Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 24

hatırlatma * Hatırlatmak durumu, anımsatma.
hatırlatmak * Birisinin unuttuğu bir şeyi aklına getirmek, anımsatmak.
* Birinin bir şeyi unutmamasını sağlamak, uyarmak.
hatırlı * Hatırısayılan, etkili, saygın.
hatırsız * Hatırısayılmayan, etkisiz, saygın olmayan.
hatırşinas * Saygılı, hatır sayan, hatır kırmayan.
hatif * Sesi işitilen fakat kendisi görülmeyen.
* Gaipten seslenir gibi haber veren melek.
hatiften gelmek * gaipten ses gelmek.
hatim * Sona erdirme, bitirme.
* Kur’an’ı başından sonuna kadar okumak.
hatim indirmek * Kur’an’ı başından sonuna kadar okuyup bitirmek, hatmetmek.
hatim sürmek * bitirmek için Kur’an’ı okumaya devam etmek.
hatime * Son, sonuç.
* Bir eser veya yazının sonu, son bölümü.
hatime çekmek * son vermek.
hatip * Topluluk karşısında söz söyleyen kimse, konuşmacı.
* Bir topluluk karşısında etkili, açık, düzgün konuşarak bir düşünceyi anlatmada, bir duyguyu aşılamada
yetenekli kimse.
* Camilerde hutbe okuyan hoca.
hatiplik * Hatip olma durumu.
hatmetme * Hatmetmek işi.
hatmetmek * Sona erdirmek, bitirmek.
* Kur’an’ıveya herhangi bir kitabı baştan sona kadar okuyup bitirmek, sona erdirmek.
hatmi * Ebegümecigillerden, bazıcinslerinin kök ve çiçekleri hekimlikte kullanılan çok yıllık otsu bir süs bitkisi,
ağaç küpesi (Althaea officinalis).
hatta * Bile, hem de, üstelik, ayrıca.
hattat * El yazısıçok güzel olan sanatçı.
* Mesleği hattatlık olan kimse.
hattatlık * Hattat olma durumu.
* Hattat sanatı.
hattı hareket * Tutulan yol, tutulacak yol, davranış, tutum.
hatun * Kadın.
* Bayan, hanım.
* Eş, zevce.
* Yüksek makamdaki kadınlara ve hakan eşlerine verilen unvan.
hav * Kadife, çuha, yün vb. nin yüzeyindeki ince tüy.
hava * Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
* Meteorolojik olayların bütünü.
* Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu.
* Gökyüzü.
* Çevreyi kuşatan boşluk.
* Gökyüzü doğrultusunda.
* Esinti.
* Müzik parçalarında tür.
* Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
* Keyif, âlem.
* (görünüş, davranış, söz vb. için) Bir kimsenin durumunu belirten özellik.
* Tarz, üslûp.
* Durum, ortam, atmosfer.
* Sonuçsuz, anlamsız, boşdurum, davranış, söz vb.
* Çekicilik, albeni, alım, cazibe.
hava açmak (veya açılmak) * bulutlar dağılmak.
hava akımı * Değişik sebeplerle atmosferde havanın yer değiştirmesi.
hava alanı * Uçakların kalkıp inmesi için yapılmışdüz, açık ve asfaltlanmışgenişyer, uçak alanı.
hava almak * açık havada gezmek.
* umduğunu bulamamak, hiçbir şey kazanmamak.
* ferahlamak, açılmak, hoşvakit geçirmek.
hava almak * içine hava girmek.
* ferahlamak, açılmak, hoşvakit geçirmek.
hava atışı * Basketbol ve futbolda hakemin iki takımdan birer oyuncunun arasında topu havaya atarak, duran oyunu
yeniden başlatması.
hava basıncı * Yer yuvarını çevreleyen havanın yeryüzündeki bir alana uyguladığıkuvvet.
hava basmak * Bkz. hava vermek.
* büyüklenmek, gururlanmak.
hava bilgisi * Meteoroloji.
hava birliği * Hava kuvvetleri içinde yer alan askerî birlik.
hava boşaltma makinesi * Boşaltaç.
hava boşluğu * Yeryüzündeki engebelerin havada doğurduğu yoğunluk farkları.
hava bozmak * havada yağmur veya fırtına belirtileri gözükmek.
hava bulanmak * yağmur yağacak duruma gelmek.
hava çalmak * her biri, birbiriyle çelişen, birbirine uymayan davranışve düşüncede bulunmak.
hava çarpmak * iklim ve rüzgâr olumsuz etkilemek.
hava değişimi * Hastaların daha çabuk iyileşmesi, yorgunlukların giderilmesi gibi amaçlarla yapılan çevre değişikliği,
tebdilihava.
* Havanın kapanması, açması, ısınması, soğuması gibi değişimlerin genel adı.
hava değiştirmek * iklimi değişik bir yere gidip bir süre oturmak.
hava deliği * Bir şeyin içindeki havanın yenilenmesine yarayan delik.
hava durumu * Metoroloji ile ilgili olayların bütünü.
hava düzenleyicisi * Kapalıyerlerde sıcaklık yönünden istenilen hava şartlarınısağlayan araç.
hava gazı * Maden kömüründen çıkarılan, yakılarak ışık veya ısısağlanan gaz.
* Boşlâf, önemsiz şey.
hava gazı beki * Hava gazı ile çalışan lâmbanın ucu.
hava gazıfırını * Hava gazı ile çalışan fırın.
hava gazısayacı * Hava gazısarfiyatınıölçen alet, gaz sayacı.
hava haritası * Hava durumlarının işlendiği özel yeryüzü haritası.

Bir yanıt yazın