Blog

  • Tom Odell – Another Love Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Tom Odell – Another Love Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I wanna take you somewhere so you know I care
    – Seni biryerlere götürmek istiyorum böylece önemsediğimi anlarsın
    But it’s so cold and I don’t know where
    – Ama çok soğuk ve neresi bilmiyorum
    I brought you daffodils in a pretty string
    – Sana güzel bir buket nergis aldım
    But they won’t flower like they did last spring
    – Ama sonbaharda oldukları için çiçek açmazlar
    And I wanna kiss you, make you feel alright
    – Ve seni öpmek istiyorum seni iyi hissettirmek için
    I’m just so tired to share my nights
    – Gecelerimi paylaşmaktan çok yorgunum
    I wanna cry and I wanna love
    – Ağlamak istiyorum ve sevmek istiyorum
    But all my tears have been used up
    – Ama bütün gözyaşlarım harcandı

    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım harcandı
    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım harcandı
    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım harcandı

    And if somebody hurts you, I wanna fight
    – Ve biri senin canını yakarsa savaşacağım
    But my hands been broken, one too many times
    – Ama ellerim kırıldı,birçok kez
    So I’ll use my voice, I’ll be so f*cking rude
    – Bu yüzden sesimi kullanacağım,çok kaba olacağım
    Words they always win, but I know I’ll lose
    – Kelimeler,onlar her zaman kazanır ama biliyorum ben kaybedeceğim

    And I’d sing a song, that’d be just ours
    – Ve bir şarkı söylerim,sadece bizim olur
    But I sang ’em all to another heart
    – Ama başka bir kalpten onların hepsine söyledim
    And I wanna cry I wanna learn to love
    – Ağlamak istiyorum,sevmeyi öğrenmek istiyorum
    But all my tears have been used up
    – Ama bütün gözyaşlarım harcandı
    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım harcandı

    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım tükendi
    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım tükendi

    I wanna sing a song, that’d be just ours
    – Bir şarkı söylemek istiyorum,sadece bizim olan
    But I sang ’em all to another heart
    – Ama başka bir kalpten onların hepsine söyledim
    And I wanna cry I wanna learn to love
    – Ağlamak istiyorum,sevmeyi öğrenmek istiyorum
    But all my tears have been used up
    – Ama bütün gözyaşlarım harcandı

    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım harcandı
    On another love, another love
    – Başka bir aşkta
    All my tears have been used up
    – Bütün gözyaşlarım tükendi
    On another love, another love
    – Başka bir aşkta

  • Ornette – Crazy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Ornette – Crazy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Oh, what a day, all is wonderful here,
    – oh, ne gün, herşey harika burada
    But you’re the one…. so we keep on working
    – ama sen bir tanesin… o yüzden çalışmaya devam ediyoruz
    I can’t see that trees are calling back the leaves,
    – ağaçların yaprakları geri çağırdığını görmüyorum
    …but I keep on working
    – ….ama çalışmaya devam ediyorum

    Oh, oh, oh… I say no,
    – oh, oh, oh… hayır diyorum
    Please don’t go, oh, oh
    – lütfen gitme, oh, oh
    It’s a little bit crazy with me!
    – benimle olmak biraz delice!
    Oh, oh, oh… I say no,
    – oh, oh, oh… hayır diyorum
    Please don’t go, oh, oh
    – lütfen gitme, oh, oh
    It’s a little bit crazy with me!
    – benimle olmak biraz delice!
    But I’m here, with you!
    – ama buradayım, seninleyim!
    And I share everything with you,
    – ve herşeyi seninle paylaşıyorum
    Cause it’s nothing you can’t change,
    – çünkü bu değiştiremeyeceğin birşey değil
    Everything remains the same,
    – herşey aynı kalıyor

    Oh, what a day,… get easy today,
    – oh, ne gün… biraz rahat ol bugün
    But you’re the one and me,
    – ama sen bir tanesin ve ben
    So we keep on working!
    – o yüzden çalışmaya devam ediyoruz!
    I can’t feel it the… why it’s…
    – onu hissedemiyorum…. neden o…
    It’s…. but I keep on going!
    – o…ama gitmeye devam ediyorum

    Oh, oh, oh… I say no,
    – oh, oh, oh… hayır diyorum
    Please don’t go, oh, oh
    – lütfen gitme, oh, oh
    It’s a little bit crazy with me!
    – benimle olmak biraz delice!
    Oh, oh, oh… I say no,
    – oh, oh, oh… hayır diyorum
    Please don’t go, oh, oh
    – lütfen gitme, oh, oh
    It’s a little bit crazy with me!
    – benimle olmak biraz delice!
    But I’m here, with you!
    – ama buradayım, seninleyim!
    And I share everything with you,
    – ve herşeyi seninle paylaşıyorum
    Cause it’s nothing you can’t change,
    – çünkü bu değiştiremeyeceğin birşey değil
    Everything remains the same,
    – herşey aynı kalıyor

    Don’t say no, please don’t go,
    – hayır deme, lütfen gitme
    My heart is beating of,
    – kalbim çarpıyor
    For you and for me, so don’t say no, please don’t go!
    – senin için ve benim için, hayır deme, lütfen gitme!
    Please don’t go,
    – lütfen gitme
    My heart is beating of, for me and for you!
    – kalbim çarpıyor, benim için ve senin için!
    So please don’t go, please don’t go!
    – o yüzden lütfen gitme, lütfen gitme!
    My heart is beating of,
    – Kalbim atıyor
    For you and for me, so don’t say please don’t go!
    – Senin için ve benim için, lütfen gitme deme!
    For you and for me, so don’t say no, please don’t go!
    – senin için ve benim için, hayır deme, lütfen gitme!

    Oh, oh, oh… I say no,
    – oh, oh, oh… hayır diyorum
    Please don’t go, oh, oh
    – lütfen gitme, oh, oh
    It’s a little bit crazy with me!
    – benimle olmak biraz delice!
    Oh, oh, oh… I say no,
    – oh, oh, oh… hayır diyorum
    Please don’t go, oh, oh
    – lütfen gitme, oh, oh
    It’s a little bit crazy with me!
    – benimle olmak biraz delice!
    But I’m here, with you!
    – ama buradayım, seninleyim!
    And I share everything with you,
    – ve herşeyi seninle paylaşıyorum
    Cause it’s nothing you can’t change,
    – çünkü bu değiştiremeyeceğin birşey değil
    Everything remains the same,
    – herşey aynı kalıyor
    ..with me!
    – benimle!

  • Asaf Avidan – One Day (feat.The Mojos) Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Asaf Avidan – One Day (feat.The Mojos) Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    No more tears, my heart is dry
    – Daha fazla gözyaşı yok, kalbim kuru
    I don’t laugh and I don’t cry
    – gülmüyorum ve ağlamıyorum
    I don’t think about you all the time
    – Her zaman seni düşünmüyorum
    But when I do – I wonder why
    – Ama düşündüğümde – neden diye merak ediyorum

    You have to go out of my door
    – Kapımdan dışarı çıkmalısın
    And leave just like you did before
    – Tıpkı önceden yaptığın gibi gitmelisin
    I know I said that I was sure
    – Biliyorum emin olduğumu söyledim
    But rich men can’t imagine poor.
    – Ancak zengin fakirin halinden anlamaz

    One day baby, we’ll be old
    – Bir gün bebeğim, yaşlanacağız
    Oh baby, we’ll be old
    – Oh bebeğim, yaşlanacağız
    And think about the stories that we could have told
    – Ve anlatmış olabileceğimiz hikayeleri düşüneceğiz

    Little me and little you
    – Küçük ben ve küçük senin
    Kept doing all the things they do
    – yaptığı şeyleri yapmaya devam ettik
    They never really think it through
    – Hiçbir zaman derin düşünmezler
    Like I can never think you’re true
    – Tıpkı benim hiçbir zaman senin gerçek olduğunu düşünmemem gibi

    Here I go again – the blame
    – yine gidiyorum, kınama
    The guilt, the pain, the hurt, the shame
    – Suç, acı, incinme, utanç
    The founding fathers of our plane
    – Uçağımızın kurucu babaları
    That’s stuck in heavy clouds of rain.
    – Yoğun yağmur bulutlarında saplı kaldılar

    One day baby, we’ll be old
    – Bir gün bebeğim, yaşlanacağız
    Oh baby, we’ll be old
    – Oh bebeğim, yaşlanacağız
    And think about the stories that we could have told
    – Ve anlatmış olabileceğimiz hikayeleri düşüneceğiz

  • Akcent – Love Stoned Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Akcent – Love Stoned Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın
    Dream the summer rainbow
    – Yaz mevsimi gökkuşağını hayal ediyorum
    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın
    How deep is your
    – Ne kadar derin senin…
    My world is falling
    – Sen olmadan dünyam
    Without you
    – Mahvoluyor
    But you don`t care
    – Ama sen yanıbaşındaki

    About anything beside you
    – Hiçbir şeyi umursamıyorsun
    I’ve been calling
    – Senin telefon numaranı
    Your number forever
    – Her zaman aramaktayım
    But the silence was always
    – Ama her zaman cevap
    An answer
    – Bir sessizlikti
    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın
    Dream the summer rainbow
    – Yaz mevsimi gökkuşağını hayal ediyorum
    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın
    Spread the way inside
    – İçindeki yolu aç
    How deep is your
    – Ne kadar derin senin…

    My love is fading without you
    – Sen olmadan aşkım sönüyor
    It’s a call here, I love to be beside you
    – Burada bir çağrı bu,yanında olmayı seviyorum
    I’ve been calling
    – Senin telefon numaranı
    Your number forever
    – Her zaman aramaktayım
    But the silence was always
    – Ama her zaman cevap
    An answer
    – Bir sessizlikti

    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın
    Dream the summer rainbow
    – Yaz mevsimi gökkuşağını hayal ediyorum
    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın
    Spread the way inside
    – İçindeki yolu aç
    How deep is your
    – Ne kadar derin senin…
    Dream the summer rainbow
    – Yaz mevsimi gökkuşağını hayal ediyorum

    Spread the way inside
    – İçindeki yolu aç

    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın

    Dream the summer rainbow
    – Yaz mevsimi gökkuşağını hayal ediyorum
    How deep is your love
    – Ne kadar derin senin aşkın
    Spread the way inside
    – İçindeki yolu aç
    How deep is your
    – Ne kadar derin senin…

  • Calvin Harris – Sweet Nothing (feat.Florence Welch) Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Calvin Harris – Sweet Nothing (feat.Florence Welch) Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You took my heart and you held it in your mouth
    – Kalbimi aldın ve ağzında tuttun
    And with the word all my love came rushing out
    – Ve bir sözünle tüm aşkım dışarı fışkırdı
    And every whisper, it’s the worst
    – Ve her fısıltıda, daha da kötü
    Emptied out by a single word
    – Tek bir kelime ile boşaltıldım
    There is a hollow in me now
    – şimdi içimde bir boşluk var

    So I put my faith in something unknown
    – O yüzden bilinmeyen birşeye bel bağlıyorum
    I’m living on such sweet nothing
    – Tatlı bir hiçlikte yaşıyorum
    But I’m tired of hope with nothing to hold
    – Ancak tutunacak hiçbir şeyim olmadan ummaktan yoruldum
    I’m living on such sweet nothing
    – Tatlı bir hiçlikte yaşıyorum
    And it’s hard to learn
    – Ve öğrenmek zor
    And it’s hard to love
    – Sevmek zor
    When you’re giving me such sweet nothing
    – sen bana bu kadar tatlı bir hiçlik veriyorken
    Sweet nothing, sweet nothing
    – Tatlı hiçlik, tatlı hiçlik
    You’re giving me such sweet nothing
    – Bana tatlı bir hiçlik veriyorsun

    It isn’t easy for me to let it go
    – öylesine vazgeçmek benim için kolay değil
    Cause I swallow every single word
    – Çünkü her bir kelimeyi yutuyorum
    And every whisper, every sigh
    – Ve herbir fısıltıyı, herbir iç çekişi
    Eats away this heart of mine
    – kalbimi yiyip bitiriyor
    And there is a hollow in me now
    – Ve şimdi içimde bir boşluk var

    So I put my faith in something unknown
    – O yüzden bilinmeyen birşeye bel bağlıyorum
    I’m living on such sweet nothing
    – Tatlı bir hiçlikte yaşıyorum
    But I’m tired of hope with nothing to hold
    – Ancak tutunacak hiçbir şeyim olmadan ummaktan yoruldum
    I’m living on such sweet nothing
    – Tatlı bir hiçlikte yaşıyorum
    And it’s hard to learn
    – Ve öğrenmek zor
    And it’s hard to love
    – Sevmek zor
    When you’re giving me such sweet nothing
    – sen bana bu kadar tatlı bir hiçlik veriyorken
    Sweet nothing, sweet nothing
    – Tatlı hiçlik, tatlı hiçlik
    You’re giving me such sweet nothing
    – Bana tatlı bir hiçlik veriyorsun

    And it’s not enough
    – Ve yeterli değil
    To tell me that you care
    – bana umursadığını söylemen
    When we both know the words are empty air
    – ikimiz bilirken kelimelerin boş hava olduğunu
    You give me nothing
    – Bana hiçbir şey vermiyorsun

    Uoooh
    – Uoooh
    Uoooh
    – Uoooh
    Nothing
    – hiçbirşey

    Uoooh
    – Uoooh
    Uoooh
    – Uoooh
    Sweet Nothing
    – tatlı hiçlik

  • The Script – Hall Of Fame (feat. will.i.am) Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    The Script – Hall Of Fame (feat. will.i.am) Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Yeah, You could be the greatest
    – Evet, sen en harikası olabilirsin,
    You can be the best
    – En iyisi olabilirsin,
    You can be the king kong banging on your chest
    – Göğsüne vuran King Kong olabilirsin,

    You could beat the world
    – Dünyayı yenebilirsin,
    You could beat the war
    – Savaşı yenebilirsin,
    You could talk to God, go banging on his door
    – Tanrıyla konuşabilirsin, kapısını çalabilirsin.

    You can throw your hands up
    – Ellerini havaya kaldırabilirsin,
    You can beat the clock
    – Zamanı yenebilirsin,
    You can move a mountain
    – Bir dağı oynatabilirsin,
    You can break rocks
    – Kayaları kırabilirsin,
    You can be a master
    – En iyisi olabilirsin,
    Don’t wait for luck
    – şans için bekleme,
    Dedicate yourself and you can find yourself
    – Kendini ada ve kendini bulabilirsin.

    Standing in the hall of fame
    – şöhret geçidinde dururken,
    And the world’s gonna know your name
    – Tüm dünya adını bilecek,
    Cause you burn with the brightest flame
    – Çünkü sen en parlak ateşle yanıyorsun,
    And the world’s gonna know your name
    – Ve tüm dünya adını bilecek,
    And you’ll be on the walls of the hall of fame
    – Ve sende şöhret geçidinin duvarlarında olacaksın.

    You could go the distance
    – Mesafeyi katedebilirsin,
    You could run the mile
    – Kilometrelerce koşabilirsin,
    You could walk straight through hell with a smile
    – Cehennemi yüzünde gülümsemeyle yürüyebilirsin.

    You could be the hero
    – Kahraman olabilirsin,
    You could get the gold
    – Altını alabilirsin,
    Breaking all the records that thought never could be broke
    – Daha önce kırılabileceği hiç düşünülmeyen rekorları kırabilirsin.

    Do it for your people
    – ınsanlar için yap,
    Do it for your pride
    – Gururun için yap,
    Never gonna know if you never even try
    – Denemezsen hiç bilemezsin.

    Do it for your country
    – Ülken için yap,
    Do it for your name
    – ısmin için yap.
    Cause there’s gonna be a day
    – Çünkü bir gün olacak,

    When you’re standing in the hall of fame
    – şöhretler geçidinde dururken
    And the world’s gonna know your name
    – Tüm dünya adını bilecek,
    Cause you burn with the brightest flame
    – Çünkü sen en parlak ateşle yanıyorsun,
    And the world’s gonna know your name
    – Ve tüm dünya adını bilecek,
    And you’ll be on the walls of the hall of fame
    – Ve şöhret geçidinin duvarlarında olacaksın.

    Be a champion, Be a champion, Be a champion, Be a champion
    – şampiyon ol, şampiyon ol, şampiyon ol, şampiyon ol.

    On the walls of the hall of fame
    – şöhret geçidinin duvarlarında,

    Be students
    – (Siz) Öğrenciler olun,
    Be teachers
    – Öğretmenler olun,
    Be politicians
    – Politikacılar olun,
    Be preachers
    – Vaizler olun,

    Be believers
    – ınananlar olun,
    Be leaders
    – Liderler olun
    Be astronauts
    – Astronotlar olun,
    Be champions
    – şampiyonlar olun,
    Be truth seekers
    – Doğruyu arayanlar olun.

    Be students
    – (Siz) Öğrenciler olun,
    Be teachers
    – Öğretmenler olun,
    Be politicians
    – Politikacılar olun,
    Be preachers
    – Vaizler olun,

    Be believers
    – ınananlar olun,
    Be leaders
    – Liderler olun
    Be astronauts
    – Astronotlar olun,
    Be champions
    – şampiyonlar olun,

    Standing in the hall of fame
    – şöhretler geçidinde dururken
    And the world’s gonna know your name
    – Tüm dünya adını bilecek,
    Cause you burn with the brightest flame
    – Çünkü sen en parlak ateşle yanıyorsun,
    And the world’s gonna know your name
    – Ve tüm dünya adını bilecek,
    And you’ll be on the walls of the hall of fame
    – Ve şöhret geçidinin duvarlarında olacaksın.

    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You could be the greatest
    – En harikası olabilirsin
    (You can be a champion)
    – şampiyon olabilirsin
    You can be the best
    – En iyisi olabilirsin
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You can be the king kong banging on your chest
    – Göğsüne vuran King Kong olabilirsin,

    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You could beat the world
    – Dünyayı yenebilirsin
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You could beat the war
    – Savaşı yenebilirsin
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You could talk to God, go banging on his door
    – Tanrıyla konuşabilirsin, kapısını çalabilirsin.

    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You can throw your hands up
    – Ellerini havaya kaldırabilirsin
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You can beat the clock
    – Zamanı yenebilirsin
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You can move a mountain
    – Bir dağı oynatabilirsin,
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You can break rocks
    – Kayaları kırabilirsin,

    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    You can be a master
    – En iyisi olabilirsin
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    Don’t wait for luck
    – şans için bekleme
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)
    Dedicate yourself and you can find yourself
    – Kendini ada ve kendini bulabilirsin
    (You can be a champion)
    – (şampiyon olabilirsin)

    Standing in the hall of fame
    – şöhretler geçinde dururken.

  • Christina Aguilera – Your Body Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Christina Aguilera – Your Body Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I came here tonight to get you out of my mind,
    – Bu gece buraya geldim seni aklımdan atmak için
    I’m gonna take what I find (uh oh, yeah!)
    – Bulduğumu alacağım (uh oh, evet!)
    So open the box, don’t need no key I’m unlocked
    – Yani kutuyu aç, anahtara gerek yok ben kilitsizim
    And I won’t tell you to stop (uh oh, yeah!)
    – Ve sana dur demeyeceğim (uh oh, yeah!)

    Hey boy!
    – Hey delikanlı!
    I don’t need to know where you’ve been,
    – Nerelerde olduğunu bilmeme gerek yok
    All I need to know is you and no need for talking
    – Tüm bilmem gereken sensin ve konuşmaya da gerek yok
    Hey boy!
    – Hey delikanlı!
    So don’t even tell me your name,
    – Adını söylememiş olmana rağmen
    All I need to know is whose place,
    – Kimin yeri olduğu tüm öğrenmem gereken
    And let’s get walking…
    – Ve hadi yürüyelim…

    All I wanna do is love your body
    – Tüm yapmak istediğim bedenini sevmek
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    Tonight’s your lucky night, I know you want it
    – Bu gece senin şanslı gecen, biliyorum bunu istiyorsun
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh

    All I wanna do is love your body
    – Tüm yapmak istediğim bedenini sevmek
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    Tonight’s your lucky night, I know you want it
    – Bu gece senin şanslı gecen, biliyorum istiyorsun
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh

    It’s true what you heard, I am a freak, I’m disturbed
    – Duyduğun doğru, ben bir anormalim, rahatsızım
    So come on and give me your worst (uh oh, yeah)
    – O yüzden gel ve bana en kötü halini ver
    We’re moving faster than slow,
    – Yavaştan daha hızlı hareket ediyoruz
    If you don’t know where to go,
    – Eğer nereye gitmen gerektiğini bilmiyorsan
    I’ll finish all from my own (uh oh, yeah)
    – Hepsini bitireceğim kendi başıma

    Hey boy!
    – Hey delikanlı!
    I don’t need to know where you’ve been,
    – Nerelerde olduğunu bilmeme gerek yok
    All I need to know is you and no need for talking
    – Tüm bilmem gereken sensin ve konuşmaya gerek yok
    Hey boy!
    – Hey delikanlı!
    So don’t even tell me your name,
    – Adını söylememiş olmana rağmen
    All I need to know is whose place,
    – Kimin yeri olduğu tüm öğrenmem gereken
    And let’s get walking…
    – Ve hadi yürüyelim…

    All I wanna do is love your body
    – Tüm yapmak istediğim bedenini sevmek
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    Tonight’s your lucky night, I know you want it
    – Bu gece senin şanslı gecen, biliyorum istiyorsun
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh

    All I wanna do is love your body
    – Tüm yapmak istediğim bedenini sevmek
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    Tonight’s your lucky night, I know you want it
    – Bu gece senin şanslı gecen, biliyorum istiyorsun
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh

    I think you already know my name
    – Düşünüyorum ki zaten adımı biliyorsun
    I think you already know my name
    – Düşünüyorum ki zaten adımı biliyorsun

    Hey hey, Ha!, Alright, Say
    – Hey hey, ha! Tabii ki, söyle

    I think you already know my name
    – Düşünüyorum ki zaten adımı biliyorsun

    All I wanna do is love your body
    – Tüm yapmak istediğim bedenini sevmek
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh,
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    Tonight’s your lucky night, I know you want it
    – Bu gece senin şanslı gecen, biliyorum istiyorsun
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh

    All I wanna do is love your body
    – Tüm yapmak istediğim bedenini sevmek
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    (Say, say, hey)
    – (Söyle, söyle, hay)
    Tonight’s your lucky night, I know you want it
    – Bu gece senin şanslı gecen biliyorum istiyorsun
    Oooooh ooooh oooooh oooooooh
    – Oooooh ooooh oooooh oooooooh

  • Gala – Freed From Desire Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Gala – Freed From Desire Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    My love has got no money – hes got his strong beliefs
    – aşkımda para yok-onun güçlü inancı var
    My love has got no power- hes got his strong beliefs
    – aşkımda enerji yok-güçlü inancı var
    My love has got no fame – hes got his strong beliefs
    – aşkımın şöhreti yok- güçlü inancı var
    My love has got no money – hes got his strong beliefs
    – aşkımda para yok- güçlü inancı var

    Want moremore
    – daha fazlasını iste
    People just want moremore
    – insanlar sadece daha fazlasını ister
    Freedomlove, what hes looking for
    – özgürlük ve aşk onun aradığı
    Want moremore
    – daha fazlasını iste
    People just want moremore
    – insanlar sadece daha fazlasını ister
    Freedomlove, what hes looking for
    – özgürlük ve aşk onun aradığı

    Freed from desire – mindsenses purified
    – arzudan azad edilmiş- akıl ve isler arındılırmış
    Freed from desire
    – arzudan azad edilmiş

  • Rita Ora – How We Do Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Rita Ora – How We Do Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    How We Do (Party)
    – (nasıl yaparız)

    And party and bullsh-t…
    – And party, and party

    ve parti ve saçmalık
    – ve parti ve parti

    I stumbled up to the window
    – sendeleyerek pencereye yürüdüm
    Opened the curtains to blind in light
    – ışıkta körlük için perdeleri açtım.
    Make up all over the pillow
    – tüm yastıkta makyaj izleri.
    What went on? What went on?
    – ne oldu? ne oldu?
    What went on last night?
    – son gece ne oldu?
    You look so sweet while you’re dreaming (Yeah)
    – hayal ederken çok tatlı gözüküyorsun.(evet)
    Holding your bottle of Tanger Red
    – tanger red şişesini tutuyorsun
    Can’t find your clothes from last evening
    – geçen akşamki elbiselerini bulamıyorsun,
    May I ask, how I know, you’re the one for me
    – sorabilir miyim,nasıl biliyorum,benim için teksin .

    I wanna party and bullsh-t
    – parti ve saçmalık istiyorum
    And party and bullsh-t (with you)
    – ve parti ve saçmalık(seninle)
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party, and party
    – ve parti ve parti

    Cause when the sun sets baby
    – çünkü güneş battığında bebeğim
    On the avenue
    – caddede,
    I get that drunk sex feeling
    – o sex duygularından sarhoş olurum.
    Yeah, that’s how we do
    – evet,bu bizim yapış şeklimiz.
    So put your arms around me baby,
    – yani kollarını bana dola bebeğim.
    We’re tearing up the town
    – şehri harap ediyoruz
    Cause that’s just how we do
    – çünkü bu tam bizim nasıl yaptığımız.
    We got that sweet heart loving
    – o tatlı kalp sevgisine sahibiz
    Dancing in the dark
    – karanlıkta dans ediyoruz
    Out in the streets we running,
    – sokakların dışına koşuyoruz
    Shut down every block
    – tüm engelleri vururuz
    So, put your arms around me baby
    – yani kollarını bana dola bebeğim
    We’re tearing up the town
    – şehri harap ediyoruz
    Cause that’s just how we do, how we do-o-o
    – çünkü bu tam bizim nasıl yaptığımız. nasıl yaparız?
    Yeah, that’s how we do
    – evet bu bizim nasıl yaptığımız.
    How we do, that’s just how we do
    – nasıl yaparız?bu tam bizim nasıl yaptığımız.
    How we do, that’s just how we do
    – nasıl yaparız?bu tam bizim nasıl yaptığımız.

    Hangover I think I’m broken
    – akşamdan kalma ben kırılmış olduğumu düşünüyorum.
    You fix a shut of bottle of jack, yeah
    – sen kapalı bir şişe jacke göz dikersin(jack viski markası)
    I said man what you smoking
    – adamım ne tüttürüyorsun dedim
    But alright, pour a glass and we’ll go back
    – ama her şey yolunda,bir bardak koy ve geriye gidelim
    I wanna party and bullsh-t
    – parti ve saçmalık istiyorum
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party, and party
    – ve parti ve parti

    Cause when the sun sets baby
    – çünkü güneş battığında bebeğim
    On the avenue
    – caddede,
    I get that drunk sex feeling
    – o sex duygularından sarhoş olurum.
    Yeah, that’s how we do
    – evet,bu bizim yapış şeklimiz.
    So put your arms around me baby,
    – yani kollarını bana dola bebeğim.
    We’re tearing up the town
    – şehri harap ediyoruz
    Cause that’s just how we do
    – çünkü bu tam bizim nasıl yaptığımız.
    We got that sweet heart loving
    – o tatlı kalp sevgisine sahibiz
    Dancing in the dark
    – karanlıkta dans ediyoruz
    Out in the streets we running,
    – sokakların dışına koşuyoruz
    Shut down every block
    – tüm engelleri vururuz
    So, put your arms around me baby
    – yani kollarını bana dola bebeğim
    We’re tearing up the town
    – şehri harap ediyoruz
    Cause that’s just how we do, how we do-o-o
    – çünkü bu tam bizim nasıl yaptığımız. nasıl yaparız?
    Yeah, that’s how we do
    – evet bu bizim nasıl yaptığımız.
    How we do, that’s just how we do
    – nasıl yaparız?bu tam bizim nasıl yaptığımız.
    How we do, that’s just how we do
    – nasıl yaparız?bu tam bizim nasıl yaptığımız.

    Cause when the sun sets baby
    – çünkü güneş battığında bebeğim
    On the avenue
    – caddede,
    I get that drunk sex feeling
    – o sex duygularından sarhoş olurum.
    Yeah, that’s how we do
    – evet,bu bizim yapış şeklimiz.
    So put your arms around me baby,
    – yani kollarını bana dola bebeğim.
    We’re tearing up the town
    – şehri harap ediyoruz
    Cause that’s just how we do
    – çünkü bu tam bizim nasıl yaptığımız.
    We got that sweet heart loving
    – o tatlı kalp sevgisine sahibiz
    Dancing in the dark
    – karanlıkta dans ediyoruz
    Out in the streets we running,
    – sokakların dışına koşuyoruz
    Shut down every block
    – tüm engelleri vururuz
    So, put your arms around me baby
    – yani kollarını bana dola bebeğim
    We’re tearing up the town
    – şehri harap ediyoruz
    Cause that’s just how we do, how we do-o-o
    – çünkü bu tam bizim nasıl yaptığımız. nasıl yaparız?
    Yeah, that’s how we do
    – evet bu bizim nasıl yaptığımız.
    How we do, that’s just how we do
    – nasıl yaparız?bu tam bizim nasıl yaptığımız.
    How we do, that’s just how we do
    – nasıl yaparız?bu tam bizim nasıl yaptığımız.

    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party, and party
    – ve parti ve parti

    I wanna party and bullsh-t
    – parti ve saçmalık istiyorum
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party and bullsh-t
    – ve parti ve saçmalık
    And party, and party
    – ve parti ve parti

  • Abba – Waterloo Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Abba – Waterloo Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    My my, at waterloo napoleon did surrender
    – Ma, ma, Waterloo*’da, Napoleon teslim oldu
    Oh yeah, and I have met my destiny in quite a similar way
    – Oh evet, ve ben de benzer bir yolla kaderimle tanıştım
    The history book on the shelf
    – Raftaki tarih kitabı
    Is always repeating itself
    – Hep kendini tekrarlıyor

    I was defeated, you won the war
    – Ben yenildim sen kazandın
    promise to love you for ever more
    – Sonsuza dek seveceğime söz verdim
    couldn’t escape if I wanted to
    – İstediğim halde kaçamadım
    knowing my fate is to be with you
    – Kaderim seninle olmak
    finally facing my waterloo
    – Sonunda Waterloo’mla yüzleşiyorum

    My my, I tried to hold you back but you were stronger
    – Ma, ma, seni itmeye çalıştım ama daha güçlüydün
    Oh yeah, and now it seems my only chance is giving up the fight
    – Oh evet, ve şimdi tek şansım savaştan vazgeçmek
    And how could I ever refuse
    – Ve nasıl reddedebilirim
    I feel like I win when I lose
    – Kaybettiğimde kazanmış gibi hissediyorum

    I was defeated, you won the war
    – Ben yenildim sen kazandın
    promise to love you for ever more
    – Sonsuza dek seveceğime söz verdim
    couldn’t escape if I wanted to
    – İstediğim halde kaçamadım
    knowing my fate is to be with you
    – Kaderim seninle olmak
    finally facing my waterloo
    – Sonunda Waterloo’mla yüzleşiyorum

    And how could I ever refuse
    – Ve nasıl reddedebilirim
    I feel like I win when I lose
    – Kaybettiğimde kazanmış gibi hissediyorum

    I was defeated, you won the war
    – Ben yenildim sen kazandın
    promise to love you for ever more
    – Sonsuza dek seveceğime söz verdim
    couldn’t escape if I wanted to
    – İstediğim halde kaçamadım
    knowing my fate is to be with you
    – Kaderim seninle olmak
    finally facing my waterloo
    – Sonunda Waterloo’mla yüzleşiyorum

  • PSY – Gangnam Style Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    PSY – Gangnam Style Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Oppa is Gangnam style
    – Oppa Gangnam tarzıdır
    Gangnam style
    – Gangnam tarzı
    I love a lady who is warm and compassionate by day,
    – Gündüzleri sevecen ve sıcakkanlı bayanları severim
    A classy girl who know how to enjoy the freedom of a cup of coffee
    – Bir kahve fincanın tadına varmayı bilen zarif kızları
    A girl whose heart gets hotter when night comes
    – Gece olunca kalbi gittikçe ateşlenen kızları
    A girl with that kind of twist
    – Kıvrımları olan kızları severim

    I’m a guy
    – Ben bir erkeğim
    A guy who is as warm as you during the day
    – Gündüzleri senin kadar sıcakkanlı bir erkeğim
    A guy who one-shots his coffee before it even cools down
    – Kahvesini daha soğumadan bir dikişte bitiren bir erkeğim
    A guy whose heart bursts when night comes
    – Kalbi gece patlayan bir erkeğim
    That kind of guy
    – Böyle bir erkeğim

    Beautiful, lovely
    – Güzelsin,şirinsin
    Yes you, hey, yes you, hey
    – Evet sen,evet sen
    Beautiful, lovely
    – Güzelsin,şirinsin
    Oppa is Gangnam style
    – Oppa Gangnam tarzıdır
    Gangnam style
    – Gangnam Tarzı

    A girl who is warm and humanly during the day
    – Gün boyunca sıcakkanlı ve insancıl bir kız
    A classy girl who know how to enjoy the freedom of a cup of coffee
    – Bir kahve fincanın tadına varmayı bilen zarif bir kız
    A girl whose heart gets hotter when night comes
    – Gece olunca kalbi gittikçe ateşlenen bir kız
    A girl with that kind of twist
    – Kıvrımları olan bir kızı severim

    I’m a guy
    – Ben bir erkeğim
    A guy who is as warm as you during the day
    – Gündüzleri senin kadar sıcakkanlı bir erkeğim
    A guy who one-shots his coffee before it even cools down
    – Kahvesini daha soğumadan bir dikişte bitiren bir erkeğim
    A guy whose heart bursts when night comes
    – Kalbi gece patlayan bir erkeğim
    That kind of guy
    – Böyle bir erkeğim

    Beautiful, lovely
    – Güzelsin,şirinsin
    Yes you, hey, yes you, hey
    – Evet sen,evet sen
    Beautiful, lovely
    – Güzelsin,şirinsin
    Oppa is Gangnam style
    – Oppa Gangnam tarzıdır
    Gangnam style
    – Gangnam Tarzı
    Now let’s go until the end
    – şimdi sonuna kadar gidelim

    Oppa is Gangnam style, Gangnam style
    – Oppa Gangnam tarzıdır,Gangnam tarzı
    Eh- Sexy Lady, Oppa is Gangnam style
    – Seksi bayan,Oppa Gangnam tarzıdır
    Eh- Sexy Lady oh oh oh oh
    – Eh- Seksi Bayan oh oh oh oh

    A girl who looks quiet but plays when she plays
    – Sessiz görünen ama oyununu oynayan bir kız
    A girl who puts her hair down when the right time comes
    – Doğru zaman geldiğinde kur yapan bir kız
    A girl who covers herself but is more sexy than a girl who bares it all
    – Kapalı giyinen ama çıplaklardan daha seksi olan bir kız
    A sensible girl like that
    – Böyle duyarlı bir kızı severim

    I’m a guy
    – Ben bir erkeğim
    A guy who seems calm but plays when he plays
    – Sessiz görünen ama oyununu oynayan bir erkeğim
    A guy who goes completely crazy when the right time comes
    – Doğru zaman geldiğinde tamamen çıldıran bir erkeğim
    A guy who has bulging ideas rather than muscles
    – Kas yerine taşan fikirleri olan bir erkeğim
    That kind of guy
    – Böyle bir erkeğim

    Beautiful, lovely
    – Güzelsin,şirinsin
    Yes you, hey, yes you, hey
    – Evet sen,evet sen
    Beautiful, lovely
    – Güzelsin,şirinsin
    Oppa is Gangnam style
    – Oppa Gangnam tarzıdır
    Gangnam style
    – Gangnam Tarzı
    Now let’s go until the end
    – şimdi sonuna kadar gidelim

    Oppa is Gangnam style, Gangnam style
    – Oppa Gangnam tarzıdır,Gangnam tarzı
    Eh- Sexy Lady, Oppa is Gangnam style
    – Seksi bayan,Oppa Gangnam tarzıdır
    Eh- Sexy Lady oh oh oh oh
    – Eh- Seksi Bayan oh oh oh oh

    On top of the running man is the flying man, baby baby
    – Koşan erkeğin üstünde uçan erkek vardır bebeğim
    I’m a man who knows a thing or two
    – Bir iki şey bilen bir erkeğim
    On top of the running man is the flying man, baby baby
    – Koşan erkeğin üstünde uçan erkek vardır bebeğim
    I’m a man who knows a thing or two
    – Bir iki şey bilen bir erkeğim
    You know what I’m saying
    – Neden bahsettiğimi biliyorsun
    Oppa is Gangnam style
    – Oppa Gangnam Tarzıdır

  • Ne-Yo – Champagne Life Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Ne-Yo – Champagne Life Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Yes, it’s was a beautiful day
    – Evet,güzel bir gündü

    It’s gon’ be a beautiful night
    – Güzel bir gece olacak

    Break out the champagne, everybody get a glass
    – şampanyayı çıkar,herkes bir bardak alsın

    Let’s start it off sexy, what do ya say?
    – Buna başlayalım seksi kız,ne dersin ?

    And all the ladies say, uh-huh
    – Ve bütün hanımlar söylüyor,uh-huh

    And all the ladies say, uh-huh
    – Ve bütün hanımlar söylüyor,uh-huh

    I think I like that
    – Galiba bunu seviyorum

    And all the ladies say, uh-huh
    – Ve bütün hanımlar söylüyor,uh-huh

    Welcome to the champagne life
    – Where trouble is a bubble in the champagne glass

    Kederin,şampanya bardağında bir gaz kabarcığı olduğu
    – şampanya hayatına hoş geldiniz

    Dreams and reality are one and the same
    – Hayaller ve gerçekler bir ve aynıdır

    And we gon’ do it like this
    – Ve biz bunu böyle yapacağız

    Oh, got an addiction for life and this livin’
    – Oh,hayata ve bu yaşantıya bağımlılık kazandım

    Like everyday’s my birthday, know what I’m gettin’
    – Her gün doğum günümmüş gibi,neye başladığımı biliyorum

    And reserved for top notch, that’s where I’m sittin’
    – Ve 1.sınıf yer ayırttım,işte burası oturduğum yer

    Me and my friends and found six Miss Independents
    – Ben,arkadaşlarım ve bulunan altı özgür,bekar bayan

    And my attitude’s so chill and so breezy
    – Ve benim tavrım çok soğuk ve umursamaz

    In my designer suit, I make this look easy
    – Tasarımcı elbisem içinde,bu bakışı kolaylaştırıyorum

    Sexy baby, don’t you dare act like you don’t see me
    – Seksi bebek,beni görmüyormuş gibi davranmaya cüret etme

    Baby, I know you see me
    – Bebeğim,beni gördüğünü biliyorum

    It’s all about them fast car nights
    – Onların herşeyi geceleri hızlı arabalar

    And them big boat days
    – Ve gündüzleri büyük teknelerdir

    Livin’ this champagne life, everything’s okay
    – Bu şampanya hayatını yaşayarak,herşey yolunda

    Let’s toast it up, oh, let’s toast it up, oh
    – Haydi tempoyu yükseltelim, oh tempoyu yükseltelim,oh

    Said we play all night and we play all day
    – Bütün gece ve bütün gün oynarız dedim

    Livin’ this champagne life, everything’s okay
    – Bu şampanya hayatını yaşayarak herşey yolunda

    Let’s toast it up, oh, baby let’s toast it up
    – Tempoyu yükseltelim,oh bebeğim tempoyu yükseltelim

    Oh, champagne life
    – Oh,şampanya hayatı

    I got penthouse property on cloud nine
    – Büyük bir mutlulukla çatı katını mülk edindim

    I got the sun jealous’cause the way I shine
    – Parlama şeklim yüzünden güneşi kıskandırdım

    And reserved for top notch, that’s how I do mine
    – Ve 1.sınıf yer ayırttım,işte bu benim işimi yapma tarzım

    A nice meal and a good wine, definition of a good time
    – Güzel bir yemek ve iyi bir şarap,eğlenmenin tanımı bu

    Livin’ out my dreams, watchin’ ’em come true
    – Rüyalarımı sonuna kadar yaşıyorum,doğru çıkmalarını izliyorum

    And baby, I’m a boss, I don’t know what they do
    – Ve bebeğim ben bir patronum,onların ne yaptıklarını bilmiyorum

    And if you’re down to ride, come on and I’ll take you
    – Ve arabaya binmek için aşağı iniyorsan yaklaş ve seni götüreceğim

    I know you want me to take you
    – Seni götürmemi istediğini biliyorum

    To where it’s all about them fast car nights
    – Geceleri hızlı arabalarla ve gündüzleri

    And them big boat days
    – Büyük tekne ile ilgili olan yere

    Livin’ this champagne life, everything’s okay
    – Bu şampanya hayatını yaşayarak herşey yolunda

    Let’s toast it up, oh, everybody let’s toast it up, ooh
    – tempoyu yükseltelim,oh herkes !tempoyu yükseltelim ooh

    Said could we play all night and we play all day
    – Bütün gece oynayabilir miyiz dedim ve bütün gün oynarız

    Livin’ this champagne life, everything’s okay
    – Bu şampanya hayatını yaşayarak herşey yolunda

    Let’s toast it up, oh, baby, let’s toast it up
    – Tempoyu yükseltelim,oh bebeğim tempoyu yükseltelim

    Oh, oh, champagne life
    – Oh,oh şampanya hayatı

    Hey, we don’t even clap the same
    – Hey,aynı şeyi bile alkışlamadık

    when we livin’ that champagne life
    – Bu şampanya hayatını yaşadığımız zaman

    Sexier than a regular clap
    – Düzenli bir alkıştan daha çekici

    Oh it’s a party reserved for top notch
    – Oh 1.sınıf yer ayırtılmış bir parti bu

    Let’s bring it back
    – Hadi onu geri getirelim

    Said it’s all about them fast car nights
    – Dedim ki onların herşeyi geceleri hızlı arabalar

    And them big boat days
    – Ve gündüzleri büyük tekneler

    Livin’ this champagne life, everything’s okay
    – Bu şampanya hayatını yaşayarak herşey yolunda

    So let’s toast it up, oh, and everybody
    – Böyle hadi tempoyu artıralım,oh herkes

    let’s toast it up, ooh woo
    – hadi tempoyu artıralım,ooh woo

    So, oh, oh, oh, could we play all night
    – Böyle,oh,oh,oh bütün gece oynayabilir miydik

    And we play all day
    – Ve bütün gün oynarız

    Livin’ this champagne life, everything’s okay
    – Bu şampanya hayatını yaşayarak herşey yolunda

    Let’s toast it up, oh, baby, let’s toast it up
    – Hadi tempoyu artıralım,oh bebeğim tempoyu artıralım

    Oh, champagne life
    – Oh, şampanya hayatı