Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 50

gözüne hiçbir şey görünmemek * kendi derdi dolayısıyla hiçbir şeye değer vermemek.
gözüne ilişmek * bir şeyi birdenbire, istemeden görmek.
gözüne karasu inmek * karasu hastalığıyüzünden gözü görmez olmak.
* gelmesini çok istediği kimsenin uzun süre yolunu gözlemek.
gözüne kestirmek * başarabileceğini ummak.
* zevkine uygun bulmak, hoşlanmak.
* uygun bulmak, elverişli görmek.
gözüne sokmak * bir kimsenin görmediği veya bulamadığı bir şeyi, ona sert bir tavırla göstermek.
gözüne uyku girmemek * hiç uyuyamamak, uykusuz kalmak.
gözünü (bir şeye) dikmek * Bkz. gözlerini dikmek.
gözünü açmak * uyanık, dikkatli bulunmak.
gözünü açmak * görüşünü değiştiren bilgi vermek, uyarmak.
gözünü açmak * kadın ilk cinsel ilişkiyi o erkekle kurmuşolmak.
gözünü açmak * çevreyi tanımaya başlamak.
gözünü ağartmak * Bkz. gözlerini belertmek.
gözünü alamamak * bir şeye, bir yere bakmakta iken, gözünü oradan başka bir yere çevirememek.
gözünü ayırmamak * bir şeye sürekli olarak bakmaktan kendini alamamak.
gözünü bağlamak * düşünce ve duygularınıyanıltmak.
gözünü bürümek * ondan başka hiçbir şeyi görmemek, tamamen ona bağlanmak.
gözünü çıkarmak * beceriksizce davranmak, zarara uğratmak.
* iyisi dururken en kötüsünü seçmek.
gözünü daldan budaktan (veya çöpten) esirgememek (veya sakınmamak) * tehlikeli işlere atılmaktan çekinmemek.
gözünü doyurmak * bol bol vermek.
gözünü dört açmak * aldanmamak için çok uyanık bulunmak.
gözünü gözüne dikmek * başkasının gözüne sürekli olarak bakmak.
gözünü hırs bürümek * çok fazla istemek, aşırı istemek.
* çok öfkelenmek.
gözünü kan bürümek * adam öldürecek kadar öfkelenmek.
gözünü kapamak * ölmek.
* görmezden gelmek.
gözünü kırpmadan * çekinmeden, korkusuzca.
gözünü kin bürümek * intikam alma duygusundan başka bir şeye önem vermemek.
gözünü korkutmak * yıldırmak.
gözünü oymak * çok kötülük etmek.
gözünü sevdiğim * okşamalık olarak kullanılır.
gözünü seveyim * rica veya sevgi sözü.
gözünü toprak doyursun * kendinden olan veya kendisine verilen şey ne kadar çok olursa olsun, bununla yetinmeyenler için ilenme
olarak söylenir.
gözünü üstünden ayırmamak * sürekli denetim altında bulundurmak.
gözünü yıldırmak * Bkz. gözünü korkutmak.
gözünü yummak * Bkz. gözünün kapamak.
* ölmek.
gözünü yummak * görmemezlikten gelmek.
gözünün bebeği gibi sevmek * çok sevmek.
gözünün çapağınısilmeden * sabahleyin uyanır uyanmaz.
gözünün içine baka baka * cesaret ve soğuk kanlılıkla.
gözünün içine bakmak * bir kimsenin üstüne titremek.
* buyruğunu yerine getirmeye hazır bulunmak.
* bir arzunun gerçekleşmesi için gözleriyle birine yalvarmak.
gözünün kuyruğuyla (veya ucuyla) bakmak * belli etmemeye çalışarak, başını çevirmeden yandan bakmak.
gözünün önünde olmak * sürekli denetimi altında olmak.
* hiç unutmamak, olduğu gibi hatırlamak.
gözünün önünden geçmek * hatırlamak.
gözünün önünden gitmemek * bir türlü unutamamak.
gözünün önüne gelmek * bir şeyi zihinde canlandırmak tasarlamak, hatırlamak.
gözünün üstünde kaşın var dememek * birinin her davranışınıhoşgörmek.
gözünün yaşına bakmamak * hiç acımamak, hiç merhamet etmemek.
gözüyle görmek * bir olaya tanık olmak.
gözüyle tartmak * kim ve ne olduğunu anlamak için dikkatle bakmak.
gözyaşı * Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazıetkilerle akan duru sıvıdamlacıklarından her biri.
gözyaşı bezeleri * Gözyaşı bezleri.

Bir yanıt yazın