I don’t really care if your tears fall down your face – Eğer ağlıyorsan gerçekten umrumda değil You know you play the victim every time – Her seferinde kurbanı oynuyorsun I know you gettin’ turnt every night, oh yeah – Her gece kafayı bulduğunu billiyorum Your girls ain’t shit, tryna get me off your mind – Arkadaşlarının hiçbir şey bildikleri yok, beni aklından çıkarmaya çalışıyorlar The same ones who be hittin’ up my line – Benim için çsıraya girenle aynı olan arkadaşların They’re not your friends – Onlar senin arkadaşın değil
I need you to know that – Bilmeni istiyorum ki We ain’t ever gonna go back – Bir daha asla geri dönemeyiz This time, it got so bad – Bu sefer çok kötü oldu It’s best for me, it’s best for you – Bu bizim için en iyisi I need you to know that – Bilmeni istiyorum ki Tried to love you, but I forced that – Seni sevmeyi denedim, ama bunun için çok zorladım All signs, we ignored that – Tüm uyarıları umursamadım And it’s not the same – Ve artık aynı değil
‘Cause it’s over now, oh yeah – Çünkü şimdi bitti, evet Don’t get too confused, girl, it’s over now, oh yeah, uh – Kafan karışmasın, kızım, şimdi bitti, evet No comin’ back around, baby – Geri dönmek yok bebeğim Nothin’ left to lose, girl, it’s over now (Oh yeah, yeah) – Kaybedecek bir şey kalmadı kızım, şimdi bitti
So, I take this just to forget you – Şimdi bu şeyleri sadece seni unutmak için içiyorum I don’t regret those memories – O anılardan pişman değilim And I swear I’m not tryna test – Ve yemin ederim seni kontrol etmeye çalışmıyprum I wish you the best with the life you lead – Gelecek hayatında sana en iyisini diliyorum But you always need that attention – Ama her zaman o ilgiye ihtiyacın var Feedin’ the press, but we don’t speak – Basını besliyoruz ama konuşmuyoruz But we’re both with somebody else – Ama ikimiz de başka biriyle birlikteyiz So please stop calling me – Bu yüzden lütfen beni aramayı bırak
I need you to know that (Oh yeah) – Bilmeni istiyorum ki We ain’t ever gonna go back (Oh yeah) – Bir daha asla geri dönemeyiz This time, it got so bad – Bu sefer çok kötü oldu It’s not the same – Artık aynı değil
‘Cause it’s over now, oh yeah – Çünkü şimdi bitti, evet Don’t get too confused, girl, it’s over now, oh yeah, uh – Kafan karışmasın, kızım, şimdi bitti, evet (Stop callin’, stop callin’) – (Aramayı kes, aramayı kes) No comin’ back around, baby (Oh, no comin’ back around) – Geri dönüş yok bebeğim (Oh, geri dönüş yok) Nothin’ left to lose, girl, it’s over now (Oh yeah, yeah, said) – Kaybedecek bir şey kalmadı kızım, şimdi bitti (Oh evet, evet, dedi)
‘Cause it’s over now, oh yeah (Stop callin’ me, oh) – Çünkü şimdi bitti, evet Don’t get too confused, girl, it’s over now, oh yeah, uh (Stop callin’ me, hey) – Kafan karışmasın, kızım, şimdi bitti, evet No comin’ back around, baby (No comin’ back around, no, no) – Geri dönmek yok bebeğim Nothin’ left to lose, girl, it’s over now (Stop callin’ me, yeah) – Kaybedecek bir şey kalmadı kızım, şimdi bitti
Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil
Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil
Ayy, shawty with the long text, I don’t talk, ayy – Güzel kız uzun mesajlar atıyor, konuşmuyorum Shawty with the long legs, she don’t walk, ayy – Uzun bacaklı güzel kız, yürüyemiyor Yeah, last year, I kept it on the tuck, ayy – Evet, geçen yıl onu tuttum 2020, I came to fuck it up, yeah – 2020, ortamı yıkmaya geldim I want a long life, a legendary one (Yeah) – Uzun bir hayat istiyorum, efsanevi olandan I want a quick death (Yeah), and an easy one (Yeah) – Hızlı bir ölüm istiyorum, kolay olandan I want a pretty girl (Yeah), and an honest one (Yeah) – Güzel bir kız istiyorum, dürüst olanından I want this drink (Yeah), and another one, yeah – Bu içkiyi istiyorum, ve başka bir içkiyi daha And I’m troublesome, yeah – Ve ben belayım, evet I’m a popstar, but this shit ain’t bubblegum, yeah – Ben bir pop starım ama ağzımdaki bir sakız değil You would probably think my manager is Scooter Braun, yeah – Büyük ihtimalle menajerimin Scooter Braun olduğunu düşünüyorsundur But my manager with twenty hoes in Buddakan, yeah, ayy – Ama benim menajerim Buddakan’da 20 kızla birlikte Look, Ariana, Selena, my Visa – Ariana’ya bak, Selena’ya bak, benim Visa kartım It can take as many charges as it needs to, my girl – Ne kadar ihtiyacı varsa o kadariçine para alabilir, kızım That shit platinum just like all of my releases, my girl – Bu da platin sertifikalı, yayınladığım tüm şarkılar gibi, kızım Niggas come for me, I tear them all to pieces, my girl – Zenciler benim için geliyor, onları parçalarına ayırıyorum, kızım I’ma show your sexy ass what relief is, my girl – Seksi kıçının nasıl bir rahatlama olduğunu sana göstereceğim, kızım Please don’t take no shit that’s ’bout to have you geekin’ – Lütfen bok atma, bu seni bir moron yapmak üzere And I’m not drivin’ nothin’ that I gotta stick the keys in – Ve ben anahtarlarımı içinde bırkacağım hiçbir şey sürmem Wonder how I got this way? I swear I got the – Buraya nasıl geldiğimi merak mı ediyorsun? Yemin ederim benim
Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil
I’m a popstar, not a doctor, watch her – Ben bir popstarım, doktor değil, onu izle Say she rep a whole different block, so I blocked her – Başka bir blokta daha ünlendiğini söyledi, ben de onu engelledim Busy at the crib, cookin’ salmon with the lobster – Aşırmakla meşgulüm, ıstakozla somon pişiriyorum If we talkin’ joints, it’s just me and David Foster – Eğer esrardan bahsedersek, yalnızca ben ve David Foster Bodyguards don’t look like Kevin Costner, you tweakin’ – Korumalar Kevin Costner’a benzemiyor, rahatsız edici şey Just pulled up to Whitney Houston, Texas for the evenin’ – Whitney Houston’a çektim, bu gece için Texas They tell the same story so much, they start to believe it – Aynı hikayeyi çok fazla tekrar edersen, inanmaya başlarlar The ones that start like, “Drizzy’s shit was cool, but we even” – Şöyle başlayanlar ”Drizzy’nin şeyi harikaydı, ödeştik” Man, how the fuck? – Adamım, nasıl? Two, four, six, eight watches, factory, so they appreciate – İki, dört, altı saat, fabrika, bu yüzden takdir ediyorlar Crown in my hand and I’m really playin’ keep-away – Elimde taç var ve ben gerçekten uzaktan oynuyorum Shit don’t even usually get this big without a Bieber face – Bieber’ın yüzü olmadan iler bu kadar büyümüyor bile Naw, naw, piece of cake, naw, naw, Turks and Caic’, yeah, yeah – Hayır hayır, çantada keklik, hayır hayır, Turks ve Caicos Adaları, evet Go and get your friends, we can sneak away, yeah, yeah – Git ve arkadaşını çağır, kaçabiliriz Yeah, I keep a, like I keep the faith – Evet, tutuyorum, sanki inancımmış gibi korkuyorum Wonder how I got this way? Swear I got the – Buraya nasıl geldiğimi merak mı ediyorsun, Yemin ederim benim
Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil Bitches callin’ my phone like I’m locked up, nonstop – Srtükler sanki hapismişim gibi durmadan telefonumu arıyor From the plane to the fuckin’ helicopter, yeah – Uçaktan helikoptere kadar, evet Cops pullin’ up like I’m givin’ drugs out, nah, nah – Polisler sanki uyuşturucu satıyormuşum gibi kenara çekiyorlar I’m a popstar, not a doctor – Ben bir pop yıldızıyım, doktor değil
I got guns in my head and they won’t go. – Kafamın içerisinde silahlar var ve onlar gitmeyecekler Spirits in my head and they won’t go. – Kafamın içerisinde ruhlar ve onlar gitmeyecekler I got guns in my head and they wont go – Kafamın içerisinde silahlar var ve onlar gitmeyece Spirits in my head and they wont… – Kafamın içerisinde ruhlar ve onlar gitmeyecekler… Been lookin’ at the stars tonight – Geceleri yıldızlara bakıyordum And I think “Ohh how I miss the bright sun” – Ve düşündüm ‘Ohh parlak güneşi nasıl özlüyorum ‘ I’ll be a dreamer ’til the day I die. – Öleceğim güne kadar bir hayalci olacağım And they say “Ohhh, how the good die young” – Ve onlar derler ki !nasıl iyi genç şekilde öleceksin ‘ But were all strange, and maybe we don’t want to change – Ama tüm garipliklerde ve belki biz değişmek istemeyiz
And I think “Ohh, like im lost and can’t be found.” – Ve düşünüyorum’Ohh kayıp içerisinde gibiyim ve bulamayan ‘ Im just waiting for my day to come. – Geleceğim günü bekliyorum sadece And I think “Ohh, cause I don’t wanna let you down.” – Ve düşünüyorum’Ohh çünkü ben aşağı düşmek istemem But something inside has changed, and maybe we don’t wanna stay the same – Ama içeride bazı şeyler değişti ve belki biz aynı kalmak istemeyiz I got guns in my head and they won’t go. – Kafamın içerisinde silahlar var ve onlar gitmeyecekler Spirits in my head and they won’t go. – Kafamın içerisinde ruhlar ve onlar gitmeyecekler But the gun still rattles the gun still rattles ohh And I dont want a never–ending life. – Ama silahlar hala çıngırdaklar silahlar hala çıngırdaklar ohh ve yaşamın sona ermesini istemem I just want to be alive – Sadece canlı kalmak isterim While im here – Burada yaşarken And I dont want a never-ending life – Ve yaşamın sona ermesini istemem I just want to be alive – Sadece canlı kalmak isterim While im here – Burada yaşarken And I dont want to see another night lost inside of our own life – Ve kendi hayatımızın içerinde kaybolacağımız başka gece görmek istemem
If all of the kings have their queens on the throne – Bütün kralların tahtlarında kendi kraliçeleri olsaydı We would pop champagne and raise a toast – Şampanya patlatıp kadeh kaldırdık To all of the queens who are fighting alone – Yalnız savaşan tüm kraliçelere Baby, you’re not dancin’ on your own – Bebeğim kendi başına dans etmiyorsun Can’t live without me, you wanna’ but you can’t, no, no, no – Ben siz yaşayamazsın bunu istiyorsun ama yapamazsın
Think it’s funny, but honey, can’t run this show on your own – Komik olduğunu düşünüyorsun ama balım, kendi kendine bu saltanatı idare edemezsin I can feel my body shake, there’s only so much I can take – Vücudumun sarsıldığını hissedebiliyorum Ve sadece hissedebileceğim çok fazla şey var I’ll show you how a real queen behaves, oh – Sana gerçek bir kraliçe nasıl davranır göstereceğim, oh No damsel in distress, don’t need to save me – Tehlikede olan genç bir kız yok beni kurtarmak zorunda değilsin Once I start breathin’ fire, you can’t tame me – Bir kere ateş solumaya başladım, beni evcilleştirirmezsin And you might think I’m weak without a sword – Ve bir kılıçsız güçsüz olduğumu düşünebilirsin
But if I had one, it’d be bigger than yours – Ama eğer bir kılıcım olsaydı seninkinden daha büyük olurdu If all of the kings have their queens on the throne – Bütün kralların tahtlarında kendi kraliçeleri olsaydı We would pop champagne and raise a toast – Şampanya patlatıp kadeh kaldırdık To all of the queens who are fighting alone – Yalnız savaşan tüm kraliçelere Baby, you’re not dancin’ on your own – Bebeğim kendi başına dans etmiyorsun Disobey me, then baby, it’s off with your head – Bana itaatsizlik et bebeğim o zaman kellen uçurulmuş olur
Gonna’ change it and make it a world you won’t forget – Onu değiştireceğim ve unutamayacağın bir dünya yapacağım No damsel in distress, don’t need to save me – Tehlikede olan genç bir kız yok beni kurtarmak zorunda değilsin Once I start breathin’ fire, you can’t tame me – Bir kere ateş solumaya başladım, beni evcilleştirirmezsin And you might think I’m weak but that is so wrong – Güçsüz olduğumu düşünebilirsin ama bu çok yanlış But I’m stronger than I ever was before – Ama her zaman olduğumdan daha güçlüyüm If all of the kings have their queens on the throne – Bütün kralların tahtlarında kendi kraliçeleri olsaydı
We would pop champagne and raise a toast – Şampanya patlatıp kadeh kaldırdık To all of the queens who are fighting alone – Yalnız savaşan tüm kraliçelere Baby, you’re not dancin’ on your own – Bebeğim kendi başına dans etmiyorsun In chess, the king can move one space at a time – Santrançta (Şah) kral bir hamlede sadece bir hareket edebilir But queens are free to go wherever they like – Ama kraliçeler istedikleri yere gitmekte özgürdür You get too close, you’ll get a royalty high – Çok yaklaşıyorsun kraliyet hanedanlığı ayrıcalığı alacaksın So breathe it in to feel the love – Öyleyse aşkı hissetmek için nefes al If all of the kings have their queens on the throne – Bütün kralların tahtlarında kendi kraliçeleri olsaydı We would pop champagne and raise a toast – Şampanya patlatıp kadeh kaldırdık To all of the queens who are fighting alone – Yalnız savaşan tüm kraliçelere Baby, you’re not dancin’ on your own – Bebeğim kendi başına dans etmiyorsun
Oh, yeah – Ah evet (Oh, is that Kaniel again?) – (Oh, yine Kaniel mi?) Oh – Oh (Ayy, bring it, bring it back, bring it back, bring it back) – (Ayy, geri getir, geri getir, geri getir, geri getir) Oh, yeah – Ah evet
Laid up, got me thinkin’, babe – Koydu, beni düşündürdü bebeğim Tell me if you with it ’cause I’m with it, babe – Onunla olursan söyle bana çünkü ben onunla beraberim bebeğim I haven’t heard from you in a minute, babe – Senden bir dakika haber almadım bebeğim Just tell me what to do when I get it, babe – Sadece onu aldığımda ne yapacağımı söyle bebeğim Gucci and Prada – Gucci ve Prada
Trips to your crib in the middle of the night – Gecenin ortasında beşiğinize geziler I know that you miss me ’cause I put it down right – Beni özlediğini biliyorum çünkü doğru yazdım Damn, babe, I can put you on a flight – Lanet olsun bebeğim, seni uçağa bindirebilirim You know that a nigga like me can change your life – Benim gibi bir zencinin hayatını değiştirebileceğini biliyorsun
Oh, baby – Bebeğim Everything you do is amazing – Yaptığın her şey harika Ain’t nobody watchin’, go crazy – Kimse izlemiyor, çıldır I got what you need – İhtiyacın olanı aldım Everybody think you shy, but I know you a freak, lil’ baby (Oh) – Herkes utangaç olduğunu düşünüyor, ama seni ucube biliyorum bebeğim (Oh) Everything you do is amazing (Yeah) – Yaptığın her şey harika (Evet) Ain’t nobody watchin’, go crazy (Yeah) – Kimse izlemiyor, çıldır (Evet) I got what you need (Yeah) – İhtiyacın olanı aldım (evet) Everybody think you shy, but I know you a freak, lil’ baby (Yeah – Herkes utangaç olduğunu düşünüyor, ama seni ucube biliyorum bebeğim (Evet
I been overseas goin’ crazy (Yeah) – Yurtdışında deliriyordum (Evet) I can tell you love it when we made up (Ayy) – Barıştığımızda bunu sevdiğini söyleyebilirim (Ayy) Black and gray diamonds like a Raider (Raider) – Raider (Raider) gibi siyah ve gri elmaslar Orange peel, your love is real (Yeah) – Raider (Raider) gibi siyah ve gri elmaslar Lovin’ skills, I need some lovin’ skills (Yeah) – Portakal kabuğu, aşkın gerçek (Evet) Left my dirty drawers and you love me still (Yeah) – Sevme becerileri, bazı sevgi becerilerine ihtiyacım var (Evet) Eyes come lazy, but she is real (Yeah) – Kirli çekmecelerimi bıraktın ve beni hala seviyorsun (Evet) Dressed to kill (Yeah, yeah, yeah) – Gözler tembelleşir, ama o gerçek (Evet) We can bum-bum ’til you’re tired (Oh) – Öldürmek için giyinmiş (Evet, evet, evet) I can put a stone by your eye (Oh) – Yorulana kadar serseri yapabiliriz (Oh) I can see you never switchin’ sides – Gözüne bir taş koyabilirim (Oh) You never tell me lies – Bana asla yalan söylemiyorsun Not rushin’ tie-ties, yeahv – Kravatlar acele etmiyor, evet
Trips to your crib in the middle of the night – Gecenin ortasında beşiğinize geziler I know that you miss me ’cause I put it down right – Beni özlediğini biliyorum çünkü doğru yazdım Damn, babe, I can put you on a flight – Lanet olsun bebeğim, seni uçağa bindirebilirim You know that a nigga like me can change your life – Benim gibi bir zencinin hayatını değiştirebileceğini biliyorsun
Oh, baby – Bebeğim Everything you do is amazing – Yaptığın her şey harika Ain’t nobody watchin’, go crazy (I got what you need) – Kimse izlemiyor, çıldır (ihtiyacın olana sahibim) I got what you need – İhtiyacın olanı aldım Everybody think you shy, but I know you a freak, lil’ baby – Herkes utangaç olduğunu düşünüyor, ama seni ucube biliyorum bebeğim
Yeah, get me lit – Evet, beni aydınlat Hoes on my phone when they find out that I’m rich – Zengin olduğumu öğrendiklerinde telefonumdaki çapalar Then they switch when they see I’m choosin’ on my bitch – Sonra benim kaltağımı seçtiğimi gördüklerinde değişiyorlar Top down, got her doin’ donuts on the dick, yeah – Yukarıdan aşağı, ona çörek yapıyor, evet Pose for the flick – Fiske için poz ver Damn it, bust it, baby, watch you do it on a split – Kahretsin, patlat bebeğim, bir bölünmede yaptığını izle She don’t need no hands or no pants, do your dance – Eline ya da pantolonuna ihtiyacı yok, dansını yap Poppin’ rubber bands, did the dash, make it fast (Oh) – Poppin ‘lastik bantlar, fırlattı, hızlı yap (Oh) (Ayy, bring it, bring it back, bring it back, bring it back) – (Ayy, geri getir, geri getir, geri getir, geri getir) Yeah, waitin’ by me phone just to dick you down, down – Evet, telefonun yanında bekliyorum, sadece seni aşağı çekmek için Let me put it down, down – Bırak onu indireyim Now put it down, down – Şimdi yere bırak Watch me put it down, down (Bring it back, bring it back, bring it back) – İndir beni izle, indir (geri getir, geri getir, geri getir) Put it down, down – İndir şunu
Trips to your crib in the middle of the night – Gecenin ortasında beşiğinize geziler I know that you miss me ’cause I put it down right – Beni özlediğini biliyorum çünkü doğru yazdım Damn, babe, I can put you on a flight – Lanet olsun bebeğim, seni uçağa bindirebilirim You know that a nigga like me can change your life – Benim gibi bir zencinin hayatını değiştirebileceğini biliyorsun
Oh, baby – Bebeğim Everything you do is amazing – Yaptığın her şey harika Ain’t nobody watchin’, go crazy – Kimse izlemiyor, çıldır I got what you need – İhtiyacın olanı aldım Everybody think you shy, but I know you a freak, lil’ baby (Oh) – Herkes utangaç olduğunu düşünüyor, ama seni ucube biliyorum bebeğim (Oh) Everything you do is amazing (Yeah) – Yaptığın her şey harika (Evet) Ain’t nobody watchin’, go crazy – Kimse izlemiyor, çıldır I got what you need – İhtiyacın olanı aldım Everybody think you shy, but I know you a freak, lil’ baby – Herkes utangaç olduğunu düşünüyor, ama seni ucube biliyorum bebeğim
Sch / Kofs / Jul / Naps / Soso maness / Elams / Solda / Houari – Sch / Kofs / Tem / Naps / Soso maness / Elams / Solda / Houari Oui, ma gâtée, RS4 gris nardo, bien sûr qu’ils m’ont raté (gros, bien sûr) – Evet, benim şımarık RS4 gri nardo, tabii ki beni özlediler (büyük, tabii ki) Soleil dans la bulle, sur le Prado, Shifter pro’ (Shifter pro’) – Balonda güneş, Prado’da, Shifter pro ‘(Shifter pro’) Contre-sens (ah), ma chérie, tu es à contre-sens – Yanlış (ah) sevgilim, yanılıyorsun Puta, où tu étais quand j’mettais des sept euros d’essence (hein ?) ? – Puta, ben benzini yedi euro koyduğumda (eh?) Neredeydin? Tu veux nous faire la guerre (hein ?) ? Par Dieu, c’est B (ah) – Bizimle savaşmak istiyorsun (eh?)? Tanrı adına B (ah) Ça prend ton Audi, ça prend ta gadji, ça prend ta CB (eh, eh) – Audi’nizi alır, aletinizi alır, kredi kartınızı alır (eh, eh) Le téléphone bippe (brr), que tu prends la kew (ew) – Telefon bip sesi çıkarır (brr), kew alırsın (ew) C’est Marseille, bébé (ah), sa mère un CDD (ah) – Marsilya, bebeğim (ah), annesi bir CDD (ah) Wesh alors, ma race, tranquille ou quoi (oh, mathafuck) ? – Öyleyse ırkım, sessiz mi yoksa ne (oh, mathafuck)? Grimpe dans la tchop, j’fais zéro à cent en deux secondes trois – Tchop’a tırman, iki saniyede sıfırdan yüze üç yapıyorum Guitarisé, oh, AC/DC, oh, on s’croise, c’est sûr, tu es tétanisé – Gitarize edilmiş, oh, AC / DC, oh, yolları kesiştik, elbette felçlisin
J’ai passé la bague à Tchikita, deux mois après, j’l’ai déjà quitté (ah, ah) – Yüzüğü Tchikita’ya geçtim, iki ay sonra onu çoktan terk ettim (ah, ah) T’es un p’tit bâtard, j’suis un apache, j’suis un Diakité (eh) – Sen küçük bir piçsin, ben bir Apaçiyim, ben bir Diakite’im (eh) J’suis le capitaine (eh), j’vais les décapiter (eh) – Ben kaptanım (eh), kafalarını keseceğim (eh) C’est pas la capitale (nan), c’est Marseille, bébé (pah, pah, pah) – Başkent değil (nan), Marsilya, bebeğim (pah, pah, pah) 1.3, Audi Sport, j’passe la douane, les rapports – 1.3, Audi Sport, gümrükten geçiyorum, raporlar Nique ta mère sur la Canebière, nique tes morts sur le Vieux-Port (Santé & Honneur) – Canebière’de anneni becer, Eski Liman’da ölülerini becer (Sağlık ve Onur) Mi amor, c’est les quartiers Sud, c’est les quartiers Nord – Mi amor, bu güney bölgeleri, kuzey bölgeleri Nique ta mère sur la Canebière, nique tes morts sur le Vieux-Port (ah) – Canebière’de anneni becer, Eski Liman’da ölün (ah)
J’suis à la zone, sans casque sur un scooter kit-é – Bölgedeyim, kit-é scooter üzerinde kask olmadan Oublie-la, c’est une puta, elle t’a quitté – Unut onu, o bir puta, seni terk etti J’suis ailleurs, c’est d’la moula qu’j’ai effrité – Ben başka bir yerdeyim, parçaladığım moula’dan D’puis t’à l’heure, que ça me nique mon briquet – O andan itibaren çakmağımı mahvetti Rafale, flow bazookaw, j’ai des potes qui s’déplacent au cas où – Patlama, akış bazukavası, her ihtimale karşı hareket eden arkadaşlarım var La moto, elle fait “brm, brm, brm, brm”, toujours là, demande à Tchyco – Bisiklet, “brm, brm, brm, brm” diyor, her zaman orada, Tchyco’ya sor J’suis dans l’game en claquettes, survêt’ – Step dansı oyunundayım, eşofman J’fuck les folles qui parlent de moi sur l’net – İnternette benim hakkımda konuşan çılgın kadınları sikiyorum J’suis sous potion là, j’tire deux-trois sur l’pét’ – Orada iksir üzerindeyim, evcil hayvana iki-üç atıyorum ‘ Au fait, on grimpe, envoie les zéros sur l’chèque – Bu arada, tırmanıyoruz, sıfırları Çek’e gönderiyoruz Ah, ah, poto, que pasa ? Ah, ah, dans la cabesa – Ah, ah, ahbap, ne pasa? Ah, ah, kabinde Ah, ah, grr, ratata, ah, ah, pour les mapesa – Ah, ah, grr, ratata, ah, ah, mapesa için Ah, ah, poto, que pasa ? Ah, ah, dans la cabesa – Ah, ah, ahbap, ne pasa? Ah, ah, kabinde Ah, ah, grr, ratata, ah, ah, pour les mapesa – Ah, ah, grr, ratata, ah, ah, mapesa için Plus besoin d’aller chez Lacoste depuis qu’j’suis fait d’or et d’platine – Altın ve platinden yapıldığım için artık Lacoste’a gitmeme gerek yok Et sur Twitter, j’vois leurs posts, nique leurs mères ceux qui parlent mal d’la team – Ve Twitter’da gönderilerini görüyorum, takım hakkında kötü konuşan annelerini sikiyorum
En bande organisée, personne peut nous canaliser – Organize bir grupta kimse bize kanallık edemez Dans la zone, ça fume la fusée, pisté par les banalisées – Bölgede, işaretsizler tarafından izlenen roketi içiyor. Hasta luego, fais-en un, hasta luego, fais-en deux – Hasta luego, bir tane yap, hasta luego, iki tane yap Hasta luego, ouh, ouh, hasta luego, bam, bam – Hasta luego, ooh, ooh, hasta luego, bam, bam
C’est du 24 carats (nan), j’rappe depuis l’époque de K-Ra – 24 karat (nah), K-Ra günlerinden beri tecavüz ediyorum La technique, le flow de malade, artistiquement, on se balade (ok) – Teknik, hastalıklı akış, sanatsal olarak dolaşıyoruz (tamam) T-Max, casque Araï, recherché à kech-Marra – T-Max, Araï kask, Kech-Marra’da aranıyor J’lui envoie une frappe imparable, j’fais couler son mascara (ah, ah) – Ona durdurulamaz bir grev gönderiyorum, maskarasını çalıştırıyorum (ah, ah) Le J, c’est le S (ok), hum, j’sors le RS (vroum, vroum) – J, S’dir (tamam), hmm, RS’yi çıkarıyorum Une liasse épaisse, Arlabelek, N.A.P.S (ah, ah) – Kalın bir tomar, Arlabelek, N.A.P.S (ah, ah) Le, le J, c’est le S (ok), hum, j’sors le RS (vroum, vroum) – J, bu S (tamam), um, RS’yi çıkarıyorum (vroum, vroum) Une liasse épaisse, Arlabelek, N.A.P.S (ok) – Kalın bir tomar, Arlabelek, N.A.P.S (tamam)
Yo, cesse ton baratin (yeah), t’es qu’un fils de bar à tain-p’ (ah) – Yo, saçmalamayı kes (evet), sen bir pisliğin oğlusun (ah) J’commence le rap avec 7 et 3, à la rivière, j’ai touché la quinte – Rap’e 7 ve 3 ile başlıyorum, nehirde beşinci vuruyorum Yo, j’vise l’or, le platine (ah), à la base, c’était les assises – Yo, altını hedefliyorum, platin (ah), üssünde, temeller buydu J’suis un peu d’Zampa, un peu d’Zizou (coup), j’offre un Ricard à Poutine – Ben biraz Zampa, biraz Zizou (aniden), Poutine’e bir Ricard öneriyorum Jeune trafiquant dans le bâtiment, cavale comme Usain Bolt (ah, ah) – Genç bina kaçakçısı, Usain Bolt gibi koş (ah, ah) Je connais le maniement de mon département, le soir, pour te froisser ta go’ (ah, ah, ah) – Akşamları seni kırmak için departmanımın idaresini biliyorum ‘(ah, ah, ah) Et ça fait : zumba, caféw, caféw, carnaval – Ve gider: zumba, caféw, caféw, karnaval J’suis dans l’4×4 teinté, pisté par la banal’ – Ben banal tarafından izlenen renkli 4×4’teyim Et ça fait : zumba, caféw, caféw, carnaval – Ve gider: zumba, caféw, caféw, karnaval J’suis dans l’4×4 teinté, pisté par la banal’ – Ben banal tarafından izlenen renkli 4×4’teyim
En bande organisée, personne peut nous canaliser – Organize bir grupta kimse bize kanallık edemez Dans la zone, ça fume la fusée, pisté par les banalisées – Bölgede, işaretsizler tarafından izlenen roketi içiyor. Hasta luego, fais-en un, hasta luego, fais-en deux – Hasta luego, bir tane yap, hasta luego, iki tane yap Hasta luego, ouh, ouh, hasta luego, bam, bam – Hasta luego, ooh, ooh, hasta luego, bam, bam
Égal, illégal (eh), Alpha, Oméga (vroum) – Eşit, yasadışı (eh), Alpha, Omega (vroum) On fait coup d’état, balle dans la te-tê, c’est la cuenta (vroum) – Darbe yapıyoruz, te-tê’de mermi, bu cuenta (vroum) Poursuite, y a les bleus (bleus), serein, j’sors d’la bleue (bleue) – Pursuit, blues (mavi), sakin, maviden çıkıyorum (mavi) Ter-ter, guidon , logistique, par terre, du sang balistique – Ter-ter, arpacık, lojistik, yerde, balistik kan A-tchu-tchu-tcha (tcha), c’est une salvatrucha (‘cha) – A-tchu-tchu-tcha (tcha), bu bir salvatrucha (‘cha) Trafic haram (ah), Marseille, on trouve des cadavres (ouais) – Trafik haram (ah), Marsilya, cesetler buluyoruz (evet) Marseille hala, plus d’âme, les p’tits passent à l’acte (ouais) – Marsilya hala, artık ruh yok, küçükler harekete geçiyor (evet) Milli’, j’veux l’milli’ comme l’OVNI (hum), ces filha puta, j’les finis – Milli ‘, milli’ istiyorum UFO gibi (hum), bu filha puta, bitiriyorum onları
Yah, on les rend amis : ennemis, yah, on les rend ennemis : amis, yah – Yah, onları arkadaş yaparız: düşman, evet, onları düşman yaparız: arkadaşlar, yah J’ai les poches pleines, tu m’suis, j’ai fait le calcul de plus le calculer lui, yah (ouh) – Ceplerim dolu, beni takip et, matematik yaptım artı hesapladım, yah (ouh) Comportement dans la zone, yah, comporte avec les hommes, yah – Bölgedeki davranış, yah, erkeklerle davran, yah Garde la pêche, moi, j’ai la forme, forme, temenik, on te déforme – Balığa devam et ben şekle, şekle, temenik bende seni deforme ederiz Car c’est trop vrai, t’as l’regard et l’fond mauvais, quand j’galère, toi t’es refait (eh) – Çünkü çok doğru, kötü bir görüntün ve kötü bir geçmişin var, ben eğlendiğimde sen yeniden yapıyorsun (eh) Au lit, t’es mauvais (eh), ta gadji, on la connaît (eh, eh) – Yatakta kötüsün (eh), gadjin, onu biliyoruz (eh, eh) Au parloir, elle a tourné (eh, eh), cognée par des prisonniers (ouh, ouh) – Salonda döndü (eh, eh), mahkumlar tarafından vurdu (ouh, ouh) Tu dois des sous, sous, sous, tu fais la mala dans les “boum, boum, boum” – Borcun var, para, para, “boom, boom, boom” da mala yapıyorsun Pour de la monnaie, on te click, click, boum, l’alcool, on la glou, glou, glou (glou, glou, glou) – Değişim için tıklıyoruz, tıklıyoruz, boom, alkol, biz glo, glo, glo (glou, glou, glou) Tu dois des sous, sous, sous, tu fais la mala dans les “boum, boum, boum” – Borcun var, para, para, “boom, boom, boom” da mala yapıyorsun Pour de la monnaie, on te click, click, boum, l’alcool, on la glou, glou, glou (glou, glou, glou) – Değişim için tıklıyoruz, tıklıyoruz, boom, alkol, biz glo, glo, glo (glou, glou, glou)
Wesh, tu veux pas la guerre mais pourquoi tu allumes la mèche (mèche, mèche) ? – Wesh, savaş istemiyorsun ama neden fitili ateşliyorsun (fitil, fitil)? J’suis dans la zone, j’évite les putas, wesh – Ben bölgedeyim, putalardan kaçınıyorum, wesh Moi, j’écoute pas les gens et ma Clio, elle est sur les jantes – Ben, insanları ve Clio’mu dinlemiyorum, bu jantlarda J’fais que fumer le jaune, des fois, avec un peu de Marie-Jeanne – Bazen biraz Marie-Jeanne ile sarı dumanı yapıyorum Hier, j’étais bleu, j’voulais un Porsche GT bleu (bleu) – Dün maviydim, mavi bir Porsche GT (mavi) istedim Y avait le pain, on était plein, y avait pas un, on était deux (deux) – Ekmek vardı, doluyduk, bir tane yoktu, ikiydik (iki) J’suis dans le bloc, ma biche, dans la zone, c’est chacun sa kich’ (sa kich’) – Bloktayım, benim doe’m, bölgede, her biri onun kich ‘(onun kich’) Y a eu des traîtres, des traîtres, des traîtres, nique sa mère, c’est rien, ma3lich – Hainler vardı, hainler, hainler, annesini sikeyim, hiçbir şey yok, ma3lich Au quartier, y a d’la vente d’armes, nouvelle paire, j’paye en espèces – Mahallede silah satışı var, yeni çift, nakit ödüyorum Fais belek, y a les gendarmes, ils sont loin, c’est bon, déstresse – Belek yap, jandarmalar var çok uzakta, güzel, sıkıntı C’est tous pour la plata, retour de flamme, fumar mata (brh) – Hepsi çanak, flashback, fumar mata (brh) için Ça danse en équipe sur le chant des “ratata” – “Ratata” şarkısıyla takım olarak dans ediyor
En bande organisée, personne peut nous canaliser – Organize bir grupta kimse bize kanallık edemez Dans la zone, ça fume la fusée, pistés par les banalisées – Bölgede, gizli görevliler tarafından takip edilen roketi içiyor. Hasta luego, fais-en un, hasta luego, fais-en deux – Hasta luego, bir tane yap, hasta luego, iki tane yap Hasta luego, ouh, ouh, hasta luego, bam, bam – Hasta luego, ooh, ooh, hasta luego, bam, bam En bande organisée, personne peut nous canaliser – Organize bir grupta kimse bize kanallık edemez Dans la zone, ça fume la fusée, pistés par les banalisées – Bölgede, gizli görevliler tarafından takip edilen roketi içiyor. Hasta luego, fais-en un, hasta luego, fais-en deux – Hasta luego, bir tane yap, hasta luego, iki tane yap Hasta luego, ouh, ouh, hasta luego, bam, bam – Hasta luego, ooh, ooh, hasta luego, bam, bam
B boy be my baby – Oğlum , bebeğim ol Won’t you be my baby – Bebeğim olmayacak mısın My one and only baby – Benim tek ve yalnız bebeğim Be my baby now – Şimdi benim bebeğim ol Oh oh ooh – Ah ah aah
It was winter time – Kış zamanıydı You know what they say – Ne dediklerini biliyorsun Did you think about us – Bizim hakkımızda düşündün mü Did you miss your baby – Bebeğini özledin mi I’m gonna catch the train – Treni yakalayacağım Cos’ I’m heading your way – Çünkü yoluna baş koyuyuorum You’re my number one – Çünük benim bir numaramsın That’s all a new born son – Bunların hepsi yeni doğmuş bir oğlan Won’t you be my king – Kralım olmayacak mısın Won’t you be my king – Kralım olmayacak mısın
Cos’ I know you care – Çünkü önemsediğini biliyorum Did a dance for you – Senin için bir dans yaptım And when I’m done – Ve bıktığımda I’m gonna do it again – Bunu tekrar yapacağım And when It’s over – Ve bittiğinde I’m gonna pull you closer – Seni yakınıma çekeceğim Keep your Nike’s on – Nikelarını elinde tut You know how we do – Nasıl olduğumuzu biliyorsun There is nothing he won’t try – Deneyemeyeceği birşey yok We like two stars in the sky – Gökyüzündeki iki yıldız gibiyiz You’re my rainy day’s sunshine – Sen benim yağmurlu günümün güneş ışığısın It’s plain to see – Bu tamamen görmektir My heat in the cold of winter – Soğuk sudaki ateşim Just so right for me – Sadece benim için çok doğru So won’t you please – Bu yüzden yapmayacak mısın
B boy be my baby – Oğlum , bebeğim ol Won’t you be my baby – Bebeğim olmayacak mısın My one and only baby – Benim tek ve yalnız bebeğim Be my baby now – Şimdi benim bebeğim ol Oh oh ooh – Ah ah aah
There are two in the air – Gökyzünde iki şey vardır İf you feel like me – Eğer benim gibi hissediyorsan Someone who cares for so freaky – Çok çılgınca düşünen bir kişi In demand by all the ladies – Revaçta olan bütün hanımları It’s not for sale – Onlar satılık değiller It’s being home delivered to me – Bana teslim edilen ev oluyor So hang up all your trying cards please – Bu yüzden bütün deneme kartlarını as He’s my baby – O benim bebeğim
Lovesick cos’ thats what I get – Aşk hastalığı bu benim elde ettiğim şey I hear his voice when things get wet – Birşeyler ıslanınca sesini duyuyorum Know’s what I want – İstediğimi bilir And then he’ll fetch – Ve sonra o gidip getirecek He’s my boo – O benim sevgilim And I’m his little pet – Ve ben onun küçük ev hayvanıyım You never know what he’ll do next – Onun sonra ne yapacağını asla bilemesssin He’s my baby – O benim bebeğim
My rainy day’s bright sunshine – Yağmurlu günümün parlak güneşi Live in fantasy – Fantazide yaşıyorum My heat in the cold of winter – Soğuk sudaki ateşim Just so right for me – Sadece benim için çok doğru So won’t you please – Bu yüzden yapmayacak mısın
B boy be my baby – Oğlum , bebeğim ol Won’t you be my baby – Bebeğim olmayacak mısın My one and only baby – Benim tek ve yalnız bebeğim Be my baby now – Şimdi benim bebeğim ol Oh oh ooh – Ah ah aah
Get ’em, get ’em, get ’em, oh – Get ’em, get’ em, get ’em, oh Oh (I’m trynа fuckin’ get ’em), oh (I’m trynа fuckin’ get ’em) – Oh (Onları alıyorum), oh (Onları alıyorum) Oh, oh (Get ’em), oh – Oh, oh (al onları), oh Oh (Gettin’ big on this), oh, oh, oh – Oh (Bunda büyülüyorum), oh, oh, oh Oh, oh, oh, oh – Oh, oh, oh, oh Oh, oh, oh – Oh, oh, oh Whаt do you wаnt? Won’t tell you twice, yeаh – Ne istiyorsun? Sana iki kez söylemeyeceğim, evet I’m а thief in the night (Thief in the night), oh – Ben gece hırsızım (gece hırsız), oh
I did some wrong (Oh, oh), but I’m аlwаys right (Oh, oh) – Biraz yanlış yaptım (Oh, oh), ama kesinlikle haklıyım (Oh, oh) Sаid I know how to shoot (Oh, oh) аnd I know how to fight – Ama nasıl ateş edileceğini (Oh, oh) ve nasıl savaşılacağını biliyorum If I tell you once, won’t tell you twice – Sana bir kez söylersem, sana iki kez söylemeyeceğim I’m reаl discreet, like а thief in the night (Look), – Gece hırsız gibi gerçekten sağduyulu biriyim (Bak)
If I cаll you bаe, you bаe for the dаy – Ben seni yakalarsam, gün için yatarsın Or а bаe for the night, you not my wife – Ya da bu gece için karım değilsin She wаnt а killer to fuck аll night – Bütün gece becerecek bir katil değildi I wаnnа fuck on а thot, gimme heаd аll night – Bir sürü sikişiyordum, bütün gece iyi ver AP, big rocks, in the hood with the ‘rillаs – AP, büyük kayalar, ‘rillalar’lı kaputun içinde Five K on the dinner, bring three hundred thou’ to the deаler – Akşam yemeğinde beş bin, bayiye üç yüz bin getir
I did some wrong (Oh, oh), but I’m аlwаys right (Oh, oh) – Biraz yanlış yaptım (Oh, oh), ama kesinlikle haklıyım (Oh, oh) Sаid I know how to shoot (Oh, oh) аnd I know how to fight – Ama nasıl ateş edileceğini (Oh, oh) ve nasıl savaşılacağını biliyorum If I tell you once, won’t tell you twice – Sana bir kez söylersem, sana iki kez söylemeyeceğim I’m reаl discreet, like а thief in the night (Bаby) – Ben gerçekten sağduyulu, gece hırsız gibi (Bаby)
I’m rich but I’m ridin’, I’m low on exotic, I’m ’bout to fly out аnd go get me some – Zenginim ama sürüyorum, egzotikim, uçup gitmek üzereyim ve bana biraz al Nothin’ аin’t seen, аll this money on me, hunnid rаcks in the bаg, thаt’s а honey bun – Hiçbir şey görülmedi, bütün bu paralar benden saklanıyor, ballı çörek Bаby OG, I been runnin’ these streets, got the gаme from Lаshаwn, I’m my mаmа’s son – Bаby OG, bu caddelerde koşuyordum, bakışı Lаshаwn’dan aldım, ben annemin oğluyum Leаrned ’bout the triple cross when I wаs young аnd I know I аin’t goin’ so I keep а gun – Gençken üçlü haç hakkında konuştum ve gitmeyeceğimi biliyorum, bu yüzden silahım var I flew to Pаris just to buy some Dior – Biraz Dior almak için Pаris’e uçtum She beggin’ for аttention, I don’t see her – Dikkat için yalvarıyor, onu görmüyorum C.I.P Pop, I wish thаt you could see us – C.I.P Pop, keşke bizi görebilseydin Me аnd Cаsh plus whenever I go re-up – Ben ve Cаsh plus ne zaman yeniden kalkarsam I got some niggаs in the street, won’t beаt me – Sokakta bazı zencilerim var, ben olmayacağım I got the industry trynа be me – Ben endüstriyi aldım I just go Rаy Chаrles, they cаn’t see me – Rаy Chаrles’a gidiyorum, beni göremiyorlar I’m in а Rolls-Royce with а RiRi – RiRi ile Rolls-Royce’dayım
I did some wrong (Oh, oh), but I’m аlwаys right (Oh, oh) – Biraz yanlış yaptım (Oh, oh), ama kesinlikle haklıyım (Oh, oh) Sаid I know how to shoot (Oh, oh) аnd I know how to fight – Ama nasıl ateş edileceğini (Oh, oh) ve nasıl savaşılacağını biliyorum If I tell you once, won’t tell you twice – Sana bir kez söylersem, sana iki kez söylemeyeceğim I’m reаl discreet, like а thief in the night (Yeаh) – Ben gerçekten sağduyulu, gece hırsız gibi (evet)
Like а thief in the night (Thief) – Gecedeki hırsız gibi (Hırsız) I pull up, give her D for the night (Uh-huh) – Yukarı çekiyorum, gece için D veriyorum (Uh-huh) Trynа fuck in the V, it’s аight (Let’s fuck) – Trynа fuck in the V, it’s аight (Let’s fuck) – V sikişmek, her şey yolunda We cаn’t fuck up my seаts ‘cаuse they white (Thаt’s my seаts, wаtch my motherfuckin’ seаts) – Beyaz oldukları için denizlerimi mahvetemeyiz (Bu benim koltuklarım, lanet olası koltuklarım) I’m livin’ like “Thriller”, I only come out аt the night time – “Thriller” gibi yaşıyorum, sadece gece çıkıyorum She don’t fuck with liquor, don’t like bein’ tipsy – Likörle uğraşmıyor, çakırkeyif olmayı sevmiyor She don’t do the Henny, just white wine (Whаt she do?) – Henny yapmıyor, sadece beyaz şarap (Ne yapıyor?) Pop the cork on some new Pinot Grigio (Yeаh) – Mantarı yeni bir Pinot Grigio (Yeаh) üzerine patlat I pull up in the Porsche wit’ а freаky ho (Zoom) – Porsche’yi serbestçe yukarı çekiyorum (Zoom) Pаrk the Porsche аnd pull up in а Lаmbo (Hmph) – Porsche’yi Pаrk ve bir Lаmbo (Hmph) I hop out, Mаjor Pаyne, rockin’ cаmo (Yessir) – Dışarı atladım, Mаjor Pаyne, rockin ‘cаmo (Yessir) Think she cute, mаke her fuck, let her mаn go (She cute) – O sevimli olduğunu düşün, onun sikişmesini yap, bırak gitsin (O sevimli) Like to shoot, light you up, bitch, I’m Rаmbo – Ateş etmek gibi, seni aydınlat, kaltak, ben Rаmbo Cubаn link full of rocks, it’s а choker (Oh) – Taşlarla dolu küp bağlantısı, bu bir boğucu (Oh) Rest in peаce to the Pop, mаke me smoke yа – Pop’a huzur içinde yat, beni sigara iç.
I did some wrong (Oh, oh), but I’m аlwаys right (Oh, oh) – Biraz yanlış yaptım (Oh, oh), ama kesinlikle haklıyım (Oh, oh) Sаid I know how to shoot (Oh, oh) аnd I know how to fight – Ama nasıl ateş edileceğini (Oh, oh) ve nasıl savaşılacağını biliyorum If I tell you once, won’t tell you twice – Sana bir kez söylersem, sana iki kez söylemeyeceğim I’m reаl discreet, like а thief in the night – Ben gerçekten sağduyulu, gece hırsız gibi
Come A Little Closer Cause You Looking Thirsty – Biraz yaklaş, susamış görünüyorsun Imma Make It Better Sip It Like A Slurpee – Slurpee gibi bir yudumda daha iyi yapacağım
Snow Cone Chilly – Kar küresi gibi soğuk Get It Free Like Willy – Willy gibi tamamen özgür In The Jeans Like Billie – Pantolonlar Billie gibi You Be Poppin’ Like A Wheelie – Bir wheelie gibi patlıyor
Even In The Sun You Know I Keep It Icy – Güneşte bile buz tuttuğumu biliyorsun You Could Take A Lick But It’s Too Cold To Bite Me – Yalayabilirsin ama ısırman için fazla soğuğum
Brrr Brrr Frozen – Brr brr buz gibi You’re The One Been Chosen – Sen seçilmiş tek kişisin Play The Part Like Moses – Rolü Moses gibi oyna Keep It Fresh Like Roses – Gülleri ferah tut
Look So Good Yeah Look So Sweet – Çok iyi görünüyor, tatlı görünüyor Looking Good Enough To Eat – Yemek için yeterince iyisin
Coldest With This Kiss So He Call Me Ice Cream – Öpücükle fazla soğuk oluyorum bu yüzden bana dondurma diye sesleniyor Catch Me In The Fridge Right Where The Ice Be – Beni buzdolabında yakala, tam buzların olduğu yerde
Look So Good Yeah Look So Sweet – Çok iyi görünüyor, çok tatlı görünüyor Baby You Deserve A Treat – Bebeğim bu tadı hakediyorsun
Diamonds On My Wrist So He Call Me Ice Cream – Bileğimde elmaslar, bu yüzden bana dondurma diyor You Can Double Dip Cause I Know You Like Me – Çift daldırabilirsin çünkü biliyorum beni beğeniyorsun
I Know That My Heart Could Be So Cold – Biliyorum kalbim fazla soğuk olabiliyor But I’m Sweet For You Come Put Me In A Cone – Ama ben senin için tatlıyım, gel ve beni külaha koy
You’re The Only Touch Yeah They Get Me Melting – Tek dokunan sensin, onlar beni eritiyor He’s My Favorite Flavor Always Gonna Pick Him – O benim favori tadım, her zaman aldığım
You’re The Cherry Piece Just Stay On Top Of Me So – Sen kiraz parçasısın, her zaman üzerimde kalan I Can’t See Nobody Else For Me No – Benden başka kimse görmüyor
Get It Flip It Scoop It – Al, döndür, kaşıkla Do It Like That Ah Yeah Ah Yeah – Beğendiğin gibi Like It Love It Lick It – Beğen, aşık ol, yala Do It Like Lalala Oh Yeah – Beğendiğin gibi
Look So Good Yeah Look So Sweet – Çok iyi görünüyor, çok tatlı görünüyor Looking Good Enough To Eat – Yemek için yeterlisin
Coldest With This Kiss So He Call Me Ice Cream – Öpücükle daha soğuk oluyorum bu yüzden bana dondurma diyor Catch Me In The Fridge Right Where The Ice Be – Beni buzdolabında yakala, buzların olduğu yerde
Look So Good Yeah Look So Sweet – Çok iyi görünüyor, çok tatlı görünüyor Baby You Deserve A Treat – Bebeğim bu tadı hakettin
Diamonds On My Wrist So He Call Me Ice Cream – Kolumda elmaslar bu yüzden o beni dondurma diye çağırıyor You Can Double Dip Cause I Know You Like Me – Çift daldırabilirsin çünkü beni beğendiğini biliyorum
Chillin’ Like A Villain Yeah Ra Ra Ra – Kötü adam gibi ürpertiyor 미친 미친듯한 속도 In My La Fera – Deli gibi hazırlanıyorum La Fera’mda 너무 빨러 너는 삐끗 원한다면 그냥 지름 – Gıcırtı yapmak istemiyorum bu yüzden hızlı sürüyorum Millis Billis 매일 벌음 한여름 손목에 얼음 – Yaz ortasında buz gibiyim
Keep It Movin’ Like My Lease Up – Kira kontratım gibi devam et Think You Fly Boy Where Ya Visa – Oğlum, nereye vize yaptırdığını düşünüyorum Mona Lisa Kinda Lisa – Mona Lisa, Daha çok Lisa gibi Needs An Ice Cream Man That Treats Her – Bir dondurmaya ihtiyacım var, ona iyi gelecek
Keep It Movin’ Like My Lease Up Kira kontratım gibi devam et Think You Fly Boy Where Ya Visa Oğlum, nereye vize yaptırdığını düşünüyorum Mona Lisa Kinda Lisa Mona Lisa, Daha çok Lisa gibi Needs An Ice Cream Man That Treats Her Bir dondurmaya ihtiyacım var, ona iyi gelecek
Na Na Na Na Na Na na na na Na Na Na Na Na Na Na Na na na na Ice On My Wrist Yeah I Like It Like This Bileğimde buz var, evet bunu beğeniyorum Get The Bag With The Cream Kremalı bir çanta al If You Know What I Mean Demek istediğimi anladın sen
Na Na Na Na Na Na na na na na Na Na Na Na Na Na Na Na na na na na Ice On My Wrist Yeah I Like It Like This Bileğimde buz var, evet bunu beğeniyorum And I’m Nice With The Cream Kremalı bir çanta al If You Know What I Mean Demek istediğimi anladın sen
Deja de mentirte – Kendine yalan söylemeyi bırak la foto que subiste con él – onunla yüklediğiniz fotoğraf diciendo que era tu cielo – senin cennetin olduğunu söylemek bebé, yo te conozco tan bien – bebeğim seni çok iyi tanıyorum sé que fue pa’ darme celos – Beni kıskandırmak olduğunu biliyorum no te diré quién pero – Sana kim olduğunu söylemeyeceğim ama llorando por mí te vieron – benim için ağlayarak seni gördüler por mí te vieron – seni benim için gördüler
Déjame decirte – Sana söyleyeyim se ve que él te trata bien – sana iyi davranıyor gibi görünüyor que es todo un caballero; – o tam bir beyefendi; pero eso no cambiará – ama bu değişmeyecek que yo llegué primero – ilk ben geldim sé que te va a ir bien pero – İyi yapacağını biliyorum ama no te quiere como yo te quiero – o seni sevdiğim gibi sevmiyor Puede que no te haga falta na’ – Hiçbir şeye ihtiyacın olmayabilir aparentemente na’ – görünüşe göre na ‘ Hawái de vacaciones – Hawaii tatilde mis felicitaciones – Tebriklerim
muy lindo en Instagram lo que posteas – Instagram’da ne yazıyorsun çok güzel pa’ que yo vea – böylece görebilirim como te va, pa’ que yo vea – Nasılsın, böylece görebiliyorum Puede que no te haga falta na’ – Hiçbir şeye ihtiyacın olmayabilir aparentemente na’ – görünüşe göre na ‘ Hawái de vacaciones – Hawaii tatilde mis felicitaciones – Tebriklerim muy lindo en Instagram lo que posteas – Instagram’da ne yazıyorsun çok güzel pa’ que yo vea – böylece görebilirim como te va de bien pero te haces mal – nasılsın iyi ama kötü yapıyorsun porque el amor no se compra con na’ – çünkü aşk hiçbir şeyle satın alınamaz Miéntele a todos tus seguidores – Tüm takipçilerinize yalan söyleyin dile que los tiempos de ahora son mejores – ona zamanın daha iyi olduğunu söyle no creo que cuando te llame me ignores – ona zamanın daha iyi olduğunu söyle si después de mí ya no habrán más amores – xbenden sonra aşk kalmayacaksa tú y yo fuimos uno – sen ve ben birdik
lo hacíamos en ayunas antes del desayuno – kahvaltıdan önce aç karnına yaptık fumábamos la hooka y te pasaba el humo – Nargile içtik ve dumanı sana verdim y ahora estamos en guerra, no gana ninguno – ve şimdi savaştayız, kimse kazanamıyor Si me preguntas – Bana sorarsan nadie tiene culpa – kimse suçlanamaz a veces los problemas a uno se le juntan – bazen sorunlar bir araya gelir déjame hablar porfa no me interumpas – konuşmama izin ver lütfen sözümü kesme si te hice algo malo entonces discúlpame – Sana kötü bir şey yaptıysam özür dilerim la gente te lo va a creer – insanlar sana inanacak actúas bien ese papel – bu rolü iyi oynuyorsun baby, pero no eres feliz con él – bebeğim ama onunla mutlu değilsin Puede que no te haga falta na’ – Hiçbir şeye ihtiyacın olmayabilir aparentemente na’ – görünüşe göre na ‘ Hawái de vacaciones – Hawaii tatilde mis felicitaciones – Tebriklerim muy lindo en Instagram lo que posteas – Instagram’da ne yazıyorsun çok güzel pa’ que yo vea – böylece görebilirim
como te va, pa’ que yo vea – Nasılsın, böylece görebiliyorum Puede que no te haga falta na’ – Hiçbir şeye ihtiyacın olmayabilir aparentemente na’ – görünüşe göre na ‘ Hawái de vacaciones – Hawaii tatilde mis felicitaciones – Tebriklerim muy lindo en Instagram lo que posteas – Instagram’da ne yazıyorsun çok güzel pa’ que yo vea – böylece görebilirim como te va de bien pero te haces mal – ne kadar iyi gidiyor ama kötü yapıyorsun porque el amor no se compra con na’ – çünkü aşk hiçbir şeyle satın alınamaz Deja de mentirte – Kendine yalan söylemeyi bırak la foto que subiste con él – onunla yüklediğiniz fotoğraf diciendo que era tu cielo (mamacita) – senin cennetin olduğunu söylemek (mamacita) bebé, yo te conozco tan bien – bebeğim seni çok iyi tanıyorum sé que fue pa’ darme celos (Maluma baby) – Beni kıskandırmak için olduğunu biliyorum (Maluma bebeğim) no te diré quién pero – Sana kim olduğunu söylemeyeceğim ama llorando por mí te vieron – benim için ağlayarak seni gördüler por mí te vieron (Papi Juancho) – seni benim için gördüler (Papi Juancho)
Day to night to morning – Geceden gündüze Keep with me in the moment – Benimle anı yaşa I’d let you had I known it – Bildiğim için sana izin veririm Why don’t you say so? – Neden söylemedin? Didn’t even notice – Fark etmedim bil No punches there to roll with – Burada yuvarlanılacak yumruklar yok You got to keep me focused – Beni odakta tutmalısın You want it? Say so – Istiyor musun? O zaman söyle Day to night to morning – Geceden gündüze
Keep with me in the moment – Benimle anı yaşa I’d let you had I known it – Bildiğim için sana izin veririm Why don’t you say so? – Neden söylemedin? Didn’t even notice – Fark etmedim bile No punches there to roll with – Burada yuvarlanılacak yumruklar yok You got to keep me focused – Beni odakta tutmalısın You want it? Say so – Istiyor musun? O zaman söyle It’s been a long time since you (Fell in love) – Üstünden çok zaman geçti (Aşık olduğundan beri) You ain’t coming out your cell – Hücrelerinden çıkamıyorsun You really ain’t been yourself – Sen gerçekten kendin değilsin Tell me, what must I do (Do tell, my love) – Söyle bana , ne yapmalıyım (söyle, aşkım) ‘Cause luckily I’m good at reading – Çünkü neyse ki okumada iyiyim
I wouldn’t bug him, but he won’t stop cheesin’ – Onu rahatsız etmem, ama neşelenmeyi bırakmaz And we can dance all day around it – Ve bütün gün onun etrafında dans edebiliriz If you frontin’, I’ll be bouncing – Eğer cepheye bakarsan, zıplayacağım If you want it scream and shout it, babe – Eğer istiyorsan çığlık at ve bağır bebeğim Before I leave you dry – Seni kuru bırakmadan önce Day to night to morning – Geceden gündüze Keep with me in the moment – Benimle anı yaşa
I’d let you had I known it – Bildiğim için sana izin veririm Why don’t you say so? – Neden söylemedin? Didn’t even notice – Fark etmedim bile No punches there to roll with – Burada yuvarlanılacak yumruklar yok You got to keep me focused – Beni odakta tutmalısın You want it? Say so – Istiyor musun? O zaman söyle Day to night to morning – Geceden gündüze Keep with me in the moment – Benimle anı yaşa
I’d let you had I known it – Bildiğim için sana izin veririm Why don’t you say so? – Neden söylemedin? Didn’t even notice – Fark etmedim bile No punches there to roll with – Burada yuvarlanılacak yumruklar yok You got to keep me focused – Beni odakta tutmalısın You want it? Say so – Istiyor musun? O zaman söyle Let me check my chest, my breath right quick (Ha) – Göğsümü kontrol etmeme izin ver, nefesim doğru hızda He ain’t never seen her in a dress like this (Ah) – Onu hiç böyle giyinmişken görmemişti
He ain’t never even been impressed like this – Hiç böyle etkilenmemişti Prolly why I got him quiet on the set like zip – Muhtemelen onu ağzı fermuarlanmış gibi susturdum Like it, love it, need it, bad – Sev, aşık ol, ihtiyaç duy, fena Take it, own it, steal it, fast – Al, sahip ol, çal, hızlı Boy, stop playing, grab my ass – Oğlum oynamayı kes, popomu tut Why you actin’ like you shy? – Neden utangaç davranıyorsun? Shut it, save it, keep it, push – Kapat, sakla, it, çek Why you beating ’round the bush? – Neden çalının etrafında dövüyorsun
Knowin’ you want all this woman; – Bütün istediğinin bu kadın olduğu biliniyor; Never knock it ’til you try (Yah, yah) – Deneyene kadar asla vurma (Yah, yah) All of them bitches hating I have you with me – Bütün o sürtükler seni yanımda görünce nefret ediyor All of my niggas saying you mad committed – Tüm zencilerim senin delirdiğini iddia ediyor Realer than anybody you had, and pretty – Sahip olduğun herkesten daha güzelsin ve tatlısın All of that body-ody, the ass and titties – Bütün bu vücut-cut, göt ve memeler Day to night to morning – Geceden gündüze Keep with me in the moment – Benimle anı yaşa
I’d let you had I known it – Bildiğim için sana izin veririm Why don’t you say so? – Neden söylemedin? Didn’t even notice – Fark etmedim bile No punches there to roll with – Burada yuvarlanılacak yumruklar yok You got to keep me focused – Beni odakta tutmalısın You want it? Say so – Istiyor musun? O zaman söyle Day to night to morning – Geceden gündüze Keep with me in the moment – Benimle anı yaşa I’d let you had I known it – Bildiğim için sana izin veririm Why don’t you say so? – Neden söylemedin?
Didn’t even notice – Fark etmedim bile No punches there to roll with – Burada yuvarlanılacak yumruklar yok You got to keep me focused – Beni odakta tutmalısın You want it? Say so – Istiyor musun? O zaman söyle
Yeah what a piece a dilemma (oh gosh) – Evet ne parça bir ikilem (Tanrım) Demand a exceed supply – Arzı aşan talep Come mek mi tell yuh why – Gel bana neden söyle
DJ Flez on the track – Yolda DJ Flex
Girls from near and far a request mi banana – Yakından ve uzaklardan kızlar bir istek mi muz Mi a di gyal dem banana farmer – Mi a di gyal dem muz çiftçisi Di whole a dem a request mi banana – Di bütün bir dem bir istek mi muz (Daylight come and dem nuh wah guh home) – (Gün ışığı gelir ve dem nuh wah guh eve) Give dem it one time, two time – Onlara bir, iki kez ver Dem wah more – Dem wah daha fazla (Daylight come and dem nuh wah guh home) – (Gün ışığı gelir ve dem nuh wah guh eve) Give dem it three time, sometimes dem wah four – Onlara üç kez ver, bazen dördüncü (Daylight come and dem nuh wah guh home) – (Gün ışığı gelir ve dem nuh wah guh eve)
Mi have a latina girl she name Cassandra – Mi var bir Latin kız o ad Cassandra She tell mi seh she come straight from Colombia – Bana direk Kolombiya’dan geldiğini söyledi Y su amiga recomenda my banana – Y su amiga, muzumu recomenda A suh mi dweet, a suh mi dweet – Bir suh mi dweet, bir suh mi dweet Suh mi dweet, suh mi dweet – Suh mi dweet, suh mi dweet Gyal a tell mi seh mi banana sweet – Gyal a tell mi seh mi muzana sweet Dem seh di length and size mek dem weak Yuh nuh see it – Uzunluğu ve boyutu zayıf yuh nuh gör Traquila mamacita hasta mañana – Traquila mamacita hasta mañana
Mi have a latina girl she name Cassandra – Benim bir latin kızım var, Cassandra adını She tell mi seh she come straight from Colombia – Bana direk Kolombiya’dan geldiğini söyledi Y su amiga recomenda my banana – Ve arkadaşı muzumu tavsiye ediyor Traquila mamacita hasta mañana – Traquila mamacita yarın görüşürüz A suh mi dweet, a suh mi dweet – Bir suh benim canım, bir suh benim dweet Suh mi dweet, suh mi dwee; – Dostum, dwee suh; Gyal a tell mi seh mi banana sweet – Gyal a tell mi seh mi banana sweetYani şarkı sözleri: Kızım söyle mi seh mi muz tatlım
Dem seh di length and size mek dem weak – Uzunluğu ve boyutu zayıf olabilir Yuh nuh see it – Yuh nuh gör A suh mi dweet, a suh mi dweet – Bir suh mi dweet, bir suh mi dweet Suh mi dweet, suh mi dweet – Suh mi dweet, suh mi dweet Gyal a tell mi seh mi banana sweet – Gyal a tell mi seh mi muzana sweet Dem seh di length and size mek dem weak, – Uzunluğu ve boyutu zayıf olabilir
(Daylight come and dem nuh wah guh home) – (Gün ışığı gelir ve dem nuh wah guh eve) Yeah! – Evet! (Daylight come and dem nuh wah guh home) – (Gün ışığı gelir ve dem nuh wah guh eve) (Daylight come and dem nuh wah guh home) (Daylight come and dem nuh wah guh home) – (Gün ışığı gelir ve dem nuh wah guh eve) (Gün ışığı gelir ve dem nuh wah guh eve)