Blog

  • Chipz – 1001 Arabian Nights İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Chipz – 1001 Arabian Nights İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Oh oh ee yeah ee yeah ee oh oh eh oh
    – Oh oh ee evet ee evet ee oh oh eh oh
    Oh oh ee yeah ee yeah ee
    – Oh oh ee evet ee evet ee
    Oh oh ee yeah ee yeah ee oh oh eh oh
    – Oh oh ee evet ee evet ee oh oh eh oh
    Oh oh ee yeah ee yeah ee
    – Oh oh ee evet ee evet ee

    Come join this trip (this trip)
    – Gelin bu geziye katılın (bu gezi)
    Have you ever seen a world like this
    – Hiç böyle bir dünya gördün mü
    No shade, just sand
    – Gölge yok, sadece kum
    Through the stormy desert we will cross the land
    – Fırtınalı çölde karayı geçeceğiz
    Pharaohs, Cairo, pyramids, Egypt
    – Firavunlar, Kahire, piramitler, Mısır
    Bombay, New Delhi, open sesame
    – Bombay, Yeni Delhi, susamı aç

    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    It’s a journey of a lifetime
    – Bu bir ömür boyu sürecek bir yolculuk
    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    Get ready for a magic carpet ride
    – Sihirli bir halı yolculuğuna hazır olun

    Oh oh ee yeah ee yeah ee oh oh eh oh
    – Oh oh ee evet ee evet ee oh oh eh oh
    Oh oh ee yeah ee yeah ee, one-oh-oh-one
    – Oh oh ee evet ee evet ee, bir-oh-oh-bir
    Oh oh ee yeah ee yeah ee oh oh eh oh
    – Oh oh ee evet ee evet ee oh oh eh oh
    Oh oh ee yeah ee yeah ee
    – Oh oh ee evet ee evet ee

    We fly through flames
    – Alevlerin arasından uçuyoruz
    Hear the creatures calling out your name
    – Adını haykıran yaratıkları duy
    We have no fear
    – Korkumuz yok
    Fight the demons, make ’em disappear
    – Şeytanlarla savaş, onları yok et
    Heroes, vagabonds, city of secrets
    – Kahramanlar, serseriler, sırlar şehri
    Land of mystery, open sesame
    – Gizem ülkesi, açık susam

    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    It’s a journey of a lifetime
    – Bu bir ömür boyu sürecek bir yolculuk
    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    Get ready for a magic carpet ride
    – Sihirli bir halı yolculuğuna hazır olun

    Oh oh ee yeah ee yeah ee oh oh eh oh
    – Oh oh ee evet ee evet ee oh oh eh oh
    Oh oh ee yeah ee yeah ee, one-oh-oh-one
    – Oh oh ee evet ee evet ee, bir-oh-oh-bir
    Oh oh ee yeah ee yeah ee oh oh eh oh
    – Oh oh ee evet ee evet ee oh oh eh oh
    Oh oh ee yeah ee yeah ee
    – Oh oh ee evet ee evet ee

    Oh oh ee yeah ee yeah ee
    – Oh oh ee evet ee evet ee

    Oh oh ee yeah ee yeah ee
    – Oh oh ee evet ee evet ee

    One-oh-oh-one
    – Bir-oh-oh-bir
    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    It’s a journey of a lifetime
    – Bu bir ömür boyu sürecek bir yolculuk
    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    Get ready for a magic carpet ride
    – Sihirli bir halı yolculuğuna hazır olun

    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    It’s a journey of a lifetime
    – Bu bir ömür boyu sürecek bir yolculuk
    One-oh-oh-one nights, Arabian nights
    – Bir-oh-oh-bir gece, Arap geceleri
    Get ready for a magic carpet ride
    – Sihirli bir halı yolculuğuna hazır olun

    Get ready for a magic carpet ride
    – Sihirli bir halı yolculuğuna hazır olun
  • Emanero – Whisky İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Emanero – Whisky İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ¿Cómo explicarle a mi papá que ahora hay tatuajes con mis letras?
    – Babama şimdi mektuplarımla dövmeler olduğunu nasıl açıklayabilirim?
    Que el pibe callado que era ahora no calla y lo respetan
    – Şimdi olan sessiz çocuğun sessiz olmadığını ve ona saygı duyduklarını
    ¿Cómo explicarle que en 10 años mi alma inquieta
    – Ona 10 yıl içinde huzursuz ruhumu nasıl açıklayabilirim
    Hizo sentir escalofríos a más de uno en este planeta?
    – Bu gezegende birden fazla kişinin ürpermesine neden oldu mu?

    ¿Cómo querés que no me sienta viejo?
    – Yaşlı hissetmememi nasıl istiyorsun?
    Si tengo un par de historias marcadas en el pellejo
    – Eğer cildimde birkaç hikaye varsa
    ¿Cómo entender estos dolores tan complejos?
    – Böyle karmaşık ağrıları nasıl anlayabilirim?
    A veces miro y no sé bien quien es el que está en el espejo
    – Bazen bakıyorum ve aynadaki kişinin kim olduğunu tam olarak bilmiyorum

    Y yo, quiero ser de nuevo ese de la ropa gigante
    – Ve ben, yine o dev giysili olan olmak istiyorum
    Que buscaba conmover al mundo desde unos parlantes, yo
    – Kim dünyayı bazı konuşmacılardan uzaklaştırmak istiyordu, ben
    Yo quiero ser de nuevo aquel por un instante
    – Bir an için tekrar o olmak istiyorum
    Para decirme que aproveche lo que viene por delante, yeh
    – İleride olanlardan faydalanmamı söylemek için, yeh

    Y ahora aprendí que en esta vida
    – Ve şimdi bunu bu hayatta öğrendim
    Vale más soltar que aferrarse a cosas que están perdidas, sí
    – Kaybedilen şeylere tutunmaktansa bırakmak daha iyidir, evet
    Llega la luz del mediodía
    – Öğlen ışığı geliyor
    Y la ventana me grita que salga y que aproveche el día
    – Ve pencere dışarı çıkıp günü en iyi şekilde geçirmem için bana bağırıyor

    Y yo quiero ser de nuevo aquel, solo por una hora
    – Ve yine o olmak istiyorum, sadece bir saatliğine
    Para charlar con mi papá y mostrarle lo que soy ahora
    – Babamla sohbet etmek ve ona şimdi ne olduğumu göstermek için
    Llenarme un vaso de whisky con Coca Cola
    – Bir bardak viskiyi Kola ile doldurmak
    Pa embriagarme un rato y que mi alma no se sienta tan sola, yeh
    – Baba bir süre sarhoş ol ve ruhum o kadar yalnız hissetmiyor, yeh

    ¿Será que es cierto que estoy loco?
    – Deli olduğum doğru mu?
    Y que no compro con el lujo y me siento mejor con poco, yeh
    – Ve lüksle satın almadığımı ve azla daha iyi hissettiğimi, yeh
    ¿Será que estoy fuera de foco?
    – Odak dışı mıyım?
    Que no logro ver por qué lastimo todo lo que toco
    – Dokunduğum her şeye neden zarar verdiğimi göremiyorum

    Yeh
    – Yeh
    Yeh-yeh, yeh-yeh, yeh-yeh
    – Yeh-yeh, yeh-yeh, yeh-yeh
    Da-da-da-da
    – Da-da-da-da
    Yeh-eh-eh-eh-eh-eh
    – Yeh-eh-eh-eh-eh-eh
    Yeh, yeh, yeh
    – Yeh, yeh, yeh

    Yo quiero ser de nuevo aquel solo por una hora
    – Sadece bir saatliğine tekrar o olmak istiyorum
    Pa charlar con mi papá y mostrarle lo que soy ahora
    – Babam babamla sohbet et ve ona şimdi ne olduğumu göster
    Llenarme un vaso de un bourbon con Coca-Cola
    – Bir bardak burbonu Kola ile doldurmak
    Para embriagarme un rato y que mi alma no se sienta tan sola, yeh
    – Bir süreliğine sarhoş olmak ve ruhumun bu kadar yalnız hissetmemesi için, yeh

    ¿Será que es cierto que estoy loco?
    – Deli olduğum doğru mu?
    Que no compro con el lujo y me siento mejor con poco, yeh
    – Lüksle satın almadığımı ve azla daha iyi hissettiğimi, yeh
    ¿Será que estoy fuera de foco?
    – Odak dışı mıyım?
    Que no logro ver por qué lastimo todo lo que toco
    – Dokunduğum her şeye neden zarar verdiğimi göremiyorum

    Por eso lloro, aunque parezca que me río
    – Bu yüzden ağlıyorum, gülüyormuşum gibi görünse bile
    Porque ya ni me hablo con aquellos que fueron amigos
    – Çünkü artık arkadaş olanlarla konuşmuyorum bile.
    Por eso miro y no veo a nadie al lado mío
    – Bu yüzden bakıyorum ve yanımda kimseyi görmüyorum
    Sé que el calendario dice enero, pero siento frío
    – Takvimde Ocak yazdığını biliyorum ama üşüyorum.
  • Greenjolly, LAZANOVSKYI & RIDNYI – ЗАСИНАЄ ЧОРНИЙ ЛІС Ukraynaca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Greenjolly, LAZANOVSKYI & RIDNYI – ЗАСИНАЄ ЧОРНИЙ ЛІС Ukraynaca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Засинає чорний ліс
    – Kara Orman uykuya dalıyor
    Сонечко вже сіло
    – Güneş çoktan battı
    Тихо-тихо навкруги
    – Sessizce, sessizce etrafta
    Спить Вкраїна мила
    – Çok tatlı bir şekilde uyuyor

    Не щебече соловей
    – Bülbül cıvıldamaz
    У зеленім гаю
    – Yeşil bir korunun içinde
    А дівчина край води
    – Ve kız suyun kenarı
    Сльози проливає
    – Gözyaşları dökülüyor

    Не щебече соловей
    – Bülbül cıvıldamaz
    У зеленім гаю
    – Yeşil bir korunun içinde
    А дівчина край води
    – Ve kız suyun kenarı
    Сльози проливає
    – Gözyaşları dökülüyor

    Зажурився старий дід
    – Yaşlı büyükbaba sarhoş oldu
    Щось бурмоче стиха
    – Bir şey ayeti mırıldanıyor
    Не наколеш більше дров
    – Daha fazla odun kesmeyeceksin
    Не накоїш лиха
    – Kötü bir şey yapmayacaksın

    А дівчинонька ота
    – Ve bu kız
    Україна-мати
    – Ukrayna bir anne
    Нема кому боронить
    – Koruyacak kimse yok
    Кому визволяти
    – Kimi kurtaracağız

    А дівчинонька ота
    – Ve bu kız
    Україна-мати
    – Ukrayna bir anne
    Нема кому боронить
    – Koruyacak kimse yok
    Кому визволяти
    – Kimi kurtaracağız

    Ой, Степане, батьку наш
    – Oh, Stepan, babamız
    Поведи до бою!
    – Onları savaşa götür!
    Хай покажем москалям
    – Bırak Moskovalılara gösterelim
    Нашу силу й волю!
    – Gücümüzü ve irademizi!

    Україну ми спасем
    – Ukrayna’yı kurtaracağız
    І вона засяє
    – Ve parlıyor
    Жовтим відблиском шабель
    – Kılıcının sarı parıltısı
    Ще й блакитним сяйвом
    – Ayrıca mavi bir parıltıyla

    Україну ми спасем
    – Ukrayna’yı kurtaracağız
    І вона засяє
    – Ve parlıyor
    Жовтим відблиском шабель
    – Kılıcının sarı parıltısı
    Ще й блакитним сяйвом
    – Ayrıca mavi bir parıltıyla
  • Milat – Issız Sokaklar Şarkı Sözleri

    Milat – Issız Sokaklar Şarkı Sözleri

    Şimdi ıssız sokaklarda kalbimde biri var.
    Giden dönmeyince geri beni dünya ne bağlar.

    Uyuyunca başlar bak bu güzel rüyalar.
    Önümde belirir birden o gözler o kaşlar.
    Sadece rüyalarda mı var bu güzel anılar.
    Elini verir birden bahar onla başlar.
    Sen gittiğinden beri hayat bir sonbahar bahçesi.
    Kuru bir yaprak kadar bana hüzün kokuyor.
    Şimdi dökülen yapraklardan biri avucumda duruyor.
    Her soluk çizgisi bana bizi anlatıyor.
    Şimdi ıssız sokaklarda kalbimde biri var.
    Giden dönmeyince geri beni dünya ne bağlar.
    Artık soğuk akşamlar bana gökten sensizlik yağar.
    Kalan olmayınca beni bu dünya ne bağlar.

  • Selda Bağcan – Sürgün Şarkı Sözleri

    Selda Bağcan – Sürgün Şarkı Sözleri

    Uyandırın anamı
    Söyleyin gidiyorum
    Yolumu gözlemesin
    Dönemem belki geri

    Arkadaşlarım duysun
    Kardeşim bunu bilsin
    Söyleyin gidiyorum
    Dönemem belki geri

    Babama haber salın
    Çiçekler onda kalsın
    Sulasın gün aşırı
    Dönemem belki geri

    Korulara söyleyin (korulara söyleyin)
    Dağlara asmalara
    Baygın çocukluğumun
    Çınladığı kırlara (çınladığı kırlara)

    Söyleyin gidiyorum
    Dönemem belki geri
    Gelsinler anılarım
    Uğurlasınlar beni

    Sadece sevdigime
    Söylemeyin duymasın
    O kadar körpe ki kalbi
    Bilmiyor yitirmeyi
    Söylemeyin bu akşam
    Sevdiğim ağlamasın

  • Candan Erçetin – Şehir Şarkı Sözleri

    Candan Erçetin – Şehir Şarkı Sözleri

    Bu şehir insana tuzak kuruyor
    Bu şehir insanı uzak kılıyor
    Bu şehir insanı hayli yoruyor
    Bu şehir insanı hep kandırıyor

    Bu şehir insana tuzak kuruyor
    Bu şehir insanı uzak kılıyor
    Bu şehir insanı hayli yoruyor
    Bu şehir insanı hep kandırıyor

    Senin için yazılmış her şiir
    Bu bedenin olsa keşke
    Bak bir ömrü verece’m işte, bu şehir benim
    Bi’ demir atmış ki gönlüm
    Yosun tutmuş limanda, kalmış toprağında servetim var
    Anılarım, çocukluğum ve geleceğim
    Bağlamış elimi kolumu, ne kadar uzağa gitsem de kopamadım
    Ne kadar yakınsam ona ben o kadar uzağım
    Ondan her taraf tuzak, her bi’ yer yalan
    Tutulmamış ki hiçbi’ söz, hep yalan dolan var

    Bu şehir insana tuzak kuruyor
    Bu şehir insanı uzak kılıyor
    Bu şehir insanı hayli yoruyor
    Bu şehir insanı hep kandırıyor

    Gel bu şehrin havası böyle kalsın
    Aynalar yalancıdır, bu şehrin dört bir yanında ayna var
    Alımlıdır bi’ kandırır ki anlamazsın, verilen sözler unutulur
    Belki yarına umut olur fakat bu şehir unutturur
    Bazen hatırlatır ve ağlatır
    Güldürür, bi’ gün yaşarken bir gün öldürür
    Bi’ türküdür bu duyduğun senin için
    Dikenli gül ve yaşanacak bi’ gündün
    Bu şehirde doğdum, bu şehirde söndüm

    Gel biz şehrin havasına hiç uymayalım
    Birbirimize verdiğimiz sözlerin hepsini tutalım
    Bir de şehirli türkü tutturup karşılıklı seninle
    Şehre inat dert üstüne dert koymayalım, ayrılmayalım

    Gönül bi’ bağlanmış ki sorma
    Her güneşli gün ve her yıldızlı geceyi özler o da bizim gibi
    Kardeşiz biz sanki yağmuruyla ıslanan ağaç gibi
    Kökünden bağlı kopmaz, özümdür o bilinmez
    Sözüm var ant içilmiş, bi’ günde dört mevsimmiş
    Bu şehir benim ve bu şehir bizimmiş anla
    Pes etmedik, umutla yürüdük işte her gün aynı yolda
    Bırakmam, terk etmem, ben gitmem bu şehirden

    Bu şehir insana tuzak kuruyor
    Bu şehir insanı uzak kılıyor
    Bu şehir insanı hayli yoruyor
    Bu şehir insanı hep kandırıyor

    Bu şehir insana tuzak kuruyor

    Gel bu şehrin havası böyle kalsın
    Tuzakla dolmuş her yer
    Yorulmuş tüm bedenler, acep neden?

    Bu şehir insanı hayli yoruyor

    Bırakmam, terk etmem, ben gitmem bu şehirden

  • Napat Snidvongs – For You Taylandça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Napat Snidvongs – For You Taylandça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    อยากจะขอให้เธอนั้นมีความสุข
    – Senden mutlu olmanı istiyorum.
    เวลานอนไม่มีฝันร้าย
    – Kabus yok.
    จากตรงนี้จะมีแค่ความสนุก
    – Buradan sadece eğlenceli.
    เธอคงพบแล้วความผ่อนคลาย…
    – Biraz rahatlama bulmuş olmalı…
    ทุกทุกครั้งที่เราได้เจอ
    – Her karşılaştığımızda.
    เหมือนคล้ายคล้ายว่าเราเริ่มห่าง
    – Sanki kaçıyormuşuz gibi.
    ฉันก็รู้ว่าเธอต้องไป
    – Gitmen gerektiğini biliyorum.
    ฉันก็พร้อมจะยอมเข้าใจ
    – Anlamaya hazırım.
    เข้าใจ…
    – Anlamak…
    จบลงแล้วเธอจะไม่ต้องเหน็ดเหนื่อย
    – Bitti. yorgun olmayacaksın.
    พอกันที่เรื่องราวร้ายร้าย
    – Bu kötü bir hikaye için yeterli.
    แค่อยากขอให้เธอได้ความสงบ
    – Sadece huzur bulmanı istiyorum.
    ไม่พานพบโลกอันวุ่นวาย…
    – Kaotik dünyayı görmüyorum…
  • SZA – Shirt İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    SZA – Shirt İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Kiss me, dangerous
    – Öp beni, tehlikeli
    Been so lost without you all around me
    – Sensiz çok kayboldum etrafımda
    Get anxious
    – Endişeli ol
    Lead me, don’t look back, it’s all about you
    – Bana yol göster, arkana bakma, hepsi seninle ilgili

    In the dark right now
    – Şu anda karanlıkta
    Feeling lost, but I like it
    – Kaybolmuş hissediyorum ama hoşuma gidiyor
    Comfort in my sins, and all about me
    – Günahlarımda teselli ve benimle ilgili her şey
    All I got right now
    – Şu an sahip olduğum tek şey
    Feel the taste of resentment
    – Kızgınlığın tadını hisset
    Simmer in my skin, it’s all about
    – Derimde kaynamaya, her şey hakkında

    Blood stain on my shirt, new bitch on my nerves
    – Gömleğimde kan lekesi, sinirlerimde yeni kaltak
    Old nigga got curved, going back on my word
    – Yaşlı zenci sözümden dönerek eğri büğrü döndü.
    Damn, bitch, you so thirsty
    – Kahretsin, kaltak, çok susadın
    Still don’t know my worth, still stressing perfection
    – Hala değerimi bilmiyorum, hala mükemmelliği vurguluyorum
    Let you all in my mental, got me looking too desperate
    – Hepinizin aklımı kaçırmasına izin verin, beni çok çaresiz gösterdiniz
    Damn, you ain’t deserve
    – Kahretsin, hak etmiyorsun.

    Broad day, sunshine, I’ll find a way to fuck it up still
    – Güpegündüz, günışığı, yine de mahvetmenin bir yolunu bulacağım
    Can’t cry about the shit that I can’t change
    – Değiştiremeyeceğim şeyler için ağlayamam.
    Just my mind, gotta get outta here
    – Sadece aklım, buradan gitmeliyim.
    Tough crowd, I hate it, can’t stay
    – Sert kalabalık, nefret ediyorum, kalamam

    In the dark right now
    – Şu anda karanlıkta
    Feeling lost, but I like it
    – Kaybolmuş hissediyorum ama hoşuma gidiyor
    Comfort in my sins, and all about me
    – Günahlarımda teselli ve benimle ilgili her şey
    All I got right now
    – Şu an sahip olduğum tek şey
    Feel the taste of resentment
    – Kızgınlığın tadını hisset
    Simmer in my skin, it’s all about
    – Derimde kaynamaya, her şey hakkında

    Blood stain on my shirt, new bitch on my nerves
    – Gömleğimde kan lekesi, sinirlerimde yeni kaltak
    Old nigga got curved, going back on my word
    – Yaşlı zenci sözümden dönerek eğri büğrü döndü.
    Damn, bitch, you so thirsty
    – Kahretsin, kaltak, çok susadın
    Still don’t know my worth, still stressing perfection
    – Hala değerimi bilmiyorum, hala mükemmelliği vurguluyorum
    Let you all in my mental, got me looking too desperate
    – Hepinizin aklımı kaçırmasına izin verin, beni çok çaresiz gösterdiniz
    Damn
    – Lanet olsun

    It’s what you say and how you do me
    – Bu senin söylediğin ve beni nasıl yaptığın
    How I’m ‘posed to trust, baby? ‘Posed to love?
    – Bana nasıl güveniyorsun bebeğim? Aşka poz mu verdin?
    It ain’t ‘posed to hurt this way, all I need is the best of you
    – Bu şekilde incitmek için poz vermedim, tek ihtiyacım olan senin en iyisi
    How I got to say it? Give me all of you
    – Nasıl söyleyeceğim? Hepinizi bana verin

    In the dark right now
    – Şu anda karanlıkta
    Feeling lost, but I like it
    – Kaybolmuş hissediyorum ama hoşuma gidiyor
    Comfort in my sins, and all about me
    – Günahlarımda teselli ve benimle ilgili her şey
    All I got right now
    – Şu an sahip olduğum tek şey
    Feel the taste of resentment
    – Kızgınlığın tadını hisset
    Simmer in my skin, it’s all about
    – Derimde kaynamaya, her şey hakkında

    Blood stain on my shirt, new bitch on my nerves
    – Gömleğimde kan lekesi, sinirlerimde yeni kaltak
    Old nigga got curved, going back on my word
    – Yaşlı zenci sözümden dönerek eğri büğrü döndü.
    Damn, bitch, you so thirsty
    – Kahretsin, kaltak, çok susadın
    Still don’t know my worth, still stressing perfection
    – Hala değerimi bilmiyorum, hala mükemmelliği vurguluyorum
    Let you all in my mental, got me looking too desperate
    – Hepinizin aklımı kaçırmasına izin verin, beni çok çaresiz gösterdiniz
    Damn, you ain’t deserve
    – Kahretsin, hak etmiyorsun.
  • Chen Ai – 错位时空 Çince Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Chen Ai – 错位时空 Çince Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    填不满半排观众的电影
    – Yarım sıra izleyiciden memnun olmayan filmleri doldurun
    直到散场时突然亮起灯
    – Gösterinin sonunda ışık aniden yanana kadar
    字幕定格在某某出品和发行
    – Altyazılar, so-and-so’nun üretimi ve dağıtımında dondurulur
    我目送 他们行色匆匆
    – Onları aceleyle izledim
    像个自不量力的复读生
    – Kendine yardım edemeyen tekrar eden bir öğrenci gibi
    完不成金榜题名的使命
    – Altın listenin başlığını bitirmeme misyonu
    命不是猜剪刀石头布的决定
    – Kader taş kağıt makas tahmin etmek için bir karar değildir
    那么任性
    – Çok istekli
    我吹过你吹过的晚风
    – Üflediğin akşam meltemini üfledim
    那我们算不算 相拥
    – Birbirimize sarılmayı düşünüyor muyuz?
    可如梦初醒般的两手空空
    – Ama bir rüyada uyanmak gibi eli boş
    心也空
    – Kalp de boş
    我吹过你吹过的晚风
    – Üflediğin akşam meltemini üfledim
    是否看过同样 风景
    – Aynı manzarayı gördünüz mü?
    像扰乱时差留在错位时空
    – Jet gecikmesini bozmak ve yanlış zaman ve mekanda kalmak gibi
    终是空 是空
    – Sonunda boş.
    数不完见证许愿的繁星
    – Dileklere tanık olan yıldızları sayamam.
    没灵验谁来安慰坏心情
    – İşe yaramazsa kötü havayı kim rahatlatacak?
    十字路口闪烁不停的信号灯
    – Kavşaklarda yanıp sönen ışıklar
    有个人 显然心事重重
    – Belli ki endişeli biri var
    三个字 只能说给自己听
    – Üç kelime sadece kendinize söylenebilir
    仰着头不要让眼泪失控
    – Başını dik tut ve gözyaşlarının kontrolden çıkmasına izin verme
    哪里有可以峰回路转的宿命
    – Dönebilecek bir kader nerede var?
    我不想听
    – Duymak istemiyorum.
    我吹过你吹过的晚风
    – Üflediğin akşam meltemini üfledim
    那我们算不算 相拥
    – Birbirimize sarılmayı düşünüyor muyuz?
    可如梦初醒般的两手空空
    – Ama bir rüyada uyanmak gibi eli boş
    心也空
    – Kalp de boş
    我吹过你吹过的晚风
    – Üflediğin akşam meltemini üfledim
    是否看过同样 风景
    – Aynı manzarayı gördünüz mü?
    像扰乱时差留在错位时空
    – Jet gecikmesini bozmak ve yanlış zaman ve mekanda kalmak gibi
    终是空 是空
    – Sonunda boş.
    我吹过你吹过的晚风
    – Üflediğin akşam meltemini üfledim
    空气里弥漫着 心痛
    – Hava gönül yarası ile dolu
    可我们 最后 在这错位时空
    – Ama sonunda burada zaman ve mekanı yanlış yerleştirdik
    终成空
    – Sonunda boş
    我吹过你吹过的晚风
    – Üflediğin akşam meltemini üfledim
    空气里弥漫着 心痛
    – Hava gönül yarası ile dolu
    可我们 最后 在这错位时空
    – Ama sonunda burada zaman ve mekanı yanlış yerleştirdik
    终成空 成空
    – Sonunda boş içine boş
  • Райда – Бутылки Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Райда – Бутылки Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Лица обдувает тёплый ветер
    – Yüzler ılık rüzgarı üfler
    Выкатили на рассвете в лето
    – Yaz aylarında şafakta yuvarlandılar
    Ну, приветик, наши люди!
    – Selam milletimiz!

    Полуденный зной красит будни
    – Gün ortası sıcağı gündelik günleri renklendirir
    Весной мы летаем, будто впали в безумие
    – İlkbaharda uçuyoruz, sanki çılgınlığa düşmüş gibiyiz
    Как-то особенно
    – Özellikle bir şekilde
    Словно пьяны беспробудно
    – Sanki sarhoşken sarhoş gibiydiler

    Свобода и нам улыбнулась фортуна
    – Özgürlük ve servet bize gülümsedi
    Время — ценная штука
    – Zaman değerli bir şeydir
    Не всегда мы будем тут, а могут увезти с минуты на минуту
    – Her zaman burada olmayacağız, ya da her an gidebilirler
    Или рано утром
    – Veya sabahın erken saatlerinde
    Нет, ты же знаешь, что всё будет good
    – Hayır, her şeyin good olacağını biliyorsun

    Не уснуть до утра
    – Sabaha kadar uyuyamıyorum
    Не сомкнуть глаза
    – Gözlerini kapatma
    Не остановить ног, не смотреть назад
    – Ayaklarınızı durdurmayın, geriye bakmayın
    Не уснуть до утра
    – Sabaha kadar uyuyamıyorum
    Не сомкнуть глаза
    – Gözlerini kapatma
    Не остановить ног, не смотреть назад
    – Ayaklarınızı durdurmayın, geriye bakmayın

    Бутылки стреляют пробками в потолок
    – Şişeler tavana mantarla ateş ediyor
    Жизнь мне в лицо кричит, что всё будет ок
    – Hayat yüzüme her şeyin yoluna gireceğini bağırıyor

    Мой допинг
    – Benim dopingim
    Мы так топим
    – Böyle boğuluyoruz
    Новьё в топе
    – Üstte yeni gelenler
    Ее, бьют пробки
    – Trafik sıkışıklığına maruz kalıyor
    Бьют в потол
    – Boğaya vuruyorlar
    Падают на пол
    – Yere düşüyorlar

    Молю, чтобы мы более не упали, папа
    – Bir daha düşmememiz için yalvarıyorum baba
    Не надо плакать, pop-pop bottles!
    – Ağlamaya gerek yok, pop-pop şişeler!
    Мы опрокинули музло паком
    – Muslo’yu park’la devirdik
    Не слабо, для чего нужна слава?
    – Zayıf değil, şöhret neden gereklidir?
    В чём прямая суть заколотить бабок?
    – Parayı bıçaklamanın asıl amacı nedir?
    Эй, наверху, don’t lock my block
    – Hey, yukarıda, bloğumu kilitleme

    Посмотри на небо, как бегут облака там
    – Gökyüzüne bak, orada bulutlar nasıl koşuyor
    Думаю, правда — не в партийных плакатах
    – Bence doğru – parti posterlerinde değil
    И, наверняка, ты не скажешь обратное
    – Ve kesinlikle aksini söylemeyeceksin
    Don’t lock my block
    – Don’t lock my block
    Посмотри на небо, как бегут облака там
    – Gökyüzüne bak, orada bulutlar nasıl koşuyor
    Думаю, правда — не в партийных плакатах
    – Bence doğru – parti posterlerinde değil
    И, наверняка, ты не скажешь обратное
    – Ve kesinlikle aksini söylemeyeceksin

    Не уснуть до утра
    – Sabaha kadar uyuyamıyorum
    Не сомкнуть глаза
    – Gözlerini kapatma
    Не остановить ног, не смотреть назад
    – Ayaklarınızı durdurmayın, geriye bakmayın
    Не уснуть до утра
    – Sabaha kadar uyuyamıyorum
    Не сомкнуть глаза
    – Gözlerini kapatma
    Не остановить ног, не смотреть назад
    – Ayaklarınızı durdurmayın, geriye bakmayın

    Бутылки стреляют пробками в потолок
    – Şişeler tavana mantarla ateş ediyor
    Жизнь мне в лицо кричит, что всё будет ок
    – Hayat yüzüme her şeyin yoluna gireceğini bağırıyor

    Лью немного на землю за тех, кто уже наверху
    – Yukarıdakilere biraz yere döküyorum
    Нет смысла в печали о том, что никак не верну
    – Hiçbir şekilde geri alamayacağımın üzüntüsünün bir anlamı yok

    Бутылки стреляют пробками в потолок
    – Şişeler tavana mantarla ateş ediyor
    Жизнь мне в лицо кричит, что всё будет ок
    – Hayat yüzüme her şeyin yoluna gireceğini bağırıyor
    Бутылки стреляют пробками в потолок
    – Şişeler tavana mantarla ateş ediyor
    Жизнь мне в лицо кричит, что всё будет ок
    – Hayat yüzüme her şeyin yoluna gireceğini bağırıyor
  • EMAA – În fiecare seară Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    EMAA – În fiecare seară Romence Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Un vis de demult
    – Uzun zaman önce bir rüya
    Ne-apropie în vreme de seară
    – Akşam havalarında bize yaklaşıyor
    Nu, nu ți se pare
    – Hayır, bilmiyorsun.
    Sărută-mă mult
    – Beni çok öp

    Eu n-o să m-ascund
    – Saklanmayacağım.
    Te plac și te vreau, să mă crezi
    – Senden hoşlanıyorum ve seni istiyorum, inan bana
    Nu e doar o întamplare
    – Bu sadece bir kaza değil
    Nici azi și nicicând
    – Bugün değil ve asla

    Poate undeva, nu știu unde, da
    – Belki bir yerlerde, nerede olduğunu bilmiyorum, evet
    Să fugim de tot, jur că mi-ar plăcea
    – Her şeyden kaçalım, yemin ederim çok isterim
    Tu cu mine, eu cu tine mereu
    – Sen benimle, ben her zaman seninleyim

    Ne simte numai ritmu’
    – Sadece ritmimizi hissedebiliyor
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    O plajă veșnic goală
    – Sonsuza dek boş bir plaj

    Decidem singuri ritmu’
    – Kendimiz için karar veriyoruz
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    Tu cu mine, eu cu tine, mereu
    – Sen benimle, ben seninle, her zaman

    Ne simte numai ritmu’
    – Sadece ritmimizi hissedebiliyor
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    O plajă veșnic goală
    – Sonsuza dek boş bir plaj

    Decidem singuri ritmu’
    – Kendimiz için karar veriyoruz
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    Tu cu mine, eu cu tine, mereu
    – Sen benimle, ben seninle, her zaman

    (Tu cu mine, eu cu tine, mereu)
    – (Sen benimle, ben seninle, her zaman)

    Tu vis de demult
    – Eskiyi hayal ediyorsun
    Acoperă-mi ochii de tot că ne poartă doar starea
    – Sadece devletin bizi taşıdığı her şeyle gözlerimi kapat
    E așa de plăcut să nu știm dacă
    – Olup olmadığını bilmemek çok güzel
    Timpul e mut sau noi am dispărut
    – Zaman sessiz ya da biz yokuz
    Pașii să ne ducă unde vor, să nu
    – Bizi istedikleri yere götürecek adımlar değil
    Să nu mai spună nimeni că iubirea e oarbă
    – Kimse aşkın kör olduğunu söylemesin
    (Oricum nu i-am crezut)
    – (Yine de onlara inanmadım)

    Poate undeva, nu știu unde da’
    – Belki bir yerlerde, nerede olduğunu bilmiyorum ama’
    Să fugim de tot, jur că mi-ar plăcea da
    – Her şeyden kaçalım, yemin ederim evet isterim
    Tu cu mine, eu cu tine mereu
    – Sen benimle, ben her zaman seninleyim

    Ne simte numai ritmu’
    – Sadece ritmimizi hissedebiliyor
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    O plajă veșnic goală
    – Sonsuza dek boş bir plaj

    Decidem singuri ritmu’
    – Kendimiz için karar veriyoruz
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    Tu cu mine, eu cu tine, mereu
    – Sen benimle, ben seninle, her zaman

    Ne simte numai ritmu’
    – Sadece ritmimizi hissedebiliyor
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    O plajă veșnic goală
    – Sonsuza dek boş bir plaj

    Decidem singuri ritmu’
    – Kendimiz için karar veriyoruz
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    Tu cu mine, eu cu tine, mereu
    – Sen benimle, ben seninle, her zaman

    (Tu cu mine, eu cu tine, mereu)
    – (Sen benimle, ben seninle, her zaman)

    Ne simte numai ritmu’
    – Sadece ritmimizi hissedebiliyor
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    O plajă veșnic goală
    – Sonsuza dek boş bir plaj

    Decidem singuri ritmu’
    – Kendimiz için karar veriyoruz
    Ne mângâie nisipul
    – Kumumuzu okşamak
    În fiecare seară
    – Her gece
    Tu cu mine, eu cu tine, mereu
    – Sen benimle, ben seninle, her zaman
  • El Clon – La Cinta Rosa / No Se (feat. Lucio Battisti) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    El Clon – La Cinta Rosa / No Se (feat. Lucio Battisti) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Persiguiendo una libélula en un prado
    – Bir çayırda bir yusufçuk kovalamak
    Un día que había huido del pasado
    – Bir gün geçmişten kaçtım
    Cuando ya creía que lo había logrado
    – Zaten başardığımı düşündüğümde
    He fallado
    – Başarısız oldum

    Una frase tonta me ha dejado en suspenso
    – Aptalca bir cümle beni muallakta bıraktı
    Me ha abrumado: “No es como yo la pienso”
    – Beni bunalttı: “Bu benim düşündüğüm gibi değil”
    El sentimiento era demasiado intenso
    – Duygu çok yoğundu
    Y me he quedado
    – Ve ben kaldım

    No sé
    – Bilmiyorum
    No sé quién eres
    – Kim olduğunu bilmiyorum.
    No sé qué serás
    – Ne olacağını bilmiyorum.
    No sé qué será de nosotros
    – Bize ne olacağını bilmiyorum.
    Lo aprenderemos sólo viviendo
    – Bunu sadece yaşayarak öğreneceğiz

    Temo por eso esta ternura
    – Korkarım bu yüzden bu hassasiyet
    Ahora que nuestra aventura
    – Şimdi bizim maceramız
    Es una historia ya verdadera
    – Bu zaten doğru bir hikaye
    ¡deseo tanto que seas sincera!
    – Samimi olmanızı o kadar çok diliyorum ki!
    En esta tienda que contiene tantas cosas
    – Çok şey içeren bu mağazada
    Y unas son negras, otras verdes, otras rosas
    – Ve bazıları siyah, bazıları yeşil, bazıları pembe
    Debo elegir la que conviene a mi destino
    – Kaderime uygun olanı seçmeliyim
    No sé el camino
    – Yolu bilmiyorum.

    He regresado con mi compra hasta mi casa
    – Satın alma işlemimle birlikte evime geri döndüm
    Y tengo miedo de romper la cinta rosa
    – Ve pembe kurdeleyi kırmaktan korkuyorum
    Que no es lo mismo equivocarse en una cosa
    – Bir konuda yanlış olmanın aynı şey olmadığını
    Que en una esposa
    – Bir eşten daha

    No sé
    – Bilmiyorum
    No sé quién eres
    – Kim olduğunu bilmiyorum.
    No sé qué serás
    – Ne olacağını bilmiyorum.
    No sé qué será de nosotros
    – Bize ne olacağını bilmiyorum.
    Lo aprenderemos sólo viviendo
    – Bunu sadece yaşayarak öğreneceğiz

    Temo por eso esta ternura
    – Korkarım bu yüzden bu hassasiyet
    Ahora que nuestra aventura es una historia ya verdadera
    – Artık maceramız gerçek bir hikaye
    ¡deseo tanto que seas sincera!
    – Samimi olmanızı o kadar çok diliyorum ki!