Blog

  • The Gadys – Gelek Jambu Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    The Gadys – Gelek Jambu Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Di antara gadis-gadis seluruh dunia (Amboi!)
    – Tüm dünyadaki kızlar arasında (Hey!)
    Gelek-gelek jambu, gelek-gelek jambu
    – Gel-gel jambu, gel-gel jambu
    Menggoda hatimu
    – Kalbini baştan çıkar

    G-A-D-Y-S
    – G-A-D-Y-S
    Tak suka cara kamu
    – Senin tarzından hoşlanmıyorum.
    Bila kamu bersamaku (uh)
    – Benimle olduğun zaman (uh)
    Aku bukan tuk kamu mainkan
    – Ben senin oynaman için değilim
    Jangan cuba lagi (jangan, jangan, jangan)
    – Tekrar deneme (yapma, yapma, yapma)

    Janji palsumu
    – Yanlış sözlerin
    Takkan pernah kupercaya (uh, uh)
    – Asla inanmayacağım (uh, uh)
    Jangan lupa melodi
    – Melodiyi unutma
    Jangan lupa gelek jambu
    – Guava gelenk’i unutma
    G-A-D-Y-S, oh, oh
    – G-A-D-Y – S, oh, oh

    Senyuman manja luluhkan hatiku
    – Tatlı bir gülümseme kalbimi dolduruyor
    Ku terpesona dengan caramu
    – Senin yolundan etkilendim.
    Goyang, goyang, sampai esok pagi, ah!
    – Salla, salla, yarın sabaha kadar, ah!
    Goyang, goyang
    – Salla, salla
    G-A-D-Y-S
    – G-A-D-Y-S

    Okay everybody, listen up!
    – Pekala millet, dinleyin!
    Ku tak ingin dengar
    – Duymak istemiyorum.
    Kata-kata buaya darat yang tak guna
    – Lanet bir timsah ne dedi
    T-O to, to the X-I-C
    – T-O’ya, X-I-C’ye
    Kaucuba meracuni tak aku tak terperdaya
    – Beni zehirlemeye çalıştın kandırılmadım

    Suka hati ku nak sama siapa
    – Kiminle olmak istediğimi seviyorum
    Apa kau fikir aku confirm kau punya? (eh, no)
    – Seninkini doğruladığımı mı düşünüyorsun? (uh, hayır)
    Jangan lupa melodi
    – Melodiyi unutma
    Jangan lupa gelek jambu (Jangan lupa!)
    – Guava geleneğini unutma (unutma!)

    G-A-D-Y-S in the house
    – G-A-D-Y-S evde
    We’re G-A-D-Y-S, uh, uh! (Three, two, one, go!)
    – Biz G-A-D-Y-S, uh, uh! (Üç, iki, bir, git!)

    Senyuman manja luluhkan hatiku
    – Tatlı bir gülümseme kalbimi dolduruyor
    Ku terpesona dengan caramu
    – Senin yolundan etkilendim.
    Goyang, goyang, sampai esok pagi, ah!
    – Salla, salla, yarın sabaha kadar, ah!
    Goyang, goyang
    – Salla, salla
    G-A-D-Y-S
    – G-A-D-Y-S

    Gelek-gelek jambu, gelek-gelek jambu
    – Gel-gel jambu, gel-gel jambu
    Ibu-ibu, bapak-bapak, maafin Gadys, ya? (Maaf ya, semua?)
    – Bayanlar, baylar, üzgünüm Gadys, ha? (Pardon, çocuklar?)
    La-la la-la-la, la-la la-la-la, la
    – La-la-la-la, la-la-la-la, la

    Jambu, jambu, janganlah malu-malu
    – Guava, Guava, utanma.
    Apa lagi kauperlu tuk kita goyang
    – Sallamamız için başka neye ihtiyacın var
    Kita goyang, kita goyang
    – Sallıyoruz, sallıyoruz

    Senyuman manja meluluhkan hatiku
    – Bir gülümseme kalbimi kırar
    Ku terpesona dengan caramu (ya-ya)
    – Senin bu halinden etkilendim (evet)
    Goyang, goyang, sampai esok pagi
    – Salla, salla, yarın sabaha kadar
    Goyang, goyang
    – Salla, salla
    G-A-D-Y-S
    – G-A-D-Y-S

    Gelek-gelek jambu
    – Gel-Gel jambu
    G-A-D-Y-S
    – G-A-D-Y-S
    Ah, geleklah obatnya
    – Ah, gelelah tedavisi
  • TreeHill – Sendiri Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    TreeHill – Sendiri Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Tak harus aku sendiri
    – Yalnız olmak zorunda değilim
    Mataku dalam kesunyian
    – Gözlerim sessizlikte
    Hati yang tak bisa mengungkapkan
    – İfade edemeyen bir kalp
    Rasa yang terpanggil denganmu
    – Sana çağrılmış hissetmek

    Bagaimana ku harus benci dirimu
    – Senden nasıl nefret etmeliyim
    Tak mampu lagi untuk sendiri
    – Artık yalnız kalmak mümkün değil
    Jika tuk beranjak pergi
    – Eğer tuk giderse
    Jika ku harus berlari sendiri tanpamu
    – Eğer sensiz tek başıma koşmak zorunda olsaydım

    Tak harus aku sendiri
    – Yalnız olmak zorunda değilim
    Mataku dalam kesunyian
    – Gözlerim sessizlikte
    Hati yang tak bisa mengungkapkan
    – İfade edemeyen bir kalp
    Rasa yang terpanggil denganmu
    – Sana çağrılmış hissetmek

    Bagaimana ku harus benci dirimu
    – Senden nasıl nefret etmeliyim
    Tak mampu lagi untuk sendiri
    – Artık yalnız kalmak mümkün değil
    Jika tuk beranjak pergi
    – Eğer tuk giderse
    Jika ku harus berlari sendiri tanpa mu
    – Eğer sensiz tek başıma koşmak zorunda olsaydım

    Bagaimana ku harus benci dirimu
    – Senden nasıl nefret etmeliyim
    Tak mampu lagi untuk sendiri
    – Artık yalnız kalmak mümkün değil
    Jika tuk beranjak pergi
    – Eğer tuk giderse
    Jika ku harus berlari sendiri tanpamu
    – Eğer sensiz tek başıma koşmak zorunda olsaydım

    Bagaimana ku harus benci dirimu
    – Senden nasıl nefret etmeliyim
    Tak mampu lagi untuk sendiri
    – Artık yalnız kalmak mümkün değil
    Jika tuk beranjak pergi
    – Eğer tuk giderse
    Jika ku harus berlari sendiri tanpamu
    – Eğer sensiz tek başıma koşmak zorunda olsaydım
  • Gill – Vân Rung (feat. RPT Orijinn) Vietnamca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Gill – Vân Rung (feat. RPT Orijinn) Vietnamca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Lo thu chi như là dân kinh tế
    – Ekonomist olarak Lo thu chi
    Không giao lưu với bọn nhân dân tệ
    – Yuan ile etkileşime girmeyin
    Mấy thằng 2 mặt thì anh không kính nể
    – Saygı duymadığım iki taraflı adamlar
    Lúc vay tiền, bật cái văn huynh đệ (lùi ra)
    – Borç aldığınızda Kardeşlik mektubunu açın (geri çekilin)
    Để làm trụ cột trong gia đình
    – Ailede ekmek kazanan olmak
    Anh cùng đồng bọn đi lên thật oai
    – Sen ve arkadaşların yukarı çıkıyorsunuz.
    Trong thành phố như game nhập vai
    – RPG olarak şehirde
    Vư’a hiphop lại còn đẹp zai
    – Vu’a hiphop yine güzel
    Để tiền lên thì đây là lúc (làm gì)
    – Para yatırdığın zaman, zamanı geldi.
    Dành thời gian trong cái studio (làm ăn)
    – Stüdyoda vakit geçirin.
    Chỉ đi club khi mà anh được book (Book đê)
    – Kulübe sadece kitabı aldığın zaman git.
    Đèn nó sáng khi anh lên đồ (Bảnh luôn)
    – Sen yandığında ışıklar yanıyor.
    Đứng đằng trước có anh em phía sau
    – Önünde kardeşler var.
    Làm em say và say đổ điếu (Cứ từ từ)
    – Beni sarhoş et ve sarhoş et (yavaşla)
    Mỗi lần on mic là tăng tỷ giá (lại lên)
    – Mikrofonda her zaman döviz kuru artar (yedeklenir)
    Nhạc bọn anh chơi đấy là chơi cổ phiếu
    – Çaldığımız müzik stock play
    Thanh toán lấy tiền
    – Ödeme para almak
    Đương nhiên là phải nhân đôi (ủ uôi)
    – Tabii ki, iki katına çıkarılması gerekiyor.
    Play như là một dân chơi (ủ uôi)
    – Bir oyuncu olarak oynayın.
    Biến căn phòng nhỏ của em
    – Küçük odanı çevir
    Thành khu vui chơi của tôi
    – Benim eğlence parkım ol
    Đùa thế thôi nhưng anh nói thật đấy (Thật luôn)
    – Bu bir şaka ama doğruyu söylüyorsun.
    Như Thành draw chứng nào tật nấy (Thành thật)
    – Tanık olarak (içtenlikle)
    Flow của anh bị đun quá lửa
    – Akışınız çok sıcak
    Yeah 115
    – Evet 115

    Thấy trên tay lấp lánh 24 con số 247
    – El ışıltısına bakın 24 sayı 247
    Sáng lên trong đêm tối, anh em lên phố trên đôi Jordan
    – Karanlıkta aydınlan, Ürdün’ün duble sokaklarındaki kardeşler
    Mobbing with the mob để lấy những thứ anh em tao cần
    – İhtiyacınız olanı elde etmek için mafya ile Mobbing
    Mobbing with the ocean, chất nó cứ lên cao dần
    – Okyanusla mobbing yapmak, biriktirmek
    Ơ động đất à? Không phải
    – Deprem mi? Öyle değil
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Không phải
    – Deprem mi? Öyle değil
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Không phải
    – Deprem mi? Öyle değil
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Không phải
    – Deprem mi? Öyle değil
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.

    Bọn anh đậm chất luôn tập trung
    – Her zaman odaklandık
    Không phải động đất bass đập rung
    – Değil deprem bas şut titreşim
    Âm nhạc thật nhất không dập khuôn
    – Damgalama olmadan en gerçek müzik
    I’m da highest in da room
    – Ben odanın en yükseğiyim
    Get out my way
    – Çekil yolumdan
    Get out my way
    – Çekil yolumdan
    Get out my way
    – Çekil yolumdan
    Đếm từng con số
    – Her sayıyı say
    Xong rồi đem nó
    – Hallet şunu.
    Thoát ra khỏi đây
    – Defol buradan.
    Em sẽ thấy anh lướt đi trên phố (U)
    – Sokakta görüşürüz (U)
    Cổ toàn ice, chân là Js
    – O tamamen buz, ayakları Js
    Get some money in da bag
    – Çantana biraz para koy.
    Trông bảnh đét, nguyên 1 gang
    – İyi görünüyorsun, 1 çete.
    Ocean mob
    – Okyanus mafyası
    Rapital gang
    – Rapital çetesi
    Represent
    – Temsilci
    Chưa bao giờ quên
    – Hiç unutmadım
    Anh em kề bên
    – Yandaki kardeş
    Không phải kể tên
    – İsim değil
    24k sáng trong màn đêm
    – gece 24k
    Cầu chúc cho những phút giây bên nhau
    – Size birlikte anlar diliyorum.
    Anh em tao đốt cháy nguyên the whole damn show (lên là lên là lên)
    – Kardeşlerim tüm lanet şovu yaktı (yukarı yukarı yukarı)
    Stuck in da loop xuyên đêm
    – Gece boyunca deri döngüye sıkışmış
    All in theo cuộc chơi
    – Hepsi oyuna göre
    Babe follow mah flow
    – Mah akışını takip edin

    Thấy trên tay lấp lánh 24 con số 247
    – El ışıltısına bakın 24 sayı 247
    Sáng lên trong đêm tối, anh em lên phố trên đôi Jordan
    – Karanlıkta aydınlan, Ürdün’ün duble sokaklarındaki kardeşler
    Mobbing with the mob để lấy những thứ anh em tao cần
    – İhtiyacınız olanı elde etmek için mafya ile Mobbing
    Rapital with the Ocean, chất nó cứ lên cao dần
    – Okyanusa karşı hızlı, yükselmeye devam ediyor.
    Ơ động đất à? Oh no
    – Deprem mi? Oh hayır
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Oh no
    – Deprem mi? Oh hayır
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Oh no
    – Deprem mi? Oh hayır
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Oh no
    – Deprem mi? Oh hayır
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Không phải
    – Deprem mi? Öyle değil
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Oh no
    – Deprem mi? Oh hayır
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Không phải
    – Deprem mi? Öyle değil
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
    Ơ động đất à? Oh no
    – Deprem mi? Oh hayır
    Đấy là bọn anh đang đi lên
    – Yukarı çıkıyoruz.
  • Spoon – Memori Sekuntum Rindu Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Spoon – Memori Sekuntum Rindu Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Di kala sepi ini
    – Bu sessiz zamanda
    Hatiku terluka lagi
    – Kalbim yine incindi
    Engkau telah mendustai
    – Yalan söyledin
    Sebuah janji
    – Söz
    Oh, sayang
    – Oh, bebeğim

    Oh, tak pernah ku menduga
    – Oh, hiç düşünmemiştim
    Engkau curang dalam cinta
    – Aşkta hile yapıyorsun
    Hadirmu yang seindah dulu
    – Varlığınız her zamanki gibi güzel
    Hiasan cuma
    – Sadece dekorasyon

    Mengapa aku dipersalahkan?
    – Neden suçlanıyorum?
    Mengapa tidak, oh, dirimu, kekasihku? Oh-oh
    – Neden olmasın, ah, sen, sevgilim? Oh-oh
    Dulu bercinta, berjanji sumpah setia
    – Eskiden sevişirdim, bağlılık yemini ederdim
    Mengapa kini kau dustai?
    – Neden şimdi yalan söylüyorsun?

    Dulu, rindu serindu-rindunya
    – Geçmişte, Bayan serindu-rindunya
    Kini, benci sebencinya
    – Şimdi, o kadar nefret et
    Mahu, semahu-mahunya
    – İstiyorum, istiyorum
    Malu, aku tak malu
    – Utanç, utanmıyorum

    Mengapa aku dipersalahkan?
    – Neden suçlanıyorum?
    Mengapa tidak, oh, dirimu, kekasihku? Oh-oh
    – Neden olmasın, ah, sen, sevgilim? Oh-oh

    Dulu, rindu serindu-rindunya
    – Geçmişte, Bayan serindu-rindunya
    Kini, benci sebencinya
    – Şimdi, o kadar nefret et
    Mahu, semahu-mahunya
    – İstiyorum, istiyorum
    Malu, aku tak malu
    – Utanç, utanmıyorum

    Dulu, rindu serindu-rindunya
    – Geçmişte, Bayan serindu-rindunya
    Kini, benci sebencinya
    – Şimdi, o kadar nefret et
    Mahu, semahu-mahunya
    – İstiyorum, istiyorum
    Malu, aku tak malu
    – Utanç, utanmıyorum

    Di kala sepi ini
    – Bu sessiz zamanda
    Hatiku terluka lagi
    – Kalbim yine incindi
    Engkau telah mendustai
    – Yalan söyledin
    Sebuah janji
    – Söz

    Sebuah janji, sebuah janji
    – Bir söz, bir söz
  • De Fam – Berubah Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    De Fam – Berubah Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (Andai kata semua ini berubah)
    – (Keşke bütün bunlar değişseydi)

    Masihkah kau ingat
    – Hala hatırlıyor musun
    Setiap kata yang pernah kau ucap dulu?
    – Daha önce söylediğin her kelimeyi mi?
    Hingga ku katakan, “Adakah kau akan sama dan begini?”
    – Ta ki, “Böyle mi olacaksın?”
    Saat ujian datang menduga, kau pun tahu
    – Test geldiğinde tahmin et, biliyorsun

    Bukan ku mahu kecewakanmu
    – Hayal kırıklığını istemiyorum.
    Bukan aku tak percayakanmu
    – Sana inanmadığımdan değil.
    Tapi kau tahu kisah yang lalu
    – Ama eski hikayeyi biliyorsun
    Banyak merubah diri yang dulu
    – Geçmişte çok şey değişti

    Bukan ku mahu kau putus asa
    – Umutsuzluğa kapılmanı istemiyorum.
    Buktikan padaku aku salah
    – Yanıldığımı kanıtla
    Ku tak mahu harapanku musnah
    – Umudumun yok olmasını istemiyorum.
    Kerna ku sayangimu
    – Çünkü seni seviyorum

    Andai kata semua ini berubah
    – Keşke tüm bunlar değişseydi
    Biarlah ku dah sedia
    – Hazır olmama izin ver
    Dan bila yang tinggal hanyalah madah
    – Geriye kalan tek şey dua olduğunda
    Biar aku setia
    – Sadık olmama izin ver

    Ku tak minta dijanji semua
    – Söz istemiyorum.
    Ku tak minta selalu bersama
    – Her zaman birlikte olmak istemiyorum
    Ku hanya mahu kau setia
    – Sadece sadık olmanı istiyorum

    Ey, tepi sikit kita highlight
    – Ey, vurguladığımız küçük bir kenar
    Yang pelik-pelik kita dislike
    – Sevmediğimiz tuhaflık
    Makin lama makin sama, makin naik
    – Ne kadar uzun olursa, o kadar fazla
    Macam sikit-sikit pun tak baik
    – Hiç de iyi değil

    But, let me tell you ’bout my life
    – Ama sana hayatımı anlatayım.
    Senyum, kerna sudah lama setia
    – Gülümse, çünkü uzun zamandır sadık
    Ikhlas tak perlu diucap dengan kata
    – Gerçekten kelimelerle söylememe gerek yok
    Balasan hanya bisa lihat dengan cara, tetapi
    – Cevap sadece bu arada görebilir, ancak

    Bukan ku mahu kecewakanmu
    – Hayal kırıklığını istemiyorum.
    Bukan aku tak percayakanmu
    – Sana inanmadığımdan değil.
    Tapi kau tahu kisah yang lalu
    – Ama eski hikayeyi biliyorsun
    Banyak merubah diri yang dulu
    – Geçmişte çok şey değişti

    Bukan ku mahu kau putus asa
    – Umutsuzluğa kapılmanı istemiyorum.
    Buktikan padaku aku salah
    – Yanıldığımı kanıtla
    Ku tak mahu harapan ku musnah
    – Umudumun yok olmasını istemiyorum.
    Kerna ku sayangimu
    – Çünkü seni seviyorum

    Andai kata semua ini berubah
    – Keşke tüm bunlar değişseydi
    Biarlah ku dah sedia
    – Hazır olmama izin ver
    Dan bila yang tinggal hanyalah madah
    – Geriye kalan tek şey dua olduğunda
    Biar aku setia
    – Sadık olmama izin ver

    Ku tak minta dijanji semua
    – Her şeye söz vermek istemiyorum
    Ku tak minta selalu bersama
    – Her zaman birlikte olmak istemiyorum
    Ku hanya mahu kau setia
    – Sadece sadık olmanı istiyorum

    Di saat semua berubah
    – Her şey değiştiğinde
    Yang tinggal hanya kata-kata
    – Geriye kalan tek şey kelimeler
    Harus tetap ku melangkah dan
    – Devam etmeliyim ve
    Tinggalkan semua
    – Hepsini bırak

    Andai kata semua ini berubah
    – Keşke tüm bunlar değişseydi
    Biarlah ku dah sedia
    – Hazır olmama izin ver
    Dan bila yang tinggal hanyalah madah
    – Geriye kalan tek şey dua olduğunda
    Biar aku setia
    – Sadık olmama izin ver

    Ku tak minta dijanji semua
    – Her şeye söz vermek istemiyorum
    Ku tak minta selalu bersama
    – Her zaman birlikte olmak istemiyorum
    Ku hanya mahu kau setia
    – Sadece sadık olmanı istiyorum
  • ALYPH – SWIPE Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ALYPH – SWIPE Endonezce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Aku ada type
    – Tipim var
    Kalau aku like, aku like
    – Eğer hoşlanırsam, hoşlanırım
    Kalau tak
    – Değilse
    Aku swipe
    – Aku tokatlamak
    Swipe
    – Tokatlamak

    Aku ada type
    – Tipim var
    Tak kisah, hype ke tak hype
    – Önemli değil, yutturmaca yok yutturmaca
    Kalau aku like, aku like
    – Eğer hoşlanırsam, hoşlanırım
    Kalau tak
    – Değilse
    Aku swipe
    – Aku tokatlamak
    Swipe
    – Tokatlamak

    Tak nak jaga hati
    – Kalbine bakmamak
    Lebih baik aku jujur
    – Dürüst olsam iyi olur.
    Dah banyak situasi yang ku mengalami
    – Yaşadığım birçok durum var
    Biar takde yang ku kesali
    – Pişman olmayayım.
    Dulu diorang beritahu kena buat macam ni
    – Bunu yapmak zorunda olduklarını söylerlerdi.
    Kalau tak, confirm takle pergi
    – Değilse, takle go’yu onaylayın
    Bila aku tak dengar
    – Duymadığım zaman
    Mereka kata ego tinggi
    – Egonun yüksek olduğunu söylüyorlar
    Tak pandai bawak diri
    – Araba kullanmada iyi değil
    Korang boleh pergi m-
    – Gidebilirsin m-

    Baby, aku ada type
    – Bebeğim, bir tipim var
    Kalau aku like, aku like
    – Eğer hoşlanırsam, hoşlanırım
    Kalau tak
    – Değilse
    Aku swipe
    – Aku tokatlamak
    Swipe
    – Tokatlamak

    Aku ada type
    – Tipim var
    Tak kisah, hype ke tak hype
    – Önemli değil, yutturmaca yok yutturmaca
    Kalau aku like, aku like
    – Eğer hoşlanırsam, hoşlanırım
    Kalau tak
    – Değilse
    Aku swipe
    – Aku tokatlamak
    Swipe
    – Tokatlamak

    ‘Ngada-ngada
    – Ngada-ngada
    Bagi secubit nak segenggam’
    – Bir avuç için bana bir tutam ver’
    Diam
    – Sessiz
    Skarang aku nak segalanya
    – Şimdi her şeyi istiyorum
    Amacam?
    – Amacam?
    Cabaran
    – Zorluklar
    Buat kebaikan masa depan, kau kena letak jawatan
    – Geleceğin iyiliği için istifa etmelisin.
    Amacam?
    – Amacam?
    Aku nak susah kan hidup kau? Tak
    – Hayatını zorlaştırmak istiyorum, değil mi? Tak
    Kau da terbiasa orang dengar cakap
    – İnsanları dinlemeye alışkınsın.
    Kau da leka, itu sebab kau stuck
    – Çünkü sıkıştın.
    Bagi otak, aku lap, aku wipe
    – Beyin için siliyorum, siliyorum

    Bagi lega, lega
    – Rahatlama, rahatlama için
    Lega lega lega lega lega
    – Lega lega lega
    Kau dibebas dera
    – Özgürsün.
    Kau dapat nikmati warna Senja (Ooouuu)
    – Alacakaranlık renginin tadını çıkarabilirsiniz (Ooouuu)
    Itu aku Like
    – Sevdiğim
    Pada hujung hari
    – Günün sonunda
    Aku susun sepuluh jari
    – On parmağım var
    Moga yang tak bersetuju akan buka hati
    – Anlaşmazlığa düşenler kalplerini açacak.
    Psyche!
    – Psyche!
    Korang boleh m-
    – Yapabilirsin m-

    Aku ada type
    – Tipim var
    Kalau aku like, aku like
    – Eğer hoşlanırsam, hoşlanırım
    Kalau tak
    – Değilse
    Aku swipe
    – Aku tokatlamak
    Swipe
    – Tokatlamak

    Aku ada type
    – Tipim var
    Tak kisah, hype ke tak hype
    – Önemli değil, yutturmaca yok yutturmaca
    Kalau aku like, aku like
    – Eğer hoşlanırsam, hoşlanırım
    Kalau tak
    – Değilse
    Aku swipe
    – Aku tokatlamak
    Swipe
    – Tokatlamak
  • Arcángel – Como Tiene Que Ser İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Arcángel – Como Tiene Que Ser İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ajá
    – Uh-huh
    Quisiera quererte con sentimiento
    – Seni duygularla sevmek istiyorum
    Hacerte el amor con elegancia
    – Zarafetle seviş seninle
    Y seducirte con maldad, aja, prra
    – Ve seni kötülükle baştan çıkar, aja, prra

    Haciéndolo muy lento
    – Çok yavaş yapmak
    En mi habitación como tiene que ser
    – Olması gerektiği gibi odamda
    Disfrutándonos, gozándonos
    – Kendimizden zevk almak, kendimizden zevk almak
    Cada minuto hasta el amanecer
    – Şafağa kadar her dakika
    En la cama hagamos un juramento
    – Yatakta yemin edelim
    Por todas las noches darnos placer
    – Her gece için bize zevk ver
    Amándonos, gozándonos
    – Bizi sevmek, zevk almak
    Cada minuto hasta el amanecer
    – Şafağa kadar her dakika

    Al parecer todo fue inesperado
    – Görünüşe göre her şey beklenmedikti
    Y tan inesperado fue
    – Ve o kadar beklenmedik ki
    Que ahora me gusta demasiado
    – Şimdi çok fazla sevdiğimi
    Si tú no estás me siento desesperado
    – Eğer orada değilsen çaresiz hissediyorum
    Pero todo cambia mami cuando estás a mi lado
    – Ama sen benim yanımdayken her şey değişir anne
    Entonces tú me dices, tú me sigues
    – O zaman söyle, beni takip et
    Te puede ir bien si a mí tú me eliges
    – Beni seçersen başarabilirsin.
    No tengo tiempo para el pasado
    – Geçmişe ayıracak vaktim yok.
    Yo prefiero contigo estar acostado (prrra)
    – Seninle yatmayı tercih ederim (prrra)

    Haciéndolo muy lento
    – Çok yavaş yapmak
    En mi habitación como tiene que ser
    – Olması gerektiği gibi odamda
    Disfrutándonos, gozándonos
    – Kendimizden zevk almak, kendimizden zevk almak
    Cada minuto hasta el amanecer
    – Şafağa kadar her dakika
    En la cama hagamos un juramento
    – Yatakta yemin edelim
    Por todas las noches darnos placer
    – Her gece için bize zevk ver
    Amándonos, gozándonos
    – Bizi sevmek, zevk almak
    Cada minuto hasta el amanecer
    – Şafağa kadar her dakika

    Y al parecer no te estuvo suficiente
    – Ve görünüşe göre bu senin için yeterli değildi
    Y me llamaste al otro día de repente
    – Ve geçen gün aniden beni aradın
    Me lo encuentro curioso
    – Bunu meraklı buluyorum
    Que me hayas escogido a mí entre tanta gente
    – Beni bu kadar çok insan arasından seçtiğini
    Dímelo de frente, si así lo siente
    – Bana önden söyle, eğer böyle hissediyorsan
    Te juro que por siempre voy a estar pendiente
    – Yemin ederim her zaman farkında olacağım
    A lo que te pase, o a lo que te suceda
    – Sana ne olursa olsun, ya da sana ne olursa olsun
    Al que invente contigo se queda
    – Seninle birlikte icat eden kalır
    Tu y yo seguimos
    – Sen ve ben hala

    Haciéndolo muy lento
    – Çok yavaş yapmak
    En mi habitación como tiene que ser
    – Olması gerektiği gibi odamda
    Disfrutándonos, gozándonos
    – Kendimizden zevk almak, kendimizden zevk almak
    Cada minuto hasta el amanecer
    – Şafağa kadar her dakika
    En la cama hagamos un juramento
    – Yatakta yemin edelim
    Por todas las noches darnos placer
    – Her gece için bize zevk ver
    Amándonos, gozándonos
    – Bizi sevmek, zevk almak
    Cada minuto hasta el amanecer
    – Şafağa kadar her dakika

    A mí no me interesa lo que hiciste
    – Yaptığın şeyle ilgilenmiyorum.
    Ni lo que dejaste de hacer en tu pasado (babe)
    – Geçmişte yapmayı bıraktığın şeyi bile (bebeğim)
    Lo que realmente me importa
    – Benim için gerçekten önemli olan
    Es que soy yo quien está a tu lado
    – Sadece senin yanında olan benim.

    Dime cuando
    – Bana ne zaman olduğunu söyle
    ¿Porqué no estas pensando?
    – Neden düşünmüyorsun?
    Y te decidirás a no mirar hacia atrás
    – Ve geriye bakmamaya karar vereceksin.
    Sin saber que yo soy capaz de quererte
    – Seni sevebileceğimi bilmeden
    Hasta cuando
    – Ne zamana kadar
    Vas a seguir pensando
    – Düşünmeye devam edeceksin.
    Y te decidirás a no mirar hacia atrás
    – Ve geriye bakmamaya karar vereceksin.
    Sin saber que soy capaz de tenerte
    – Sana sahip olabileceğimi bilmemek

    You
    – Sen
    Austin
    – Austin
    La Marash
    – Maraş
    Dicen que el mundo se está acabando
    – Dünyanın sona erdiğini söylüyorlar
    Pero para mí la historia se acaba de repetir
    – Ama benim için tarih kendini tekrarladı
    Por lo tanto con temas como este
    – Bu nedenle bu gibi konularla
    Seguimos solidificando nuestra estructura
    – Yapımızı sağlamlaştırmaya devam ediyoruz
    Te acuerdas
    – Hatırlıyor musun
    Mambo Kingz
    – Mambo Kingz’in
    Luian
    – Luian
    Flow Factory
    – Akış Fabrikası
    Pina Records
    – Pına Kayıtları
    ¿Capich?
    – Capich?

    Dime cuando
    – Bana ne zaman olduğunu söyle
    Porque lo estás pensando
    – Çünkü bunu düşünüyorsun.
    Y te decidirás a no mirar hacia atrás
    – Ve geriye bakmamaya karar vereceksin.
    Y saber que yo soy capaz de quererte
    – Ve seni sevebileceğimi bilmek
    Hasta cuando
    – Ne zamana kadar
    Vas a seguir pensando
    – Düşünmeye devam edeceksin.
    Y te decidirás a no mirar hacia atrás
    – Ve geriye bakmamaya karar vereceksin.
    Sin saber que soy capaz de tenerte
    – Sana sahip olabileceğimi bilmemek

    Te fuiste rápido aquel día y me quede pensando
    – O gün çabucak gittin ve düşünüyordum da
    Que vas a hacer, dime que harás
    – Ne yapacaksın, söyle bana ne yapacaksın
    Volver a verte ¿cuando?
    – Ne zaman görüşürüz?
    Aquí el problema
    – İşte sorun
    No somos ni tú ni yo
    – Sen ya da ben değiliz.
    Aquí el problema
    – İşte sorun
    Es la gente mala a nuestro alrededor
    – Çevremizdeki kötü insanlar
    Pero con clase nos comportamos
    – Ama sınıfla birlikte davranırız
    No nos dejamos ver que bien actuamos
    – Ne kadar iyi hareket ettiğimizi görmemize izin vermiyoruz
    Me gusta la manera en que jugamos
    – Oyun tarzımızı seviyorum.
    A que no nos amamos
    – Birbirimizi sevmediğimizi
    A veces ni nos hablamos
    – Bazen birbirimizle konuşmuyoruz bile.
    Y como quiera disfrutamos (mua)
    – Ve senin gibi zevk alıyoruz (mua)

    Haciéndolo muy lento
    – Çok yavaş yapmak
    Como tiene que ser
    – Olması gerektiği gibi
  • Rauf & Faik – закат и рассвет Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Rauf & Faik – закат и рассвет Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Пришла закатом, ушла рассветом
    – Gün batımında geldi, şafakta gitti
    Придешь еще, придешь еще
    – Tekrar geleceksin, tekrar geleceksin
    Я так надеюсь
    – Umarım öyle umuyorum
    Пришла закатом, ушла рассветом
    – Gün batımında geldi, şafakta gitti
    Я так привык, я так привык
    – Çok alıştım, çok alıştım
    Ты знаешь это
    – Bunu biliyorsun
    Пришла закатом, ушла рассветом
    – Gün batımında geldi, şafakta gitti
    Придешь еще, придешь еще
    – Tekrar geleceksin, tekrar geleceksin
    Я так надеюсь
    – Umarım öyle umuyorum
    Пришла закатом, ушла рассветом
    – Gün batımında geldi, şafakta gitti
    Я так привык, я так привык
    – Çok alıştım, çok alıştım
    Ты знаешь это
    – Bunu biliyorsun

    Голубые глаза влекут
    – Mavi gözler çekicidir
    Мне с тобою так круто, правда
    – Seninle çok havalıyım, gerçekten
    Я не скрою ни дня, минуту
    – Bir gün bile saklanmayacağım, bir dakika
    Ты моя лучшая награда
    – Sen benim en iyi ödülümsün
    Я не вижу препятствий, бэйб
    – Engel görmüyorum bebeğim
    Целую ночь я ищу гитару
    – Bütün gece bir gitar arıyorum
    Чтобы в песне сказать тебе
    – Sana bir şarkıda söylemek için

    Ты со мной играешь
    – Benimle oynuyorsun
    Крутишь, вертишь просто так
    – Çeviriyorsun, öylece çeviriyorsun
    Яд. Яд. Самый сильный яд
    – Zehir. Zehir. En güçlü zehir
    Я так привязался
    – Kendimi çok bağladım
    Оказалось просто так
    – Sadece böyle olduğu ortaya çıktı
    Яд. Яд
    – Zehir. Zehir

    Пришла закатом, ушла рассветом
    – Gün batımında geldi, şafakta gitti
    Придешь еще, придешь еще
    – Tekrar geleceksin, tekrar geleceksin
    Я так надеюсь
    – Umarım öyle umuyorum
    Пришла закатом, ушла рассветом
    – Gün batımında geldi, şafakta gitti
    Я так привык, я так привык
    – Çok alıştım, çok alıştım
    Ты знаешь это.
    – Bunu biliyorsun.
  • Январский блюз – Пластырь Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Январский блюз – Пластырь Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    К чему этот солнечный день когда на тебе тень от дерьмового настра?
    – Bu güneşli gün, üzerinizde boktan bir gölgenin gölgesi varken neden bu kadar güneşli bir gün geçiriyorsunuz?
    Исправить это наркотиками так же глупо как перелом пластырем
    – Bunu uyuşturucuyla düzeltmek, yara bandı kırığı kadar aptalcadır
    Со стороны веселее смотреть на этот комедийный блокбастер
    – Dışarıdan bakıldığında, bu komedi gişe rekorları kıran filmi izlemek daha eğlenceli
    Походу со временем в тебе вымирают все эти энтузиасты
    – Sanırım zamanla bu meraklıların hepsi senin içinde ölüyor
    Молодые фантасты
    – Genç bilim adamları
    Родители были правы отчасти
    – Ebeveynler kısmen haklıydı
    Только голодные пасти могут показать что они зубастые
    – Sadece aç ağızlar dişlek olduklarını gösterebilir
    Они смотрят в обе стороны ты не сможешь обокрасть их
    – Her iki tarafa da bakıyorlar, onları çalamayacaksın
    Ведь самые важные вещи увидишь только на контрасте
    – Sonuçta, en önemli şeyleri sadece aksine göreceksiniz

    Мм я провожаю красивый закат
    – Güzel gün batımını seyrediyorum
    Мм столько мыслей что аж нечего сказать
    – Söyleyecek hiçbir şeyin olmadığı kadar çok düşünce var
    Мм хочу ли я вернуться назад, чтоб что то поменять?
    – Bir şeyleri değiştirmek için geri dönmek istiyor muyum?
    Мкм нее
    – Mikron onun

    Мм я провожаю красивый закат
    – Güzel gün batımını seyrediyorum
    Мм столько мыслей что аж нечего сказать
    – Söyleyecek hiçbir şeyin olmadığı kadar çok düşünce var
    Мм хочу ли я вернуться назад, чтоб что то поменять?
    – Bir şeyleri değiştirmek için geri dönmek istiyor muyum?
    Мкм нее
    – Mikron onun

    Алкоголь проблема
    – Alkol sorunu
    Но без него бы мы не говорили на многие темы
    – Ama o olmasaydı pek çok konuda konuşmazdık
    Вещества открывают тебе мир закрывая глаза где все мы
    – Maddeler, hepimizin olduğu yerde gözlerini kapatarak dünyayı sana açıyor
    Счастливые и добрые и заняты любимым делом
    – Mutlu ve nazik ve sevdiklerinizle meşguller
    К черту все что вокруг тебе все надоело
    – Çevrendeki her şeyden sıkıldığın her şeyden cehenneme git
    Время валюта, куда потратить?
    – Zaman para birimi, nereye harcanacak?
    Времени нет выбирать тут
    – Burada seçim yapmak için zaman yok
    Работа семья, работа семья и работа семья и зарплата
    – İş ailesi, iş ailesi ve iş ailesi ve maaş
    Не пропустить бы еще важные даты
    – Daha önemli tarihleri kaçırmazdım
    Семейные и рабочие чаты
    – Aile ve iş sohbetleri
    Утром капучино вечером латте
    – Sabah akşam kapuçino latte
    Прямо как в штатах
    – Tıpkı Amerika’daki gibi
    Круто же?!
    – Havalı değil mi?!

    Мм я провожаю красивый закат
    – Güzel gün batımını seyrediyorum
    Мм столько мыслей что аж нечего сказать
    – Söyleyecek hiçbir şeyin olmadığı kadar çok düşünce var
    Мм хочу ли я вернуться назад, чтоб что то поменять?
    – Bir şeyleri değiştirmek için geri dönmek istiyor muyum?
    Мкм нее
    – Mikron onun

    Мм я провожаю красивый закат
    – Güzel gün batımını seyrediyorum
    Мм столько мыслей что аж нечего сказать
    – Söyleyecek hiçbir şeyin olmadığı kadar çok düşünce var
    Мм хочу ли я вернуться назад, чтоб что то поменять?
    – Bir şeyleri değiştirmek için geri dönmek istiyor muyum?
    Мкм нее
    – Mikron onun
  • SHAMI – Плакала Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    SHAMI – Плакала Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (По ту сторону реки слезами плакала.
    – (Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağladım.
    По ту сторону реки слезами плакала.)
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.)

    Если наша жизнь похожа на кино,
    – Eğer hayatımız bir film gibiyse,
    То сюжет известен нам давным-давно.
    – Bu hikaye uzun zaman önce bizim için biliniyor.
    Проходя преграды, знал я ты со мной,
    – Engelleri aşarken, seni benimle birlikte biliyordum,
    За меня горой, ты за моей спиной.
    – Arkamda bir dağ var, arkamdan geliyorsun.
    Если наша истина, это любовь,
    – Eğer bizim gerçeğimizse, bu aşktır,
    То проверим искренность мы наших слов.
    – Yoksa sözlerimizin samimiyetini kontrol edeceğiz.
    Психология любви не так проста,
    – Aşkın psikolojisi o kadar basit değildir,
    Для начала нужно полюбить себя.
    – Önce kendini sevmelisin.

    Ты хотела показать мне свое я.
    – Bana benliğini göstermek istedin.
    Показав, не ожидала от меня.
    – Gösterdikten sonra benden beklemiyordum.
    Мой игнор, моя таблетка от тебя,
    – Göz ardıcım, senden aldığım hapım,
    От тебя, кто слышит только лишь себя.
    – Senden sadece kendini duyan biri.
    Проходил я это через сотни раз,
    – Bunu yüzlerce kez yaşadım,
    По дороге слышал много громких фраз,
    – Yolda bir sürü yüksek sesli cümle duydum,
    А в итоге ни к чему и не пришли,
    – Ve sonunda hiçbir şeye ulaşamadık,
    Но хотя бы не реви.
    – Ama en azından kükreme.

    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…
    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…
    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…
    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…

    Я не идеал, не спорю для тебя.
    – Ben ideal değilim, senin için tartışmıyorum.
    Не могу казаться лучше, чем вчера.
    – Dünden daha iyi görünemiyorum.
    Не могу решать проблемы каждый день.
    – Her gün sorunları çözemiyorum.
    От меня не требуй ничего взамен.
    – Karşılığında benden hiçbir şey isteme.
    Для чего мне треплишь нервы ты всегда.
    – Neden beni her zaman sinirlendiriyorsun?
    Знаю, что как ты захочешь никогда,
    – Biliyorum, nasıl istersen asla,
    Никогда под твою дудку не плясал,
    – Hiç senin için dans etmedim,
    Кто был до меня, нормально так нырял.
    – Benden önce kim vardı, normal olarak böyle dalışlardı.

    Зачастую слышу: “Как ты мог так с ней?”
    – Sık sık duyuyorum: “Ona bunu nasıl yapabildin?”
    Просто вы не цените простых парней.
    – Sadece sıradan erkeklere değer vermiyorsunuz.
    Видимо внимания не уделял,
    – Görünüşe göre dikkat etmedim,
    Если так, то значит точно изменял.
    – Eğer öyleyse, kesinlikle aldattığı anlamına gelir.
    Проходил я это через сотни раз,
    – Bunu yüzlerce kez yaşadım,
    По дороге слышал много громких фраз,
    – Yolda bir sürü yüksek sesli cümle duydum,
    А в итоге ни к чему и не пришли,
    – Ve sonunda hiçbir şeye ulaşamadık,
    Но хотя бы не реви.
    – Ama en azından kükreme.

    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…
    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…
    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…
    По ту сторону реки слезами плакала.
    – Nehrin diğer tarafında gözyaşlarıyla ağlıyordu.
    Девочка все плакала, на себя накаркала, но…
    – Kız sürekli ağlıyordu, kendine kızıyordu, ama…
  • Ұланғасыр Қами – Ямахау Kazakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ұланғасыр Қами – Ямахау Kazakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ямахау, ёмасоу, мәңгі-ау, біз билеген әндер-оу
    – Yamahau, emasou, sonsuza dek-oh, dans ettiğimiz şarkılar-oh
    Әндер-ау керім
    – Şarkılar-AY Kerim
    Вечердан қалмайтын, талмайтын, таңды-таңға жалғайтын
    – Akşamları kırılmadan, şafağa izin vermeden
    Кездер-ай дедім
    – Zaman bir aydır

    Сұлу қыздар қайдасың сол баяғы
    – Senin kadar eski olduğun güzel kızlar
    Сендер жайлы естелік бал ғой әлі
    – Senin anıların bal hala
    Қайта оралмас шақтар-ай
    – Geri dönüşü olmayan zamanlar bir aydır
    Жүрек тулап жатқаны-ай
    – Kalp ağlıyor-Ay
    Тәтті кездер қайдасың сол баяғы
    – Eskiden olduğun tatlı zamanlar
    Бал сезімдер жүректе бар ғой әлі
    – Hala kalbinde bal duyguları var
    Қайталанбас сәттер-ай
    – Eşsiz anlar-Ay
    Қайта оралмас әттең-ай
    – Geri dönme, Ay

    Шашыңда бигуди, чинури, тоқсан тоғыз жигули
    – Kıvırıcı, chinouri, saçında doksan dokuz tane jiguli var
    Астымда жаңа
    – Altımdaki yeni
    Қыздарға баратын, қара түн, терезесін қағатын
    – Kızlara giderlerdi, siyah bir gece, pencereden vururlardı
    Кездер-ай бала
    – Zamanlar ay çocuğudur

    Сұлу қыздар қайдасың сол баяғы
    – Senin kadar eski olduğun güzel kızlar
    Сендер жайлы естелік бал ғой әлі
    – Senin anıların bal hala
    Қайта оралмас шақтар-ай
    – Geri dönüşü olmayan zamanlar bir aydır
    Жүрек тулап жатқаны-ай
    – Kalp ağlıyor-Ay
    Тәтті кездер қайдасың сол баяғы
    – Eskiden olduğun tatlı zamanlar
    Бал сезімдер жүректе бар ғой әлі
    – Hala kalbinde bal duyguları var
    Қайталанбас сәттер-ай
    – Eşsiz anlar-Ay
    Қайта оралмас әттең-ай
    – Geri dönme, Ay

    Сұлу қыздар қайдасың сол баяғы
    – Senin kadar eski olduğun güzel kızlar
    Сендер жайлы естелік бал ғой әлі
    – Senin anıların bal hala
    Қайта оралмас шақтар-ай
    – Geri dönüşü olmayan zamanlar bir aydır
    Жүрек тулап жатқаны-ай
    – Kalp ağlıyor-Ay
    Тәтті кездер қайдасың сол баяғы
    – Eskiden olduğun tatlı zamanlar
    Бал сезімдер жүректе бар ғой әлі
    – Hala kalbinde bal duyguları var
    Қайталанбас сәттер-ай
    – Eşsiz anlar-Ay
    Қайта оралмас әттең-ай
    – Geri dönme, Ay
  • Жандос Қаржаубай – Көзмоншағым Kazakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Жандос Қаржаубай – Көзмоншағым Kazakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi
    Эх, қарақат көздеріңе
    – Eh, kuş üzümü gözleri
    Көрмегендер қызығыпты
    – Görmeyenler ilgileniyorlardı
    Маған деген мас көңілің
    – Bana karşı sarhoş ruh haliniz
    Әлдекімнен бұзылыпты
    – Birisi bozuldu
    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi

    Махаббатың басылмаған
    – Aşkın bastırılmamış
    Қызыл гүлім ашылмаған
    – Kırmızı çiçeğim açıklanmadı
    Бар шындығын жасырмаған
    – Bar gerçeği gizlemedi
    Қос жүрек-ай қосылмаған
    – çift kalp – Ay dahil değildir
    Мен оралып келем бүгін
    – Bugün döneceğim
    Саған қатты сенем күнім
    – Sana çok güveniyorum
    Сыйға берген көзмоншағым
    – Hediye edilen göz
    Көзге түссін сенен бұрын
    – Senden önce gözünü yakalasın

    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi
    Эх, қарақат көздеріңе
    – Eh, kuş üzümü gözleri
    Көрмегендер қызығыпты
    – Görmeyenler ilgileniyorlardı
    Маған деген мас көңілің
    – Bana karşı sarhoş ruh haliniz
    Әлдекімнен бұзылыпты
    – Birisi bozuldu
    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi

    Саған жаным сене алмасам
    – Sana güvenemem, ruhum
    Қайғы мұңды жеңе алмасам
    – Hüzünle başa çıkamayacağım üzüntü
    Біз көріскен жерге жаным
    – Ruhum gördüğümüz yere
    Сағынғанда кел әрқашан
    – Her zaman özlediğin zaman gel
    Жүргенде сезімнен шаршап
    – Yürürken duygulardan bıktım
    Жолығып қалып кез болсақ
    – Toplantılara gelince
    Біз екеуміз екі адамбыз
    – İkimiz de öyleyiz
    Естелік болсын көз моншақ
    – Göz boncuklarının anısına izin verin

    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi
    Эх, қарақат көздеріңе
    – Eh, kuş üzümü gözleri
    Көрмегендер қызығыпты
    – Görmeyenler ilgileniyorlardı
    Маған деген мас көңілің
    – Bana karşı sarhoş ruh haliniz
    Әлдекімнен бұзылыпты
    – Birisi bozuldu
    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi

    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi
    Эх, қарақат көздеріңе
    – Eh, kuş üzümü gözleri
    Көрмегендер қызығыпты
    – Görmeyenler ilgileniyorlardı
    Маған деген мас көңілің
    – Bana karşı sarhoş ruh haliniz
    Әлдекімнен бұзылыпты
    – Birisi bozuldu
    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi

    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi
    Эх, қарақат көздеріңе
    – Eh, kuş üzümü gözleri
    Көрмегендер қызығыпты
    – Görmeyenler ilgileniyorlardı
    Маған деген мас көңілің
    – Bana karşı sarhoş ruh haliniz
    Әлдекімнен бұзылыпты
    – Birisi bozuldu
    Көзмоншағың қолыңдағы
    – Eldeki gözler
    Көзмоншағың үзіліпті
    – Gözyaşları kesildi