Blog

  • Marina Maximilian – Hurricane İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Marina Maximilian – Hurricane İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Take me
    – Beni al
    As far as it can get
    – Olabildiğince uzağa.
    Beyond the bricks of regret
    – Pişmanlık tuğlalarının ötesinde
    Please take me to that place again
    – Lütfen beni tekrar o yere götür.

    Take me
    – Beni al
    Where stiff becomes velvet
    – Sertliğin kadife olduğu yerde
    Our clothes are soak and wet
    – Giysilerimiz ıslanır ve ıslanır
    Please Take me to that place again
    – Lütfen beni tekrar o yere götür.
    That place we all know that
    – Hepimizin bildiği o yer

    Take me
    – Beni al
    I’ll train my mind to be
    – Olmak için zihnimi eğiteceğim
    A loyal gentle pet
    – Sadık ve nazik bir evcil hayvan
    Please take me to the endless road
    – Lütfen beni sonsuz yola götür
    Of every silly step
    – Her aptal adımın

    I swear to you, my love
    – Yemin ederim aşkım
    I do the best I can
    – Elimden gelenin en iyisini yapıyorum
    I swear to you, my love
    – Yemin ederim aşkım
    After this hurricane
    – Bu kasırgadan sonra

    Take me
    – Beni al
    ‘Cause the past left here its ashes
    – Çünkü geçmiş küllerini burada bıraktı
    I feel my inside crashes
    – İçimin çöktüğünü hissediyorum
    I don’t wanna be led by fear
    – Korku tarafından yönetilmek istemiyorum
    I’ll make this coast now clear me
    – Bu sahili şimdi temizleyeceğim

    I’m reaching out for life
    – Hayat için uzanıyorum
    Yet I don’t want to be
    – Yine de olmak istemiyorum
    A sacrifice, a warrior
    – Bir kurban, bir savaşçı
    I just wanna be me
    – Sadece kendim olmak istiyorum

    I swear to you, my love
    – Yemin ederim aşkım
    I do the best I can
    – Elimden gelenin en iyisini yapıyorum
    I swear to you, my love
    – Yemin ederim aşkım
    After this hurricane
    – Bu kasırgadan sonra

    Bless me
    – Beni kutsa
    A kiss out of this, mess me
    – Bundan bir öpücük, beni mahvet
    I’m dancing my soul out
    – Ruhumu dans ettiriyorum
    I’m dancing my soul in
    – Ruhumu dans ediyorum
    I’m glancing at the storm
    – Fırtınaya bakıyorum.
    Of the puberty we’re in
    – İçinde bulunduğumuz ergenliğin

    I swear to you, my love
    – Yemin ederim aşkım
    I do the best I can
    – Elimden gelenin en iyisini yapıyorum
    I swear to you, my love
    – Yemin ederim aşkım
    After this hurricane
    – Bu kasırgadan sonra
  • Yoni Bloch – אם לא היום אז מחר İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Yoni Bloch – אם לא היום אז מחר İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    קל, קל לך לצחוק עלי
    – Bana gülmen için kolay, kolay
    כי אני טיפשי
    – Çünkü ben aptalım
    אפילו לעשות כלים
    – Aletler bile yapar
    זה כיף כשאת איתי
    – Benimle olduğun zaman eğlencelidir

    “תראה, יש עוד דברים
    – # Bak, dahası da var #
    עניינים שתבין עוד שנים, כשתגדל
    – Yıllar sonra anlayacağın konular, büyüdüğünde
    אתה עודך צעיר, אין מה לעשות
    – Hala gençsin, yapacak bir şey yok
    תקוע בגוף מגודל”
    – Büyümüş bir vücutta sıkışmış”

    די, בשבילך את העולם אכבוש
    – Yeter, senin için fethedeceğim dünya
    זה די אווילי, אבל אפילו לקרוא ספרים
    – Biraz aptalca ama kitap okumak bile
    זה כיף כשאת אצלי
    – Seninle birlikte olmak çok eğlenceli.

    “קצת קשה להסביר, לדבר, לפרט לך
    – “Sana açıklamak, konuşmak, detaylandırmak biraz zor
    למה אני לא יכולה להיות איתך
    – Neden seninle olamıyorum?
    אני כל פעם מנסה להסביר לך את זה
    – Bunu sana açıklamaya çalışıyorum.
    אבל כשתבין את זה יהיה אולי טוב יותר בעולם
    – Ama bunu fark ettiğinde, belki dünyanın durumu daha iyi olur.
    תקלוט את זה!”
    – Şunu al!”

    את לא יכולה לצחוק עלי
    – Bana gülemezsin.
    אם תהיי שלי, את תאהבי אותי
    – Eğer benimsen, beni seveceksin
    את תחייכי איתי
    – Benimle gülümseyeceksin
    אם לא היום אז מחר
    – Bugün değilse yarın

    שבי, תתחשבי בי
    – Otur, beni düşün.
    הפנטזיה מחכה
    – Fantezi bekliyor
    הישועה במזכירה
    – Sekreterde Kurtuluş

    “אני לא נמצא כרגע
    – * Şu an orada değilim *
    אבל אפשר להשאיר לי
    – Ama beni terk edebilirsin
    הודעה”
    – İleti”

    “הי, זאת שוב אני, מבקשת סליחה
    – “Hey, yine benim, af dilemek
    אהבתי רק אותי, עכשיו אוהבת גם אותך”
    – Ben sadece beni sevdim, şimdi ben de seni seviyorum.”

    “הלו? מאיה?”
    – “Merhaba? Maya?”

    את לא יכולה לצחוק עלי
    – Bana gülemezsin.
    אם תהיי שלי, את תאהבי אותי
    – Eğer benimsen, beni seveceksin
    את תחייכי איתי
    – Benimle gülümseyeceksin
    אם לא היום אז מחר
    – Bugün değilse yarın

    כל היום מבוזבז
    – Bütün gün boşa gitti
    היום מבוזבז
    – Boşa Geçen Gün
    מה נעשה עד מחר?
    – Yarına kadar ne yapacağız?
    מה נעשה עד אז?
    – O zamana kadar ne yapacağız?

    כל היום מבוזבז
    – Bütün gün boşa gitti
    היום מבוזבז
    – Boşa Geçen Gün
    מה נעשה עד מחר?
    – Yarına kadar ne yapacağız?
    מה נעשה עד אז?
    – O zamana kadar ne yapacağız?

    כל היום מבוזבז
    – Bütün gün boşa gitti
    היום מבוזבז
    – Boşa Geçen Gün
    מה נעשה עד מחר?
    – Yarına kadar ne yapacağız?
    מה נעשה עד אז?
    – O zamana kadar ne yapacağız?

    היום מבוזבז
    – Boşa Geçen Gün
    היום מבוזבז
    – Boşa Geçen Gün
    מה נעשה עד מחר?
    – Yarına kadar ne yapacağız?
    מה נעשה עד אז?
    – O zamana kadar ne yapacağız?
  • Itay Levy, Stephane Legar & Ido Shoam – אפטר אמאל’ה İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Itay Levy, Stephane Legar & Ido Shoam – אפטר אמאל’ה İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    חיכינו שהבוקר יעלה,וממשיכים לאפטר אמאל’ה
    – Sabahın yaklaşmasını bekliyorduk ve öbür tarafa geçecektik.
    כולם רוקדים והמקום מלא,הדיג’י מנגן תגביר את
    – Herkes dans ediyor ve mekan dolu, DJ çalıyor.

    סטפן איתי לוי,עידו שוהם
    – Stefan Itai Levy, Ido Shoham
    כולם מכירים את זה
    – Bunu herkes biliyor.
    Hi now dont be so heavy
    – Merhaba şimdi bu kadar ağır olma
    למה כולם מרימים עם זה
    – Neden herkes onu alıyor

    לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז
    – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün!
    עם הטוז עם הטוז תזהרי לא לדרוך על השוז
    – Toz ile toz ile. Toz’a basmamaya dikkat et.
    לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז
    – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün!
    עם הטוז עם הטוז ראם פאם פאם למה אין לי חרוז
    – Toz ile Toz ile Ram Pam Pam Neden bir boncuğum yok

    ראם פאם פאם פאם פאם
    – Ram pam pam pam
    טיגידי טין טין טין טיגידי טין טין
    – Tiggy Tin Tin Tin Tiggy Tin Tin

    חיכינו שהבוקר יעלה,וממשיכים לאפטר אמאל’ה
    – Sabahın yaklaşmasını bekliyorduk ve öbür tarafa geçecektik.
    כולם רוקדים והמקום מלא,הדיג’י מנגן תגביר את
    – Herkes dans ediyor ve mekan dolu, DJ çalıyor.

    סטפן איתי לוי,עידו שוהם
    – Stefan Itai Levy, Ido Shoham
    וולקאם למסיבה
    – Parti için Walkcam
    יש אווירה של פארטי
    – Bir parti atmosferi var
    פראייר מי לא בא
    – Gelmeyen enayi
    פראייר מי לא בא
    – Gelmeyen enayi
    פראייר מי לא בא
    – Gelmeyen enayi
    וולקאם טו דה פארטי
    – Volkam tu de Partie’nin

    לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז
    – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün!
    עם הטוז עם הטוז תזהרי לא לדרוך על השוז
    – Toz ile toz ile. Toz’a basmamaya dikkat et.
    לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז
    – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün!
    עם הטוז עם הטוז ראם פאם פאם למה אין לי חרוז
    – Toz ile Toz ile Ram Pam Pam Neden bir boncuğum yok
  • Jaymes Young – What Is Love İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Jaymes Young – What Is Love İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Oh, I don’t know why you’re not there
    – Oh, neden orada olmadığını bilmiyorum
    I give you my love, but you don’t care
    – Sana sevgimi veriyorum ama umrunda değil
    So what is right and what is wrong?
    – Peki doğru olan ve yanlış olan nedir?
    Give me a sign
    – Bana bir işaret ver

    What is love?
    – Aşk nedir?
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    No more
    – Daha fazla yok

    What is love?
    – Aşk nedir?
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    No more
    – Daha fazla yok

    Oh, I don’t know, what can I do?
    – Bilmiyorum, ne yapabilirim?
    What else can I say, it’s up to you
    – Başka ne söyleyebilirim, bu size kalmış
    I know we’re one, just me and you
    – Bir olduğumuzu biliyorum, sadece sen ve ben
    I can’t go on
    – Devam edemem.

    What is love?
    – Aşk nedir?
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    No more
    – Daha fazla yok

    What is love?
    – Aşk nedir?
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    No more
    – Daha fazla yok

    I want no other, no other lover
    – Başka sevgili istemiyorum, başka sevgili istemiyorum
    This is our life, our time
    – Bu bizim hayatımız, zamanımız
    When we are together, I need you forever
    – Birlikte olduğumuzda, sana sonsuza dek ihtiyacım var
    Is it love?
    – Aşk mı?

    What is love?
    – Aşk nedir?
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    No more
    – Daha fazla yok

    What is love?
    – Aşk nedir?
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    Baby, don’t hurt me
    – Bebeğim, canımı yakma.
    No more
    – Daha fazla yok

    What is love?
    – Aşk nedir?
    What is love?
    – Aşk nedir?
    What is love?
    – Aşk nedir?
  • Adi Avrahami – זה מתחיל בצעד İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Adi Avrahami – זה מתחיל בצעד İbranice Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    כשאדם אחד
    – Ne zaman bir kişi
    יחיד ומיוחד
    – Eşsiz ve eşsiz
    פוסע צעד קטן
    – Küçük bir adım atmak
    אל עבר מה שכבר מזמן
    – Uzun zamandır gidenlere
    הפך סיפור ישן
    – Eski bir hikaye oldu
    חלום רחוק מכאן
    – Uzakta bir rüya
    פוסע צעד קטן
    – Küçük bir adım atmak
    עושה את הבלתי יאומן
    – Düşünülemez olanı yapmak

    מכל האנשים
    – Tüm insanların
    ובין אלפי דעות
    – ve binlerce görüş arasında
    פוסע צעד קטן
    – Küçük bir adım atmak
    נושא עיניו אל הבאות
    – Gözlerini bir sonrakine taşımak
    בתעוזה גדולה
    – Büyük bir kabadayılıkla
    באומץ לב
    – Cesurca
    ושתי עיניים בורקות
    – Ve iki parlak göz

    וזה מתחיל בצעד
    – Ve bir adımla başlar
    זה מתחיל בחלום
    – Bir rüya ile başlar
    זה מתחיל באיזור בבטן
    – Karın bölgesinde başlar
    שתמיד ממשיך לנשום
    – Her zaman nefes almaya devam eden
    זה מתחיל ממני
    – Benden başlıyor
    וממשיך אליך גם
    – Ve sana da
    זה מתחיל בדיוק בפחד
    – Her şey korkuyla başlar.
    שניצחתי לא מזמן
    – Yeni kazandım.
    זה מתחיל מדימיון
    – Her şey hayal gücüyle başlar
    וממשיך למציאות
    – Ve gerçekliğe
    זה האומץ להפוך את הקשיים
    – Zorlukları tersine çevirmek cesarettir
    להזדמנות
    – Fırsat için
    זה מתחיל בצעד
    – Bir adımla başlar
    וממשיך למסע
    – Ve yolculuğa
    זה מתחיל מאדם אחד
    – Bir kişiden başlar
    ועובר לאנושות כולה
    – ve tüm insanlığa geçer

    כשאדם אחד
    – Ne zaman bir kişi
    יחיד ומיוחד
    – Eşsiz ve eşsiz
    פוסע צעד קטן
    – Küçük bir adım atmak
    אל עבר מה שכבר מזמן
    – Uzun zamandır gidenlere
    הפך לא אפשרי
    – İmkansız hale geldi
    למן סיפור מקרי
    – Bir şans hikayesi için
    פוסע צעד קטן
    – Küçük bir adım atmak
    עושה את הבלתי יאומן
    – Düşünülemez olanı yapmak
    למרות כל הקולות
    – Tüm oylara rağmen
    הוא לא ישקוט
    – Sessiz olmayacak.
    עד שיסלול דרכו
    – Yolunu açana kadar
    עד שיפלו כל החומות
    – Tüm duvarlar düşene kadar
    בתעוזה גדולה
    – Büyük bir kabadayılıkla
    באומץ לב
    – Cesurca
    ושתי עיניים בורקות
    – Ve iki parlak göz

    וזה מתחיל בצעד
    – Ve bir adımla başlar
    זה מתחיל בחלום
    – Bir rüya ile başlar
    זה מתחיל באיזור בבטן
    – Karın bölgesinde başlar
    שתמיד ממשיך לנשום
    – Her zaman nefes almaya devam eden
    זה מתחיל ממני
    – Benden başlıyor
    וממשיך אליך גם
    – Ve sana da
    זה מתחיל בדיוק בפחד
    – Her şey korkuyla başlar.
    שניצחתי לא מזמן
    – Yeni kazandım.
    זה מתחיל מדימיון
    – Her şey hayal gücüyle başlar
    וממשיך למציאות
    – Ve gerçekliğe
    זה האומץ להפוך את הקשיים
    – Zorlukları tersine çevirmek cesarettir
    להזדמנות
    – Fırsat için
    זה מתחיל בצעד
    – Bir adımla başlar
    וממשיך למסע
    – Ve yolculuğa
    זה מתחיל מאדם אחד
    – Bir kişiden başlar
    ועובר לאנושות כולה
    – ve tüm insanlığa geçer

    יש אלף אנשים
    – Bin kişi var
    ולכולם דעות
    – Ve herkesin görüşleri var
    אלף מתלבטים
    – Binlerce kararsız
    אם לחיות
    – Eğer yaşamak için
    או להיות סתם
    – Ya da sadece ol
    בנאדם
    – Adam
    כלוא בין החומות
    – Duvarlar arasında sıkışmış
    של הפחדים שלא שלו
    – korkular onun değil
    של אנשים שלא העזו לנסות
    – denemeye cesaret edemeyen insanlar
    תהיה האיש שלא פחד
    – Korkmayan adam ol
    שלא חשב יותר מידי
    – Çok fazla düşünmemek
    מה יאמרו ואם כדאי
    – Ne söyleyeceksin ve yapman gerekiyorsa
    הכוונה תהיה לך כיוון
    – Yönünüz belli olacak.
    האמונה תתן לך אמון בדרך
    – İnanç size yol boyunca güven verecektir

    וזה מתחיל בצעד
    – Ve bir adımla başlar
    זה מתחיל בחלום
    – Bir rüya ile başlar
    זה מתחיל באיזור בבטן
    – Karın bölgesinde başlar
    שתמיד ממשיך לנשום
    – Her zaman nefes almaya devam eden
    זה מתחיל ממני
    – Benden başlıyor
    וממשיך אליך גם
    – Ve sana da
    זה מתחיל בדיוק בפחד
    – Her şey korkuyla başlar.
    שניצחתי לא מזמן
    – Yeni kazandım.
    זה מתחיל מדימיון
    – Her şey hayal gücüyle başlar
    וממשיך למציאות
    – Ve gerçekliğe
    זה האומץ להפוך את הקשיים
    – Zorlukları tersine çevirmek cesarettir
    להזדמנות
    – Fırsat için
    זה מתחיל בצעד
    – Bir adımla başlar
    וממשיך למסע
    – Ve yolculuğa
    זה מתחיל מאדם אחד
    – Bir kişiden başlar
    ועובר לאנושות כולה
    – ve tüm insanlığa geçer
  • Kaydy Cain – La Novia del Dealer (feat. AC3) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Kaydy Cain – La Novia del Dealer (feat. AC3) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Oh shit, yo me enamoré de la mujer de la connect
    – Kahretsin, bağlantıdaki kadına aşık oldum.
    Él me fio la vaina y encima me la llevé
    – Kapsülü bana emanet etti ve ben de üstüne aldım
    Y yo quiero pagarle porque él tiene puré
    – Ve ona ödeme yapmak istiyorum çünkü püresi var
    Y con ella fue una noche
    – Ve onunla bir geceydi

    La conocí en un punto pillando
    – Bir noktada onu yakaladım
    Era la novia del que estábamos comprando
    – Satın aldığımız kişinin kız arkadaşıydı.
    Que Dios me perdone, la tengo que conseguir
    – Tanrı beni bağışlasın, onu almalıyım.
    La dije: mami, sin ti no me voy de aquí
    – Ona dedim ki: anne, sensiz buradan ayrılmayacağım

    Y en un descuido la cogí la mano y salimos corriendo
    – Ve bir gözetim altında onun elini tuttum ve kaçtık
    No era consciente ‘e lo que estábamos haciendo
    – Ne yaptığımızın farkında değildim.
    Fuimos a mi casa y acabamos haciéndolo
    – Evime gittik ve sonunda yaptık.
    Cuando desperté, tú ya no estabas allí
    – Uyandığımda artık orada değildin.

    Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti
    – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor
    Quieren matarme por eso que cometí
    – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar.
    Maldigo el día, mami, que te conocí
    – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne.
    Después de esa noche ya más nunca te vi
    – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.

    Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti
    – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor
    Quieren matarme por eso que cometí
    – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar.
    Maldigo el día, mami, que te conocí
    – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne.
    Después de esa noche ya más nunca te vi
    – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.

    ¿Por qué me pasa esto si mujeres hay miles?
    – Binlerce kadın varsa bu neden başıma geliyor?
    Y me enamoro de la novia del dealer
    – Ve satıcının kız arkadaşına aşık oluyorum
    Los problemas me persiguen
    – Sorunlar beni rahatsız ediyor
    Pero es que las putas me desviven
    – Ama sadece fahişeler beni deli ediyor

    Dicen que me están buscando por el vecindario
    – Mahallede beni aradıklarını söylüyorlar.
    Pero lo de que quieren matarme es secundario
    – Ama beni öldürmek istedikleri gerçeği ikincil
    Está rulando una yipeta negra por el barrio
    – Mahallede siyah bir yipeta işletiyor.
    Yo he hecho una canción pa’ que la escuches en la radio
    – Radyoda dinlemen için bir şarkı yaptım.

    No te perdono hasta que no vuelvas a verme
    – Beni bir daha görene kadar seni affetmeyeceğim.
    No me vale que me digas que no nos conviene
    – Bize uymadığını söylemene ihtiyacım yok.
    No van a matarnos, mami, te están mintiendo
    – Bizi öldürmeyecekler anne, sana yalan söylüyorlar.
    Y si nos matan, que nos pillen jodiendo
    – Ve eğer bizi öldürürlerse, bizi sikerken yakalarlar

    Yo estaba quita’o de to’ y ahora me veo en estas
    – Çok iyiydim ve şimdi kendimi bunlarda görüyorum.
    Llorando a una puta que no me consuela
    – Beni rahatlatmayan bir fahişeye ağlamak
    Solo fue una noche, solo fue un problema
    – Sadece bir geceydi, sadece bir problemdi
    Pero no se me quita de la cabeza
    – Ama aklımdan çıkmıyor.

    La conocí en un punto pillando
    – Bir noktada onu yakaladım
    Era la novia del que estábamos comprando
    – Satın aldığımız kişinin kız arkadaşıydı.
    Que Dios me perdone, la tengo que conseguir
    – Tanrı beni bağışlasın, onu almalıyım.
    La dije: mami, sin ti no me voy de aquí
    – Ona dedim ki: anne, sensiz buradan ayrılmayacağım

    Y en un descuido la cogí la mano y salimos corriendo
    – Ve bir gözetim altında onun elini tuttum ve kaçtık
    No era consciente ‘e lo que estábamos haciendo
    – Ne yaptığımızın farkında değildim.
    Fuimos a mi casa y acabamos haciéndolo
    – Evime gittik ve sonunda yaptık.
    Cuando desperté, tú ya no estabas allí
    – Uyandığımda artık orada değildin.

    Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti
    – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor
    Quieren matarme por eso que cometí
    – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar.
    Maldigo el día, mami, que te conocí
    – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne.
    Después de esa noche ya más nunca te vi
    – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.

    Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti
    – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor
    Quieren matarme por eso que cometí
    – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar.
    Maldigo el día, mami, que te conocí
    – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne.
    Después de esa noche ya más nunca te vi
    – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.

    ¿Por qué me pasa esto si mujeres hay miles?
    – Binlerce kadın varsa bu neden başıma geliyor?
    Y me enamoro de la novia del dealer
    – Ve satıcının kız arkadaşına aşık oluyorum
    Los problemas me persiguen
    – Sorunlar beni rahatsız ediyor
    Pero es que las putas me desviven
    – Ama sadece fahişeler beni deli ediyor

    Oh shit, yo me enamoré de la mujer de la connect
    – Kahretsin, bağlantıdaki kadına aşık oldum.
    Él me fio la vaina y encima me la llevé
    – Kapsülü bana emanet etti ve ben de üstüne aldım
    Y yo quiero pagarle porque él tiene puré
    – Ve ona ödeme yapmak istiyorum çünkü püresi var
    Y con ella fue una noche
    – Ve onunla bir geceydi

    Oh shit, yo me enamoré de la mujer de la connect
    – Kahretsin, bağlantıdaki kadına aşık oldum.
    Él me fio la vaina y encima me la llevé
    – Kapsülü bana emanet etti ve ben de üstüne aldım
    Y yo quiero pagarle porque él tiene puré
    – Ve ona ödeme yapmak istiyorum çünkü püresi var
    Y con ella fue una noche
    – Ve onunla bir geceydi

    Yo estaba quita’o de to’ y ahora me veo en estas
    – Çok iyiydim ve şimdi kendimi bunlarda görüyorum.
    Llorando a una puta que no me consuela
    – Beni rahatlatmayan bir fahişeye ağlamak
    Solo fue una noche, solo fue un problema
    – Sadece bir geceydi, sadece bir problemdi
    Pero no se me quita de la cabeza
    – Ama aklımdan çıkmıyor.
  • Los Rodríguez – Para No Olvidar İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Los Rodríguez – Para No Olvidar İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    De un tiempo perdido, a esta parte esta noche ha venido
    – Kayıp bir zamandan, bu gece bu kısma geldi
    Un recuerdo encontrado
    – Bulunan bir anı
    Para quedarse conmigo
    – Benimle kalmak için

    De un tiempo lejano, a esta parte ha venido esta noche
    – Uzak bir zamandan, bu kısma bu gece geldi
    Otro recuerdo prohibido
    – Başka bir yasak hafıza
    Olvidado en el olvido
    – Unutulup unutulmuş

    Sentimentalmente para remediarlo
    – Bunu düzeltmek için duygusal olarak
    Voy a quedarme contigo para siempre
    – Sonsuza dek seninle kalacağım
    Pero puede que te encuentre últimamente
    – Ama son zamanlarda seni bulabilirim.
    Entre tanto me confundo con la gente
    – Bu arada insanlarla kafam karışıyor
    Sentimentalmente nuestro por ahora
    – Duygusal olarak şimdilik bizim
    Que es el nido que el olvido ha destruido
    – Unutulmanın yok ettiği yuva hangisi

    Y si el viento me devuelve a tus orillas
    – Ve eğer rüzgar beni kıyılarına geri getirirse
    Serenamente
    – Sakin bir şekilde
    Será dormido
    – Uyuyor olacak
    Serenamente
    – Sakin bir şekilde
    Será dormido
    – Uyuyor olacak
    De un tiempo lejano a esta parte ha venido perdido
    – Uzak bir zamandan bu kısma kayıp geldi
    Sin tocarme la puerta
    – Kapımı çalmadan
    Recuerdo entrometido
    – Meraklı hafıza

    De un tiempo olvidado ha venido un recuerdo mojado
    – Unutulmuş bir zamandan ıslak bir anı geldi
    De una tarde de lluvia
    – Yağmurlu bir öğleden sonra
    De tu pelo enredado
    – Karışık saçlarından

    Como siempre que se cambian los papeles
    – Her zaman olduğu gibi kağıtlar değiştirildiğinde
    Voy a quedarme dormido en tu cintura
    – Belinde uyuyacağım.
    Y si me despierta el día presumido
    – Ve eğer gün kendini beğenmiş uyanırsam
    Déjame quedarme un poco en las alturas
    – Biraz yükseklerde durmama izin ver.
    Para qué contar el tiempo que nos queda
    – Neden kalan zamanı sayalım
    Para qué contar el tiempo que se ha ido
    – Neden geçen zamanı say

    Si vivir es un regalo y un presente
    – Yaşamak bir hediye ve hediyeyse
    Mitad despertó
    – Yarısı uyandı
    Mitad dormido
    – Yarı uykuda
    Mitad abierto
    – Aralık
    Mitad dormido
    – Yarı uykuda

    Solo sé que no sé nada de tu vida
    – Sadece senin hayatın hakkında hiçbir şey bilmediğimi biliyorum.
    Solo me colgué una vez en el pasado
    – Geçmişte sadece bir kez kapattım.
    Presenté mis credenciales a tu risa
    – Kahkahalarınıza kimlik bilgilerimi sundum.
    Y me clavaste una lanza en el costado
    – Ve sen benim tarafıma bir mızrak soktun
    Creo que no te dejé jugar con fuego
    – Sanırım ateşle oynamana izin vermedim.
    Solo nos dijimos cosas al oído
    – Sadece birbirimizin kulağına bir şeyler söyledik.

    Y si un día te encontraré una mañana
    – Ve eğer bir gün seni bir sabah bulursam
    Será posible
    – Bu mümkün olacak
    Será dormido
    – Uyuyor olacak
    Será posible
    – Bu mümkün olacak
    Será dormido
    – Uyuyor olacak

    Y si un día te encontraré una mañana
    – Ve eğer bir gün seni bir sabah bulursam
    Será posible
    – Bu mümkün olacak
    Será dormido
    – Uyuyor olacak
    Será posible
    – Bu mümkün olacak
    Será dormido
    – Uyuyor olacak
  • Antonio José – Sin Buscarte İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Antonio José – Sin Buscarte İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Será qué tengo el corazón más grande
    – Neden en büyük kalbe sahibim
    Será qué todo sabe diferente
    – Neden her şeyin tadı farklı
    Será qué el mundo huele a primavera cuando estás delante
    – Sen öndeyken dünya neden bahar kokuyor

    Será qué escribo para así pensarte
    – Seni düşünebilmem için yazdığım şey bu olacak.
    Serán canciones, pero nunca tristes
    – Şarkı olacaklar ama asla üzülmeyecekler
    La que bailemos de resaca en el sofá
    – Kanepede akşamdan kalma dans ettiğimiz yer

    Quién me diría que serías tú
    – Kim bana sen olacağını söylerdi
    La que escucha a Juan Luis Guerra y besa lento
    – Juan Luis Guerra’yı dinleyen ve yavaşça öpen kişi
    Quién me diría que serías tú
    – Kim bana sen olacağını söylerdi
    La que me desnuda mi voz
    – Sesimi çıkaran

    Sin buscarte tú llegaste
    – Seni aramadan geldin
    Tan urgente y sin aviso
    – Çok acil ve uyarısız
    Como el que no busca nada y se encuentra el paraíso
    – Hiçbir şey aramayan ve cenneti bulan gibi

    Sin buscarte me llegaste
    – Seni aramadan bana geldin
    Yo no he sido, fue el destino
    – Ben olmadım, kaderdi
    Hoy me sobran ganas para amarte
    – Bugün seni sevmek için yeterince arzum var
    Para calmarte, mira, vida mía, burbujas de amor
    – Sakinleşmek için, bak, hayatım, aşk baloncukları

    Uh-la-la-eh
    – Uh-la-la-eh
    Uh-la-la-eh (es mi tiempo que se para cuando miras)
    – Uh-la-la-eh (baktığın zaman benim zamanım durur)
    Uh-la-la-eh
    – Uh-la-la-eh

    Esta vez lo pasamos, hay desiertos en mi cama
    – Bu sefer geçtik, yatağımda çöller var
    Y se ríe hasta la piel de tanto amor
    – Ve çok fazla sevginin derisine gülüyor

    Tú solo dime
    – Sadece bana söyle
    ¿A dónde vamos?
    – Nereye gidiyoruz?
    ¿A dónde vamos?
    – Nereye gidiyoruz?
    Eh, vendrá el invierno y su día raro
    – Eh, kış gelecek ve garip günü
    Vendrán rumores y los que te cuente
    – Dedikodular gelecek ve sana söylediklerim
    Pero tú y yo nunca nos rendiremos, aunque caiga un rayo
    – Ama sen ve ben asla pes etmeyeceğiz, şimşek çaksa bile

    Quién me diría que serías tú
    – Kim bana sen olacağını söylerdi
    La que escucha a Juan Luis Guerra y besa lento
    – Juan Luis Guerra’yı dinleyen ve yavaşça öpen kişi
    Quién me diría que serías tú
    – Kim bana sen olacağını söylerdi
    Que estás a mi lado
    – Yanımda olduğunu

    Pasado, presente; el futuro será quien nos diga
    – Geçmiş, bugün; gelecek bize kim söyleyecek
    Curándonos nuestras heridas
    – Yaralarımızı iyileştirmek
    Qué juntos fundimos al sol
    – Birlikte güneşte ne eriyoruz

    Sin buscarte tú llegaste
    – Seni aramadan geldin
    Tan urgente y sin aviso
    – Çok acil ve uyarısız
    Como el que no busca nada y se encuentra el paraíso
    – Hiçbir şey aramayan ve cenneti bulan gibi

    Sin buscarte me llegaste
    – Seni aramadan bana geldin
    Yo no he sido, fue el destino
    – Ben olmadım, kaderdi
    Hoy me sobran ganas para amarte
    – Bugün seni sevmek için yeterince arzum var
    Para calmarte, mira, vida mía, burbujas de amor
    – Sakinleşmek için, bak, hayatım, aşk baloncukları

    Uh-la-la-eh
    – Uh-la-la-eh
    Uh-la-la-eh (es mi tiempo que se para cuando miras)
    – Uh-la-la-eh (baktığın zaman benim zamanım durur)
    Uh-la-la-eh
    – Uh-la-la-eh

    Esta vez lo pasamos, hay desiertos en mi cama
    – Bu sefer geçtik, yatağımda çöller var
    Y se ríe hasta la piel de tanto amor
    – Ve çok fazla sevginin derisine gülüyor

    Tú solo dime
    – Sadece bana söyle
    ¿A dónde vamos?
    – Nereye gidiyoruz?

    Tú solo dime, ¿a dónde vamos?, eh
    – Söylesene, nereye gidiyoruz?, ha
  • Romy & Fred again.. – Strong İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Romy & Fred again.. – Strong İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    You’ve been so strong for so long
    – Çok uzun zamandır çok güçlüsün.
    You learned to carry this on your own
    – Bunu kendi başına taşımayı öğrendin.
    Let me be someone
    – Biri olmama izin ver
    You can lean on
    – Dayanabilirsin.
    I’m right here
    – Ben tam buradayım
    I’m right here
    – Ben tam buradayım
    I’m right here
    – Ben tam buradayım

    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.

    You carry so much on your own
    – Kendi başına çok şey taşıyorsun
    If you need someone to lean on
    – Dayanacak birine ihtiyacın olursa
    You carry so much on your own
    – Kendi başına çok şey taşıyorsun
    If you need someone to lean on
    – Dayanacak birine ihtiyacın olursa

    You don’t have to be so
    – Öyle olmak zorunda değilsin.
    You don’t have to be so
    – Öyle olmak zorunda değilsin.
    You don’t
    – Bilmiyorsun.
    You carry so much on your own
    – Kendi başına çok şey taşıyorsun
    I’m right here
    – Ben tam buradayım
    I’m right here
    – Ben tam buradayım
    I’m right here
    – Ben tam buradayım
    (I’m right here, I’m right here)
    – (Buradayım, buradayım)

    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    (You don’t have to be so strong)
    – (Bu kadar güçlü olmak zorunda değilsin)
    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    (Don’t go through it all alone)
    – (Bunu tek başına yapma)
    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    (Don’t go through it all alone)
    – (Bunu tek başına yapma)
    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t
    – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma
    (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t
    – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma
    (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t
    – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma
    (Don’t) You don’t have to be so strong (Don’t)
    – (Yapma) Bu kadar güçlü olmana gerek yok (Yapma)
    (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t
    – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma
    (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t
    – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma
    (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t
    – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma

    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
    (I’m right here, I’m right here)
    – (Buradayım, buradayım)
    (I’m right here, I’m right here)
    – (Buradayım, buradayım)
    You don’t have to be so strong
    – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
  • Umberto Tozzi – Tú (Spanish Version) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Umberto Tozzi – Tú (Spanish Version) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Tú, por aquí, por allá, el amor servido
    – Sen, burada, orada, aşk hizmet etti
    Y tú, dime si, si te vas mi cama es tu suerte
    – Ve sen, söyle bana, eğer yatağıma gidersen şansın yaver gider mi
    Y tú, más liviana y sutil, que la misma espuma,
    – Ve sen, aynı köpükten daha hafif ve daha incelikli,
    Tú, no sé si tú estarás, me voy desnudando
    – Sen, olur musun bilmiyorum, soyunuyorum.

    Tú, que te importa mi edad, soy un tipo extraño
    – Sen, yaşım kimin umurunda, ben garip bir adamım
    Y tú, ven aquí, que más da, vista desde cerca
    – Ve sen, buraya gel, önemli değil, yakından bak
    Tú, eres mucho mejor, beso de un minuto
    – Sen, sen çok daha iyisin, bir dakikalık öpücük
    Tú, no lo das, no lo das, como es que has venido
    – Sen, vermezsin, vermezsin, nasıl oldu da geldin

    Tú, que me quemas y yo que empiezo a vacilar
    – Beni yakan sen ve tereddüt etmeye başlayan ben
    En una triste locura, suficientemente más
    – Hüzünlü bir çılgınlıkta, yeterince daha fazlası
    Que no sé, si eres mía, si haces el amor, te cantaré
    – Bilmiyorum, eğer benimsen, eğer sevişirsen, sana şarkı söyleyeceğim
    Como si fueras melodía.
    – Melody gibisin.

    Cantaré, y al caminar despertaré, al mundo entero
    – Şarkı söyleyeceğim ve yürürken uyanacağım, tüm dünya
    Le hablaré de todo lo que es mío de ti, muchacha triste,
    – Ona seninle ilgili benim olan her şeyi anlatacağım, üzgün kız,
    Cantaré, diré a la lluvia que al caer, amar el soplo del viento
    – Şarkı söyleyeceğim, yağmura söyleyeceğim, düştüğünde rüzgarın nefesini seveceğim
    Que el cielo solo sea azul, y me sonrías tú.
    – Gökyüzü sadece mavi olsun ve sen bana gülümse.

    Tú, no serás la locura, una pizca de jabón, que te beso
    – Sen, delilik olmayacaksın, bir tutam sabun, seni öpüyorum
    Y te vas, dime que hace tiempo ya necesitas de mi
    – Ve sen gidiyorsun, bana uzun zamandır ihtiyacın olduğunu söyle
    Que eres mi razón, mi voz, dime que no eres tú, solo un
    – Sen benim sebebimsin, sesim, sen olmadığını söyle, sadece bir
    Espejismo, tú.
    – Serap, sen.

    Cantaré, y al caminar despertaré, al mundo entero
    – Şarkı söyleyeceğim ve yürürken uyanacağım, tüm dünya
    Le hablaré de todo lo que es mío de ti, muchacha triste,
    – Ona seninle ilgili benim olan her şeyi anlatacağım, üzgün kız,
    Cantaré, diré a la lluvia que al caer, amar el soplo del viento
    – Şarkı söyleyeceğim, yağmura söyleyeceğim, düştüğünde rüzgarın nefesini seveceğim
    Que el cielo solo sea azul, y me sonrías tú.
    – Gökyüzü sadece mavi olsun ve sen bana gülümse.
  • Fangoria – Un poco todo İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Fangoria – Un poco todo İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Lo concreto no interesa
    – Beton ilginç değil
    La gente discreta
    – Sağduyulu insanlar
    Va a lo general
    – General’e gidiyor.
    Lo secreto embelesa
    – Sır büyüler
    Pero luego inquieta
    – Ama sonra huzursuz
    Y nos viene mal
    – Ve bu bizim için kötü

    Vivir a mesa puesta
    – Masada yaşamak
    No sabes lo que cuesta
    – Ne kadara mal olduğunu bilmiyorsun.
    En esta ciudad
    – Bu şehirde
    Si tanto te molesta
    – Eğer seni bu kadar rahatsız ediyorsa
    Ahí tienes la puerta
    – İşte kapı sende
    Decídete ya
    – Şimdi kararını ver

    Te vuelvo a preguntar
    – Tekrar soracağım.
    Si dices la verdad
    – Eğer doğruyu söylersen
    O es mentira todo
    – Yoksa hepsi yalan mı
    Te escucho contestar
    – Cevap verdiğini duydum.
    Y sin pestañear
    – Ve göz kırpmadan
    Me lo niegas todo
    – Beni her şeyden mahrum ediyorsun
    Todo, todo
    – Her şey, her şey
    Fantasía todo
    – Fantezi tüm
    Todo, todo
    – Her şey, her şey
    Me lo creo todo
    – Her şeye inanıyorum

    Es un poco todo
    – Bu biraz her şey
    Es un poco todo
    – Bu biraz her şey

    Yo voy mariposeando
    – Ben mariposeando.
    Tú, del tingo al tango
    – Sen, tingo’dan tango’ya
    Es un no parar
    – Bu hiç durmadan
    Y la vida, mientras tanto
    – Ve bu arada hayat
    Se nos va gastando
    – Harcıyoruz
    Casi sin usar
    – Neredeyse kullanılmamış

    A mí, con quién te acuestas
    – Ben, kiminle yatıyorsun?
    Con quien te vas de fiesta
    – Kiminle parti yapıyorsun
    Me da tan igual
    – O kadar umrumda değil
    Si tanto te molesta
    – Eğer seni bu kadar rahatsız ediyorsa
    Ahí tienes la puerta
    – İşte kapı sende
    Decídete ya
    – Şimdi kararını ver

    Te vuelvo a preguntar
    – Tekrar soracağım.
    Si dices la verdad
    – Eğer doğruyu söylersen
    O es mentira todo
    – Yoksa hepsi yalan mı
    Te escucho contestar
    – Cevap verdiğini duydum.
    Y sin pestañear
    – Ve göz kırpmadan
    Me lo niegas todo
    – Beni her şeyden mahrum ediyorsun
    Todo, todo
    – Her şey, her şey
    Fantasía todo
    – Fantezi tüm
    Todo, todo
    – Her şey, her şey
    Es un poco todo
    – Bu biraz her şey

    Es un poco todo
    – Bu biraz her şey
    Es un poco todo
    – Bu biraz her şey

    Es un poco todo
    – Bu biraz her şey
  • Mory Kanté – Yeke Yeke (Short Mix) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Mory Kanté – Yeke Yeke (Short Mix) İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Bi sounkouroun lou la donkégna, ah, ah
    – Bi sounkouroun lou la donkégna, ah, ah
    Bi kamberen lou la donkegna, ah, ah
    – Bi kamberen lou donkegna, ah, ah
    I madji I ma yélé
    – I madji I ma yélé
    I kanan n’bila nara ro
    – I canan n’bila nara ro

    N’bo n’bolo bila
    – N’bo n’bo bila
    Kanfalani yana sara le ila
    – Kanfalani yana sara le ıla
    Gnin kisse gbela serra le ils
    – Gnin kisse gbela serra le ıls

    Yékéké nimo yé ké yé ké
    – Yékéké nimo yé ké yé ké
    Ké woyé boli lalé
    – Ké woyé boli lalé
    N’na doni kassi kan
    – N’na doni kassi kan
    Woyé boli lalé
    – Woyé boli lalé

    Eh eh
    – Ha ha
    Nyé n’ta soron akono mi ma ta I yonfé
    – Nyé n’da soron akono mi ma ta I yonfé
    Wo dén té soron lonkéléna
    – Wo den te soron lonkéléna’nın
    Sini Mory la diyandé
    – Sini Mory la diyandé

    Timba bara wouloukounta
    – Timba bara wouloukounta
    Souba ma kata I yala
    – Souba ma kata I yala
    Ah sara lila
    – Ah sara leylak

    Yékéké nimo yé ké yé ké
    – Yékéké nimo yé ké yé ké
    Djely mousso ni kédjou to wara bo
    – Djely mousso ni kédjou’dan wara bo’ya
    M’ba mofila téma yan féou
    – M’ba mofila téma yan féou