Kategori: Genel

  • محمد رمضان – Ya Habibi (feat. GIMS) Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    محمد رمضان – Ya Habibi (feat. GIMS) Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    J’aurai supporté les lames qui me traversait le corps et qui font couler mes larmes
    – Vücudumdan geçen ve gözyaşlarımın akmasına neden olan bıçaklara katlanacağım.
    J’aurai supporté les balles, dissocier le bien du mal, les yeux recouverts la voile
    – Kurşunlara katlanacağım, iyiyi kötülükten ayıracağım, gözler örtüyü örtecek
    Mais je suis pas dans ton âme j’y ai vu de nombreuse vagues et des portes qui se fannent
    – Ama ben senin ruhunda değilim Solup giden birçok dalga ve kapı gördüm
    Donc j’ai du brisé le vase, qui coupé ton esprit
    – O yüzden vazoyu kırmış olmalıyım ki bu da aklını kesti.

    Ya habibi, ya habibi, tu es tombé comme la pluie
    – Ya habibi, ya habibi, yağmur gibi düştün
    T’as déboulé dans ma pity dans ma vie comme un OVNI
    – Hayatımdaki çukuruma UFO gibi girdin.
    Puis t’es parti comme le jour qui laisse place à la nuit
    – Sonra geceye yol açan gün gibi gittin
    Et quand t’es parti, ton absence a laissé place à l’ennui
    – Ve sen gittiğinde, yokluğun can sıkıntısına yol açtı.

    هقولك كلمة واحدة ابرك من كلام كتير
    – هقولك كلمة واحدة ابرك من كلام كتير
    مبعرفش أكون رومانسي لكن عليكي بغير
    – مبعرفش أكون رومانسي لكن عليكي بغير
    مش بثبتلك إني جامد ولا عايز ابان تقيل
    – مش بثبتلك إني جامد ولا عايز ابان تقيل

    أنا أنا أنا بناديكي
    – أنا أنا أنا بناديكي
    يا حبيبي (بناديكي)
    – يا حبيبي (بناديكي)
    تعاليلي (بناديكي)
    – تعاليلي (بناديكي)
    أنا هنا (بناديكي)
    – أنا هنا (بناديكي)
    تعاليلي (بناديكي)
    – تعاليلي (بناديكي)
    يا حبيبي (بناديكي)
    – يا حبيبي (بناديكي)
    أنا هنا (بناديكي)
    – أنا هنا (بناديكي)
    يا حبيبي (بناديكي)
    – يا حبيبي (بناديكي)
    يا حبيبي
    – يا حبيبي

    Ya habibi, ya habibi, tu es tombé comme la pluie
    – Ya habibi, ya habibi, yağmur gibi düştün
    T’as déboulé dans ma pity dans ma vie comme un OVNI
    – Hayatımdaki çukuruma UFO gibi girdin.
    Puis t’es parti comme le jour qui laisse place à la nuit
    – Sonra geceye yol açan gün gibi gittin
    Et quand t’es parti, ton absence a laissé place à l’ennui
    – Ve sen gittiğinde, yokluğun can sıkıntısına yol açtı.

    مالي أنا ومالها مالها خليها في حالها حالها
    – مالي أنا ومالها مالها خليها في حالها حالها
    مش هجر شكلها شكلها ما أنا عارف إنها هترجع تاني بمزاجها
    – مش هجر شكلها شكلها ما أنا عارف إنها هترجع تاني بمزاجها
    حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    – حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    – حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي

    J’aurai supporté les lames qui me traversait le corps et qui font couler mes larmes
    – Vücudumdan geçen ve gözyaşlarımın akmasına neden olan bıçaklara katlanacağım.
    J’aurai supporté les balles, dissocier le bien du mal, les yeux recouverts la voile
    – Kurşunlara katlanacağım, iyiyi kötülükten ayıracağım, gözler örtüyü örtecek
    Mais je suis pas dans ton âme j’y ai vu de nombreuse vagues et des portes qui se fannent
    – Ama ben senin ruhunda değilim Solup giden birçok dalga ve kapı gördüm
    Donc j’ai du brisé le vase, qui coupé ton esprit
    – O yüzden vazoyu kırmış olmalıyım ki bu da aklını kesti.

    Ya habibi, ya habibi, tu es tombé comme la pluie
    – Ya habibi, ya habibi, yağmur gibi düştün
    T’as déboulé dans ma pity dans ma vie comme un OVNI
    – Hayatımdaki çukuruma UFO gibi girdin.
    Puis t’es parti comme le jour qui laisse place à la nuit
    – Sonra geceye yol açan gün gibi gittin
    Et quand t’es parti, ton absence a laissé place à l’ennui
    – Ve sen gittiğinde, yokluğun can sıkıntısına yol açtı.

    هقولك كلمة واحدة ابرك من كلام كتير
    – هقولك كلمة واحدة ابرك من كلام كتير
    مبعرفش أكون رومانسي لكن عليكي بغير
    – مبعرفش أكون رومانسي لكن عليكي بغير
    مش بثبتلك إني جامد ولا عايز ابان تقيل
    – مش بثبتلك إني جامد ولا عايز ابان تقيل

    أنا أنا أنا بناديكي
    – أنا أنا أنا بناديكي
    يا حبيبي (بناديكي)
    – يا حبيبي (بناديكي)
    تعاليلي (بناديكي)
    – تعاليلي (بناديكي)
    أنا هنا (بناديكي)
    – أنا هنا (بناديكي)
    تعاليلي (بناديكي)
    – تعاليلي (بناديكي)
    يا حبيبي (بناديكي)
    – يا حبيبي (بناديكي)
    أنا هنا (بناديكي)
    – أنا هنا (بناديكي)
    يا حبيبي (بناديكي)
    – يا حبيبي (بناديكي)
    يا حبيبي
    – يا حبيبي

    Ya habibi, ya habibi, tu es tombé comme la pluie
    – Ya habibi, ya habibi, yağmur gibi düştün
    T’as déboulé dans ma pity dans ma vie comme un OVNI
    – Hayatımdaki çukuruma UFO gibi girdin.
    Tu es parti comme le jour qui laisse place à la nuit
    – Geceye yol açan gün gibi gittin
    Et quand t’es parti, ton absence a laissé place à l’ennui
    – Ve sen gittiğinde, yokluğun can sıkıntısına yol açtı.

    حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    – حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    – حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    – يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
    – يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي يا حبيبي
  • مسلم – عيد ميلاد Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    مسلم – عيد ميلاد Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    سنة حلوة يا جميل
    – Tatlı yıl, güzel
    سنة حلوة يا مسلم
    – Tatlı yıl, Müslüman
    سنة حلوة يا جميل
    – Tatlı yıl, güzel
    يلاه حالا بالا بالا حيوا أبو الفصاد
    – Hadi, Hadi, Hadi, Hadi, baba
    أيوة عيد ميلاده الليلة أسعد الأعياد
    – Hangi doğum günü bu gece en mutlu tatil
    فليحيى أبو الفصاد
    – Ebu el-Fassad yaşasın

    إفضل كده على وضعك عايش لا أنا شايفك ولا حاسك ياه
    – Yaşamaktansa senin durumun üzerinde çalışmayı tercih ederim, ne şefinim ne de hislerin.
    أنا أبويا ما صرفش وعلمني عشان يجي زيك أقف معه
    – Ben hiç harcamamış ve bana onun yanında durmayı öğretmemiş bir ebeveynim.
    يا تقدرني يا هتخسرني مش هكثر مش هعيد
    – Oh, beni takdir ediyorsun, beni kaybediyorsun, daha fazla değil, mutlu değilsin
    أي شاب أصفر ريح واركن أنا جاي من داخل الصعيد
    – Genç sarı bir rüzgar ve bir köşe Ben üstten Jay’im
    عندي اخوات ع الكبسات مستنية التليفونات
    – Telefonlarla gözleri bağlı kız kardeşlerim var.

    حضر، حضر عمر، عمر نقلبها لك عيد ميلاد
    – Gel, gel, Ömer, Ömer senin doğum günün için teslim ediyoruz.
    واخذ المجال ده عند مش منير لا كأني كينج
    – Ve ben madenci değilken sahaya çıktı, kralmışım gibi değil
    صعب تلاقي حد زيي قصدي زيي في ميتنج
    – Kostümümün sınırını aşmak zor, miteng’deki kostümümü kastediyorum.
    عارف في المحيط الهادي أبو المسالم هيجه
    – Pasifik’te Arif, Ebu El-Musallam hejeh
    عارف إن أبو المسالم ماشي بدعوة ولدته
    – Ebu El-Musallam’ın kızının daveti üzerine yürüdüğünün farkında mısınız
    طب عارف إن اسكندرية تبقى جيهته ودينته
    – Dr. Arif, İskenderiye onun dini ve dini olmaya devam ediyor
    شخبط يا إبني على الكلام واسمي واخذ حتته
    – Oğlum kelimeleri ve adımı karaladı ve hatta aldı

    عندي عيلة على الثبات مالهمش في شغل الحلات
    – Hangi marjinallerin takım elbiselerini doldurmakta ısrar etmesi için bir nedenim var
    زينة وزينة الشباب مساء رايح ع الحويطاط
    – Akşam gençlerin süslemeleri ve süslemeleri Raih a Al-Huwaitat
    ترفع إيد نكسر لك إيد قلبنا رايح في الحديد
    – Ed’i kaldırırsak, seni kırarız, ED, kalbimiz Demirde dinleniyor
    ناس بتصحى على الفطار واحنا بنصحى على الديناميت
    – İnsanlar kahvaltı için uyanıyor ve bana Dinamit konusunda tavsiyede bulunuyoruz

    بما إنك أونلاين ناو هل وجودي فارق معاك
    – Şu anda çevrimiçi olduğunuza göre, varlığım sizinle bir fark yaratıyor mu
    إخرس خالص ما تكملش أنا عارف اللي جواك
    – Kapa çeneni, içtenlikle, kim olduğunu bilmiyorum
    قبل ما تعمل بتحبني هعمل نفسي بموت فيك
    – Beni sevmeden önce, senin içinde kendimi öldürteceğim.
    الله لا يوفقك ع السواد اللي جواك
    – Tanrı, sahip olduğun karanlıkla sana yardım etmez.
    عندي اخوات ع الكبسات مستنية التليفونات
    – Telefonlarla gözleri bağlı kız kardeşlerim var.

    حضر، حضر عمر، عمر نقلبها لك عيد ميلاد
    – Gel, gel, Ömer, Ömer senin doğum günün için teslim ediyoruz.
    واخذ المجال ده عند مش منير لاكني كينج
    – Münir Kraldan başka yürümeyince sahaya çıktı.
    صعب تلاقي حد زيي قصدي زيي في ميتنج
    – Kostümümün sınırını aşmak zor, miteng’deki kostümümü kastediyorum.
    لحظة، لحظة إسمع
    – Bekle, bekle, dinle
    عارف أدهم الشرقاوي كان شريكي في حتة أرض
    – Arif Adham el-Şarkawi benim arsa ortağımdı.
    عارف شمس الزناتي كان بطولتي واعتذرت
    – Arif Şems El-zainati benim kahramanımdı ve özür diledim
    عارف إن على أيامي ما كنش في ولا شاشة عرض
    – Günlerimde ekran olmadığını ve ekran olmadığını biliyorum.
    إعمل نفسك زيي وصدق وادينا بنفضض لبعض
    – Kendinize bir iyilik yapın ve dürüst olun ve birbirimiz için bir mola verin

    الهيبة من الكريم أخويا الشن الزعيم
    – Shin liderinin onurlu Kardeşliğinin prestiji
    سلطان الشن الشن شون قلبه معانا علي الجحيم
    – Shen shun Sultanı yüreğini cehenneme çevirdi.
    بنبعطرها بالدولارت إحنا لسه على الثبات
    – Dolar cinsinden parfümüyle, tutarlılık için değiliz
    غل بغل وشند، نشد نقلبها لك عيد ميلاد
    – Gil mule ve Shand, doğum gününüz için teslim etmek istiyoruz.

    عندي اخوات ع الكبسات مستنية التليفونات
    – Telefonlarla gözleri bağlı kız kardeşlerim var.
    حضر، حضر عمر، عمر نقلبها لك عيد ميلاد
    – Gel, gel, Ömer, Ömer senin doğum günün için teslim ediyoruz.
    واخذ المجال ده عند مش منير لاكني كينج
    – Münir Kraldan başka yürümeyince sahaya çıktı.
    صعب تلاقي حد زيي قصدي زيي في ميتنج
    – Kostümümün sınırını aşmak zor, miteng’deki kostümümü kastediyorum.

    إفضل كده على وضعك عايش لا أنا شايفك ولا حاسك ياه
    – Yaşamaktansa senin durumun üzerinde çalışmayı tercih ederim, ne şefinim ne de hislerin.
    أنا أبويا ما صرفش وعلمني عشان يجي زيك أقف معه
    – Ben hiç harcamamış ve bana onun yanında durmayı öğretmemiş bir ebeveynim.
    يا تقدرني يا هتخسرني مش هكثر مش هعيد
    – Oh, beni takdir ediyorsun, beni kaybediyorsun, daha fazla değil, mutlu değilsin
  • عصام صاصا – مهرجان اسمع حضرت يابنى انا جيت Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    عصام صاصا – مهرجان اسمع حضرت يابنى انا جيت Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    حصريا علي موقع مهرجانات
    – Sadece festivaller web sitesinde
    ياليل ياليلي ياليل
    – Gece, gece, gece, gece
    ياعين ياليلي ياليل
    – Yaşasın, yaşasın, yaşasın, yaşasın
    ياليل ياليلي ياليل
    – Gece, gece, gece, gece
    ياليل ياليل ليلي
    – Gece, gece, gece
    عازف ارت يوسف اوشا
    – Sanat müzisyeni Yusuf OSHA
    اسمع حضرت يبني انا جيت
    – Dinle, binaya katıldım, ben jet’im.
    ممنوع هنا التنطيط
    – Burada süslemek yasaktır
    انا عمري ما جليت
    – Yeterince yaşlı değilim.
    وفي حربي انا الفارس
    – Savaşımda ben Şövalyeyim.
    طرش في العركه انا مبرحمش
    – Kapıyı çal, ezildim

    فمعايا ماتأفورش
    – Matt Forsh tarafından
    قدامي ماتكترش
    – Mattrush gazileri
    وحش وعليكو كابس
    – Canavar ve Aliko şapkaları
    سوري محسبكو يالا مش طري
    – Suri mahsabko, Yala duygusal değil.
    لكن شبح مفتري
    – Ama iftiracının hayaleti

    اعضاء جنابه تتهري اللي يخصمني
    – Onun hizip üyeleri meydan okuyor
    وحش قدامي متنحش
    – Kılık değiştirmiş eski bir canavar
    يا عويل ماتصتنصحش
    – Uluyan duydukların
    انا يبني سمكه قرش ممنوع تزاولني
    – Oyun dışı bir köpekbalığı yapıyorum.
    عرض زاملت كلبي الروت
    – Köpeğimin eş Kökünü görüntüle

    من جنبي شديت فرد
    – Benim tarafımdan bir kişiyi çektim
    يا عويل قرفص عالارض
    – Uluyan, yüksek sesle çömelme
    علمت علي وشه
    – Yapmak üzere olduğumu biliyordum.
    فينيش قدامي بس انكمش
    – Fenech yaşlı ama büzülmüş.
    لاحسن ياباي تتعكش
    – En iyisi için, Yabai gürlüyor
    فرد الحمام يتروش ويهج من عشه
    – Bireysel güvercin yuvasından kükrer ve öfkelenir
    ارض الطوابق اجدع ناس
    – The floorsدع insanları bul
    مسا بزخيره ورصاص
    – Parça listeleme personel
    يحي جعفر القناص عايشها برجوله
    – Keskin nişancı Cafer onu erkekliğiyle karşılıyor
    مسايات ارض التعاون تاني
    – Masayat işbirliği yeniden

    عم جيله وحيد الالماني
    – Neslinin tek Alman amcası
    والباشا ده سيد شيعه
    – Paşa bir Şii efendisidir.
    الي اتحداه هيعاني
    – Ona meydan okumak acı çekmektir
    روق بلاش معايا تحك
    – Roq Blash birlikte losyonları
    لاديك يصاحبي بلوك
    – Ladek Blok’a eşlik ediyor
    جميل عاشق للكوك
    – Horoz güzel sevgilisi
    لكنه جاب اجله
    – Ama kaçırdı.

    وش صدقني ياض مش هفش
    – Ve inan bana, yad, hefesh değil
    انا واد تملي بقش
    – Ben Wade pipet dikte ediyorum.
    عندكو طبق دش
    – Duş çanağınız olduğunda
    انا نفسي اجيب زيه
    – Kostümüne kendim cevap veriyorum.
    حب مين يا بنت الكلب
    – Maine’in aşkı, köpeğim kızım
    هوا انتي عندك قلب
    – Bir kalbin var

    دانا عندي ادوق الغلب
    – Dana, Conquer Dükü bende.
    ولا ارجعلك ثانيه
    – Ve seni geri getirmeyeceğim.
    طز ست العبيطه بتهز
    – Kaseyi sallayarak sallayın
    لازم تحلو اللغز
    – Sen bulmacayı çözmek gerekir
    محسبكو انا مستفز
    – Sanırım provokatörüm.
    سفركو م الدنيا
    – Dünyayı dolaş
    فكه لكن حبيبتي دي ملكه
    – Ama Bebek Dee onun kraliçesi.
    ومعاها جتلي البركه
    – Ve onunla birlikte, nimet geldi

    ده في حبك افتح شركه
    – Sana aşık, bir şirket aç
    حضنك ده بدمنه
    – Kucağın şişman
    بحر طب خدي عمري انا مهر
    – Tıp Denizi benim yaşım Ben bir midilliyim
    تزعلي ادوق المر
    – Mür Dükü’nü ziyaret edin
    صنف الحريم يتغر
    – Harem sınıfı değişiyor
    لكن بيركنو (عازف ارت يوسف اوشا)
    – Ama birkno (basçı Joseph Osha)
    خوفت لكني عمري ماخوفت
    – Korktum ama korkmuyorum.

    وانت يا صاحبي كرفت
    – Ve sen, dostum, Kraft
    من الحرمه ليه اتسنجفت
    – Leh ıtsungft tapınağı’ndan
    ماكنت تسالني
    – Bana ne soruyordun?
    طرد اخرجو بره الارض
    – Dünyadan Kovulmak
    ده الفرق بيننا يخض
    – Aramızdaki fark
    مبقبتش شايف حد
    – Maqbouch Shaif Hadd
    ممكن يحصلني
    – Belki beni anlar.

    بووت اركن يالا ياهلفوت
    – Çizme, Park, Yala, yahlefoot
    مسمعش منك صوت
    – Senden bir ses duydum.
    انا بلدي فيها اسود
    – Ben siyah olduğum kendi ülkem
    انا بلدي رجاله
    – Ben kendi adamımım
    جيش في العاركه ميسميش
    – Uyumsuzluk Savaşında Ordu
    احذرنا ياض مطاريش
    – Bizden sakının, matarish.
    كترت مش هتعيش
    – Yaşamadı.
    تاخد امر ازاله
    – Kaldırma emri al

    دمره شد السلاح عمره
    – Silahlı çatışma ile yok edildi
    انا مش هايب منظرو
    – Ben kalça teorisyeni değilim.
    خصمي حاله مصورو
    – Rakibim bir paparazzi
    علشان بيتنطط
    – Petank hakkında
    طب فين وانا اعارك الاتنين
    – Tıp Finn ve ben ikisiyle savaşıyoruz.
    حبه عيال فاجرين
    – Ayal vajrin’in aşkı

    انتو جيتولي منين
    – Antu gıtulı Menen
    ياخصم هتعيط
    – Verdiğiniz indirim
    مانا ميت بقالي كام سنه
    – Manna ölü bir bakkal Cam Sinh
    اخصامي دافنها هنا
    – Hadımlarım onu buraya gömdü.
    مانا اصلي في الفرسنه
    – Farsça Orijinal Mana
    واحد مفيش مني
    – Biri benden kayıp.
    حذر منه دراعه انفصل
    – Zırhının koptuğu konusunda uyarıldı.
    قدامي غض النظر
    – Gazilerim gözlerini yumdu
    قبلك بطل واتكسر
    – Seni öp şampiyon ve kır
    طب ليه تحضرني
    – Beni hazırlamak için ilaç
    جريس خلي الجدع بيهز
    – Grace Khaleej-güdük sallıyor
    يابني بقي ماتحس
    – Oğlum, hala hissettiğin şey bu.

    في المهنه انا المختص
    – Bu meslekte uzmanım.
    اما انتا هلهوله
    – Sen bir halüsinasyon musun
    كيتامين غيبتو رحتو لفين
    – Ketamin gepto rahto Levine
    مش كنتو معلمين
    – Onlar öğretmen değiller.
    بقيتو ليه خايبين اما مقتوله
    – Hayal kırıklığına uğrayınca, annem öldürüldü.

    شحططه صنف الحريم مرمطه
    – Harem çeşidi marmotte’dur
    طب عيب يا واد مش كده
    – Kötü ilaç, Wade, o kadar da kötü değil.
    خلو الجدع بقا عطا
    – Güdük yokluğu
    وجاي يتكلم
    – Ve Jay konuşuyor
    طب خشا هتنامو ياض من العشا
    – Asha’dan tıp Khasha hatnamu Yad
    طب خمسه بقا فرفشه
    – Şilteli beş paket
    اخصامي متكلبشه
    – Rakibim münzevi
    كذلكي بيعلم
    – O da biliyor

    دا زعيم علي اي حد غشيم
    – DA herhangi bir hile derecesinin lideridir
    قلبو يصاحبي سليم
    – Kalbim sağlıklı.
    الكينج يحيي جعفر
    – Kral Cafer’i selamlıyor
    بالحب مش تخصيم
    – Aşkla faktoring değil
    واحد الالماني باشا زمانه
    – Zamanının bir Alman Paşası
    علي وضعه عالي كيانه
    – Onu yükseğe koymalıyım.
    عم جيله سيد شيعه
    – Onun neslinin amcası bir Şii ustasıdır
    قدامه مش هتبان
    – Notlarfotoğraflar
    ببات مع بعض احنا اخوات
    – Pat ve ben kardeşiz.
    جنب بعض للمات
    – Matt için biraz yan
    الرياسه احمد بيشو
    – Başkan Ahmed Bisho
    راجل قد الصدمات
    – Bir adam travma geçirdi
    الضيقه وحشه اوي وخنيقه
    – Sıkı, acımasız ve boğucu
    وانا مت بعده حقيقه
    – Ve gerçeğin ardından öldüm
    اخويا عمر بيومي
    – Ömer Bayoumi kardeşler
    نفسي اشوفه لالو دقيقه
    – Bir dakikalığına Lalo’ya gösteriyorum.
    كروان ثابت في اي مكان
    – Her yerde sabit bir Taç
    توزيع اوشا الفنان
    – OSHA sanatçı dağıtımı
    كتبها ابو الروقان
    – Ebu el-rukan tarafından yazıldı
    محنا ملوكك يازمان
    – Biz senin krallarınızız, Yazman
    انتم دلوقتي بتسمعوا على موقع مهرجانات دوت كوم
    festivaller web sitesinde dinlemek için benim anımsın
  • عصام صاصا – عره فافي عامل مغامر (بت انتي حب حياتي) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    عصام صاصا – عره فافي عامل مغامر (بت انتي حب حياتي) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (حصريًا على موقع مهرجانات دوت كوم)
    – (Yalnızca festivaller web sitesinde)
    ليلي-ليلي-ليلي-ليلي
    – Zambak-zambak-zambak-zambak
    عين ليل-ليل-ليل
    – Gecenin gözü-gece-gece
    ليلي-ليلي-ليلي-ليلي
    – Zambak-zambak-zambak-zambak
    ليلي-ليلي-ليلي-ليلي
    – Zambak-zambak-zambak-zambak

    ليلي-ليلي-ليلي-ليلي
    – Zambak-zambak-zambak-zambak
    عين ليل-ليل-ليلي
    – Gecenin gözü-gece-gece
    ليلي-ليلي-ليلي-ليلي آه، يا ليل
    – Lilly-Lilly-Lilly-Lilly ah, oh Lil
    (عازف أورج يوسف أوشا)
    – (Org Sanatçısı Yusuf OSHA)

    دُنيا فيها الخلق ميزة
    – Yaratılışın bir avantaj olduğu minimum
    والصحاب دول غدارين
    – Ve arkadaşlar ghadarin Eyaletleridir
    كترت الخلق الرخيصة
    – Ucuz yaratılış kesiciler
    وقلوا فيها الطيبين
    – Ve iyi olanları söylediler

    الوشوش صفرا وخبيثة
    – Sarı ve kötü niyetli karışıklıklar
    لا أمان للبني آدمين
    – Kahverengi insanlar için güvenlik yok
    عيش أسد لتكون فريسة
    – Bir aslan av olmak için yaşar
    ما الصحاب بايعة وخاينين
    – Hangi arkadaşlar sadık ve haindir

    كله سابني بقيت لوحدي
    – Yalnız kalmam benim hatam.
    دُنيا بيني وبينها تحدي
    – Benimle onun arasındaki dünya bir meydan okumadır.
    ليه يا قلبي تزعل نفسك؟
    – Neden, kalbim, kendini rahatsız ediyorsun?
    فترة عادي أكيد هتعدي
    – Düzenli seasonplayoffs

    لا مفيش ولا حد سمى
    – Sınır yok ve sınır yok
    إتدبحت بسكينة تلمة
    – Bıçakla bıçaklandım.
    مش عارفني، أنا مين حاببني؟
    – Beni tanımıyorsun, beni sevmiyorum.
    في الحبايب خدت صدمة
    – Aşık olunca şok oldum.

    كُله بيفرح وقت وقوعك
    – Düştüğünde her şey neşe
    كُله عايز يشمت فيك
    – Tek istediğim seninle övünmek.
    مين اللي جالك وقت دموعك؟
    – Gözyaşlarının zamanı nedir
    قولي مين طبطب عليك؟
    – De ki, ‘ sizin üzerinizde kim şişman?’

    مين اللي كان حابب رجوعك؟
    – Geri dönmeni bekleyen kimdi?
    مين اللي شالك غير إيديك؟
    – Schalke, Edek’ten başka kim?:
    خلصت بقى إقفل موضوعك
    – Konuyu kapatarak bitirdim.
    نقي اللي يحبك ويمشيك
    – Seni Seven ve yürüyen saf

    مش شايف ولا حد صافي
    – Net kar ve net limit yok
    ورصيدي معادش كافي
    – Ve benim kredim yeterli
    ع الصحاب ضاعت فلوسي
    – P arkadaşlar kayıp Flossie
    دول باعوني بشكل خرافي
    – Ülkeler beni inanılmaz bir şekilde sattı

    مخي لافف البر كُله
    – Beynim bütün ülkeyi seviyor.
    ليا خصم ومش هحله
    – Leah bir rakip ve bir hayran
    واللي مرة ذكائه خانه
    – Ve bir zamanlar zekası ona ihanet etti
    تحت رجلي هجيبه أذله
    – Ayaklarımın altında aşağılanmış bir hicib

    لفيت العالم كله يابا
    – Bütün dünyayı sardım yaba
    ما لقيتش ولا واحد أصيل
    – Tek bir gerçek bulunamadı
    مال الدنيا قلبت غابة
    – Dünyanın parası bir ormana dönüştü
    والناس بتنكر الجميل
    – Ve insanlar güzelliği inkar eder

    راح خلاص وقت الطيابة
    – İyilik zamanının kurtuluşu
    ما الحيطان بقت تميل
    – Hangi duvarlar eğildi
    قلبي تعبان واخد إصابة
    – Kalbim yoruldu ve yaralandım.
    عايش لوحدي مليش زميل
    – Kendi başıma yaşıyorum Melish.

    عرة فافي عامل مغامر
    – Tart faffy maceracı bir işçidir
    تعبي وياه ما كانش طامر
    – Tamer’in ne olduğunun ifadesi
    إفتكر إن أنا نضفتك
    – Seni eklersem düşün.
    خليتك تلمع وظاهر
    – Hücreniz parlıyor ve görünür durumda

    بعد ما نطرتك يا فردة
    – Size söylediklerimden sonra bayan
    قلت نسب المشاهدة
    – İzleyici reytingleri dedim
    قولي إنت دلوقت فين؟
    – De ki, ‘çok mu geç Finn?’
    مش متشاف يلا ريح إهدى
    – Rüzgarın dikkatini dağıtma.

    بت إنتي حب حياتي
    – Sen hayatımın aşkısın
    إنتي الجاي واللي فات
    – Inti Jay ve Li şişman
    مهما أتكلم عن مراتي
    – Zamanlarım hakkında nasıl konuşursam konuşayım
    مش هتوصفها العبارات
    – Notlar Biyografi

    بشكرك جدًا يا حماتي
    – Çok teşekkür ederim kayınvalidem.
    هدتيني أحلى القمرات
    – Bana en tatlı Ayı verdin.
    دي اللي حلتي ساعاتي
    – DIY Benim saatler
    دي اللي معاها أحلى الأوقات
    – Onunla en tatlı zamanları olan Dee

    واخدة حتة من الملايكة
    – Ve onu Malika’dan al.
    مش شبه عفريت جمايكا
    – Yarı elf Jamaika değil
    إنتي في التصنيف الأول
    – Birinci sınıftasın.
    بنت قلبي دي أعلى ماركة
    – Kalbimin kızı DIY üst marka

    بسكوتاية لا شيكولاتاية
    – Bisküvi, çikolata değil
    بفرح أما تكون معايا
    – Sevinçle ya birlikte olun
    جنب مني هعوز إيه تاني؟
    – Yanımda, Howz, sırada ne var? – [kıkırdama]
    هرمي كل الكون ورايا
    – Tüm evrenin hiyerarşisi ve Raya

    يا ضيقة فكي على اللي مني
    – Oh benim sıkı jaws üzerinde benim boşalmak
    ما أخويا إيده في الحديد
    – Ne kardeşçe bir demir eli
    فراقة مزعلني وقاتلني
    – Beni parçaladı ve öldürdü.
    بقالي كتير أنا مش سعيد
    – Pek çok marketten memnun değilim.

    سألته قالي القاضي ظالمني
    – Ona sordum, yargıcın bana haksızlık ettiğini söyledi.
    شهور وسنين غاوي التجديد
    – Aylar ve yıllar süren yenileme baştan çıkarıcı
    كلامه ليا كان قاتلني
    – Bana katilimin o olduğunu söyledi.
    نفسه يشوف أمه من بعيد
    – Kendisi annesini uzaktan gösterir

    (حصريًا على موقع مهرجانات دوت كوم)
    – (Yalnızca festivaller web sitesinde)
  • Преслава – Чуплива и влюбена Bulgarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Преслава – Чуплива и влюбена Bulgarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    За тебе съм чувала много, убийствен – пази се!
    – Senin hakkında çok şey duydum, katil-Dikkat et!
    Цял живот да те отбягвам, ще падна – хвани ме!
    – Hayatım boyunca senden kaçarak düşeceğim,Yakala beni!

    Хвани ме с ръце, дъхът ми да спре, побърквай, ранявай ме!
    – Nefesimin durması için ellerimi tut, delirt, Beni yarala!
    Цели се добре, мишената е чуплива и влюбена!
    – İyi nişan al, hedef kırılgan ve aşık!
    Хвани ме с ръце и смачкай добре сърцето ми, лесно е!
    – Ellerimi tut ve kalbimi iyice kır, bu kolay!
    Която веднъж била е с теб, завинаги твоя е!
    – Bir zamanlar seninle birlikte olan sonsuza dek senindir!

    Безумно влюбена в тебе, не дишам, не мърдам!
    – Sana delicesine aşığım, nefes alamıyorum, hareket etmiyorum!
    Дори да бягам няма време, пропадам – хвани ме!
    – Koşsam bile zamanım yok, düşüyorum-Yakala beni!

    Хвани ме с ръце, дъхът ми да спре, побърквай, ранявай ме!
    – Nefesimin durması için ellerimi tut, delirt, Beni yarala!
    Цели се добре, мишената е чуплива и влюбена!
    – İyi nişan al, hedef kırılgan ve aşık!
    Хвани ме с ръце и смачкай добре сърцето ми, лесно е!
    – Ellerimi tut ve kalbimi iyice kır, bu kolay!
    Която веднъж била е с теб, завинаги твоя е!
    – Bir zamanlar seninle birlikte olan sonsuza dek senindir!

    Обещай ми, ако чуеш “Не!”, не спирай, продължи!
    – “Hayır!” diye duyarsan bana söz ver!”durma, devam et!
    Убивай ме, не давай да си тръгна, чуваш ли? Не пускай!
    – Beni öldür, gitmeme izin verme, tamam mı? Sakın bırakma!

    Хвани ме с ръце, дъхът ми да спре, побърквай, ранявай ме!
    – Nefesimin durması için ellerimi tut, delirt, Beni yarala!
    Цели се добре, мишената е чуплива и влюбена!
    – İyi nişan al, hedef kırılgan ve aşık!
    Хвани ме с ръце и смачкай добре сърцето ми, лесно е!
    – Ellerimi tut ve kalbimi iyice kır, bu kolay!
    Която веднъж била е с теб, завинаги твоя е!
    – Bir zamanlar seninle birlikte olan sonsuza dek senindir!
  • 11:11 – Flames İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    11:11 – Flames İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    There’s nothing left but the truth baby
    – Gerçeklerden başka bir şey kalmadı bebeğim
    Can’t forget about the love
    – Aşkı unutamam
    I’d rather add to the fumes baby
    – Dumana katmayı tercih ederim bebeğim.
    ‘Cause ain’t no fire stoppin’ us
    – Çünkü bizi durduran yangın yok.

    Even when we say we’re done
    – İşimiz bitti dediğimizde bile
    I always tell you you’re the one
    – Sana her zaman tek olduğunu söylerim.
    And everybody thinks we’re crazy
    – Ve herkes deli olduğumuzu düşünüyor.
    And they’re probably right (Probably right)
    – Ve muhtemelen haklılar (Muhtemelen haklılar)
    Temperature starts to flarin’ up
    – Sıcaklık yükselmeye başlıyor.
    Everytime that we erupt
    – Her patladığımızda
    Baby, baby, baby, baby
    – Bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim
    That’s what real love’s like
    – Gerçek aşk böyle bir şeydir

    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    There’s nothing else that I can do baby
    – Yapabileceğim başka bir şey yok bebeğim.
    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    But keep on burnin’ up with you baby
    – Ama yanmaya devam et bebeğim

    Smoke be fillin’ up the room baby
    – Duman odayı dolduruyor bebeğim
    I’m suffocated by your love
    – Aşkın beni boğuyor.
    I can’t breathe without you baby
    – Sensiz nefes alamıyorum bebeğim
    I’d die before I give it up, ooh ooh, ooh ooh
    – Vazgeçmeden ölürdüm, ooh ooh, ooh ooh

    Even when we say we’re done
    – İşimiz bitti dediğimizde bile
    I always tell you you’re the one
    – Sana her zaman tek olduğunu söylerim.
    And everybody thinks we’re crazy
    – Ve herkes deli olduğumuzu düşünüyor.
    And they’re probably right (Probably right)
    – Ve muhtemelen haklılar (Muhtemelen haklılar)
    Temperature starts to flarin’ up
    – Sıcaklık yükselmeye başlıyor.
    Everytime that we erupt
    – Her patladığımızda
    Baby, baby, baby, baby
    – Bebeğim, bebeğim, bebeğim, bebeğim
    That’s what real love’s like
    – Gerçek aşk böyle bir şeydir

    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    There’s nothing else that I can do baby
    – Yapabileceğim başka bir şey yok bebeğim.
    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    But keep on burnin’ up with you baby
    – Ama yanmaya devam et bebeğim

    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    There’s nothing else that I can do baby
    – Yapabileceğim başka bir şey yok bebeğim.
    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    But keep on burnin’ up with you baby
    – Ama yanmaya devam et bebeğim

    Keep, keep, keep goin’ up
    – Devam et, devam et, devam et
    Keep, keep, keep
    – Devam et, devam et, devam et

    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    There’s nothing else that I can do baby
    – Yapabileceğim başka bir şey yok bebeğim.
    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    But keep on burnin’ up with you baby
    – Ama yanmaya devam et bebeğim

    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    There’s nothing else that I can do baby
    – Yapabileceğim başka bir şey yok bebeğim.
    ‘Cause we just keep goin’ up, keep, keep goin’ up
    – Çünkü devam ediyoruz, devam ediyoruz, devam ediyoruz
    We keep goin’ up in flames
    – Alevler içinde yükselmeye devam ediyoruz.
    But keep on burnin’ up with you baby
    – Ama yanmaya devam et bebeğim
  • 24kGoldn – Mood (feat. iann dior) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    24kGoldn – Mood (feat. iann dior) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (Oh-oh-oh)
    – (Oh-oh-oh)
    (Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah)
    – (Evet, evet, evet, evet, evet)

    Why you always in a mood?
    – Neden hep moralin bozuk?
    Fuckin’ ’round, actin’ brand new
    – Siktiğimin yuvarlak, yepyeni aktörler
    I ain’t tryna tell you what to do
    – Sana ne yapacağını söylemeye çalışmıyorum.
    But try to play it cool
    – Ama sakin olmaya çalış
    Baby, I ain’t playing by your rules
    – Bebeğim, senin kurallarına göre oynamıyorum.
    Everything look better with a view
    – Manzarayla her şey daha iyi görünüyor

    Why you always in a mood?
    – Neden hep moralin bozuk?
    Fuckin’ ’round, actin’ brand new
    – Siktiğimin yuvarlak, yepyeni aktörler
    I ain’t tryna tell you what to do
    – Sana ne yapacağını söylemeye çalışmıyorum.
    But try to play it cool
    – Ama sakin olmaya çalış
    Baby, I ain’t playing by your rules
    – Bebeğim, senin kurallarına göre oynamıyorum.
    Everything look better with a view, yeah
    – Manzarayla her şey daha iyi görünüyor, evet.

    I could never get attached
    – Asla bağlanamadım
    When I start to feel, I unattach
    – Hissetmeye başladığımda, bağlantıyı kesiyorum.
    Somehow always end up feeling bad
    – Her nasılsa her zaman kötü hissediyorum sonunda
    Baby, I am not your dad
    – Bebeğim, ben senin baban değilim.
    It’s not all you want from me
    – Benden tek istediğin bu değil.
    I just want your company
    – Sadece şirketini istiyorum.

    Girl, it’s obvious, elephant in the room
    – Kız, bu çok açık, odadaki fil
    And we’re a part of it, don’t act so confused
    – Ve biz bunun bir parçasıyız, bu kadar karışık davranma
    And you love startin’ it, now I’m in a mood
    – Ve sen başlamaktan hoşlanıyorsun, şimdi havamdayım
    Now we arguin’ in my bedroom
    – Şimdi yatak odamda tartışıyoruz.

    We play games of love to avoid the depression
    – Depresyondan kaçınmak için aşk oyunları oynuyoruz
    We been here before, and I won’t be your victim
    – Daha önce buradaydık ve ben senin kurbanın olmayacağım.

    Why you always in a mood?
    – Neden hep moralin bozuk?
    Fuckin’ ’round, actin’ brand new
    – Siktiğimin yuvarlak, yepyeni aktörler
    I ain’t tryna tell you what to do
    – Sana ne yapacağını söylemeye çalışmıyorum.
    But try to play it cool
    – Ama sakin olmaya çalış
    Baby, I ain’t playing by your rules
    – Bebeğim, senin kurallarına göre oynamıyorum.
    Everything look better with a view
    – Manzarayla her şey daha iyi görünüyor

    Why you always in a mood?
    – Neden hep moralin bozuk?
    Fuckin’ ’round, actin’ brand new
    – Siktiğimin yuvarlak, yepyeni aktörler
    I ain’t tryna tell you what to do
    – Sana ne yapacağını söylemeye çalışmıyorum.
    But try to play it cool
    – Ama sakin olmaya çalış
    Baby, I ain’t playing by your rules
    – Bebeğim, senin kurallarına göre oynamıyorum.
    Everything look better with a view
    – Manzarayla her şey daha iyi görünüyor

    So why you tryin’ to fake your love on the regular?
    – O zaman neden düzenli olarak aşkını taklit etmeye çalışıyorsun?
    When you could be blowin’ up just like my cellular
    – Sen de benim cep telefonum gibi havaya uçarken
    I won’t ever let a shorty go and set me up
    – Bir bücürün gitmesine ve bana tuzak kurmasına asla izin vermeyeceğim.
    Only thing I need to know is if you wet enough
    – Bilmem gereken tek şey yeterince ıslanıp ıslanmadığın.

    I’m talking slick back, kick back, gang sippin’ Fourties
    – Geri kaygan, geri tekme, kırk yaşlarında çete yudumlamaktan bahsediyorum.
    You keep playin’, not another day with you shorty
    – Oynamaya devam et, seninle bir gün daha olmaz ufaklık.
    Mismatch, bitch, that was way before you know me
    – Uyumsuzluk, kaltak, bu beni tanımadan önceydi.
    Got a lot of love, well you better save it for me
    – Çok sevgim var, benim için saklasan iyi olur.

    We play games of love to avoid the depression
    – Depresyondan kaçınmak için aşk oyunları oynuyoruz
    We been here before, and I won’t be your victim
    – Daha önce buradaydık ve ben senin kurbanın olmayacağım.

    Why you always in a mood?
    – Neden hep moralin bozuk?
    Fuckin’ ’round, actin’ brand new
    – Siktiğimin yuvarlak, yepyeni aktörler
    I ain’t tryna tell you what to do
    – Sana ne yapacağını söylemeye çalışmıyorum.
    But try to play it cool
    – Ama sakin olmaya çalış
    Baby, I ain’t playing by your rules
    – Bebeğim, senin kurallarına göre oynamıyorum.
    Everything look better with a view
    – Manzarayla her şey daha iyi görünüyor

    Why you always in a mood?
    – Neden hep moralin bozuk?
    Fuckin’ ’round, actin’ brand new
    – Siktiğimin yuvarlak, yepyeni aktörler
    I ain’t tryna tell you what to do
    – Sana ne yapacağını söylemeye çalışmıyorum.
    But try to play it cool
    – Ama sakin olmaya çalış
    Baby, I ain’t playing by your rules
    – Bebeğim, senin kurallarına göre oynamıyorum.
    Everything look better with a view, yeah
    – Manzarayla her şey daha iyi görünüyor, evet.
  • 盛哲 – 在你的身邊 Çince Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    盛哲 – 在你的身邊 Çince Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    安静地又说分开
    – Sessizce ayrı ayrı söyledi
    没有依赖却是太多依赖
    – Bağımlılık yok ama çok fazla bağımlılık
    寂寞的广场中央
    – Meydanın ortasında yalnız
    是谁的对白追赶我的空白
    – Kimin diyaloğu benim boşluğumu kovalıyor

    爱就爱了不怕没来过
    – Aşk aşktır, daha önce buraya gelmediğimden korkmuyorum.
    恨就恨了我从没想过
    – Nefret ettiğimde nefret ediyorum. Hiç düşünmedim.
    是怕独念一个人太深刻
    – Yalnız olamayacak kadar derin olduğumdan korkuyorum.
    爱就爱了不怕没来过
    – Aşk aşktır, daha önce buraya gelmediğimden korkmuyorum.
    恨就恨了我从没想过
    – Nefret ettiğimde nefret ediyorum. Hiç düşünmedim.
    到过的地方熟悉曾经的模样
    – Bir yerlere gittim ve eskiden neye benzediklerini biliyorum.

    我以为忘了想念
    – Iskalamayı unuttuğumu sandım.
    而面对夕阳希望你回到今天
    – Ve gün batımına bakarken, umarım bugünlere dönersin
    我记得捧你的脸
    – Yüzünü tuttuğumu hatırlıyorum.
    在双手之间安静地看你的眼
    – Gözlerinin içine sessizce ellerinin arasına bak
    像秋天落叶温柔整个世界
    – Sonbahar yaprakları gibi yumuşak, tüm dünya
    我想在你的身边
    – Yanında olmak istiyorum.

    忘了这路有多长
    – Bu yolun ne kadar uzun olduğunu unutmuşum.
    想和你去看季节慢慢变换
    – Mevsimlerin yavaş yavaş değiştiğini görmek için seninle gelmek istiyorum.
    又来到这座广场
    – Yine bu meydana gel
    听风随落叶已是最后一片
    – Rüzgarı ve düşen yaprakları dinlemek son parçadır

    爱就爱了不怕没来过
    – Aşk aşktır, daha önce buraya gelmediğimden korkmuyorum.
    恨就恨了我从没想过
    – Nefret ettiğimde nefret ediyorum. Hiç düşünmedim.
    是怕独念一个人太深刻
    – Yalnız olamayacak kadar derin olduğumdan korkuyorum.
    爱就爱了不怕没来过
    – Aşk aşktır, daha önce buraya gelmediğimden korkmuyorum.
    恨就恨了我从没想过
    – Nefret ettiğimde nefret ediyorum. Hiç düşünmedim.
    到过的地方熟悉曾经的模样
    – Bir yerlere gittim ve eskiden neye benzediklerini biliyorum.

    我以为忘了想念
    – Iskalamayı unuttuğumu sandım.
    而面对夕阳希望你回到今天
    – Ve gün batımına bakarken, umarım bugünlere dönersin
    我记得捧你的脸
    – Yüzünü tuttuğumu hatırlıyorum.
    在双手之间安静地看你的眼
    – Gözlerinin içine sessizce ellerinin arasına bak
    像秋天落叶温柔整个世界
    – Sonbahar yaprakları gibi yumuşak, tüm dünya
    我想在你的身边
    – Yanında olmak istiyorum.
    我想在你的身边
    – Yanında olmak istiyorum.
    我想在你的身边
    – Yanında olmak istiyorum.

    就让那往事随风
    – Geçmişin rüzgarla gitmesine izin ver.
    让它带走伤带走痛
    – Acıyı alıp götürmesine izin ver ve acıyı götürmesine izin ver
    带回那日暮的梦
    – Gün batımının hayalini geri getir
    花开落 云会走 铺满天
    – Çiçekler açar ve bulutlar gökyüzüne yayılır
    而你笑着在我的身边
    – Ve sen benim yanımda gülümsüyorsun

    我以为忘了想念
    – Iskalamayı unuttuğumu sandım.
    而面对夕阳希望你回到今天
    – Ve gün batımına bakarken, umarım bugünlere dönersin
    我记得捧你的脸
    – Yüzünü tuttuğumu hatırlıyorum.
    在双手之间安静地看你的眼
    – Gözlerinin içine sessizce ellerinin arasına bak
    像秋天落叶温柔整个世界
    – Sonbahar yaprakları gibi yumuşak, tüm dünya
    我想在你的身边
    – Yanında olmak istiyorum.

    我想在 我想在你的身边
    – Yanında olmak istiyorum yanında olmak istiyorum
    我想在你的身边
    – Yanında olmak istiyorum.
    在你的身边
    – Senin yanında
  • 21 Savage – Dip Dip İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    21 Savage – Dip Dip İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Murder Gang shit, yeen Slaughter Gang you don’t speak my language
    – Cinayet Çetesi bok, yeen Katliam Çetesi benim dilimi konuşmuyorsun
    Niggas really lame, boy they lamer then a bitch
    – Zenciler gerçekten topal, oğlum onlar sonra bir orospu lamer
    Eat you pussy niggas like a fucking sandwich
    – Sandviç gibi amcık zencileri ye
    Mason Margiela cost a grip grip grip
    – Mason Margiela bir tutuş tutuş tutuş maliyeti
    Bitches say they love the way I drip drip drip
    – Orospular benim damlamamı sevdiklerini söylüyorlar.
    I eat that pussy up and then I lick lick lick wet a nigga block and then I dip dip dip
    – O amcığı yerim ve sonra yalarım yalarım yalarım bir zenci bloğunu ıslatırım ve sonra daldırırım daldırırım

    Young Savage pull up on your fucking on your mother. (your mother)
    – Genç Vahşi, anneni siktiğimin üstüne çek. (annen)
    Young Savage, bitch im hanging with my brothers. (brother)
    – Genç Vahşi, orospu kardeşlerimle takılıyorum. (kardeş)
    Slaughter Gang savages yeah them my brothers. (yeah them my brother)
    – Katliam Çetesi vahşileri evet kardeşlerim. (evet onlar kardeşim)
    Slaughter Gang got choppers like under covers. (pew pew pew)
    – Katliam Çetesi helikopterleri örtü altına aldı. (pew pew pew)
    Hit that bitch with a rubber. (yeah)
    – O kaltağa lastikle vur. (evet)
    Fuck her on the dresser boy i fuck her on the covers. (yeah, yeah)
    – Onu şifonyerin üstüne s*keyim, ben de örtünün üstüne s*keyim. (evet, evet)
    I keep a lethal weapon like my name Danny Glover (yeah)
    – Benim adım Danny Glover gibi ölümcül bir silah tutuyorum (evet)
    Im just here to fuck yah baby I ain’t here to love (21)
    – Sadece sevişmek için buradayım bebeğim Sevmek için burada değilim (21)
    Send you to yah nigga cause I heard he a sucka (sucka)
    – Seni yah zencisine gönder çünkü onun bir enayi olduğunu duydum (enayi)
    If he run up on me like a swisher ima a bust em (buuh)
    – Eğer bana bir swisher gibi koşarsa, onları mahvederim (buuh)
    Pop pop pop pop nigga get to duckin’ (duckin’)
    – Pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop-pop
    Im a ladies man bitches call me mc’ lovin (yahhhhhh)
    – Ben bir bayan erkeğim orospular bana mc ‘lovin diyorlar (yahhhhhh)

    Murder Gang shit, yeen Slaughter Gang you don’t speak my language
    – Cinayet Çetesi bok, yeen Katliam Çetesi benim dilimi konuşmuyorsun
    Niggas really lame, boy they lamer then a bitch
    – Zenciler gerçekten topal, oğlum onlar sonra bir orospu lamer
    Eat you pussy niggas like a fucking sandwich
    – Sandviç gibi amcık zencileri ye
    Mason Margiela cost a grip grip grip
    – Mason Margiela bir tutuş tutuş tutuş maliyeti
    Bitches say they love the way I drip drip drip
    – Orospular benim damlamamı sevdiklerini söylüyorlar.
    I eat that pussy up and then I lick lick lick wet a nigga block and then I dip dip dip
    – O amcığı yerim ve sonra yalarım yalarım yalarım bir zenci bloğunu ıslatırım ve sonra daldırırım daldırırım

    Skert skert skert, scrap the motha fuckin’ bowl up
    – Skert skert skert, motha kasesini çöpe at
    Young savage bitch im in the kitchen cooking cola
    – Genç vahşi orospu im içinde the mutfak cooking cola
    Real street nigga man I love that backing soda
    – Gerçek sokak zenci adam bu destek soda seviyorum
    Bitch get on my nerves, i [?] for what? (mud, mud)
    – Kaltak sinirlerimi bozuyor, ben [? ne için? (çamur, çamur)
    Told that nigga get his funds up. (yeah)
    – O zenciye parasını kaldırmasını söyledim. (evet)
    Rep that Sex Money so you know i got my guns up
    – Silahlarımı kaldırdığımı bil diye o Seks Parasını tekrarlayın.
    Word on the street savage fucked your baby mamma (i did) Jamaican don dada i murder for fun yah
    – Sokaktaki kelime savage bebeğini becerdi anne (yaptım) Jamaikalı don dada eğlenmek için öldürüyorum yah
    I bought that bitch a Benz cause she use to drive a Honda. (wuu wuu)
    – O kaltağa Honda kullandığı için Benz almıştım. (wuu wuu)
    You been skripping all your life and you still stay with your mamma (broke ass bitch)
    – Hayatın boyunca kayıyorsun ve hala annenle kalıyorsun.

    Murder Gang shit, yeen Slaughter Gang you don’t speak my language
    – Cinayet Çetesi bok, yeen Katliam Çetesi benim dilimi konuşmuyorsun
    Niggas really lame, boy they lamer than a bitch
    – Zenciler gerçekten topaldır, bir orospudan daha topaldırlar.
    Eat you pussy niggas like a fucking sandwich
    – Sandviç gibi amcık zencileri ye
    Mason Margiela cost a grip grip grip
    – Mason Margiela bir tutuş tutuş tutuş maliyeti
    Bitches say they love the way I drip drip drip
    – Orospular benim damlamamı sevdiklerini söylüyorlar.
    I eat that pussy up and then I lick lick lick wet a nigga block and then I dip dip dip
    – O amcığı yerim ve sonra yalarım yalarım yalarım bir zenci bloğunu ıslatırım ve sonra daldırırım daldırırım
  • Честер Небро – Вдыхай Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Честер Небро – Вдыхай Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Я говорил им братики, будьте внимательней
    – Onlara kardeşlerim, dikkatli olun demiştim
    Предупреждал их не переступайте грань
    – Onları uyarmıştım, sınırı aşmayın
    Это не край и знай всё будет обязательно
    – Bu kenar değil ve her şeyin zorunlu olacağını bil
    Только немного позже, ну а пока вдыхай
    – Sadece biraz sonra, şimdilik nefes al

    Дыши пока дышится, а я дишу пока пишется
    – Nefes alırken nefes al, ben de yazarken dışarı çıkıyorum
    И самое главное стараюсь дышать от души
    – Ve en önemlisi kalpten nefes almaya çalışıyorum
    И если вдруг тебе чёто не то там послышалось
    – Ve eğer aniden yanlış anladıysan, orada bir şeyler duymuşsundur
    Или я пизданул лишнего, ты так и скажи
    – Yoksa çok fazla sıçtım, sen de öyle söyle

    Базара нет, обсудим, по свойски пораскинем
    – Pazar yok, tartışacağız, kendi yöntemlerimizle tartışacağız
    Косой раздуем, но не по сины не браза
    – Eğik üfleyeceğiz, ama sina’ya göre değil, braza’ya göre değil
    Базара нет мы разные, но цель у нас одна
    – Çarşı yok biz farklıyız, ama hedefimiz aynı
    И нехуй мне рассказывать какова её цена
    – Bana fiyatının ne olduğunu söyleme sakın

    На черном рынке черный музон играет по старинке
    – Karaborsada, siyah muzon eski moda şekilde oynuyor
    Старик смотри большие черные ботинки
    – Yaşlı adam bak büyük siyah çizmeler
    На твоих тротуарах не левый и не правый
    – Kaldırımlarında sol ya da sağ değil
    Там где решает зелень шарит но не на халяву
    – Yeşilin karar verdiği yerde uğraşır, ama bedavaya değil

    Я говорил им братики, будьте внимательней
    – Onlara kardeşlerim, dikkatli olun demiştim
    Предупреждал их не переступайте грань
    – Onları uyarmıştım, sınırı aşmayın
    Это не край и знай всё будет обязательно
    – Bu kenar değil ve her şeyin zorunlu olacağını bil
    Только немного позже, ну а пока вдыхай
    – Sadece biraz sonra, şimdilik nefes al

    Я говорил им братики, будьте внимательней
    – Onlara kardeşlerim, dikkatli olun demiştim
    Предупреждал их не переступайте грань
    – Onları uyarmıştım, sınırı aşmayın
    Это не край и знай всё будет обязательно
    – Bu kenar değil ve her şeyin zorunlu olacağını bil
    Только немного позже, ну а пока вдыхай
    – Sadece biraz sonra, şimdilik nefes al

    Нам продают отраву с видом лечебных трав
    – Bize şifalı otlar gibi zehir satıyorlar
    Нас продолжают стравливать, закатай рукав
    – Bizi yakalamaya devam ediyorlar, kollarını yuvarla
    Нас пока лечит, но не вылечит минздрав
    – Şu ana kadar iyileşiyoruz, ancak sağlık Bakanlığı tarafından tedavi edilmiyoruz
    А я пускаю в потолок колечки пока дымит гидра
    – Ben de hidra içerken tavana yüzük sokuyorum

    Идёт игра, а я как идиот иду до края
    – Oyun devam ediyor ve ben bir aptal gibi sonuna kadar yürüyorum
    Дуют ветра но этот плод найдет дорогу к раю
    – Rüzgarlar esiyor ama bu meyve cennete giden yolu bulacak
    Склоняюсь у ведра я еще больше понимаю
    – Kovaya yaslanıyorum, daha çok anlıyorum
    Эти окраины когда вдыхая выдыхай
    – Nefes alırken bu kenar boşlukları soluyun

    Дыши пока дышется а я дишу пока дышется
    – Nefes alırken nefes al, ben de nefes alırken nefes alıyorum
    И самое главное стараюсь дышать от души
    – Ve en önemlisi kalpten nefes almaya çalışıyorum
    Но там где режим, мне что-то как то не дышится
    – Ama rejimin olduğu yerde, bir şekilde nefes alamıyorum
    И если есть выход на дым братишь подскажи
    – Ve eğer dumana bir çıkış yolu varsa, kardeşine söyle

    Куда ушли караваны, скажи мне куда
    – Karavanlar nereye gitti, söyle bana nereye gitti
    На запах лаванды уходят друзья
    – Arkadaşlar lavanta kokusuna gider
    Нас обучили командам взять и нельзя
    – Ekipler tarafından eğitildik ve alınamayız
    С помощью пряника и кнута что за хуета
    – Zencefilli kurabiye ve kırbaçla ne sikim

    Я говорил им братики, будьте внимательней
    – Onlara kardeşlerim, dikkatli olun demiştim
    Предупреждал их не переступайте грань
    – Onları uyarmıştım, sınırı aşmayın
    Это не край и знай всё будет обязательно
    – Bu kenar değil ve her şeyin zorunlu olacağını bil
    Только немного позже, ну а пока вдыхай
    – Sadece biraz sonra, şimdilik nefes al

    Я говорил им братики, будьте внимательней
    – Onlara kardeşlerim, dikkatli olun demiştim
    Предупреждал их не переступайте грань
    – Onları uyarmıştım, sınırı aşmayın
    Это не край и знай всё будет обязательно
    – Bu kenar değil ve her şeyin zorunlu olacağını bil
    Только немного позже, ну а пока вдыхай
    – Sadece biraz sonra, şimdilik nefes al
    Я говорил им братики, не переступайте грань
    – Onlara kardeşlerim söyledim, çizgiyi aşmayın
  • ЧЕРНЯЕВ – Серенада Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ЧЕРНЯЕВ – Серенада Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    А тебе надо серенаду и алкоголя много надо
    – Senin serenata ihtiyacın var ve çok fazla alkole ihtiyacın var
    Лишь бы отдыхать по барам и найти новую пару
    – Sadece barlarda dinlenmek ve yeni bir çift bulmak için
    А мне много и не надо, тесгуино, узо, прадо
    – Benim fazla ihtiyacım yok, tesguino, uzo, prado
    Ой, ту балла, но ты Белла, продала ты своё тело
    – Oh, o skorla, ama sen Bella’sın, vücudunu sattın

    А тебе надо серенаду и алкоголя много надо
    – Senin serenata ihtiyacın var ve çok fazla alkole ihtiyacın var
    Лишь бы отдыхать по барам и найти новую пару
    – Sadece barlarda dinlenmek ve yeni bir çift bulmak için
    А мне много и не надо, тесгуино, узо, прадо
    – Benim fazla ihtiyacım yok, tesguino, uzo, prado
    Ой, ту балла, но ты Белла, продала ты своё тело
    – Oh, o skorla, ama sen Bella’sın, vücudunu sattın

    Моя шальная жизнь и я в сплошном дыму
    – Çılgın hayatım ve ben tamamen dumanlıyız
    Ты мне, что то говоришь, но ничего я не пойму
    – Bana bir şey söylüyorsun ama hiçbir şeyi anlayamayacağım
    Я ж тебя сильно любил, какой ещё вопрос?
    – Seni çok seviyordum, başka ne sorusu var?
    Ты запомни дорогая, я не пегий, чёрный пёс
    – Unutma tatlım, ben bencil değilim, kara köpek

    Я забыл чей дом и где дверь
    – Kimin evini ve kapının nerede olduğunu unuttum
    Я снова заблужусь
    – Tekrar kaybolacağım
    А голубая степь
    – Ve mavi bozkır
    Манит меня, и пусть
    – Beni çağırıyor ve bırak

    А я буду танцевать
    – Ben de dans edeceğim
    А ты теперь молчи
    – Şimdi sen sus artık
    Пусть слёзы на глазах
    – Gözlerimin önünde gözyaşlarına izin ver
    Ты меня больше не ищи
    – Beni bir daha arama artık

    А тебе надо серенаду и алкоголя много надо
    – Senin serenata ihtiyacın var ve çok fazla alkole ihtiyacın var
    Лишь бы отдыхать по барам и найти новую пару
    – Sadece barlarda dinlenmek ve yeni bir çift bulmak için
    А мне много и не надо, тесгуино, узо, прадо
    – Benim fazla ihtiyacım yok, tesguino, uzo, prado
    Ой, ту балла, но ты Белла, продала ты своё тело
    – Oh, o skorla, ama sen Bella’sın, vücudunu sattın

    А тебе надо серенаду и алкоголя много надо
    – Senin serenata ihtiyacın var ve çok fazla alkole ihtiyacın var
    Лишь бы отдыхать по барам и найти новую пару
    – Sadece barlarda dinlenmek ve yeni bir çift bulmak için
    А мне много и не надо, тесгуино, узо, прадо
    – Benim fazla ihtiyacım yok, tesguino, uzo, prado
    Ой, ту балла, но ты Белла, продала ты своё тело
    – Oh, o skorla, ama sen Bella’sın, vücudunu sattın

    А тебе надо серенаду и алкоголя много надо
    – Senin serenata ihtiyacın var ve çok fazla alkole ihtiyacın var
    Лишь бы отдыхать по барам и найти новую пару
    – Sadece barlarda dinlenmek ve yeni bir çift bulmak için
    А мне много и не надо, тесгуино, узо, прадо
    – Benim fazla ihtiyacım yok, tesguino, uzo, prado
    Ой, ту балла, но ты Белла, продала ты своё тело
    – Oh, o skorla, ama sen Bella’sın, vücudunu sattın

    А тебе надо серенаду и алкоголя много надо
    – Senin serenata ihtiyacın var ve çok fazla alkole ihtiyacın var
    Лишь бы отдыхать по барам и найти новую пару
    – Sadece barlarda dinlenmek ve yeni bir çift bulmak için
    А мне много и не надо, тесгуино, узо, прадо
    – Benim fazla ihtiyacım yok, tesguino, uzo, prado
    Ой, ту балла, но ты Белла, продала ты своё тело
    – Oh, o skorla, ama sen Bella’sın, vücudunu sattın
  • =dc*reto= – Vida İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    =dc*reto= – Vida İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Y ahora lo he encontrado en ti
    – Ve şimdi onu senin içinde buldum.

    Y ahora lo he encontrado en ti (listen up!)
    – Ve şimdi onu senin içinde buldum (dinle!)

    Yo camino por las calles
    – Sokaklarda yürüyorum
    Y la gente a mí me mira mal
    – Ve insanlar bana kötü bakıyor
    Porque yo tengo una vida
    – Çünkü bir hayatım var.
    Una vida especial
    – Özel bir hayat

    Y es que yo tengo un amigo
    – Ve bir arkadaşım var
    Él me ama, él me la vino a dar
    – Beni seviyor, onu bana vermeye geldi.
    Pues ahora yo me alegro
    – Şimdi sevindim.
    Tengo vida especial (listen up!)
    – Özel bir hayatım var (dinle!)

    Crucificado, muerto y sepultado, en una cruz clavado
    – Çarmıha gerilmiş, ölü ve gömülü, çarmıhta çivilenmiş
    Resucitó al tercer día, y tú, parado, mira mi hermano
    – Üçüncü gün tekrar ayağa kalktı ve sen ayakta kardeşime bak.
    Ponte atento, deja ya de calentar tu asiento
    – Dikkat edin, koltuğunuzu ısıtmayı bırakın.
    Vámonos, decídete alabar al Señor
    – Hadi gidelim, Tanrı’ya şükretmeye karar verin.

    Crucificado, muerto y sepultado, en una cruz clavado
    – Çarmıha gerilmiş, ölü ve gömülü, çarmıhta çivilenmiş
    Resucitó al tercer día, y tú, parado, mira mi hermano
    – Üçüncü gün tekrar ayağa kalktı ve sen ayakta kardeşime bak.
    Ponte atento, deja ya de calentar tu asiento
    – Dikkat edin, koltuğunuzu ısıtmayı bırakın.
    Vámonos, decídete alabar (listen up!)
    – Hadi gidelim, övgüye karar verin (dinleyin!)

    Vida, vida, vida
    – Hayat, hayat, hayat
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)
    Era vida, vida, vida
    – Hayattı, hayattı, hayattı
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)

    I look about the moonlight, moonlight
    – Ay ışığına bakıyorum, ay ışığı
    I wonder what is going on
    – Neler olduğunu merak ediyorum.
    Why am I so happy, singing this song? Oh-oh
    – Bu şarkıyı söylerken neden bu kadar mutluyum? Oh-oh
    I guess it’s just because of all the joy I have in my heart
    – Sanırım bu sadece kalbimdeki tüm sevinç yüzünden
    For all the things he’s done for me from the start (listen up!)
    – En başından beri benim için yaptığı her şey için (dinle!)

    One, one, two, I’ll say what I gotta
    – Bir, bir, iki, yapmam gerekeni söyleyeceğim.
    A friend told me bad about Jesus and he (I?) hit the jackpot
    – Bir arkadaşım bana İsa hakkında kötü şeyler söyledi ve o (ben?) ikramiyeyi bozmak
    Rip it up, rip it up, drink up the cup
    – Yırt, yırt, bardağı iç
    Love of the Lord gonna fill you up, yeah
    – Tanrı’nın sevgisi seni dolduracak, evet

    So what’s it gonna be now, hit me, you’re crazy
    – Şimdi ne olacak, vur bana, sen delisin.
    Time to take five, spirit is soul (so?) free
    – Beş alma zamanı, ruh ruhtur (yani?) kızartma
    Why don’t you just kiss(?), don’t make your life a mess
    – Neden sadece öpmüyorsun (?), hayatınızı bir karmaşa haline getirmeyin
    He’ll just take care of the risks (listen up!)
    – Sadece risklerle ilgilenecek (dinleyin!)

    Vida, vida, vida
    – Hayat, hayat, hayat
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)
    Era vida, vida, vida
    – Hayattı, hayattı, hayattı
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)

    Que digan lo que quieran
    – Bırak istediklerini söylesinler.
    Pero yo nunca me voy a avergonzar, no-oh, no-oh, oh-oh-oh
    – Ama asla utanmayacağım, hayır-oh, hayır-oh, oh-oh-oh
    Él es mi amigo, y yo nunca, nunca lo voy a negar, oh-oh, oh-oh-oh (listen up!)
    – O benim arkadaşım ve ben asla, asla inkar etmeyeceğim, oh-oh, oh-oh-oh (dinle!)

    Crucificado, muerto y sepultado, en una cruz clavado
    – Çarmıha gerilmiş, ölü ve gömülü, çarmıhta çivilenmiş
    Resucitó al tercer día, y tú, parado, mira mi hermano
    – Üçüncü gün tekrar ayağa kalktı ve sen ayakta kardeşime bak.
    Ponte atento, deja ya de calentar tu asiento
    – Dikkat edin, koltuğunuzu ısıtmayı bırakın.
    Vámonos, decídete alabar al Señor
    – Hadi gidelim, Tanrı’ya şükretmeye karar verin.

    Crucificado, muerto y sepultado, en una cruz clavado
    – Çarmıha gerilmiş, ölü ve gömülü, çarmıhta çivilenmiş
    Resucitó al tercer día, y tú, parado, mira mi hermano
    – Üçüncü gün tekrar ayağa kalktı ve sen ayakta kardeşime bak.
    Ponte atento, deja ya de calentar tu asiento
    – Dikkat edin, koltuğunuzu ısıtmayı bırakın.
    Vámonos, decídete alabar (listen up!)
    – Hadi gidelim, övgüye karar verin (dinleyin!)

    Vida, vida, vida
    – Hayat, hayat, hayat
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)
    Era vida, vida, vida
    – Hayattı, hayattı, hayattı
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)

    Que digan lo que quieran
    – Bırak istediklerini söylesinler.
    Pero yo nunca me voy a avergonzar, no-oh, no-oh, oh-oh-oh
    – Ama asla utanmayacağım, hayır-oh, hayır-oh, oh-oh-oh
    Él es mi amigo, y yo nunca, nunca lo voy a negar, oh-oh, oh-oh-oh (listen up!)
    – O benim arkadaşım ve ben asla, asla inkar etmeyeceğim, oh-oh, oh-oh-oh (dinle!)

    Vida, vida, vida
    – Hayat, hayat, hayat
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)
    Era vida, vida, vida
    – Hayattı, hayattı, hayattı
    Lo que tanto buscaba yo (y ahora lo he encontrado en ti)
    – O kadar çok aradığım şey (ve şimdi onu senin içinde buldum)

    Que digan lo que quieran
    – Bırak istediklerini söylesinler.
    Pero yo nunca me voy a avergonzar, no-oh, no-oh, oh-oh-oh
    – Ama asla utanmayacağım, hayır-oh, hayır-oh, oh-oh-oh
    Él es mi amigo, y yo nunca, nunca lo voy a negar, oh-oh, oh-oh-oh
    – O benim arkadaşım ve asla, asla inkar etmeyeceğim, oh-oh, oh-oh-oh

    Que digan lo que quieran
    – Bırak istediklerini söylesinler.
    Pero yo nunca me voy a avergonzar, no-oh, no-oh, oh-oh-oh
    – Ama asla utanmayacağım, hayır-oh, hayır-oh, oh-oh-oh
    Él es mi amigo, y yo nunca, nunca lo voy a negar, oh-oh, oh-oh-oh (listen up!)
    – O benim arkadaşım ve ben asla, asla inkar etmeyeceğim, oh-oh, oh-oh-oh (dinle!)