Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 151

kudema * Eskiler, eski insanlar.* Eskiliği bakımından ileri gelenler, öne çıkanlar. kudret * Güç, erk, erke, iktidar.* Yetenek.* Maddî güç, zenginlik.* Tanrıyapısı.* Tanrı’nın ezelî gücü. kudret hamamı * Ilıca. kudret helvası * Türlü bitkilerden, öz sularının kurutulmasıyla elde edilen macun; hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılır.* Beyaz çiçekli, 5,9 yaprakçıklı, 20 m kadar yükselebilen, Kuzeybatıve BatıAnadolu’da […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 143

kör nişancılık * Hedefi, iyi nişan almasını bilerek değil, rastlantı ile vurma. kör nokta * Kör alan. kör ocak * Çocuksuz aile. kör oğlu * Bkz. Köroğlu. kör olası(veya kör olasıca, olsun) * bir ilenme sözü olarak kullanılır. kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur * bir kimse veya bir şey yok […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 144

körük * Ateşi canlandırmak için kullanılan ve açılıp kapandıkça içindeki havayıüfleyen araç.* Bazıaraçların açılıp kapanabilir üst üste katlanmış bölümü.* Bazımüzik araçlarında hava vermeye yarayan, el veya ayakla işletilen meşin veya kâğıt bölüm. körük gibi * körüğe benzeyen bir biçimde, körüğü andırırcasına. körükçü * Körük yapan veya satan kimse.* Körük kullanan kimse.* Körükleyici. körükçülük * Körükçünün […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 145

köstekleme * Kösteklemek işi. kösteklemek * (hayvanın) Ayağına köstek vurmak.* (bir işi) Yürümez duruma getirmek, engellemek. köstekleniş * Kösteklenmek işi veya biçimi. kösteklenme * Kösteklenmek işi. kösteklenmek * Ayağına köstek vurulmak.* Ayağına bir engel takılarak düşer gibi olmak veya düşmek.* (bir iş) Yürümez duruma getirilmek, engellenmek. köstekleyiş * Kösteklemek işi veya biçimi. köstekli * Kösteği […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 146

köşeye sinmek * kimsenin görmeyeceği bir yere saklanmak, gizlenmek, sesi çıkmaz olmak. köşeyi dönmek * hiçbir çaba göstermeden kısa sürede zengin olmak.* kısa yoldan ve büyük bir emek harcamadan sosyal ve ekonomik güç edinmek. köşk * Bahçe içinde yapılmışsüslü ev, kasır. köşker * Yemenici, ayakkabıtamircisi. köşkerlik * Köşkerin yaptığı iş. köşklü * Yangınlarıhaber vermesi için […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 147

kötürümlük * Kötürüm olma durumu. kötüye çekmek * yanlış, beğenilmeyen bir anlam vermek. kötüye kullanmak * yetkisini yasalara aykırıyolda kullanmak.* birinin iyi davranışından istenilmeyen yolda yararlanmak. köy * Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırtedilen, genellikle tarımsal alanda çalışmak gibi işlevlerle belirlenen, konutlarıve öteki yapıları bu hayatıyansıtanyerleşme birimi.* Köy halkı. […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 148

krampon * Futbol ayakkabılarının altındaki, çimende rahat hareket etmeyi sağlayan, deri veya sentetik kabara.* İki parçayısıkıca tutup sıkmaya yarayan metal parçası.* Tuğla bacaların sağlamca durması için çevresine sarılan kuşak. kraniyoloji * Kafatasının içgüdü ve yeteneklerle olan ilgisini inceleyen bilim kolu. krank * Bir motorda bilyelerin almaşık hareketini dairesel harekete çeviren dingil.* Saç, çinko, dökme demir, […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 141

kömürleştirilmek * Kömür durumuna getirilmek. kömürleştiriş * Kömürleştirmek işi veya biçimi. kömürleştirme * Kömürleştirmek işi. kömürleştirmek * Kömür durumuna getirmek. kömürlü * Birleşiminde kömür olan.* Yakıt olarak kömür kullanan. kömürlük * Kömür saklanan veya konulan yer. kömüş * Manda, su sığırı, camız. köpeğe atsan yemez * (yiyecek için) çok kötü. köpeğe hoşt, kediye pişt dememek […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 142

köprücük * Bkz. köprücük kemiği. köprücük kemiği * Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca kemik. köprücülük * Köprü yapma işi. köprüden (veya köprüyü) geçinceye kadar ayıya dayıderler * kişi işini gördürünceye kadar yardım beklediği kimseye dil döker. köprüleniş * Köprülenmek işi veya biçimi. köprülenme * Köprülenmek işi. […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 140

köknar sakızı * Köknar kozalaklarından elde edilen sakız, köknar reçinesi. köksel * Kökle ilgili. köksü * Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm. köksüz * Kökü olmayan.* Temeli, dayanağıveya gerçekliği olmayan. köksüzlük * Köksüz olma durumu. kökten * Yüzeyde kalmayıp derine inen, asıl konuyu da içine alan, köklü, cezrî, radikal. kökten çiçekli […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 138

koyverme * Koyuvermek. koyvermek * Koyuvermek. koz * Ceviz.* İskambil oyunlarında diğer kâğıtlarıalabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt.* Başarıfırsatı olan elverişli durum, saldırışve savunma fırsatı. koz helva * Ceviz ve şekerle yapılan ağdalı bir tür helva. koz helvacı * Koz helvasıyapan veya satan kimse. koz helvası * Koz helva. koz kırmak * […]

Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 139

köhneme * Köhnemek işi. köhnemek * Eskimek, modası geçmek.* Geçersiz bir duruma gelmek, çağdışıkalmak. kök * Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm.* (bazışeylerde) Dip bölüm.* (köküyle ve sapıyla çıkarılan bitkilerde) Tane.* Dip, temel, esas.* Kaynak, köken.* Bir kimseyi bir yere bağlayan manevî temel güçlerin bütünü.* Kelimenin her türlü ekler […]