This storm in your eyes, makes me feel like I was made for you
– Bu gözlerindeki fırtına sanki ben yaratmış gibiyim
This storm in your eyes, in your eyes, in your eyes
– Gözlerindeki fırtına, gözlerindeki , gözlerindeki
You cannot escape from me, the gods have woven our destiny
– Benden kaçamazsın, kadar ağlarını ördü bizim için
You cannot escape from me, the gods have woven our destiny
– Benden kaçamazsın, kadar ağlarını ördü bizim için
Ale ale aleo, ale ale ale aleo
– Ale ale aleo, ale ale ale aleo
Ale ale aleo, ale ale ale aleo
– Ale ale aleo, ale ale ale aleo
Run fast as you can, it’s not an early morning dream
– Mümkün olduğunca hızlı koş, sabahın erken rüyası degil
Run fast as you can, it’s not an early morning dream
– Mümkün olduğunca hızlı koş, sabahın erken rüyası degil
Ale ale aleo, ale ale ale aleo
– Ale ale aleo, ale ale ale aleo
I’m giving you my love, we’ll always be together
– Sana aşkımı veriyorum, biz her zaman birlikteyiz
I’m giving you my love, we’ll always be together
– Sana aşkımı veriyorum, biz her zaman birlikteyiz
Remove your layers
– Setlerini kaldır
Come as you are, come as you are
– Olduğun gibi gel, olduğun gibi gel
Ale ale aleo, ale ale ale aleo
– Ale ale aleo, ale ale ale aleo
Ale ale aleo, ale ale ale aleo
– Ale ale aleo, ale ale ale aleo
Kategori: Genel
-
Kadebostany – Early Morning Dreams Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
-
Avicii – Wake Me Up Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
Feeling my way through the darkness
– Yolum karanlığın içindeymiş gibi hissediyorum
Guided by a beating heart
– Yenilmiş bir kalbe rehberlik ettim
I can’t tell where the journey will end
– Yolculuğun nerede biteceğini söyleyemem
But I know where to start
– Ama nerede başladığını biliyorum
They tell me I’m too young to understand
– Benim anlamak için çok küçük olduğumu söylediler
They say I’m caught up in a dream
– Bir rüyanın içinde kaybolduğumu söylediler
Life will pass me by if I don’t open up my eyes
– Eğer gözlerimi açmazsam hayat beni arkada bırakacak
Well that’s fine by me
– İyi, benim için sorun yokSo wake me up when it’s all over
– Tüm bunlar bittiğinde beni uyandır
When I’m wiser and I’m older
– Ben bilgili olduğumda ve büyüdüğümde
All this time I was finding myself
– Tüm bu zaman boyunca kendimi arıyordum
And I didn’t know I was lost
– Ve bilmiyordum, kaybolmuştumI tried carrying the weight of the world
– Dünyanın ağırlığını taşımaya çalıştım
But I only have two hands
– Ama sadece iki tane elim var
I hope I get the chance to travel the world
– Umuyorum dünyayı dolaşmak için bir şans yakalarım
But I don’t have any plans
– Ama hiç planım yok
Wish that I could stay forever this young
– Sonsuza kadar genç kalabilmeyi dilerdim
Not afraid to close my eyes
– Gözlerimi kapatmaktan korkmuyorum
Life’s a game made for everyone
– Hayat herkes için yapılmış bir oyun
And love is the prize
– Ve aşk ise ödülSo wake me up when it’s all over
– Tüm bunlar bittiğinde beni uyandır
When I’m wiser and I’m older
– Ben bilgili olduğumda ve büyüdüğümde
All this time I was finding myself
– Tüm bu zaman boyunca kendimi arıyordum
And I didn’t know I was lost
– Ve bilmiyordum, kaybolmuştumI didn’t know I was lost
– Bilmiyordum, kaybolmuştum
I didn’t know I was lost
– Bilmiyordum, kaybolmuştum
I didn’t know I was lost
– Bilmiyordum, kaybolmuştum
I didn’t know I was lost
– Bilmiyordum, kaybolmuştum -
Avril Lavigne – When You’re Gone Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
always needed time on my own
– Daima kendimi dinleyecek zamana ihtiyacım oldu
I never thought I’d need you there when I cry
– Ağladığımda,daha önce hiç sana bu kadar ihtiyacım olacağını düşünmemiştim
And the days feel like years when I’m alone
– Yalnızken günler sanki yıllarmış gibi geliyor
And the bed where you lie
– Ve yattığın yatak
Is made up on your side
– Hazır duruyor
When you walk away
– Yürüyüp gittiğinde
I count the steps that you take
– Attığın her adımı sayıyorum
Do you see how much I need you right now?
– Şimdi sana ne kadar ihtiyacım var görmüyor musun?
When you’re gone
– Gittiğinde
The pieces of my heart are missing you
– Kalbimin her parçası seni özlüyor
When you’re gone
– Gittiğinde
The face I came to know is missing too
– O yüz de özlüyor
When you’re gone
– Gittiğinde
The words I need to hear to always get me through the day
– Günü daima güzel geçirebilmem için duymaya ihtiyacım olan o sözler
And make it OK
– Ve herşeyi yoluna koyan
I miss you
– Seni özlüyorum
I never felt this way before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim
Everything that I do
– Yaptığım herşey
Reminds me of you
– Bana seni hatırlatıyor
And the clothes you left
– Ve bıraktığın giysiler
They lie on the floor
– Yerde uzanmış duruyor
And they smell just like you
– Ve üzerlerinde hala senin kokun
I love the things that you do
– Yaptığın herşeyi seviyorum
When you walk away
– Yürüyüp gittiğinde
I count the steps that you take
– Attığın her adamı sayıyorum
Do you see how much I need you right now?
– Şimdi sana ne kadar ihtiyacım var görmüyor musun?
When you’re gone
– Gittiğinde
The pieces of my heart are missing you
– Kalbimin her parçası seni özlüyor
When you’re gone
– Gittiğinde
The face I came to know is missing too
– O yüz de özlüyor
When you’re gone
– Gittiğinde
The words I need to hear to always get me through the day
– Günü daima güzel geçirebilmem için duymaya ihtiyacım olan o sözler
And make it OK
– Ve herşeyi yoluna koyan
I miss you
– Seni özlüyorum
We were made for each other
– Birbirimiz için yaratılmıştık
Out here forever
– Bu dünyada sonsuza dek
I know we were
– Öyleydik,biliyorum
Yeah Yeah
– Evet Evet
All I ever wanted was for you to know
– Bilmeni istediğim tek şey
Everything I do I give my heart and soul
– Yaptığım herşeye kalbimi ve ruhumu adadığımdır
I can hardly breathe I need to feel you here with me
– Nefes alamıyorum,seni yanımda hissetmem gerek
Yeah
– Evet
When you’re gone
– Gittiğinde
The pieces of my heart are missing you
– Kalbimin her parçası seni özlüyor
When you’re gone
– Gittiğinde
The face I came to know is missing too
– O yüz de özlüyor
And When you’re gone
– Ve gittiğinde
The words I need to hear will always get me through the day
– Günü daima güzel geçirebilmem için duymaya ihtiyacım olan o sözler
And make it OK
– Ve herşeyi yoluna koyan
I miss you
– Seni özlüyorum -
Axel Thesleff – Bad Karma Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
That and profit means no rupee
– O ve kar rupaiye yok demektir
That and profit means no rupee
– O ve kar rupaiye yok demektir
That and profit means no rupee
– O ve kar rupaiye yok demektir
That and profit means no rupee
– O ve kar rupaiye yok demektir
That and profit means no rupee
– O ve kar rupaiye yok demektir
That and profit means no rupee
– O ve kar rupaiye yok demektirShe and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektirShe and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektir
She and the profit rupee means Baal baal ke and Raja who is not
– O ve kar rupaiye Baal baal ke ve Raja kim yok demektirBai and profit rupee means no bar ke bar by Raja who
– Bai ve kar rupaiye Raja kim tarafından bar ke bar yok demektir -
Alice Merton – No Roots Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
I like digging holes and hiding things inside them
– Çukurlar kazmayı ve o çukurların içine bir şeyler saklamayı severim
When I’ll grow old I hope I won’t forget to find them
– Yaşlandığım zaman umarım onları bulmayı unutmam
‘Cause I’ve got memories and travel like gypsies in the night
– Çünkü anılarım var ve çingeneler gibi gece seyahat ediyorum
I built a home and wait for someone to tear it down
– Bir ev inşa ederim ve birinin gelip onu yerle bir etmesini beklerim
Then pack it up in boxes, head for the next town running
– Sonra kutuların içine paketler, bir sonraki kasaba koşusuna yönelirim
‘Cause I’ve got memories and travel like gypsies in the night
– Çünkü anılarım var ve çingeneler gibi gece seyahat ediyorum
And a thousand times I’ve seen this road,
– Ve bin kere bu yolu gördüm
A thousand times
– Bin defaI’ve got no roots, but my home was never on the ground
– Köklerim yok, ki evim asla yerde olmadı
I’ve got no roots, but my home was never on the ground
– Köklerim yok, ki evim asla yerde olmadı
I’ve got no roots uuuh uuuh uh uh
– Köklerim yok
I’ve got no roots
– Köklerim yok
I like standing still, boy that’s just a wishful plan
– Ayakta durmayı seviyorum hala, oğlum bu sadece arzu dolu bir plan
Ask me where I come from, I’ll say a different land
– Bana nereden geldiğimi sor, farklı bir ülke söyleyeceğim
But I’ve got memories and travel like gypsies in the night
– Ama anılarım var ve çingeneler gibi gece seyahat ediyorum
I can’t get the numbers, and play the guessing name
– Numaraları alamıyorum (kavrayamıyorum) ve isim tahmin etme oynayamıyorum
It’s just the place that changes, the rest is still the same
– Değişen şey sadece mekan, geri kalan hala aynı
But I’ve got memories and travel like gypsies in the night
– Ama benim anılarım var ve çingeneler gibi gece seyahat ediyorum
And a thousand times I’ve seen this road, a thousand times
– Ve bin kere gördüm bu yolu, bin kere
I’ve got no roots, but my home was never on the ground
– Köklerim yok, ki evim asla yerde olmadı
I’ve got no roots, but my home was never on the ground
– Köklerim yok, ki evim asla yerde olmadı
I’ve got no roots uuuh uuuh uh uh
– Köklerim yokI’ve got no roots
– Köklerim yok
I like digging holes,
– Çukurlar kazmayı seviyorum
Hiding things inside them
– Onların içinde saklanan şeyleri
When I’ll grow old
– Yaşlandığımda
I won’t forget to find them
– Onları bulmayı unutmayacağım
I like digging holes,
– Çukurlar kazmayı seviyorum
Hiding things inside them
– Onların içinde saklanan şeyleri
When I’ll grow old
– Yaşlandığımda
I won’t forget to find them
– Onları bulmayı unutmayacağım
I’ve got NO ROOTS!
– Benim köklerim yok
NO ROOTS!
– Kökler yokI’ve got no roots, but my home was never on the ground
– Köklerim yok ama evim asla yerde olmadı
I’ve got no roots, but my home was never on the ground
– Köklerim yok ama evim asla yerde olmadı
I’ve got no roots uuuh uuuh uh uh
– Köklerim yok
I’ve got no roots
– Benim köklerim yok
No
– Hayır -
Ali Gatie – What If I Told You That I Love You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
What if I told you that I love you?
– Ya seni sevdiğimi söylersem?
Would you tell me that you love me back?
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim, sen de beni sevdiğini söyler miydin?
What if I told you that I miss you?
– Ya seni özlediğimi söylersem?
Would you tell me that you miss me back?
– Eğer sana seni özlediğimi söyleseydim, sen de beni özlediğini söyler miydin?
What if I told you that I need you?
– Ya sana ihtiyacım olduğunu söylersem?
Would you tell me that you need me, yeah?
– Eğer sana ihtiyacım var deseydim, ‘benim de sana ihtiyacım var’ der miydin?
If I tell you all my feelings
– Sana tüm hislerimi söylersem
Would you believe me, yeah
– Eğer sana tüm hislerimi söyleseydim, bana inanabilir miydin?
What if I told you that I lo-lo-lo-lo-lo-lo-lo-love you? Yeah
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim,
What if I told you that I lo-lo-lo-lo-lo-lo-lo-love you? Yeah
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim,
What if I told you that I need you?
– Eğer sana ihtiyacım var deseydim,
Would you tell me that you need me, too?
– Benim de sana ihtiyacım var diyecek miydin?
What if I told you that I lo-lo-lo-lo-lo-lo-lo-love you?
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim,
When you told me that you’d love me
– Beni seveceğini söylediğinde
Was I a fool to believe in you?
– Bana beni sevdiğini söylediğinde, sana inanmakla hata mı yaptım?
When you told me I was special
– Bana özel olduğumu söylediğinde
Was I dumb for trusting you?
– Bana özel olduğumu söylediğinde, sana güvenmekle aptallık mı ettim?
When you told me that you want me
– Beni istediğini söylediğinde
Did you really want me?
– Bana beni istediğini söylediğinde, beni gerçekten istemiş miydin?
Or was this all a joke to you?
– Ya da hepsi senin için şakadan mı ibaretti?
I don’t wanna say, “I miss you”
– Sana ‘seni özledim’ demek istemiyorum,
If I don’t know that you miss me back (Oh, no, no)
– Eğer senin de özleyip özlemediğini bilmiyorsam.
I don’t wanna say the wrong thing
– Yanlış bir şey söylemek istemiyorum.
If I do, there’s no coming back
– Söylersem geri dönüşü olmayacak.
What if I told you that I need you? (Need you)
– Ya sana ihtiyacım olduğunu söylersem? (Sana ihtiyacım var)
Would you tell me that you need me, yeah?
– Eğer sana ihtiyacım olduğunu söyleseydim, benim de sana ihtiyacım var der miydin?
If I’d tell you all my feelings
– Sana tüm hislerimi söyleseydim
Would you believe me, yeah?
– Eğer sana tüm hislerimden bahsetseydim, bana inanabilir miydin?
What if I told you that I lo-lo-lo-lo-lo-lo-lo-love you?
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim,
Yeah, what if I told you that I lo-lo-lo-lo-lo-lo-lo-love you?
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim,
I wish I told you that I loved you
– Keşke sana seni sevdiğimi söyleseydim.
Now it’s too late, you have someone new
– Ama şimdi çok geç, sen yeni biriyleyken,
I hope he loves you like I do
– Umarım o da seni benim sevdiğim gibi seviyordur.
Do you love the way he’s treating you?
– Onun sana davranış şeklini seviyor musun?
What if I told you that I love you?
– Keşke sana seni sevdiğimi söyleseydim.
Would you tell me that you love me back?
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim, sen de beni sevdiğini söyler miydin?
If I told you that I miss you
– Seni özlediğimi söyleseydim
Would you tell me that you miss me back?
– Eğer seni özlediğimi söyleseydim, sen de beni özlediğini söyler miydin?
What if I told you that I need you?
– Ya sana ihtiyacım olduğunu söylersem?
Would you tell me that you need me, yeah?
– Eğer sana ihtiyacım var deseydim, ‘benim de sana ihtiyacım var’ der miydin?
If I tell you all my feelings
– Sana tüm hislerimi söylersem
Would you believe me, yeah?
– Eğer tüm hislerimi söyleseydim, bana inanabilir miydin?
What if I told you that I lo-lo-lo-lo-lo-lo-lo-love you? Yeah
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim,
What if I told you that I lo-lo-lo-lo-lo-lo-lo-love you? Yeah
– Eğer sana seni sevdiğimi söyleseydim,
What if I told you that I need you?
– Ya sana ihtiyacım olduğunu söylersem?
Would you tell me that you need me, too?
– Eğer sana ihtiyacım var deseydim, ‘benim de sana ihtiyacım var’ der miydin?
What if I told you that I love you?
– Eğer sana ‘seni seviyorum’ deseydim,
What if I told you that I
– Eğer sana söyleseydim… -
Alessia Cara – How Far I’ll Go Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
I’ve been standing at the edge of the water
– Suyun ucunda duruyordum‘Long as I can remember, never really knowing why
– Hatırlayabildiğim sürece asla gerçek nedenini bilmedimI wish I could be the perfect daughter
– Keşke mükemmel kızlardan olsaydımBut I come back to the water, no matter how hard I try
– Ama suya geri gelirim , her ne olursa olsun zoru denerimEvery turn I take, every trail I track
– Her dönüşümde alırım , her denememde parçalarımEvery path I make, every road leads back
– Her patikada yaparım , her yol geriye giderTo the place I know, where I can not go
– Bildiğim yerlere , gidememThough I long to be
– Yine de uzayabilirimSee the line where the sky meets the sea? It calls me
– Gökyüzünün denizle karşılaştığı yerdeki çizgileri görüyor musun ? beni çağırıyorAnd no one knows, how far it goes
– Ve kimse bilmez , ne kadar sürerIf the wind in my sail on the sea stays behind me
– Eğer rüzgarlar denizin yelkeninde arkamda kalırsaOne day I’ll know, if I go there’s just no telling how far I’ll go
– Bir gün bileceğim , eğer ben sadece ne kadar süre gideceğimi söylemezsemOh oh oh, oh, oh oh oh oh, oh oh oh, oh oh
– Oh oh oh, oh, oh oh oh oh, oh oh oh, oh ohI know, everybody on this island seems so happy on this island
– Biliyorum herkes adada çok mutlu görünüyorEverything is by design
– Her şey tasarım tarafındanI know, everybody on this island has a role on this island
– Biliyorum , herkes adada bir role sahipSo maybe I can roll with mine
– Bu yüzden belki kendimle dalgalanırımI can lead with pride, I can make us strong
– Gururum ile öncülük edebilirim , bizi güçlü yapabilirimI’ll be satisfied if I play along
– Eğer bir oyunsa ben memnun olacağımBut the voice inside sings a different song
– Ama sesler içerisinde farklı bir şarkı söyleniyorWhat is wrong with me?
– Benimle ne yanlışın var ?See the light as it shines on the sea? It’s blinding
– Denizin üzerindeki parlayan ışıkları görüyor musun ? kör ediyorBut no one knows, how deep it goes
– Ama kimse bilmez , nasıl derine giderAnd it seems like it’s calling out to me, so come find me
– Ve beni dışarı çağırıyormuş gibi görünüyor , bu yüzden gel bul beniAnd let me know, what’s beyond that line, will I cross that line?
– Ve bilmeme izin ver , çizgilerin ötesinde ne var , ben çizgileri geçecek miyim ? -
Alan Walker & Ava Max – Alone, Pt. II Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
We were young, posters on the wall
– Gençtik, duvarda posterler vardı
Praying we’re the ones that the teacher wouldn’t call
– Öğretmen bizi seçmesin diye dua ederdik
We would stare at each other
– Birbirimize bakardık
‘Cause we were always in trouble
– Çünkü başımız hep beladaydı
And all the cool kids did their own thing
– Ve diğer havalı çocuklar, kendi işine baktı
I was on the outside always looking in
– Dışarıda bakınıyordum hep
Yeah, I was there but I wasn’t
– Evet, oradaydım ama değildim
They never really cared if I wasn’t
– Gerçekten orada olup olmamamı da umursamadılar
We all need that someone who gets you like no one else
– Hepimizin, bize diğerleri gibi davranmayan birine ihtiyacı var
Right when you need it the most
– En çok ihtiyacımız olduğu zamanda…
We all need a soul to rely on, a shoulder to cry on
– Hepimizin, güvenecek bir ruha, ağlayacak bir omza ihtiyacı var
A friend through the highs and the lows
– İnişlerde, çıkışlarda yanında olacak bir arkadaşa…I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağımThen I saw your face, your forgiving eyes
– Sonra senin yüzünü gördüm, affedici gözlerini…
Looking back at me from the other side
– Diğer taraftan bana bakıyorlardı
Like you understood me
– Sanki beni anlamışsın gibi
And I’m never letting you go, oh
– Ve seni asla bırakmayacağımWe all need that someone who gets you like no one else
– Hepimizin, bize diğerleri gibi davranmayan birine ihtiyacı var
Right when you need it the most
– En çok ihtiyacımız olduğu zamanda…
We all need a soul to rely on, a shoulder to cry on
– Hepimizin, güvenecek bir ruha, ağlayacak bir omza ihtiyacı var
A friend through the highs and the lows
– İnişlerde, çıkışlarda yanında olacak bir arkadaşa…I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it alone (La, la-la-la-la-la, ‘lone)
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım‘Cause you are that someone that gets me like no one else
– Hepimizin, bize diğerleri gibi davranmayan birine ihtiyacı var
Right when I need it the most
– Hepimizin, bize diğerleri gibi davranmayan birine ihtiyacı var
And I’ll be the one you rely on, a shoulder to cry on
– Hepimizin, güvenecek bir ruha, ağlayacak bir omza ihtiyacı var
A friend through the highs and the lows
– İnişlerde, çıkışlarda yanında olacak bir arkadaşa…I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım
I’m not gonna make it a-la, la-la-la-la-la, la, la-la-la-la-la, ‘lone
– Bunu tek başıma yapmayacağım -
Alan Walker – Faded Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
You were the shadow to my light
– Işığımın gölgesiydin
Did you feel us?
– Bizi hissettin mi?
Another start
– Baka başlangıç
You fade away
– Solup gidiyorsun
Afraid our aim is out of sight
– Amacımızın görüş açımızdan çıkmasından korkuyorum
Wanna see us
– Bizi görmek istiyorum
Alive
– Yaşarken
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Was it all in my fantasy
– Hepsi benim kurgummuydu?
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Were you only imaginary
– Sen sadece hayal miydin?Where are you now
– Şimdi neredesin?
Atlantis
– Atlantis?
Under the sea
– Denizin altında
Under the sea
– Denizin altında
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Another dream
– Başka rüya
The monsters running wild inside of me
– Canavarlar benim vahşi yanımdan kaçıyorlar
I’m faded
– Soldum
I’m faded
– Soldum
So lost, I’m faded
– Kayboldum, soldum
I’m faded
– Soldum
So lost, I’m faded
– Kayboldum, soldumThese shallow waters never met
– Bu sığ sularla asla tanışmadım
What I needed
– Neye ihtiyacım var
I’m letting go – a deeper dive
– Artık bıraktım – daha derin bir dalış
Eternal silence of the sea – I’m breathing
– Denizin ebedi sessizliğine – Nefes alıyorum
Alive
– Yaşıyorum
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Under the bright – but faded lights
– Aydınlığın altında- ama solgun ışıklar
You’ve set my heart on fire
– Kalbimi ateşe verdin
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Where are you now
– Şimdi neredesin?Where are you now
– Şimdi neredesin?
Atlantis
– Atlantis?
Under the sea
– Denizin altında
Under the sea
– Denizin altında
Where are you now
– Şimdi neredesin?
Another dream
– Başka rüya
The monsters running wild inside of me
– Canavarlar benim vahşi yanımdan kaçıyorlar
I’m faded
– Soldum
I’m faded
– Soldum
So lost, I’m faded
– Kayboldum, soldum
I’m faded
– Soldum
So lost, I’m faded
– Kayboldum, soldum -
Rita Ora – Your Song Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
I woke up with a fear this morning
– Bu sabah korkuyla uyandım
But I can taste you on the tip of my tongue
– Ama dilimin ucunda seni tadabilirim
Alarm without no warning
– Uyarı vermeden alarm
You’re by my side and we’ve got smoke in our lungs
– Benim tarafımdasın ve akciğerlerimizde duman var.Last night we were way up, kissing in the back of the cab
– Dün gece yoldaydık, kabinin arkasında öpüştük.
And then you say “love baby let’s go back to my flat”
– Ve sonra “aşk bebeğim daireme geri dönelim” diyorsun
And when we wake up, never had a feeling like that
– Ve uyandığımızda, böyle bir şey hissetmedim
I got a reason so man, put that record on again
– Bir sebebim var adamım, o kaydı tekrar koyI don’t want to hear sad songs anymore
– Artık hüzünlü şarkıları duymak istemiyorum
I only want to hear love songs
– Ben sadece aşk şarkılarını duymak istiyorum
I found my heart up in this place tonight
– Bu gece kalbimi buldum bu gece
Don’t want to sing mad songs anymore
– Artık deli şarkı söylemek istemiyorum
I only want to sing your song
– Ben sadece senin şarkıyı söylemek istiyorum
Cause your song’s got me feeling like I’m
– Çünkü şarkın benim gibi hissettiriyorI’m in love, I’m in love, I’m in love
– Ben aşığım, aşığım, aşığım
Yeah, you know your song’s got me feeling like I’m
– Evet, şarkının beni benim gibi hissettirdiğini biliyorsun.No fear but I think I’m falling
– Korku yok ama sanırım düşüyorum
I’m not proud
– Gurur duymuyorum
But I’m usually the type of girl that would hit and run
– Ama ben genellikle vuracak ve kaçacak bir kızım.
No risk so I think I’m all in
– Risk yok, bu yüzden hepimdeyim
When I kiss your lips, feel my heart beat thump
– Dudaklarını öptüğümde kalbimin yumruğunu yendiğini hissetAnd now we’re way up, dancing on the roof of the house
– Ve şimdi yoldayız, evin çatısında dans ediyoruz.
And then we make love, right there on your best friend’s couch
– Sonra da en iyi arkadaşının kanepesinde sevişiriz
And then you say “love, this is what it’s all about”
– Ve sonra “aşk, her şey bununla ilgili” diyorsun
So keep on kissing my mouth and put that record on again
– Bu yüzden ağzımı öpmeye devam et ve o kaydı tekrar koyI don’t want to hear sad songs anymore
– Artık hüzünlü şarkıları duymak istemiyorum
I only want to hear love songs
– Ben sadece aşk şarkılarını duymak istiyorum
I found my heart up in this place tonight
– Bu gece kalbimi buldum bu gece
Don’t want to sing mad songs anymore
– Artık deli şarkı söylemek istemiyorum
I only want to sing your song
– Ben sadece senin şarkıyı söylemek istiyorum
Cause your song’s got me feeling like I’m
– Çünkü şarkın benim gibi hissettiriyorI’m in love, I’m in love, I’m in love
– Ben aşığım, aşığım, aşığım
I’m in love, I’m in love, I’m in love
– Ben aşığım, aşığım, aşığım
I’m in love, I’m in love, I’m in love
– Ben aşığım, aşığım, aşığım
Yeah, you know your song’s got me feeling like I’m
– Evet, şarkının beni benim gibi hissettirdiğini biliyorsun.I don’t want to hear sad songs anymore
– Artık hüzünlü şarkıları duymak istemiyorum
I only want to hear love songs
– Ben sadece aşk şarkılarını duymak istiyorum
I found my heart up in this place tonight
– Bu gece kalbimi buldum bu gece
Don’t want to sing mad songs anymore
– Artık deli şarkı söylemek istemiyorum
I only want to sing your song
– Ben sadece senin şarkıyı söylemek istiyorum
Cause your song’s got me feeling like I’m
– Çünkü şarkın benim gibi hissettiriyorI don’t want to hear sad songs anymore
– Artık hüzünlü şarkıları duymak istemiyorum
I only want to hear love songs
– Ben sadece aşk şarkılarını duymak istiyorum
I found my heart up in this place tonight
– Bu gece kalbimi buldum bu gece
Don’t want to sing mad songs anymore
– Artık deli şarkı söylemek istemiyorum
I only want to sing your song
– Ben sadece senin şarkıyı söylemek istiyorum
Cause your song’s got me feeling like I’m
– Çünkü şarkın benim gibi hissettiriyorI’m in love, I’m in love, I’m in love
– Ben aşığım, aşığım, aşığım
I’m in love, I’m in love, I’m in love
– Ben aşığım, aşığım, aşığım
I’m in love, I’m in love, I’m in love
– Ben aşığım, aşığım, aşığım
Yeah, you know your song’s got me feeling like I’m
– Evet, şarkının beni benim gibi hissettirdiğini biliyorsun. -
MAX – Blueberry Eyes Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
Dаmn you look so good
– Lanet olsun çok iyi görünüyorsun
Lаying there weаring nothing but my t shirt
– Orada yatarken tişörtümden başka bir şey giymiyorum
Your body’s а neighborhood
– Vücudunuz bir mahalle
Wаnnа drive my lips аll аround it
– Dudaklarımı etrafına dolaşırdımCаuse I’m holding my breаth
– Çünkü nefesimi tutuyorum
Wondering when you’re gonnа wаke up in my аrms
– Benim arabalarımda ne zaman uyanacağını merak ediyorum
Heаd on my chest
– Göğsümde duy
My heаrt’s beаting
– Benim ateşli vuruşum
I cаn’t wаit to
– İstemiyorumKiss you eаch morning
– Her sabah öpüyorum
With strаwberry skies
– Yabanmersini gökyüzü ile
I get so lost in
– İçinde kayboluyorum
Your blueberry eyes
– Yaban mersini gözlerin
I’m running through my dreаms
– Rüyalarımda koşuyorum
To see you in the light
– Seni ışıkta görmek için
Cаuse I get so lost in
– Çünkü içinde kayboluyorum
Your blueberry eyes
– Yaban mersini gözlerin내 그림자를 가른 한줄기 빛
– Gölgemi kesen bir ışık ışını
어둡기만한 내 삶을 뒤집어 놓은 너
– Karanlık hayatımı alt üst ettin
나 어쩌면 아무것도 아니지
– Ben belki hiçbir şey
너를 만나기전엔 그저 보잘것 없던 나
– Seninle tanışmadan önce önemsizdim
보잘것 없던 나
– Önemsizdim
그전 내 삶은 다
– Ondan önce hayatım hepsi
하루를 대충 때우기에 급급했었잖아 yeаh
– Günü atlatmak için acelem vardı, evet
우리의 낮 우리의 밤 그래 우리의 삶
– Bizim günümüz, gecemiz, evet hayatımız
u AR e MY light 서롤 지탱하는 벗 서로의 닻
– Sen benim ışığım, birbirini destekleyen arkadaşlar, birbirlerinin dayanağıKiss you eаch morning
– Her sabah öpüyorum
With strаwberry skies
– Yabanmersini gökyüzü ile
I get so lost in
– İçinde kayboluyorum
Your blueberry eyes
– Yaban mersini gözlerin
I’m running through my dreаms
– Rüyalarımda koşuyorum
To see you in the light
– Seni ışıkta görmek için
Cаuse I get so lost in
– Çünkü içinde kayboluyorum
Your blueberry eyes
– Yaban mersini gözlerin -
Trevor Daniel, Selena Gomez – Past Life Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları
I’m trying to be honest with my happiness
– Mutluluğumla dürüst olmaya çalışıyorum
I don’t know why I’m bad at this, oh
– Bunda neden kötü olduğumu bilmiyorum, ah
And I don’t want to collapse in my sadness
– Ve üzüntümde çöküp kalmak istemiyorum
I know this is my habit
– Bunun benim bir alışkanlığım olduğunu biliyorumPerfect timing
– Mükemmel zamanlama
I’m getting started but i don’t know how it will end
– Başlıyorum, ama nasıl biteceğini bilmiyorum
Don’t remind me of it
– Bana onu hatırlatma
I messed it up before it even started, oh
– Daha başlamadan mahvettim, ohLast night was the last night of my past life
– Dün gece geçmiş hayatımın son gecesiydi
Here I am, like you could never figure me out
– İşte buradayım, beni asla çözemeyecek gibisin
Last night was the last time
– Dün gece sondu, son kezdi
I will never let you untie me
– Beni çözmene asla izin vermeyeceğim
Sitting and talking to myself
– Oturuyor ve kendimle konuşuyorum
Thinking how I used to use you
– Eskiden seni nasıl kullandığımı düşünüyorum
You were the only thing I used to
– Alıştığım tek şeydin
Last night was the last night of my life, woah
– Dün gece geçmiş hayatımın son gecesiydi, woahGive me what I want when I need it
– İhtiyacım olduğunda bana ne istersem ver
To be honest i mean
– Dürüst olmak gerekirse, demek istediğim
If I could convince myself to feel you
– Eğer kendimi seni hissetmeye ikna edebilseydim
You know I can feel it, I wish it was …
– Hissedebileceğimi biliyorsun, öyle olmasını isterdim…Perfect timing
– Mükemmel zamanlama
I’m getting started, but I don’t know how it will end
– Başlıyorum, ama nasıl biteceğini bilmiyorum
Don’t remind me of it
– Bana onu hatırlatma
I messed it up before it even started, oh
– Daha başlamadan mahvettim, ohLast night was the last night of my past life
– Dün gece geçmiş hayatımın son gecesiydi
Here I am, like you could never figure me out
– İşte buradayım, beni asla çözemeyecek gibisin
Last night was the last time
– Dün gece sondu, son kezdi
I will never let you untie me
– Beni çözmene asla izin vermeyeceğim
Sitting and talking to myself
– Oturuyor ve kendimle konuşuyorum
Thinking how I used to use you
– Eskiden seni nasıl kullandığımı düşünüyorum
You were the only thing I used to
– Alıştığım tek şeydin
Last night was the last night of my life, woah
– Dün gece geçmiş hayatımın son gecesiydi, woahOh woah, woah, woah
– Oh, woah, woah, woah
Oh woah, woah, woah
– Oh, woah, woah, woahLast night was the last night of my past life
– Dün gece geçmiş hayatımın son gecesiydi
Here I am, like you could never figure me out
– İşte buradayım, beni asla çözemeyecek gibisin
Last night was the last time
– Dün gece sondu, son kezdi
I will never let you untie me
– Beni çözmene asla izin vermeyeceğim
Sitting and talking to myself
– Oturuyor ve kendimle konuşuyorum
Thinking how I used to use you
– Eskiden seni nasıl kullandığımı düşünüyorum
You were the only thing I used to
– Alıştığım tek şeydin
Last night was the last night of my life, woah
– Dün gece geçmiş hayatımın son gecesiydi, woahOh woah, woah, woah
– Oh, woah, woah, woah
Oh woah, woah, woah
– Oh, woah, woah, woah
(Oh) Where have we been
– (Oh) Nerelerdeydik
The only thing we know for sure (Woah, woah, woah)
– Kesin olarak bildiğimiz tek şey (Woah, woah, woah)
I’ll never go away (Oh)
– Asla çekip gitmeyeceğim (Oh)
Never gonna go away (Woah, woah, woah)
– Asla çekip gitmeyeceğim (Woah, woah, woah)Where have we been
– Nerelerdeydik
The only thing we know for sure
– Kesin olarak bildiğimiz tek şey
I will never go away
– Asla çekip gitmeyeceğim
I will never go away
– Asla çekip gitmeyeceğim