Kategori: Genel

  • Robin Schulz Feat. Alida , In Your Eyes Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Robin Schulz Feat. Alida , In Your Eyes Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Hearing whispers in the night
    – Gece fısıltılar duyuyorsun
    Voices filling up your mind
    – Sesler aklına doluyor
    You’re like a ghost of you
    – Hayalet gibisin
    You’ve been drowning in the rain
    – Yağmurda boğuluyorsun
    Slowly saving up the pain
    – Yavaşça içime atıyorsun acıyı
    So deep inside of you
    – İçinde, en derine…

    See the colors of the sky
    – Gökyüzünün renklerini gör
    Slowly turn from black and white
    – Yavaşça siyah ve beyaza dön
    A rising hope, bright as gold
    – Yükselen bir umut, altın gibi parlak
    Now there’s nothing left to lose
    – Artık kaybedecek hiçbir şey kalmadı
    So we’re breaking all the rules
    – Kuralları yıkıyoruz
    And they don’t know what we know
    – Bildiğimizi bilmiyorlar

    ‘Cause I can hear The thunder from afar
    – Çünkü uzaktan gelen gökgürültüsünü uyabiliyorum
    A lightning in the dark
    – Karanlıkta bir yıldırım
    I can feel a fire come alive
    – Bir yangın çıktığını hissedebiliyorum
    So calm before the storm
    – Fırtına öncesi sessizlik
    So dark before the dawn
    – Gündoğumundan önceki karanlık
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    In your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    In your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki
    Oh, I can see the fire in your eyes
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    Oh, I can see the fire in your eyes
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum

    Now you’ll never be the same
    – Bir kere o yanan ateşe düşünce
    Once you felt that burning flame
    – Artık asla aynı olmayacaksın.
    You’re chasing stars alive
    – Yaşayan yıldızları takip ediyorsun,
    What was broken’s left behind
    – Geriye kalan kırıkları…
    Watch it crumble in the light
    – Işıklar içinde çatırdayışını izle
    Nothing can stop you now
    – Artık seni hiçbir şey durduramaz.

    See the colors of the sky
    – Gökyüzünün renklerini gör
    Slowly turn from black and white (Ah)
    – Yavaşça siyah ve beyaza dön
    A rising hope, bright as gold (Ah)
    – Yükselen bir umut, altın gibi parlak
    Now there’s nothing left to lose
    – Artık kaybedecek hiçbir şey kalmadı
    So we’re breaking all the rules (Ah)
    – Kuralları yıkıyoruz
    And they don’t know what we know, whoa
    – Bildiğimizi bilmiyorlar

    ‘Cause I can hear The thunder from afar
    – Çünkü uzaktan gelen gökgürültüsünü duyabiliyorum
    A lightning in the dark (Oh)
    – Karanlıkta bir yıldırım
    I can feel a fire come alive
    – Bir yangın çıktığını hissedebiliyorum
    So calm before the storm
    – Fırtına öncesi sessizlik
    So dark before the dawn (Ah-yeah)
    – Gündoğumundan önceki karanlık
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    In your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    In your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh, oh, oh, oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh, oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    In your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki
    Oh, I can see the fire in your eyes (Oh, oh)
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum
    In your eyes (Oh)
    – Gözlerindeki
    Oh, I can see the fire in your eyes
    – Gözlerindeki ateşi görebiliyorum


  • Stromae, Alors On Danse Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Stromae, Alors On Danse Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Alors on dance
    – Öyleyse dans ediyoruz
    Qui dit étude dit travail,
    – Çalışma diyen iş diyor
    Qui dit taf te dit les thunes,
    – İş diyen sana az bir paradan bahsediyor
    Qui dit argent dit dépenses,
    – Para diyen masraflardan bahsediyor
    Qui dit crédit dit créance,
    – Kredi diyen teminat diyor
    Qui dit dette te dit huissier,
    – Borç diyen sana icra memurundan bahsediyor
    Oui, dit assis dans la merde.
    – Evet,pisliğin içine otur diyor
    Qui dit Amour dit les gosses,
    – Aşk diyen çocuklardan bahsediyor

    Dit toujours et dit divorce.
    – Hep söylüyor ve ayrılık diyor
    Qui dit proches te dis deuils car les problèmes ne viennent pas seul
    – Akrabalar diyen üzüntü diyor çünkü sorunlar tek başına olmuyor
    Qui dit crise te dis monde dit famine dit tiers- monde
    – Kriz diyen sana dünya diyor,açlık diyor,3.dünya ülkeleri diyor
    Qui dit fatigue dit réveille encore sourd de la veille,
    – Yorgunluk diyen bir gün önceden yorgun olanı tekrar uyandır diyor
    Alors on sort pour oublier tous les problèmes
    – Öyleyse tüm sorunları unutmak için dışarı çıkıyoruz
    Alors on danse…
    – Öyleyse dans ediyoruz

    Et la tu te dis que c’est fini car pire que ça ce serait la mort
    – Ve bu durumda kendine “bitti” diyorsun çünkü bundan daha kötüsü ölüm olurdu
    Qu’en tu crois enfin que tu t’en sors quand y en a plus et ben y en a encore
    – Sonunda bir şey kalmadığında,yakanı kurtardığına inandığında ve eh,hala kalan bir şey var
    Est-la zik ou les problèmes les problemes ou bien la music
    – Müzik mi yoksa sorunlar mı? sorunlar mı yoksa müzik mi?
    Ca te prends les trips ca te prends la tête
    – Bu senin içini sızlatır,bu senin başına geçer
    et puis tu prie pour que ça sarrête.
    – Ve sonra bunun durması için dua edersin
    Mais c’est ton corps c’est pas le ciel alors tu t’bouche plus les oreilles.
    – Ama bu,gökyüzü değil senin bedenin o halde artık kulaklarını tıkamıyorsun

    Et là tu cries encore plus fort et ca persiste…
    – Ve orada hala daha güçlü çığlık atıyorsun ve bu çığlık devam ediyor
    Alors on chante
    – Öyleyse şarkı söylüyoruz
    Lalalalalala,
    – Lalalalalala,
    Alors on chante
    – Öyleyse şarkı söylüyoruz
    Lalalalalala,
    – Lalalalalala
    Alors on chante
    – Öyleyse şarkı söylüyoruz
    Et puis seulement quand c’est fini, alors on danse.
    – Zaten sadece şarkı bittiği zaman dans ediyoruz
    Alors on danse
    – Öyleyse dans ediyoruz
    Et ben y en a encore
    – E peki bundan daha var

  • Cheb Khaled – C’est La Vie Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Cheb Khaled – C’est La Vie Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    On va s’aimer
    – Birbirimizi seveceğiz
    On va danser
    – Dans edeceğiz
    C’est la vie
    – İşte hayat bu
    Lalalalala
    – Lalalalala

    راني مانادم على ليام
    – Seninle geçirdiğim günlerden pişman değilim
    مهما تكوني بعيدة عليا
    – Aramızdaki mesafe ne olursa olsun
    راني مانادم على ليام
    – Seninle geçirdiğim günlerden pişman değilim
    هدروا أنا فيك وفيا
    – Onlar dedikodumuzu yapıyor

    أها إياه أها إياه
    – Aha eyah aha eyah
    لازم الجرح يبرى بالدوا
    – Yaralarını ilaçla sarıyorlar
    أها إياه أها إياه
    – Aha eyah aha eyah
    السهرة تكون جميلة يا لحبيبة
    – Bu gece çok güzel olacak aşkım
    ولاي لاي للاه
    – O’Lay lay lillah

    On va s’aimer
    – Birbirimizi seveceğiz
    On va danser
    – Dans edeceğiz
    C’est la vie
    – İşte hayat bu
    Lalalalala
    – Lalalalala

    جاني بشار بالخفية
    – Gizlice iyi biri geldi bana
    وقالي على لي بيا
    – Ve bana neler olduğunu anlattı
    وقالي نتا نيا
    – Ve bana toy olduğumu söyledi
     غير راهي نصرانية
    – O bir Hıristiyan*

    أها إياه أها إياه
    – Aha eyah aha eyah
    لازم الجرح يبرى بالدوا
    – Yaralarını ilaçla sarıyorlar
    أها إياه أها إياه
    – Aha eyah aha eyah
    السهرة تكون جميلة يا لحبيبة
    – Bu gece çok güzel olacak aşkım
    ولاي لاي للاه
    – O’Lay lay lillah

    On va s’aimer
    – Birbirimizi seveceğiz
    On va danser
    – Dans edeceğiz
    C’est la vie
    – İşte hayat bu
    Lalalalala
    – Lalalalala

    هذه ليلة وألف ليلة
    – Bu gece ve 1000 gece
    on va s’aimer pour toute la vie
    – Bütün ömür boyunca birbirimizi seveceğiz
    هذه ليلة وألف ليلة
    – Bu gece ve 1000 gece
    on va s’aimer danser c’est la la la c’est la vie
    – Birbirimizi seveceğiz, dans edeceğiz,işte hayat bu

    On va s’aimer
    – Birbirimizi seveceğiz
    On va danser
    – Dans edeceğiz
    C’est la vie
    – İşte hayat bu

  • Beyonce – Baby Boy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Beyonce – Baby Boy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Certified quality,
    – Tescilli kalite,
    A dat da girl dem need and dem not stop cry without apology
    – Onların bir kıza ihtiyacı var ve özür dilemeden ağlamayı kesmeyecekler
    Buck dem da right way, dat my policy
    – Onları doğru şekilde eğlendir, bu benim politikam
    Sean Paul alongside, Beyonce
    – Sean Paul burada, Beyonce
    Now hear what da man say
    – Şimdi ne dediğimi duy
    Dutty Ya, Dutty Ya, Dutty Ya
    – Sıra sende, sıra sende, sıra sende

    Beyonce sing it now ya
    – Beyonce şimdi sen söyle
    Baby boy you stay on my mind
    – Tatlı çocuk aklımda kal
    Fulfill my fantasies
    – Fantezilerimi gerçekleştir
    I think about you all the time
    – Her zaman seni düşünüyorum
    I see you in my dreams
    – Rüyalarımda seni görüyorum
    Baby boy not a day goes by
    – Tatlı çocuk bir gün bile geçmiyor
    Without my fantesies
    – Fantezilerim olmadan
    I think about you all the time
    – Her zaman seni düşünüyorum
    I see you in my dreams
    – Rüyalarımda seni görüyorum
    Aah oh my baby fly baby, go
    – Aah oh bebeğim uç bebeğim, hadi
    Yes no hurt me so good baby oh
    – Evet beni incitme uslu bebek oh

    I’m so wrapped up in your love let me go
    – Aşkının içine sıkıştım gitmeme izin ver
    Let me breathe, stay out of my fantasies
    – Nefes almama izin ver, fantezilerimden uzak dur
    Ya ready gimme da ting dat ya ready get ya live
    – Hazır mısın bana hayata geçirmeye hazır olduğun şeyi ver
    And tell me all about da tings that you will fantasize
    – Ve fantezisini kuracağın her şeyi bana anlat
    I know you dig da way me step da way me make my stride
    – Biliyorum yürümemden, adım atma şeklimden hoşlanıyorsun
    Follow your feelings baby girl b&c they cannot be denied
    – Hislerini takip et bebeğim çünkü onlar inkar edilemez
    Come check me in-a night and make we get it amplified
    – Gel bir gece beni kontrol et ve bunun gücünü arttıralım
    Me have da ting to run da ship cause I’m go slip and I’m go slide
    – Bu gemiyi yürütebilirim çünkü kayıyorum ve süzülüyorum
    And in the words of love I got ta get it certified
    – Ve aşk sözcükleriyle bunu onaylatmalıyım
    But I give you da toughest longest kinda ride, girl
    – Ama ben sana en zor en uzun yolculuğu veriyorum, bebek

    Picture us dancing real close
    – Çok yakın dans ettiğimizi hayal et
    In a dark dark corner of a basement party
    – Bir bodrum katı partisinin karanlık köşesinde
    Every time I close my eyes
    – Ne zaman gözlerimi kapatsam
    It’s like everyone left but you and me
    – Herkes gitmiş gibi geliyor ikimiz haricinde
    In our own little world
    – Kendi küçük dünyamızda
    The music is the sun
    – Müzik güneştir
    The dance floor becomes the sea
    – Dans pisti deniz haline gelir
    Feels like true paradise to me
    – Bana gerçekten cennette gibi hissettirir

    Baby boy you stay on my mind
    – Tatlı çocuk aklımda kal
    Baby boy you’re so damn fine
    – Tatlı çocuk sen aşırı iyisin
    Baby boy won’t you be mine
    – Tatlı çocuk benim olmaz mısın?
    Baby boy that’s concealing
    – Tatlı çocuk bu gizleniyor
    Top top, girl
    – Bir bir numara, bebek
    Me and you together is a wrap, dat girl
    – Ben ve sen birlikteysek sar, bunu bebek
    Driving around da town in your drop top, girl
    – Kasabanın etrafında geziyoruz senin üstü açığında, bebek
    You no stop shock, girl
    – Sarsmayı bırakma, bebek
    Little more da Dutty, we’ll rock dat world
    – Biraz daha işimizi yapıp, bu dünyayı sallayacağız

    I’m stepping out hotter this year
    – Bu yaz daha ateşliyim
    I’m stepping out hotter this year
    – Bu yaz daha ateşliyim
    I know you gon like it
    – Bunu seveceğini biliyorum
    So don’t you fight it
    – Bu yüzden buna karşı koyma

  • 50 Cent – Baby By Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    50 Cent – Baby By Me Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Have a baby
    – Dogur
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Be a millionaire, Be a, Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby
    – Dogur
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Be a millionaire, Be a, Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Milyoner ol Milyoner ol
    – Dogur

    I don’t play no games (I don’t play no games)
    – Hic oyun oynamiyorumn ( oyun oynamiyorum)
    So when I’m in that thang (when I’m in that thang)
    – Ben bu isten oldugum zaman ( ben bu iste oldugum zaman)
    Come see what I mean (see what I mean)
    Dedigime gel ( anlatmak istedigim anla)
    See what I mean, owww (see what I mean)
    – Anlatmak istedigimi anla( anlatmak istedigimi anla)
    Said lil’ mama put me on (baby put me on)
    – Dedi kucuk annecik onu benim uzerimde giy ( bebegim onu benim uzerimde giy)
    Bet I’ll have you gone (bet I’ll have you gone)
    – Iddaya girerim seni hamile birakirim ( Seni hamile yapicam iddaya girerim )
    Come see what I mean (see what I mean)
    – Dedigime gel soyle (Anla anlatmak istedigimi)
    See what I mean (see what I mean)
    – Anla anlatmak istedigimi ( anla anlatmak istedigimi )
    Come see waht I mean, come come come
    – Dedigime gel , gel gel gel

    First it’s her neck, yeah then her back
    – Once boynu sonra kici
    Yeah I’m a freak, I get into all that
    – Evet deliyim bunlarin hepsini yapicam
    Girl I perform for ya, like a porno star
    – Senin icin uygulicam kizim bi porno yildizi gibi
    Till ya had enough then I just need a little bit more
    – Yeterli olana kadar sonra Biraz daha fazlasina ihtiyacim olucak
    New music new move new position
    – Yeni muzik yeni hareketler yeni pozisyonlar
    New erotic sounds is goin down now listen
    – Yeni erotik muzigimizin temposu dusuyo dinle simdi
    I can hear your heartbeat, you’re sweatin I can paint a perfect picture
    – Kalbinin atisini duyuyorum Terliyosun kusursuz bi resim cizebilrim
    I get deeper and deeper, I told ya I’ll get ya
    – Dahada derine giriyo seni elde edicegimi soylemistim
    I work that murk that just the way ya like it baby
    – Karanlik seye ayak uyduruorum yaptigim sey gibi bebegim
    Turn a quickie into an all nighter maybe
    – Ucuz filme donduk butun gece boyunca
    Your sex drive it match my sex drive
    – Senin sex surusun benimkine uydu
    Then we be movin as fast as a NASCAR ride
    – Nascar arabalari kadar hizli oluyoruz
    Switch gears slow down, go down whoa now
    – Vitesi degistir biraz daha yavas ol yavasla simdi
    You can feel every inch of it when we intimate
    – Samimi oldugumuzda hissedebilirsin butun o hareketleri
    I’ll use my tongue baby, I’ll leave you sprung baby
    – Dilimi kullanicam bebegim Seni esnek birakicam bebegim
    I’ll have ya head spinnin sayin 50 so crazy
    – Seni basini dondurebilirim 50 cok cilgin derken

    I don’t play no games (I don’t play no games)
    – Oyun oynamıyorum (oyun oynamıyorum)
    So when I’m in that thang (when I’m in that thang)
    – Öyleyse ben o şeyin içindeyken (o şeyin içindeyken)
    Come see what I mean (see what I mean)
    – Gel ne demek istediğimi gör (ne demek istediğimi anla)
    See what I mean, owww (see what I mean)
    – Ne demek istediğimi anla, owww (ne demek istediğimi anla)
    Said lil’ mama put me on (baby put me on) Bet I’ll have you gone (bet I’ll -have you gone)
    – Yani şarkı sözleri: Lil ‘anne koy beni dedi (bebeğim beni giy) Bahse girerim gitmiş olacağım (bahse girerim gitmiş olacağım)
    Come see what I mean (see what I mean)
    – Gel ne demek istediğimi gör (ne demek istediğimi anla)
    See what I mean (see what I mean)
    – Ne demek istediğimi anla (ne demek istediğimi anla)
    Come see what I mean, come see what I mean
    – Gel ne demek istediğimi gör, gel ne demek istediğimi gör

    Have a baby by me, baby! Be a millionaire (Ohhhh)
    – Benden bir bebek yap, bebeğim! Milyoner ol (Ohhhh)
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire (Come see what I mean)
    – Benden bir bebek yap, bebeğim! Milyoner ol (Gel ne demek istediğimi gör)
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire (Owww)
    – Benden bir bebek yap, bebeğim! Milyoner olun (Owww)
    Be a millionaire, Be a, Be a millionaire (Lil mama come see what I mean)
    – Milyoner ol, ol, milyoner ol (Lil anne, ne demek istediğimi görmeye gel)
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire (Ohhhh)
    – Benden bir bebek yap, bebeğim! Milyoner ol (Ohhhh)
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire (Come see what I mean)
    – Benden bir bebek yap, bebeğim! Milyoner ol (Gel ne demek istediğimi gör)
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire (owww)
    – Benden bir bebek yap, bebeğim! Milyoner olun (owww)
    Be a millionaire, Be a, Be a millionaire
    – Milyoner olun, Milyoner olun

    Girl I want you to give me what you got and give me more
    – Bana sahip oldugun seyleri vermeni istiyorum ve daha fazlasini ver
    Girl you can start on top or on fours
    – Kizim ustte baslayabilrisin veya dortlulerde
    You know I like it, when you get into it
    – Yapmaya basladigin zaman biliyosun sevdigiini
    Don’t nobody do it, uh, like I do it
    – Bunu kimseye yaptirma beni yaptigim gibi
    Feel the rush, from my touch, get intoxicated
    – Hizi hisset benim dokunuslarimla kendinden geciceksin
    Drunk off my love, call the Hennesey thug
    – askim bi dikiste ictin Hennesey gansteri cagirini
    Passion, ya laughin, I can make you smile on the regular
    – Tutku , guluyorsun Seni surekli gulderebilrim
    Tell me what you want, shorty, that’s what I’ma get ya
    – Bana ne istedigini soyle ufaklik bu seni elde edicegim sey
    Yeah, I need you to be what I need, more than liquor or weed
    – Evet ithyacim olan sey olmani istiyorum Likor ve otdan daha fazlasi
    I need you to maybe give me a seed
    – Belki senin bana evlat vermen lazim
    I need you to give me reason to breathe
    – Senin bana bi neden vermen lazim nefes almak icin
    I need you, I’m tellin this so you know what I neeed
    – Sana ihtiyacim var Sana soyluyorum Bu seninde bildigin gibi ihtyacim olan sey
    I’d be a part-time or full-time lovers, a meant-to-be lover
    – Yarim ve ya tam gunluk askin olurdum yani demek istedigim sevgili olurudk
    Don’t matter which way it go, I’m oh so gutta
    – Nasi gitigi fark etmez simdi damla damla ….
    Girl you could get it however you wan’ get it
    – kizim anlarssin anladigin kadar
    I’m feelin you, still feelin you right now, get it
    – Seni hissediyorum sana hala hissediyorum anladnmi?

    I don’t play no games (I don’t play no games)
    – Oyun oynamıyorum (oyun oynamıyorum)
    So when I’m in that thang (when I’m in that thang)
    – Öyleyse ben o şeyin içindeyken (o şeyin içindeyken)
    Come see what I mean (see what I mean)
    – Gel ne demek istediğimi gör (ne demek istediğimi anla)
    See what I mean, owww (see what I mean)
    – Ne demek istediğimi anla, owww (ne demek istediğimi anla)
    Said lil’ mama put me on (baby put me on)
    – Lil ‘mama beni giydir dedi (bebeğim beni giy)
    Bet I’ll have you gone (bet I’ll have you gone)
    – Bahse girerim gitmiş olacağım (bahse girerim seni gitmiş olacağım)
    Come see what I mean (see what I mean)
    – Gel ne demek istediğimi gör (ne demek istediğimi anla)
    See what I mean (see what I mean)
    – Ne demek istediğimi anla (ne demek istediğimi anla)
    Come see what I mean, come see what I mean
    – Gel ne demek istediğimi gör, gel ne demek istediğimi gör

    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Be a millionaire, Be a, Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Have a baby by me, baby! Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun
    Be a millionaire, Be a, Be a millionaire
    – Dogur benden bebegim ! Milyoner olsun

  • Sam Smith – Baby, You Make Me Crazy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Sam Smith – Baby, You Make Me Crazy Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    You say that you’re leaving, but I don’t think I can let go
    – gideceğini söylüyorsun, ama seni bırakarabileceğimi sanmıyorum
    When you put the phone down, I began to cry
    – telefonunu indirdiğinde, ağlamaya başlıyorum
    What are you to do when the person that you love just says no?
    – sevdiğin kişi sana hayır dediği zaman ne yapıyorsun?

    Boy, get yourself together, move on with your life
    – oğlum, kendine gel, hayatına hareket kat
    So I’m gonna play my favorite rhythm
    – bu yüzden en sevdiğim melodiyi çalacağım
    Got to get you out my system
    – seni sistemimden çıkarmak için
    I would do anything to keep you off my mind
    – seni aklımdan çıkarmak için herhangi bir şeyi yaparım
    I’m gonna have to call my sisters
    – kız kardeşlerini aramak zorunda kalacağım
    Be around the ones who listen
    – kim dinliyorsa çevrelerinde olmak zorunda kalacağım
    Anything to drown you out tonight
    – seni bu gece boğmak için
    Baby, you make me crazy
    – bebeğim, beni deli ediyorsun

    Why’d you have to fill my heart with sorrow?
    – neden kalbimi kederle(hüzünle) doldurmak zorundasın?
    Save me, make it all hazy
    – kurtar beni, belli etmeden yap
    So I don’t think about you ‘til tomorrow
    – böylece yarına kadar seni düşünmeyeceğim
    It wasn’t enough, but you could’ve had the guts to face me
    – bu yeterli değildi, benimle yüzleşmek için cesaretinin olması lazımdı
    It would have meant so much if you’d looked me in the eye
    – gözlerimin içine baksaydın, çok anlam ifade ederdi
    Why do I always fall for the ones who have no courage?
    – neden hep cesareti olmayanlara aşık oluyorum?
    I must see some kind of beauty in their eyes
    – onların gözünde biraz güzellik görmek zorundayım
     So I’m gonna play my favorite rhythm
    – bu yüzden en sevdiğim melodiyi çalacağım

    Got to get you out my system
    – seni sistemimden çıkarmak için
    I would do anything to keep you off my mind
    – seni aklımdan çıkarmak için herhangi bir şeyi yaparım
    I’m gonna have to call my sisters
    – kız kardeşlerini aramak zorunda kalacağım
    Be around the ones who listen
    – kim dinliyorsa çevrelerinde olmak zorunda kalacağım
    Anything to drown you out tonight
    – seni bu gece boğmak için
    Baby, you make me crazy
    – bebeğim, beni deli ediyorsun
    Why’d you have to fill my heart with sorrow?
    – neden kalbimi kederle(hüzünle) doldurmak zorundasın?
    Save me, make it all hazy
    – kurtar beni, belli etmeden yap
    So I don’t think about you ‘til tomorrow
    – böylece yarına kadar seni düşünmeyeceğim
    Baby, you make me crazy
    – bebeğim, beni deli ediyorsun

    Why’d you have to fill my heart with sorrow?
    – neden kalbimi kederle(hüzünle) doldurmak zorundasın?
    Save me, make it all hazy
    – kurtar beni, belli etmeden yap
    So I don’t think about you ‘til tomorrow
    – böylece yarına kadar seni düşünmeyeceğim
    Baby, you make me crazy
    – bebeğim, beni deli ediyorsun
    Why’d you have to fill my heart with sorrow?
    – neden kalbimi kederle(hüzünle) doldurmak zorundasın?
    Save me, make it all hazy
    – kurtar beni, belli etmeden yap
    So I don’t think about you ‘til tomorrow
    – böylece yarına kadar seni düşünmeyeceğim

  • Chris Brown – With You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Chris Brown – With You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I need you boo (Ohh)
    – Sana ihtiyacım var.
    I gotta see you boo (Hey)
    – Seni görmeliyim.
    And the hearts all over the world tonight
    – Ve bu gece kalpler dünya etrafında,
    Said the hearts all over the world tonight
    – Bu gece tüm dünya etrafındaki yürekler söyledi.
    Hey!Little mama
    – Hey küçük anne
    Ooh,you a stunna
    – Sen görülmek&duyulmak isteyensin
    Hot..lil figure
    – Şehvetli endam
    Yes,you a winner
    – evet,sen kazanansın

    And i’m so glad to be yours
    – Ve ben senin olmaktan çok memnunum
    You’re a class all your own
    – Tek başına bir türsün
    And
    – Ve
    Ooh,little cutie
    – Küçük sevimli
    When you are talk to me
    – Benimle konuştuğunda
    I swear the whole world stops
    – yemin ediyorum dünya durur
    You are my sweetheart
    – Sen benim sevgilimsin
    And i’m so glad that you are mine
    – Ve senin benim olmandan çok memnunum
    You are one of a kind and…
    – Sen bir türsün ve..
    You mean to me
    – Benim için demeksin

    What i mean to you and..
    – Senin için ben ne demeksem ve…
    Together baby
    – Birlikte bebek
    There is nothing we won’t do
    – Yapamayacağımız birşey yok
    Cause if i got you
    – Çünkü eğer seni elde edersem
    I don’t need many
    – Paraya ihtiyacım olmaz
    I don’t need cars
    – Arabalara ihtiyacım olmaz
    Girl,you’re my all
    – Kız,sen benim herşeyimsin
    And..
    – Ve..
    And girl
    – Ve kız
    No,else would do
    – Hayır,kimse yapamaz

    Cause with every kiss and every hug
    – Çünkü her öpücük ve her sarılış
    You make me fall in love
    – Beni aşık ediyorsun
    And now I know I can’t be the only one
    – Ve şimdi ben biliyorum ki tek olamam
    I bet its hearts all over the worls tonight
    – İddia ederim onun kalbi bu gece tüm dünya etrafında
    With the love of they life who feel
    – Hissedenlerin hayatlarının aşkı ile
    What i feel when i’m
    – Ben olunca hissettiğim
    With you
    – Seninle
    Girl
    – Kız
    With you
    – Seninle

    Oh girl
    – Oh kız
    I don’t want nobody else
    – Başka kimseyi istemiyorum
    Without you,there’s no one left then
    – Sensiz,sonra kimse kalmamış oluyor
    You are like Jordans on Saturday
    – Cumartesi şehvetli gibisin
    I gotta have you and i can’t wait now
    – Seni elde edeceğim ve şimdi bekleyemiyorum
    Hey!Little shawty
    – Hey!Küçük çalılık
    Say.. You care for me
    – Söyle.. Benim için önemlisin
    You know..That i’ll be true
    – Biliyorsun.. Ben haklı çıkacağım

    You know..That i’ll won’t lie
    – Biliyorsun.. Yalan söylemeyecğim
    You know..That i would try
    – Biliyorsun..Tekrar deneyeceğim
    To be your everything..yeah.
    – Senin herşeyin olmayı..evet.
    Cause if i got you
    – Çünkü eğer seni elde edersem
    I don’t need many
    – Paraya ihtiyacım olmaz
    I don’t need cars
    – Arabalara ihtiyacım olmaz
    Girl,you’re my all
    – Kız,sen benim herşeyimsin
    And..
    – Ve..

    And girl
    – Ve kız
    No,else would do
    – Hayır,kimse yapamaz
    Cause with every kiss and every hug
    – Çünkü her öpücük ve her sarılış
    You make me fall in love
    – Beni aşık ediyorsun
    And now I know I can’t be the only one
    – Ve şimdi ben biliyorum ki tek olamam
    I bet its hearts all over the worls tonight
    – İddia ederim onun kalbi bu gece tüm dünya etrafında
    With the love of they life who feel
    – Hissedenlerin hayatlarının aşkı ile
    What i feel when i’m
    – Ben olunca hissettiğim
    With you
    – Seninle;
    With you
    – Seninle

    Yeah.Heh
    – Evet
    And i
    – Ve ben
    Will never try to deny
    – İnkar etmeyi asla denemeyeceğim
    Cause you are my whole light
    – Çünkü sen benim tüm ışığımsın
    Cause if you ever let me go
    – Çünkü eğer gitmeme izin verirsen
    I would die
    – Ölürüm
    So i won’t front
    – Bu yüzden karşı çıkmayacağım
    I don’t need another woman
    – Başka bir kadına ihtiyacım yok
    I just need you all and nothing
    – Sadece sana ihtiyacım var ve hiç bir şeye

    Cause if i got that
    – Çünkü eğer bunu elde edersem
    And i”ll be straight
    – Ve doğru olacağım
    Baby,you are the best part of my day
    – Bebek,sen günümün en iyi kısmısın
    I need you boo (Ohh)
    – Sana ihtiyacım var.
    I gotta see you boo (Hey)
    – Seni göreceğim.
    And the hearts all over the world tonight
    – Ve bu gece kalpler dünya etrafında,

    Said the hearts all over the world tonight
    – Bu gece tüm dünya etrafındaki yürekler söyledi.
    And girl
    – Ve kız
    No,else would do
    – Hayır,kimse yapamaz
    Cause with every kiss and every hug
    – Çünkü her öpücük ve her sarılış
    You make me fall in love
    – Beni aşık ediyorsun
    And now I know I can’t be the only one
    – Ve şimdi ben biliyorum ki tek olamam

    I bet its hearts all over the worls tonight
    – İddia ederim onun kalbi bu gece tüm dünya etrafında
    With the love of they life who feel
    – Hissedenlerin hayatlarının aşkı ile
    What i feel when i’m
    – Ben olunca hissettiğim
    With you
    – Seninle
    With you
    – Seninle

  • Breakbot – Baby I’m Yours feat. Irfane Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Breakbot – Baby I’m Yours feat. Irfane Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Let me have things my way
    – Benim yolumda olmama izin ver
    Touching my skin and I can’t speak
    – Dokun vücuduma ama ben konuşamıyorum
    Touching my face now I can’t
    – Yüzüme dokun şimdi ben yapamam
    I like you this way
    – Bunu seviyorum
    And now you’re out of sight, yeah
    – Şimdi görünürde değilsin
    Don’t you know i still believe?
    – Bilmiyor musun ben hala inanıyorum
    In other words, until I die
    – Diğer dünyada, ölene kadar

    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim
    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim
    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim
    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim

    Don`t cry baby baby smile
    – Ağlama bebeğim, gülümse
    I don’t know what I will do
    – Ne yapacağım bilmiyorum
    If I can’t get back home
    – Eve geri dönemezsem
    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim

    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim
    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim
    Baby, I’m yours
    – Bebeğim seninim

  • Foreigner , I Want To Know What Love Is Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Foreigner , I Want To Know What Love Is Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I gotta take a little time
    – Biraz zamana ihtiyacım var
    A little time to think things over
    – Biraz zaman bazı şeyleri düşünmem için
    I better read between the lines
    – Satır aralarını okusam iyi olur
    In case I need it when Im older
    – Yaşlandığımda ihtiyacım olur diye

    Now this mountain I must climb
    – Şimdi bu dağa tırmanmalıyım
    Feels like a world upon my shoulders
    – Omzumda dünyayı taşıyomuşum gibi hissediyorum
    I through the clouds I see love shine
    – Bulutların arasından aşkın parladığını görüyorum
    It keeps me warm as life grows colder
    – O beni sıcak tutuyor hayat soğurken

    In my life theres been heartache and pain
    – Hayatımda kalp kırıklıkları ve acılar var
    I dont know if I can face it again
    – Tekrar bununla yüzleşebilir miyim bilmiyorum
    Cant stop now, Ive traveled so far
    – Şimdi duramam, çok uzaklara yol aldım
    To change this lonely life
    – Bu yalnız hayatı değiştirmek için

    I wanna know what love is
    – Aşkın ne olduğunu bilmek istiyorum
    I want you to show me
    – Bana senin göstermeni istiyorum
    I wanna feel what love is
    – Aşkın ne olduğunu hissetmek istiyorum
    I know you can show me
    – Bana gösterebilirsin biliyorum

    Im gonna take a little time
    – Biraz zaman harcayacağım
    A little time to look around me
    – Etrafıma bakınmak için biraz zaman
    Ive got nowhere left to hide
    – Geride saklanacak hiç bir yerim yok
    It looks like love has finally found me
    – Sonunda aşk beni bulmuş gibi görünüyor

    In my life theres been heartache and pain
    – Hayatımda kalp kırıklıkları ve acılar var
    I dont know if I can face it again
    – Tekrar bununla yüzleşebilir miyim bilmiyorum
    Cant stop now, Ive traveled so far
    – Şimdi duramam, çok uzaklara yol aldım
    To change this lonely life
    – Bu yalnız hayatı değiştirmek için

    I wanna know what love is
    – Aşkın ne olduğunu bilmek istiyorum
    I want you to show me
    – Bana senin göstermeni istiyorum
    I wanna feel what love is
    – Aşkın ne olduğunu hissetmek istiyorum
    I know you can show me
    – Bana gösterebilirsin biliyorum

    I wanna know what love is
    – Aşkın ne olduğunu görmek istiyorum
    I want you to show me
    – Bunu senin göstermeni istiyorum
    And I wanna feel, I want to feel what love is
    – Ve hissetmek istiyorum, aşkın ne olduğunu hissetmek istiyorum
    And I know, I know you can show me
    – Ve biliyorum, biliyorum sen bunu gösterebilirsin

    Lets talk about love
    – Hadi aşktan bahsedelim
    I wanna know what love is, the love that you feel inside
    – Aşkın ne olduğunu bilmek istiyorum, içinde hissettiğin aşkı
    I want you to show me, and Im feeling so much love
    – Bunu senin göstermeni istiyorum, ve fazla sevgi duyuyorum
    I wanna feel what love is, no, you just cannot hide
    – Aşkın ne olduğunu hissetmem gerek, hayır, saklayamazsın
    I know you can show me, yeah
    – Biliyorum bana gösterebilirsin, evet

    I wanna know what love is, lets talk about love
    – Aşkın ne olduğunu bilmek istiyorum, hadi aşktan bahsedelim
    I want you to show me, I wanna feel it too
    – Bana göstermeni istiyorum, hissetmek te istiyorum
    I wanna feel what love is, I want to feel it too
    – Aşkın ne olduğunu hissetmek istiyorum, hissetmek te istiyorum
    And I know and I know, I know you can show me
    – Ve biliyorum ve biliyorum, bana gösterebilirsin biliyorum
    Show me love is real, yeah
    – Bana aşkın gerçek olduğunu göster, evet
    I wanna know what love is…
    – Aşkın ne olduğunu bilmek istiyorum…

  • Sub Urban Feat. REI AMI , Freak Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Sub Urban Feat. REI AMI , Freak Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Welcome to our freak show, come meet my freaks
    – Ucube şovumuza hoşgeldin, gel ucubelerimle tanış
    Like a good collection of strangers
    – Yabancı şeylerin iyi bir koleksiyonu gibi
    My patience is running out in this melting hour
    – Bu eriyen saatte sabrım tükeniyor
    I often think strangely with thoughts stuck in my brain
    – Beynime sıkışan düşüncelerle çoğu zaman tuhaf düşünürüm
    I think it’s no different from an animal or a creature
    – Bir hayvandan veya yaratıktan hiçbir farkın olmadığını düşünüyorum
    You should be killed like sick
    – Hasta gibi öldürülmelisin
    But I can’t help myself
    – Ama kendime yardım edemem

    Welcome to our freak show, come meet my freaks
    – Ucube şovumuza hoşgeldin, gel ucubelerimle tanış
    Like a good collection of strangers
    – Yabancı şeylerin iyi bir koleksiyonu gibi

    Please don’t hide
    – Lütfen saklanma
    Their flaws are natural
    – Onların kusurları doğal
    I got two shots right
    – İki atış hakkı aldım
    To inform the man in white
    – Beyazlı adamı bilgilendirmek için
    I do not care
    – Umrumda değil
    You are a beautiful girl
    – Sen güzel bir kızsın
    My convictions
    – Benim şeytana uymuş olmam
    You are my creation
    – Sen benim eserimsin

    We are freaks on c * ma night
    – c-*ma gecesinde ucubeyiz
    Now I’m the main attraction
    – Şimdi asıl cazibe benim
    Let’s get out of here
    – Şuradan defolalım
    They want to see some action
    – Biraz aksiyon görmek istiyorlar
    I fix it with my own design
    – Kendi dizaynımla tamir ediyorum
    Wrap and blur my wild mind
    – Vahşi zihnimi sar ve bulandır
    Play with me until you find another toy
    – Başka bir oyuncak bulana kadar benimle oyna

  • Kane Brown, Swae Lee & Khalid , Be Like That Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Kane Brown, Swae Lee & Khalid , Be Like That Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I might be better on my own
    – Kendi başıma daha iyi olabilirim
    I hate you blowing up my phone
    – Telefonumu patlatmandan nefret ediyorum
    I wish I never met yo’ ass
    – Keşke seninle hiç tanışmasaydım
    Sometimes it be like that
    – Bazen böyle olur
    But I’m not myself the nights you’re gone
    – Ama gittiğin geceler kendimde değilim

    There ain’t no way I’m moving on
    – Devam etmemin bir yolu yok
    I’m not afraid to need you bad
    – Sana çok ihtiyacım olmaktan korkmuyorum
    Sometimes it be like thatWe both wanna love
    – Bazen öyle olur, ikimiz de sevmek isteriz
    We both wanna slide
    – İkimiz de kaymak istiyoruz
    We both wanna argue until we’re both right
    – İkimiz de haklı olana kadar tartışmak istiyoruz
    And you want a hug
    – Ve sarılmak istiyorsun
    I kiss you goodnight
    – İyi geceler öpücüğü

    Maybe we’re both just out of our mind
    – Belki ikimiz de aklımızın dışındayız
    You throw tantrums while I’m twisting up
    – Ben bükülürken sinir krizi geçiriyorsun
    No medicine is fixing us
    – Hiçbir ilaç bizi iyileştirmiyor
    Can’t tell you why but tell you what
    – Sana nedenini söyleyemem ama ne olduğunu söyle
    You got me thinkingI might be better on my own
    – Beni kendi başıma daha iyi olabileceğimi düşündürdün
    I hate you blowing up my phone
    – Telefonumu patlatmandan nefret ediyorum
    I wish I never met yo’ ass
    – Keşke seninle hiç tanışmasaydım
    Sometimes it be like that
    – Bazen böyle olur

    But I’m not myself the nights you’re gone
    – Ama gittiğin geceler kendimde değilim
    There ain’t no way I’m moving on
    -Devam etmemin bir yolu yok
    I’m not afraid to need you bad
    – Sana çok ihtiyacım olmaktan korkmuyorum
    Sometimes it be like that
    – Bazen böyle olur
    I cross the seas witchu’
    – Denizleri geçiyorum cadı

    Wasn’t even supposed to be witchu’
    – Cadı olması gerekmiyordu
    Yeah, and it gets crazy in the night
    – Evet ve gece çılgınlaşıyor
    I cannot sleep with you
    – Seninle uyuyamıyorum
    And I could keep you nice and warm
    – Ve seni güzel ve sıcak tutabilirim
    Won’t do no thinking, I’m in love
    – Hiç düşünmeyeceğim, ben aşığım
    If I was to give you the world
    – Sana dünyayı verseydim
    That’s anything that you can think ofGot too much going to be upset
    – Bu, aklınıza gelebilecek herhangi bir şey, üzülecek çok fazla şey var
    I swear I’d rather be your friend
    – Yemin ederim arkadaşın olmayı tercih ederim

    I said I’m gonna be right back
    – Hemen döneceğim dedim
    It hurts sometimes it be like thatI might be better on my own
    – Bazen canım yanıyor, kendi başıma daha iyi olabilirim
    I hate you blowing up my phone
    – Telefonumu patlatmandan nefret ediyorum
    I wish I never met yo’ ass
    – Keşke seninle hiç tanışmasaydım
    Sometimes it be like that
    – Bazen böyle olur
    But I’m not myself the nights you’re gone
    – Ama gittiğin geceler kendimde değilim
    There ain’t no way I’m moving on
    – Devam etmemin bir yolu yok

    I’m not afraid to need you bad
    – Sana çok ihtiyacım olmaktan korkmuyorum
    Sometimes it be like thatSometimes when you thought you found the love of your life
    – Bazen böyle olur, bazen hayatının aşkını bulduğunu düşündüğünde
    Now you’re thinking I’m just one of those guys leading on
    – Şimdi lider olanlardan biri olduğumu düşünüyorsun
    I can’t help when you read it wrongDon’t know why I trip on us
    – Yanlış okuduğunda yardım edemem, neden bize takıldığımı bilmiyorum
    You put me down, I pick you up
    – Beni yere indirdin, seni alırım
    Can’t tell you why, but tell you what
    – Sana nedenini söyleyemem ama ne diyeceğim
    You got me thinkingI might be better on my own
    – Beni kendi başıma daha iyi olabileceğimi düşündürdün
    I hate you blowing up my phone
    – Telefonumu patlatmandan nefret ediyorum
    I wish I never met yo’ ass
    – Keşke seninle hiç tanışmasaydım

    Sometimes it be like that
    – Bazen böyle olur
    But I’m not myself the nights you’re gone
    – Ama gittiğin geceler kendimde değilim
    There ain’t no way I’m moving on
    – Devam etmemin bir yolu yok
    I’m not afraid to need you bad
    – Sana çok ihtiyacım olmaktan korkmuyorum
    Sometimes it be like thatSometimes when you’re falling off track
    – Bazen böyle olur, bazen yoldan çıkarken
    Baby, don’t you leave me like that
    – Bebeğim, beni böyle bırakma
    Don’t cry
    – Ağlama
    ‘Cause we’re both just out of our mind
    – Çünkü ikimiz de aklımızın dışındayı

  • Lana Del Rey – Summertime Sadness  Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Lana Del Rey – Summertime Sadness Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Kiss me hard before you go
    – Gitmeden önce beni öp
    Summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü
    I just wanted you to know
    – Sadece bilmeni isterim
    That baby you’re the best
    – Sen en iyisisin bebeğim

    I got my red dress on tonight
    – Bu gece kırmızı elbisemi giydim
    Dancing in the dark in the pale moonlight
    – Karanlıkta solgun ay ışığı altında dans ettim
    Got my hair up real big beauty queen style
    – Saçlarımı gerçek bir güzellik kraliçesi tarzında topladım
    High heels off, I’m feeling alive
    – Yüksek topuklu ayakkabıları çıkardım, canlı hissediyorum

    Oh, my God, I feel it in the air
    – Oh, tanrım, bunu havada hissediyorum
    Telephone wires above, all sizzling like a snare
    – Yukardaki telefon telleri, bir tuzak gibi cızırtılı
    Honey I’m on fire, I feel it everywhere
    – Tatlım ateşteyim, bunu her yerde hissediyorum
    Nothing scares me anymore
    – Artık hiçbir şey beni korkutamıyor

    Kiss me hard before you go
    – Gitmeden önce beni öp
    Summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü
    I just wanted you to know
    – Sadece bilmeni isterim
    That baby you’re the best
    – Sen en iyisisin bebeğim

    I’ve got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim
    S-s-summertime, summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü, yaz üzüntüsü
    Got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim

    I’m feelin’ electric tonight
    – Bu gece heyecanlı hissediyorum
    Cruising down the coast goin’ by 99
    – 99’la giderek sahil boyunca geziyorum
    Got my bad baby by my heavenly side
    – İyi tarafımdan kötü tarafımı kaptın bebeğim
    Oh if I go, I’ll die happy tonight
    – Eğer gidersem, bu gece mutlu öleceğim

    Oh, my God, I feel it in the air
    – Oh, tanrım, bunu havada hissediyorum
    Telephone wires above, all sizzling like a snare
    – Yukardaki telefon telleri, bir tuzak gibi cızırtılı
    Honey I’m on fire, I feel it everywhere
    – Tatlım ateşteyim, bunu her yerde hissediyorum
    Nothing scares me anymore
    – Artık hiçbir şey beni korkutamıyor

    Kiss me hard before you go
    – Gitmeden önce beni öp
    Summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü
    I just wanted you to know
    – Sadece bilmeni isterim
    That baby you’re the best
    – Sen en iyisisin bebeğim

    I’ve got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim
    S-s-summertime, summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü, yaz üzüntüsü
    Got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim

    I think I’ll miss you forever
    – Sanırım seni daima özleyeceğim
    Like the stars miss the sun in the morning skies
    – Yıldızların gökyüzündeki güneşi özlemesi gibi
    Late is better than never
    – Geç olması hiç olmamasından iyidir

    I’ve got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim
    S-s-summertime, summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü, yaz üzüntüsü
    Got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim
    Oh, oh oh

    Kiss me hard before you go
    – Gitmeden önce beni öp
    Summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü
    I just wanted you to know
    – Sadece bilmeni isterim
    That baby you’re the best
    – Sen en iyisisin bebeğim

    I’ve got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim
    S-s-summertime, summertime sadness
    – Yaz üzüntüsü, yaz üzüntüsü
    Got that summertime, summertime sadness
    – Bu yaz üzüntüsüne sahibim