Kategori: Genel

  • BLACKPINK – ‘How You Like That’ M/V Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    BLACKPINK – ‘How You Like That’ M/V Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Blackpink in your area
    Blackpink senin alanında,

    보란 듯이 무너졌어
    – Gözlerinin önünde parçalandım.
    바닥을 뚫고 저 지하까지
    – Dibe vurdum ve daha da derine battım.
    옷 끝자락 잡겠다고
    – Umudun son parçasını yakalamak için
    저 높이 두 손을 뻗어봐도
    – İki elimle de ulaşmaya çalıştım.

    다시 캄캄한 이곳에
    Yine bu karanlık yerdeyim
    Light up the sky
    , gökyüzünü aydınlatacağım.
    네 두 눈을 보며
    – Gözlerine bakıp sana bir
    I’ll kiss you goodbye
    – veda busesi vereceğim.
    실컷 비웃어라 꼴좋으니까
    – Hala yapabiliyorken istediğin kadar gül.
    이제 너희 하나 둘 셋
    – Çünkü senin sıran gelmek üzere 1,2,3

    Ha, how you like that?
    Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    You gon’ like that that that that that
    – Bunu seveceksin.
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    How you like that that that that that
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Now look at you now look at me
    – Şimdi bir sana bak, bir de bana bak
    Look at you now look at me
    – Bir sana bak, bir de bana
    Look at you now look at me
    – Bir kendine bak, bir de bana bak
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Ha, how you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    You gon’ like that that that that that
    – Bunu seveceksin.
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    How you like that that that that that
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Your girl need it all and that’s a hundred
    – Kızının hepsine ihtiyacı var ve bu bir yüzlük eder.
    백 개 중에 백 내 몫을 원해
    – 10 üzerinden 10, ben benim olanı istiyorum.
    Karma come and get some
    – Karma gel ve birazını al,
    딱하지만 어쩔 수 없잖아
    – Kötü hissetsem de yapabileceğim bir şey yok.
    What’s up, I’m right back
    – Naber, geri döndüm.
    방아쇠를 cock back
    – Tetiğini geri çek
    Plain Jane get hijacked, don’t like me?
    – Plain Jane kaçırıldı.Beni beğenmiyor musun?
    Then tell me how you like that, like that
    – Öyleyse bana nasıl beğeneceğini söyle, bunun gibi

    더 캄캄한 이곳에
    Böylesine karanlık bir yerde bile
    Shine like the stars
    – yıldızlar gibi parlıyorum.
    그 미소를 띠며
    – Yüzümdeki tebessümle sana bir veda busesi vereceğim.
    I’ll kiss you goodbye
    – Hala gülebiliyorken istediğin kadar gül.
    실컷 비웃어라 꼴좋으니까
    – Çünkü sıradaki sensin.
    이제 너희 하나 둘 셋
    – 1,2,3

    Ha, how you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    You gon’ like that that that that that
    – Bunu seveceksin.
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    How you like that that that that that
    Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Now look at you now look at me
    – Şimdi bir sana bak, bir de bana bak
    Look at you now look at me
    – Bir sana bak, bir de bana
    Look at you now look at me
    – Bir kendine bak, bir de bana bak
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Now look at you now look at me
    – Şimdi bir sana bak, bir de bana bak
    Look at you now look at me
    – Bir sana bak, bir de bana
    Look at you now look at me
    – Bir kendine bak, bir de bana bak
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    날개 잃은 채로 추락했던 날
    – Kanatlarım olmadan düştüğüm gün,
    어두운 나날 속에 갇혀 있던 날
    – Karanlık günlerin tuzağına düştüğüm günlerdendi.
    그때쯤에 넌 날 끝내야 했어
    – Şansın varken beni bitirmeliydin.
    Look up in the sky
    – Gökyüzüne bak, bir kuş ve uçak

    How you like that?
    – Nasıl, hoşuna gitti mi?
    You gon’ like that
    – Bunu seveceksin.

    How you like that?
    – Nasıl ama, hoşuna gitti mi?

  • Imagine Dragons – Believer Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Imagine Dragons – Believer Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    First things first
    – İlk önce
    I’ma say all the words inside my head
    – Aklımdan geçen her şeyi direk söyleyeceğim
    I’m fired up and tired of the way that things have been, oh-ooh
    – Kafam attı ve işlerin bu şekilde yürümesinden bıktım
    The way that things have been, oh-ooh
    – İşlerin bu şekilde yürümesinden
    Second thing second
    – İkincisi
    Don’t you tell me what you think that I can be
    – Bana benim ne olabileceğimi söyleme
    I’m the one at the sail, I’m the master of my sea, oh-ooh
    – Gemide olan benim,ben kendi denizimin kaptanıyım,oh-ooh
    The master of my sea, oh-ooh
    – Kendi denizimin kaptanı,oh-ooh

    I was broken from a young age
    – Küçük yaşta kırılmıştım
    Taking my sulking to the masses
    – Küskünlüklerimi bir yığında topluyordum
    Writing my poems for the few
    – Şiirlerimi bir kaçı için yazıyordum
    That looked at me took to me, shook to me, feeling me
    – Bana bakan,beni alan,beni şaşırtan,beni hisseden
    Singing from heart ache from the pain
    – Acıdan sızan kalp ağrısıyla şarkılar söylüyordum
    Take up my message from the veins
    – Mesajlarımı damarlarımdan alıyordum
    Speaking my lesson from the brain
    – Dersimi aklımdan alarak konuşuyordum
    Seeing the beauty through the…
    – Güzelliği içinden görüyordum

    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    You break me down, you build me up, believer, believer
    – Beni yıktın,beni tekrar inşa ettin,inançlı,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    I let the bullets fly, oh let them rain
    – Mermilerin uçmasına müsade ettim,bırak yağsınlar
    My life, my love, my drive, it came from…
    – Hayatım,aşkım,enerjim,buradan geliyor
    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı

    Third things third
    – Üçüncü olarak
    Send a prayer to the ones up above
    – Yukarıdakilere bir dua yolla
    All the hate that you’ve heard has turned your spirit to a dove, oh-ooh
    – Duyduğun tüm nefret ruhunu bir güvercine çevirdi,oh-ooh
    Your spirit up above, oh-ooh
    – Ruhun havalandı,oh-ooh

    I was choking in the crowd
    – Kalabalığın içinde boğuluyordum
    Living my brain up in the cloud
    – Beynimi bulutların üstünde yaşatıyordum
    Falling like ashes to the ground
    – Yere düşen küller gibiydim
    Hoping my feelings, they would drown
    – Duygularımın bir kaşık suda boğulmasını diliyordum
    But they never did, ever lived, ebbing and flowing
    – Ama olmadı,yaşayamadılar,gel-gitler oldu
    Inhibited, limited
    – Engellendiler ve kısıtlandılar
    Till it broke open and it rained down
    – Taki açılıp yağmur gibi yağana kadar
    It rained down, like…
    – Yağmur gibi yağdılar

    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    You break me down, you build me up, believer, believer
    – Beni yıktın,beni tekrar inşa ettin,inançlı,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    I let the bullets fly, oh let them rain
    – Mermilerin uçmasına müsade ettim,bırak yağsınlar
    My life, my love, my drive, it came from…
    – Hayatım,aşkım,enerjim,buradan geliyor
    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı

    Last things last
    – Son olarak son
    By the grace of the fire and the flames
    – Ateşin ve alevlerin lütfu sayesinde
    You’re the face of the future, the blood in my veins, oh-ooh
    – Sen geleceğin yüzüsün,damarımda ki kanımsın,oh-ooh
    The blood in my veins, oh-ooh
    – Damarımda ki kanım,oh-ooh
    But they never did, ever lived, ebbing and flowing
    – Ama olmadı,yaşayamadılar,gel-gitler oldu
    Inhibited, limited
    – Engellendiler ve kısıtlandılar
    Till it broke open and it rained down
    – Taki açılıp yağmur gibi yağana kadar
    It rained down, like…
    – Yağmur gibi yağdılar

  • Rihanna – California King Bed Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Rihanna – California King Bed Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Chest to chest
    – Göğüs göğüse
    Nose to nose
    – Burun buruna
    Palm to palm
    – Avuç avuca
    We were always just that close
    – Biz herzaman böyle yakındık

    Wrist to wrist
    – Bilek bileğe
    Toe to toe
    – Parmak parmağa
    Lips that just felt like the inside of a rose
    – Dudaklar gülün içindeymiş gibi hissederlerdi

    So how come when I reach out my fingers
    – Nasıl oldu da parmaklarımla uzandığımda
    It feels more than distance between us
    – Aramızdaki mesafeden daha fazlaymış gibi hissettirdi

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya kral yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I bet California wishing on these stars of the heart for me
    – Bahse varım Kaliforniya benim için kalbin yıldızlarını diliyor
    My California king
    – Kaliforniya kralım

    Eye to eye
    – Göz göze
    Cheek to cheek
    – Yanak yanağa
    Side by side
    – Yan yana
    You were sleeping next to me
    – Benim yanımda uyurdun

    Arm to arm
    – Kol kola
    Dusk to dawn
    – Akşam karanlığı çöker
    With the curtains drawn
    – Çekilmiş perdelerle
    And a little last nite on these sheets
    – Ve bu çarşafların üzerinde küçük bir akşam

    So how come when I reach out my fingers
    –  Nasıl oldu da parmaklarımla uzandığımda
    It feels more than distance between us
    – Aramızdaki mesafeden daha fazlaymış gibi hissettirdi

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya kral yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I been California wishing on the stars For youre heart on me
    – Kaliforniya’da yıldızların üzerinde kalbinin yanımda olması için dilek diliyorum
    My California king
    – Kaliforniya kralım

    Just when I felt like giving up on us
    – Bizden vazgeçmişim gibi hissettiğimde
    You turned around and gave me one last touch
    – Geri döndün ve bana son bir kez daha dokundun
    That made everything feel better
    – Bu her şeyi daha iyi hissettirdi
    And even then my eyes got better
    – Ve o zaman bile gözlerim daha iyi oldu
    So confused wanna ask you if you love me
    – Kafam karışık halde sormak isterim beni seviyor musun

    But I dont wanna seem so weak
    – Ama çok zayıf görünmek istemiyorum
    Maybe I’ve been California dreaming
    – Belki Kaliforniya rüyasındayımdır

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya büyük yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I bet California wishing on these stars of the heart for me
    – Bahse varım Kaliforniya benim için kalbin yıldızlarını diliyor
    My California king
    – Kaliforniya kralım

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya büyük yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I bet California wishing on these stars of the heart for me
    – Bahse varım Kaliforniya benim için kalbin yıldızlarını diliyor

    My California king
    – Kaliforniya kralım

  • Dua Lipa , Physical Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Dua Lipa , Physical Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Common love isn’t for us
    – Alışılagelmiş aşk bize göre değil
    We created something phenomenal
    – Olağanüstü bir şey yarattık
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    You got me feeling diamond rich
    – Her şeyi yapabilirmişim gibi hissettiriyorsun*
    Nothing on this planet compares to it
    – Gezegendeki hiçbir şeyle kıyaslayamam bunu
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?

    Who needs to go to sleep, when I got you next to me?
    – Uykuya ne gerek var, yanımda sen varken?

    All night I’ll riot with you
    – Gece boyunca seninle azıtırım
    I know you got my back and you know I got you
    – Arkamdasın biliyorum, ben de arkandayım
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Lights out, follow the noise
    – Işıklar kapalı, sesi takip et
    Baby keep on dancing like you ain’t got a choice
    – Bebeğim başka şansın yokmuşçasına dans etmeye devam et
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim

    Adrenaline keeps on rushing in
    – Adrenalin girmeye devam ediyor
    Love the simulation we’re dreaming in
    – Hayal kurduğumuz simülasyonu seviyorum
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    I don’t wanna live another life
    – Başka bir hayatı yaşamak istemem
    Cuz this one’s pretty nice
    – Çünkü şu anki hayatım oldukça güzel
    Living it up
    – Günümüzü gün ediyoruz

    Who needs to go to sleep, when I got you next to me?
    – Uykuya ne gerek var, yanımda sen varken?

    All night I’ll riot with you
    – Gece boyunca seninle azıtırım
    I know you got my back and you know I got you
    – Arkamdasın biliyorum, ben de arkandayım
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Lights out, follow the noise
    – Işıklar kapalı, sesi takip et
    Baby keep on dancing like you ain’t got a choice
    – Bebeğim başka şansın yokmuşçasına dans etmeye devam et
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Hold on just a little tighter
    – Biraz daha sıkı sarıl bana
    Come on
    – Hadi ama
    Hold on, tell me if you’re ready
    – Hadi ama hazır olduğunda söyle
    Come on
    – Hadi ama
    Baby keep on dancing
    – Bebeğim dans etmeye devam
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Hold on just a little tighter
    – Biraz daha sıkı sarıl bana
    Come on
    – Hadi ama
    Hold on, tell me if you’re ready
    – Hadi ama hazır olduğunda söyle
    Come on
    – Hadi ama
    Baby keep on dancing
    – Bebeğim dans etmeye devam

    All night I’ll riot with you
    – Gece boyunca seninle azıtırım
    I know you got my back and you know I got you
    – Arkamdasın biliyorum, ben de arkandayım
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Lights out, follow the noise
    – Işıklar kapalı, sesi takip et
    Baby keep on dancing like you ain’t got a choice
    – Bebeğim başka şansın yokmuşçasına dans etmeye devam et
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim

    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Physical
    – Bedenlerimizi
    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Physical
    – Bedenlerimizi
    Come on
    – Hadi ama
    Phy-phy-phy-physical
    – Bedenlerimizi*

  • Mamas And The Papas – California Dreamin Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Mamas And The Papas – California Dreamin Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    All the leaves are brown
    – Yapraklar kahverengi

    And the sky is grey
    – Ve gökyüzü gri

    I’ve been for a walk On a winter’s day
    – Bir kış gününde yürüyüşe cıkmıştım

    I’d be safe and warm
    – Eğer şimdi L.A da olsaydım
    If I was in L.A.
    – Güvende ve sıcakta olacaktım

    California dreamin
    – Böyle bir kış gününde
    On such a winter’s day
    – Kalifornia düşleri

    Stopped into a church
    – Bir kilisede durdum

    I passed along the way
    – Yol boyunca geçtim

    Well, I got down on my knees
    – Dizlerime çöktüm

    And I pretend to pray
    – Ve numaradan dua etmeye başladım

    You know the preacher likes the cold
    – Soğuktan hoşlanan vaizi bilirsin
    He knows I’m gonna stay
    – Kalacağımı anlıyor

    California dreamin
    – Bir kış gününde
    On such a winter’s day
    – Kalifornia düşleri

    All the leaves are brown
    – Yapraklar kahverengi
    And the sky is grey
    – Ve gökyüzü gri
    I’ve been for a walk On a winter’s day
    – Bir kış gününde yürüyüşe çıkmıştım
    If I didn’t tell her
    – Eğer ona söylemeseydim
    I could leave today
    – Bugün ayrılacaktım

    California dreamin
    – Bir kış gününde
    On such a winter’s
    – Kalifornia düşleri

    California dreamin
    – Bir kış gününde
    On such a winter’s day
    – Kalifornia düşleri

  • Inna – Caliente Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Inna – Caliente Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Necesito mas
    – Bana verdklerine

    De lo que me das
    – Daha çok ihtiyacım var
    Ya no tiengo miedo
    – Artık korkmuyorum
    Y dejo todo atras
    – Ve her şeyi ardımda bırakıyorum
    Quiero sonar
    – Hayal etmek istiyorum
    Ritmo sensual
    – Duygusal uyumu
    Un segundo mas de vida
    – Hayatın bir saniyesi daha
    Puede ser tan real
    – Böyle gerçek olabilir
    I wanna make, make,
    – İstiyorum ettirmek,ettirmek

    make,you feel
    – Sana hissettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek

    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak

    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    I wanna make, make,
    – İstiyorum ettirmek,ettirmek
    make,you feel
    – Sana hissettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek

    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak

    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım

  • Dnce – Cake By The Ocean Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Dnce – Cake By The Ocean Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Oh, no
    – Oh, hayır
    See you walking ’round like it’s a funeral
    – Etrafta sanki bu bir cenazeymiş gibi yürüdüğünü görüyorum
    Not so serious, girl; why those feet cold?
    – Çok ciddi değil, kızım; neden adımlar soğuk?
    We just getting started; don’t you tiptoe, tiptoe, ah
    – Daha yeni başladık; ayak ucuna basmayacak mısın, ayak ucuna, ah

    Waste time with a masterpiece, don’t waste time with a masterpiece
    – Bir şaheserle zaman harcamak, bir şaheserle zaman harcama
    You should be rolling with me, you should be rolling with me, ah
    – Benimle yuvarlanıyor olmalısın, benimle yuvarlanıyor olmalısın, ah
    You’re a real-life fantasy, you’re a real-life fantasy
    – Sen bir gerçek hayat fantazisisin, Sen bir gerçek hayat fantazisisin
    But you’re moving so carefully; let’s start living dangerously
    – Ama çok dikkatli ilerliyorsun, haydi tehlikeli bir şekilde yaşamaya başlayalım

    Talk to me, baby
    – Konuş benimle, bebeğim
    I’m going blind from this sweet sweet craving, whoa-oh
    – Bu tatlı tatlı arzudan kör olacağım, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    Walk for me, baby
    – Yürü benim için, bebeğim
    I’ll be Didd and you’ll be Naomi, whoa-oh
    – Ben Didd olacağım ve sende Naomi, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

    God damn
    – Lanet olsun
    See you licking frosting* from your own hands
    – Kendi elinden şekerleme yaladığını görüyorum
    Want another taste, I’m begging, yes ma’am
    – Başka bir tat istiyorum, yalvarıyorum, evet bayan
    I’m tired of all this candy on the dry land, dry land, oh
    – Bu karadaki şekerlerden bıktım, karada, oh

    Waste time with a masterpiece, don’t waste time with a masterpiece
    – Bir şaheserle zaman harcamak, bir şaheserle zaman harcama
    You should be rolling with me, you should be rolling with me, ah
    – Benimle yuvarlanıyor olmalısın, benimle yuvarlanıyor olmalısın, ah
    You’re a real-life fantasy, you’re a real-life fantasy
    – Sen bir gerçek hayat fantazisisin, Sen bir gerçek hayat fantazisisin
    But you’re moving so carefully; let’s start living dangerously
    – Ama çok dikkatli ilerliyorsun, haydi tehlikeli bir şekilde yaşamaya başlayalım

    Talk to me, baby
    – Konuş benimle, bebeğim
    I’m going blind from this sweet sweet craving, whoa-oh
    – Bu tatlı tatlı arzudan kör olacağım, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    Walk for me, baby (walk for me now)
    – Yürü benim için, bebeğim (şimdi yürü benim için)
    I’ll be Didd and you’ll be Naomi, whoa-oh
    – Ben Didd olacağım ve sende Naomi, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    I–I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

    You’re fucking delicious
    – Çok lezzetlisin
    Talk to me, girl
    – Konuş benimle, kızım

    Talk to me, baby
    – Konuş benimle, bebeğim
    I’m going blind from this sweet sweet craving, whoa-oh
    – Bu tatlı tatlı arzudan kör olacağım, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    Walk for me, baby (walk for me now)
    – Yürü benim için, bebeğim (şimdi yürü benim için)
    I’ll be Didd and you’ll be Naomi, whoa-oh
    – Ben Didd olacağım ve sende Naomi, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

    Red velvet, vanilla, chocolate in my life
    – Kırmızı kadife, vanilya, çikolata hayatımda
    Funfetti*, I’m ready; I need it every night
    – Funfetti, ben hazırım; buna her gece ihtiyacım var
    Red velvet, vanilla, chocolate in my life
    – Kırmızı kadife, vanilya, çikolata hayatımda
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

  • BANNERS – Someone To You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    BANNERS – Someone To You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I don’t wanna die or fade away
    – Ölmek ya da kaybolmak istemiyorum
    I just wanna be someone
    – Sadece biri olmak istiyorum
    I just wanna be someone
    – Sadece biri olmak istiyorum
    Dive and disappear without a trace
    – Dalış ve iz bırakmadan kaybol
    I just wanna be someone
    – Sadece biri olmak istiyorum
    Well, doesn’t everyone?
    – Herkes değil mi?
    And if you feel the great dividing
    – Ve eğer büyük bölünmeyi hissedersen
    I wanna be the one you’re guiding
    – Rehberlik ettiğin kişi olmak istiyorum
    ‘Cause I believe that you could lead the way
    – Çünkü yolu gösterebileceğine inanıyorum

    I just wanna be somebody to someone, oh
    – Ben sadece birine biri olmak istiyorum, oh
    I wanna be somebody to someone, oh
    – Birine biri olmak istiyorum, oh
    I never had nobody and no road home
    – Asla kimsem ve eve dönüş yolum olmadı
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum

    And if the Sun starts to set and the sky goes cold
    – Ve eğer güneş batmaya başlarsa ve gökyüzü soğursa
    Then if the clouds get heavy and start to fall
    – Sonra bulutlar ağırlaşır ve düşmeye başlarsa
    I really need somebody to call my own
    – Gerçekten benim diyecek birine ihtiyacım var
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri

    I don’t even need to change the world
    – Dünyayı değiştirmeme bile ihtiyacım yok
    I’ll make the moon shine just for your view
    – Sadece senin görüşün için ayı parlatacağım
    I’ll make the starlight circle the room
    – Yıldız ışığını odayı daire içine alacağım
    And if you feel like night is falling
    – Ve eğer gece düşüyormuş gibi hissedersen
    I wanna be the one you’re calling
    – Aradığın kişi olmak istiyorum
    ‘Cause I believe that you could lead the way
    – Çünkü yolu gösterebileceğine inanıyorum

    I just wanna be somebody to someone, oh
    – Ben sadece birine biri olmak istiyorum, oh
    I wanna be somebody to someone, oh
    – Birine biri olmak istiyorum, oh
    I never had nobody and no road home
    – Asla kimsem ve eve dönüş yolum olmadı
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum

    And if the Sun starts to set and the sky goes cold
    – Ve eğer güneş batmaya başlarsa ve gökyüzü soğursa
    Then if the clouds get heavy and start to fall
    – Sonra bulutlar ağırlaşır ve düşmeye başlarsa
    I really need somebody to call my own
    – Gerçekten benim diyecek birine ihtiyacım var
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri

    The kingdom come, the rise, the fall
    – Krallık gelir, yükselir, düşer
    The setting sun above it all
    – Her şeyin üstünde batan güneş
    I just wanna be somebody to you;
    – Sadece senin için biri olmak istiyorum

    I just wanna be somebody to someone, oh
    – Ben sadece birine biri olmak istiyorum, oh
    I wanna be somebody to someone, oh
    – Birine biri olmak istiyorum, oh
    I never had nobody and no road home
    – Asla kimsem ve eve dönüş yolum olmadı
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum

    And if the Sun starts to set and the sky goes cold
    – Ve eğer güneş batmaya başlarsa ve gökyüzü soğursa
    Then if the clouds get heavy and start to fall
    – Sonra bulutlar ağırlaşır ve düşmeye başlarsa
    I really need somebody to call my own
    – Gerçekten benim diyecek birine ihtiyacım var
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri

  • Kaleo- Way Down We Go Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Kaleo- Way Down We Go Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Father tell me, we get what we deserve
    – Babam bana söyler , biz hak ettiğimizi yaşıyoruz
    Oh we get what we deserve
    – Oh biz hak ettiğimizi yaşıyoruz
    And way down we go go go go go
    – Ve yolun aşağısından gidiyoruz ,gidiyoruz..
    Oh way down we go go go go go
    – Oh yolun aşağısından gidiyoruz , gidiyoruz ..
    Say way down we go
    – Yolun aşağısından gittiğimizi söyle
    Way down we go
    – Yolun aşağısından gidiyoruz

    You let your feet run wild
    – Ayaklarının vahşice koşmasına izin ver
    Time has come as we all oh, go down
    – Zaman bizi bütün haline getirdi oh , aşağı git
    Yeah but for the fall oh, my
    – Evet ama düşüşler için oh , benim
    Do you dare to look him right in the eyes?
    – Onun gözlerine doğrudan bakmaya cesaretin var mı ?
    ‘Cause they will run you down, down til the dark
    – Çünkü onlar aşağı doğru koşacaklar , karanlığa kadar aşağı;
    Yes and they will run you down, down til you fall
    – Evet ve onlar aşağı doğru koşacaklar , düşüşe kadar aşağı
    And they will run you down, down til you go
    – Ve onlar aşağı doğru koşacaklar , gidene kadar aşağı
    Yeah so you can’t crawl no more
    – Evet bu yüzden sen daha fazla sürünemezsin

    And way down we go go go go go
    – Ve yolun aşağısından gidiyoruz ,gidiyoruz..
    Oh way down we go go go go go
    – Oh yolun aşağısından gidiyoruz , gidiyoruz ..
    Say way down we go
    – Yolun aşağısından gittiğimizi söyle
    ‘Cause they will run you down, down til you fall
    – Çünkü onlar aşağı doğru koşacaklar , düşüşe kadar aşağı
    Way down we go
    – Yolun aşağısından gidiyoruz

    Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    – Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    – Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    Uh uhhhh uh
    – Uh uhhhh
    Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    – Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    – Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh
    – Uhh uhh uhh uhh uhh uhh uhh

    Oh bab-bab-yeah
    – Bebeğim evet
    Wow baby-a-aha
    – Wow bebeğim a-aha
    Baby
    – Bebeğim
    Bab, down we go
    – Bebeğim , aşağı gidiyoruz
    Yeah
    – Evet
    And way down we goooo
    – Ve yolun aşağısından gidiyoruzzzz
    Oh way down we go
    – Oh yolun aşağısından gidiyoruz
    Say way down we go
    – Yolun aşağısından gittiğimizi söyle
    Way down we go
    – yolun aşağısından gidiyoruz

  • Kesha – C’mon Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Kesha – C’mon Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Saw you leaning against that old record machine
    – Seni bu eski kayıt makinesine karşı eğilimli gördüm
    Saw the name of your band written on the marquee
    – Büyük çadıra yazılan grubunun ismini gördüm
    It’s a full moon tonight so we gettin’ rowdy
    – Bu gece dolunay var bu yüzden çılgınlaşıyoruz
    Yeah, we gettin’ rowdy
    – Evet, çılgınlaşıyoruz

    Feeling like I’m a high schooler sipping on a warm wine cooler
    – Kendimi şarap soğutucu yudumlayan bir liseli gibi hissediyorum
    Hot ’cause the party don’t stop, I’m in a crop top like I’m working at Hooters
    – Ateşli çünkü parti durmuyor, Hootersta çalışıyor gibi çok verimliyim
    We been keepin’ it PG but I wanna get a little frisky
    – Bunu koruyorduk ama biraz kıpırdamak istiyorum
    Come gimme some of that, yum like a lollipop, let me set you free
    – Gel bana biraz bundan ver, lolipop gibi tatlı, izin ver seni serbest bırakayım

    C’mon ’cause I know what I like
    – Hadi çünkü ben ne istediğimi biliyorum
    And you’re looking just like my type
    – Ve sen benim tipimmişsin gibi bakıyorsun
    Let’s go for it just for tonight
    – Hadi sadece bu gecelik gidelim
    C’mon, c’mon, c’mon
    – Hadi hadi hadi
    Now don’t even try to deny
    – Şimdi reddetmeyi deneme bile
    We’re both going home satisfied
    – İkimiz de eve memnun olarak gidiyoruz
    Let’s go for it just for tonight
    – Hadi sadece bu gecelik gidelim
    C’mon, c’mon, c’mon 
    – Hadi hadi hadi

    Write our names on the wall in the back of the bar
    – Barın arkasındaki duvara isimlerimizi yaz
    Steal some bubble from the corner meximart
    – Meximart’ın köşesinden biraz köpük çal
    Yeah, we laughing like kids causing trouble in the dark
    – Evet, çocuklar gibi gülüyoruz çünkü bu karanlıkta bir bela

    Feeling like a sabertooth tiger sipping on a warm Buddweiser
    – Kılıçdişli kaplanın Buddweiser yudumlaması gibi hissediyorum
    Touch me and gimme that rush, better pack a toothbrush, gonna pull an all-nighter
    – Bana dokun ve bu krizi ver, daha iyisi bir paket dişfırçası, bütün gece ayaktayı çekeceğiz
    We been keepin’ it Kosher, but I wanna get it on fo’ sure
    – Bunu koruyordum Kosher, ama bunun kesinlikle olmasını istiyorum
    Come gimme some of that, yum like a lollipop, baby, don’t be scurred
    – Gel bana biraz ondan ver, lolipop gibi tatlı, bebeğim

    I don’t wanna go to sleep
    – Uyumaya gitmek istemiyorum
    I wanna stay up all night
    – Bütün gece ayakta kalmak istiyorum
    I wanna just screw around
    – Önüme gelenle düşüp kalkmak istiyorum
    I don’t wanna think about
    – Düşünmek istemiyorum
    What’s gonna be after this
    – Bundan sonra ne olacağını
    I wanna just live right now
    – Şu an sadece canlı olmak istiyorum

  • ZAYN Feat. Sia , Dusk Till Dawn Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    ZAYN Feat. Sia , Dusk Till Dawn Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Not tryna be indie*
    – İndie olmaya çalışmıyorum
    Not tryna be cool
    – Havalı olmaya çalışmıyorum
    Just tryna be in this
    – Sadece bunun içinde olmaya çalışıyorum
    Tell me how you choose
    – Bana nasıl seçtiğini söyle
    Can you feel why you’re in this
    – Sen neden bunun içinde olduğunu hissedebiliyor musun?
    Can you feel it through
    – Sen de hissedebiliyor musun?

    All of the windows
    – Bütün pencereler
    Inside this room
    – Bu odanın içinde
    ‘Cause I wanna touch you, baby
    – Çünkü sana dokunmak istiyorum bebeğim
    And I wanna feel you, too
    – Ben de seni hissetmek istiyorum
    I wanna see the sunrise and your sins
    – Güneşin doğuşunu ve günahlarını görmek istiyorum
    Just me and you
    – Sadece ben ve sen
    Light it up, on the run
    – Işıkları aç, yolda
    Let’s make love, tonight
    – Haydi sevişelim, bu gece
    Make it up, fall in love, try
    – Bir arada olalım, aşık olalım,deneyelim
    But you’ll never be alone
    – Ama sen asla yalnız olmayacaksın
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım
    I’ll hold you when things go wrong
    – Eğer bir şeyler ters giderse seni tutacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım
    We were shut like a jacket
    – Biz ceket gibi kapandık
    So do your zip
    – Yani, fermuarı çek
    We will roll down the rapids
    – Suyun en coşkulu olduğu yere yuvarlanalım
    To find a wave that fits
    – Bize uyan dalgayı bulmak için
    Can you feel where the wind is
    – Rüzgarın nereden estiğini hissedebiliyor musun?
    Can you feel it through
    – Sen de hissedebiliyor musun?
    All of the windows
    – Tüm pencereler
    Inside this room
    – Bu odanın içinde
    ‘Cause I wanna touch you, baby
    – Çünkü sana dokunmak istiyorum bebeğim
    And I wanna feel you, too
    – Ben de seni hissetmek istiyorum
    I wanna see the sunrise and your sins
    – Güneşin doğuşunu ve günahlarını görmek istiyorum
    Just me and you
    – Sadece ben ve sen
    Light it up, on the run
    – Işıkları aç, yolda
    Let’s make love, tonight
    – Haydi sevişelim, bu gece
    Make it up, fall in love, try
    – Bir arada olalım, aşık olalım,deneyelim
    But you’ll never be alone
    – Ama sen asla yalnız olmayacaksın
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım
    I’ll hold you when things go wrong
    – Eğer bir şeyler ters giderse seni tutacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım

    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım
    Go, give love to your body
    – Git ve bedenine aşkı ver
    It’s only you that can stop it
    – Bunu durdurabilecek tek kişi sensin
    Go, give love to your body
    – Git ve bedenine aşkı ver
    It’s only you that can stop it
    – Bunu durdurabilecek tek kişi sensin
    Go, give love to your body
    – Git ve bedenine aşkı ver
    It’s only you that can stop it
    – Bunu durdurabilecek tek kişi sensin
    Go, give love to your body
    – Git ve bedenine aşkı ver
    Go, give love to your body
    – Git ve bedenine aşkı ver

    But you’ll never be alone
    – Ama sen asla yalnız olmayacaksın
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım
    I’ll hold you when things go wrong
    – Eğer bir şeyler ters giderse seni tutacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    I’ll be with you from dusk till dawn
    – Şafaktan gün batımına kadar seninle olacağım
    Baby, I’m right here
    – Bebeğim tam buradayım

  • David Guetta & Sia , Let’s Love Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    David Guetta & Sia , Let’s Love Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım

    I will never leave your side, my love
    – Asla yanından ayrılmayacağım, aşkım
    Standing right beside you is enough
    – Yanında böyle durmak yeterli
    Call on me if you feel any pain
    – Herhangi bir acı hissedersen beni ara
    Call to me, I’ll run to you again
    – Beni ara sana koşacağım yine

    You can count on me
    – Bana güvenebilirsin
    And I can count on you
    – Ve ben de sana güvenebilirim
    You show up like I show up
    – Sen de benim gibi geliyorsun
    And I keep showing up for you
    – Ve senin için gelmeye devam edeceğim

    So take my hand, don’t be afraid
    – Bu yüzden elimi tut, korkma
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    And we’ll get through it all together
    – Ve hep, birlikte atlatacağız
    We’ll get through it all together
    – Hepsini birlikte atlatacağız
    Swear you’re safe
    – Yemin ederim güvendesin
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    And we’ll get through it all together
    – Ve hep, birlikte atlatacağız
    We’ll get through it all together
    – Hepsini birlikte atlatacağız

    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    And we’ll get through it all together
    – Ve hep, birlikte atlatacağız
    We’ll get through it all together
    – Hepsini birlikte atlatacağız
    Let’s love
    – Hadi aşkım

    I will never leave your side, my love
    – Asla yanından ayrılmayacağım, aşkım
    Standing right beside you is enough
    – Yanında böyle durmak yeterli
    You can count on me
    – Bana güvenebilirsin
    And I can count on you
    – Ve ben de sana güvenebilirim
    You show up for me, I show up for you
    – Sen de benim gibi geliyorsun
    And I keep showing up for you
    – Ve senin için gelmeye devam edeceğim

    So take my hand, don’t be afraid
    – Bu yüzden elimi tut, korkma
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    And we’ll get through it all together
    – Ve hep, birlikte atlatacağız
    We’ll get through it all together
    – Hepsini birlikte atlatacağız
    Swear you’re safe
    – Yemin ederim güvendesin
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    This too shall pass
    – Bu da geçecek
    And we’ll get through it all together
    – Ve hep, birlikte atlatacağız
    We’ll get through it all togetherv
    – Hepsini birlikte atlatacağız

    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    And we’ll get through it all together
    – Ve hep, birlikte atlatacağız
    We’ll get through it all together
    – Hepsini birlikte atlatacağız
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım
    Let’s love
    – Hadi aşkım