Kategoriler
M SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük M Sayfa 79

münazara * Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma.
* Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazıtürü.
müncer * Bir yana doğru çekilip sürüklenen.
müncer olmak * …-e dökülmek, -e varmak.
mündemiç * Bir şeyin içinde var olan, bulunan, saklı olan.
* İçkin.
mündericat * İçindekiler.
münderiç * Bir şeyin içinde yer almış.
münebbih * Uyarıcı.
müneccim * Yıldızların durum ve hareketlerinden anlam çıkaran kimse, yıldız falcısı, astrolog.
* Gök bilimci, astronom.
müneccimbaşı * Saray hizmetinde bulunan bilginlerden gök bilimiyle uğraşanlara verilen unvan.
müneccimlik * Yıldız falcılığı, astroloji.
* Müneccimin makamı.
münekkit * Eleştirmen, eleştirici, eleştirmeci.
münekkitlik * Eleştirmenlik, eleştirmecilik.
münevver * Aydın.
* Aydınlatılmış.
münezzeh * Temiz, arı; uzak.
münfail * Gücenmiş, alınmış, kırgın.
* Edilgin.
münferiden * Tek başına, yalnız olarak.
münferit * Tek, ayrı, kendi başına olan şey.
münfesih * Bozulmuş, dağılmış, feshedilmiş.
münhal * Boşolan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık.
* Erir, eriyebilen, çözülen.
münhani * Eğri.
münharif * Bir tarafa sapmış, doğruluğunu yitirmiş.
münhasır * Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus.
* Sınırlanmış, sınırlı.
münhasıran * Yalnız, özellikle.
münhat * İngin, alçak.
münhezim * Bozguna uğramış, bozulmuş, yenilmiş.
münkesir * Kırılmış, kırık.
* Kırgın, gücenmiş.
münkir * İnkâr eden, kabul etmeyen.
* Tanrı’nın varlığına inanmayan.
münşeat * Sanatlıdüz yazıveya mektupların toplandığıdergi.
* Kaleme alınmış, yazılmışşeyler.
münşi * Mektup türünde usta ve başarılı olan, inşası güçlü (kimse).
müntahabat * Seçmeler.
müntahap * Seçilmiş, seçme.
müntahip * Seçmen.
münteha * Son.
* Sona ermiş, bitmiş.
müntehir * Kendini öldüren, intihar eden.
müntesip * Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmişolan.
* İlgisi bulunan, ilgili.
münteşir * Yaygın, yayılmış.
* (gazete, dergi vb. için) Yayımlanan, yayımlanmışolan.
münzevi * Topluluktan kaçan, yalnız başına kalmayıseven.
müphem * Belirsiz.
* Açık ve seçik olmadan.
müphemiyet * Belirsizlik.
müphemlik * Belirsiz olma durumu.
müptedi * Bir şey öğrenmeye yeni başlayan, başlayıcı.
müptelâ * Kötü alışkanlıkları olan, düşkün; meraklı.
* Tutulmuş.
* Âşık, vurgun.
müptelâ olmak * alışmak, düşkün olmak, tutulmak.
müptezel * Saygınlığınıyitirmiş.
* Çokluğundan dolayıdeğerini yitiren, değersiz.
müracaat * Başvuru.
* Danışma.
* Herhangi bir eserden yararlanma.
müracaat etmek (veya müracatta bulunmak) * başvurmak.
müracaatçı * Başvurucu.
müradif * Anlamdaş, eşanlamlı.
mürai * İkiyüzlü.
mürailik * İkiyüzlülük.

Bir yanıt yazın