Blog

  • UZI – ZOR Şarkı Sözleri

    UZI – ZOR Şarkı Sözleri

    Kendim için değil ailem için iyiyim
    Daha makineyim tamamen çeliğim
    Gönder mesajını tamam inceleyim
    Bebek artık kızacak yengeniz yok daha da free’yim hadi

    Tut elimi gel yüreğimiz çok soğuk
    Buna bir ilaç bulamadı doktor
    Kafası kırık edemedi kontrol
    Chavo hayatını toplaması çok zor

    Düşündüğünü yap sakın yarına bırakma
    İstediğim olur hem de istediğim dakika
    Dumanını çek sanki etkisi flakka
    Hayatımdan defol hadi kırmızı kartla
    Yeter anla bu kadar uzatma
    Yaşıyorum hayatımı kalabalık yapma
    Gezemedik beraberken ülkeleri aptal
    Tekim artık her birine gidiyorum inatla

    Zor zor kaçmak ölmekten daha zor
    Oo-oo kendini gel benim yerime koy
    Korkum yok bol koy git bizi geçerli gençlere sor
    Ooo ooo karnımız artık yalanlara tok

    Zor zor kaçmak ölmekten daha zor
    Oo-oo kendini gel benim yerime koy
    Korkum yok bol koy git bizi geçerli gençlere sor
    Ooo ooo karnımız artık yalanlara tok

    Sırtım yere gelmedi halen
    Gelsin diye uğraşır alem
    Beni ben yapan bu hırs ve iradem
    Deliden korkmam raporlu tüm ailem
    Mahkum gibi yaşıyordum dün gibi
    Kazılı aklıma yak geçmişi
    Var farkına kral tek kişi
    Bas damarına görünecek dişi

    Masa başı çalışamam ele başı benim
    İtaliano mafya gibi full takım denim
    Sade tek başıma akıyor gözlerim
    Sana belli etmem bebek acımı gizlerim
    Hisler gerçek düşler derin benim
    Beynim ateş kalbim serin
    Yanındayım gülümsetirim
    Hırsım olur ölüm sebebim

    Zor zor kaçmak ölmekten daha zor
    Oo-oo kendini gel benim yerime koy
    Korkum yok bol koy git bizi geçerli gençlere sor
    Ooo ooo karnımız artık yalanlara tok

    Zor zor kaçmak ölmekten daha zor
    Oo-oo kendini gel benim yerime koy
    Korkum yok bol koy git bizi geçerli gençlere sor
    Ooo ooo karnımız artık yalanlara tok

  • Zara – Yalnızlar Rıhtımı Şarkı Sözleri

    Zara – Yalnızlar Rıhtımı Şarkı Sözleri

    Bir benmiyim perişan
    Gecenin karanlığında
    Yosun tuttu gözlerim
    Yanlızlar rıhtımında

    Bütün gece ağladım
    Dalgalar kucağımda
    Yosun tuttu gözlerim
    Yanlızlar rıhtımında

    Bir benimi unuttular
    Uçup gitti martılar
    Geceler senle deniz
    Yanlızlar rıhtımında

    Bütün gece ağladım
    Dalgalar kucağımda
    Yosun tuttu gözlerim
    Yanlızlar rıhtımında

  • Lupens – Bu Gece Bizim Olsa (Speed Up) Şarkı Sözleri

    Lupens – Bu Gece Bizim Olsa (Speed Up) Şarkı Sözleri

    Yanıyorum sana yanıyorum, kalbimde arıyorum
    Yanıyorum sana yanıyorum, kalbimde arıyorum

    Ah yatsan yatağıma yatsan
    Hep ateşinle yansak
    Bu gece bizim olsa ya, ya, ya

    Dolsan kadehime dolsan
    Kafamız güzel olsa
    Yatağıma dolansa ya, ya, ya

    Beraber olduğumuz tüm geceleri
    Unutmak imkansız dudaklarından vazgeçemedim
    Hayale dalıyorum geceleri bil
    Senin için yazıyorum bu şehirden gidemedim
    Ah kahretsin
    Hayali mahvettin
    Kalbime aşk ektin
    Gözlerin katletti
    Bendenin kasvetli günlere hapsettin beni beni, kurtulamadım

    Yatsan yatağıma yatsan
    Hep ateşinle yansak
    Bu gece bizim olsa ya, ya, ya

    Dolsan kadehime dolsan
    Kafamız güzel olsa
    Yatağıma dolansa ya, ya, ya

    Ah yatsan yatağıma yatsan
    Hep ateşinle yansak
    Bu gece bizim olsa ya, ya, ya

    Dolsan kadehime dolsan
    Kafamız güzel olsa
    Yatağıma dolansa ya, ya, ya

    Attın beni ateşlere attın
    Hayallerinle yandım
    Yalanlarına kandım
    Kandım sana neden kandım
    Zamanım yok artık beni bul yanına yatır

    İçinden çıkamıyorum, bulamıyorum sana bulanıyorum
    İçinden çıkamıyorum, bulamıyorum sana sarılıyorum
    Ama nafile (ama nafile)
    Ama nafile (ama nafile)
    Yapamam, yapamam, yapamam yok
    Beni öldür ama nafile (nafile)

    Yanıyorum sana yanıyorum (yanıyorum)
    Kalbimde arıyorum
    Yanıyorum sana yanıyorum
    Kalbimde arıyorum

    Ah yatsan yatağıma yatsan
    Hep ateşinle yansak
    Bu gece bizim olsa ya, ya, ya

    Dolsan kadehime dolsan
    Kafamız güzel olsa
    Yatağıma dolansa ya, ya, ya

    Ah yatsan yatağıma yatsan
    Hep ateşinle yansak
    Bu gece bizim olsa ya, ya, ya

    Dolsan kadehime dolsan
    Kafamız güzel olsa
    Yatağıma dolansa ya, ya, ya

    Ah yatsan yatağıma yatsan
    Hep ateşinle yansak
    Bu gece bizim olsa ya, ya, ya

    Dolsan kadehime dolsan
    Kafamız güzel olsa
    Yatağıma dolansa ya, ya, ya

  • kefo & OSİ – OTOPSİ Şarkı Sözleri

    kefo & OSİ – OTOPSİ Şarkı Sözleri

    Dipsiz bir kuyudayım, her yer karanlık
    Bir bakışınla olur bu karanlık yer olur aydınlık
    Doğru unutmuşum sen karanlıktan korkarsın
    Umutlarımı bir oyuncakmış gibi kırıp atarsın

    Bu kuyudaki en değerli şeyim küçük sahte bir oyuncak
    Eğer beni duymassan bu sözler son sözlerim olucak

    Eğer beni sevmiyorsan artık peşinden koşmam
    Ama unutmaki o sözlerini hiç bir zaman unutmam
    13 ocak sabahı nasıl güzeldi herşey
    Ellerini tutmak ömrümdeki en güzel şey

    Ama şimdi ne o elleri nede kayıp giden hayallerimi tutabiliyorum
    Sanmaki herşey çok güzeldi
    2 şubat gecesi koca bir hayal kırıklığı yaşadım
    Senle olan olan hatıralarımızı tek 1 sizinle hercadın
    Herşey çok güzeldi teşekkür ederim…

  • TEN – Birthday İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    TEN – Birthday İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Baby dance, dance, dance
    – Bebek dansı, dans, dans
    Wrap me up with your devotion
    – Bağlılığınla beni sar
    It’s a bad romance
    – Bu kötü bir romantizm
    Got my body rocking in slow motion
    – Vücudum yavaş çekimde sallanıyor
    But I can’t cope
    – Ama baş edemiyorum
    Walking on a tight rope
    – Sıkı bir ip üzerinde yürümek
    Hanging on the tension
    – Gerginlik üzerinde asılı
    Let me down, down, down with you
    – Bırak beni, aşağı, aşağı seninle
    Let me give you my attention
    – Sana dikkatimi vereyim.

    Got no self-control
    – Kendini kontrol edemiyorum.
    Cos I want it all
    – Çünkü hepsini istiyorum
    So Im’ma make you feel
    – Bu yüzden seni hissettireceğim
    Like tonight’s your birthday (uhmm)
    – Bu gece senin doğum günün gibi (uhmm)

    Every second, every minute
    – Her saniye, her dakika
    Make me wanna celebrate it (woah, woah, woah)
    – Kutlamak istememi sağla (woah, woah, woah)
    Everything about you perfect
    – Seninle ilgili her şey mükemmel
    Just the way your mamma made it
    – Tıpkı annenin yaptığı gibi.
    You’re the best
    – Sen en iyisisin
    You’re my first first place
    – Sen benim ilk yerimsin
    Sugar sweet in a million ways
    – Milyonlarca şekilde tatlı şeker
    Baby we don’t need no reason
    – Bebeğim nedene ihtiyacımız yok
    Baby we don’t need to wait
    – Bebeğim beklememize gerek yok
    Let’s make tonight your birthday
    – Bu geceyi senin doğum günün yapalım

    I put my hands, hands, hands
    – Ellerimi, ellerimi, ellerimi koydum
    When I know you wanna hold them
    – Onları tutmak istediğini bildiğimde
    I wanna be in so deep baby
    – Çok derinlerde olmak istiyorum bebeğim
    Floating like
    – Gibi yüzer
    We’re deep inside an ocean
    – Okyanusun derinliklerindeyiz.
    No I don’t care
    – Hayır Umrumda değil
    As long as I got you there
    – Seni oraya götürdüğüm sürece
    Baby let’s keep falling
    – Bebeğim düşmeye devam edelim
    I’m talking with my hands
    – Ellerimle konuşuyorum.
    Oh baby here is my confession
    – Bebeğim işte benim itirafım
    Let’s make tonight your birthday
    – Bu geceyi senin doğum günün yapalım

    Every second, every minute
    – Her saniye, her dakika
    Make me wanna celebrate it
    – Kutlamak istememi sağla
    Everything about you perfect
    – Seninle ilgili her şey mükemmel
    Just the way your mamma made it
    – Tıpkı annenin yaptığı gibi.
    You’re the best
    – Sen en iyisisin
    You’re my first first place
    – Sen benim ilk yerimsin
    Sugar sweet in a million ways
    – Milyonlarca şekilde tatlı şeker
    Baby we don’t need no reason
    – Bebeğim nedene ihtiyacımız yok
    Baby we don’t need to wait
    – Bebeğim beklememize gerek yok
    Let’s make tonight your birthday
    – Bu geceyi senin doğum günün yapalım

    I’ve been blinded by you
    – Senin tarafından kör edildim
    Baby you got full attention yeah
    – Bebeğim tüm dikkatini çektin evet
    So let us take it slow
    – O yüzden ağırdan alalım.
    I never say this but girl
    – Bunu asla söylemem ama kızım
    You deserve it best
    – En iyisini hak ediyorsun
    So let it go
    – Öyleyse bırak gitsin
    Do all you want for tonight! (uhh uhh, yeah)
    – Bu gece için istediğini yap! (uhh uhh, evet)
    (Like tonight’s your birthday)
    – (Bu gece senin doğum günün gibi)

    Every second, every minute
    – Her saniye, her dakika
    Make me wanna celebrate it (celebrate, celebrate it baby)
    – Kutlamamı iste (kutla, kutla bebeğim)
    Everything about you perfect
    – Seninle ilgili her şey mükemmel
    Just the way your mamma made it (uhh, uhh, uhh)
    – Tıpkı annenin yaptığı gibi (uhh, uhh, uhh)
    You’re the best
    – Sen en iyisisin
    You’re my first first place (place place yeah)
    – Sen benim ilk yerimsin (yer yer evet)
    Sugar sweet in a million ways
    – Milyonlarca şekilde tatlı şeker
    Baby we don’t need no reason
    – Bebeğim nedene ihtiyacımız yok
    Baby we don’t need to wait (we don’t need to wait)
    – Bebeğim beklememize gerek yok (beklememize gerek yok)
    Let’s make tonight your birthday
    – Bu geceyi senin doğum günün yapalım
    Baby we don’t need no reason
    – Bebeğim nedene ihtiyacımız yok
    Baby we don’t need to wait (we don’t need to wait)
    – Bebeğim beklememize gerek yok (beklememize gerek yok)
    Let’s make tonight your birthday
    – Bu geceyi senin doğum günün yapalım
  • Ellie Goulding – Let It Die İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ellie Goulding – Let It Die İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Toxicity slippin’ to my blood stream
    – Toksisite kan dolaşımıma kayıyor
    I give too much, you suck the life out of me
    – Ben çok fazla veriyorum, sen benden hayatı emiyorsun
    I fill my cup to drink you into someone else
    – Seni başkasına içirmek için bardağımı dolduruyorum.
    And I blame myself
    – Ve kendimi suçluyorum

    And I had a dream that we were perfect for each other
    – Ve bir rüya gördüm birbirimiz için mükemmel olduğumuzu
    So sick, drivin’ through the suburbs
    – Çok hasta, banliyölerde dolaşıyor
    We’re goin’ further
    – Daha ileri gidiyoruz
    And I hear a voice
    – Ve bir ses duyuyorum
    And it says to me
    – Ve bana diyor ki

    When did you lose the light behind your eyes?
    – Gözlerinin arkasındaki ışığı ne zaman kaybettin?
    Tell me why when there’s no more tears to cry
    – Ağlayacak gözyaşı kalmadığında neden söyle bana
    And you’re holdin’ on to love for life
    – Ve sen ömür boyu sevmeye devam ediyorsun
    I think it’s timе to let it die
    – Sanırım ölmesine izin vermenin zamanı geldi.
    (Let it diе, let it die)
    – (Bırak ölsün, bırak ölsün)
    (Let it die, let it die)
    – (Bırak ölsün, bırak ölsün)
    If you lose yourself (let it die)
    – Kendini kaybedersen (bırak ölsün)
    You can walk away (let it die)
    – Yürüyüp gidebilirsin (bırak ölsün)
    (I think it’s time)
    – (Sanırım zamanı geldi)

    When did you lose the light behind your eyes? (Behind your eyes)
    – Gözlerinin arkasındaki ışığı ne zaman kaybettin? (Gözlerinin arkasında)
    Tell me why when there’s no more tears to cry
    – Ağlayacak gözyaşı kalmadığında neden söyle bana
    And you’re holdin’ on to love for life
    – Ve sen ömür boyu sevmeye devam ediyorsun
    I think it’s time to let it die
    – Sanırım ölmesine izin vermenin zamanı geldi.

    Not high for this, your heart has reached its limit
    – Bunun için yüksek değil, kalbin sınırına ulaştı
    A counterfeit and now the lights are dimmin’
    – Sahte ve şimdi ışıklar sönüyor
    I won’t go back, spinnin’ around under your spell
    – Geri dönmeyeceğim, büyünün altında dönüyorum
    On a carousel, oh
    – Bir atlıkarınca üzerinde, oh

    I had a dream that we were a beautiful endeavour
    – Güzel bir çaba olduğumuzu hayal ettim.
    Sunset driving through the suburbs
    – Banliyölerde gün batımı sürüşü
    Oh, we go no further
    – Daha ileri gitmeyeceğiz.
    Then I hear a voice (I hear a voice)
    – Sonra bir ses duyuyorum (Bir ses duyuyorum)
    And it’s askin’ me (and it’s askin’ me, yeah)
    – Ve bana soruyor (ve bana soruyor, evet)

    When did you lose the light behind your eyes? (Oh, did you lose, behind your eyes?)
    – Gözlerinin arkasındaki ışığı ne zaman kaybettin? (Ah, gözlerinin arkasında mı kaybettin?)
    Tell me why when there’s no more tears to cry (oh)
    – Ağlayacak gözyaşı kalmadığında nedenini söyle (oh)
    And you’re holdin’ on to love for life
    – Ve sen ömür boyu sevmeye devam ediyorsun
    I think it’s time to let it die
    – Sanırım ölmesine izin vermenin zamanı geldi.
    (When you’re holdin’ on for life; let it die, let it die)
    – (Ömür boyu dayandığın zaman; bırak ölsün, bırak ölsün)
    (When you’re holdin’ on for life; let it die, let it die)
    – (Ömür boyu dayandığın zaman; bırak ölsün, bırak ölsün)
    If you lose yourself (let it die)
    – Kendini kaybedersen (bırak ölsün)
    You can walk away (let it die)
    – Yürüyüp gidebilirsin (bırak ölsün)
    Oh, you let it die, oh, you let it die
    – Oh, ölmesine izin verdin, oh, ölmesine izin verdin

    When did you lose the light behind your eyes? (Behind your eyes)
    – Gözlerinin arkasındaki ışığı ne zaman kaybettin? (Gözlerinin arkasında)
    Tell me why when there’s no more tears to cry
    – Ağlayacak gözyaşı kalmadığında neden söyle bana
    And you’re holdin’ on to love for life
    – Ve sen ömür boyu sevmeye devam ediyorsun
    I think it’s time to let it die
    – Sanırım ölmesine izin vermenin zamanı geldi.
  • JIN – The Astronaut Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    JIN – The Astronaut Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    You and me
    – Sen ve ben
    끝나지 않을 history
    – Hiç bitmeyen tarih
    Oh, 나의 우주가 돼 준
    – Oh, benim evrenim.
    우리의 이야기
    – Bizim Hikayemiz
    목적지 없이 흘러가는 저 소행성처럼
    – Hedefsiz akan o asteroit gibi.
    나도 그저 떠내려가고 있었어
    – Sadece yüzüyordum.
    어둠 속에 찾은 나의 모든 dream
    – Tüm hayallerim karanlıkta bulundu
    새롭게 시작될 story
    – Yeni hikaye
    When I’m with you
    – Seninleyken
    There is no one else
    – Başka kimse yok
    And I get heaven to myself
    – Ve cenneti kendime alıyorum
    When I’m with you
    – Seninleyken
    There is no one else
    – Başka kimse yok
    I feel this way I’ve never felt
    – Hiç hissetmediğim şekilde hissediyorum

    You and me
    – Sen ve ben
    깨지지 않는 별처럼
    – Kırılmaz bir yıldız gibi
    너의 꿈이 되어
    – Hayalin ol
    우주를 여행하는
    – Evreni Gezmek
    어두운 길을 비춰주는 저 은하수처럼
    – Karanlık yolu aydınlatan Samanyolu gibi.
    너는 나를 향해 빛나고 있었어
    – Bana doğru parlıyordun.
    어둠 속에 찾은 단 하나의 빛
    – Karanlıkta sadece bir ışık bulundu
    너에게 향하는 나의 길
    – Sana giden yolum

    When I’m with you
    – Seninleyken
    There is no one else
    – Başka kimse yok
    And I get heaven to myself
    – Ve cenneti kendime alıyorum
    When I’m with you
    – Seninleyken
    There is no one else
    – Başka kimse yok
    I feel this way I never felt
    – Hiç hissetmediğim gibi hissediyorum
    I feel this way I never felt
    – Hiç hissetmediğim gibi hissediyorum

    Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh

    When I’m with you
    – Seninleyken
    There is no one else
    – Başka kimse yok
    And I get heaven to myself
    – Ve cenneti kendime alıyorum
    When I’m with you
    – Seninleyken
    There is no one else
    – Başka kimse yok

    A life, a sparkle in your eyes
    – Bir hayat, gözlerinde bir ışıltı
    Heaven comin’ through
    – Cennet geliyor
    And I love you
    – Ve seni seviyorum

    And I love you
    – Ve seni seviyorum

    Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh
    – Oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh
  • Chase Atlantic – Consume (feat. Goon Des Garcons) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Chase Atlantic – Consume (feat. Goon Des Garcons) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Alright, alright, whoa
    – Tamam, tamam, whoa
    Why you pointing at me with that knife?
    – Neden bana o bıçakla işaret ediyorsun?
    I’ve been cutting corners all my life, girl
    – Hayatım boyunca köşeleri kestim kızım.
    The terror doesn’t blossom overnight, no
    – Terör bir gecede çiçek açmaz, hayır
    She’s crawling through the city in a rampage
    – Şehirde bir öfke içinde sürünüyor
    Pressing on her fingers ’til the bones break
    – Kemikler kırılana kadar parmaklarına basmak
    There’s blood all in her nose from the propane
    – Burnunda propandan kan var.
    But a needle to the skin will make the pain fade
    – Ancak cilde yapılan bir iğne ağrının solmasına neden olur

    Yeah, ah-ah, this is what I do, ah-ah
    – Evet, ah-ah, yaptığım şey bu, ah-ah
    Take another bite, ah-ah
    – Bir ısırık daha al, ah-ah
    Big enough to chew
    – Çiğnemek için yeterince büyük

    She said, “Careful, or you’ll lose it”
    – “Dikkat et yoksa kaybedersin” dedi.
    But, girl, I’m only human
    – Ama kızım, ben sadece insanım
    And I know there’s a blade where your heart is
    – Ve kalbinin olduğu yerde bir bıçak olduğunu biliyorum
    And you know how to use it
    – Ve nasıl kullanılacağını biliyorsun
    And you can take my flesh if you want, girl
    – İstersen etimi de alabilirsin kızım.
    But, baby, don’t abuse it
    – Ama bebeğim, kötüye kullanma
    These voices in my head screaming, “Run, now”
    – Kafamdaki bu sesler çığlık atıyor, “Koş, şimdi”
    I’m praying that they’re human
    – İnsan olmaları için dua ediyorum

    Rollin’, rollin’, rolling back your eyes through your mind like
    – Rollin’, rollin’, gözlerini zihninden geri almak gibi
    Oh, woah, the pressure in the gland’s tight
    – Oh, woah, bezdeki basınç sıkı.
    Yeah, woah, yeah, it’s either kill or be killed like
    – Evet, woah, evet, ya öldür ya da öldür gibi
    Oh, woah, the blood is either poured or it’s spilt like
    – Oh, woah, kan ya dökülür ya da dökülür gibi

    Yeah, ah-ah, this is what I do, ah-ah
    – Evet, ah-ah, yaptığım şey bu, ah-ah
    Take another bite, ah-ah
    – Bir ısırık daha al, ah-ah
    Big enough to chew
    – Çiğnemek için yeterince büyük

    She said, “Careful, or you’ll lose it”
    – “Dikkat et yoksa kaybedersin” dedi.
    But, girl, I’m only human
    – Ama kızım, ben sadece insanım
    And I know there’s a blade where your heart is
    – Ve kalbinin olduğu yerde bir bıçak olduğunu biliyorum
    And you know how to use it
    – Ve nasıl kullanılacağını biliyorsun
    And you can take my flesh if you want, girl
    – İstersen etimi de alabilirsin kızım.
    But, baby, don’t abuse it
    – Ama bebeğim, kötüye kullanma
    These voices in my head screaming, “Run, now”
    – Kafamdaki bu sesler çığlık atıyor, “Koş, şimdi”
    I’m praying that they’re human
    – İnsan olmaları için dua ediyorum

    Alright, alright
    – Tamam, tamam
    Love you but you cannot spend the night, nah
    – Seni seviyorum ama geceyi geçiremezsin, hayır
    I’ve been alone almost all my life, girl
    – Neredeyse tüm hayatım boyunca yalnızdım kızım
    And shit like that don’t change up overnight
    – Ve bunun gibi şeyler bir gecede değişmez
    I let you sleep in my tee
    – Tişörtümün içinde uyumana izin verdim
    Tell me the things that you don’t normally tweet
    – Bana normalde tweet atmadığın şeyleri söyle
    Acid and LSD and smokin’ blunts on the beach
    – Asit ve LSD ve sahilde sigara küntleri
    69 down 69 so we can both get a piece, yeah
    – 69 aşağı 69 böylece ikimiz de bir parça alabiliriz, evet
    I’ve been cutting corners like my whole life
    – Hayatım boyunca köşelerimi kestim.
    Backstabbing bitches tryna’ kill me with the whole knife
    – Arkadan bıçaklayan sürtükler beni bütün bıçakla öldürmeye çalışıyor
    Day I die will be the only day a nigga ghostwrite
    – Öldüğüm gün, bir zencinin hayalet yazdığı tek gün olacak
    When I go they’ll treat me like a god if this shit goes right
    – Gittiğimde bana bir tanrı gibi davranacaklar eğer bu işler yolunda giderse

    She said, “Careful, or you’ll lose it”
    – “Dikkat et yoksa kaybedersin” dedi.
    But, girl, I’m only human
    – Ama kızım, ben sadece insanım
    And I know there’s a blade where your heart is
    – Ve kalbinin olduğu yerde bir bıçak olduğunu biliyorum
    And you know how to use it
    – Ve nasıl kullanılacağını biliyorsun
    And you can take my flesh if you want, girl
    – İstersen etimi de alabilirsin kızım.
    But, baby, don’t abuse it
    – Ama bebeğim, kötüye kullanma
    These voices in my head screaming, “Run, now”
    – Kafamdaki bu sesler çığlık atıyor, “Koş, şimdi”
    I’m praying that they’re human
    – İnsan olmaları için dua ediyorum

    Please understand that I’m trying my hardest
    – Lütfen elimden gelenin en iyisini yaptığımı anlayın
    My head’s a mess but I’m trying regardless
    – Kafam karmakarışık ama ne olursa olsun deniyorum
    Anxiety is one Hell of a problem
    – Kaygı Cehennem gibi bir sorundur
    She’s latching onto me, I can’t resolve it
    – Bana tutunuyor, çözemiyorum.
    It’s not right, it’s not fair, it’s not fair, it’s not fair
    – Bu doğru değil, adil değil, adil değil, adil değil
    It’s no fair, it’s no fair
    – Bu adil değil, adil değil
    Oh, no, no, no
    – Oh, hayır, hayır, hayır
    Don’t run, don’t run
    – Kaçma, kaçma
  • xiewon – I Ke Harru Arnavutça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    xiewon – I Ke Harru Arnavutça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    I ke harru, fjalët që mi ke thonë i ke harru
    – Unuttun, söylediğin sözleri unuttun
    Premtimet që u dhanë i ke harru
    – Verdiğin sözler unutuldu
    Tash gjithçka mes neve ka ndryshu, ka ndryshu
    – Şimdi aramızdaki her şey değişti, değişti
    I ke harru, fjalët që mi ke thonë i ke harru
    – Unuttun, söylediğin sözleri unuttun
    Premtimet që u dhanë i ke harru
    – Verdiğin sözler unutuldu
    Tash gjithçka mes neve ka ndryshu, ka ndryshu
    – Şimdi aramızdaki her şey değişti, değişti

    I ke harru, fjalët që mi ke thonë i ke harru
    – Unuttun, söylediğin sözleri unuttun
    Premtimet që u dhanë i ke harru
    – Verdiğin sözler unutuldu
    Tash gjithçka mes neve ka ndryshu, ka ndryshu
    – Şimdi aramızdaki her şey değişti, değişti

    Po vren munges se tjetrin s’pe ndjen
    – Diğeri diğerini hissetmiyor
    Po don me m’prek po ëndrra po t’djeg
    – Hayal etmek istiyorum ama hayal etmek istiyorum
    Hija po t’ndjek nuk po t’len ty të qetë
    – Gölge seni yalnız bırakmadığını hissediyorsan
    Fytyrat janë zbeh e në kujtime ti ke mbet
    – Yüzler soldu ve hatıralarda sen kaldın
    Tash ndjenjat janë tret e lulet janë pa erë
    – Artık duygular boşa gidiyor ve çiçekler kokusuz
    Po nuk është e lehtë prej mendjes ti me m’hek
    – Ama aklından kolay değil m’hek

    I ke harru, fjalët që mi ke thonë i ke harru
    – Unuttun, söylediğin sözleri unuttun
    Premtimet që u dhanë i ke harru
    – Verdiğin sözler unutuldu
    Tash gjithçka mes neve ka ndryshu, ka ndryshu
    – Şimdi aramızdaki her şey değişti, değişti
    I ke harru, fjalët që mi ke thonë i ke harru
    – Unuttun, söylediğin sözleri unuttun
    Premtimet që u dhanë i ke harru
    – Verdiğin sözler unutuldu
    Tash gjithçka mes neve ka ndryshu, ka ndryshu.
    – Şimdi aramızdaki her şey değişti, değişti.
  • Crypto & Constance – Faded İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Crypto & Constance – Faded İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Baby, I’m wasted
    – Bebeğim, ziyan oldum
    All I wanna do is drive home to you
    – Tek istediğim seni eve götürmek.
    Baby, I’m faded
    – Bebeğim, solmuşum
    All I wanna do is take you downtown
    – Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek.
    Baby, I’m wasted
    – Bebeğim, ziyan oldum
    All I wanna do is drive home to you
    – Tek istediğim seni eve götürmek.
    Baby, I’m faded
    – Bebeğim, solmuşum
    All I wanna do is take you downtown
    – Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek.
    Baby
    – Bebek

    (I’m wasted)
    – (Ziyan oldum)
    (All I wanna do is drive home to you)
    – (Tek istediğim seni eve götürmek)
    (Baby, I’m faded)
    – (Bebeğim, solgunum)
    (All I wanna do is take you downtown)
    – (Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek)
    (Baby, I’m wasted)
    – (Bebeğim, ziyan oldum)
    (All I wanna do is drive home to you)
    – (Tek istediğim seni eve götürmek)
    (Baby, I’m faded)
    – (Bebeğim, solgunum)
    (All I wanna do is take you downtown)
    – (Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek)

    Baby, I’m wasted (wasted)
    – Bebeğim, ziyan oldum (ziyan oldum)
    All I wanna do is drive home to you
    – Tek istediğim seni eve götürmek.
    Baby, I’m faded
    – Bebeğim, solmuşum
    All I wanna do is take you downtown
    – Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek.
    Baby, I’m wasted
    – Bebeğim, ziyan oldum
    All I wanna do is drive home to you
    – Tek istediğim seni eve götürmek.
    Baby, I’m faded
    – Bebeğim, solmuşum
    All I wanna do is take you downtown
    – Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek.
    Baby
    – Bebek

    (I’m wasted)
    – (Ziyan oldum)
    (All I wanna do is drive home to you)
    – (Tek istediğim seni eve götürmek)
    (Baby, I’m faded)
    – (Bebeğim, solgunum)
    (All I wanna do is take you downtown)
    – (Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek)
    (Baby, I’m wasted)
    – (Bebeğim, ziyan oldum)
    (All I wanna do is drive home to you)
    – (Tek istediğim seni eve götürmek)
    (Baby, I’m faded)
    – (Bebeğim, solgunum)
    (All I wanna do is take you downtown)
    – (Tek istediğim seni şehir merkezine götürmek)
  • IDK – Stai (feat. KARLA) Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    IDK – Stai (feat. KARLA) Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    E-E-E-Endru
    – E-E-E-Endru
    Ayy, Youlee
    – Ayy, Senlee

    Aș vrea să mai stai (stai, stai, stai)
    – Keşke kalabilseydin (Bekle, Bekle, Bekle)
    Mai știi, nu îmi rezistai (stai, stai, stai)
    – Unutma, bana karşı koyamadın (Bekle, Bekle, Bekle)
    Mai știi în ce fel te purtai
    – Nasıl davrandığını hatırlıyor musun?
    Mi-ai făcut iadu’ un Rai
    – Cehennemimi Cennet yaptın
    Dar între timp, mă mințeai, mă mințeai (țeai, țeai, țeai)
    – Ama bu arada bana yalan söylüyordun, bana yalan söylüyordun (yalan söylüyordun, yalan söylüyordun, yalan söylüyordun)
    Și acum nu-ți cer să mai cred, deloc
    – Ve şimdi senden buna inanmanı istemiyorum, hiç de değil
    Îmi ziceai că-i vina mea, că nu depun efort
    – Bana bunun benim hatam olduğunu, çaba göstermediğimi söylüyordun.
    Da’ pân’ la urmă ‘s om, câte să îți tot mai suport?
    – Ama sonunda dostum, daha ne kadar dayanabilirim?
    Și pân’ la urmă, nu-mi spui tu mie cum să mă port
    – Ne de olsa bana nasıl davranacağımı söylemiyorsun.

    Nu-s mofturos, da’ e mai bine comfort
    – Seçici değilim ama bu daha iyi bir rahatlık
    Iar dimineață, n-am dormit de mult, și-am creierul mort
    – Ve bu sabah, uzun zamandır uyumadım ve beynim öldü
    Numai tu știi, când ești singură, ce stări îți provoc
    – Yalnızken sana hangi ruh hallerine neden olduğumu sadece sen biliyorsun
    Și să fiu sincer, n-am niciun disconfort
    – Ve dürüst olmak gerekirse, rahatsızlığım yok
    Și încă te sun
    – Ve hala seni arıyorum
    Dar degeaba, că nu răspunzi
    – Ama boşuna, cevap vermiyorsun
    Am încercat, și mă refuzi, acum jur că vreau să mă auzi
    – Denedim ve sen beni reddettin, şimdi yemin ederim beni duymanı istiyorum
    Dar degeaba, stau liniștit, există karma
    – Ama boşuna sessizce oturuyorum, karma var
    Doar tu îmi acopereai rana
    – Yaramı sadece sen örttün

    Aș vrea să mai stai
    – Kalmanı istiyorum.
    Mai știi, nu îmi rezistai
    – Unutma, bana karşı koyamadın
    Mai știi în ce fel te purtai
    – Nasıl davrandığını hatırlıyor musun?
    Mi-ai făcut iadu’ un Rai
    – Cehennemimi Cennet yaptın
    Dar între timp, mă mințeai, mă mințeai
    – Ama bu arada bana yalan söylüyordun, bana yalan söylüyordun

    Aș vrea să fiu în preajma ta
    – Keşke senin yanında olsaydım.
    Lasă-mă să te iubesc
    – Seni sevmeme izin ver
    Poate așa nu mai greșesc
    – Belki bu şekilde yanılmıyorum
    Nu te mai pot scoate, din suflet
    – Seni kalbimden çıkaramıyorum
    Gândurile, mă lupt singură cu ele
    – Düşünceler, onlarla yalnız mücadele ediyorum

    Te rog, doar pune capăt suferinței mele
    – Lütfen, acılarıma bir son ver.
    În privința ta, nu am avut deloc intenții rele (deloc)
    – Sana gelince, hiç kötü niyetim yoktu (hiç de değil)
    Mă pierd în ochii tăi, ca luna printre stele
    – Yıldızların arasındaki ay gibi gözlerinde kendimi kaybediyorum
    Aș vrea să pot să-ți spun ce simt, da’ simt că nu mai am putere
    – Keşke sana nasıl hissettiğimi söyleyebilseydim, ama gücüm tükenmiş gibi hissediyorum
    Mă doare sufletu’, prin câte am trecut
    – Kalbim acıyor, yaşadıklarım
    M-au lăsat singur cu toții, unde să mă mai duc?
    – Hepsi beni yalnız bıraktı, başka nereye gidebilirim?
    Mi-e dor de tine, știu și ție, nu prea ne-am văzut
    – Seni özlüyorum, ben de seni tanıyorum, birbirimizi pek görmedik
    Da’ cred că cel mai indicat ar fi să lăsăm totul în trecut
    – Ama her şeyi geçmişte bırakmanın en iyisi olacağını düşünüyorum
  • ReMan & Ionela Guzic – Ai Tu Acel Ceva Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ReMan & Ionela Guzic – Ai Tu Acel Ceva Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ai tu acel ceva
    – Sende bir şey var mı
    De mă faci sa fiu asa
    – Eğer beni böyle yaparsan
    Îmi aduci liniștea
    – Bana huzur getiriyorsun
    Ești culoare în viața mea
    – Sen benim hayatımdaki renksin
    Ai tu acel ceva
    – Sende bir şey var mı
    De mă faci sa fiu asa
    – Eğer beni böyle yaparsan
    Îmi aduci liniștea
    – Bana huzur getiriyorsun
    Ești culoare în viața mea
    – Sen benim hayatımdaki renksin
    Vreau sa stii
    – Bilmenizi istiyorum
    Îmi place felul tău de-a fi
    – Olma tarzını seviyorum.
    Acel ceva
    – Bu bir şey
    Îl am în minte zi de zi
    – Her geçen gün aklımda var
    Vreau sa stii
    – Bilmenizi istiyorum
    De cand te cunosc pe tine
    – Seni tanıdığımdan beri
    Mi-am schimbat
    – Değiştim.
    Mi-am schimbat viața în bine
    – Hayatımı iyiye doğru değiştirdim.

    Ai tu acel ceva de mă faci sa fiu asa
    – Beni böyle yapacak bir şeyin var mı
    De cand te-am intalnit
    – Seninle tanıştığımdan beri
    Totul este diferit
    – Her şey farklı
    Tu ma inveti sa iubesc
    – Bana sevmeyi öğretiyorsun
    Viața altfel s-o traiesc
    – Yaşamak için farklı bir hayat
    Sa nu mai vad totul gri
    – Her şeyi Gri görmeyi bırakmak için
    S-am sperante mii și mii
    – Umarım binlerce ve binlerce
    Vreau sa stii
    – Bilmenizi istiyorum
    Îmi place felul tău de-a fi
    – Olma tarzını seviyorum.
    Acel ceva
    – Bu bir şey
    Îl am în minte zi de zi
    – Her geçen gün aklımda var
    Vreau sa stii
    – Bilmenizi istiyorum
    De cand te cunosc pe tine
    – Seni tanıdığımdan beri
    Mi-am schimbat
    – Değiştim.
    Mi-am schimbat viața în bine
    – Hayatımı iyiye doğru değiştirdim.

    Ai tu acel ceva
    – Sende bir şey var mı
    Îmi aduci liniștea
    – Bana huzur getiriyorsun
    Ai tu acel ceva
    – Sende bir şey var mı
    Îmi aduci liniștea
    – Bana huzur getiriyorsun