내게 나눠준다면
    – Bunu benimle paylaşırsan daha iyisini yaparım.
    Now I believe
    – Şimdi inanıyorum

    라랄라랄라라 부르는 노래
    – Laralarala adlı bir şarkı
    찾고 찾고 찾아 헤매이던 그대와
    – Bakıyorum, bakıyorum, bakıyorum, seninle dolaşıyorum.
    My, oh my, oh my, oh 내 사랑
    – Aman, aman, aman, aman aşkım
    Be my only love
    – Tek aşkım ol

    My only one, 그대를 보면
    – Bir tanem, sana bak
    기대고 싶어, 가지고 싶어
    – Ona yaslanmak istiyorum, sahip olmak istiyorum.
    이 사랑이라면 어설픈 꿈도
    – Eğer bu aşksa, çürük bir rüya.
    이뤄질 것 같은데
    – Sanırım olacak.
    Now I believe
    – Şimdi inanıyorum

    걸어 걸어 가는 발걸음마다
    – Yürüdüğün her adımda.
    기분 좋아 꼭 둘이서 추는 춤 같아
    – Kendimi iyi hissediyorum. İki kişiyle dans etmek gibi.
    My, oh my, oh my, oh 내 사랑
    – Aman, aman, aman, aman aşkım
    Be my only love
    – Tek aşkım ol

    라랄라랄라랄라랄랄라, 라
    – La La la la la la la la la la, la
    라랄라랄라랄라랄랄라, 라랄라
    – Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala Lalala
    라랄라랄라랄라랄랄라, my only one
    – Lalala lalala lalala lalala lalala lalala lalala
  • KSHMR & Kaaze – Devil Inside Me (feat. KARRA) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    KSHMR & Kaaze – Devil Inside Me (feat. KARRA) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    You got me losing all my innocence
    – Bütün masumiyetimi kaybetmeme sebep oldun.
    With every look
    – Her bakışla
    My heart so vacant
    – Kalbim çok boş
    Oh, Holy Ghost
    – Oh, Kutsal Ruh
    Oh baby you
    – Oh bebeğim sen
    Bring out the devil inside me
    – İçimdeki şeytanı ortaya çıkar

    And when you sing your
    – Ve şarkı söylediğinde
    Lucid lullaby
    – Berrak ninni
    You take me straight to
    – Beni doğruca oraya götür.
    Lover’s paradise
    – Aşıkların cenneti
    When you get close
    – Yaklaştığın zaman
    Oh baby you
    – Oh bebeğim sen
    Bring out the devil inside me
    – İçimdeki şeytanı ortaya çıkar
    Bring out the devil inside me
    – İçimdeki şeytanı ortaya çıkar

    Losing myself
    – Kendimi kaybetmek
    In all the things you do
    – Yaptığın her şeyde
    Visions that we could rule the world
    – Dünyaya hükmedebileceğimiz vizyonlar
    The valleys to the mountaintops, oh
    – Vadilerden dağların tepelerine, oh
    Heaven or hell
    – Cennet mi cehennem mi
    It’s all the same to you
    – Hepsi senin için aynı
    But promise me this will never die
    – Ama bunun asla ölmeyeceğine söz ver.
    Holding on for life
    – Ömür boyu tutunmak
  • Ahmed Moza – Yala Neftah El Hesab (feat. عصام صاصا) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ahmed Moza – Yala Neftah El Hesab (feat. عصام صاصا) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    بشوقك
    – Özlemle
    ياللي اسمي مجننك
    – Benim adım deli
    لو سيرتي تيجي تنرفزك
    – Tiggy’nin biyografisi seni tedirgin ediyorsa
    معزور منا رادم عليك
    – Sizin için üzgünüz

    بهواك
    – Hobiniz
    قول قول ف ضهري ياعم قول
    – Komik bir kelime söyle, Amca de ki
    اصل انت خالي من الاصول
    – Başlangıçta varlıklarınızdan yoksunsunuz
    وانا عمري ما اشغل بالي بيك
    – Ve Beck için endişelenmek için çok yaşlıyım

    سقفه لاجل الاجتهاد
    – Çalışkanlık için bir çatı
    اللي شوفتو م الولاد
    – Bana doğumu kim gösterdi
    ف النداله والارشاد
    – Tavsiye ve rehberlik
    و قله اصلهم
    – Ve kökenlerinden çok azı

    لا شابو بجد عاش
    – Hiçbir shabu zor yaşamadı
    ١٠٠ تحيه للاوباش
    – Şerefsizlere Selam olsun ١٠٠
    دي رجولتكو ع المعاش
    – Demjanjuk görevlendirildi
    والغدر ف دمكو
    – V. dmko’nun ihaneti

    قربو قبلو
    – Daha önce kapat
    ليه بتستهبلو
    – Les Petitstables’ın
    حان وقت حسابكو وهنصفيه
    – Bir buçuk hesaplaşma zamanı
    قلبى انا هقتلو عليكو هحولو
    – Kalbim, ben öldüm, sen öldün
    هنا كلو هيطلع متوفى
    – İşte Chloe öldü
    منا ياما صونتكو عمرى ماخونتكو
    – Mana Yama sontko Omari makhontko
    قرفان منكو انا مستكفى
    – Hasta olmaktan bıktım
    جربو تسلكو نفسى اشهدلكو
    – Kendi telco’mu dene, kontrol et
    عمركو ما وقفتو يوم فى صفى
    – Sınıfımda bir gün bile ayakta durmadın.

    بكيفك
    – Nasıl yapılır
    ياللي روحت وبعتني
    – Ne bir ruh sattın bana
    وعشان فلوس سلمتني
    – Ve bana verdiğin para için
    ناقص ومش هعتب عليك
    – Eksi ve eksi sen

    ل كيفك
    – Nasıl için
    بكره تيجي وهكرفك
    – Tiggy ve hacker’ın makarası
    وساعتها بس هعرفك
    – Ve sonra seni tanıyacağım
    ان انا كنت بعلي فيك
    – Senin içinde benim kocam olduğumu

    يلا نفتح الحساب
    – Hesabı açalım.
    للي باع وللى ساب
    – Satmam için ve Saab için
    انتهينا م العتاب
    – Öğüt verme işini bitirdik.
    حان وقت الانتقام
    – İntikam zamanı

    حقي هاخدو لو ده فين
    – Hakhdoo le de Fen
    غصب عن عين التخين
    – Spekülasyona göz yummak
    انتو لسه ولاد يومين
    – İki gündür doğmadın.
    متتصنفوش اخصام
    – Netreferencesdaha fazla oku

    قالو عنى انا خالى م الجدعنه
    – Benim hakkımda dediler ki, ‘Günahtan kurtuldum.’
    اسم الله عليكو دا مفيش منكو
    – Tanrının adı Aliko Das Menko
    غيره مع نفسنه ناس متمكنه
    – Güçlenmiş insanların ruhuyla değiştirin
    فى الغدر و كلنا عارفينكو
    – İhanette ve hepimiz bunu biliyoruz
    مفيكوش جدعان كلكو خرفان
    – Bir koyun olarak Mevkosh Gudan
    كلمه اندال طالعه عشانكو
    – Ashanko tarafından incelenen Andal kelimesi
    دنا مهما حكيت عنكو وشكيت
    – Sana ne kadar anlatıp şikayet etsem de
    مش هعرف انا اوصف ندالتكو
    – Nadalko’yu tarif ettiğimi bilmiyor.

    كلامك
    – Sözlerin
    عني دافع ليا انا
    – Benim tarafımdan savunulan hakkımda
    خليك ف حيره وعكننه
    – Şaşkın ve şaşkın olun
    وانا وبرضو هفضل فوق وعالي
    – Ve Prue ve ben yukarı ve yukarı ve yukarı gidiyoruz

    متغاظ
    – Haddini bildirmek
    منا مش فى بالي بتعمل ايه
    – Bali’de hiçbir şey yapmıyoruz.
    عمال تشوه صورتي ليه
    – İşçiler imajımı bozuyor Les
    يبني انت اصلا مش ف بالي
    – Zaten aklında olmayan inşa et

    ياللي جت معاك بسيط
    – Bir araya gelmenin ne kadar basit bir yolu
    هكسرك واقل بيك
    – Seni yıkmak ve almak
    فوق يا بابا لو نسيت
    – Kalk baba, unutursan
    اوعا تنسا انا مين
    – Unut gitsin, ben Maine’im.

    مهما تكتر القرود
    – Maymunlar ne kadar nefret ederse etsin
    تفضل الاسود اسود
    – Siyahı tercih et, siyah
    منكو مش شايف ردود
    – Menko meshchaev yanıtlıyor
    اتخرستو يا شفافين
    – Kapa çeneni, şeffaf

    طب بص يا صاصا ابطال البكاسه
    – Optik tıp, bakara kahramanları
    اللي انا كنت فاكرهم مني
    – Neden onları benden düşünüyordum

    ع العادي يا موزه دي عليا موكوسه
    – Moza de Olya mokosha, Moza de Olya mokosha ilçesinde bir köy
    ولا واحد فيهم يشغلني
    – Hiçbiri beni meşgul etmiyor

    ف غيابي بيقولو ويعيدو ويزيدو
    – Bigelow’un yokluğunda geri dönerler ve artarlar
    و كلامهم عني بيوصلي
    – Ve duamla benim hakkımda konuşuyorlar

    فكك منهم يسطا اكرفهم
    – Onları yıkmak Onlardan nefret ediyorum
    دي عيال اندال اسمع مني
    – De Ayal Andal benden haber al

    يا صحبي
    – Hey dostum
    لو عايزها تكلمك
    – Eğer seninle konuşmak istiyorsa
    روح قولها اني بكلمك
    – Sözünde olduğumu söylemenin ruhu
    وخدلها الشات اسكرين
    – Chatscreen tarafından sunulan

    اخسرني
    – Kaybet beni
    وابقا خليها تتفعك
    – Ve onun seni izlemesini sağla
    ياللي الحريم بتسوحك
    – Senin duanla ne harem
    انا صحبي دلدول ع الحريم
    – Ben haremin yoldaşıyım.

    لو كلامي جي فيك
    – Keşke J. Vick konuşsaydı.
    احلي مسا مني ليك
    – Senin için beni tatlandırın
    منت كدا كدا فيك
    – Seninle işim bitmek üzere.
    يعني مش هتهمني
    – Yani, benim için önemli değil.

    روح يشيخ مكان ما جيت
    – Ruh bir yerlerde yaşlanıyor Git
    انت عندي انا اتنسيت
    – Sen varsın. Unuttum
    اه عملتلك ديليت
    – Oh, seni Delit yaptım
    منت مش بتحبني
    – Benden hoşlanmıyorsun.
  • Aziz Maraka – Btehlawi Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Aziz Maraka – Btehlawi Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    بيحكوا عنك شي عادي
    – Onlara senin hakkında sıradan bir şey söyle
    ماشي حالِك رمادي
    – Gri yürüyüş
    بتروحي وبتيجي عالهادي
    – Petrohi ve petegi Alhadi
    لا حس، لا حدا شايف
    – Anlam yok, sınır yok

    لو شافوا زي ما شايف
    – Ma Chaif’in kostümünü görseler
    كل عبرة من الشفايف
    – Dudakların her kelimesi
    كل كلمة إنتِ بتحكيها
    – Söylediğin her kelime
    بتحلوي في عيني
    – Gözlerimde tatlı

    آه، كلامك بعنيلي
    – Benim hakkımda konuşuyorsun.
    آه، بتعيدي تكويني
    – Ah, sulandırmamla
    آه، لما سرك تحكيلي
    – Ah, neden analitik sırrın
    آه، بتحلوي في عيني
    – Ah, gözlerimde şeker varken

    دنيا كبيرة ما بتهتم
    – Umursayan büyük bir dünya
    كل صغير وشايل هم
    – Tüm tiny ve Shayla
    شو اتعودنا عالألم
    – Bize dünyayı acı içinde göster
    لا حس لا حدا شايف
    – Anlam yok, sınır yok

    لما تشوفيني بعيونك
    – Neden bana gözlerinle gösteriyorsun
    وهالقلب يصير مجنونك
    – Ve kalbin deliriyor
    كل غصة بتحليها
    – Her dal tatlandırılır
    بتحلوي في عيني
    – Gözlerimde tatlı

    آه، كلامك بعنيلي
    – Benim hakkımda konuşuyorsun.
    آه، بتعيدي تكويني
    – Ah, sulandırmamla
    آه، لما سرك تحكيلي
    – Ah, neden analitik sırrın
    آه، بتحلوي في عيني
    – Ah, gözlerimde şeker varken

    (بتحلوي في عيني)
    – (Gözlerimde şeker varken)

    كل لحظة بشوفك فيها
    – Hayatının her anı
    كل نظرة وساكن فيها
    – Her bakış ve içinde yaşamak
    كل همسة آه قوليها
    – Her fısıltı, oh, söyle
    بتحلوي، بتحلوي في عيني
    – Gözlerimde tatlı, tatlı

    لو شافوا زي ما شايف
    – Ma Chaif’in kostümünü görseler
    كل عبرة من الشفايف
    – Dudakların her kelimesi
    كل كلمة إنتِ بتحكيها
    – Söylediğin her kelime
    بتعيدي تكويني
    – Sulandırıyordu

    لو شافوا زي ما شايف
    – Ma Chaif’in kostümünü görseler
    كل عبرة من الشفايف
    – Dudakların her kelimesi
    كل كلمة إنتِ بتحكيها
    – Söylediğin her kelime
    بتحلوي في عيني
    – Gözlerimde tatlı

    بتحلوي في عيني
    – Gözlerimde tatlı
  • Hassan El Shafei – Eish’ha B Afia (feat. Nancy Ajram & Marwan Pablo) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Hassan El Shafei – Eish’ha B Afia (feat. Nancy Ajram & Marwan Pablo) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Man, man, man, man, man, yeah, yeah
    – Adamım, adamım, adamım, adamım, adamım, evet, evet
    A La-la-la
    – Bir La-la-la
    Yeah, yeah, yeah, yeah
    – Evet, evet, evet, evet

    حاجة مش عادية خطوتي غير مش هي هي
    – Sıradan bir ihtiyaç yok, benim adım değil, o
    مظبوطة ظبطة على الدقات
    – Çanları için ayarlanmış
    بوم، بوم، بوم، بوم (Yeah)
    – Bum, Bum, Bum, Bum (Evet)
    بوم، بوم، بوم، بوم
    – Bum, Bum, Bum, Bum
    مش تقليدية Easy وده الحلو اللي فيا
    – Gitmek için geleneksel Kolay ve tatlı bir yol değil
    ع الـ beat ماشية كده وبثبات
    – Sığırlar sert ve istikrarlı bir şekilde dövdü
    بوم، بوم، بوم، بوم (بوم)
    – Bom, Bom, Bom, Bom (Bom)
    بوم، بوم، بوم، بوم (oh)
    – Bum, bum, bum, bum (oh)

    قلبي اللي سايق ماشية وراه
    – Sığırların bacağı olan kalbim ve gör
    ماهو ده اللي رايق عايشة بعافية ومش بالعافية
    – İyi ve iyi yaşamak istediğin şey nedir
    مزاج لايق عليا
    – Olumlu bir ruh hali

    خطير، خطير، خطير
    – Tehlikeli, tehlikeli, tehlikeli
    إحساس خطير
    – Tehlikeli bir his
    حاسة إني بطير (حاسة إني بطير)
    – Bir kuş olduğumu hisset (bir kuş olduğumu hisset)
    قلبي ده بيطير (قلبي ده بيطير)
    – Qalabi deh beiteer (qalabi deh beiteer)

    خطير، خطير، خطير
    – Tehlikeli, tehlikeli, tehlikeli
    ده الـ Mood خطير
    – Bu ruh hali tehlikelidir
    حاسة إني بطير (حاسة إني بطير)
    – Bir kuş olduğumu hisset (bir kuş olduğumu hisset)
    قلبي ده بيطير (قلبي ده بيطير)
    – Qalabi deh beiteer (qalabi deh beiteer)

    بطير (yeah)
    – Kuş (evet)
    بطير
    – Kuş
    حاسة إني بطير (yeah)
    – Kuş olduğum duygusu (evet)
    بطير
    – Kuş
    قلبي بطير (yeah, yeah)
    – Kalbim bir kuş (evet, evet)
    (Yeah, yeah, yeah) قلبي ده بيطير
    – (Evet, evet, evet) kalbim uçuyor
    (ألو، ألو)
    – (Merhaba, merhaba)

    معاكم بابلو واحدة إنتظار (إنتظار)
    – Seninle Pablo bir Bekle (Bekle)
    داخل بالتوكسيدو ظابط النظام
    – Baltoxido Emir subayı içinde
    جاي عشان الـ show
    – Jay-Z şovda
    عافية لو جاب الشوق
    – Aafıa Le gap Des longs
    وإكمني شاب ذوق (ذوق)
    – Ve ben tadı olan genç bir adamım (tadı)
    دي مني cadeau) cadeau)
    – De me cadeau) cadeau)

    ع ال beat بنزل با-با (Hey, hey)
    – The beat Inn ba-ba (Hey, hey)
    ولو سألتو مين عارفين إني بابا (Yeah, hey)
    – Ve bana sorarsan, benim baba olduğumu biliyor musun (Evet, hey)
    الشغلة ديا سهلة جيت عشان fun, fun
    – İş eğlence, eğlence için almak kolaydır
    قلبي زي الـ bi كبير حاسس إني Popeye
    – Kalbim kocaman bi kostüm, ben bir Temel Reisim

    Okay, okay ما تستغربش إني بودي بكيفي أنا بعدي
    – Tamam, tamam, nasıl peşinde olduğumu sevmeme şaşmamalı.
    التاج ده على قدي بالـ-بالمللي
    – Taç ayaklarının üzerinde – – – – – – – – – – –
    أتحدي العالم كله حتي لو هلعبها solo (solo)
    – Yalnız oynasam bile tüm dünyaya meydan okuyorum (solo)
    قلبي يفوت في الحديد الإحساس ده
    – Kalbim onun Demir hissini kaçırıyor

    خطير، خطير، خطير
    – Tehlikeli, tehlikeli, tehlikeli
    إحساس خطير
    – Tehlikeli bir his
    حاسة إني بطير (Ay, yeah, yeah, yeah)
    – Kuş olduğum duygusu (Evet, evet, evet, evet)
    قلبي ده بيطير (قلبي ده بيطير)
    – Qalabi deh beiteer (qalabi deh beiteer)

    خطير، خطير، خطير (خطير، خطير)
    – Tehlikeli, tehlikeli, tehlikeli (tehlikeli, tehlikeli)
    ده الـ Mood خطير
    – Bu ruh hali tehlikelidir
    حاسة إني بطير
    – Ben bir kuşum hissi
    قلبي ده بيطير (Yeah, yeah, yeah)
    – Kalbim gitti (Evet, evet, evet)

    بطير (yeah)
    – Kuş (evet)
    بطير
    – Kuş
    حاسة إني بطير (yeah, yeah, yeah)
    – Kuş olduğum duygusu (evet, evet, evet)
    (Yeah) بطير
    – (Evet) bir kuş
    قلبي بطير (yeah, yeah)
    – Kalbim bir kuş (evet, evet)
    قلبي ده بيطير
    – Kalbim bir veteriner

    خطير، خطير، خطير (خطير، خطير)
    – Tehlikeli, tehlikeli, tehlikeli (tehlikeli, tehlikeli)
    قلبي ده بيطير
    – Kalbim bir veteriner
    لو يوم أنا أتوه أنا قلبي دليل Okay, okay
    – Bir gün kaybolursam, kalbimin rehberiyim Tamam, tamam
    علي الله متحسبهاش عيشها بعافية يا متعيشهاش
    – Allah onu korusun, iyi yaşa sevgilim
    إحنا اللي سايقين ومازلنا سابقين مرتين ما فكرش أصل الـ Mood ده
    – Yaşlı olan biziz ve hala iki kat yaşlıyız Ruh Halinin kökeni hakkında ne düşünüyorsunuz

    خطير (خطير، خطير)
    – Tehlikeli (tehlikeli, tehlikeli)
    خطير
    – Tehlikeli
    أصل الـ Mood ده
    – Ruh Halinin Kökeni
    حاسة إني بطير
    – Ben bir kuşum hissi
    أصل الـ Mood ده
    – Ruh Halinin Kökeni
    خطير، خطير، خطير (خطير، خطير)
    – Tehlikeli, tehlikeli, tehlikeli (tehlikeli, tehlikeli)
    أصل الـ Mood ده
    – Ruh Halinin Kökeni
    خطير (آه، آه)
    – Tehlikeli (ah, ah)
    قلبي ده بيطير (بيطير)
    – Kalbim bir veteriner (veteriner)
  • Tony Garcia – Just Like the Wind (Melody) [feat. Peter Fontaine] İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Tony Garcia – Just Like the Wind (Melody) [feat. Peter Fontaine] İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    As you walk into the world of tomorrow Leaving me in pain and in sorrow
    – Yarının dünyasına girerken Beni acı ve keder içinde bırakırken
    Never have I had a love that I love so much
    – Hiç bu kadar sevdiğim bir aşk yaşamadım
    And it’s gone out the door just like the wind
    – Ve rüzgar gibi kapıdan çıktı.
    As I look into your eyes I can see that you wanted me to love you
    – Gözlerine baktığımda seni sevmemi istediğini görebiliyorum.
    You wanted to be mine
    – Benim olmak istedin
    You said that it was wrong
    – Yanlış olduğunu söylemiştin.
    You loving me, me loving you But you had a desperate heart
    – Beni seviyorsun, seni seviyorum Ama çaresiz bir kalbin vardı
    And so did I
    – Ve ben de öyle yaptım
    Dreams that we made, were they only me? How could you let it go so far?
    – Yaptığımız rüyalar sadece ben miydim? Bu kadar uzağa gitmesine nasıl izin verdin?
    You were calling out my name
    – Adımı haykırıyordun.
    As we made love through the night
    – Gece boyunca sevişirken
    You told me that you love me but you’re gone
    – Beni sevdiğini söyledin ama gittin.
    Now you’re gone
    – Şimdi gittin.

    So I walk into the world of tomorrow
    – Bu yüzden yarının dünyasına giriyorum
    Hide behind the range of sorrow
    – Hüzün aralığının arkasına saklan
    Dream of a love that could have been
    – Olabilecek bir aşkı hayal et
    But now you’re gone forever
    – Ama şimdi sonsuza dek gittin
    My love, My girl Just like the wind (no no no no)
    – Aşkım, kızım Tıpkı rüzgar gibi (hayır hayır hayır hayır)
    Just like the wind
    – Tıpkı rüzgar gibi
    How many times deep down inside I asked the question why If you loved me like you said you do Why aren’t you by my side? Well I do know that there’s no hope If you don’t give our love a try Steal my heart, cause me to cry Then push me aside Act like you never loved me When I can see love through your eyes You’d finally realize That I’m standing all alone As you walk away I’ll take the fault girl With nothing else to say Chorus She took her love away from me And I loved her so much She hurt me so bad But she was gone out of my life Just like the wind Feeling like a love that I never had gone Chorus
    – İçimde kaç kez şu soruyu sordum: neden beni dediğin gibi sevdiysen, neden yanımda değilsin? Eğer aşkımıza bir şans vermezsen umut olmadığını biliyorum Kalbimi çal, ağlamama neden ol, sonra beni bir kenara it Beni hiç sevmemişsin gibi davran Gözlerinden aşkı görebildiğimde Sonunda fark edeceksin Sen uzaklaştıkça Yapayalnız durduğumu fark edeceksin Beni hiç sevmemişsin gibi davran, beni hiç sevmemişsin gibi davran, beni hiç sevmemişsin gibi davran, beni hiç sevmemişsin gibi davran, beni hiç sevmemişsin gibi davran, beni hiç sevmemişsin gibi davran suçu al Söyleyecek başka bir şeyi olmayan kız Koro Sevgisini benden aldı Ve onu çok sevdim Beni çok incitti Ama hayatımdan çıkmıştı Tıpkı rüzgar gibi Hiç gitmediğim bir aşk gibi hissetmek Koro
  • Ferrugem & IZA – Me Perdoa Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ferrugem & IZA – Me Perdoa Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Nossa, eu nem sei por onde começar
    – Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum.
    Mas vou falar
    – Ama konuşacağım.
    Eu sei que vai doer, vamos chorar
    – Acıtacak biliyorum, ağlayacağız
    Mas eu já não te amo
    – Ama artık seni sevmiyorum
    Calma, senta aqui
    – Sakin ol, otur şuraya.
    Não é fácil para mim também sentir
    – Benim için de hissetmek kolay değil
    A flor mudar de cor, virar capim
    – Çiçek rengi değiştirir, çimleri çevirir
    Mas acabou o encanto
    – Ama çekicilik bitti

    Eu nunca fui santo
    – Ben asla kutsal olmadım
    Mas eu tinha vontade de voltar para casa
    – Ama eve gitmek istedim.
    Falo isso aos prantos
    – Bunu gözyaşlarına söylüyorum
    Mas não dá para negar que o fogo virou brasa
    – Ama ateşin Köz haline geldiğini inkar edemezsin.
    Desesperador, mas é melhor o fim
    – Umutsuz, ama sonu daha iyi
    Para não ter mais dor eu vou ter que partir
    – Daha fazla acı çekmemek için gitmem gerekecek
    Me perdoa, mas não vou voltar
    – Affet beni, ama geri dönmeyeceğim
    Pode pôr alguém no meu lugar
    – Benim yerime birini koyabilir misin
    Quem tá decidido dessa vez sou eu
    – Bu sefer kim karar verdi benim
    Eu tô indo embora por nós dois
    – İkimiz için gidiyorum.
    Sei que isso vai doer depois
    – Daha sonra acıyacağını biliyorum.
    Quem assume o risco dessa vez sou eu
    – Bu sefer riski kim alır benim

    Nossa, eu nem sei por onde começar
    – Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum.
    Mas vou falar
    – Ama konuşacağım.
    Eu sei que vai doer, vamos chorar
    – Acıtacak biliyorum, ağlayacağız
    Mas eu já não te amo
    – Ama artık seni sevmiyorum
    Calma, senta aqui
    – Sakin ol, otur şuraya.
    Não é fácil para mim também sentir
    – Benim için de hissetmek kolay değil
    A flor mudar de cor, virar capim
    – Çiçek rengi değiştirir, çimleri çevirir
    Mas acabou o encanto
    – Ama çekicilik bitti
    Eu nunca fui santa
    – Ben asla aziz olmadım
    Mas eu tinha vontade de voltar para casa
    – Ama eve gitmek istedim.
    Falo isso aos prantos, mas não dá para negar que o fogo virou brasa
    – Bunu gözyaşlarına söylüyorum ama ateşin közleştiğini inkar edemezsin.
    Desesperador, mas é melhor o fim
    – Umutsuz, ama sonu daha iyi
    Para não ter mais dor eu vou ter que partir (partir)
    – Daha fazla acı çekmemek için ayrılmak zorunda kalacağım (ayrılmak)

    Me perdoa, mas não vou voltar
    – Affet beni, ama geri dönmeyeceğim
    Pode pôr alguém no meu lugar
    – Benim yerime birini koyabilir misin
    Quem tá decidida dessa vez sou eu (sou eu)
    – Bu sefer kim karar verdi benim (benim)
    Eu tô indo embora por nós dois (por nós dois)
    – İkimiz için gidiyorum (ikimiz için)
    Sei que isso vai doer depois
    – Daha sonra acıyacağını biliyorum.
    Quem assume o risco dessa vez
    – Bu sefer riski kim alıyor
    Sou eu
    – O benim

    (Me perdoa, mas não vou voltar) mas não vou voltar
    – (Beni affet, ama geri dönmeyeceğim) ama geri dönmeyeceğim
    (Pode por alguém no meu lugar)
    – (Belki benim yerimde biri)
    Quem tá decidida dessa vez sou eu
    – Bu sefer kim karar verdi benim
    Eu tô indo embora por nós dois
    – İkimiz için gidiyorum.
    Sei que isso vai doer depois
    – Daha sonra acıyacağını biliyorum.
    Quem assume o risco dessa vez
    – Bu sefer riski kim alıyor
    Sou eu
    – O benim

    (…)
    – (…)

    Dessa vez sou eu
    – Bu sefer benim.
  • Silva – Um Girassol da Cor do Seu Cabelo Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Silva – Um Girassol da Cor do Seu Cabelo Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Vento solar e estrelas do mar
    – Güneş rüzgarı ve denizyıldızı
    A terra azul da cor do seu vestido
    – Elbisenin renginin Mavi dünyası
    Vento solar e estrelas do mar
    – Güneş rüzgarı ve denizyıldızı
    Você ainda quer morar comigo?
    – Hala benimle yaşamak istiyor musun?

    E se eu cantar não chore não
    – Ve eğer şarkı söylersem ağlama sakın
    É só poesia
    – Bu sadece şiir
    Eu só preciso ter você
    – Sadece sana ihtiyacım var
    Por mais um dia
    – Bir gün daha

    Ainda gosto de dançar
    – Hala dans etmeyi seviyorum
    Bom dia!
    – Günaydın!
    Como vai você?
    – Nasıl gidiyor?

    Sol, girassol, verde, vento solar
    – Güneş, ayçiçeği, yeşil, güneş rüzgarı
    Você ainda quer dançar comigo?
    – Hala benimle dans etmek istiyor musun?
    Vento solar e estrelas do mar
    – Güneş rüzgarı ve denizyıldızı
    Um girassol da cor do seu cabelo
    – Saçınızın renginde bir ayçiçeği

    E se eu morrer não chore não
    – Ve eğer ölürsem ağlama hayır
    É só a lua
    – Bu sadece ay
    É seu vestido cor de maravilha nua
    – Elbisen çıplak harikanın rengi mi
    Ainda moro nessa mesma rua
    – Hala aynı sokakta yaşıyorum.

    Como vai você?
    – Nasıl gidiyor?
    Você vem?
    – Geliyor musun?
    Ou será que é tarde demais?
    – Yoksa çok mu geç?

    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh-oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh
    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh-oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh

    O meu pensamento tem a cor do seu vestido
    – Benim düşüncem elbisenin rengine sahip
    Ou um girassol que tem a cor do seu cabelo?
    – Yoksa saç rengine sahip bir ayçiçeği mi?
    O meu pensamento tem a cor do seu vestido
    – Benim düşüncem elbisenin rengine sahip
    Ou um girassol que tem a cor do seu cabelo?
    – Yoksa saç rengine sahip bir ayçiçeği mi?

    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh-oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh
    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh-oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh

    O meu pensamento tem a cor do seu vestido
    – Benim düşüncem elbisenin rengine sahip
    Ou um girassol que tem a cor do seu cabelo?
    – Yoksa saç rengine sahip bir ayçiçeği mi?
    O meu pensamento tem a cor do seu vestido
    – Benim düşüncem elbisenin rengine sahip
    Ou um girassol que tem a cor do seu cabelo?
    – Yoksa saç rengine sahip bir ayçiçeği mi?

    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh-oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh

    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh-oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh
    Oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh oh oh oh oh oh
    Oh-oh oh-oh oh-oh oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh-oh-oh-oh
  • P.O.D. – Youth Of The Nation İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    P.O.D. – Youth Of The Nation İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Last day of the rest of my life
    – Hayatımın geri kalanının son günü
    I wish I would’ve known ’cause I didn’t kiss my mama goodbye
    – Keşke bilseydim çünkü anneme veda öpücüğü vermedim
    I didn’t tell her that I loved her, how much I cared
    – Ona onu sevdiğimi, ne kadar önemsediğimi söylemedim.
    Or thank my pops for all the talks and all the wisdom he shared
    – Ya da paylaştığı tüm konuşmalar ve tüm bilgeliği için babama teşekkür ederim

    Unaware, I just did what I always do
    – Farkında değilim, sadece her zaman yaptığım şeyi yaptım
    Every day, the same routine before I skate off to school
    – Her gün, okula gitmeden önce aynı rutin
    But who knew that this day wasn’t like the rest?
    – Ama bu günün diğerleri gibi olmadığını kim bilebilirdi?
    Instead of taking a test, I took two to the chest
    – Test yapmak yerine göğsüme iki tane aldım

    Call me blind, but I didn’t see it coming
    – Bana kör de, ama geldiğini görmedim
    Everybody was running, but I couldn’t hear nothing
    – Herkes koşuyordu ama hiçbir şey duyamadım.
    Except gun blasts, it happened so fast
    – Silah patlamaları dışında, çok hızlı oldu
    I didn’t really know this kid, though I sit by him in class
    – Bu çocuğu gerçekten tanımıyordum, sınıfta onun yanında oturmama rağmen

    Maybe this kid was reaching out for love
    – Belki de bu çocuk aşka uzanıyordu
    Or maybe for a moment, he forgot who he was
    – Ya da belki bir an için kim olduğunu unutmuştur.
    Or maybe this kid just wanted to be hugged
    – Ya da belki bu çocuk sadece sarılmak istedi
    Whatever it was, I know it’s because
    – Her neyse, biliyorum çünkü

    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    The youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    Youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    The youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    Youth of the nation
    – Ulusun gençliği

    Little Suzy, she was only 12
    – Küçük Suzy, daha 12 yaşındaydı.
    She was given the world with every chance to excel
    – O excel için her şansı ile dünya verildi
    Hang with the boys and hear the stories they tell
    – Çocuklarla takıl ve anlattıkları hikayeleri dinle
    She might act kind of proud but no respect for herself
    – Biraz gururlu davranabilir ama kendine saygısı yok.

    She finds love in all the wrong places
    – Aşkı tüm yanlış yerlerde bulur
    The same situations, just different faces
    – Aynı durumlar, sadece farklı yüzler
    Changed up her pace since her daddy left her
    – Babası onu terk ettiğinden beri hızını değiştirdi.
    Too bad he never told her she deserved much better
    – Ona daha iyisini hak ettiğini söylememesi çok kötü.

    Johnny boy always played the fool
    – Johnny boy her zaman aptal oynadı
    He broke all the rules so you would think he was cool
    – Havalı olduğunu düşünmen için tüm kuralları çiğnedi.
    He was never really one of the guys
    – O asla gerçekten adamlardan biri değildi
    No matter how hard he tried, often thought of suicide
    – Ne kadar uğraştığı önemli değil, sık sık intihar etmeyi düşündü

    It’s kind of hard when you ain’t got no friends
    – Hiç arkadaşın olmadığında bu biraz zor
    He put his life to an end, they might remember him then
    – Hayatını sona erdirdi, o zaman onu hatırlayabilirler
    You cross the line and there’s no turning back
    – Çizgiyi aşıyorsun ve geri dönüş yok
    Told the world how he felt with the sound of a gat
    – Dünyaya bir kapının sesiyle nasıl hissettiğini anlattı

    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    The youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    Youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    The youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are)
    – Biz, biz (biz)
    Youth of the nation
    – Ulusun gençliği

    Who’s to blame for the lives that tragedies claim?
    – Trajedilerin iddia ettiği hayatlar için kim suçlanacak?
    No matter what you say, it don’t take away the pain
    – Ne söylersen söyle acıyı dindirmez.
    That I feel inside, I’m tired of all the lies
    – İçimde hissettiğimi, tüm yalanlardan yorulduğumu
    Don’t nobody know why, it’s the blind leading the blind
    – Kimse nedenini bilmiyor, körü körüne liderlik eden kördür

    Guess that’s the way that the story goes
    – Sanırım hikaye böyle devam ediyor.
    Will it ever make sense? Somebody’s got to know
    – Hiç mantıklı gelecek mi? Birinin bilmesi lazım.
    There’s got to be more to life than this
    – Hayatta bundan daha fazlası olmalı.
    There’s got to be more to everything I thought exists
    – Var olduğunu düşündüğüm her şeyde daha fazlası olmalı.

    We are, we are
    – Öyleyiz, öyleyiz.
    The youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are
    – Öyleyiz, öyleyiz.
    Youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are, we are)
    – Biz, biz (biz, biz)
    The youth of the nation
    – Ulusun gençliği
    We are, we are (we are, we are)
    – Biz, biz (biz, biz)
    Youth of the nation
    – Ulusun gençliği

    We are, we are (we are, we are)
    – Biz, biz (biz, biz)
    The youth of the nation (the youth of the nation)
    – Ulusun gençliği (ulusun gençliği)
    We are, we are (we are, we are)
    – Biz, biz (biz, biz)
    Youth of the nation (youth of the nation)
    – Ulusun gençliği (ulusun gençliği)
    We are, we are (we are, we are)
    – Biz, biz (biz, biz)
    The youth of the nation (the youth of the nation)
    – Ulusun gençliği (ulusun gençliği)
    We are, we are (we are, we are)
    – Biz, biz (biz, biz)
    Youth of the nation (youth of the nation)
    – Ulusun gençliği (ulusun gençliği)

    (We are) youth of the nation
    – (Biz) ulusun gençliğiyiz
    (We are) youth of the nation
    – (Biz) ulusun gençliğiyiz
    (We are) youth of the nation
    – (Biz) ulusun gençliğiyiz
    We are
    – Biz
  • MORGENSHTERN – SHEIKH Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    MORGENSHTERN – SHEIKH Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    М-м-м, эй, эй
    – Hey, hey, hey, hey
    А-эй, эй, угу, м
    – Oh, hey, hey, evet, m

    Белый парень в белом платье — выгляжу как шейх
    – Beyaz elbiseli beyaz adam – şeyh gibi görünüyorum
    Белый Гелендваген, миллион дирхам на шее
    – Beyaz Gelendvagen, boynunda bir milyon dirhem
    В моём гардеробе нету места для вещей
    – Dolabımda eşyalarım için yer yok
    М, неа, нет, ваще
    – Hayır, hayır, öyle değil
    Белый парень в белом платье — выгляжу как шейх (ей)
    – Beyaz elbiseli beyaz adam – bir şeyh’e benziyorum
    Белый Гелендваген, миллион дирхам на шее (е)
    – Beyaz Gelendvagen, boynunda bir milyon dirhem (e)
    В моём гардеробе нету места для вещей, нет
    – Dolabımda eşyalarım için yer yok, hayır
    Ваще
    – Buna sahipsin

    У меня всё окей, перевёл деньги в ОАЭ (двадцать)
    – Ben iyiyim, parayı Bae’ye transfer ettim (yirmi)
    Похую, чё на мне, мне даже похуй, кто на мне (ах)
    – Üzerimde ne olduğu umurumda değil, üzerimde kimin olduğu umurumda bile değil
    Я молодой Кобейн, рядом горем — их двадцать семь (м-м)
    – Ben genç bir Cobain’im, kederimin yanında — yirmi yedi tane var (m-m)
    Многожёнственный, многоженственный
    – Çok eşli, çok eşli

    Вижу в прицеле цель в конце (пау, пау)
    – Görüşte sonunda bir hedef görüyorum (pau, pau)
    Я надел цепь на цепь на цепь
    – Zincire zincir taktım
    У меня целка на лице (ага)
    – Yüzümde bir kızlık zarı var (evet)
    У меня Цербер во дворце (ага, ага)
    – Sarayda bir Cerberus’um var (evet, evet)
    Высоко в Armani Hotel
    – Armani Hotel’de yüksek
    Я живу так, как ты хотел
    – Ben senin istediğin gibi yaşıyorum
    Я один сделал лям за день
    – Bir günde lamı tek başıma yaptım
    Но за моей спиной картель
    – Ama arkamda bir kartel var

    Две шалавы, три шалавы — это Five Palm (ах)
    – İki sürtük, üç sürtük Five Palm’tır (ah)
    Две машины, три цепочки, со мной пять дам (дам)
    – İki araba, üç zincir, benimle birlikte beş bayan (bayan)
    Никогда не видел солнце — это night life
    – Güneşi hiç görmedim – bu night life
    Моя финишная лента — это skyline (врум)
    – Son kurdelem skyline (vroom)
    Багажник под капотом, вместо ковра дома банкноты
    – Kaputun altındaki gövde, banknot evinin halısı yerine
    Если я в городе сегодня, дикие суки на охоте (пау, пау)
    – Eğer bugün şehirdeysem, vahşi orospular avlanıyorlar (paw, paw)
    Хватит, мы за всё заплатим (cash)
    – Yeter, bunun bedelini ödeyeceğiz (cash)
    Белые деньги (эй), белое платье
    – Beyaz para (hey), beyaz elbise

    Белый парень в белом платье — выгляжу как шейх
    – Beyaz elbiseli beyaz adam – şeyh gibi görünüyorum
    Белый Гелендваген, миллион дирхам на шее
    – Beyaz Gelendvagen, boynunda bir milyon dirhem
    В моём гардеробе нету места для вещей
    – Dolabımda eşyalarım için yer yok
    М, неа, нет, ваще
    – Hayır, hayır, öyle değil

    Белый парень в белом платье — выгляжу как шейх
    – Beyaz elbiseli beyaz adam – şeyh gibi görünüyorum
    Белый Гелендваген, миллион дирхам на шее
    – Beyaz Gelendvagen, boynunda bir milyon dirhem
    В моём гардеробе нету места для вещей, нет
    – Dolabımda eşyalarım için yer yok, hayır
    Ваще
    – Buna sahipsin
    Palagin on the beat
    – Palagin on the beat