Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 29

hayatınıkazanmak * geçimini sağlamak.
hayatınıyaşamak * her türlü baskıdan uzak, dilediğince, gönlünce yaşamak.
hayatî * Hayatla ilgili.
* Büyük önem taşıyan, önemli.
hayatiyet * Yaşama gücü, canlılık.
hayatiyetli * Yaşama gücüyle dolu, canlı.
hayatta olmak * yaşamak.
haybe * Boş, işe yaramaz, anlamsız.
haybeci * İşsiz güçsüz, bedavadan geçinen (kimse).
haybeden * Zahmet çekmeden, bedavadan.
haybeye kürek çekmek * boş boşuna uğraşmak.
hayda * Hayvanları harekete geçirmek için kullanılan söz.
* Şaşkınlık belirten ünlem.
haydalama * Haydalamak biçimi.
haydalamak * Hayvanıhızlandırmak için hayda diye seslenmek.
haydalanma * Haydalanmak durumu veya biçimi.
haydalanmak * Defedilmek, dehlenmek.
haydama * Haydamak işi.
haydamak * Çifte koşulan hayvanısürmek, dehlemek.
* Kovmak, defetmek.
haydan gelen huya gider * kolay ve emeksiz kazanılan şeyler elden kolay çıkar.
haydarî * Dervişlerin giydiği, kolsuz, kısa, aba hırka.
haydarî yaka * Yelek, hırka gibi giysilerin açık V harfi biçimindeki yakası.
haydi * İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılır.
* Kabul ve onama bildirir.
* İhtimal belirtir.
* Hafifseme, alay etme belirtir.
* Hoşgörme anlamında kullanılır.
haydi canım sen de * “böyle şey olmaz, sana inanmam” anlamında kullanılır.
haydi haydi * Bol bol, kolay kolay.
* Olsa olsa, en çoğu.
haydi oradan * kovmak, azarlamak için kullanılır.
* Bkz. haydi canım sende.
haydin * İsteklendirme, davrandırma için kullanılır; haydi ünleminin birden çok kişiye seslenirken emir kipine göre
aldığı biçim.
haydindi * “Çabuk ol, acele et” anlamında kullanılır.
haydisene * Haydi ünleminin buyurma, dilek bildiren pekiştirmeli biçimi.
haydut * Silâhlısoygun yapan kimse, eşkıya, şaki.
* Yaramaz, sevimli çocuk.
haydut gibi * insana korku veren, iri yarı(kimse).
* yaramaz ve sevimli çocuklar için kullanılır.
haydutluk * Haydut olma durumu veya haydutça iş, şakilik, şekavet.
haydutluk etmek * haydut gibi davranmak.
hayfa * Eyvah, yazık, heyhat!.
hayhay * “İsteyerek, seve seve, elbette” anlamlarında onama bildirir.
hayhuy * Herkesin aynıanda konuşmasından veya eğlenmesinden oluşan gürültü.
* Boşve sonuçsuz çaba.
hayıf * Haksızlık, insafsızlık.
* Acınma, üzülme.
* Vah! Heyhat! Yazık!.
hayıflanma * Hayıflanmak işi.
hayıflanmak * Acınmak, üzülmek, yerinmek, esef etmek.
hayın * Hain.
hayır * İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım.
* İyi, hayırlı, yararlı, faydalı.
hayır * Yok, öyle değil, olmaz anlamında onamama, inkâr kelimesi.
* Olumsuz cümlelerdeki olumsuz anlamıpekiştirir.
hayır beklememek * iyilik ummamak, yararlı olacağınısanmamak.
hayır dememek * cevap vermemek, bir şeyi geri çevirmemek.
hayır etmemek * yararı olmamak.
* iyileşmemek, düzelememek.
hayır gelmemek * yararlı olmamak.
hayır görmemek * (o şey) kendisine yararlı olmamak.
hayır işlemek * dine ve insanlığa uygun, iyi bir davranışta bulunmak.
hayır kalmamak * işe yarar durumu kalmamak, artık işe yaramaz olmak.
hayır sahibi * İyiliksever.
hayır yok * (o şey) yararlıdeğil.
hayırdır inşallah * anlatılan bir rüyayı iyiye yormak için kullanılır.
* şaşma ve merak veren olgular karşısında söylenir.

Bir yanıt yazın