Blog

  • Demi Lovato – Made In The U.s.a. Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Demi Lovato – Made In The U.s.a. Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Our love runs deep like a chevy
    – Aşkımız bir Chevy gibi derinden çalışır
    If you fall I’ll fall with you baby
    – Eğer düşersen bende senle düşeceğim bebeğim
    Cause that’s the way we like to do it
    – Çünkü yapmaktan hoşlandığımız şey bu
    That’s the way we like
    – Hoşlandığımız şey bu

    You run around open doors like a gentleman
    – Açık kapıların etrafında koşuşturuyorsun bir centilmen gibi
    Tell me girl every day you’re my everything
    – Söyle bana ‘kızım her gün sen benim herşeyimsin
    Cause that’s the way you like to do it
    – Çünkü yapmaktan hoşlandığın şey bu
    That’s the way you like
    – Hoşlandığın şey bu

    Just a little West Coast, and a bit of sunshine
    – Sadece küçük bir batı sahili,biraz günışığı
    Hair blowing in the wind, losing track of time
    – Saçlarım rüzgarda uçuşuyor,zamanın izini kaybediyorum
    Just you and I, just you and I
    – Sadece sen ve ben, sadece sen ve ben
    Woah, woah
    – Woah, woah

    No matter how far we go, I want the whole world to know
    – Ne kadar uzağa gittiğimizin önemi yok,tüm dünyanın bilmesini istiyorum
    I want you bad, and I wont have it any other way
    – Seni çok fena istiyorum ve hiçbir diğer yolla sahip olamayacağım
    No matter what the people say,
    – İnsanların diyecekleri önemli değil
    I know that we’ll never break
    – Asla kırılmayacağımızı biliyorum
    Cause our love was made, made in the USA
    – Çünkü bizim aşkımız Amerikan Yapımı
    Made in the USA, yeah
    – Amerikan Yapımı

    You always reading my mind like a letter
    – Aklımı her zaman bir mektup gibi okuyorsun
    When im cold, you’re there like a sweater
    – Ben soğuk olduğumda sen bir kazak gibi orada oluyorsun
    Cause that’s the way we like to do it
    – Çünkü yapmaktan hoşlandığımız şey bu
    That’s the way we like
    – Hoşlandığımız şey bu

    And never ever let the world get the best of you
    – Ve asla dünyanın senin en iyi halini bilmesine izin vermem
    Every night we’re apart, im still next to you
    – Ayrıldığımız her gece , hala senin yanında oluyorum
    Cause that’s the way I like to do it
    – Çünkü bunu yapmaktan hoşlanıyorum
    That’s the way I like
    – Hoşlandığım şey bu

    We touch down on the east coast
    Doğu kıyısına yerleşiyoruz
    Dinner in the sky rise, winter is the best time for walking in the city lights
    Gökyüzünün ışıltısında akşam yemeği,şehir ışıklarında yürümek için en iyi zaman kış;
    You and i, you and i
    Sen ve ben, sen ve ben
    Woah woah
    Woah, woah

    No matter how far we go, I want the whole world to know
    Ne kadar uzağa gittiğimizin önemi yok,tüm dünyanın bilmesini istiyorum
    I want you bad, and I wont have it any other way
    Seni çok fena istiyorum ve hiçbir diğer yolla sahip olamayacağım
    No matter what the people say,
    İnsanların diyecekleri önemli değil
    I know that we’ll never break
    Asla kırılmayacağımızı biliyorum
    Cause our love was made, made in the USA
    Çünkü bizim aşkımız Amerikan Yapımı

    Cause baby i’ll break the bullet
    Çünkü bebeğim kurşunu kıracağım
    And take the blow for love
    Ve aşk için darbesini alacağım
    Woahhhh, our love was made in the usa
    bizim aşkımız Amerikan Yapımı
    Made in the usa, made in the usa
    Amerikan Yapımı Amerikan Yapımı

    No matter how far we go, I want the whole world to know
    Ne kadar uzağa gittiğimizin önemi yok,tüm dünyanın bilmesini istiyorum
    I want you bad, and I wont have it any other way
    Seni çok fena istiyorum ve hiçbir diğer yolla sahip olamayacağım
    No matter what the people say,
    İnsanların diyecekleri önemli değil
    I know that we’ll never break
    Asla kırılmayacağımızı biliyorum
    Cause our love was made, made in the USA
    Çünkü bizim aşkımız Amerikan Yapımı
    Made in the USA, yeah
    Amerikan Yapımı

    Made in the U.S.
    Amerikan Yapımı
    Made in the U.S.
    Amerikan Yapımı
    Made in the U.S.A
    Amerikan Yapımı

  • The Pretty Reckless – Make Me Wanna Die Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    The Pretty Reckless – Make Me Wanna Die Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Take me I’m alive
    – Al beni yaşıyorum
    Never was a girl with a wicked mind
    – Asla sapkın düşünceli bir kız olmadım
    But everything looks better when sun goes down
    – Ama herşey daha iyi gözüküyor güneş battığında

    I had everything
    – Herşeye sahiptim
    Opportunities for eternity
    – Sonsuzluk için fırsatlara
    And I could belong to the night
    – Ve geceye ait olabilirdim
    Eyes your eyes
    – Gözler, senin gözlerin
    I can see in your eyes
    – Gözlerinde görebiliyorum
    Your eyes
    – Gözlerin
    You make me wanna die
    – Ölmeyi istememe sebep oluyor
    I’ll never be good enough
    – Asla yeterince iyi olmayacağım
    You make me wanna die
    – Ölmeyi istememe neden oluyorsun
    And everything you love will burn up in the light
    – Ve sevdiğin herşey aydınlıkta yanıp kül olacak
    Every time I look inside your eyes
    – Ne zaman gözlerinin içine baksam
    Make me wanna die
    – Ölmeyi istememe neden oluyor

    Taste me, drink my soul
    – Tadıma bak, ruhumu iç
    Show me all the things that I shouldn’t know
    – Bana bilmemem gereken tüm şeyleri göster
    And there’s a new moon on the rise
    – Ve orada yükselen yeni bir ay var

    I had everything
    – Herşeye sahiptim
    Opportunities for eternity
    – Sonsuzluk için fırsatlara
    And I could belong to the night
    – Ve geceye ait olabilirdim
    Eyes your eyes
    – Gözler, senin gözlerin
    I can see in your eyes
    – Gözlerinde görebiliyorum
    Your eyes, everything in your eyes
    – Gözlerin, gözlerindeki herşey
    You make me wanna die
    – Ölmeyi istememe sebep oluyor
    I’ll never be good enough
    – Asla yeterince iyi olmayacağım
    You make me wanna die
    – Ölmeyi istememe neden oluyorsun
    And everything you love will burn up in the light
    – Ve sevdiğin herşey aydınlıkta yanıp kül olacak
    Every time I look inside your eyes (burning in the light)
    – Ne zaman gözlerinin içine baksam (aydınlıkta yanıyor)
    Make me wanna die
    – Ölmeyi istememe neden oluyor

    I’ll die for you my love, my love
    – Senin için öleceğim aşkım, aşkım
    I’ll lie for you my love, my love (make me wanna die)
    – Senin için uzanacağım aşkım, aşkım (ölmeyi istememe neden oluyorsun)
    I’ll steal for you, my love, my love (make me wanna die)
    – Senin için çalacağım, aşkım, aşkım (ölmeyi istememe neden oluyorsun)
    I’ll die for you my love, my love
    – Senin için öleceğim aşkım, aşkım
    We’ll burn up in the light
    – Aydınlıkta yanacağız

    Every time I look inside your eyes
    – Gözlerine her bakışımda
    I’m burning in the light
    – Aydınlıkta yanıyorum
    Every time I look inside your eyes
    – Gözlerine her bakışımda
    I’m burning in the light
    – Aydınlıkta yanıyorum
    Every time I look inside your eyes
    – Gözlerine her bakışımda
    Make me wanna die
    – Ölmeyi istememe sebep oluyor

  • Rihanna – Mad House Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Rihanna – Mad House Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Ladies and gentlemen
    – Bayanlar ve baylar
    To those among you who are easily frightened
    – kim kolayca korkarsınız içinizden olanlar için
    We suggest you turn away now
    – Biz şimdi dönüp önermek
    To those of you who think they can take it
    – kim bunu alabilir düşünüyorum o sizin için
    We say, welcome to the Mad House
    – Biz, Mad House hoş geldiniz demek

    (Mad House)
    – (Mad House)

    Come on, come on, come on in
    – de hadi, hadi, hadi
    Come on, come on, come on in
    – de hadi, hadi, hadi

    (Mad House)
    – (Mad House)
    (Welcome to the Mad House)
    – (Mad House Hoşgeldiniz)
    Come on, come on, come on in
    – de hadi, hadi, hadi
    Come on, come on, come on in
    – de hadi, hadi, hadi

  • Melanie Martinez – Mad Hatter Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Melanie Martinez – Mad Hatter Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    My friends don’t walk, they run
    – Arkadaşlarım yürümez, koşarlar
    Skinny dip in rabbit holes for fun
    – Eğlence için tavşan deliklerinde çıplak yüzerler
    Popping, popping balloons with guns, getting high off helium
    – Patlatırlar, balonları silahlarla patlatırlar, helyumla kafayı bulurlar
    We paint white roses red,
    – Beyaz gülleri kırmızıya boyarız
    Each shade from a different person’s head
    – Başka bir insanın kafasından herbir gölge
    And this dream, dream is a killer
    – Ve bu rüya, rüya bir katil
    Getting drunk with the blue caterpillar
    – Mavi tırtılla sarhoş oluruz

    I’m peeling the skin off my face
    – Yüzümdeki deriyi soyuyorum
    ‘Cause I really hate being safe
    – Çünkü güvende olmaktan gerçekten nefret ediyorum
    The normals, they make me afraid
    – Normaller, onlar beni ükrütüyor
    The crazies, they make me feel sane
    – Deliler, onlar beni aklı başında hissettiriyor

    I’m nuts, baby, I’m mad,
    – Kaçığım, bebeğim, deliyim
    The craziest friend that you’ve ever had
    – Sahip olabileceğin en çılgın arkadaş
    You think I’m psycho, you think I’m gone
    – Psikopat olduğumu düşünüyorsun, gitmiş olduğumu düşünüyorsun
    Tell the psychiatrist something is wrong
    – Psikiyatriste bir sorun olduğunu söyle
    Over the bend, entirely bonkers
    – Virajın sonunda, tamamen çakırkeyifim
    You like me best when I’m off my rocker
    – Beni en çok kontrolden çıktığımda seviyorsun
    Tell you a secret, I’m not alarmed
    – Sana bir sır vereyim, paniğe kapılmış değilim
    So what if I’m crazy? The best people are
    – Deliysem ne olmuş yani? En iyi insanlar öyle
    All the best people are crazy, all the best people are
    – En iyi insanların tümü deli, en iyi insanların tümü

    Where is my prescription?
    – Reçetem nerede?
    Doctor, doctor please listen
    – Doktor,doktor lütfen dinle
    My brain is scattered
    – Beynim dağınık
    You can be Alice,
    – Sen Alice olabilirsin,
    I’ll be the mad hatter.
    – Ben deli şapkacı olacağım


    I’m peeling the skin off my face
    – Yüzümdeki deriyi soyuyorum
    ‘Cause I really hate being safe
    – Çünkü güvende olmaktan gerçekten nefret ediyorum
    The normals, they make me afraid
    – Normaller, onlar beni ükrütüyor
    The crazies, they make me feel sane
    – Deliler, onlar beni aklı başında hissettiriyor

    I’m nuts, baby, I’m mad,
    – Kaçığım, bebeğim, deliyim
    The craziest friend that you’ve ever had
    – Sahip olabileceğin en çılgın arkadaş
    You think I’m psycho, you think I’m gone
    – Psikopat olduğumu düşünüyorsun, gitmiş olduğumu düşünüyorsun
    Tell the psychiatrist something is wrong
    – Psikiyatriste bir sorun olduğunu söyle
    Over the bend, entirely bonkers
    – Virajın sonunda, tamamen çakırkeyifim
    You like me best when I’m off my rocker
    – Beni en çok kontrolden çıktığımda seviyorsun
    Tell you a secret, I’m not alarmed
    – Sana bir sır vereyim, paniğe kapılmış değilim
    So what if I’m crazy? The best people are
    – Deliysem ne olmuş yani? En iyi insanlar öyle

    You think I’m crazy, you think I’m gone
    – Deli olduğumu düşünüyorsun, gitmiş olduğumu düşünüyorsun
    So what if I’m crazy? All the best people are
    – Deliysem ne olmuş yani? En iyi insanlar öyle
    And I think you’re crazy too, I know you’re gone
    – Ve bence sen de delisin, gitmiş olduğunu biliyorum
    That’s probably the reason that we get along
    – Nuhtemelen iyi anlaşmamızın sebebi bu

    I’m nuts, baby, I’m mad,
    – Kaçığım, bebeğim, deliyim
    The craziest friend that you’ve ever had
    – Sahip olabileceğin en çılgın arkadaş
    You think I’m psycho, you think I’m gone
    – Psikopat olduğumu düşünüyorsun, gitmiş olduğumu düşünüyorsun
    Tell the psychiatrist something is wrong
    – Psikiyatriste bir sorun olduğunu söyle
    Over the bend, entirely bonkers
    – Virajın sonunda, tamamen çakırkeyifim
    You like me best when I’m off my rocker
    – Beni en çok kontrolden çıktığımda seviyorsun
    Tell you a secret, I’m not alarmed
    – Sana bir sır vereyim, paniğe kapılmış değilim
    So what if I’m crazy? The best people are
    – Peki ya ben deliysem? En iyi insanlar
    All the best people are crazy, all the best people are
    – En iyi insanların tümü deli, en iyi insanların tümü
    All the best people are crazy, all the best people are
    – En iyi insanların tümü deli, en iyi insanların tümü

  • Avicii – Waiting For Love Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Avicii – Waiting For Love Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Where there’s a will, there’s a way, kinda beautiful
    – Nerede olmayı isterse,bir yol var,güzel türden
    And every night has its day, so magical
    – Ve her gecenin günü vardır,çok sihirli
    And if there’s love in this life, there’s no obstacle
    – Ve eğer bu hayatta aşk varsa,engel olmaz
    That can’t be defeated
    – Yenilgi olmamalı
    For every tyrant a tear for the vulnerable
    – Her zalim için savunmasız bir gözyaşı
    In every lost soul the bones of a miracle
    – Her kayıp ruhta kemikten bir mucize
    For every dreamer a dream
    – Her hayalperest için bir hayal
    We’re unstoppable with something to believe in
    – Bazı şeylere inanmak için durdulamayız

    Monday left me broken
    – Pazartesi beni kırdın
    Tuesday I was through with hoping
    – Salı umutla oradaydım
    Wednesday my empty arms were open
    – Çarşamba boş kollarım açıktı
    Thursday waiting for love, waiting for love
    – Perşembe aşkı bekliyorum,aşkı bekliyorum
    Thank the stars it’s Friday
    – Cuma yıldızlara teşekkürler
    I’m burning like a fire gone wild on Saturday
    – Cumartesi vahşi bir ateş gibi yanıyorum
    Guess I won’t be coming to church on Sunday
    – Pazar tahminen kiliseye gitmeyeceğim
    I’ll be waiting for love, waiting for love
    – Aşkı bekleyeceğim,aşkı bekleyeceğim
    To come around
    – Buraya gelen

    We are one of a kind irreplaceable
    – Biz eşsiz türlerden biriyiz
    How did I get so blind and so cynical
    – Nasıl kör ve alaycı olabildim
    If there’s love in this life
    – Eğer bu hayatta aşk varsa
    we’re unstoppable
    – Biz durdulamayız
    No we can’t be defeated
    – Hayır yenilemeyiz

  • Ne-Yo – Mad Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Ne-Yo – Mad Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Oh oh oh, oh oh oh…
    – Oh oh oh…

    She’s starin’ at me,
    – o(kız) bana bakıyor
    I’m sittin’, wonderin’ what she’s thinkin’.
    – oturuyorum, onun ne düşündüğünü merak ediyorum
    Mmmmm
    – Mmmmm
    Nobody’s talkin’,
    – kimse konuşmuyor
    ‘Cause talkin’ just turns into screamin’.
    – çünkü konuşma bağrış çağrışlara dönüşüyor
    Ohhh…
    – Ohhh…
    And now it’s I’m yellin’ over her,
    – ben ona bağırıyorum
    She’s yellin’ over me.
    – o bana bağırıyor
    All that that means
    – tüm bunlar
    Is neither of us is listening,
    – birbirimizi dinlemediğimiz anlamına geliyor
    (And what’s even worse).
    – (daha kötüsü ne olabilir ki?)
    That we don’t even remember why were fighting.
    – neden kavga ettiğimizi bile hatırlamıyoruz
    So both of us are mad for…
    – ikimizde kızgınız

    Nothin
    – bir hiç için
    (Fighting for).
    – kavga ettiğimiz için
    Nothin
    – bir hiç için
    (Crying for).
    – göz yaşları için
    Nothin
    – bir hiç için
    (Whoahhh).
    – (Whoahhh).
    But we won’t let it go for
    – buna devam edeceğiz
    Nothin
    – bir hiç için
    (No not for)
    – bir hiç için
    Nothin’.
    – bir hiç için
    This should be nothin’ to a love like what we got.
    – aşkımıza hiçbir şey olmamalıydı
    Ohhh, baby…
    – bebeğim

    I know sometimes
    – bazen biliyorum
    It’s gonna rain…
    – yağmurun yağacağını (kavga edeceğimizi)
    But baby, can we make up now
    – ama bebeğim, şimdi barışamaz mıyız?
    ‘Cause I can’t sleep through the pain
    – çünkü kederden uyuyamıyorum
    (Cant sleep through the pain).
    – kederden uyuyamıyorum

    Girl, I don’t wanna go to bed
    – kızım, yatmak istemiyorum
    (Mad at you),
    – (sana kızgın olduğum için)
    And I don’t want you to go to bed
    – kızım, yatmak istemiyorum
    (Mad at me).
    – (kendime kızgın oldugum için)
    No, I don’t wanna go to bed
    – kızım, yatmak istemiyorum
    (Mad at you),
    – (sana kızgın olduğum için)
    And I don’t want you to go to bed
    – kızım, yatmak istemiyorum
    (Mad at me)
    – (kendime kızgın oldugum için)
    Ohhh no no no…
    – Ohhh hayır hayır hayır…

    And it gets me upset, girl
    – bu beni üzüyor, kızım
    When you’re constantly accusing.
    – durmadan beni suçladığında
    (Askin’ questions like you’ve already known).
    – (cevaplarını bildiğin sorular soruyorsun)
    We’re fighting this war, baby
    – bu kavgaları ediyoruz, bebeğim
    When both of us are losing.
    – ikimizde kaybettiğimizde
    (This ain’t the way that love is supposed to go).
    – (bu, aşkın devam edebileceği bir yol değil)

    Whoaaaaaaaaa…
    – Whoaaaaaaaaa…
    [What happened to workin’ it out].
    – çözüm bulma işine ne oldu
    We’ve falled into this place
    – yere düştük
    Where you ain’t backin’ down
    – sen pes etmeğinde
    And I ain’t backin’ down.
    – ben de pes etmiyorum

    So what the hell do we do now…
    – şimdi ne yapıyoruz
    It’s all for…
    – hepsi de

    Nothin
    – bir hiç için
    (Fighting for).
    – kavga ettiğimiz için
    Nothin
    – bir hiç için
    (Crying for).
    – göz yaşları için
    Nothin
    – bir hiç için
    (Whoahhh).
    – (Whoahhh).
    But we won’t let it go for
    – buna devam edeceğiz
    Nothin
    – bir hiç için
    (No not for)
    – bir hiç için
    Nothin’.
    – bir hiç için
    This should be nothin’ to a love like what we got.
    – aşkımıza hiçbir şey olmamalıydı
    Ohhh, baby…
    – bebeğim

    I know sometimes
    – bazen biliyorum
    It’s gonna rain…
    – yağmurun yağacağını (kavga edeceğimizi)
    But baby, can we make up now
    – ama bebeğim, şimdi barışamaz mıyız?
    ‘Cause I can’t sleep through the pain
    – çünkü kederden uyuyamıyorum
    (Cant sleep through the pain).
    – kederden uyuyamıyorum

    Oh baby this love ain’t gonna be perfect,
    – bebeğim bu aşk mükemmel olmayacak
    (Perfect, perfect, oh oh).
    – (mükemmel olmayacak, olmayacak)
    And just how good it’s gonna be.
    – zaten ne kadar iyi olacak ki
    We can’t fuss and we can’t fight
    – birbirimizi sinirlendiremeyiz, kavga edemeyiz
    Long as everything alright between us
    – aramız iyi olduğu sürece
    Before we go to sleep.
    – ikimiz uyumadan önce

    Baby, we’re gonna be happy.
    – bebeğim,mutlu olacağız

  • Imagine Dragons – Natural Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Imagine Dragons – Natural Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Well, you hold the line
    – Peki, tepkisizsin
    When every one of them is giving up or giving in, tell me
    – Onların her biri pes ederken ya da teslim olurken, söyle bana
    In this house of mine
    – Bu benim evimin içinde
    Nothing ever comes without a consequence or cost, tell me
    – Hiçbir şey önemsiz ya da bedelsiz gerçekleşmez, söyle bana
    Will the stars align?
    – Yıldızlar hizalanacak mı?
    Will heaven step in? Will it save us from our sin? Will it?
    – Cennet müdahale edecek mi? Bizi günahlarımızdan kurtaracak mı? Yapacak mı?
    ‘Cause this house of mine stands strong
    – Çünkü benim bu evim güçlü duruyor

    That’s the price you pay
    – Bu senin ödeyeceğin bedel
    Leave behind your heartache, cast away
    – Gönül yaranı arkanda bırak, çarçur et
    Just another product of today
    – Sadece günümüzün bir başka ürünü
    Rather be the hunter than the prey
    – Av olmaktansa avcı olmayı tercih ederim
    And you’re standing on the edge, face up ’cause you’re a…
    – Ve sen kenarda duruyorsun, yüzünü kaldır çünkü sen bir…

    Natural
    – Doğal
    A beating heart of stone
    – Taştan bir kalp atıyor
    You gotta be so cold
    – Çok soğuk olmalısın
    To make it in this world
    – Bunu bu dünyada yapabilmek için
    Yeah, you’re a natural
    – Evet, sen doğalsın
    Living your life cutthroat
    – Hayatını canice yaşıyorsun
    You gotta be so cold
    – Çok soğuk olmalısın
    Yeah, you’re a natural
    – Evet, sen doğalsın

    Will somebody
    – Birileri
    Let me see the light within the dark trees’ shadows and
    What’s happenin’?
    – Karanlık ağaçların gölgerin içindeki ışığı ve neler olduğunu görmeme izin verir mi?
    Lookin’ through the glass find the wrong within the past knowin’
    – Camı incelerken geçmişte yanlış olanı buldum
    Oh, we are the youth
    – Biz genciz
    Call out to the beast, not a word without the peace, facing
    – Canavarı çağır, emirsiz barış olmaz, karşı karşıya
    A bit of the truth, the truth
    – Gerçeğin birazı, gerçeğin
    That’s the price you pay
    – Bu senin ödeyeceğin bedel
    Leave behind your heartache, cast away
    – Gönül yaranı arkanda bırak, çarçur et
    Just another product of today
    – Sadece günümüzün bir başka ürünü
    Rather be the hunter than the prey
    – Av olmaktansa avcı olmayı tercih ederim
    And you’re standing on the edge, face up ’cause you’re a…
    – Ve sen kenarda duruyorsun, yüzünü kaldır çünkü sen bir…

    Natural
    – Doğal
    A beating heart of stone
    – Taştan bir kalp atıyor
    You gotta be so cold
    – Çok soğuk olmalısın
    To make it in this world
    – Bunu bu dünyada yapabilmek için
    Yeah, you’re a natural
    – Evet, sen doğalsın
    Living your life cutthroat
    – Hayatını canice yaşıyorsun
    You gotta be so cold
    – Çok soğuk olmalısın
    Yeah, you’re a natural
    – Evet, sen doğalsın

    Deep inside me, I’m fading to black, I’m fading
    – İçimin derinleri, siyaha bürünüyorum, ben soluyorum
    Took an oath by the blood of my hand, won’t break it
    – Elimin kanından yemini al, bunu bozmayacaksın
    I can taste it, the end is upon us, I swear
    – Bunu tadabilirim, bizim sonumuz, yemin ederim
    Gonna make it
    – Bunu yapacak
    I’m gonna make it
    – Ben bunu yapacağım

    Natural
    – Doğal
    A beating heart of stone
    – Taştan bir kalp atıyor
    You gotta be so cold;
    – Çok soğuk olmalısın
    To make it in this world
    – Bunu bu dünyada yapabilmek için
    Yeah, you’re a natural
    – Evet, sen doğalsın
    Living your life cutthroat
    – Hayatını canice yaşıyorsun
    You gotta be so cold
    – Çok soğuk olmalısın
    Yeah, you’re a natural
    – Evet, sen doğalsın

    Natural
    – Doğal
    Yeah, you’re a natural
    – Evet,sen doğalsın

  • Fergie – M.I.L.F. Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Fergie – M.I.L.F. Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You got that
    – Sende şu
    (You got that)
    – (Sende şu)
    You got that MILK money!
    – Sende şu süt parası var!
    I got that
    – Bende şu
    I got that
    – Bende şu
    I got that MILF money!
    – Bende şu MILF parası var!
    You got that
    – Sende şu
    You got that
    – Sende şu
    You got that MILK money!
    – Sende şu süt parası var!
    I got that
    – Bende şu
    I got that
    – Bende şu

    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    I got that MILF money…
    – Bende şu MILF parası var…

    Heard you in the mood for a little milfshake
    – Minik bir milfshake için moda girdiğini duydum
    Welcome to the dairy dutchess love factory
    – Dutchess mandırası aşk fabrikasına hoş geldin.
    I could whip it up, fix you up straight away
    – Onu kırbaçlayabilirdim, seni hemen düzeltebilirdim.
    Come on in the front door, leavin at the back door
    – Ön kapıya gel, arka kapıdan ayrıl
    Whip it, flip it, hey!
    – Kırbaçla, çevir, hey!

    Been working extra service to give it to ya
    – Onu sana verebilmek için extra çalışıyordum
    Didn’t mean to make you nervous you motherfucker
    – Seni sinirlendirmek istemedim pislik herif

    You got that
    – Sende şu
    (You got that)
    – (Sende şu)
    You got that MILK money!
    – Sende şu süt parası var!
    I got that
    – Bende şu
    I got that
    – Bende şu
    I got that MILF money…
    – Bende şu MILF parası var!
    I got that MILF money…
    – Bende şu MILF parası var…
    I got that MILF money…
    – Bende şu MILF parası var…
    Me and the girls, up in the club
    – Ben ve kızlar, kulüpteyiz
    Hating ass hoes but I don’t give a fuck
    – Nefret edilen fah***leriz, umrumda değil
    Running amok, owning the spot
    – Cinnet geçiriyoruz,
    Buying the bar like I bought all these rocks
    – Bütün bu kayaları satın almış gibi içki alıyoruz
    I been working all week, now where the hell is my drink?
    – Bütün hafta çalışıyordum, şimdi içkimdeki cehennem nerede?
    Hair and nails is on fleek
    – Saçlarım ve tırnaklarım harika
    All my girls on fleek
    – Kızlarımın hepsi harika

    I-N-D-E-P-E-N-D-E-N-T
    – Ö-Z-G-Ü-R
    Do you know what that means?
    – Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
    Can’t see me, B-R-O-K-E
    – Beni göremezsin, A-P-T-A-L
    I’m P-A-I-D
    – Param Ö-D-E-N-D-İ
    You heard about me, I’m saying
    – Benim hakkımda şeyler duydun, diyorum ki

    You got that
    – Sende şu
    You got that
    – Sende şu
    You got that MILK money!
    – Sende şu süt parası var!
    I got that
    – Bende şu
    I got that
    – Bende şu
    I got that MILF money!
    – Bende şu MILF parası var!
    You got that
    – Sende şu
    You got that
    – Sende şu
    You got that MILK money!
    – Sende şu süt parası var!
    I got that
    – Bende şu
    I got that
    – Bende şu
    I got that MILF money!
    – Bende şu MILF parası var!

    I’ve been wearin’ this up
    – Bunu giyiyordum
    I’ve been tippin’ this cup
    – Bu bardağı deviriyordum
    I’ve been waiting my turn
    – Sıramı bekliyordum
    I’ve been working so hard
    – Çok fazla çalışıyordum
    Got my spirit turnt up and I can’t stop now
    – Ruhum ortaya çıktı, artık duramam
    I’ve been running so long
    – Çok uzun süredir koşuyordum
    I been vibing so strong
    – Çok güçlü hissediyordum
    I want it, I need it, I got it for real
    – İstiyorum, ihtiyacım var, ona gerçekten sahibim
    I love it, I want it
    – Seviyorum, istiyorum
    I feel it, it’s real
    – Hissediyorum, o gerçek
    And mama I did it, it’s time to hear me
    – Ve anne başardım, şimdi beni duyma zaman
    Man I did it, don’t forget it, motherfucker I’m ill
    – Adamım başardım, unutma, hastayım pislik herif

    Now lemme see you milfshake
    – Şimdi göreyim seni MİLFshake
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    Lemme see you milfshake
    – Bırak göreyim seni MİLFshake
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var
    I got that MILF money
    – Bende şu MILF parası var

    (I got that MILF money…)
    – (Bende şu MILF parası var…)

    Been working extra service to give it to ya
    – Onu sana verebilmek için extra çalışıyordum
    Didn’t mean to make you nervous
    – Seni sinirlendirmek istemedim
    To give it to ya
    – Sana onu vermek için

    (You motherf*cker…)
    – (Seni pislik herif)

  • Andra & Mara – Sweet Dreams Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Andra & Mara – Sweet Dreams Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    [ Sweet dreams are made of this
    – Tatlı rüyalar bundan yapılır
    Who am I to disagree?
    – Ben kimim ki karşı çıkayım?
    Travel the world and the seven seas
    – Dünyayı ve yedi denizi dolaştım
    Everybody’s looking for something.
    – Herkes bir şeyler arıyor ]

    [ Some of them want to use you
    – Bazıları seni kullanmak istiyor
    Some of them want to get used by you
    – Bazısı senin tarafından kullanılmak
    Some of them want to abuse you
    – Bazıları seni kötüye kullanmak istiyor
    Some of them want to be abused
    – Bazısı da kötüye kullanılmak ]

    I wanna use you and abuse you
    – Seni kullanmak ve kötüye kullanmak istiyorum

    I wanna know what’s inside you
    – Senin içinde ne olduğunu bilmek istiyorum

    Hold your head up, movin’ on
    – Kafanı yukarı kaldır, ilerliyoruz

    Keep your head up, movin’ on
    – Kafanı yukarda tut, ilerliyoruz

  • Kelly Clarkson – Already Gone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Kelly Clarkson – Already Gone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Remember all the things we wanted
    – İstediğimiz bütün şeyleri hatırla
    Now all our memories, they’re haunted
    – Şimdi bütün anılarımız, aklımdan
    We were always meant to say goodbye
    – Her zaman doğruca elveda dedik
    Even without fists held high, yeah
    – Yumruklarımız bile havada olmadan, evet
    Never would have worked out right, yeah
    – Asla bu işi başaramazdım, evet
    We were never meant for do or die
    – Asla yapmaya hazırlanmadık ya da ölüme
    I didn’t want us to burn out
    – Asla tükenmemizi istemedim
    I didn’t come here to hurt you now
    – Şimdi buraya seni incitmek için gelmedim
    I can’t stop
    – Duramam

    I want you to know
    – Bilmeni istiyorum
    That it doesn’t matter
    – Onun önemli olmadığını
    Where we take this road
    – Bu yola çıktığımız yerden
    Someone’s gotta go
    – Birinin gitmesi gerek
    And i want you to know
    – Ve bilmeni istiyorum
    You couldn’t have loved me better
    – Beni daha iyi sevemedin bile
    But i want you to move on
    – Ama yoluna devam etmeni istiyorum
    So i’m already gone
    – Ben çoktan gittim

    Looking at you makes it harder
    – Bakıyorum işi zorlaştırıyorsun
    But i know that you’ll find another
    – Ama biliyorum başka birini bulacaksın
    That doesn’t always make you wanna cry
    – Herzaman ağlamanı istemeni sağlamayacak birini
    Started with a perfect kiss
    – Mükemmel bir öpücükle başladı
    Then we could feel the poison set in
    – Ve zehrin içeri girmesine izin verdiğimizi hissettik
    Perfect couldn’t keep this love alive
    – Mükemmeliyet bu aşkı canlı tutamadı

    You know that i love you so
    – Seni çok seviyorum biliyorsun
    I love you enough to let you go
    – Gitmene izin verecek kadar seviyorum seni

    I want you to know
    – Bilmeni istiyorum
    That it doesn’t matter
    – Onun önemli olmadığını
    Where we take this road
    – Bu yola çıktığımız yerden
    Someone’s gotta go
    – Birinin gitmesi gerek
    And i want you to know
    – Ve bilmeni istiyorum
    You couldn’t have loved me better
    – Beni daha iyi sevemedin bile
    But i want you to move on
    – Ama yoluna devam etmeni istiyorum
    So i’m already gone
    – Ben çoktan gittim

    I’m already gone
    – Ben çoktan gittim
    I’m already gone
    – Ben çoktan gittim
    You can’t make it feel right
    – Doğru hissettiremezsin
    When you know that it’s wrong
    – Yanlış olduğunu bildiğinde
    I’m already gone
    – Ben çoktan gittim
    Already gone
    – Çoktan gittim
    There’s no moving on
    – Bir terketme yok
    So i’m already gone
    – Ben çoktan gittim

    Already gone
    – Çoktan gittim

    Remember all the things we wanted
    – İstediğimiz bütün şeyleri hatırla
    Now all our memories, they’re haunted
    – Şimdi bütün anılarımız, aklımdan çıkmıyor
    We were always meant to say goodbye
    – Her zaman doğruca elveda dedik

  • Hooverphonic – Mad About You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Hooverphonic – Mad About You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Mad About You
    – Senin İçin Deli Olmak

    Feel the vibe,
    – Etkiyi hisset,
    feel the terror,
    – Dehşeti hisset
    feel the pain,
    – Acıyı hisset
    It’s driving me insane.
    – Bu beni çılgına çeviriyor
    I can’t fake,
    – Numara yapamam
    For God’s sake why am i driving in the wrong lane
    – Allah Aşkına, ben neden yanlış şeritte gidiyorum?
    trouble is my middle name.
    – Sorun benim göbek adım.
    But in the end I’m not too bad
    – Ama sonunda çok da kötü değilim
    Can someone tell me if it’s wrong to be so mad about you
    – Biri bana anlatabilir mi senin için böyle deli olmanın yanlış olup olmadığını?

    Mad about you,
    – Senin için deli oluyorum
    Mad …..
    – Deli…

    Are you the fishy wine that will give me a headache in the morning
    – Sen gizemli şarap mısın bana sabah baş ağrısı verecek
    or just a dark blue land mine that explode without a decent warning.
    – Yada yalnızca lacivert toprak mayını mısın nazik bir ikaz olmadan patlayan
    Give me all your true hate and I’ll translate it in our bed,
    – Bana tüm gerçek nefretini ver ve ben onu dönüştüreceğim yatağımızda
    into never seen passion, never seen passion
    – Hiç görülmemiş bir tutkuya, hiç görülmemiş bir tutkuya
    that is why I am so mad about you
    – İşte neden sana böyle deli olduğum

    Mad about you,
    – Senin için deli oluyorum
    Mad …..
    – Deli….

    Trouble is your middle name.
    – Sorun senin göbek adın.
    But at the end you’re not too bad
    – Ama sonunda çok da kötü değilsin
    Can someone tell me if it’s wrong to be so mad about you
    – Biri bana anlatabilir mi senin için böyle deli olmanın yanlış olup olmadığını?

    Mad about You
    – Senin için deli oluyorum

  • Andra – Love Can Save It All Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Andra – Love Can Save It All Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Try to swing high, fall down low
    – Yüksek sallanmayı dene, aşağıya düşmeyi
    Find yourself lost either way you go
    – Kaybettiğin kendini bul
    Your eyes”ll tell it all, a window to the war that you’ve been through
    – Gözlerin her şeyi söyleyecek, bir pencere için savaş
    Try to find your way but you just don’t know
    – Yolunu bulmaya çalış ama sadece bilmezsin
    You can be strong
    – Güçlü olabilirsin
    Hold on
    – Sarıl
    Find a way to save, find a way to save, find a way to save it all
    – Kurtarmak için bir yol bul, kurtarmak için bir yol bul, kurtarmak
    için biyol bul hepsini
    Strong
    – Güçlü
    But I can feel it burn, the fire in your words
    – Ama yandığını hissedebiliyorum, sözcüklerindeki ateşi
    The rhythm of your heart is calling out
    – Calbinin ritmi çağırıyor
    I can hear the fight echo in the night
    – Gecedeki yankıları duyabilirim
    We can’t stop this now
    – Şimdi duramayız
    Strong
    – Güçlü
    Hold on
    – Sarıl
    Find a way to save, find a way to save, find a way to save it all
    – Kurtarmak için bir yol bul, kurtarmak için bir yol bul, kurtarmak için bir yol bul hepsini

    Strong
    – Güçlü
    Oh oh, Oh oh, Save it all
    – Oh oh, Oh oh Hepsini kurtar
    Oh oh, Oh oh, Save it all
    – Oh oh, Oh oh Hepsini kurtar 
    Strong
    – Güçlü
    Hold on
    – Sarıl
    Find a way to save, find a way to save, find a way to save it all
    – Kurtarmak için bir yol bul, kurtarmak için bir yol bul, kurtarmak
     için bir yol bul hepsini
    Strong
    – Güçlü