Tengo que irme ya, abrázame, – Şimdi gitmeliyim sarıl bana Nada más llegar te llamaré – Gelir gelmez seni arayacağım Déjame marchar, no llores más – Bırak gideyim artık ağlama Túmbate otra vez, te dormirás – Tekrar uzan, uyuyacaksın
Te he dejado atrás y pienso en ti – Seni geride bıraktım ve seni düşünüyorum Oigo “Adiós amor” caer sobre mí – “Hoşçakal aşk” ın üzerime düştüğünü duyuyorum Yo quiero irme de aquí, no puedo escapar – Buradan çıkmak istiyorum kaçamıyorum Necesito volverte a abrazar – Sana tekrar sarılmam gerek
Ven, cálmate no llores más – Gel sakin ol artık ağlama Si cierras los ojos verás – Gözlerini kapatırsan göreceksin Que sigo junto a ti – Ben hala seninleyim Que no me iré sin besar – Öpüşmeden ayrılmayacağımı Una de esas lágrimas – O gözyaşlarından biri Que van desde tu cara al mar – Yüzünden denize giden La vida viene y va – Hayat gelir ve gider Y se va – Ve o gider
Salgo del portal, quiero morir – Portaldan çıkıyorum ölmek istiyorum Tú en la habitación llorando por mí – Odadaki sen benim için ağlıyorsun Tú me has hecho tan feliz que siempre estaré – Beni çok mutlu ettin her zaman olacağım A tu lado cuidando de ti – Senin yanında, seninle ilgilenerek
Ven, cálmate no llores más – Gel sakin ol artık ağlama Si cierras los ojos verás – Gözlerini kapatırsan göreceksin Que sigo junto a ti – Ben hala seninleyim Que no me iré sin besar – Öpüşmeden ayrılmayacağımı Una de esas lágrimas – O gözyaşlarından biri Que van desde tu cara al mar – Yüzünden denize giden La vida viene y va – Hayat gelir ve gider Y se va – Ve o gider Y ven, cálmate no llores más – Ve sakin ol artık ağlama Si cierras los ojos verás – Gözlerini kapatırsan göreceksin Que sigo aquí junto a ti – Ben hala seninleyim
I know I’ve done wrong, I left your heart torn – Yanlış yaptığımı biliyorum, kalbini paramparça bıraktım Is that what devils do? – Bu şeytanın yaptığı birşey olabilir mi? I took you so low, where only fools go – Seni sadece eziklerin gittiği kalitesiz yere götürdüm I shook the angel in you – İçindeki meleği sarstım Now I’m rising from my crimes – Şimdi suçlarımdan doğuyorum Rising up to you – sana yükseliyorum Feel with all the strength I found – Bulduğum tüm güçle hissediyorum There’s nothing I can’t do! – Yapamayacağım hiç bir şey yok!
I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin?
It’s unforgivable, – Bu affedilmez I stole and burnt your soul – Ruhunu çaldım ve yaktım Is that what demons do? – Bu şeytanların yaptığı Bir şey mi? They rule the worst of me – En kötü yanımı ele geçiriyorlar Destroy everything, – Herşeyi yok ediyorlar They bring down angels like you – Senin gibi melekleri yok ediyorlar Now I’m rising from the ground – Şimdi yerden yğkseliyorum Rising up to you – sana yükseliyorum Feel with all the strength I found – Bulduğum tüm güçle hissediyorum There’s nothing I can’t do! – Yapamayacağım hiç bir şey yok!
I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin?
I told you once again, – Sana birkez daha söyledim I can’t this again, do this again oh lord – Bunu yine yapamam, bunu yine yapamam oh Tanrım I told you once again, – Sana birkez daha söyledim Do this again, do this again oh no – Bunu yine yap, bunu yine yap oh hayır
I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin? I need to know now, know now – Şimdi bilmem gerek, şimdi bilmem Can you love me again? – Beni tekrar sevebilir misin?
Voy a reír, voy a bailar – Güleceğim dans edeceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala Voy a reír, voy a gozar – Güleceğim, eğleneceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala A veces llega la lluvia – Bazen yağmur gelir para limpiar las heridas – yaraları temizlemek A veces sólo una gota – Bazen sadece bir damla puede vencer la sequía – kuraklığı yenebilir Y para qué llorar, ¿Pa ‘qué? – Ve neden ağlıyorsun Ne için? Si düello una pena, se olvida – Eğer üzülürsem unutursun Y para qué sufrir , ¿Pa ‘qué? – Ve neden acı çekiyorsun, neden? Si así es la vida, hay que vivirla – Hayat buysa, yaşamak zorundasın Voy a reír, voy a bailar – Güleceğim dans edeceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala Voy a reír, voy a gozar – Güleceğim, eğleneceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala Voy a vivir el momento – Anı yaşayacağım para entender el destino – kaderi anlamak Voy a escuchar en silencio – Sessizce dinleyeceğim para encontrar el camino – yolu bulmak için Y para qué llorar, ¿Pa ‘qué? – Ve neden ağlıyorsun Ne için? Si duele una pena, se olvida – Bir acı acıtırsa unutursun
Y para qué sufrir, Pa ‘qué? – Ve neden acı çekmek, ne için? Si duele una pena, se olvida – Bir acı acıtırsa unutursun Voy a reír, voy a bailar – Güleceğim dans edeceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala Voy a reír, voy a gozar – Güleceğim, eğleneceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala ¡Mi gente! – Halkım! Gerçek bir keşif gezisi mi, bir kefaletle mi yolculuk etmek – Gerçek bir keşif gezisi mi, bir kefaletle yolculuk etmek ? Pa ‘qué llorar? ¿Pa ‘qué sufrir? – ? Neden ağlıyorsun? Neden acı çekiyorsun? Empieza a soñar, a soñar, a reír – Hayal kurmaya, hayal etmeye, gülmeye başlayın Voy a reír, voy a bailar – Güleceğim dans edeceğim Siente y baila y goza, – Hisset ve dans et ve eğlen que la vida es una sola -bu hayat birdir Voy a reír, voy a kefalet – Güleceğim kefalet’e gidiyorum Vive, sigue, siempre pa’lante, – Yaşa, devam et, daima ileri no mires pa ‘ atrás – arkana bakma Mi gente, la vida es una – Halkım, hayat birdir Voy a reír, voy a bailar – Güleceğim dans edeceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala Voy a reír, voy a gozar – Güleceğim, eğleneceğim vivir mi vida, la, la, la, la – hayatımı yaşa lalalala
Que yo no puedo olvidarte – Seni unutamam Eso lo sabe ella – Biliyor Que sólo quiero amarte – sadece seni sevmek istiyorum Eso lo sabe ya – Zaten bildiğin Que somos dos parte’, ah – Biz iki parçayız ‘, ah No vale la pena pedir otra oportunidad – Başka bir şans istemeye değmez
A mí me parece que a ti también se te olvida (eh-eh, eh-eh) – Bana öyle geliyor ki sen de unutuyorsun (eh-eh, eh-eh) Cuantas noches me dejaste sola y arrepentida (uoh-oh-oh) – Kaç gece beni yalnız bıraktın ve özür dilerim (uoh-oh-oh) Yo también estoy sufriendo más con tu partida (yeh-eh) – Ayrılmanla daha çok acı çekiyorum (yeh-eh) Pero en este momento voy a empezar mi vida (ehh) – Ama şimdi hayatıma başlayacağım (ehh)
Se acabó el amor, uoh – Aşk bitti, uoh Se acabó el amor entre tú y yo – Aramızdaki aşk bitti Se acabó el amor, uoh – Aşk bitti, uoh Aunque yo te ame, por eso hoy te digo adiós – Seni sevmeme rağmen, bu yüzden bugün hoşçakal diyorum
Baby, se acabó, wuh – Bebeğim, bitti, wuh De llorar por ti me duele la cabeza – Senin için ağlamaktan başım ağrıyor Es hora de hacer borrón y cuenta nueva – Kayrakı temizleme zamanı Cuántas noches agonizando por ti – Senin için kaç gece ölüyor Me voy pa’ la fiesta, fiesta (eh) – Partiye gidiyorum, partiye (eh) A olvidarte mujer – Seni unutmak için kadın Por muy difícil que me parezca, lo intentaré – Göründüğü kadar zor, deneyeceğim
Ya no puedo amarte – Seni artık sevemiyorum Y no fue culpa mía – Ve bu benim hatam değildi No tengo más que darte – Sana verecek başka bir şeyim yok Mi alma está vacía – Ruhum boş Estoy perdida en el tiempo, ahh – Ben zamanda kayboldum, ahh No vale la pena pedir otra oportunidad (Yandel) – Başka bir fırsat istemeye değmez (Yandel)
Porque estoy cansado de andar solo en esta vida (yeh) – Çünkü bu hayatta yalnız yürümekten yoruldum (yeh) Porque a ti el cariño casi siempre se te olvida – Çünkü şefkat neredeyse her zaman unutursun Por eso tengo casi lista mi partida – Bu yüzden ayrılışım neredeyse hazır Y voy a dejarte aunque seas la mujer de mi vida – Ve hayatımın kadını olsan bile seni terk edeceğim
Se acabó el amor, uoh – Aşk bitti, uoh Se acabó el amor entre tú y yo – Aramızdaki aşk bitti Se acabó el amor, uoh – Aşk bitti, uoh Aunque yo te ame, por eso hoy te digo adiós – Seni sevmeme rağmen, bu yüzden bugün hoşçakal diyorum
Bebé, cuantas veces me negaste tu querer – Bebeğim, bana aşkını kaç kez inkar ettin Yo con ganas de darte placer – Sana zevk vermek istiyorum Y tú negociándome hasta tu sostén – Ve beni sütyenine satıyorsun Yo no sé, por qué fuiste tan mala mujer – Neden bu kadar kötü bir kadın olduğunu bilmiyorum Después que yo te di mi querer – Sana aşkımı verdikten sonra Después que yo te di mi querer (ehh) – Sana aşkımı verdikten sonra (ehh)
A mí me parece que a ti también se te olvida (J, J-Lo) – Bana öyle geliyor ki sen de unutuyorsun (J, J-Lo) Cuantas noches me dejaste sola y arrepentida (uohh) – Kaç gece beni yalnız bıraktın ve pişman oldun (uohh) Yo también estoy sufriendo más con tu partida – Ben de senin gidişinden daha çok acı çekiyorum Pero en este momento voy a empezar mi vida – Ama şimdi hayatıma başlayacağım
Se acabó el amor, uoh – Aşk bitti, uoh Se acabó el amor entre tú y yo – Aramızdaki aşk bitti Se acabó el amor, uoh – Aşk bitti, uoh Aunque yo te ame, por eso hoy te digo adiós – Seni sevmeme rağmen, bu yüzden bugün hoşçakal diyorum
Se acabó el amor – Aşk bitti Se acabó el amor – Aşk bitti Se acabó el amor – Aşk bitti Se acabó el amor – Aşk bitti Se acabó, se acabó el amor – Bitti aşk bitti Abraham Mateo-eo – Abraham Mateo-eo Se acabó – Bitti El Capitán Yandel – Kaptan Yandel Se acabó – Bitti Jumbo El Que Produce Solo – Jumbo Sadece Üreten Se acabó – Bitti ¡Tainy! – Tainy! Se acabó el amor – Aşk bitti O’Neill – O’Neill Se acabó – Bitti Y EarCandy – Ve EarCandy Capitán Yandel – Kaptan Yandel Jennifer Lopez – Jennifer Lopez Chino – Çince Abraham Mateo-eo – Abraham Mateo-eo
Depuis toi je marche seul – Senden beri yalnız yürüyorum Sans savoir où je vais – Nereye gittiğimi bilmeden J’ai déposé les armes – Kollarımı bıraktım Mais je ne suis pas en paix – Ama huzur içinde değilim Je fais semblant d’aller mieux – Daha iyi gibi davranıyorum D’avoir tourné la page – Sayfayı çevirdiğim için Les hommes ça ne pleurent pas – Erkekler ağlamaz Surtout à mon âge – Özellikle benim yaşımda
Je passe mes nuits à trinquer à la peine – Gecelerimi acıyı kızartarak geçiriyorum Je titube dans les rues – Sokaklarda sendeliyorum En criant que je t’aime – Seni sevdiğimi haykırarak J’envoie valser la vie – Valsa hayat gönderiyorum Et toutes ces promesses – Ve tüm bu sözler Puisque tu ne réponds plus – Artık cevap vermediğinden beri À tous mes SOS – Tüm SOS’lerime
Adieu – Veda À jamais – Sonsuza dek À nos souvenirs sur le port – Limandaki anılarımıza À nous deux – İkimize de Au passé – Geçmişte À la vie si je m’en sors – Eğer başarırsam hayata
Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam
Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam
Tu sais je vais guérir – İyileşeceğimi biliyorsun De tous ce que tu me laisses – Bana bıraktığın her şeyden De tous tes mensonges – Tüm yalanlarından De tes histoires de fesses – Popo hikayelerinizden
Il me faudra du temps – Zaman alacak Mais j’te jure que j’irai mieux – Ama yemin ederim daha iyi olacağım Peux-tu en dire autant – Aynısını söyleyebilir misin Quand tu penses à nous deux – İkimizi düşündüğünde Je n’aimerais pas être à ta place – Senin yerinde olmak istemem Quand tu seras en pleurs devant ta glace – Aynanın önünde ağladığında En pensant à moi – Benim hakkımda düşünüyor À tout ce que je t’ai aimé – Seni sevdiğim her şeye Écœuré de tes amants – Aşıklarınızdan tiksinti Ceux qui t’ont abandonnée – Seni terk edenler
Adieu – Veda À jamais – Sonsuza dek À nos souvenirs sur le port – Limandaki anılarımıza À nous deux – İkimize de Au passé – Geçmişte À la vie si je m’en sors – Eğer başarırsam hayata
Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam
Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam Si je m’en sors – Eğer dışarı çıkarsam
Oh oh oh – Oh oh oh
Adieu – Veda À jamais – Sonsuza dek À nos souvenirs sur le port – Limandaki anılarımıza À nous deux – İkimize de Au passé – Geçmişte À la vie si je m’en sors – Eğer başarırsam hayata
The lights are on, but you’re not home – Işıklar yanıyor ama sen evde değilsin Your mind is not your own – Aklın başında değil Your heart sweats, your body shakes – Kalbin zorlanıyor, bedenin sarsılıyor Another kiss is what it takes – Başka bir öpücük ne alır
You can’t sleep, you can’t eat – Uyuyamıyorsun, yiyemiyorsun There’s no doubt, you’re in deep – Hiç şüphe yok ki derindesin Your throat is tight, you can’t breathe – Boğazın kasılmış, nefes alamıyorsun Another kiss is all you need – Tüm ihtiyacın olan bir başka öpücük
Whoa, you like to think that you’re immune to the stuff, oh Yeah – Madde bağımlısı olduğunu düşünüyorsun, oh, evet It’s closer to the truth to say you can’t get enought, – Gerçeğe yakın, yeterince anlayamadığını söyle You know you’re gonna have to face it, you’re addicated to love – Biliyorsun, bununla yüzleşmek zorundasın, aşk bağımlısısın
You see the signs, but you can’t read – İşaretleri görüyorsun ama okuyamıyorsun You’re running at a different speed – Farklı bir hızda çalışıyorsun Your heart beats in double time – Kalp atışların iki misli Another kiss and you’ll be mine – Bir başka öpücük ve benim olacaksın
A one-track mind, you can’t be saved] – Sabit fikirli, kurtarılmış olamıyorsun Oblivion is all you crave – Affedilmek tüm istediğin If there’s some left for you – Eğer senin için kalansa You don’t mind if you do – Umursamıyorsun eğer umursuyarsan
Whoa, you like to think that you’re immune to the stuff, oh Yeah – Madde bağımlısı olduğunu düşünüyorsun, oh, evet It’s closer to the truth to say you can’t get enought, – Gerçeğe yakın, yeterince anlayamadığını söyle You know you’re gonna have to face it, you’re addicated to love – Biliyorsun bununla yüzleşmen gerekecek, aşka bağımlısın
Might as well face it, you’re addicted to love [5x] – Yüzleşmek güç olabilir, aşk bağımlısısın [5x]
Your lights are on, but you’re not home – Işığın yanıyor ama evde değilsin You will is not your own – Aklın başında olmayacak Your heart sweats your teeth grind – Kalbin zorlanıyor, dişin gıcırdıyor Another kiss and you’ll be mine – Bir başka öpücük ve benim olacaksın
Whoa, you like to think that you’re immune to the stuff, oh Yeah – Madde bağımlısı olduğunu düşünüyorsun, oh, evet It’s closer to the truth to say you can’t get enought, – Gerçeğe yakın, yeterince anlayamadığını söyle You know you’re gonna have to face it, you’re addicated to love – Biliyorsun bununla yüzleşmen gerekecek, aşka bağımlısın
Might as well face it, you’re addicted to love – Yüzleşmek güç olabilir, aşk bağımlısısın
Hey dad look at me – Hey baba bana bak Think back and talk to me – Geri düşün ve bana konuş Did I grow up according to plan? – Plana göre büyüttüm mü Do you think i’m wasting my time – Sen zamanımı israf ediyor olduğumu düşünür müsün? Doing things I wanna do? – Benim yapmak istediğim şeyleri yapmayı? ‘Cause it hurts when you disapprove all along – çünkü başlı başına onaylamadığında o acıtır And now I try hard to make it – Ve ben onu şimdi yapmak için sert denerim I just want to make you proud – Ben seni gurulu yapmak isterim I’m never gonna be good enough for you – Senin için asla yeteri kadar iyi olmayacağım I can’t pretend that I’m all right – Ben çok iyiyim gibi görünemem and you can’t change me – ve sen beni değiştiremezsin
‘Cause we lost it all – çünkü biz onu tamamen kaybettik Nothing last for ever – Hiçbir şey sonsuza dek devam etmez I’m sorry I can’t be perfect – Üzgünüm mükemmel biri olamam Now it’s just too late and we can’t go back – Şimdi bunun için geç ve biz geri dönemeyiz I’m sorry I can’t be perfect – Üzgünüm mükemmel biri olamam I try not to think – düşünmemeyi denedim About the pain I feel inside – İçimde hissettiğim acı hakkında Did you know you used to be my hero? – Sen benim kahramanım olduğunu bildin mi? All the days you spent with me – Senin benle harcadığın bütün günler Now seem so far away – Şimdi uzak görünür And it feels like you don’t care anymore – ve hiç ilgilenmiyorsun gibi hissettiriyor. And now I try hard to make it – Ve ben onu şimdi yapmak için sert denerim I just want to make you proud – Ben seni gurulu yapmak isterim I’m never gonna be good enough for you – Senin için asla yeteri kadar iyi olmayacağım I can’t stand another fight – Başka bir kavgaya dayanamam And nothing’s alright – Ve hiçbir şey iyi değildir
Nothing’s gonna change the things that you said – hiçbir şey söylediklerini değiştirmeyecek Nothing’s gonna make this right again – Hiçbi rşey bunu tekrar gerçek yapmayacak Please don’t turn your back – Lütfen geçmişine dönme I can’t believe it’s hard just to talk to you – İnanamıyorum senle konuşmak çok zor ‘Cause you don’t understand – çünkü anlamıyorsun
Do you ever feel like breaking down? – Sen hiç kırılmış gibi hisseder misin? Do you ever feel out of place? – Sen hiç kendini yersiz hisseder misin? Like somehow you just don’t belong – Herhangi bir şekilde sana ait olmayan bir şey gibi
And no one understands you – Ve hiçbiri seni anlamaz
Do you ever wanna runaway? – Hiç uzaklara kaçmak ister misin? Do you lock yourself in your room? – Kendini odana kilitler misin? With the radio on turned up soloud – Radyonun kısık sesini arttırarak
That no one hears you screaming – Hiç kimse duymaz seninn çığlıklarını No you don’t know what it’s like – Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
When nothing feels all right – Hiçbirsey iyi hissettirmediği zaman
You don’t know what it’s like – Sen ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
To be like me – Benim gibi olmanın
To be hurt – Yaralanmanın
To feel lost – Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark – Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down – Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around – İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down – Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you – Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like -Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin Welcome to my life – Hayatıma hoşgeldin
Do you wanna be somebody else? – Sen, başka birisi olmayı ister misin?
Are you sick of feeling so left out? – Sen kendini dışarıda hasta mı hissediyorsun?
Are you desperate to find something more? – Sen, bir şeyi daha çok bulmak için umutsuz musun?
Before your life is over – Senin hayatın bitmeden önce
Are you stuck inside a world you hate? – Sen, nefret ettiğin bir dünyanın içinde yapıştırılır mısın?
Are you sick of everyone around? – Sen etraftaki herkesten bıktın mı?
With their big fake smiles and stupid lies – Onların büyük sahte gülümsemeleri ve aptal yalanlarıyla
While deep inside you’re bleeding – Derinliklerde senin için kanarken
No you don’t know what it’s like – Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
When nothing feels all right – Hiçbirşey iyi hissettirmediği zaman
You don’t know what it’s like – Sen ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
To be like me – Benim gibi olmanın
To be hurt – Yaralanmanın
To feel lost – Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark – Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down – Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around – İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down – Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you – Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like – Hayır, sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
Welcome to my life – Hayatıma hoşgeldin
No one ever lied straight to your face – Hiç kimse şimdiye kadar, senin yüzüne doğru yalan söylemedi
No one ever stabbed you in the back – Hiç kimse şimdiye kadar seni arkadan bıçaklamadı
You might think I’m happy but I’m not gonna be okay – Sen benim mutlu olduğumu düşünebilirsin ama ben iyi olmayacağım
Everybody always gave you what you wanted – Herkes her zaman sana ne istediysen verdi
Never had to work it was always there – Asla orada olduğuna çalışmak zorunda değildi
You don’t know what it’s like, what it’s like – Sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin, ne gibi birsey…
To be hurt – Yaralanmanın
To feel lost – Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark – Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down – Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around – İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down – Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you – Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like, what it’s like – Sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin, ne gibi bir şey…
To be hurt – Yaralanmanın
To feel lost – Kayıp hissetmenin
To be left out in the dark – Karanlıkta terk edilmenin
To be kicked when you’re down – Aşağılık olduğunda tekmelenmenin
To feel like you’ve been pushed around – İtilip kakıldığını hissetmenin
To be on the edge of breaking down – Kırılganlığın kenarında olmanın
And no one’s there to save you – Ve kimse seni kurtarmak için orada değildir
No you don’t know what it’s like – Sen onun ne gibi bir şey olduğunu bilmezsin
Think the clouds are clogging up my brain – Sanırım bulutlar beynimi pıhtılaştırıyor Like the weather drain same as the tears on my face Yüzümdeki gözyaşları havanın boşlaması gibi And I’m stuck up in the storm – Fırtınaya takıldım I, I guess I’ll be alright – Sanırım iyi olacağım Oh (uh oh uh oh) – Oh oh (uh oh uh oh) Then it hits me like — Sonra beni vuruyor tıpkı Oh (uh oh uh oh) – Oh no (uh oh uh oh uh uh oh)
And all that wind that swept me off my feet – Ve tüm rüzgar ayaklarımdan beni sürükledi Got me flying til I’m crying and I’m down on my knees – Beni uçuyor ağlayana ve dizlerimin üstünde olana kadar That’s what Dorthy was afraid of – Dorthy’nin korktuğu buydu The sneaky tornado – Sinsi tornado Oh (uh oh uh oh) – Oh oh (uh oh uh oh) There’s no place like home – Ev gibisi yok Home (uh oh uh oh uh uh oh) – Ev…
I’m boarding up the Windows – Pencerelerde tahta kaplandım Locking up my heart – Kalbimi kilitledim It’s like everytime the wind blows – Her seferinde rüzgarın üflemesi gibi I feel it tearing us apart – Bizi parçalıyor gibi hissediyorum Everytime he smiles – Her seferinde o gülümsediğinde I let him in again – Onun kalbime girmesine yine izin veriyorum Everything is fine – Herşey iyi When you’re standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda Here comes the sun, here comes the rain – Buraya güneş getiriyor,yağmur yağdırıyorsun Standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda Here comes the sun, here comes the rain – Buraya güneş getiriyor,yağmur yağdırıyorsun Standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda
I’m flopping on my bed like a flying squarl – Yatağımda çırpınıyorum uçan bir sincap gibi Like a little girl hurt by the big bad World – Küçük bir kızın büyük kötü dünyadan incinmesi gibi Yeah it’s justing up my insides – Evet bu sadece içimdekilerden yüksekte Can’t hide it on the outside – Dışarıda saklanamaıyorum Oh (uh oh uh oh) – Oh oh (uh oh uh oh) Yeah it hits me like – Beni çarpıyor tıpkı Oh (uh oh uh oh) – Oh no (uh oh uh oh uh uh oh)
And that’s when you hold me, you hold me – Ve bana tutunduğunda You tell me that you know me, I’ll never be lonely – Beni tanıdığını söylüyorsun asla yalnız olmayacağım Say we made it through the storm now – Şimdi fırtınanın üstesinden geleceğimizi söylüyorsun But I’m still on the look out – Ama hala dikkatliyim Oh (uh oh uh oh) – Oh oh (uh oh uh oh) The airs getting cold – Hava soğuyor Cold – soğuyor
I’m boarding up the Windows – Pencerelerde tahta kaplandım Locking up my heart – Kalbimi kilitledim It’s like everytime the wind blows – Her seferinde rüzgarın üflemesi gibi I feel it tearing us apart – Bizi parçalıyor gibi hissediyorum Everytime he smiles – Her seferinde o gülümsediğinde I let him in again – Onun kalbime girmesine yine izin veriyorum Everything is fine – Herşey iyi When you’re standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda Here comes the sun, here comes the rain – Buraya güneş getiriyor,yağmur yağdırıyorsun Standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda Here comes the sun, here comes the rain – Buraya güneş getiriyor,yağmur yağdırıyorsun Standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda
He picks me up like – Beni açıyor tıpkı He’s got the way of the hurricane – Kasırganın yolunu tuttu bAnd think I’m fine like I’m in the eye of the hurricane – Ve kasırganın gözünde gibi iyiyim He picks me up like -Beni açıyor tıpkı He’s got the way of the hurricane – Kasırganın farklı türüymüş gibi And think I’m fine like I’m in the eye of the hurricane – Ve kasırganın gözünde gibi iyiyim And I’m floating, floating – Yüzüyorum And I don’t know it, know it – Bunu bilmiyorum ama And I’m gonna drop – Damla olacağım He’s got the way, he’s got the way – Onun yolu var
I’m boarding up the Windows – Pencerelerde tahta kaplandım Locking up my heart – Kalbimi kilitledim It’s like everytime the wind blows – Her seferinde rüzgarın üflemesi gibi I feel it tearing us apart – Bizi parçalıyor gibi hissediyorum Everytime he smiles – Her seferinde o gülümsediğinde I let him in again – Onun kalbime girmesine yine izin veriyorum Everything is fine – Herşey iyi When you’re standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda Here comes the sun, here comes the rain – Buraya güneş getiriyor,yağmur yağdırıyorsun Standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda Here comes the sun, here comes the rain – Buraya güneş getiriyor,yağmur yağdırıyorsun Standing in the eye of the hurricane – Kasırganın gözünde oturduğunda
He picks me up like – Beni açıyor tıpkı He’s got the way of the hurricane – Kasırganın farklı türüymüş gibi And think I’m fine like I’m in the eye of the hurricane – Ve kasırganın gözünde gibi iyiyim He picks me up like – Beni açıyor tıpkı He’s got the way of the hurricane – Kasırganın farklı türüymüş gibi And think I’m fine like I’m in the eye of the hurricane – Ve kasırganın gözünde gibi iyiyim
I heard you’re doing ok – İyi olduğunu duydum But i want you to know – Ama bilmeni isterim I’m addict – Ben bağımlıyım I’m addicted to you – Ben sana bağımlıyım I can’t pretend i don’t care – Umursamıyormuş gibi davranamam When you don’t think about me – Sen beni düşünmediğin zaman, Do you think i deserve this? – Sence bunu hak ediyor muyum? I tried to make you happy – Seni mutlu etmeyi denedim But you left anyway – Ama sen yine de terkettin
I’m trying to forget that – Bunu unutmayı deniyorum I’m addicted to you – Sana bağımlıyım I’m addicted to you – Sana bağımlıyım But i want it – Ama bunu istiyorum And i need it – Ve buna ihtiyacım var I’m addicted to you – Sana bağımlıyım Now it’s over – Şimdi bitti Can’t forget what you said – Ne söylediğini unutamıyorum And i never wanna do this again – Ve bunu tekrar yapmayı asla istemiyorum Heartbreaker – Kalp kırıcı Since the day i met you – Seni tanıdığım günden beri And after all we’ve been through – Ve bütün yaşadıklarımızdan sonra Still addict – Hala bağımlıyım I’m addicted to you – Sana bağımlıyım I think you know that it’s true – Bunun doğru olduğunu bildiğini sanıyorum I’d run a thousand miles to get you – Sana ulaşmak için binlerce mil koştum Do you think i deserve this? – Sence bunu hak ediyor muyum?
I tried to make you happy – Seni mutlu etmeyi denedim I did all that i could – Yapabildiğim herşeyi yaptım Just to keep you – Sadece seni tutmak için But you left anyway – Ama sen yine de gittin
How long will i be waiting? – Daha ne kadar bekliyor olacağım? Until the end of times – Zamanın sonuna kadar mı? I don’t know why i’m still waiting – Neden hala beklediğimi bilmiyorum I can’t make you mine – Seni benim yapamam
Heartbreaker – Kalp kırıcı I’m addicted to you – Sana bağımlıyım
Have I told you how good it feels to be me – Sana ben olmanın ne kadar güzel olduğunu söyledim mi? when I’m in you? – senin içinde olduğum zaman I can only stay clean when you are around – Ancak sen etrafımdayken temiz kalabiliyorum Don’t let me fall – Düşmeme izin verme If I close my eyes forever, – Eğer gözlerimi sonsuza dek kapatırsam would it ease the pain?; – acıyı dindirir mi? bCould I breathe again? – Yeniden nefes alabilir miyim?
[ Maybe I’m addicted, – Belki bağımlıyım I’m out of control, – Kontrolden çıktım But you’re the drug that keeps me from dying. – Ama ölmemi engelleyen ilaç sensin Maybe I’m a liar – Belki ben bir yalancıyım But all I really know is – Ama gerçekten bildiğim tek şey şu You’re the only reason I’m trying – Çabalıyor olmamın tek nedeni sensin ] I am wasted away – Yok yere harcandım I made a million mistakes. – Milyon tane hata yaptım Am I too late? – Çok mu geç kaldım?
There is a storm in my head; – Kafamın içinde bir fırtına var
It rains on my bed – Yatağıma yağmur yağıyor
when you are not here – sen burda olmadığın zaman
I’m not afraid of dying, – Ölmekten korkmuyorum,
but I am afraid of losing you. – ama seni kaybetmekten korkuyorum
When you’re lying next to me – Sen yanımda yattığın zaman love is going through to me. – aşk bana doğru geliyor Oh it’s beautiful. – Oh bu güzel Everything is clear to me – Her şey net gözüküyor ’till I hit reality – ta ki gerçeğe dönene kadar and I lose it all… – ve her şeyi kaybediyorum
I lose it all… – Her şeyi kaybediyorum
Nah nah nah – nah nah nah…. Nah nah nah nah nah nah….. – nah nah nah nah nah nah…. You’re the only reason – Tek neden sensin Yeah, you’re the only reason I’m trying, – Evet, çabalıyor olmamın tek nedeni sensin, Oh, I’m trying, I’m trying, I’m trying, – Oh, çabalıyorum, çabalıyorum, çabalıyorum,
Don’t want to lose it all, x2 – Her şeyi kaybetmek istemiyorum, I’m trying, I’m trying..I’m trying … – Çabalıyorum, çabalıyorum, çabalıyorum… Yeah, you know I’m addicted, – Evet biliyorsun ben bağımlıyım You know I’m addicted, – Biliyorsun bağımlıyım Yeah, you know I’m addicted…. – Evet biliyorsun bağımlıyım
I don’t know where to find you – Seni nerede bulurum bilmiyorum I don’t know how to reach you – Sana nasıl ulaşırım bilmiyorum I hear your voice in the wind – Rüzgarda sesini duyuyorum I feel you under my skin – Seni tenimde hissediyorum Whithin my heart and my soul – Kalbimde ve ruhumda I wait for you – Senin için bekliyorum
All of these nights without you – Sensiz geçirdiğim gecelerde All of my dreams surround you – Tüm rüyalarım seni sarar I see and I touch your face – Yüzünü görür ve dokunurum I fall into your embrace – Kucaklamana yenilirim When the time is right, I know – Doğru zaman geldiğinde biliyorum You’ll be in my arms – Kollarımda olacaksın
I close my eyes and I find a way – Gözlerimi kapar ve bir yol bulurum No need for me to pray – Benim için duaya gerek yok I’ve walked so far – Çok uzaklara yürüdüm I’ve fought so hard – Zor mücadeleler verdim Nothing more to explain – Daha fazla açıklamaya gerek yok I know all that remains is a piano that plays – Biliyorum ki tüm kalan piyanonun çalışı..
If you know where to find me – Eğer beni nasıl bulacağını bilseydin If you know how to reach me – Bana nasıl ulaşacağını bilseydin Before this light fades away – Bu ışık sönmeden önce Before I run out of my faith – Sadakatim kırılmadan önce Be the only man to say – Adamın söylediği ; That you’ll hear my heart – Kalbimi duyacaksın That you’ll give your life – Hayatını vereceksin Forever you’ll stay – Daima kalacaksın..
Don’t let this light fade away – Işığın sönmesine izin verme No No No No No – Hayır,hayır.. Don’t let me run out of faith – Sadakatimin kırılmasına izin verme Be the only man to say – Adamın söylediği; That you believe, – Sen inan Make me believe – Beni inandır You won’t let go – Gitmeye izin vermeyeceksin