Kategoriler
E SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük E Sayfa 5

efkâr dağıtmak * sıkıntıyı gidermek, üzüntüden uzaklaşmak.
efkâr etmek * efkârlanmak.
efkârıumumiye * Kamuoyu.
efkârlanış * Efkârlanmak işi veya biçimi.
efkârlanma * Efkârlanmak işi.
efkârlanmak * Tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek.
efkârlı * Tasalanmış, tasalı, kaygılı.
eflâk * Gökler.
eflâke ser çekmek * çok yüksek olmak.
eflâtun * Açık mor renk.
* Bu renkte olan.
eflâtunî * Eflâtun renginde olan.
* Plâtonik.
efor * Zihince ve bedence ortaya konan çaba, emek.
efradınıcami, ağyarınımani * ne eksik ne fazla; eksiği artığı olmayan.
efrat * Bireyler, fertler.
* Erler, erat.
efriz * Bkz. friz.
efsane * Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olaylarıkonu edinen hayalî hikâye, söylence.
* Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb.
efsaneleşme * Efsaneleşmek işi.
efsaneleşmek * Efsane durumuna gelmek.
efsaneleştirilme * Efsaneleştirilmek işi.
efsaneleştirilmek * Efsane niteliği kazandırılmak.
efsaneleştirme * Efsaneleştirmek işi.
efsaneleştirmek * Efsane durumuna getirmek.
efsaneli * Efsanesi olan.
efsanevî * Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer).
efsun * Büyü, sihir.
efsunkâr * Büyülü, sihirli.
efsunlama * Efsunlamak işi.
efsunlamak * Büyülemek, büyü yapmak.
eften püften * Baştan savma yapılmış, dayanıksız, derme çatma, çürük, değersiz (şey).
ege * Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her türlü davranışında sorumlu kimse, veli, iye.
Egeli * Türkiye’nin batısından, Ege bölgesinden olan (kimse).
egemen * Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim.
* Sözünü geçiren, üstünlük kazanan.
egemenlik * Egemen olma durumu.
* Milletin ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin hepsi, hükümranlık, hâkimiyet.
eglog * Kısa kır manzumesi, çoban türküsü.
ego * Ben.
egoist * Bencil, hodbin.
egoistlik * Bencil olma durumu.
egoizm * Bencillik, hodbinlik.
egosantrik * Egosantrizm yanlısı.
egosantrizm * Dünyada bireyin benliğini merkez sayan felsefe görüşü, beniçincilik.
egotizm * Benlikçilik.
egzama * Birdenbire ortaya çıkarak gelişen kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama gibi doku bozukluklarıyla
belirginleşen bir deri hastalığı, mayasıl.
egzamalı * Egzaması olan.
egzamamsı * Egzamayıandıran.
egzersiz * Alıştırma.
* İdman.
egzersiz yapmak * alıştırma yapmak.
egzistansiyalist * Varoluşçu.
egzistansiyalizm * Varoluşçuluk.
egzogami * Dışevlilik.
egzomorfizm * Dış başkalaşım.

Bir yanıt yazın