Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 41

görülmemiş * O güne kadar karşılaşılmamış, şaşılacak nitelikte olan. görüm * Görme yetisi. görümce * Bir kadına göre kocanın kız kardeşi. görümcelik * Görümce olma durumu. görümcelik yapmak (veya etmek) * (görümce) geline kötü davranmak. görümlük * Yalnız görülmek için konulan nesne.* Nişanlanan kıza, ilk kez görmeye gidildiğinde erkek tarafından takılan veya verilen armağan. görümsetme […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 39

gönyelemek * Gönye ile ölçmek. gör (veya görürsün) * (tehdit yollu) anla, gör. gör bak * “görürsün, göreceksin” anlamında kullanılır. gördek * Acı balık. gördürme * Gördürmek işi veya durumu. gördürmek * Görmek işini yaptırmak.* Bir işi başkasına yaptırmak. göre * (bir şeye) Uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince.* Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 40

görgü fukarası * Görgüsü az veya iyi olmayan (kimse). görgü kuralları * Bir toplumda veya toplulukta, davranışların dış biçimlerini denetlemeye yönelik olan kuralların bütünü,adabımuaşeret. görgü tanığı * Tanıklığı, olay görmüşolmasına dayanan tanık. görgücülük * Deneycilik. görgülenme * Görgülenmek işi veya durumu. görgülenmek * Görgülü duruma gelmek. görgülü * Görgüsü olan. görgülüce * Görgülü bir biçimde […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 36

gömlek eskitmek * hayat sürdürmüşolmak. gömlekçi * Gömlek diken veya satan kimse. gömlekçilik * Gömlekçinin yaptığı iş. gömlekli * Gömleği olan. gömleklik * Gömlek yapmaya elverişli (kumaş). gömlekliler * Vücutlarıtorba biçiminde ve yarısaydam, sert bir gömlekle örtülü, denizlerde yaşayan bir hayvan sınıfı. gömleksiz * Gömleği olmayan. gömme * Gömmek işi.* Defnetme, tedfin.* Mayalıveya mayasız, yağlıveya […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 37

gönendirtmek * Mutluluğa, huzura kavuşmasını sağlamak. gönenme * Gönenmek işi. gönenmek * Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek, abat olmak. gönlü akmak * birine karşı güçlü sevgi duymak. gönlü bol * Yeterli imkânlardan yoksun olmasına karşılık cömert, eli açık davranmak isteyen. gönlü bulanmak * kusacak gibi olmak.* kuşkulanmak. gönlü çekmek * […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 38

gönül avutmak * hoşça vakit geçirmek . gönül bağı * Sevgi bağı, duygusal ilişki. gönül bağlamak * severek bağlanmak, içten sevmek. gönül belâsı * Aşkın verdiği sıkıntı, dert. gönül birliği * Duygusal anlaşma. gönül borcu * Yapılan iyiliğe karşıkendini borçlu sayma, minnet, minnettarlık, şükran. gönül borçlusu * Yapılan iyiliğe karşıkendini borçlu sayan, minnettar. gönül bulandırmak […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 33

göçürme * Göçürmek işi. göçürmek * Göçmesine sebep olmak.* Çökertmek.* (miktarıçok olan şeyler için) Yiyip bitirmek.* Bitkileri yerinden çıkarıp başka yere dikmek, göçermek. göçürtme * Göçürtmek işi. göçürtmek * Göçmesine sebep olmak. göçürücü * Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan. göçürülme * Göçürülmek işi veya durumu. göçürülmek * […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 34

gök bilimci * Gök bilimiyle uğraşan bilgin, astronom. gök bilimi * Gök cisimlerinin konumlarını, hareketlerini, birbirine olan uzaklıkların ölçülmesini, bunların fizik ve kimyabakımından yapılarınıanlatan bilim, felekiyat, astronomi. gök bilimsel * Gök bilimle ilgili, astronomik. gök cismi * Gök yüzünde bulunan Güneş, Ay, gezegenler, kuyruklu yıldızlar, nebülözler gibi bütün cisimlere verilenortak ad. gök delinmek * birdenbire […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 35

göl olmak * gereksiz olarak bir yerde su toplanmak, göllenmek. gölalası * Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan bir tür alabalık (Salmo lacus tris). gölcük * Küçük göl. gölcül * Göllerde, göl kıyılarında yetişen veya yaşayan. gölek * Küçük su birikintisi, gölcük. gölerme * Gölermek işi veya durumu. gölermek * Göl durumuna gelmek.* Hayvanın ipi ayağına […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 29

girişmek * birbirine karışmak.* kavgaya tutuşmak. Girit kekiği * Girit adasında yetişen, beyaz tüylü, pembe çiçekli ve çok yıllık bir bitki (Origanum dictamnus). Giritli * Girit adasıhalkından olan kimse. girizgâh * Girişlik, giriş. girme * Girmek işi. girmek * Dışarıdan içeriye geçmek.* Sığmak.* Yer almak, katılmak, iltihak etmek.* (ordu) Almak, fethetmek.* İncelemek, ayrıntılara inmek.* Girişmek, […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 30

giz * Sır. giz * Yelken gemilerinde mizana direği denilen kıç direkte eğik duran bayrak sereni. gizem * Aklın erişemediği, açıklanmayan veya çözülemeyen şey, sır. gizemci * Gizemcilik düşünceleri taşıyan (kimse), mistik. gizemcilik * Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrıkavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıylaulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm. gizemli […]

Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 31

gliserin * Yağlımaddelerden, sabunlaştırma yoluyla çıkarılan renksiz, tatlışurup kıvamındaki sıvı(CH2 OH-CHOHCH2 OH). global * Toptan, toplam.* Küresel. globalleşme * Küreselleşme. globalleşmek * Küreselleşmek. globülin * Kanı oluşturan maddelerden biri olan iri moleküllü protein. glokom * Karasu (göz hastalığı). glokoni * Koyu yeşil renkli, hidratlıdoğal demir ve potasyum silikat. glüten * Katıcisimlerin parçalarını birbirine yapıştıran madde.* […]