Kategori: Genel

  • มนต์แคน แก่นคูน – อ้ายมาส่งทาง Taylandça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    มนต์แคน แก่นคูน – อ้ายมาส่งทาง Taylandça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    เส้นทางเพินให้เฮาหยุดฮักไว้ส่ำนี้
    – Rota ekle Hao durdu sarıl onlara canlı bu
    โชคดีเด้อหล่า เมื่อเจ้าตัดสินใจ
    – Karar verdiğin zaman için şanslı bir yer
    อ้ายสิคึดว่าเป็นฝันร้าย
    – AI. bu bir kabus olduğunu düşünüyor
    เข้ามาแล้วมันต้องผ่านไป
    – Gel, o zaman geçmesi gerekir
    เพราะว่าฮักมันไปบ่ได้ สุดท้ายก็ต้องจบ
    – Çünkü gitmek için sarıl. sonunda bitmeli.

    บุญที่ฮ่วมกันมาแต่ชาติก่อน
    – Liyakat Hong Kong birlikte, ama daha önce
    แค่มาพบกะเสียเจ้าไป
    – Sadece kafatası kayıp bulundu
    ต้องสละคำว่าตลอดไป อ้ายยอม
    – Bu sözden sonsuza dek vazgeçmeliyim. AI itaatkar

    ให้จำอ้ายในนามผู้มาส่งทาง
    – Yapay zekayı gönderilenler olarak hatırlamak
    ได้มาสู้เคียงข้างเพียงแค่ผ่าน
    – yan yana savaştık, sadece
    สิบ่คึดต่อไปหลายกว่านั้น ให้เจ้าพ้อทางใหม่
    – .. Daha fazla düşünce, yeni bir yol noktası
    ฮักเพินสาเด้อนาง มื้อนี่เบิ่ดหน้าที่ของอ้าย
    – Pearl’e sarıl. ım Mrs meals bu oyunlar yapay zekanın işlevleri
    ส่งทางย่างใหม่ กับคนใหม่ ที่บ่แม่นอ้าย
    – Yenileriyle birlikte yeni bir başvuru gönderin. doğru AI

    บุญที่ฮ่วมกันมาแต่ชาติก่อน
    – Liyakat Hong Kong birlikte, ama daha önce
    แค่มาพบกะเสียเจ้าไป
    – Sadece kafatası kayıp bulundu
    ต้องสละคำว่าตลอดไป อ้ายยอม โอ…
    – Bu sözden sonsuza dek vazgeçmeliyim. AI itaatkar omega…

    ให้จำอ้ายในนามผู้มาส่งทาง
    – Yapay zekayı gönderilenler olarak hatırlamak
    ได้มาสู้เคียงข้างเพียงชั่วคราว
    – sadece geçici olarak yan yana savaştık.
    สิบ่คึดต่อไปหลายกว่านั้น ให้เจ้าพ้อทางใหม่
    – .. Daha fazla düşünce, yeni bir yol noktası
    ฮักเพินสาเด้อนาง มื้อนี่เบิ่ดหน้าที่ของอ้าย
    – Pearl’e sarıl. ım Mrs meals bu oyunlar yapay zekanın işlevleri
    ส่งทางย่างใหม่ กับคนใหม่ ที่บ่แม่นอ้าย
    – Yenileriyle birlikte yeni bir başvuru gönderin. doğru AI

    ให้จำอ้ายในนามผู้มาส่งทาง
    – Yapay zekayı gönderilenler olarak hatırlamak
    ได้มาสู้เคียงข้างเพียงชั่วคราว
    – sadece geçici olarak yan yana savaştık.
    สิบ่คึดต่อไปหลายกว่านั้น ให้เจ้าพ้อทางใหม่
    – .. Daha fazla düşünce, yeni bir yol noktası
    ฮักเพินสาเด้อนาง มื้อนี่เบิ่ดหน้าที่ของอ้าย
    – Pearl’e sarıl. ım Mrs meals bu oyunlar yapay zekanın işlevleri
    ส่งทางย่างใหม่ กับคนใหม่
    – Yenileriyle birlikte yeni bir başvuru gönderin.
    ที่มัน… บ่แม่นอ้าย
    – Bu kadar… . Doğru AI
  • Стас Михайлов – Любовь Запретная Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Стас Михайлов – Любовь Запретная Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    А у любви окна светлые целуются с ветками
    – Ve aşkın pencereleri parlak dallarla öpüşüyor
    От секунды до вечности быть хочу лишь с тобой
    – Bir saniyeden sonsuza kadar sadece seninle olmak istiyorum
    И нас зовёт она в дальние дали с собой
    – O da bizi uzak mesafelere götürmeye çağırıyor

    Любовь запретная, моя заветная, ты единственная моя
    – Sevgim haramdır, aziz olanım, sen benim teksin
    Без тебя мне не прожить ни дня
    – Sensiz bir gün bile yaşayamam
    А травы клонятся, будто молятся, и я склоняюсь пред тобой
    – Ve otlar dua ediyormuş gibi eğilirler, ben de sana eğiliyorum
    И не надо мне, не надо мне судьбы другой
    – Ve bana ihtiyacım yok, başka birinin kaderine ihtiyacım yok
    И не надо мне, не надо мне судьбы другой
    – Ve bana ihtiyacım yok, başka birinin kaderine ihtiyacım yok

    Солнце по небу гонится неотступно, как конница
    – Güneş, bir süvari gibi, gökyüzündeki sonsuz bir şekilde kovalanır
    Небо вышито биссером, полумесяц на нём
    – Gökyüzü bir bisser ile işlenmiştir, üzerinde hilal ay vardır
    И в нас горит любовь, жжёт сердца нам огнём
    – Ve içimizde aşk yanıyor, kalplerimizi ateşle yakıyor

    Любовь запретная, моя заветная, ты единственная моя
    – Sevgim haramdır, aziz olanım, sen benim teksin
    Без тебя мне не прожить ни дня
    – Sensiz bir gün bile yaşayamam
    А травы клонятся, будто молятся, и я склоняюсь пред тобой
    – Ve otlar dua ediyormuş gibi eğilirler, ben de sana eğiliyorum
    И не надо мне, не надо мне судьбы другой
    – Ve bana ihtiyacım yok, başka birinin kaderine ihtiyacım yok
    И не надо мне, не надо мне судьбы другой
    – Ve bana ihtiyacım yok, başka birinin kaderine ihtiyacım yok

    Любовь запретная, моя заветная, ты единственная моя
    – Sevgim haramdır, aziz olanım, sen benim teksin
    Без тебя мне не прожить ни дня
    – Sensiz bir gün bile yaşayamam
    А травы клонятся, будто молятся, и я склоняюсь пред тобой
    – Ve otlar dua ediyormuş gibi eğilirler, ben de sana eğiliyorum
    И не надо мне, не надо мне судьбы другой
    – Ve bana ihtiyacım yok, başka birinin kaderine ihtiyacım yok
    И не надо мне, не надо мне судьбы другой
    – Ve bana ihtiyacım yok, başka birinin kaderine ihtiyacım yok
  • 幾田りら – スパークル Japonca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    幾田りら – スパークル Japonca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    煌めいて消えてった ひとひらの恋の結末は
    – Parıldayan ve yok olan kişinin sevgisinin sonu

    落っこちてくような 心地がしたのは
    – düşüyormuşum gibi hissettim.
    目と目が合った時でした ほんの一瞬のこと
    – gözlerin buluştuğu bir andı.

    きっと困らせちゃうでしょ? 全部伝えてしまえば
    – beni utandıracaksın, değil mi? sana her şeyi anlatırsam
    崩れていくものばかりが 頭をめぐるめぐる
    – bütün bunlar kafamın etrafında dağılıyor.

    君が愛おしく思うのは私じゃないかもと
    – belki de sevdiğin kişi ben değilim.
    どこかでずっと感じているのに
    – hep bir yerlerde hissettim.
    のぼせた頬を夜風に任せて 冷やして
    – Yükseltilmiş yanaklarınızı gece rüzgarına bırakın ve soğutun

    煌めいて消えてった ひとひらの恋の結末は
    – Parıldayan ve yok olan kişinin sevgisinin sonu
    痛いほど始めから決まっていたんだ
    – acı vericiydi. en başından beri karar verildi.
    それでも君の横顔 愛おしくなって
    – öyle olsa bile, profiliniz biraz aşk ilişkisi haline geldi.
    浮かんだ二文字が駆けめぐる 声に出来ず
    – akan bir sese dönüşen iki harfi yapamam.

    こんな近くにいるのに いつも遠くを見ているね
    – çok yakın olmana rağmen hep mesafeye bakıyorsun.
    本当の君が知りたいの なんて言えるわけないけど
    – bilmek istediğin gerçeği söyleyemem.

    柔らかい声 あどけない仕草 君に夢中になって
    – yumuşak sesin, masum jestlerin, sana takıntılıyım.
    周りがもっと見えなくなっていく
    – artık çevremi göremiyorum.
    まだ側にいたいって言えるような 距離になれたら
    – eğer hala yanımızda olmak istediğimizi söyleyebileceğimiz bir mesafeye ulaşabilirsek

    煌めいて消えてった 夜空を走り去る星のように
    – Parlayan ve kaybolan gece gökyüzünden kaçan bir yıldız gibi
    ひとときの幸せ 逃さないように
    – Tek bir mutluluk anını kaçırmayın
    瞬きも惜しいほど君をみていた
    – sana o kadar çok bakıyordum ki gözümü bile kırpamıyordum.
    きっといつかどこかへ 行くのでしょう?
    – bir gün bir yere gidecek misin?

    いつだって止められるはずの恋に夢を見続けては
    – her zaman durdurulması gereken aşkı hayal etmeye devam et
    覚めないでと願ってしまう 曖昧も怖いも握り締めて
    – umarım uyanmazsın, belirsiz ve korkutucu şeylere tutunursun.

    君が好き それだけが 嘘のない私の気持ちで
    – Seni sevdim. yalan söylemeden böyle hissediyorum.
    痛くても分かっていても 変わりはしないんだ
    – acıtsa bile, sen bilsen bile değişmez.

    苦しさも愛しさも 全部君から貰えて良かった
    – tüm acıyı ve sevgiyi bana verdiğin için mutluyum.
    忘れないよ日々を 恋をした意味を
    – her gün aşık olmanın anlamını unutmayacağım.

    落っこちていくような 心地がしたのは
    – düşüyormuşum gibi hissettim.
    目と目が合った時でした ほんの一瞬のこと
    – gözlerin buluştuğu bir andı.
  • 大槻マキ – Memories ~17years After~ Svahili Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    大槻マキ – Memories ~17years After~ Svahili Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Chisana koro ni wa takara no chizu ga
    – Chisana koro takara no chizu ga’ya ait.
    Atama no naka ni ukandeite
    – Atma no naka bir kandeite
    Itsudemo sagashita kiseki no basho wo
    – Itsudemo sagashita kiseki hayır basho wo
    Shiranai dareka ni makenai you ni
    – Shiranai dareka makenai sensin
    Ima de wa hokori darake no mainichi
    – Oh de hokor darake hayır mainichi
    Itsu no hi ka subete no
    – Itsu hayır merhaba ka subete hayır
    Toki ni mi wo makaseru dake
    – Toki Mi wo makaseru dake’dir.
    Moshi mo sekai ga kawaru no nara
    – Duman Mo sekai ga kawaru hayır nara
    Nanimo shiranai koro no watashi ni
    – Nanimo shiranai koro hayır watashi olduğunu
    Tsurete itte omoide ga iro asenai you ni
    – Tsurete ıtte egoide Ga ıro asenai sensin
    Chisana koro kara uta wo utatte
    – Chisana koro Kara Utatte
    Yume miru kokoro atatameteta
    – Miru hamamböceğinin kocası protesto edecek
    Minna de maneshita himitsu no merodei
    – Minna de maneshita himitsu no merodei
    Kondo wa jouzu ni kikoeru you ni
    – Jouzu’nun taziyesi Koeru’dur.
    Ima de wa tame iki tsuite bakari de
    – Uysal de wa tsuite bakari de bakari
    Daremo mada hontou no
    – Daremo konu hontou hayır
    Yume sae tsukamenai mama
    – Erkek sae tsukamenai anne
    Moshi mo jidai ga modoru no nara
    – Duman Mo jidai Ga modoru hayır nara
    Namida wo shitta koro no watashi ni
    – Namida wo shitta koro hiçbir watashi değil
    Tsurete itte setsunasa ga oitsukanai you ni
    – Tsurete ıtte setsunasa Ga oitsukanai sensin
    Moshi mo sekai ga kawaru no nara
    – Duman Mo sekai ga kawaru hayır nara
    Nanimo shiranai koro no watashi ni
    – Nanimo shiranai koro hayır watashi olduğunu
    Tsurete itte omoide ga iro asenai you ni
    – Tsurete ıtte egoide Ga ıro asenai sensin
    Tsurete itte setsunasa ga oitsukanai you ni
    – Tsurete ıtte setsunasa Ga oitsukanai sensin
  • $uicideboy$ – Coma İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    $uicideboy$ – Coma İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun
    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun
    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun

    (Ay, Yung Mutt)
    – (Ay, Yung İt)
    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    (Ya, ya, ya, ya, ya, ya)
    – (Ya, ya, ya, ya, ya, ya)
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun

    Mirror, mirror on the wall
    – Ayna, duvardaki ayna
    Who the fuck was that ugly ass boy I saw?
    – Gördüğüm o çirkin çocuk da kimdi?
    Yung Mutt with the dumbfuck
    – Bu aptal ile Yung Köpek
    Dirty like a dump truck
    – Damperli kamyon gibi kirli
    Such a fucking bum, uh
    – Böyle lanet bir serseri, ah
    Slash guts
    – Bağırsakları kes
    I’m disgusted; I’m busted on what the fuck did I just put up my nose?
    – Tiksindim; Burnuma ne soktum lan ben?
    I’m buggin’ out these people
    – Bu insanları kovuyorum.
    I’m ducking out
    – Kaçıyorum
    I’m in trouble now
    – Şimdi başım belada.
    I can see the clouds, lights out
    – Bulutları görebiliyorum, ışıklar sönüyor

    Now I lay myself to sleep
    – Şimdi kendimi uyutuyorum.
    Now that I can rest in peace
    – Artık huzur içinde yatabileceğime göre
    I’m questioning my misery
    – Sefaletimi sorguluyorum.
    My deathwish granted peaceful sleep
    – Ölüm meleğim huzurlu bir uyku verdi.
    My body turns to worms for the birds to eat
    – Vücudum kuşların yemesi için solucanlara dönüşüyor.
    Eternal decay for eternity
    – Sonsuzluk için sonsuz çürüme

    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun
    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun
    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun
    Creepin’ out the cut with my yams, now I want some hay
    – Götürüyordu patateslerimi ile kesip, şimdi samana istiyorum
    Serve on, se-serve on, now you know I’m out it hard
    – Se-görev görev, şu an zor durumdayım biliyor musun

    I can’t lie, lately, I’ve been on the fucking edge
    – Yalan söyleyemem, son zamanlarda çok gergindim.
    Pistol gripped up in my left
    – Solumda tabanca sıkıştı.
    Xanax, heron, bunch of meds
    – Xanax, balıkçıl, bir sürü ilaç
    Fantasizing about death, just need one in my temple
    – Ölüm hakkında hayal kurmak, sadece tapınağımda bir tanesine ihtiyacım var
    Put the gun up to my head
    – Silahı kafama kadar
    Fuck this shit, I shot the lead, and now I’m dead
    – Siktir et bu boku, kurşunu ben çektim ve şimdi öldüm
    Descended through hell, nothing but burnin’ flesh smell
    – Cehennemden indi, yanan et kokusundan başka bir şey yok
    I scream, and scream, and scream, and hear the others yell as well
    – Ve çığlık ve çığlık ve duymak diğerleri de bağırın
    Oh well, just my luck
    – Oh iyi, sadece şansım
    Devil opens up to devour me
    – Şeytan beni yutmak için açılıyor
    That was my old life, Antichrist, he has empowered me
    – Bu benim eski hayatımdı Deccal, beni güçlendirdi

    Our water main broke, leaving New Orleans without drinking water,
    – Ana suyumuz bozuldu, New Orleans’tan su içmeden ayrıldık.,
    And the flooding here is getting worse after
    – Ve buradaki sel felaketinden sonra daha da kötüleşiyor.
    Waters from Lake Pontchartrain broke through a levee
    – Pontchartrain Gölü’nden gelen sular bir barajdan geçti
  • อลาร์ม9 – เพ้อเจ้อ Taylandça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    อลาร์ม9 – เพ้อเจ้อ Taylandça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ตั้งแต่เจอเธอ
    – O zamandan beri onu görmedim.
    ใจก็คอยเพ้อ
    – Akıl, bu delilik
    อยากเจอทุกทีเรื่อยไป
    – Tüm takımları sürekli görmek ister misiniz
    เธอนั้นคือดวงใจ
    – O bir süper kahraman
    หวังเพียงพบเจอ เห็นเธอใกล้ๆ
    – Hope onu sadece yakından gördü.
    ได้แต่บอกรัก
    – Ama bana aşkı söyle
    เธอเพียงแค่ข้างเดียว
    – O sadece tek taraflı

    เธอคือความฝัน
    – O bir rüya
    คนที่เรานั้น
    – Biz insanlar.
    แอบเพ้อละเมอบ่อยๆ
    – Gizlice, deliryum, sık sık uyu.
    ทำได้เพียงแค่คอย
    – Sadece beklemeyi bitirdim
    ให้เธอหันมาสบตาซักหน่อย
    – Göz teması kurmak için döndü.
    อย่าปล่อยให้ฉัน
    – İzin verme
    เฝ้าฝันถึงภาพเธอ
    – Rüyanda senin resmini görmek

    เพ้อ
    – Hezeyan
    อยู่เสมอเมื่อตอนที่นอน หลับไหล
    – Her zaman uyuduğumda uyurum.
    อยากจะรู้เธอเป็นอย่างฉัน บ้างไหม
    – Benim gibi mi bilmek istiyorum?
    อยากจะรู้ใจเธอ
    – Onu bilmek istiyorum.

    ฝันถึงงานแต่งงานของเรา
    – Rüyamda düğünümüzü görüyorum.
    ฝันว่าเราจับมือด้วยกัน
    – Birlikte el ele olduğumuzu hayal etmek.
    และยังคงฝันว่ามีซักวัน
    – Ve hala bir gün bunu hayal ediyorum.
    ที่ฉันได้นั่งดูหนังข้างเธอ (ah)
    – Onun yanına oturmalıyım, (ah)
    ฝันให้มีครอบครัวของเรา (woo)
    – Bir ailemizin olmasını hayal et (woo)
    ฝันว่าเราแก่ไปด้วยกัน
    – Birlikte yaşlandığımız bir rüya.
    นั่นเป็นเรื่องราวความฝันจากฉัน
    – Bu benim hikayem rüya
    ก็กลัวอาจจะคิดมากไป (hah)
    – Muhtemelen çok fazla düşünmekten korkuyordu (hah)
    ได้โปรดเข้าใจเพราะฉันชอบเธอ
    – Lütfen anla çünkü senden hoşlanıyorum.

    ได้แต่อมยิ้ม
    – Ama Lolipop
    เก็บกลับมาคิด
    – Tutmak
    ว่าเธอนั้นใช่ทุกอย่าง
    – Onun, Evet, her şey olduğunu
    คนที่ใจต้องการ
    – İstedikleri insanlar.
    ฉันเองคิดไป ข้างเดียวทุกอย่าง
    – Ben şahsen her şeyden birini düşünüyorum
    แต่อาจโชคดี ถ้าเธอนั้นมองมา
    – Ama belki de şanslıydı, eğer arıyorsa

    เพ้อ
    – Hezeyan
    อยู่เสมอเมื่อตอนที่นอนหลับไหล
    – Her zaman uyku akarken
    อยากจะรู้เธอเป็นอย่างฉันบ้างไหม (อย่างฉันบ้างไหม)
    – Benim gibi mi bilmek istiyorum? (benim gibi?)
    อยากจะรู้ใจเธอ
    – Onu bilmek istiyorum.

    ฝันถึงงานแต่งงานของเรา (babiba, woo)
    – Düğünümüzü hayal etmek (babiba, woo)
    ฝันว่าเราจับมือด้วยกัน (babiba, woo)
    – Birlikte el ele olduğumuzu hayal etmek (babiba, woo)
    และยังคงฝันว่ามีซักวัน (woo woo)
    – Ve bir gün bunu hayal etmeye devam et (woo woo)
    ที่ฉันได้นั่งดูหนังข้างเธอ (hah)
    – Onun yanına oturmalıyım (hah)
    ฝันให้มีครอบครัวของเรา (woo babe, woo)
    – Bir ailemizin olmasını hayal et (woo, woo)
    ฝันว่าเราแก่ไปด้วยกัน (babiba, woo)
    – Birlikte gittiğimiz o rüya (babiba, woo)
    นั่นเป็นเรื่องราวความฝันจากฉัน (woo woo)
    – Bu benim hikayem rüya (woo woo)
    ก็กลัวอาจจะคิดมากไป (hah)
    – Muhtemelen çok fazla düşünmekten korkuyordu (hah)
    ได้โปรดเข้าใจเพราะฉันชอบเธอ
    – Lütfen anla çünkü senden hoşlanıyorum.

    (โห่)
    – (Yuhalayan)
    ใครมีมะกรูดมาแลกมะนาว
    – Bergamotlu limonlu olan var mı
    ใครมีลูกสาวมาแลกลูกเขย
    – Damadı karşılığında kızı olan var mı
    บอกแบบเชยๆเธอเอ๋ยอยากให้รู้ใจ
    – Eski usul söyle çocuğum, bilmeni istiyorum.

    ฝันเห็นงานแต่งงานของเรา (doo doo doo)
    – Düğünümüzü hayal ettim (doo doo doo)
    ฝันว่าเราจับมือด้วยกัน (doo doo doo)
    – Birlikte el ele olduğumuzu hayal etmek (doo doo doo)
    และยังคงฝันว่ามีซักวัน (hah)
    – Ve bir gün bunu hayal etmeye devam et (hah)
    ที่ฉันได้นั่งดูหนังข้างเธอ (hah)
    – Onun yanına oturmalıyım (hah)
    ฝันให้มีครอบครัวของเรา (oh babe)
    – Bir ailemizin olmasını hayal et (oh bebeğim)
    (Oh, bababe) ฝันว่าเราแก่ไปด้วยกัน
    – Birlikte yaşlandığımızı hayal edin.
    นั่นเป็นเรื่องราวความฝันจากฉัน (oh oh oh)
    – Bu benim hikayem rüya (oh oh oh)
    ก็กลัวอาจจะคิดมากไป (ah)
    – Bunu fazla düşünmekten korkuyordum (ah)

    (Oh) ได้โปรดเข้าใจเพราะฉันชอบเธอ (oh babe)
    – (Oh) lütfen, anla çünkü senden hoşlanıyorum (oh bebeğim)
    (Oh oh) ได้โปรดเข้าใจเพราะฉันชอบเธอ
    – (Oh Oh) seni seviyorum çünkü anlıyorum.
    (Oh oh) ได้โปรดเข้าใจเพราะฉันชอบเธอ (baby)
    – (Oh Oh) lütfen, anla çünkü senden hoşlanıyorum, (bebeğim)
    ได้โปรดเข้าใจเพราะฉันชอบเธอ (oh)
    – Lütfen anla çünkü senden hoşlanıyorum (oh)
    ได้โปรดเข้าใจเพราะฉันชอบเธอ
    – Lütfen anla çünkü senden hoşlanıyorum.
  • $Uicideboy$ – Antarctica İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    $Uicideboy$ – Antarctica İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Letting a new day begin
    – Yeni bir güne başlamak
    Letting a new day begin
    – Yeni bir güne başlamak
    Letting a new day begin
    – Yeni bir güne başlamak
    Hold to the time that you know
    – # Bildiğin zamana tutun #

    Locked in my room, four black walls
    – Odamda kilitli, dört siyah duvar
    Tie the noose, no recall
    – İlmeği bağla, geri çağırma yok
    No resolve, fuck withdrawal
    – Hayır gidermek, siktir çekme
    Rather shoot up ’till I fall
    – Düşene kadar ateş etmeyi tercih ederim.

    Murder on call with the 59
    – 59 İle nöbetçi cinayet
    20 and it seem like a lifetime
    – 20 ve bir ömür gibi görünüyor
    I been hanging everyday from a lifeline
    – Her gün bir yaşam çizgisinden sarkıyordum.
    While these fuckers had a dinner every night time
    – Bu piçler her gece yemek yerken

    Smo-smoking that dope off the foil, let me ball
    – Folyodaki uyuşturucuyu tüttür, bırak top oynayayım.
    Hoe, please don’t call
    – Çapa, lütfen arama.
    Don’t fuck with y’all, spray paint the walls
    – Hepinizle dalga geçmeyin, duvarları sprey boyayla boyayın.

    With blood and whatever
    – Kanla falan
    Drag you outside, let you rot in the weather
    – Seni dışarı sürükleyip havada çürümene izin ver
    I don’t think I can explain any better
    – Daha iyisini açıklayacağımı sanmıyorum.
    I’m $carecrow the Terror
    – Ben Terörü okşuyorum.
    I live for the lesser, my birth was an error
    – Daha azı için yaşıyorum, doğumum bir hataydı

    I am the lord of loneliness
    – Ben yalnızlığın efendisiyim.
    I’ll hold my breath, just spoke with death
    – Nefesimi tutacağım, az önce ölümle konuştum.
    He said he hopes for the best
    – En iyisini umduğunu söyledi.
    Told him I’m roping my neck
    – Boynumu bağladığımı söyledim.
    Then I woke up choking from the hole in my chest
    – Sonra göğsümdeki delikten boğularak uyandım.

    Somehow I manage to function and hope
    – Bir şekilde işlev görmeyi ve umut etmeyi başarıyorum
    Every day got a lump in my throat
    – Her gün boğazımda bir yumru var.
    That’s them pills swallowed whole
    – Hepsi yutulan haplar.
    Smoke a blunt and then fuck all these hoes
    – Künt bir sigara iç ve sonra tüm bu çapaları siktir et
    End up humping they throat
    – Sonunda boğazlarını beceriyorlar

    Get the fuck away from me
    – Benden siktir git
    I hate all of you, faithfully
    – Hepinizden nefret ediyorum, sadakatle
    This world was never made for me
    – Bu dünya benim için yaratılmadı
    Thankfully, I’m trained to see
    – Neyse ki, görmek için eğitildim.
    Passed all the lies, the ranks, the scenes
    – Tüm yalanları, safları, sahneleri geçti
    I’ll shank my knees, then walk the plank and freeze
    – Dizlerimi kıracağım, sonra tahtada yürüyeceğim ve donacağım.

    Letting a new day begin
    – Yeni bir güne başlamak
    Hold to the time that you know
    – # Bildiğin zamana tutun #
  • אנה זק – לך לישון İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    אנה זק – לך לישון İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    מישהו פה נזכר קצת מאוחר (כן)
    – Burada birisi biraz geç hatırladı (evet)
    וזה לא אני, זה לא בשבילי
    – Ve bu ben değilim, bu benim için değil
    משהו פה יצא קצת מכוער (כן)
    – Burada bir şey biraz çirkin çıktı (evet)
    וזה לא אני, זה לא בשבילי
    – Ve bu ben değilim, bu benim için değil

    פחות אחד יותר נחמד
    – Daha az bir tane Daha Güzel
    לחזור לבד הביתה
    – Eve yalnız gitmek
    זה לא מסובך
    – Karışık değil
    רק אל תשלח לי הודעות בלילה
    – Sadece geceleri bana mesaj atma.

    “את ערה?”
    – “Uyanık mısın?”
    לך לישון!
    – Uyu!
    “בואי נצא?”
    – “Hadi çıkalım?”
    בחלום!
    – Rüyada!
    “בטוחה?”
    – “Emin misin?”
    במיליון!
    – Milyonda!
    אני שרה כל היום
    – Bütün gün şarkı söylüyorum

    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak
    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak

    מישהו פה יצא קצת מלוכלך (כן)
    – Burada biri biraz kirli çıktı (evet)
    אבל לא אני, זה לא בשבילי
    – Ama ben değil, bu benim için değil
    ולמרות הכל חשבת שאתה מלאך (כן)
    – Ve her şeye rağmen bir melek olduğunu düşündün (evet)
    אבל לא אני, זה לא בשבילי
    – Ama ben değil, bu benim için değil

    פחות אחד יותר נחמד
    – Daha az bir tane Daha Güzel
    לחזור לבד הביתה
    – Eve yalnız gitmek
    זה לא מסובך
    – Karışık değil
    רק אל תשלח לי הודעות בלילה
    – Sadece geceleri bana mesaj atma.

    “את ערה?”
    – “Uyanık mısın?”
    לך לישון!
    – Uyu!
    “בואי נצא?”
    – “Hadi çıkalım?”
    בחלום!
    – Rüyada!
    “בטוחה?”
    – “Emin misin?”
    במיליון!
    – Milyonda!
    אני שרה כל היום
    – Bütün gün şarkı söylüyorum

    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak
    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak
    לא תראה ‘תי בבאסה, לא תראה, לא תראה
    – ‘Görmeyeceksin, görmeyeceksin, görmeyeceksin’
    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak

    רק אל תבקש ממני שוב סליחה
    – Sadece bağışlanmak için tekrar sorma
    וואלה זה מה יש, שיהיה בהצלחה
    – Durum bu. İyi şanslar.
    מה שלא יהיה, אני כבר לא שלך
    – Her neyse, artık senin değilim.
    לא, לא
    – Hayır, hayır.

    “רגע מז’תאמרת, אז אה, יש לך מישהו?”
    – “Bekle bir dakika,” dedin, ” Ee, elinde kimse var mı?”
    לך לישון!
    – Uyu!
    “בואי נצא?”
    – “Hadi çıkalım?”
    בחלום!
    – Rüyada!
    “בטוחה?”
    – “Emin misin?”
    במיליון!
    – Milyonda!
    אני שרה כל היום
    – Bütün gün şarkı söylüyorum

    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak
    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak
    לא תראה ‘תי בבאסה, לא תראה, לא תראה
    – ‘Görmeyeceksin, görmeyeceksin, görmeyeceksin’
    בוא תראה מה פספסת, בוא תראה, בוא תראה
    – Gel bak ne kaçırdın, gel bak, gel bak

    “אז מה, אין סיכוי, את אומרת?”
    – “Ne yani, olmaz” mı diyorsun?”
    לך, לך לישון
    – Git uyu
  • Мурат Тхагалегов – Мама Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Мурат Тхагалегов – Мама Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Над Землей пройдет туман, ты представишь себе дом…
    – Yerin üstünde sis geçecek, bir ev hayal edeceksin…
    Твоя Мать ждет тебя так долго в нем,
    – Annen seni o kadar uzun süre bekliyor ki,
    С болью в сердце сжав платок. Помолившись за тебя,
    – Kalpteki acıyla, mendilini sıkarak. Senin için dua ederek,
    И не увяз в грязи ее сынок.
    – Ve oğlu çamura batmamıştı.

    Ты не трезвый день за днем – душу к пропасти несешь.
    – Her geçen gün ayık değilsin, ruhunu uçuruma taşıyorsun.
    Твоя жизнь, как страшный ее сон.
    – Hayatın onun korkunç rüyası gibidir.
    Задурманит головой, потерять и не найти –
    – Başını sallayacak, kaybedecek ve bulamayacak –
    У своей Матери прощенья попроси!
    – Annesinin yanında üzgünüm iste!

    Обними покрепче Мать! Слезы спрячь в тени лица.
    – Gidecek yerin Anne! Gözyaşlarını yüzünün gölgesinde sakla.
    Дни и ночи будет ждать! Будет рядом до конца!
    – Günler ve geceler bekleyecek! Sonuna kadar orada olacak!
    Зов ее летит во след, по дорогам твоих дней…
    – Onun çağrısı, senin günlerinin yollarında, izine doğru akıyor…
    Знай, дороже всех монет – сердце Матери твоей!
    – Bil ki, tüm paralardan daha değerli – Annenin kalbi!

    Упадет с небес звезда, задрожит ее рука.
    – Yıldız gökten düşecek, eli titreyecek.
    Взгляд с надеждой к небу наведет.
    – Umutla gökyüzüne doğru bir bakış atacaktır.
    В горле вновь собрала ком, на диване прилегла,
    – Boğazımda bir kez daha topladım, kanepeye uzandım,
    Сын тепло одетый, думает она.
    – Oğlu sıcak giyinmiş, düşünüyor.

    Нервы трепишь день за днем. Воспитала как могла!
    – Her geçen gün sinirlerin titriyor. Elimden geldiğince yetiştirdim!
    А теперь у свечи совсем одна!
    – Şimdi mumun bir tane var!
    Пробежит по небу дрожь… Потеряешь – не найдешь!
    – Gökyüzünde titreyerek koşacak… Kaybedersen bulamazsın!
    У своей Матери прощенья попроси.
    – Annesinin yanında üzgünüm iste.

    Обними покрепче Мать! Слезы спрячь в тени лица.
    – Gidecek yerin Anne! Gözyaşlarını yüzünün gölgesinde sakla.
    Дни и ночи будет ждать! Будет рядом до конца!
    – Günler ve geceler bekleyecek! Sonuna kadar orada olacak!
    Зов ее летит во след, по дорогам твоих дней…
    – Onun çağrısı, senin günlerinin yollarında, izine doğru akıyor…
    Знай, дороже всех монет – сердце Матери твоей!
    – Bil ki, tüm paralardan daha değerli – Annenin kalbi!

    Обними покрепче Мать! Слезы спрячь в тени лица.
    – Gidecek yerin Anne! Gözyaşlarını yüzünün gölgesinde sakla.
    Дни и ночи будет ждать! Будет рядом до конца!
    – Günler ve geceler bekleyecek! Sonuna kadar orada olacak!
    Зов ее летит во след, по дорогам твоих дней…
    – Onun çağrısı, senin günlerinin yollarında, izine doğru akıyor…
    Знай, дороже всех монет – сердце Матери твоей!
    – Bil ki, tüm paralardan daha değerli – Annenin kalbi!
  • 4s Street – Mesélek a bornak Macarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    4s Street – Mesélek a bornak Macarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Mesélek a bornak, már hallani is unja
    – Şaraba söyleyeceğim, duymaktan bıktı.
    Hajnalokon át két kezemet fogja
    – Şafakta iki elimi tutacak.
    Kérdi mi van veled,
    – Senin sorunun ne diye soruyor,
    Ő még itt van, vagy már
    – Hala burada mı yoksa çoktan mı
    Ég veled?
    – Hoşçakal mı?

    Mesélek a bornak, itt van hogy ha kell
    – Ne gerek şarap anlatırım, burada
    Kezét a kezembe és én így múlnék el.
    – Elini elime koy, ben de böyle geçeyim.
    Vezess jó Uram ha netán rosszabb útra tévedek,
    – Eğer daha kötü bir yoldan gidersem beni yönlendirin, Yüce Tanrım.,
    Jó ez a hely…
    – Bu yer iyi değil…

    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    Merre tart és honnan érkezett, siratja bús magányát.
    – Nereye gittiği ve nereden geldiği, hüzünlü yalnızlığının yasını tutuyor.
    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    S annak melegét mi visszavár.
    – Geri gelen şeyin sıcaklığı.

    Mesélek apámnak, mindig itt van hogyha kell,
    – Babama söyleyeceğim, ona ihtiyacım olduğunda her zaman burada.,
    Büszkén búcsút int, mert fia ismét útra kel
    – Oğlu gibi güle güle yine yolda gider diyor
    Borban él az igazság, ezért én most elmegyek…
    – Gerçek şarapta, ben de gidiyorum…

    Messze járok már idegen földön ébredek,
    – Çok uzaktayım Garip bir ülkede uyanıyorum,
    Hátam mögött fenyvesek előttem tengerek.
    – Arkamda çam ormanları, önümde denizler var.
    “Látogass felém fiam, ameddig én még itt vagyok”
    – “Ben hala buradayken bana gel evlat.”
    Messzi szép hazámra gondolok.
    – Güzel ülkemi düşünüyorum.

    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    Merre tart és honnan érkezett, siratja bús magányát.
    – Nereye gittiği ve nereden geldiği, hüzünlü yalnızlığının yasını tutuyor.
    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    S annak melegét mi visszavár.
    – Geri gelen şeyin sıcaklığı.

    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    Merre tart és honnan érkezett, siratja bús magányát.
    – Nereye gittiği ve nereden geldiği, hüzünlü yalnızlığının yasını tutuyor.
    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    S annak melegét mi visszavár.
    – Geri gelen şeyin sıcaklığı.

    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    Merre tart és honnan érkezett, siratja bús magányát.
    – Nereye gittiği ve nereden geldiği, hüzünlü yalnızlığının yasını tutuyor.
    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    S annak melegét mi visszavár.
    – Geri gelen şeyin sıcaklığı.

    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    Merre tart és honnan érkezett, siratja bús magányát.
    – Nereye gittiği ve nereden geldiği, hüzünlü yalnızlığının yasını tutuyor.
    Ha az ember messze menne, el ne feledje a házát,
    – Bir adam uzağa giderse, evini unutmamalı.,
    S annak melegét mi visszavár.
    – Geri gelen şeyin sıcaklığı.
  • Алексей Петрухин & Ярослав Сумишевский – Пластиночка Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Алексей Петрухин & Ярослав Сумишевский – Пластиночка Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Пацаном был полубог, а взрослым пьяницей
    – Çocuk yarı tanrıydı ve yetişkin bir sarhoştu
    Стригся я под полубокс, девчонкам нравился
    – Yarı kutunun altında saçımı kestiğimde kızlar beni severdi
    А жизнь она идёт, идёт в ней столько тонкостей
    – Ve hayat yürüyor, içinde çok fazla incelik var

    А кто-то ручку повернёт, станет больше громкости
    – Ve birisi düğmeyi çevirecek, ses seviyesi artacak
    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım
    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor

    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım
    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor
    Никого не бил под дых, на себе испытывал
    – Hiç kimseyi öldürmedim, kendimi test ettim

    Оттого и никого я не перевоспитывал
    – Bu yüzden kimseyi yeniden eğitmedim
    И листочек по весне скатывал до катышка
    – Ve ilkbaharda bir yaprak biriktirdim
    И ночами снилась мне родина ты матушка
    – Ve geceleri vatanımı rüyamda gördüm, sen annesin

    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım
    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor
    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım

    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor
    А в лесу перепела пели словно пьяные
    – Ve ormanda bıldırcın sarhoşmuş gibi şarkı söylerlerdi
    И весна переплела веточки с тюльпанами
    – Ve bahar dallarını lale ile iç içe geçirdi

    А что ещё там впереди, ветры будут хвастаться
    – Ve ileride başka ne var, rüzgarlar övünecek
    А сороки как щенки под ногами ластятся
    – Ve saksağanlar yavrular gibi ayaklarının altında yüzüyorlar
    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım

    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor
    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım
    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor

    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım
    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor
    А вечерочек, а вечерок, а рядом милая
    – Ve akşamları, akşamları ve yanında tatlım
    А там пластиночка поёт виниловая
    – Ve orada vinil plak şarkı söylüyor
  • Бьянка – Мулен Руж Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Бьянка – Мулен Руж Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    А-а-а, оу е, а-а-а, Бьянка
    – A-a-a, o. e, a-a-a, Bianca

    Ты любишь пачки, лак и тушь
    – Paketleri, cila ve maskarayı seviyorsun
    Ты танцуешь в Мулен Руж
    – Moulin Rouge’da dans ediyorsun
    Королева кабаре, слушай
    – Kabare Kraliçesi, dinle
    Твои тонкие чулки и огромные глаза
    – İnce çorapların ve kocaman gözlerin
    Ты взяла меня за за… душу
    – Aldın beni başına… sürmek

    Мне твой проезд и френч канкан
    – Ben senin geçidinden ve french cancan’dan alacağım
    Выгорает чемодан, самый толстый чемодан евро, оу е
    – Bavulu yakıyor, Euro’nun en şişman valizi, ohhh
    Я твой жёлтый колобок
    – Ben senin sarı topuzunum
    Ты, наверно, меня съешь
    – Muhtemelen beni yersin
    Расшатала ты мне все нервы
    – Beni sinirlendirdin

    А-а-а, а-а-а-а
    – Ah, ah, ah, ah, ah

    Ты сексуальна и стройна-а-а-а
    – Sen seksi ve zayıfsın-ah-ah-ah
    Ула-ула-ула-ула-лааа
    – Ula-ula-ula-ula-laaa
    Ты говоришь себе сама-а-а-а
    – Kendine kendin söylüyorsun-ah-ah-ah
    Канта-канта-канта-канта-нааа
    – Kanta-kanta-kanta-kanta-naaa

    Ты ходишь в клубы без белья-а-а-а
    – Çamaşırsız kulüplere gidiyorsun-ah-ah-ah
    Ула-ула-ула-ула-лааа
    – Ula-ula-ula-ula-laaa
    Ты так собой увлечена-а-а-а
    – Kendine çok tutkulusun-ah-ah-ah
    Канта-канта-канта-канта-нааа
    – Kanta-kanta-kanta-kanta-naaa

    А-а, оу е
    – Ah, ah e

    Ты, очень громко говоришь
    – Çok yüksek sesle konuşuyorsun
    По ночам в звонках пищишь
    – Geceleri aramalarda bip sesi çıkarıyorsun
    Поднимаешь ноги вверх (вверх-вниз)
    – Bacaklarını yukarı kaldırıyorsun (yukarı-aşağı)
    Ты столько тратишь каждый день
    – Her gün çok fazla harcıyorsun
    На любую дребедень
    – Herhangi bir çöp için
    Что пойдёт по ветру мо-о-о-ой бизнес
    – Rüzgarda ne olacak mo-oh-oh-oh iş

    Но твой канкан сведёт с ума
    – Ama kankanınız çıldırır
    Даже Элтона Джона
    – Elton John bile olsa
    Даже Майкла Джексона точно
    – Michael Jackson bile kesinlikle
    Я твой котик в сапогах
    – Ben senin çizmeli kedinim
    Ползаю в твоих ногах
    – Ayaklarının içinde sürünüyorum
    Я прошу погладь меня срочно
    – Lütfen beni hemen okşamanı istiyorum

    А-а-а, а-а-а-а
    – Ah, ah, ah, ah, ah

    Ты сексуальна и стройна-а-а-а
    – Sen seksi ve zayıfsın-ah-ah-ah
    Ула-ула-ула-ула-лааа
    – Ula-ula-ula-ula-laaa
    Ты говоришь себе сама-а-а-а
    – Kendine kendin söylüyorsun-ah-ah-ah
    Канта-канта-канта-канта-нааа
    – Kanta-kanta-kanta-kanta-naaa

    Ты ходишь в клубы без белья-а-а-а
    – Çamaşırsız kulüplere gidiyorsun-ah-ah-ah
    Ула-ула-ула-ула-лааа
    – Ula-ula-ula-ula-laaa
    Ты так собой увлечена-а-а-а
    – Kendine çok tutkulusun-ah-ah-ah
    Канта-канта-канта-канта-нааа
    – Kanta-kanta-kanta-kanta-naaa

    Ты сексуальна и стройна-а-а-а
    – Sen seksi ve zayıfsın-ah-ah-ah
    Ула-ула-ула-ула-лааа
    – Ula-ula-ula-ula-laaa
    Ты говоришь себе сама-а-а-а
    – Kendine kendin söylüyorsun-ah-ah-ah
    Канта-канта-канта-канта-нааа
    – Kanta-kanta-kanta-kanta-naaa

    Ты сексуальна и стройна-а-а-а
    – Sen seksi ve zayıfsın-ah-ah-ah
    Ула-ула-ула-ула-лааа
    – Ula-ula-ula-ula-laaa
    Ты говоришь себе сама-а-а-а
    – Kendine kendin söylüyorsun-ah-ah-ah
    Канта-канта-канта-канта-нааа
    – Kanta-kanta-kanta-kanta-naaa

    Ты ходишь в клубы без белья
    – Çamaşırsız kulüplere gidiyorsun
    Ула-ула-ула-ула-лааа
    – Ula-ula-ula-ula-laaa
    Ты так собой увлечена-а-а-а
    – Kendine çok tutkulusun-ah-ah-ah
    Канта-канта-канта-канта-нааа, а
    – Kanta-kanta-kanta-kanta-naaa, ve