– Yerden yüksel
Calling me now
– Beni şimdi arıyor
Into the fight from the shackles
– Prangalardan kavgaya
Into the light from the shadows
– Gölgelerden gelen ışığa
Nothing here will ever be the same (nothing here will ever be the same)
– Burada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak (burada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak)
Thunder rolling through the hollow
– Gök gürültüsü oyuktan yuvarlanıyor
Will you lead or will you follow?
– Önderlik edecek misin yoksa takip edecek misin?
Nothing here will ever be the same
– Burada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
I rise from the ashes
– Küllerinden doğuyorum
With smoke in my veins
– Damarlarımda dumanla
I ripped these chains and built this crown from my pain
– Bu zincirleri yırttım ve bu tacı acımdan yaptım
I’ll take back my freedom or die in vain
– Ya özgürlüğümü geri alacağım ya da boş yere öleceğim
I heard the cry, I’d rather die than live in exile
– Çığlığı duydum, sürgünde yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim
In exile
– Sürgünde
Long way from home
– Evden çok uzakta
Here then we’re gone
– İşte o zaman gidiyoruz.
No one can promise tomorrow
– Kimse yarın söz veremez
Pray we can rise ‘bove the sorrow when everything here is breaking
– Dua edelim, burada her şey bozulduğunda üzüntüyü körükleyelim
Can’t bet on time when it’s borrowed
– Ödünç alındığında zamanında bahse giremem
Hungry with nothing to swallow
– Yutmak için hiçbir şey olmadan aç
We can’t let nothing here stay the same
– Burada hiçbir şeyin aynı kalmasına izin veremeyiz.
I rise from the ashes
– Küllerinden doğuyorum
With smoke in my veins
– Damarlarımda dumanla
I ripped these chains and built this crown from my pain
– Bu zincirleri yırttım ve bu tacı acımdan yaptım
I’ll take back my freedom or die in vain
– Ya özgürlüğümü geri alacağım ya da boş yere öleceğim
I heard the cry, I’d rather die than live in exile
– Çığlığı duydum, sürgünde yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim
In exile
– Sürgünde
I rise from the ashes
– Küllerinden doğuyorum
With smoke in my veins
– Damarlarımda dumanla
I ripped these chains and built this crown from my pain
– Bu zincirleri yırttım ve bu tacı acımdan yaptım
I’ll take back my freedom or die in vain
– Ya özgürlüğümü geri alacağım ya da boş yere öleceğim
I heard the cry, I’d rather die than live in exile
– Çığlığı duydum, sürgünde yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim
In exile
– Sürgünde
In exile
– Sürgünde
In exile
– Sürgünde
In exile
– Sürgünde
