Kategoriler
G SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük G Sayfa 60

günaşırı * Bir gün ara ile, iki günde bir.
günaydın * Daha çok sabahlarısöylenen esenleme sözü.
günbegün * Günden güne.
günberi * Yer’in, Güneş’e en yakın bulunduğu nokta.
günce * Günlük (I).
güncek * Şemsiye.
güncel * Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel.
güncelik * Günce yazılan defter, muhtıra.
güncelleme * Güncellemek durumu.
güncellemek * Güncel duruma getirmek.
güncelleşme * Güncelleşmek işi.
güncelleşmek * Güncel duruma gelmek.
güncelleştirme * Güncelleştirme işi.
güncelleştirmek * Güncel duruma getirmek.
güncelliğini yitirmek * süre aşımına uğrayarak önem ve değerini yitirmek.
güncellik * Güncel olma durumu, aktüalite.
gündaş * Bkz. gündeş.
gündeliğe gitmek * günlük işler yaparak gelir sağlamak.
gündelik * Her günkü, yevmî.
* Her gün yayımlanan, her gün çıkan.
* Gün hesabıyla veya her gün ödenen para, yevmiye.
gündelikçi * Gündelikle çalışan (kimse).
gündelikçi kadın * Gündelikle ev işlerinde çalışan hizmetçi kadın.
gündelikçilik * Gündelikçi olma durumu.
gündelikli * Gündelikle çalışan (kimse).
gündem * Meclis, kongre gibi toplantılarda görüşülecek konuların bütünü, ruzname.
gündem dışı * Toplantıprogramının dışında (kalan).
gündeme almak * bir kurul toplantısında görüşülecek konuları bir listeyle tespit etmek.
gündeme getirmek * bir toplantıda bir konuyu tartışmak, görüşmek için önermek.
* bir konuya güncellik kazandırmak.
günden güne * Gün geçtikçe, gittikçe.
gündeş * Aynı günde olan.
gündöndü * Ayçiçeği.
gündüz * Günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü, gece karşıtı.
* Gündüz vaktinde.
gündüz feneri * Zenci, arap.
gündüz gözüyle * Gündüzün, gündüz vakti, gün ışığında, her şeyin açık seçik görüldüğü saatlerde.
gündüz külâhlı, gece silâhlı * gerçekte iyi olmadığıhâlde iyi gibi görünen kimseler için kullanılır.
gündüz yırtıcıları * Kuşlar sınıfından kartallar takımının, çengel gagalı, sivri ve kıvrık tırnaklı, iyi uçan kuşları içine alan bir alt
takımı.
gündüzcü * Gündüz çalışan görevli.
* Gündüz öğrenim gören öğrenci.
* Gündüzleri içki kullanan kimse.
gündüzleri * Gündüz vakti.
* Her gün.
gündüzlü * Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), neharî.
gündüzlük * Gündüze özgü.
gündüzsefası * Kahkaha çiçeği.
gündüzün * Gündüz vaktinde.
güne doğrulum * Yönelim.
günebakan * Ayçiçeği.
güneç * Çok güneşalan yer.
güneğik * Hindiba.
güneş * (büyük G ile) Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısıveren büyük gök cismi.
* Bu gök cisminin yaydığıışık ve ısı.
güneş açmak * güneş bulutlardan sıyrılıp görünmek.
güneşalmak (veya güneşgörmek) * güneş ışınlarıyla aydınlanacak durumda olmak.
güneş balçıkla sıvanmaz * herkesin bildiği gerçek inkâr edilemez.
güneş banyosu * Vücudun her yanınıveya bir bölümünü güneş ışınlarına tutma, güneşlenmek.

Bir yanıt yazın