Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 26

fonolog * Ses bilimci.
fonoloji * Ses bilimi.
fonotelgraf * Telefonla iletilen telgraf.
font * Dökme demir, pik (I).
fora * Yelkenleri açtırmak için verilen komut.
fora * Ayakkabıüstüyle pençesi arasına konulan parça.
fora etmek * açmak, çözmek.
* çekip çıkarmak.
* açmak, çıplak duruma getirmek.
forint * Macar para birimi.
form * Biçim, şekil.
* Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu.
* İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge.
forma * Biçim, şekil.
* Öğrencilerin, sporcuların, bazımesleklerde çalışanların giydikleri, bağlı bulundukları okul, spor klübü veya
meslekleri belirten tek tip giysi.
* Tek kâğıt tabaka üzerine basılan 16 sayfalık kırılmışkitap parçası.
forma başlık * Dalgıçların eskiden kullandığıyuvarlak metal başlık.
formaldehit * Doymuşaldehitlerin ilk üyesi olan H-CHO formülündeki aldehit.
formalık * Forma yapmak için ayrılmış, forma yapmaya uygun.
* Herhangi bir sayıda forması olan.
formalist * Biçimci, formaliteci, şekilci.
formalite * Yöntem veya yasaların gerektirdiği işlem.
* Önem verilmediği hâlde bir zorunluluğa bağlı olarak yapılan biçimsel davranış.
* Yerine getirilmesi kanunca zorunlu kılınan işlem.
formaliteci * Özellikle resmî işlerde yöntemlere, tüzüklere sıkısıkıya bağlanıp işlerin yürümesini güçleştiren kimse.
* Biçimci, şekilci, şekilperest, formalist.
formalizm * Biçimcilik.
formasyon * Biçimlenme.
* Belirli bir düzeyde eğitim görme, yetişme.
format * Film veya fotoğrafta boyutlar.
formatlama * Formatlamak işi.
formatlamak * Bilgisayarda bir disketi zararlıögelerden temizlemek.
formatlı * Bilgisayarda bir disketin zararlıögelerden temizlenmişdurumu.
formda olmak * gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak.
formdan düşmek * güç ve yeteneği yitirmek.
formel * Biçimsel.
formen * Ustabaşı.
* İşçilerin düzenli ve verimli çalışmasınısağlayan ve işçiler üzerinde otoritesi olan işçi.
formik asit * Karıncalarda ve bazı bitkilerde bulunan asit (HCOOH), karınca asidi.
formika * Fenol formol reçinesine batırılmışve yüzeyi yapay reçine ile kaplanmış birkaç kat kâğıttan oluşan ve çoğu
marangozlukta kullanılan bir çeşit madde.
formol * Formaldehidin %40′ lık değişik sulu çözeltisine verilen ad.
formunu korumak * gerekli güç ve yeteneği bozmadan devam ettirmek.
* diri ve canlı görünmek.
formül * Genel bir olguyu, bir kuralıveya ilkeyi açıklayan simgeler takımı.
* Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek.
* Çıkar yol, tutulan yol, yöntem.
* Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım.
* Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan cebirsel anlatım.
* Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren
kısaltma takımı.
formül bulmak * bir işi çözümleyecek çıkar yol bulmak, çözüm bulmak.
formüle * “Bir düşünceye bir anlatım biçimi vermek” anlamında kullanılan formüle etmek birleşik fiilinde geçer.
formüler * Formül dergisi.
formülleşme * Formülleşmek işi.
formülleşmek * Formül durumuna gelmek, kısa ve özlü duruma gelmek.
formülleştirme * Formülleştirmek işi.
formülleştirmek * Formül durumuna getirmek.
foroz * Bir ağatılışında çıkarılan balık miktarı.
foroz kayığı * Dalyandan balık çıkarmak için kullanılan kayık.
fors * Devlet başkanının bulunduğu yerlere, amirallerin çalıştıklarıkuruluşlara veya gemilere, generallerin
garnizonlarına ve bu düzeydeki görevlilerin arabalarına çekilen üç veya dört köşeli bayrak.
* Söz geçirirlik, saygınlık.
forsa * Gemilerde kürek çeken tutsak veya hükümlü kimse.
forseps * Bazı güç doğumlarda çocuğun başınıtutup dışarıçekmeye yarayan araç.
forslu * Üzerine fors çekilmiş(gemi, otomobil).
* Sözü geçer, güçlü.
forsmajör * Zorlayıcısebep.
forsu olmak * bir konuda saygınlığı, gücü, söz geçirirliği bulunmak.
fort pense * Küçük başlıvidalarısıkmakta kullanılan özel bir alet.
forte * Parçanın güçlü çalınacağını gösterir.
fortepiano * F. P. harfleriyle gösterilen, parçanın önce güçlü çalınıp söyleneceğini, hemen sonra hafifletileceğini belirten
terim.
fortissimo * Bir müzik eserinde bazı bölümlerin çok güçlü çalınması gerektiğini belirtir.

Bir yanıt yazın