Blog

  • Duke Dumont feat. A*M*E – Need U Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Duke Dumont feat. A*M*E – Need U Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I wanna be the one you call every day and night
    – Her gün her gece aradığın biri olmayı isterim
    Are you gonna be the one who’s always gonna treat me right?
    – Beni daima doğru tedavi edecek biri olacak mısın?
    And when we get together turning down the lights
    – Ve birlikte olduğumuzda, ışıkları kapatırız
    Need you 100, need you 100 percent
    – Sana yüzde yüz ihtiyacım var, sana yüzde yüz ihtiyacım var
    I wanna be the one you tell all your friends about
    – Bütün Arkadaşlarına bahsettiğin biri olmak isterim
    Baby, I’ll be the one you just can’t do without
    – Bebeğim, senin bensiz yapamadığın biri olacağım
    You gotta give me everything, baby ain’t no doubt
    – Bana herşeyi vermelisin, bebek şüphe yok ki
    Give me 100, need you 100 percent
    – Bana 100 ver, sana yüzde yüz ihtiyacım var

  • Bastille – Things We Lost In The Fire Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Bastille – Things We Lost In The Fire Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Things we lost to the flame
    – Alevlerde kaybettiğimiz şeyler

    Things we’ll never see again
    – Asla tekrar göremeyeceğimiz şeyler

    All that we’ve amassed
    – Bir araya getirdiğimiz şeyler

    Sits before us, shattered into ash
    – Bizden daha önce oturuyorlar,küllere dönüşüyorlar(parçalanıyorlar)

    These are the things, the things we lost
    – Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeyler

    The things we lost in the fire fire fire
    – Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşte

    These are the things, the things we lost
    – Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeyler

    The things we lost in the fire fire fire
    – Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşte

    We sat and made a list of all the things that we have down the backs of table tops
    – Oturduk ve sahip olduğumuz her şeyin listesini yaptık
    Masa üstü kaplamasının arkasına

    Ticket stubs and your diaries
    – Bilet parçaları ve senin günlüklerin

    I read them all one day when loneliness came and you were away
    – Bir gün hepsini okuyacağım sen uzaktayken ve yalnızlık geldiğinde

    Oh they told me nothing new, but I love to read the words you used
    – Bana yeni bir şey olmadığını söylediler ama ben senin kullandığın sözcükleri okumayı seviyorum

    These are the things, the things we lost
    – Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeyler

    The things we lost in the fire fire fire
    – Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşte
    These are the things, the things we lost
    – Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeyler

    The things we lost in the fire fire fire
    – Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşte

    I was the match and you were the rock
    – Ben kibrittim ve sen ateşleyiciydin

    Maybe we started this fire
    – Belki de bu ateşi biz başlattık

    We sat apart and watched All we had burned on the pyre
    – Uzak yerlere oturduk ve sahip olduklarımızın odunlarda yanmasını izledik

    (You said) we were born with nothing
    – Sen demiştin) biz hiçbir şeyimiz olmadan doğduk

    And we sure as hell have nothing now
    – Ve şuan hiçbir şeyimizin olmadığına çok eminiz

    (You said) we were born with nothing
    – Sen demiştin) biz hiçbir şeyimiz olmadan doğduk

    And we sure as hell have nothing now
    – Ve şuan hiçbir şeyimizin olmadığına çok eminiz

    These are the things, the things we lost
    – Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeyler

    The things we lost in the fire fire fire
    – Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşte

    These are the things, the things we lost
    – Bunlar kaybettiğimiz şeyler,şeyler

    The things we lost in the fire fire fire
    – Ateşte kaybettiğimiz şeyler,ateşte,ateşte,ateşte

    Flames they licked the walls
    – Alevler duvarları yalıyor

    Tenderly they turned to dust all that I adore
    – Yavaşça hayranlık duyuduğum her şeyi küle çeviriyor alevler

  • Disclosure – White Noise ft. Alunageorge Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Disclosure – White Noise ft. Alunageorge Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I know you’re smart
    – Biliyorum sen zekisin
    You spin me round like a knot
    – Düğüm atar gibi beni çevirip duruyorsun
    You know the pieces, pieces of my heart
    – Parçaları biliyorsun, kalbimin parçalarını
    Sometimes it’s fun, you pull my strings one by one
    – Bazen eğlenceli, iplerimi teker teker çekiyorsun
    Until you get me, get me onto one
    – beni alana kadar, birinin üzerine
    Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
    – Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
    Then let’s play rough
    – O zaman sert oynayalım
    Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
    – Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
    Then let’s play rough
    – O zaman sert oynayalım
    I don’t need you, give me straight to me
    – Sana ihtiyacım yok, beni bana bırak
    give me straight to me
    – Beni bana bırak
    You’re just gonna get my back
    -Sen sadece bana geri döneceksin
    I don’t need you
    – Sana ihtiyacım yok
    Tell me how to be, tell me how to be
    – Nasıl olmam gerektiğini söyle, nasıl olmam gerektiğini söyle
    Just gonna get my back
    – Sadece bana döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana döneceksin
    Back, back, back, back
    – Geri, geri, geri, geri
    Back, back, back, back
    – Geri, geri, geri, geri

    Just noise, white noise
    – Sadece ses, beyaz gürültü
    I’m hearing static, you’re like an automatic
    – Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
    You just wanna keep me on repeat and hear me crying
    – Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun
    Just noise, white noise
    – Sadece ses, beyaz gürültü
    Just noise, white noise
    – Sadece ses, beyaz gürültü
    I’m hearing static, you’re like an automatic
    – Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
    You just wanna keep me on repeat and hear me crying
    – Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun
    Only you can look at me the way you do
    – Senin baktığın şekilde bana sadece sen bakabilirsin
    You always tend me, tend me black and blue
    – Sen her zaman bana meyilliydin, siyah ve mavi eğilimdeydin
    Such a shame, you frame me with such disdain+
    – Böyle bir utanç, beni böyle bir küçümsemeyle çerçeveliyorsun
    You got me washed out, washed out, call it drained
    – Sen benim soldurdun, soldurdun, tükettin diyebilirsin
    Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
    – Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
    Then let’s play rough
    – O zaman sert oynayalım
    Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
    – Son zamanlarda düşünüyordum eğer zorlu biri olmak istiyor isen
    Then let’s play rough
    – O zaman sert oynayalım
    I don’t need you, give me straight to me
    – Sana ihtiyacım yok, beni bana bırak
    I don’t need you, give me straight to me
    – Sana ihtiyacım yok, beni bana bırak
    You’re just gonna get my back
    – Sen sadece bana geri döneceksin
    I don’t need you
    – Sana ihtiyacım yok
    Tell me how to be, tell me how to be
    – Nasıl olmam gerektiğini söyle, nasıl olmam gerektiğini söyle
    Just gonna get my back
    – Sadece bana geri döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana geri döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana geri döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana geri döneceksin
    Just gonna get my back
    – Sadece bana geri döneceksin
    Back, back, back, back
    – Geri, geri, geri, geri
    Back, back, back, back….
    – Geri, geri, geri, geri…

    Just noise, white noise
    – Sadece ses, beyaz gürültü
    I’m hearing static, you’re like an automatic
    – Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
    You just wanna keep me on repeat and hear me crying
    – Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun
    Just noise, white noise
    – Sadece ses, beyaz gürültü
    Just noise, white noise
    – Sadece ses, beyaz gürültü
    I’m hearing static, you’re like an automatic
    – Radyo paraziti duyuyorum, otomatik gibisin
    You just wanna keep me on repeat and hear me crying
    – Sen sadece beni tekrarda tutmak istiyorsun ve ağladığımı duymak istiyorsun

  • Showtek ft. We Are Loud & Sonny Wilson – Booyah Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Showtek ft. We Are Loud & Sonny Wilson – Booyah Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Yes all we care about is dem party
    – Evet tek umursadığımız dem parti
    Keeping the good vibes good vibes in the air nowSing along now
    – Şu anda havada iyi hisler iyi hisler tutmak
    I put that rock in ya body
    – O kayayı vücuduna koydum
    Now bounce all night
    – Şimdi bütün gece zıpla
    Keep them guns outta di club
    – Silahları kulüpten uzak tutun
    Dei killin dis vibe
    – Dei killin dis vibe
    Throw it up for the party
    – Parti için fırlat
    I make’em feel good
    – Onları iyi hissettiriyorum
    Goes out to every club, city and hood now
    – Artık her kulübe, şehre ve mahalleye gidiyor
    Put that rock in ya body now yeah
    – O kayayı vücuduna koy şimdi evet
    Just keep on rockin and don’t take it easy
    – Sadece sallamaya devam et ve kolay alma
    Gots to get out of the club
    – Kulüpten çıkmak için var
    If you don’t feel me
    – Eğer beni hissetmiyorsan
    Give it up, ain’t no stopping
    – Vazgeç, durmak yok
    Everyone up in the clubIs down with this rockingAnd that’s all it is now
    – Kulüpteki herkes bu sallanmaya başladı ve hepsi bu kadar
    You better get on da dance floor now
    – Şimdi dans pistine çıksan iyi olur
    Get on that riddim now
    – Şimdi o riddime bin
    Imma say booyah!Booyah!
    – Booyah diyeceğim!
    Imma say whatYes all we care about is dem party
    – Imma tell what evet bizim tüm ilgilendiğimiz dem parti
    Keeping the good vibes good vibes in the air now
    – Havada iyi hisler iyi hisler tutmak
    Sing along now
    – Şimdi birlikte söyle
    I put that rock in ya body
    – O kayayı vücuduna koydum
    Now bounce all night
    – Şimdi bütün gece zıpla
    Keep them guns…
    – Silahlarını saklayın…

  • Bastille – Pompeii Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Bastille – Pompeii Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I was left to my own devices
    – Kendi aletlerimle bırakıldım

    Many days fell away with nothing to show
    – Çoğu günler gösterecek birşeyim olmadan geri çekildim

    And the walls kept tumbling down
    – Ve duvarlar yuvarlanıp durdu

    In the city that we love
    – Bizim sevdiğimiz şehirde

    Great clouds roll over the hills
    – Muhteşem bulutlar tepelerden yuvarlanırlar

    Bringing darkness from above
    – Karanlığı tepeden getirirler

    But if you close your eyes,
    – Ama eğer gözlerini kapatırsan

    Does it almost feel like
    – Hemen hemen onun gibi hissettirmez mi

    Nothing changed at all?
    – Hiçbir şey değişmemiş gibi?

    And if you close your eyes,
    – Ve eğer gözlerini kapatırsan

    Does it almost feel like
    – Hemen hemen onun gibi hissettirmez mi

    You’ve been here before?
    – Burada daha önce bulunmuştun?

    How am I gonna be an optimist about this?
    – Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?

    How am I gonna be an optimist about this?
    – Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?

    We were caught up and lost in all of our vices
    – Biz yakalanmış ve kaybolmuştuk bizim tüm ahlaksızlıklarımızda

    In your poses the dust settled around us
    – Senin pozlarında toz etrafımızda oturmuştu

    And the walls kept tumbling down
    – Ve duvarlar yuvarlanıp durdu

    In the city that we love
    – Bizim sevdiğimiz şehirde

    Great clouds roll over the hills
    – Muhteşem bulutlar tepelerden yuvarlanırlar

    Bringing darkness from above
    – Karanlığı tepeden getirirler

    But if you close your eyes,
    – Ama eğer gözlerini kapatırsan

    Does it almost feel like
    – Hemen hemen onun gibi hissettirmez mi

    Nothing changed at all?
    – Hiçbir şey değişmemiş gibi?

    And if you close your eyes,
    – Ve eğer gözlerini kapatırsan

    Does it almost feel like
    – Hemen hemen onun gibi hissettirmez mi

    You’ve been here before?
    – Burada daha önce bulunmuştun?

    How am I gonna be an optimist about this?
    – Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?

    How am I gonna be an optimist about this?
    – Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?

    Oh where do we begin?
    – Oh, nereden başlıyoruz?

    The rubble or our sins?
    – Enkazdan veya günahlarımızdan?

    Oh where do we begin?
    – Oh, nereden başlıyoruz?

    The rubble or our sins?
    – Enkazdan veya günahlarımızdan?

    And the walls kept tumbling down
    – Ve duvarlar yuvarlanıp durdu

    In the city that we love
    – Bizim sevdiğimiz şehirde

    Great clouds roll over the hills
    – Muhteşem bulutlar tepelerden yuvarlanırlar

    Bringing darkness from above
    – Karanlığı tepeden getirirler

    But if you close your eyes,
    – Ama eğer gözlerini kapatırsan

    Does it almost feel like
    – Hemen hemen onun gibi hissettirmez mi

    Nothing changed at all?
    – Hiçbir şey değişmemiş gibi?

    And if you close your eyes,
    – Ve eğer gözlerini kapatırsan

    Does it almost feel like
    – Hemen hemen onun gibi hissettirmez mi

    You’ve been here before?
    – Burada daha önce bulunmuştun?

    How am I gonna be an optimist about this?
    – Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?

    How am I gonna be an optimist about this?
    – Nasıl bu konuda bir iyimser olabilirim?

  • Sub Focus – Turn Back Time Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Sub Focus – Turn Back Time Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Brush off my shoulders, but not ’cause it’s colder
    – Omuzlarımı fırçala, ama daha soğuk olduğu için değil
    Will it get better, now that we’re older?
    – Artık yaşlandığımıza göre daha iyi olacak mı?
    Remember the feeling, a deeper emotion
    – Bu hissi hatırla, daha derin bir duygu
    To be high as a mountain, as deep as the oceanHow I wish I could turn back time
    – Dağ kadar yüksek, okyanus kadar derin, keşke zamanı geri alabilseydim

    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem

    How I wish I could turn back timeHow I wish I could turn back time
    – Zamanı nasıl geri alabilseydim keşke zamanı nasıl geri döndürebilseydim

    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem

    How I wish I could turn back timeOh, I just hate being without you
    – Keşke zamanı geri alabilseydim Oh, sensiz olmaktan nefret ediyorum

    It’s just another thing to break through
    – Bu sadece kırılacak başka bir şey
    Carry the hurt I dare not speak it
    – Acıyı taşı, konuşmaya cesaret edemem
    Bring back the love that we all believe in
    – Hepimizin inandığı sevgiyi geri getir

    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem

    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem

    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem
    How I wish I could turn back time
    – Keşke zamanı geri alabilsem

  • Avicii – You Make Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Avicii – You Make Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    We are one,
    – Biz biriz
    One’s for sure.
    – Eminiz
    Don’t want some more.
    – Daha fazla isteme.

    Oh Oh Oh Oh
    – Oh Oh Oh Oh
    You make me!
    – Benimlesin
    Oh Oh Oh Oh
    – Oh Oh Oh Oh
    You make me!
    – Benimlesin

    We are one,
    – Biz biriz
    One’s for sure.
    – Eminiz
    I need you more.
    – Sana daha fazla ihtiyacım var

    Oh Oh Oh Oh
    – Oh Oh Oh Oh
    You make me!
    – Benimlesin
    Oh Oh Oh Oh
    – Oh Oh Oh Oh

    All my life I’ve been,
    – Bütün hayatım burda
    I’ve been waiting for someone like you. (Yeah)
    – Senin gibi birini beklemekle geçti

    All my life I’ve been,
    – Bütün hayatım burda
    I’ve been waiting for someone like you. (Yeah)
    – Senin gibi birini beklemekle geçti

    I’ve been waiting for someone like you. (Yeah)
    – Senin gibi birini beklemekle geçti

  • Wilkinson – Too Close ft. Detour City Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Wilkinson – Too Close ft. Detour City Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Oh, you shot me down and left me here on the floor
    – Oh, beni vurdun ve beni burada yerde bıraktın
    I left myself wide open, and I should’ve known
    – Kendimi sonuna kadar açık bıraktım ve bilmeliydim

    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim

    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim

    Oh, you shot me down and left me here on the floor
    – Oh, beni vurdun ve beni burada yerde bıraktın
    I left myself wide open, and I should’ve known
    – Kendimi sonuna kadar açık bıraktım ve bilmeliydim

    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim
    Don’t come too close, I won’t give away my heart
    – Çok yaklaşma, kalbimi vermeyeceğim

  • John Legend – All of Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    John Legend – All of Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları


    What would I do without your smart mouth
    – Senin kendini beğenmişliğin olmadan ben ne yaparım
    Drawing me in, and you kicking me out
    – Aklımı çeliyorsun ve beni oyun dışı bırakıyorsun
    Got my head spinning, no kidding, I can’t pin you down
    – Başımı döndürüyorsun,şaka yapmıyorum,seni sıkıştırmıyorum
    What’s going on in that beautiful mind
    – O güzel aklında neler dönüyor
    I’m on your magical mystery ride
    – Ben senin büyü ve gizemine takıldım
    And I’m so dizzy, don’t know what hit me, but I’ll be alright
    – Çok şaşkınım,beni ne çarptı bilmiyorum,ama iyi olacağım

    My head’s underwater
    – Kafam suyun altında
    But I’m breathing fine
    – Ama iyi nefes alıyorum
    You’re crazy and I’m out of my mind
    – Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdım

    Cause all of me
    – Sebebi ben herşeyimle
    Loves all of you
    – Senin her şeyini seviyorum
    Love your curves and all your edges
    – Eğrilerini,doğrularını seviyorum
    All your perfect imperfections
    – Bütün mükemmel kusurlarını
    Give your all to me
    – Bana her şeyini ver
    I’ll give my all to you
    – Ben de sana her şeyimi vereceğim
    You’re my end and my beginning
    – Sen benim bitişim ve başlangıcımsın
    Even when I lose I’m winning
    – Kazanıyorken kaybetsem bile
    Cause I give you all of me
    – Çünkü sana her şeyimi veririm
    And you give me all of you, oh
    – Ve sen de bana her şeyini verirsin

    How many times do I have to tell you
    – Ne kadar zamandır sana söylemeye çalışıyorum
    Even when you’re crying you’re beautiful too
    – Ağlarken bile güzelsin
    The world is beating you down, I’m around through every mood
    – Dünya seni yeniyor,ben her ruh halinde etrafındayım
    You’re my downfall, you’re my muse
    – Sen benim çöküşümsün,ilham perimsin
    My worst distraction, my rhythm and blues
    – En kötü dikkat dağıtıcım,ritmim ve hüznüm
    I can’t stop singing, it’s ringing in my head for you
    – Şarkı söylemeyi bırakamam,senin için kafamda çalıyor

    My head’s underwater
    – Kafam suyun altında
    But I’m breathing fine
    – Ama iyi nefes alıyorum
    You’re crazy and I’m out of my mind
    – Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdım

    Cause all of me
    – Sebebi ben herşeyimle
    Loves all of you
    – Senin her şeyini seviyorum
    Love your curves and all your edges
    – Eğrilerini,doğrularını seviyorum
    All your perfect imperfections
    – Bütün mükemmel kusurlarını
    Give your all to me
    – Bana her şeyini ver
    I’ll give my all to you
    – Ben de sana her şeyimi vereceğim
    You’re my end and my beginning
    – Sen benim bitişim ve başlangıcımsın
    Even when I lose I’m winning
    – Kazanıyorken kaybetsem bile
    Cause I give you all of me
    – Çünkü sana her şeyimi veririm
    And you give me all of you, oh
    – Ve sen de bana her şeyini ver

    Cards on the table, we’re both showing hearts
    – Kartlar masada,ikimiz de kalplerimizi gösteriyoruz
    Risking it all, though it’s hard
    – Hepsini riske ediyorum,zor olmasına rağmen
    Cause all of me
    – Sebebi ben herşeyimle
    Loves all of you
    – Senin her şeyini seviyorum
    Love your curves and all your edges
    – Eğrilerini,doğrularını seviyorum
    All your perfect imperfections
    – Bütün mükemmel kusurlarını
    Give your all to me
    – Bana her şeyini ver
    I’ll give my all to you
    – Ben de sana her şeyimi vereceğim
    You’re my end and my beginning
    – Sen benim bitişim ve başlangıcımsın
    Even when I lose I’m winning
    – Kazanıyorken kaybetsem bile
    Cause I give you all of me
    – Çünkü sana her şeyimi veririm
    And you give me all of you, oh
    – Ve sen de bana her şeyini verirsin

    I give you all of me
    – Sana her şeyimi veririm
    And you give me all of you, ohh
    – Ve sen de bana her şeyini verirsin

  • Sia – Chandelier Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Sia – Chandelier Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Party girls don’t get hurt
    – Parti kızları incinmez
    Can’t feel anything, when will I learn
    – Bir şey hissetmezler, ne zaman öğreneceğim
    I push it down, push it down
    – bunu bastırıyorum, bunu bastırıyorum

    I’m the one “for a good time call”
    – ben “iyi zaman geçirme aramasıyım”
    Phone’s blowin’ up, ringin’ my doorbell
    – telefon patlıyor, kapı zilim çalıyor
    I feel the love, feel the love
    – aşkı hissediyorum, aşkı hissediyorum

    1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
    – 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
    1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
    – 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
    1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
    – 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç

    Throw ’em back ’til I lose count
    – Arka arkaya yuvarlıyorum, sayısını tutamayana kadar

    I’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
    – avizeden sallanacacağım, avizeden
    I’m gonna live like tomorrow doesn’t exist
    – yarın yokmuş gibi yaşayacağım
    Like it doesn’t exist
    – yarın yokmuş gibi
    I’m gonna fly like a bird through the night, feel my tears as they dry
    – gecenin içinde bir kuş gibi uçacağım, gözyaşlarımın kuruduğunu hissedeceğim
    I’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
    – avizeden sallanacacağım, avizeden

    But I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
    – ama canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
    Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
    – sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bugece sadece bekliyorum
    Help me, I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
    – bana yardım et, canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
    Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
    – sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bu gece sadece bekliyorum
    On for tonight
    – bu gece

    Sun is up, I’m a mess
    – güneş doğdu, ben berbat haldeyim
    Gotta get out now, gotta run from this
    – şimdi dışarıya çıkacağım, bundan kaçmam gerek
    Here comes the shame, here comes the shame
    – işte utanç geliyor, işte utanç geliyor

    1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
    – 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
    1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
    – 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç
    1, 2, 3, 1, 2, 3, drink
    – 1, 2, 3, 1, 2, 3, iç

    Throw ’em back ’til I lose count
    – Arka arkaya yuvarlıyorum, sayısını tutamayana kadar

    I’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
    – avizeden sallanacacağım, avizeden
    I’m gonna live like tomorrow doesn’t exist
    – yarın yokmuş gibi yaşayacağım
    Like it doesn’t exist
    – yarın yokmuş gibi
    I’m gonna fly like a bird through the night, feel my tears as they dry
    – gecenin içinde bir kuş gibi uçacağım, gözyaşlarımın kuruduğunu hissedeceğim
    I’m gonna swing from the chandelier, from the chandelier
    – avizeden sallanacacağım, avizeden

    But I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
    – ama canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
    Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
    – sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bugece sadece bekliyorum
    Help me, I’m holding on for dear life, won’t look down, won’t open my eyes
    – bana yardım et, canımı dişime takıp bekliyorum, aşağı bakmayacağım, gözlerimi açmayacağım
    Keep my glass full until morning light, ’cause I’m just holding on for tonight
    – sabah ışıyana kadar bardağımı dolu tutacağım, çünkü bu gece sadece bekliyorum
    On for tonight
    – bu gece

    On for tonight
    – bu gece
    ‘Cause I’m just holding on for tonight
    – çünkü bu gece sadece bekliyorum
    Oh I’m just holding on for tonight
    – bu gece sadece bekliyorum
    On for tonight
    – bu gece
    On for tonight
    – bu gece
    ‘Cause I’m just holding on for tonight
    – çünkü bu gece sadece bekliyorum
    ‘Cause I’m just holding on for tonight
    – çünkü bu gece sadece bekliyorum
    Oh I’m just holding on for tonight
    – bu gece sadece bekliyorum
    On for tonight
    – bu gece
    On for tonight
    – bu gece

  • Zedd – Stay The Night ft. Hayley Williams Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Zedd – Stay The Night ft. Hayley Williams Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I know that we are upside down
    – ters oldugumuzu biliyorum
    So hold your tongue and hear me out
    – yani dilni tut ve beni dinle
    I know that we were made to break
    – bizi kırmak için yapılmıştı biliyorum
    So what? I don’t mind
    – ne olmuş yani ? ben umursamıyorum

    You kill the lights, I’ll draw the blinds
    – ışıkları öldürüyorsun , kör çizeceğim
    Don’t dull the sparkle in your eyes
    – gözlerindeki ışıltı donuk değil
    I know that we were made to break
    – bizi kırmak için yapılmıştı biliyorum
    So what? I don’t mind
    – ne olmuş yani ? ben umursamıyorum

    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Oh oh oh, are you gonna stay the night
    – oh oh oh , gece kalacak mısın

    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Doesn’t mean we’re bound for life
    – yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
    So oh oh, are you gonna stay the night
    – yani oh oh , gece kalacak mısın

    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Doesn’t mean we’re bound for life
    – yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
    So oh oh, are you gonna stay the night
    – yani oh oh , gece kalacak mısın

    I am fire gasoline, come pour yourself all over me
    – ben benzin ateşiyim,üzerime kendini dök
    We’ll let this place go down in flames only one more time
    – sadece bir kez daha alevler içinde aşağıya gitmeye izin vereceğiz
    You kill the lights, I’ll draw the blinds
    – ışıkları öldürüyorsun , kör çizeceğim
    Don’t dull the sparkle in your eyes
    – gözlerindeki ışıltı donuk değil
    I know that we were made to break
    – bizi kırmak için yapılmıştı biliyorum
    So what? I don’t mind
    – ne olmuş yani ? ben umursamıyorum

    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Oh oh oh, are you gonna stay the night
    – oh oh oh , gece kalacak mısın
    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Doesn’t mean we’re bound for life
    – yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
    So oh oh, are you gonna stay the night
    – yani oh oh , gece kalacak mısın
    Night night night night night….
    – gece gece gece gece gece ….

    ARE YOU GONNA STAY THE NIGHT
    – GECE KALACAK MISIN

    Are you gonna stay the night
    – gece kalacak mısın
    Doesn’t mean we’re bound for life
    – yaşamak için bağlı olduğumuz anlamına gelmez
    So oh oh, are you gonna stay the night
    – yani oh oh , gece kalacak mısın

  • Rudimental – Feel The Love ft. John Newman Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Rudimental – Feel The Love ft. John Newman Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You know I said it’s true
    – Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
    I can feel the love
    – Aşkı hissedebiliyorum
    Can you feel it too?
    – Sen de hissedebiyor musun?
    I can feel it, ah ah
    – Hissedebiliyorum
    I can feel it, ah ah
    – Hissedebiliyorum

    You know I said it’s true
    – Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
    You know I said
    – Biliyorsun söyledim
    (I said, I said, I said…)
    – söyledim, söyledim

    You know I said it’s true
    – Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
    I can feel the love
    – Aşkı hissedebiliyorum
    Can you feel it too?
    – Sen de hissedebiyor musun?
    I can feel it, ah ah
    – Hissedebiliyorum
    I can feel it, ah ah
    – Hissedebiliyorum

    Na na na na
    – Na na na na
    Oh oh oh oh
    – Oh oh oh oh
    No no no no
    – Hayır, hayır, hayır, hayır
    Na na na na
    – Na na na na
    No no no no
    – Hayır, hayır, hayır, hayır

    Gotta tell you
    – Sana söylemeliyim
    Gotta tell you (tell you)
    – Sana söylemeliyim
    Gotta tell you (tell you)
    – Sana söylemeliyim
    Gotta tell you (tell you)
    – Sana söylemeliyim
    Tell you (tell you)
    – Söylemeliyim

    You know I said it’s true
    – Biliyorsun doğru olduğunu söyledim
    I can feel the love
    – Aşkı hissedebiliyorum
    Can you feel it too?
    – Sen de hissedebiyor musun?
    I can feel it, ah ah
    – Hissedebiliyorum
    I can feel it, ah ah
    – Hissedebiliyorum