Blog

  • Storm Queen – Look Right Through Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Storm Queen – Look Right Through Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Talk to me (babe)
    – Benimle konuş bebeğim)
    Talk to me (babe)
    – Benimle konuş bebeğim)
    Talk to me (babe)
    – Benimle konuş bebeğim)
    Talk to me (babe)I’m quite sure
    – Konuş benimle (bebeğim) oldukça eminim
    That you never knew
    – Asla bilmediğin
    All the pain that I’ve been through
    – Yaşadığım tüm acılar
    Even this morning
    – Bu sabah bile
    Looked outside my door
    – Kapımın dışına baktı
    For your letter on the floor
    – Yerdeki mektubun için
    Seven long years
    – Yedi uzun yıl
    Of moving through the streets
    – Sokaklarda dolaşmanın
    Letting people in
    – İnsanları içeri almak
    But they don’t talk to me
    -Ama benimle konuşmuyorlar
    They look right through
    – Tam içlerine bakıyorlar

    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me
    – Ama benimle konuşmuyorlar
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me
    – Ama benimle konuşmuyorlar
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me
    – Ama benimle konuşmuyorlar
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (They look right through)Sun comes up, I’m alone again
    – Ama benimle konuşmuyorlar (İçine bakıyorlar) Güneş doğuyor, yine yalnızım
    With the lights on in my head
    – Kafamdaki ışıklar açıkken
    Still loves us the wing, from my little room
    – Küçük odamdan bizi hala kanadı seviyor
    ‘Cause I gotta go back soonOther people’s lives, all the long goodbyes
    Watching in the mirror with longing in my eyesThey look right through
    – Çünkü yakında geri dönmem gerek, diğer insanların hayatları, tüm uzun vedalar
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me
    – Gözlerimde özlemle aynada izliyorum
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (They look right through)
    – Ama benimle konuşmuyorlar (İçine bakıyorlar)
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me
    – Ama benimle konuşmuyorlar
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (They look right through)How can you change your mind?
    – Ama benimle konuşmuyorlar (Doğrudan bakıyorlar) Fikrini nasıl değiştirebilirsin?
    Look right through me all the time
    – Her zaman bana doğru bak
    I’m gonna give you every part of me
    – Sana her parçamı vereceğim
    But you just wanted to be free, yeahBut they don’t talk to me (They look right through)
    – Ama sen sadece özgür olmak istedin, evet, ama benimle konuşmuyorlar (Tam içinden bakıyorlar)

    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (Just like you)
    – Ama benimle konuşmuyorlar (Tıpkı senin gibi)
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (They look right through)
    – Ama benimle konuşmuyorlar (İçine bakıyorlar)
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (Just like you)
    – Ama benimle konuşmuyorlar (Tıpkı senin gibi)
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (They look right through)Just like you (Just like you)
    – Ama benimle konuşmuyorlar (İçinden bakıyorlar) Tıpkı senin gibi (Tıpkı senin gibi)
    They’re looking right through me (They look right through)
    – Onlar bana bakıyorlar (Tam içime bakıyorlar)
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (Just like you)
    – Ama benimle konuşmuyorlar (Tıpkı senin gibi)
    That morning
    – O sabah
    But they don’t talk to me (They look right through)
    – Ama benimle konuşmuyorlar (İçlerine bakıyorlar)

  • Chase & Status – Count On Me ft. Moko Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Chase & Status – Count On Me ft. Moko Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum

    I will be there for youAll this love that I am giving
    – Senin için orada olacağım, verdiğim tüm bu aşk
    Can it ever be enough?
    – Hiç yeterli olabilir mi?
    Let’s go back to the beginning
    – Başa dönelim
    Will it be the end of us?Give me a sign
    – Bizim sonumuz mu olacak bana bir işaret ver
    Tell me what you need
    – Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle
    Tell me what you need
    – Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle
    Throw my hands up high and surrender
    – Ellerimi havaya kaldır ve teslim ol
    You can count on me
    – Bana güvenebilirsin
    You can count on meI know
    – Bana güvenebilirsin biliyorum

    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I will be there for youCheating hearts, lying eyes, broken promises
    – Senin için orada olacağım, sıcak kalpler, yalancı gözler, kırık sözler
    I heard them all, but they never hurt like this
    – Hepsini duydum ama asla böyle incitmediler
    I’m in the dark when we’re apart
    – Ayrıyken karanlıktayım
    And I miss the way you look right through me
    – Ve içime bakma şeklini özledim
    No one else can move meGive me a sign
    – Kimse beni hareket ettiremez, bana bir işaret ver
    Tell me what you need
    – Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle
    Tell me what you need
    – Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle
    Throw my hands up high and surrender
    – Ellerimi havaya kaldır ve teslim ol
    You can count on me
    – Bana güvenebilirsin
    You can count on meI know
    – Bana güvenebilirsin biliyorum

    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I will be there for youOh, baby
    – Senin için orada olacağım bebeğim
    I, I
    – Ben ben
    I, I
    – Ben ben
    Oh, babyI know
    – Oh, bebeğim biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I know
    – biliyorum
    I…
    – Ben

  • Milky Chance – Stolen Dance Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Milky Chance – Stolen Dance Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I want you by my side
    – Seni yanımda istiyorum
    So that I never feel alone again
    – Böylece asla yalnız hissetmeyeceğim
    They’ve always been so kind
    – Hep çok kibardılar
    But now they’ve brought you away from me
    – Ama şimdi seni benden alacaklar
    I hope they didn’t get your mind
    – Umarım aklını çelmezler
    Your heart is too strong anyway
    – Zaten kalbin çok güçlü
    We need to fetch back the time
    – Zamanı geri almaya ihtiyacımız var
    They have stolen from us
    – Bizden çaldılar
    I want you
    – Seni istiyorum
    We can bring it on the floor
    – Yere getirebiliriz
    You’ve never danced like this before
    – Daha önce hiç böyle dansetmemiştin
    but we dont talk about it
    – Ama bunun hakkında konuşmuyoruz
    Dancin’ on doin the boogie all night long
    – Bütün gece dans ediyoruz
    Stoned in paradise
    – Cennette sarhoş
    Shouldn’t talked about it
    – Bunun hakkında konuşmamalıydık
    Shouldn’t talked about it
    – Bunun hakkında konuşmamalıydık
    Coldest winter for me
    – Benim için en soğuk kış
    The sun aint shinin anymore
    – Güneş artık parlamıyor
    The only thing i fell is pain
    – Tek hissettiğim acı
    caused by absence of you
    – Senin yokluğundan kaynaklanan
    Suspense is controlling my mind
    – Belirsizlik aklımı kontrol ediyor
    I cannot find the way out of here
    – Burdan dışarıda yolumu bulamam
    I want you by my side
    – Seni yanımda istiyorum
    so that i never feel alone again
    – Böylece asla yalnız hissetmeyeceğim
    I want you
    – Seni istiyorum
    We can bring it on the floor
    – Yere getirebiliriz
    you’ve never danced like this before
    – Daha öce hiç böyle dansetmemiştin
    but we dont talk about it
    – Ama bunun hakkında konuşmuyoruz
    dancin’ on doin the boogie all night long
    – Bütün gece dans ediyoruz
    Stoned in paradise
    – Cennette sarhoş
    Shouldn’t talked about it
    – Bunun hakkında konuşmamalıydık
    Shouldn’t talked about it
    – Bunun hakkında konuşmamalıydık

  • Calvin Harris – Summer Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Calvin Harris – Summer Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    When I met you in the summer
    – Seninle yazın tanıştığımda
    To my heartbeat’s sound
    – Kalp sesime göre
    We fell in love
    – Aşık olduk
    As the leaves turned brown
    – Yaprakların kahverengiye dönüşü gibi
    And we could be together baby
    – Ve biz birlikte olabiliz bebek

    As long as skies are blue
    – Gökyüzünün mavi oluşunun uzunluğu gibi
    You act so innocent now
    – Şu an çok masumu oynuyorsu
    But you lied so soon
    – Ama çok yakın bi zamanda yalan söyledin
    When I met you in the summer
    – Seninle yazın tanıştığımda
    When I met you in the summer
    – Seninle yazın tanıştığımda
    To my heartbeat’s sound
    – Kalp sesime göre

    We fell in love
    – Aşık olduk
    As the leaves turned brown
    – Yaprakların kahverengiye dönüşü gibi
    And we could be together baby
    – Ve biz birlikte olabiliz bebek
    As long as skies are blue
    – Gökyüzünün mavi oluşunun uzunluğu gibi
    You act so innocent now
    – Şu an çok masumu oynuyorsun
    But you lied so soon
    – Ama çok yakın bi zamanda yalan söyledin

    When I met you in the summer
    – Seninle yazın tanıştığımda
    Summer
    – Yaz
    When I met you in the summer
    – Seninle yazın tanıştığımda
    Summer
    – Yaz

  • Daughtry – Over You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Daughtry – Over You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Now that it’s all said and done
    – Şimdi herşey söylendi ve bitti
    I can’t believe you were the one
    – Senin tek olduğuna inanmam
    To build me up and tear me down,
    – Beni yukarı inşa ettin ve aşağı parçaladın
    Like an old abandoned house
    – Terkedilmiş eski bir ev gibi
    What you said when you left
    – Terk ederken ne dedin
    Just left me cold and out of breath
    – Beni sadece soğuk ve nefessiz bırakıp gittin
    I fell too far, was in way too deep
    – Çok uzak hissediyorum,bu yolun içinde çok dipteyim
    Guess I let you get the best of me
    – Farzet sana en iyimi alman için izin verdim

    Well, I never saw it coming
    – Hoş,geri geldiğini asla görmedim
    I should’ve started running
    – Koşmaya başlamalıydım
    A long, long time ago
    – Uzun bir süre,uzun zaman önce
    And I never thought I’d doubt you
    – Ve asla düşünmedim sana güvenmemem gerektiğini
    I’m better off without you
    – Sen yokken daha iyiyim
    More than you, more than you know
    – Senden daha fazla,daha fazla biliyorsun
    I’m slowly getting closure
    – Yavaşça son veriyorum
    I guess it’s really over
    – Sanırım gerçekten bitti
    I’m finally getting better
    – Sonunda çok iyi oluyorum
    And now I’m picking up the pieces
    – Ve şimdi parçaları topluyorum
    I’m spending all of these years
    – Bütün bu yıllar boyunca harcadıklarımı
    Putting my heart back together
    – Kalbime tekrar geri koyuyorum
    ‘Cause the day I thought I’d never get through
    – Çünkü bir gün asla bitiremeyeceğimi düşündüm
    I got over you
    – Seni unuttum

    You took a hammer to these walls
    – Bu duvarlar için bir çekiç aldın
    Dragged the memories down the hall
    – Anıları salona sürekledi
    Packed your bags and walked away
    – Çantaya paketledi ve yürüdü
    There was nothing I could say
    – Bu söylediklerim hiçbirşeydi
    And when you slammed the front door shut
    – Ve sen kapıyı çarparak kapattığında
    A lot of others opened up
    – Diğer birçok kapı açıldı
    So did my eyes so I could see
    – Böylece yaptın gözlerim bu yüzden görebildi
    That you never were the best for me
    – Sen asla benim için en iyisi olmadın

    Well, I never saw it coming
    – Hoş,geri geldiğini asla görmedim
    I should’ve started running
    – Koşmaya başlamalıydım
    A long, long time ago
    – Uzun bir süre,uzun zaman önce
    And I never thought I’d doubt you
    – Ve asla düşünmedim sana güvenmemem gerektiğini
    I’m better off without you
    – Sen yokken daha iyiyim
    More than you, more than you know
    – Senden daha fazla,daha fazla biliyorsun
    I’m slowly getting closure
    – Yavaşça son veriyorum
    I guess it’s really over
    – Sanırım gerçekten bitti
    I’m finally getting better
    – Sonunda çok iyi oluyorum
    And now I’m picking up the pieces
    – Ve şimdi parçaları topluyorum
    I’m spending all of these years
    – Bütün bu yıllar boyunca harcadıklarımı
    Putting my heart back together
    – Kalbime tekrar geri koyuyorum
    ‘Cause the day I thought I’d never get through
    – Çünkü bir gün asla bitiremeyeceğimi düşündüm
    I got over you
    – Seni unuttum

    Well, I never saw it coming
    – Hoş,geri geldiğini asla görmedim
    I should’ve started running
    – Koşmaya başlamalıydım
    A long, long time ago
    – Uzun bir süre,uzun zaman önce
    And I never thought I’d doubt you
    – Ve asla düşünmedim sana güvenmemem gerektiğini
    I’m better off without you
    – Sen yokken daha iyiyim
    More than you, more than you know
    – Senden daha fazla,daha fazla biliyorsun

    Well, I never saw it coming
    – Hoş,geri geldiğini asla görmedim
    I should’ve started running
    – Koşmaya başlamalıydım
    A long, long time ago
    – Uzun bir süre,uzun zaman önce
    And I never thought I’d doubt you
    – Ve asla düşünmedim sana güvenmemem gerektiğini
    I’m better off without you
    – Sen yokken daha iyiyim
    More than you, more than you know
    – Senden daha fazla,daha fazla biliyorsun
    I’m slowly getting closure
    – Yavaşça son veriyorum
    I guess it’s really over
    – Sanırım gerçekten bitti
    I’m finally getting better
    – Sonunda çok iyi oluyorum
    And now I’m picking up the pieces
    – Ve şimdi parçaları topluyorum
    I’m spending all of these years
    – Bütün bu yıllar boyunca harcadıklarımı
    Putting my heart back together
    – Kalbime tekrar geri koyuyorum
    Well I’m putting my heart back together
    – Hoş kalbime tekrar geri koyuyorum
    ‘Cause I got over you
    – Çünkü seni unuttum
    Well I got over you
    – Hoş seni unuttum
    I got over you
    – Seni unuttum
    ‘Cause the day I thought I’d never get through
    – Çünkü bir gün asla bitiremeyeceğimi düşündüm
    I got over you
    – Seni unuttum

  • Daughtry – After You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Daughtry – After You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Ten miles from town and I just broke down
    – Kasabadan on mil uzakta ve ben yıkıldım
    Spittin’ out smoke on the side of the road
    – Yolun kenarında duman tükürüyorum
    I’m out here alone just tryin’ to get home
    – Burada yalnızım, sadece eve gitmeye çalışıyorum
    To tell you I was wrong but you already know
    – Sana yanıldığımı söylemek için ama zaten biliyorsun

    Believe me I won’t stop at nothinTo see you so I’ve started runnin
    – İnan bana seni görmek için hiç durmayacağım, bu yüzden koşmaya başladım
    All that I’m after is a life full of laughter
    – Peşinde olduğum tek şey kahkahalarla dolu bir hayat
    As long as I’m laughin’ with you
    – Seninle güldüğüm sürece
    I’m thinkin’ that all that still matters is love ever after
    – Sanırım hala önemli olan tek şey sonsuza dek aşk
    After the life we’ve been through
    – Yaşadığımız hayattan sonra
    ‘Cause I know there’s no life after you
    – Çünkü senden sonra hayat olmadığını biliyorum

    Last time we talked, the night that I walked
    – Son konuştuğumuzda, yürüdüğüm gece
    Burns like an iron in the back of my mind
    – Aklımın arkasında bir demir gibi yanıyor
    I must’ve been high to say you and I
    – Sen ve ben demek için kafam iyi olmalı
    Weren’t meant to be and just wastin’ my time
    – Olmam gerekiyordu ve sadece zamanımı boşa harcıyorsun

    Oh, why did I ever doubt you?
    – Oh, neden senden şüphe ettim?
    You know I would die here without you
    – Biliyorsun sensiz burada öleceğim

    All that I’m after is a life full of laughter
    – Peşinde olduğum tek şey kahkahalarla dolu bir hayat
    As long as I’m laughin’ with you
    – Seninle güldüğüm sürece
    I’m thinkin’ that all that still matters is love ever after
    – Sanırım hala önemli olan tek şey sonsuza dek aşk
    After the life we’ve been through
    – Yaşadığımız hayattan sonra
    ‘Cause I know there’s no life after you
    – Çünkü senden sonra hayat olmadığını biliyorum

    You and I, right or wrong, there’s no other one
    – Sen ve ben, doğru ya da yanlış, başkası yok
    After this time I spent alone
    – Bu zamandan sonra yalnız geçirdim
    It’s hard to believe that a man with sight could be so blind
    – Gören bir adamın bu kadar kör olabileceğine inanmak zor
    Thinkin’ ’bout the better times, must’ve been outta my mind
    – Daha iyi zamanlar hakkında düşünüyorum, aklımı kaçırmış olmalı
    So I’m runnin’ back to tell you
    – Bu yüzden sana söylemek için geri koşuyorum

    All that I’m after is a life full of laughter
    – Peşinde olduğum tek şey kahkahalarla dolu bir hayat
    Without you God knows what I’d do, yeah
    – Tanrı sensiz ne yapacağımı biliyor, evet

    All that I’m after is a life full of laughter
    – Peşinde olduğum tek şey kahkahalarla dolu bir hayat
    As long as I’m laughin’ with you
    – Seninle güldüğüm sürece
    I’m thinkin’ ’bout all that still matters is love ever after
    – Hala önemli olan her şeyin sonsuza dek aşk olduğunu düşünüyorum
    After the life we’ve been through, yeah
    -Yaşadığımız hayattan sonra, evet
    Know there’s no life after you
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum

    Know there’s no life after you
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum
    Know there’s no life after you
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum
    Know there’s no life after you
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum
    Know there’s no life after you
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum
    Know there’s no life after you
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum
    Know there’s no life after you
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum
    Know there’s no life after you, yeah
    – Senden sonra hayat olmadığını biliyorum, evet

  • The Neighbourhood – Afraid Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    The Neighbourhood – Afraid Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir

    Make that money, fake that bunny, ache my tummy
    – Parayı kazan, o tavşanı taklit et, karnımı ağrıt
    On the fence, all the time
    – Çitte, her zaman
    Paint young honey, face so sunny, ain’t that funny
    – Genç tatlım boya, çok güneşli yüz, o kadar da komik değil
    All my friends always lie to me
    – Bütün arkadaşlarım her zaman bana yalan söyler
    I know they’re thinking
    – Düşündüklerini biliyorum

    You’re too mean, I don’t like you, fuck you anyway
    – Sen çok kabasın, seni sevmiyorum, yine de sikeyim
    You make me wanna scream at the top of my lungs
    – Bana ciğerlerimin tepesinde çığlık attırıyorsun
    It hurts but I won’t fight you
    – Acıtıyor ama seninle kavga etmeyeceğim
    You suck anyway
    – Yine de berbatsın
    You make me wanna die, right when I
    – Beni tam da ölmek istememi sağlıyorsun

    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might end up being me
    – Uyandığımda korkarım başka biri ben olabilirim

    Keep on dreaming, don’t stop giving, fight those demons
    Hayal kurmaya devam et, vermeyi bırakma, o iblislerle savaş
    Sell your soul, not your whole self
    Ruhunu sat, bütün benliğini değil
    If they see you when you’re sleeping, make them leave it
    Seni uyurken görürlerse, bırak onları
    And I can’t even see if it’s all there anymore so
    Ve artık hepsinin orada olup olmadığını bile göremiyorum

    You’re too mean, I don’t like you, fuck you anyway
    – Sen çok kabasın, seni sevmiyorum, yine de sikeyim
    You make me wanna scream at the top of my lungs
    – Bana ciğerlerimin tepesinde çığlık attırıyorsun
    It hurts but I won’t fight you
    – Acıtıyor ama seninle kavga etmeyeceğim
    You suck anyway
    – Yine de berbatsın
    You make me wanna die, right when I
    – Beni tam da ölmek istememi sağlıyorsun

    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir

    Being me can only mean
    – Ben olmak sadece demek olabilir
    Feeling scared to breathe
    – Nefes almaktan korkmak
    If you leave me then I’ll be afraid of everything
    – Beni terk edersen her şeyden korkarım
    That makes me anxious, gives me patience, calms me down
    – Bu beni endişelendiriyor, bana sabır veriyor, beni sakinleştiriyor
    Lets me face this, let me sleep, and when I wake up
    – Bununla yüzleşmeme izin ver, uyuyayım ve uyandığımda
    Let me breathe
    – Bırak nefes alayım

    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might take my place
    – Uyandığımda korkarım başka biri benim yerimi alabilir
    When I wake up I’m afraid, somebody else might end up being me
    – Uyandığımda korkarım başka biri ben olabilirim

  • Cigarettes After Sex – Affection Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Cigarettes After Sex – Affection Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Oh I missed you and I cried
    – Ah seni özledim ve ağladım
    But I said that I was alright
    – Ama iyi olduğumu söyledim
    And I know it’s been awhile
    – Ve biliyorum ki bir süre

    Since I needed a distraction
    – Dikkat çekmek istediğimden beri

    ‘Cause I wanna do everything
    – Çünkü ben her şeyi yapmak istiyorum
    That you want me to
    – Benden istekli olmamı istiyorsu
    To tell you the truth
    – Sana gerçeği söylemek için
    I need to stay alive, so sad that I could die
    – Hayatta kalmam gerekiyor, çok üzgünüm

    It’s leading me on, every time we touch
    – Her dokunuşun çok önemli
    Leading me on, every time it hurts
    – Her defasında acıtıyo
    Feeling so lonely because it’s not enough
    – Çok yalnız hissediyorum çünkü bu yeterli değil
    Missing you only ever since we fell in love
    – Aşık olduğumuzdan beri seni özlüyorum

    And I watched you do a line
    – Ve seni bir çizgi gibi izledim
    That you spread out on the table
    – Masaya yattığın
    I don’t need to see you wired
    – Seni görmeme gerek yok
    I just wanna see you upside down
    – Sadece seni baş aşağı görmek istiyorum

    I wanna do everything that you want me to
    – Benden istediğin her şeyi yapmak istiyorum
    To tell you the truth
    – Sana gerçeği söylemek için
    I listened to you cry all night
    – Bütün gece ağladığını dinledim
    Through the telephone
    – Telefonla

    It’s leading me on, every time we touch
    – Her dokunuşun çok önemli
    Leading me on, every time it hurts
    – Her defasında acıtıyor
    Feeling so lonely ’cause it’s not enough
    – Çok yalnız hissediyorum çünkü bu yeterli değil
    Missing you only ever since we fell in love
    – Aşık olduğumuzdan beri seni özlüyorum

    Couldn’t say you didn’t want me then
    – Beni istemediğini söyleyemedim kendime
    When we were lying in my bed that night
    – O gece yatağımda uzanırken
    You were acting like a different person
    – Farklı bir insan gibi davranıyordun
    As if suddenly you wanted to just be friends
    – Birdenbire arkadaş olmak istedin

    I was hurt and so I took a shower
    – Yaralıydım ve duş aldım.
    So you couldn’t hear me, knowing I had to cry
    – Ağlıyordum bilerek beni duyamadın.
    Sad to know that while my heart was breaking
    – Kalbim kırıkken bunu bilmek üzücü
    You were sleeping or just faking
    – Uyuyordun ya da sadece numara yapıyordun

    It’s leading me on, every time we touch
    – Her dokunuşun çok önemli
    Leading me on, every time it hurts
    – Her defasında acıtıyor
    Feeling so lonely ’cause it’s not enough
    – Çok yalnız hissediyorum çünkü bu yeterli değil
    Missing you only ever since we fell in love
    – Aşık olduğumuzdan beri seni özlüyorum

  • Robbie Williams – Advertising Space Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Robbie Williams – Advertising Space Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    there’s no earthly way of knowing
    – dünyasal bilmenin hiçbir yolu yok
    what was in your heart
    – kalbinde ne vardı
    when it stopped going
    – gitmeyi bıraktığında
    the whole world shook
    – bütün dünya salladı
    a storm was blowing through you
    – içinden bir fırtına esiyordu

    waiting for God to stop this
    – Tanrı’nın bunu durdurmasını bekliyorum
    and up to your neck in darkness
    – ve karanlıkta boynuna kadar
    everyone around you was corrupted
    – çevrenizdeki herkes bozulmuştu
    saying somethin
    – bir şey söylemek
    there’s no dignity in death
    – ölümde haysiyet yoktur
    to sell the world your last breath
    – dünyaya son nefesini satmak için
    they’re still fighting over
    – hala kavga ediyorlar
    everything you left over
    – bıraktığın her şey

    I saw you standing at the gates
    – Seni kapılarda dururken gördüm
    when Marlon Brando passed away
    – Marlon Brando öldüğünde
    you had that look upon your face
    -yüzüne o bakışın vardı

  • In This Moment – Adrenalize Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    In This Moment – Adrenalize Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Adrenalize me
    – Beni heyecanlandır

    Come a little bit closer
    – Biraz daha yaklaş
    Before we begin
    – Biz başlamadan önce
    Lemme tell you how I want it
    – Onu ne kadar istediğimi anlatmama izin ver
    And exactly what I need
    – Ve tam olarak neye ihtiyaç duyduğumu
    I’m here for one drug
    – Bir ilaç için buradayım.
    I’m only here for one thing
    – Sadece bir ilaç için buradayım
    So come on and tell me,
    – Öyleyse hadi anlat bana
    Can you fly like you’re free?
    – Özgürmüşsün gibi uçabilir misin?
    Cause I need to feel
    – Çünkü hissetmeye ihtiyacım var
    Yeah, I need to say…
    – Evet, söylemeye ihtiyacım var.

    I must confess,
    – İtiraf etmeliyim
    I’m addicted to this
    – Buna bağımlıyım
    Shove your kiss
    – Öpücüğünü kaydır
    Straight through my chest
    – Tam göğsüme doğru
    I can’t deny, I’d die without this
    – Reddedemem, bu olmadan ölürdüm
    Make me feel like a god
    – Beni bir tanrı gibi hissettir
    Music, love and sex
    – Müzik, aşk ve seks
    Adrenalize me
    – Beni heyecanlandır

    I crave excess,
    – Çok fazla yalvarıyorum
    Turning wine into sweat
    – Şaraba dönüşüyorum
    Dripping down my neck
    – Ensemden tamlayan ter içinde
    I can’t deny, I’d die without this
    – Reddedemem, bu olmadan ölürdüm
    Make me feel like a god
    – Beni bir tanrı gibi hissettir
    Adrenaline and sex
    – Adrenalin ve seks

    Get a little bit higher,
    – Biraz daha yükseğe çık
    So we can fall til we bleed
    – Böylece kanayana kadar düşebiliriz
    Push a little bit harder
    – Biraz daha zorla
    Pull me into the speed
    – Beni hıza çek
    So tell me, can you feel this?
    – Öyleyse söyle bana, bunu hissedebiliyor musun?
    Come into my dream
    – Rüyama gel
    Are you ready to awaken?
    – Uyanmaya hazır mısın
    Are you ready to feed?
    – Beslenmeye hazır mısın
    Cause I need to feel,
    – Çünkü hissetmeye ihtiyacım var
    Yeah, I need to say…
    – Evet, söylemem gerek …

    I must confess,
    – İtiraf etmeliyim
    I’m addicted to this
    – Buna bağımlıyım
    Shove your kiss
    – Öpücüğünü kaydır
    Straight through my chest
    – Tam göğsüme doğru
    I can’t deny, I’d die without this
    – Reddedemem, bu olmadan ölürdüm
    Make me feel like a god
    – Beni bir tanrı gibi hissettir
    Music, love and sex
    – Müzik, aşk ve seks
    Adrenalize me
    – Beni heyecanlandır

    I crave excess,
    – Çok fazla yalvarıyorum
    Turning wine into sweat
    – Şaraba dönüşüyorum
    Dripping down my neck
    – Ensemden tamlayan ter içinde
    I can’t deny, I’d die without this
    – Reddedemem, bu olmadan ölürdüm
    Make me feel like a god
    – Beni bir tanrı gibi hissettir
    Adrenaline and sex
    – Adrenalin ve seks

    We have to live before we die
    – Ölmeden önce yaşamak zorundayız
    We were born to live before we die
    – Ölmeden önce yaşamak için doğduk
    Don’t you wanna live before you die?
    – Ölmeden önce yaşamak istemiyor musun?
    Let me see you live before you die!
    – Ölmeden önce yaşadığını görmeme izin ver!

    Right here, right now… Adrenalize me (x3)
    – Tam burada, tam da şimdi… Beni heyecanlandır
    Right here, right now… I’m addicted to this
    – Tam burada, tam da şimdi… Buna bağımlıyım

    I must confess,
    – İtiraf etmeliyim
    I’m addicted to this
    – Buna bağımlıyım
    Shove your kiss
    – Öpücüğünü kaydır
    Straight through my chest
    – Tam göğsüme doğru
    I can’t deny, I’d die without this
    – Reddedemem, bu olmadan ölürdüm
    Make me feel like a god
    – Beni bir tanrı gibi hissettir
    Music, love and sex
    – Müzik, aşk ve seks
    Adrenalize me
    – Beni heyecanlandır

    I crave excess,
    – Çok fazla yalvarıyorum
    Turning wine into sweat
    – Şaraba dönüşüyorum
    Dripping down my neck
    – Ensemden tamlayan ter içinde
    I can’t deny, I’d die without this
    – Reddedemem, bu olmadan ölürdüm
    Make me feel like a god
    – Beni bir tanrı gibi hissettir
    Adrenaline and sex
    – Adrenalin ve seks

    Adrenalize me
    – Beni heyecanlandır

  • Jasmine Thompson – Adore Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Jasmine Thompson – Adore Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Come to me and I shall give you peace
    – Bana gel ve sana barışı vermeliyim
    Come to me lay down your head
    – Bana gel ve başını yatır
    Touch the rain and feel the summer breeze
    – Yağmura dokun ve yaz esintisini hisset
    Say the things we’ve never said
    – Asla söylemediğimiz şeyler söyle
    I will keep you from the world outside
    – Dünyanın dışından seni koruyacağım
    I will never let you go
    – Asla gitmene izin vermeyeceğim
    I will be the thing you dream about
    – Hayalin hakkında şeyler yapacağım
    Come to me and you will know
    – Bana gel ve sen bileceksin

    I adored you before I laid my eyes I laid my eyes on you
    – Gözlerimi gözlerine koymadan önce sana hayrandım
    l’amour toujours I just can’t take my eyes can’t take my eyes off you
    – Ben sadece gözlerimi alamam Senden gözlerimi alamamam hep aşk
    Follow me to where the rivers meet
    – Tanıştığımız nehirdeyim beni takip et
    Tell me I belong to you
    – Sana ait olduğumu söyle bana
    Feel the grass crumble beneath your feet
    – Ayaklarının altında parçalanan çimleri hisset
    Set me free and let me loose
    – Beni serbest bırak ve gevşek olmama izin ver
    Take my heart for it is yours to keep
    – Seni koruması için bana kalbimi ver
    Shackle my spirit to you
    – Ruhumu sana kelepçele
    You are mine and mine eternally
    – Sen benimsin ve benim sonsuza kadar
    Come to me you always knew
    – Daime bana geldiğini biliyorsun

  • La Oreja de Van Gogh – Paris Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    La Oreja de Van Gogh – Paris Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Ven, acércate
    – Yaklaş
    Ven y abrázame
    – Gel ve kocaman beni
    Vuelve a sonreír, a recordar París
    – Tekrar gülümse, Paris’i hatırla
    A ser mi angustia
    – Benim acım olmak
    Déjame pasar una tarde másDime dónde has ido
    – Bir öğleden sonra daha geçirmeme izin ver, söyle bana nereye gittin
    Dónde esperas en silencio, amigo
    – Sessizlikte nerede bekliyorsun dostum
    Quiero estar contigo, regalarte mi cariño
    – Seninle olmak istiyorum aşkımı veriyorum
    Darte un beso, ver tus ojos
    – Sana bir öpücük ver, gözlerini gör
    Disfrutando con los míos
    – Benimkiyle zevk
    Hasta siempre, adiós mi corazón
    – Hoşçakal kalbim

    Ven, te quiero hablar
    – Gel seninle konuşmak istiyorum
    Vuelve a caminar
    – Tekrar yürü
    Vamos a jugar al juego en el que yo era tu princesa
    – Hadi prensesin olduğum oyunu oynayalım
    Ven, hazlo por mí
    – Gel benim için yap
    Vuelve siempre a mí
    – Her zaman bana geri dön

    Dime dónde has ido
    – Söyle bana nereye gittin
    Dónde esperas en silencio, amigo
    – Sessizlikte nerede bekliyorsun dostum
    Quiero estar contigo, regalarte mi cariño
    – Seninle olmak istiyorum aşkımı veriyorum
    Darte un beso, ver tus ojos
    – Sana bir öpücük ver, gözlerini gör
    Disfrutando con los míos
    – Benimkiyle zevk
    Hasta siempre, adiós mi corazónNo hay un lugar que me haga olvidar
    – Hoşçakal kalbim unutturacak yer yok
    El tiempo que pasé andando por tus calles junto a ti
    – Seninle sokaklarda yürürken geçirdiğim zaman
    Ven, quiero saber por qué te fuiste sin mí
    – Gel, neden bensiz gittiğini bilmek istiyorum
    Siempre tuve algo que contarte
    – Her zaman sana söylemem gereken bir şey vardı

    Dime dónde has ido
    – Söyle bana nereye gittin
    Dónde esperas en silencio, amigo
    – Sessizlikte nerede bekliyorsun dostum
    Quiero estar contigo, regalarte mi cariño
    – Seninle olmak istiyorum aşkımı veriyorum
    Darte un beso, ver tus ojos
    – Sana bir öpücük ver, gözlerini gör
    Disfrutando con los míos
    – Benimkiyle zevk
    Hasta siempre, adiós mi corazón
    – Hoşçakal kalbim

    No hay nada que me haga olvidar
    – Bana unutturacak hiçbir şey yokv
    El tiempo que ha pasado ya no volverá
    – Geçen zaman geri dönmeyecek
    No hay nada más
    – Başka bir şey yok
    Adiós mi corazón
    – Hoşçakal kalbim