I wanna be the one you call every day and night
– Her gün her gece aradığın biri olmayı isterim
Are you gonna be the one who’s always gonna treat me right?
– Beni daima doğru tedavi edecek biri olacak mısın?
And when we get together turning down the lights
– Ve birlikte olduğumuzda, ışıkları kapatırız
Need you 100, need you 100 percent
– Sana yüzde yüz ihtiyacım var, sana yüzde yüz ihtiyacım var
I wanna be the one you tell all your friends about
– Bütün Arkadaşlarına bahsettiğin biri olmak isterim
Baby, I’ll be the one you just can’t do without
– Bebeğim, senin bensiz yapamadığın biri olacağım
You gotta give me everything, baby ain’t no doubt
– Bana herşeyi vermelisin, bebek şüphe yok ki
Give me 100, need you 100 percent
– Bana 100 ver, sana yüzde yüz ihtiyacım var
Blog
-
Duke Dumont feat. A*M*E – Need U Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
-
Bastille – Things We Lost In The Fire Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
Things we lost to the flame
– Alevlerde kaybettiğimiz şeylerThings we’ll never see again
– Asla tekrar göremeyeceğimiz şeylerAll that we’ve amassed
– Bir araya getirdiğimiz şeylerSits before us, shattered into ash
– Bizden daha önce oturuyorlar,küllere dönüşüyorlar(parçalanıyorlar)These are the things, the things we lost
– Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeylerThe things we lost in the fire fire fire
– Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşteThese are the things, the things we lost
– Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeylerThe things we lost in the fire fire fire
– Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşteWe sat and made a list of all the things that we have down the backs of table tops
– Oturduk ve sahip olduğumuz her şeyin listesini yaptık
Masa üstü kaplamasının arkasınaTicket stubs and your diaries
– Bilet parçaları ve senin günlüklerinI read them all one day when loneliness came and you were away
– Bir gün hepsini okuyacağım sen uzaktayken ve yalnızlık geldiğindeOh they told me nothing new, but I love to read the words you used
– Bana yeni bir şey olmadığını söylediler ama ben senin kullandığın sözcükleri okumayı seviyorumThese are the things, the things we lost
– Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeylerThe things we lost in the fire fire fire
– Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşte
These are the things, the things we lost
– Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeylerThe things we lost in the fire fire fire
– Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşteI was the match and you were the rock
– Ben kibrittim ve sen ateşleyiciydinMaybe we started this fire
– Belki de bu ateşi biz başlattıkWe sat apart and watched All we had burned on the pyre
– Uzak yerlere oturduk ve sahip olduklarımızın odunlarda yanmasını izledik(You said) we were born with nothing
– Sen demiştin) biz hiçbir şeyimiz olmadan doğdukAnd we sure as hell have nothing now
– Ve şuan hiçbir şeyimizin olmadığına çok eminiz(You said) we were born with nothing
– Sen demiştin) biz hiçbir şeyimiz olmadan doğdukAnd we sure as hell have nothing now
– Ve şuan hiçbir şeyimizin olmadığına çok eminizThese are the things, the things we lost
– Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeylerThe things we lost in the fire fire fire
– Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşteThese are the things, the things we lost
– Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeylerThe things we lost in the fire fire fire
– Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşteFlames they licked the walls
– Alevler duvarları yalıyorTenderly they turned to dust all that I adore
– Yavaşça hayranlık duyuduğum her şeyi küle çeviriyor alevler -
Disclosure – White Noise ft. Alunageorge Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
I know you’re smart
– Biliyorum sen zekisin
You spin me round like a knot
– Düğüm atar gibi beni çevirip duruyorsun
You know the pieces, pieces of my heart
– Parçaları biliyorsun, kalbimin parçalarını
Sometimes it’s fun, you pull my strings one by one
– Bazen eğlenceli, iplerimi teker teker çekiyorsun
Until you get me, get me onto one
– beni alana kadar, birinin üzerine
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım
I don’t need you, give me straight to me
– Sana ihtiyacım yok, beni bana bırak
give me straight to me
– Beni bana bırak
You’re just gonna get my back
-Sen sadece bana geri döneceksin
I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok
Tell me how to be, tell me how to be
– Nasıl olmam gerektiğini söyle, nasıl olmam gerektiğini söyle
Just gonna get my back
– Sadece bana döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana döneceksin
Back, back, back, back
– Geri, geri, geri, geri
Back, back, back, back
– Geri, geri, geri, geriJust noise, white noise
– Sadece ses, beyaz gürültü
I’m hearing static, you’re like an automatic
– Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
You just wanna keep me on repeat and hear me crying
– Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun
Just noise, white noise
– Sadece ses, beyaz gürültü
Just noise, white noise
– Sadece ses, beyaz gürültü
I’m hearing static, you’re like an automatic
– Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
You just wanna keep me on repeat and hear me crying
– Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun
Only you can look at me the way you do
– Senin baktığın şekilde bana sadece sen bakabilirsin
You always tend me, tend me black and blue
– Sen her zaman bana meyilliydin, siyah ve mavi eğilimdeydin
Such a shame, you frame me with such disdain+
– Böyle bir utanç, beni böyle bir küçümsemeyle çerçeveliyorsun
You got me washed out, washed out, call it drained
– Sen benim soldurdun, soldurdun, tükettin diyebilirsin
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım
I don’t need you, give me straight to me
– Sana ihtiyacım yok, beni bana bırak
I don’t need you, give me straight to me
– Sana ihtiyacım yok, beni bana bırak
You’re just gonna get my back
– Sen sadece bana geri döneceksin
I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok
Tell me how to be, tell me how to be
– Nasıl olmam gerektiğini söyle, nasıl olmam gerektiğini söyle
Just gonna get my back
– Sadece bana geri döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana geri döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana geri döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana geri döneceksin
Just gonna get my back
– Sadece bana geri döneceksin
Back, back, back, back
– Geri, geri, geri, geri
Back, back, back, back….
– Geri, geri, geri, geri…Just noise, white noise
– Sadece ses, beyaz gürültü
I’m hearing static, you’re like an automatic
– Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
You just wanna keep me on repeat and hear me crying
– Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun
Just noise, white noise
– Sadece ses, beyaz gürültü
Just noise, white noise
– Sadece ses, beyaz gürültü
I’m hearing static, you’re like an automatic
– Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
You just wanna keep me on repeat and hear me crying
– Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun -
Showtek ft. We Are Loud & Sonny Wilson – Booyah Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
Yes all we care about is dem party
– Evet tek umursadığımız dem parti
Keeping the good vibes good vibes in the air nowSing along now
– Şu anda havada iyi hisler iyi hisler tutmak
I put that rock in ya body
– O kayayı vücuduna koydum
Now bounce all night
– Şimdi bütün gece zıpla
Keep them guns outta di club
– Silahları kulüpten uzak tutun
Dei killin dis vibe
– Dei killin dis vibe
Throw it up for the party
– Parti için fırlat
I make’em feel good
– Onları iyi hissettiriyorum
Goes out to every club, city and hood now
– Artık her kulübe, şehre ve mahalleye gidiyor
Put that rock in ya body now yeah
– O kayayı vücuduna koy şimdi evet
Just keep on rockin and don’t take it easy
– Sadece sallamaya devam et ve kolay alma
Gots to get out of the club
– Kulüpten çıkmak için var
If you don’t feel me
– Eğer beni hissetmiyorsan
Give it up, ain’t no stopping
– Vazgeç, durmak yok
Everyone up in the clubIs down with this rockingAnd that’s all it is now
– Kulüpteki herkes bu sallanmaya başladı ve hepsi bu kadar
You better get on da dance floor now
– Şimdi dans pistine çıksan iyi olur
Get on that riddim now
– Şimdi o riddime bin
Imma say booyah!Booyah!
– Booyah diyeceğim!
Imma say whatYes all we care about is dem party
– Imma tell what evet bizim tüm ilgilendiğimiz dem parti
Keeping the good vibes good vibes in the air now
– Havada iyi hisler iyi hisler tutmak
Sing along now
– Şimdi birlikte söyle
I put that rock in ya body
– O kayayı vücuduna koydum
Now bounce all night
– Şimdi bütün gece zıpla
Keep them guns…
– Silahlarını saklayın… -
Bastille – Pompeii Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
I was left to my own devices
– Kendi aletlerimle bırakıldımMany days fell away with nothing to show
– Çoğu günler gösterecek birşeyim olmadan geri çekildimAnd the walls kept tumbling down
– Ve duvarlar yuvarlanıp durduIn the city that we love
– Bizim sevdiğimiz şehirdeGreat clouds roll over the hills
– Muhteşem bulutlar tepelerden yuvarlanırlarBringing darkness from above
– Karanlığı tepeden getirirlerBut if you close your eyes,
– Ama eğer gözlerini kapatırsanDoes it almost feel like
– Hemen hemen onun gibi hissettirmez miNothing changed at all?
– Hiçbir şey değişmemiş gibi?And if you close your eyes,
– Ve eğer gözlerini kapatırsanDoes it almost feel like
– Hemen hemen onun gibi hissettirmez miYou’ve been here before?
– Burada daha önce bulunmuştun?How am I gonna be an optimist about this?
– Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?How am I gonna be an optimist about this?
– Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?We were caught up and lost in all of our vices
– Biz yakalanmış ve kaybolmuştuk bizim tüm ahlaksızlıklarımızdaIn your poses the dust settled around us
– Senin pozlarında toz etrafımızda oturmuştuAnd the walls kept tumbling down
– Ve duvarlar yuvarlanıp durduIn the city that we love
– Bizim sevdiğimiz şehirdeGreat clouds roll over the hills
– Muhteşem bulutlar tepelerden yuvarlanırlarBringing darkness from above
– Karanlığı tepeden getirirlerBut if you close your eyes,
– Ama eğer gözlerini kapatırsanDoes it almost feel like
– Hemen hemen onun gibi hissettirmez miNothing changed at all?
– Hiçbir şey değişmemiş gibi?And if you close your eyes,
– Ve eğer gözlerini kapatırsanDoes it almost feel like
– Hemen hemen onun gibi hissettirmez miYou’ve been here before?
– Burada daha önce bulunmuştun?How am I gonna be an optimist about this?
– Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?How am I gonna be an optimist about this?
– Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?Oh where do we begin?
– Oh, nereden başlıyoruz?The rubble or our sins?
– Enkazdan veya günahlarımızdan?Oh where do we begin?
– Oh, nereden başlıyoruz?The rubble or our sins?
– Enkazdan veya günahlarımızdan?And the walls kept tumbling down
– Ve duvarlar yuvarlanıp durduIn the city that we love
– Bizim sevdiğimiz şehirdeGreat clouds roll over the hills
– Muhteşem bulutlar tepelerden yuvarlanırlarBringing darkness from above
– Karanlığı tepeden getirirlerBut if you close your eyes,
– Ama eğer gözlerini kapatırsanDoes it almost feel like
– Hemen hemen onun gibi hissettirmez miNothing changed at all?
– Hiçbir şey değişmemiş gibi?And if you close your eyes,
– Ve eğer gözlerini kapatırsanDoes it almost feel like
– Hemen hemen onun gibi hissettirmez miYou’ve been here before?
– Burada daha önce bulunmuştun?How am I gonna be an optimist about this?
– Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?How am I gonna be an optimist about this?
– Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim? -
Sub Focus – Turn Back Time Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
Brush off my shoulders, but not ’cause it’s colder
– Omuzlarımı fırçala, ama daha soğuk olduğu için değil
Will it get better, now that we’re older?
– Artık yaşlandığımıza göre daha iyi olacak mı?
Remember the feeling, a deeper emotion
– Bu hissi hatırla, daha derin bir duygu
To be high as a mountain, as deep as the oceanHow I wish I could turn back time
– Dağ kadar yüksek, okyanus kadar derin, keşke zamanı geri alabilseydimHow I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsemHow I wish I could turn back timeHow I wish I could turn back time
– Zamanı nasıl geri alabilseydim keşke zamanı nasıl geri döndürebilseydimHow I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsemHow I wish I could turn back timeOh, I just hate being without you
– Keşke zamanı geri alabilseydim Oh, sensiz olmaktan nefret ediyorumIt’s just another thing to break through
– Bu sadece kırılacak başka bir şey
Carry the hurt I dare not speak it
– Acıyı taşı, konuşmaya cesaret edemem
Bring back the love that we all believe in
– Hepimizin inandığı sevgiyi geri getirHow I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsemHow I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsemHow I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem
How I wish I could turn back time
– Keşke zamanı geri alabilsem -
Avicii – You Make Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
We are one,
– Biz biriz
One’s for sure.
– Eminiz
Don’t want some more.
– Daha fazla isteme.Oh Oh Oh Oh
– Oh Oh Oh Oh
You make me!
– Benimlesin
Oh Oh Oh Oh
– Oh Oh Oh Oh
You make me!
– BenimlesinWe are one,
– Biz biriz
One’s for sure.
– Eminiz
I need you more.
– Sana daha fazla ihtiyacım varOh Oh Oh Oh
– Oh Oh Oh Oh
You make me!
– Benimlesin
Oh Oh Oh Oh
– Oh Oh Oh OhAll my life I’ve been,
– Bütün hayatım burda
I’ve been waiting for someone like you. (Yeah)
– Senin gibi birini beklemekle geçtiAll my life I’ve been,
– Bütün hayatım burda
I’ve been waiting for someone like you. (Yeah)
– Senin gibi birini beklemekle geçtiI’ve been waiting for someone like you. (Yeah)
– Senin gibi birini beklemekle geçti -
Wilkinson – Too Close ft. Detour City Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
Oh, you shot me down and left me here on the floor
– Oh, beni vurdun ve beni burada yerde bıraktın
I left myself wide open, and I should’ve known
– Kendimi sonuna kadar açık bıraktım ve bilmeliydimDon’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğimDon’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğimOh, you shot me down and left me here on the floor
– Oh, beni vurdun ve beni burada yerde bıraktın
I left myself wide open, and I should’ve known
– Kendimi sonuna kadar açık bıraktım ve bilmeliydimDon’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
Don’t come too close, I won’t give away my heart
– Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim -
John Legend – All of Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
What would I do without your smart mouth
– Senin kendini beğenmişliğin olmadan ben ne yaparım
Drawing me in, and you kicking me out
– Aklımı çeliyorsun ve beni oyun dışı bırakıyorsun
Got my head spinning, no kidding, I can’t pin you down
– Başımı döndürüyorsun,şaka yapmıyorum,seni sıkıştırmıyorum
What’s going on in that beautiful mind
– O güzel aklında neler dönüyor
I’m on your magical mystery ride
– Ben senin büyü ve gizemine takıldım
And I’m so dizzy, don’t know what hit me, but I’ll be alright
– Çok şaşkınım,beni ne çarptı bilmiyorum,ama iyi olacağımMy head’s underwater
– Kafam suyun altında
But I’m breathing fine
– Ama iyi nefes alıyorum
You’re crazy and I’m out of my mind
– Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdımCause all of me
– Sebebi ben herşeyimle
Loves all of you
– Senin her şeyini seviyorum
Love your curves and all your edges
– Eğrilerini,doğrularını seviyorum
All your perfect imperfections
– Bütün mükemmel kusurlarını
Give your all to me
– Bana her şeyini ver
I’ll give my all to you
– Ben de sana her şeyimi vereceğim
You’re my end and my beginning
– Sen benim bitişim ve başlangıcımsın
Even when I lose I’m winning
– Kazanıyorken kaybetsem bile
Cause I give you all of me
– Çünkü sana her şeyimi veririm
And you give me all of you, oh
– Ve sen de bana her şeyini verirsinHow many times do I have to tell you
– Ne kadar zamandır sana söylemeye çalışıyorum
Even when you’re crying you’re beautiful too
– Ağlarken bile güzelsin
The world is beating you down, I’m around through every mood
– Dünya seni yeniyor,ben her ruh halinde etrafındayım
You’re my downfall, you’re my muse
– Sen benim çöküşümsün,ilham perimsin
My worst distraction, my rhythm and blues
– En kötü dikkat dağıtıcım,ritmim ve hüznüm
I can’t stop singing, it’s ringing in my head for you
– Şarkı söylemeyi bırakamam,senin için kafamda çalıyorMy head’s underwater
– Kafam suyun altında
But I’m breathing fine
– Ama iyi nefes alıyorum
You’re crazy and I’m out of my mind
– Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdımCause all of me
– Sebebi ben herşeyimle
Loves all of you
– Senin her şeyini seviyorum
Love your curves and all your edges
– Eğrilerini,doğrularını seviyorum
All your perfect imperfections
– Bütün mükemmel kusurlarını
Give your all to me
– Bana her şeyini ver
I’ll give my all to you
– Ben de sana her şeyimi vereceğim
You’re my end and my beginning
– Sen benim bitişim ve başlangıcımsın
Even when I lose I’m winning
– Kazanıyorken kaybetsem bile
Cause I give you all of me
– Çünkü sana her şeyimi veririm
And you give me all of you, oh
– Ve sen de bana her şeyini verCards on the table, we’re both showing hearts
– Kartlar masada,ikimiz de kalplerimizi gösteriyoruz
Risking it all, though it’s hard
– Hepsini riske ediyorum,zor olmasına rağmen
Cause all of me
– Sebebi ben herşeyimle
Loves all of you
– Senin her şeyini seviyorum
Love your curves and all your edges
– Eğrilerini,doğrularını seviyorum
All your perfect imperfections
– Bütün mükemmel kusurlarını
Give your all to me
– Bana her şeyini ver
I’ll give my all to you
– Ben de sana her şeyimi vereceğim
You’re my end and my beginning
– Sen benim bitişim ve başlangıcımsın
Even when I lose I’m winning
– Kazanıyorken kaybetsem bile
Cause I give you all of me
– Çünkü sana her şeyimi veririm
And you give me all of you, oh
– Ve sen de bana her şeyini verirsinI give you all of me
– Sana her şeyimi veririm
And you give me all of you, ohh
– Ve sen de bana her şeyini verirsin -
Sia – Chandelier Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
Party girls don’t get hurt
– Parti kızları incinmez
Can’t feel anything, when will I learn
– Bir şey hissetmezler, ne zaman öğreneceğim
I push it down, push it down
– bunu bastırıyorum, bunu bastırıyorumI’m the one “for a good time call”
– ben “iyi zaman geçirme aramasıyım”
Phone’s blowin’ up, ringin’ my doorbell
– telefon patlıyor, kapı zilim çalıyor
I feel the love, feel the love
– aşkı hissediyorum, aşkı hissediyorum1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3, 1, 2, 3, içThrow ’em back ’til I lose count
– Arka arkaya yuvarlıyorum, sayısını tutamayana kadarI’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
– avizeden sallanacacağım, avizeden
I’m gonna live like tomorrow doesn’t exist
– yarın yokmuş gibi yaşayacağım
Like it doesn’t exist
– yarın yokmuş gibi
I’m gonna fly like a bird through the night, feel my tears as they dry
– gecenin içinde bir kuş gibi uçacağım, gözyaşlarımın kuruduğunu hissedeceğim
I’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
– avizeden sallanacacağım, avizedenBut I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
– ama canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
– sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bugece sadece bekliyorum
Help me, I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
– bana yardım et, canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
– sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bu gece sadece bekliyorum
On for tonight
– bu geceSun is up, I’m a mess
– güneş doğdu, ben berbat haldeyim
Gotta get out now, gotta run from this
– şimdi dışarıya çıkacağım, bundan kaçmam gerek
Here comes the shame, here comes the shame
– işte utanç geliyor, işte utanç geliyor1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3, 1, 2, 3, içThrow ’em back ’til I lose count
– Arka arkaya yuvarlıyorum, sayısını tutamayana kadarI’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
– avizeden sallanacacağım, avizeden
I’m gonna live like tomorrow doesn’t exist
– yarın yokmuş gibi yaşayacağım
Like it doesn’t exist
– yarın yokmuş gibi
I’m gonna fly like a bird through the night, feel my tears as they dry
– gecenin içinde bir kuş gibi uçacağım, gözyaşlarımın kuruduğunu hissedeceğim
I’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
– avizeden sallanacacağım, avizedenBut I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
– ama canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
– sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bugece sadece bekliyorum
Help me, I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
– bana yardım et, canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
– sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bu gece sadece bekliyorum
On for tonight
– bu geceOn for tonight
– bu gece
‘Cause I’m just holding on for tonight
– çünkü bu gece sadece bekliyorum
Oh I’m just holding on for tonight
– bu gece sadece bekliyorum
On for tonight
– bu gece
On for tonight
– bu gece
‘Cause I’m just holding on for tonight
– çünkü bu gece sadece bekliyorum
‘Cause I’m just holding on for tonight
– çünkü bu gece sadece bekliyorum
Oh I’m just holding on for tonight
– bu gece sadece bekliyorum
On for tonight
– bu gece
On for tonight
– bu gece -
Zedd – Stay The Night ft. Hayley Williams Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
I know that we are upside down
– ters oldugumuzu biliyorum
So hold your tongue and hear me out
– yani dilni tut ve beni dinle
I know that we were made to break
– bizi kırmak için yapılmıştı biliyorum
So what? I don’t mind
– ne olmuş yani ? ben umursamıyorumYou kill the lights, I’ll draw the blinds
– ışıkları öldürüyorsun , kör çizeceğim
Don’t dull the sparkle in your eyes
– gözlerindeki ışıltı donuk değil
I know that we were made to break
– bizi kırmak için yapılmıştı biliyorum
So what? I don’t mind
– ne olmuş yani ? ben umursamıyorumAre you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Are you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Oh oh oh, are you gonna stay the night
– oh oh oh , gece kalacak mısınAre you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Doesn’t mean we’re bound for life
– yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
So oh oh, are you gonna stay the night
– yani oh oh , gece kalacak mısınAre you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Doesn’t mean we’re bound for life
– yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
So oh oh, are you gonna stay the night
– yani oh oh , gece kalacak mısınI am fire gasoline, come pour yourself all over me
– ben benzin ateşiyim,üzerime kendini dök
We’ll let this place go down in flames only one more time
– sadece bir kez daha alevler içinde aşağıya gitmeye izin vereceğiz
You kill the lights, I’ll draw the blinds
– ışıkları öldürüyorsun , kör çizeceğim
Don’t dull the sparkle in your eyes
– gözlerindeki ışıltı donuk değil
I know that we were made to break
– bizi kırmak için yapılmıştı biliyorum
So what? I don’t mind
– ne olmuş yani ? ben umursamıyorumAre you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Are you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Oh oh oh, are you gonna stay the night
– oh oh oh , gece kalacak mısın
Are you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Doesn’t mean we’re bound for life
– yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
So oh oh, are you gonna stay the night
– yani oh oh , gece kalacak mısın
Night night night night night….
– gece gece gece gece gece ….ARE YOU GONNA STAY THE NIGHT
– GECE KALACAK MISINAre you gonna stay the night
– gece kalacak mısın
Doesn’t mean we’re bound for life
– yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
So oh oh, are you gonna stay the night
– yani oh oh , gece kalacak mısın -
Rudimental – Feel The Love ft. John Newman Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
You know I said it’s true
– Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
I can feel the love
– Aşkı hissedebiliyorum
Can you feel it too?
– Sen de hissedebiyor musun?
I can feel it, ah ah
– Hissedebiliyorum
I can feel it, ah ah
– HissedebiliyorumYou know I said it’s true
– Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
You know I said
– Biliyorsun söyledim
(I said, I said, I said…)
– söyledim, söyledimYou know I said it’s true
– Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
I can feel the love
– Aşkı hissedebiliyorum
Can you feel it too?
– Sen de hissedebiyor musun?
I can feel it, ah ah
– Hissedebiliyorum
I can feel it, ah ah
– HissedebiliyorumNa na na na
– Na na na na
Oh oh oh oh
– Oh oh oh oh
No no no no
– Hayır, hayır, hayır, hayır
Na na na na
– Na na na na
No no no no
– Hayır, hayır, hayır, hayırGotta tell you
– Sana söylemeliyim
Gotta tell you (tell you)
– Sana söylemeliyim
Gotta tell you (tell you)
– Sana söylemeliyim
Gotta tell you (tell you)
– Sana söylemeliyim
Tell you (tell you)
– SöylemeliyimYou know I said it’s true
– Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
I can feel the love
– Aşkı hissedebiliyorum
Can you feel it too?
– Sen de hissedebiyor musun?
I can feel it, ah ah
– Hissedebiliyorum
I can feel it, ah ah
– Hissedebiliyorum