Take me – Beni al As far as it can get – Olabildiğince uzağa. Beyond the bricks of regret – Pişmanlık tuğlalarının ötesinde Please take me to that place again – Lütfen beni tekrar o yere götür.
Take me – Beni al Where stiff becomes velvet – Sertliğin kadife olduğu yerde Our clothes are soak and wet – Giysilerimiz ıslanır ve ıslanır Please Take me to that place again – Lütfen beni tekrar o yere götür. That place we all know that – Hepimizin bildiği o yer
Take me – Beni al I’ll train my mind to be – Olmak için zihnimi eğiteceğim A loyal gentle pet – Sadık ve nazik bir evcil hayvan Please take me to the endless road – Lütfen beni sonsuz yola götür Of every silly step – Her aptal adımın
I swear to you, my love – Yemin ederim aşkım I do the best I can – Elimden gelenin en iyisini yapıyorum I swear to you, my love – Yemin ederim aşkım After this hurricane – Bu kasırgadan sonra
Take me – Beni al ‘Cause the past left here its ashes – Çünkü geçmiş küllerini burada bıraktı I feel my inside crashes – İçimin çöktüğünü hissediyorum I don’t wanna be led by fear – Korku tarafından yönetilmek istemiyorum I’ll make this coast now clear me – Bu sahili şimdi temizleyeceğim
I’m reaching out for life – Hayat için uzanıyorum Yet I don’t want to be – Yine de olmak istemiyorum A sacrifice, a warrior – Bir kurban, bir savaşçı I just wanna be me – Sadece kendim olmak istiyorum
I swear to you, my love – Yemin ederim aşkım I do the best I can – Elimden gelenin en iyisini yapıyorum I swear to you, my love – Yemin ederim aşkım After this hurricane – Bu kasırgadan sonra
Bless me – Beni kutsa A kiss out of this, mess me – Bundan bir öpücük, beni mahvet I’m dancing my soul out – Ruhumu dans ettiriyorum I’m dancing my soul in – Ruhumu dans ediyorum I’m glancing at the storm – Fırtınaya bakıyorum. Of the puberty we’re in – İçinde bulunduğumuz ergenliğin
I swear to you, my love – Yemin ederim aşkım I do the best I can – Elimden gelenin en iyisini yapıyorum I swear to you, my love – Yemin ederim aşkım After this hurricane – Bu kasırgadan sonra
קל, קל לך לצחוק עלי – Bana gülmen için kolay, kolay כי אני טיפשי – Çünkü ben aptalım אפילו לעשות כלים – Aletler bile yapar זה כיף כשאת איתי – Benimle olduğun zaman eğlencelidir
“תראה, יש עוד דברים – # Bak, dahası da var # עניינים שתבין עוד שנים, כשתגדל – Yıllar sonra anlayacağın konular, büyüdüğünde אתה עודך צעיר, אין מה לעשות – Hala gençsin, yapacak bir şey yok תקוע בגוף מגודל” – Büyümüş bir vücutta sıkışmış”
די, בשבילך את העולם אכבוש – Yeter, senin için fethedeceğim dünya זה די אווילי, אבל אפילו לקרוא ספרים – Biraz aptalca ama kitap okumak bile זה כיף כשאת אצלי – Seninle birlikte olmak çok eğlenceli.
“קצת קשה להסביר, לדבר, לפרט לך – “Sana açıklamak, konuşmak, detaylandırmak biraz zor למה אני לא יכולה להיות איתך – Neden seninle olamıyorum? אני כל פעם מנסה להסביר לך את זה – Bunu sana açıklamaya çalışıyorum. אבל כשתבין את זה יהיה אולי טוב יותר בעולם – Ama bunu fark ettiğinde, belki dünyanın durumu daha iyi olur. תקלוט את זה!” – Şunu al!”
את לא יכולה לצחוק עלי – Bana gülemezsin. אם תהיי שלי, את תאהבי אותי – Eğer benimsen, beni seveceksin את תחייכי איתי – Benimle gülümseyeceksin אם לא היום אז מחר – Bugün değilse yarın
“אני לא נמצא כרגע – * Şu an orada değilim * אבל אפשר להשאיר לי – Ama beni terk edebilirsin הודעה” – İleti”
“הי, זאת שוב אני, מבקשת סליחה – “Hey, yine benim, af dilemek אהבתי רק אותי, עכשיו אוהבת גם אותך” – Ben sadece beni sevdim, şimdi ben de seni seviyorum.”
“הלו? מאיה?” – “Merhaba? Maya?”
את לא יכולה לצחוק עלי – Bana gülemezsin. אם תהיי שלי, את תאהבי אותי – Eğer benimsen, beni seveceksin את תחייכי איתי – Benimle gülümseyeceksin אם לא היום אז מחר – Bugün değilse yarın
כל היום מבוזבז – Bütün gün boşa gitti היום מבוזבז – Boşa Geçen Gün מה נעשה עד מחר? – Yarına kadar ne yapacağız? מה נעשה עד אז? – O zamana kadar ne yapacağız?
כל היום מבוזבז – Bütün gün boşa gitti היום מבוזבז – Boşa Geçen Gün מה נעשה עד מחר? – Yarına kadar ne yapacağız? מה נעשה עד אז? – O zamana kadar ne yapacağız?
כל היום מבוזבז – Bütün gün boşa gitti היום מבוזבז – Boşa Geçen Gün מה נעשה עד מחר? – Yarına kadar ne yapacağız? מה נעשה עד אז? – O zamana kadar ne yapacağız?
היום מבוזבז – Boşa Geçen Gün היום מבוזבז – Boşa Geçen Gün מה נעשה עד מחר? – Yarına kadar ne yapacağız? מה נעשה עד אז? – O zamana kadar ne yapacağız?
חיכינו שהבוקר יעלה,וממשיכים לאפטר אמאל’ה – Sabahın yaklaşmasını bekliyorduk ve öbür tarafa geçecektik. כולם רוקדים והמקום מלא,הדיג’י מנגן תגביר את – Herkes dans ediyor ve mekan dolu, DJ çalıyor.
סטפן איתי לוי,עידו שוהם – Stefan Itai Levy, Ido Shoham כולם מכירים את זה – Bunu herkes biliyor. Hi now dont be so heavy – Merhaba şimdi bu kadar ağır olma למה כולם מרימים עם זה – Neden herkes onu alıyor
לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün! עם הטוז עם הטוז תזהרי לא לדרוך על השוז – Toz ile toz ile. Toz’a basmamaya dikkat et. לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün! עם הטוז עם הטוז ראם פאם פאם למה אין לי חרוז – Toz ile Toz ile Ram Pam Pam Neden bir boncuğum yok
ראם פאם פאם פאם פאם – Ram pam pam pam טיגידי טין טין טין טיגידי טין טין – Tiggy Tin Tin Tin Tiggy Tin Tin
חיכינו שהבוקר יעלה,וממשיכים לאפטר אמאל’ה – Sabahın yaklaşmasını bekliyorduk ve öbür tarafa geçecektik. כולם רוקדים והמקום מלא,הדיג’י מנגן תגביר את – Herkes dans ediyor ve mekan dolu, DJ çalıyor.
סטפן איתי לוי,עידו שוהם – Stefan Itai Levy, Ido Shoham וולקאם למסיבה – Parti için Walkcam יש אווירה של פארטי – Bir parti atmosferi var פראייר מי לא בא – Gelmeyen enayi פראייר מי לא בא – Gelmeyen enayi פראייר מי לא בא – Gelmeyen enayi וולקאם טו דה פארטי – Volkam tu de Partie’nin
לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün! עם הטוז עם הטוז תזהרי לא לדרוך על השוז – Toz ile toz ile. Toz’a basmamaya dikkat et. לא לזוז לא לזוז מה הלוז להזיז ת’עכוז – Kıpırdama! Kıpırdama! Ne hüzün! עם הטוז עם הטוז ראם פאם פאם למה אין לי חרוז – Toz ile Toz ile Ram Pam Pam Neden bir boncuğum yok
Oh, I don’t know why you’re not there – Oh, neden orada olmadığını bilmiyorum I give you my love, but you don’t care – Sana sevgimi veriyorum ama umrunda değil So what is right and what is wrong? – Peki doğru olan ve yanlış olan nedir? Give me a sign – Bana bir işaret ver
What is love? – Aşk nedir? Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. No more – Daha fazla yok
What is love? – Aşk nedir? Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. No more – Daha fazla yok
Oh, I don’t know, what can I do? – Bilmiyorum, ne yapabilirim? What else can I say, it’s up to you – Başka ne söyleyebilirim, bu size kalmış I know we’re one, just me and you – Bir olduğumuzu biliyorum, sadece sen ve ben I can’t go on – Devam edemem.
What is love? – Aşk nedir? Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. No more – Daha fazla yok
What is love? – Aşk nedir? Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. No more – Daha fazla yok
I want no other, no other lover – Başka sevgili istemiyorum, başka sevgili istemiyorum This is our life, our time – Bu bizim hayatımız, zamanımız When we are together, I need you forever – Birlikte olduğumuzda, sana sonsuza dek ihtiyacım var Is it love? – Aşk mı?
What is love? – Aşk nedir? Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. No more – Daha fazla yok
What is love? – Aşk nedir? Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. Baby, don’t hurt me – Bebeğim, canımı yakma. No more – Daha fazla yok
What is love? – Aşk nedir? What is love? – Aşk nedir? What is love? – Aşk nedir?
כשאדם אחד – Ne zaman bir kişi יחיד ומיוחד – Eşsiz ve eşsiz פוסע צעד קטן – Küçük bir adım atmak אל עבר מה שכבר מזמן – Uzun zamandır gidenlere הפך סיפור ישן – Eski bir hikaye oldu חלום רחוק מכאן – Uzakta bir rüya פוסע צעד קטן – Küçük bir adım atmak עושה את הבלתי יאומן – Düşünülemez olanı yapmak
מכל האנשים – Tüm insanların ובין אלפי דעות – ve binlerce görüş arasında פוסע צעד קטן – Küçük bir adım atmak נושא עיניו אל הבאות – Gözlerini bir sonrakine taşımak בתעוזה גדולה – Büyük bir kabadayılıkla באומץ לב – Cesurca ושתי עיניים בורקות – Ve iki parlak göz
וזה מתחיל בצעד – Ve bir adımla başlar זה מתחיל בחלום – Bir rüya ile başlar זה מתחיל באיזור בבטן – Karın bölgesinde başlar שתמיד ממשיך לנשום – Her zaman nefes almaya devam eden זה מתחיל ממני – Benden başlıyor וממשיך אליך גם – Ve sana da זה מתחיל בדיוק בפחד – Her şey korkuyla başlar. שניצחתי לא מזמן – Yeni kazandım. זה מתחיל מדימיון – Her şey hayal gücüyle başlar וממשיך למציאות – Ve gerçekliğe זה האומץ להפוך את הקשיים – Zorlukları tersine çevirmek cesarettir להזדמנות – Fırsat için זה מתחיל בצעד – Bir adımla başlar וממשיך למסע – Ve yolculuğa זה מתחיל מאדם אחד – Bir kişiden başlar ועובר לאנושות כולה – ve tüm insanlığa geçer
כשאדם אחד – Ne zaman bir kişi יחיד ומיוחד – Eşsiz ve eşsiz פוסע צעד קטן – Küçük bir adım atmak אל עבר מה שכבר מזמן – Uzun zamandır gidenlere הפך לא אפשרי – İmkansız hale geldi למן סיפור מקרי – Bir şans hikayesi için פוסע צעד קטן – Küçük bir adım atmak עושה את הבלתי יאומן – Düşünülemez olanı yapmak למרות כל הקולות – Tüm oylara rağmen הוא לא ישקוט – Sessiz olmayacak. עד שיסלול דרכו – Yolunu açana kadar עד שיפלו כל החומות – Tüm duvarlar düşene kadar בתעוזה גדולה – Büyük bir kabadayılıkla באומץ לב – Cesurca ושתי עיניים בורקות – Ve iki parlak göz
וזה מתחיל בצעד – Ve bir adımla başlar זה מתחיל בחלום – Bir rüya ile başlar זה מתחיל באיזור בבטן – Karın bölgesinde başlar שתמיד ממשיך לנשום – Her zaman nefes almaya devam eden זה מתחיל ממני – Benden başlıyor וממשיך אליך גם – Ve sana da זה מתחיל בדיוק בפחד – Her şey korkuyla başlar. שניצחתי לא מזמן – Yeni kazandım. זה מתחיל מדימיון – Her şey hayal gücüyle başlar וממשיך למציאות – Ve gerçekliğe זה האומץ להפוך את הקשיים – Zorlukları tersine çevirmek cesarettir להזדמנות – Fırsat için זה מתחיל בצעד – Bir adımla başlar וממשיך למסע – Ve yolculuğa זה מתחיל מאדם אחד – Bir kişiden başlar ועובר לאנושות כולה – ve tüm insanlığa geçer
יש אלף אנשים – Bin kişi var ולכולם דעות – Ve herkesin görüşleri var אלף מתלבטים – Binlerce kararsız אם לחיות – Eğer yaşamak için או להיות סתם – Ya da sadece ol בנאדם – Adam כלוא בין החומות – Duvarlar arasında sıkışmış של הפחדים שלא שלו – korkular onun değil של אנשים שלא העזו לנסות – denemeye cesaret edemeyen insanlar תהיה האיש שלא פחד – Korkmayan adam ol שלא חשב יותר מידי – Çok fazla düşünmemek מה יאמרו ואם כדאי – Ne söyleyeceksin ve yapman gerekiyorsa הכוונה תהיה לך כיוון – Yönünüz belli olacak. האמונה תתן לך אמון בדרך – İnanç size yol boyunca güven verecektir
וזה מתחיל בצעד – Ve bir adımla başlar זה מתחיל בחלום – Bir rüya ile başlar זה מתחיל באיזור בבטן – Karın bölgesinde başlar שתמיד ממשיך לנשום – Her zaman nefes almaya devam eden זה מתחיל ממני – Benden başlıyor וממשיך אליך גם – Ve sana da זה מתחיל בדיוק בפחד – Her şey korkuyla başlar. שניצחתי לא מזמן – Yeni kazandım. זה מתחיל מדימיון – Her şey hayal gücüyle başlar וממשיך למציאות – Ve gerçekliğe זה האומץ להפוך את הקשיים – Zorlukları tersine çevirmek cesarettir להזדמנות – Fırsat için זה מתחיל בצעד – Bir adımla başlar וממשיך למסע – Ve yolculuğa זה מתחיל מאדם אחד – Bir kişiden başlar ועובר לאנושות כולה – ve tüm insanlığa geçer
Oh shit, yo me enamoré de la mujer de la connect – Kahretsin, bağlantıdaki kadına aşık oldum. Él me fio la vaina y encima me la llevé – Kapsülü bana emanet etti ve ben de üstüne aldım Y yo quiero pagarle porque él tiene puré – Ve ona ödeme yapmak istiyorum çünkü püresi var Y con ella fue una noche – Ve onunla bir geceydi
La conocí en un punto pillando – Bir noktada onu yakaladım Era la novia del que estábamos comprando – Satın aldığımız kişinin kız arkadaşıydı. Que Dios me perdone, la tengo que conseguir – Tanrı beni bağışlasın, onu almalıyım. La dije: mami, sin ti no me voy de aquí – Ona dedim ki: anne, sensiz buradan ayrılmayacağım
Y en un descuido la cogí la mano y salimos corriendo – Ve bir gözetim altında onun elini tuttum ve kaçtık No era consciente ‘e lo que estábamos haciendo – Ne yaptığımızın farkında değildim. Fuimos a mi casa y acabamos haciéndolo – Evime gittik ve sonunda yaptık. Cuando desperté, tú ya no estabas allí – Uyandığımda artık orada değildin.
Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor Quieren matarme por eso que cometí – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar. Maldigo el día, mami, que te conocí – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne. Después de esa noche ya más nunca te vi – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.
Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor Quieren matarme por eso que cometí – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar. Maldigo el día, mami, que te conocí – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne. Después de esa noche ya más nunca te vi – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.
¿Por qué me pasa esto si mujeres hay miles? – Binlerce kadın varsa bu neden başıma geliyor? Y me enamoro de la novia del dealer – Ve satıcının kız arkadaşına aşık oluyorum Los problemas me persiguen – Sorunlar beni rahatsız ediyor Pero es que las putas me desviven – Ama sadece fahişeler beni deli ediyor
Dicen que me están buscando por el vecindario – Mahallede beni aradıklarını söylüyorlar. Pero lo de que quieren matarme es secundario – Ama beni öldürmek istedikleri gerçeği ikincil Está rulando una yipeta negra por el barrio – Mahallede siyah bir yipeta işletiyor. Yo he hecho una canción pa’ que la escuches en la radio – Radyoda dinlemen için bir şarkı yaptım.
No te perdono hasta que no vuelvas a verme – Beni bir daha görene kadar seni affetmeyeceğim. No me vale que me digas que no nos conviene – Bize uymadığını söylemene ihtiyacım yok. No van a matarnos, mami, te están mintiendo – Bizi öldürmeyecekler anne, sana yalan söylüyorlar. Y si nos matan, que nos pillen jodiendo – Ve eğer bizi öldürürlerse, bizi sikerken yakalarlar
Yo estaba quita’o de to’ y ahora me veo en estas – Çok iyiydim ve şimdi kendimi bunlarda görüyorum. Llorando a una puta que no me consuela – Beni rahatlatmayan bir fahişeye ağlamak Solo fue una noche, solo fue un problema – Sadece bir geceydi, sadece bir problemdi Pero no se me quita de la cabeza – Ama aklımdan çıkmıyor.
La conocí en un punto pillando – Bir noktada onu yakaladım Era la novia del que estábamos comprando – Satın aldığımız kişinin kız arkadaşıydı. Que Dios me perdone, la tengo que conseguir – Tanrı beni bağışlasın, onu almalıyım. La dije: mami, sin ti no me voy de aquí – Ona dedim ki: anne, sensiz buradan ayrılmayacağım
Y en un descuido la cogí la mano y salimos corriendo – Ve bir gözetim altında onun elini tuttum ve kaçtık No era consciente ‘e lo que estábamos haciendo – Ne yaptığımızın farkında değildim. Fuimos a mi casa y acabamos haciéndolo – Evime gittik ve sonunda yaptık. Cuando desperté, tú ya no estabas allí – Uyandığımda artık orada değildin.
Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor Quieren matarme por eso que cometí – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar. Maldigo el día, mami, que te conocí – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne. Después de esa noche ya más nunca te vi – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.
Y ahora mi ropa huele a ti, mi cama huele a ti – Ve şimdi kıyafetlerim senin gibi kokuyor, yatağım senin gibi kokuyor Quieren matarme por eso que cometí – Yaptığım şey için beni öldürmek istiyorlar. Maldigo el día, mami, que te conocí – Seninle tanıştığım güne lanet ediyorum anne. Después de esa noche ya más nunca te vi – O geceden sonra seni bir daha hiç görmedim.
¿Por qué me pasa esto si mujeres hay miles? – Binlerce kadın varsa bu neden başıma geliyor? Y me enamoro de la novia del dealer – Ve satıcının kız arkadaşına aşık oluyorum Los problemas me persiguen – Sorunlar beni rahatsız ediyor Pero es que las putas me desviven – Ama sadece fahişeler beni deli ediyor
Oh shit, yo me enamoré de la mujer de la connect – Kahretsin, bağlantıdaki kadına aşık oldum. Él me fio la vaina y encima me la llevé – Kapsülü bana emanet etti ve ben de üstüne aldım Y yo quiero pagarle porque él tiene puré – Ve ona ödeme yapmak istiyorum çünkü püresi var Y con ella fue una noche – Ve onunla bir geceydi
Oh shit, yo me enamoré de la mujer de la connect – Kahretsin, bağlantıdaki kadına aşık oldum. Él me fio la vaina y encima me la llevé – Kapsülü bana emanet etti ve ben de üstüne aldım Y yo quiero pagarle porque él tiene puré – Ve ona ödeme yapmak istiyorum çünkü püresi var Y con ella fue una noche – Ve onunla bir geceydi
Yo estaba quita’o de to’ y ahora me veo en estas – Çok iyiydim ve şimdi kendimi bunlarda görüyorum. Llorando a una puta que no me consuela – Beni rahatlatmayan bir fahişeye ağlamak Solo fue una noche, solo fue un problema – Sadece bir geceydi, sadece bir problemdi Pero no se me quita de la cabeza – Ama aklımdan çıkmıyor.
De un tiempo perdido, a esta parte esta noche ha venido – Kayıp bir zamandan, bu gece bu kısma geldi Un recuerdo encontrado – Bulunan bir anı Para quedarse conmigo – Benimle kalmak için
De un tiempo lejano, a esta parte ha venido esta noche – Uzak bir zamandan, bu kısma bu gece geldi Otro recuerdo prohibido – Başka bir yasak hafıza Olvidado en el olvido – Unutulup unutulmuş
Sentimentalmente para remediarlo – Bunu düzeltmek için duygusal olarak Voy a quedarme contigo para siempre – Sonsuza dek seninle kalacağım Pero puede que te encuentre últimamente – Ama son zamanlarda seni bulabilirim. Entre tanto me confundo con la gente – Bu arada insanlarla kafam karışıyor Sentimentalmente nuestro por ahora – Duygusal olarak şimdilik bizim Que es el nido que el olvido ha destruido – Unutulmanın yok ettiği yuva hangisi
Y si el viento me devuelve a tus orillas – Ve eğer rüzgar beni kıyılarına geri getirirse Serenamente – Sakin bir şekilde Será dormido – Uyuyor olacak Serenamente – Sakin bir şekilde Será dormido – Uyuyor olacak De un tiempo lejano a esta parte ha venido perdido – Uzak bir zamandan bu kısma kayıp geldi Sin tocarme la puerta – Kapımı çalmadan Recuerdo entrometido – Meraklı hafıza
De un tiempo olvidado ha venido un recuerdo mojado – Unutulmuş bir zamandan ıslak bir anı geldi De una tarde de lluvia – Yağmurlu bir öğleden sonra De tu pelo enredado – Karışık saçlarından
Como siempre que se cambian los papeles – Her zaman olduğu gibi kağıtlar değiştirildiğinde Voy a quedarme dormido en tu cintura – Belinde uyuyacağım. Y si me despierta el día presumido – Ve eğer gün kendini beğenmiş uyanırsam Déjame quedarme un poco en las alturas – Biraz yükseklerde durmama izin ver. Para qué contar el tiempo que nos queda – Neden kalan zamanı sayalım Para qué contar el tiempo que se ha ido – Neden geçen zamanı say
Si vivir es un regalo y un presente – Yaşamak bir hediye ve hediyeyse Mitad despertó – Yarısı uyandı Mitad dormido – Yarı uykuda Mitad abierto – Aralık Mitad dormido – Yarı uykuda
Solo sé que no sé nada de tu vida – Sadece senin hayatın hakkında hiçbir şey bilmediğimi biliyorum. Solo me colgué una vez en el pasado – Geçmişte sadece bir kez kapattım. Presenté mis credenciales a tu risa – Kahkahalarınıza kimlik bilgilerimi sundum. Y me clavaste una lanza en el costado – Ve sen benim tarafıma bir mızrak soktun Creo que no te dejé jugar con fuego – Sanırım ateşle oynamana izin vermedim. Solo nos dijimos cosas al oído – Sadece birbirimizin kulağına bir şeyler söyledik.
Y si un día te encontraré una mañana – Ve eğer bir gün seni bir sabah bulursam Será posible – Bu mümkün olacak Será dormido – Uyuyor olacak Será posible – Bu mümkün olacak Será dormido – Uyuyor olacak
Y si un día te encontraré una mañana – Ve eğer bir gün seni bir sabah bulursam Será posible – Bu mümkün olacak Será dormido – Uyuyor olacak Será posible – Bu mümkün olacak Será dormido – Uyuyor olacak
Será qué tengo el corazón más grande – Neden en büyük kalbe sahibim Será qué todo sabe diferente – Neden her şeyin tadı farklı Será qué el mundo huele a primavera cuando estás delante – Sen öndeyken dünya neden bahar kokuyor
Será qué escribo para así pensarte – Seni düşünebilmem için yazdığım şey bu olacak. Serán canciones, pero nunca tristes – Şarkı olacaklar ama asla üzülmeyecekler La que bailemos de resaca en el sofá – Kanepede akşamdan kalma dans ettiğimiz yer
Quién me diría que serías tú – Kim bana sen olacağını söylerdi La que escucha a Juan Luis Guerra y besa lento – Juan Luis Guerra’yı dinleyen ve yavaşça öpen kişi Quién me diría que serías tú – Kim bana sen olacağını söylerdi La que me desnuda mi voz – Sesimi çıkaran
Sin buscarte tú llegaste – Seni aramadan geldin Tan urgente y sin aviso – Çok acil ve uyarısız Como el que no busca nada y se encuentra el paraíso – Hiçbir şey aramayan ve cenneti bulan gibi
Sin buscarte me llegaste – Seni aramadan bana geldin Yo no he sido, fue el destino – Ben olmadım, kaderdi Hoy me sobran ganas para amarte – Bugün seni sevmek için yeterince arzum var Para calmarte, mira, vida mía, burbujas de amor – Sakinleşmek için, bak, hayatım, aşk baloncukları
Uh-la-la-eh – Uh-la-la-eh Uh-la-la-eh (es mi tiempo que se para cuando miras) – Uh-la-la-eh (baktığın zaman benim zamanım durur) Uh-la-la-eh – Uh-la-la-eh
Esta vez lo pasamos, hay desiertos en mi cama – Bu sefer geçtik, yatağımda çöller var Y se ríe hasta la piel de tanto amor – Ve çok fazla sevginin derisine gülüyor
Tú solo dime – Sadece bana söyle ¿A dónde vamos? – Nereye gidiyoruz? ¿A dónde vamos? – Nereye gidiyoruz? Eh, vendrá el invierno y su día raro – Eh, kış gelecek ve garip günü Vendrán rumores y los que te cuente – Dedikodular gelecek ve sana söylediklerim Pero tú y yo nunca nos rendiremos, aunque caiga un rayo – Ama sen ve ben asla pes etmeyeceğiz, şimşek çaksa bile
Quién me diría que serías tú – Kim bana sen olacağını söylerdi La que escucha a Juan Luis Guerra y besa lento – Juan Luis Guerra’yı dinleyen ve yavaşça öpen kişi Quién me diría que serías tú – Kim bana sen olacağını söylerdi Que estás a mi lado – Yanımda olduğunu
Pasado, presente; el futuro será quien nos diga – Geçmiş, bugün; gelecek bize kim söyleyecek Curándonos nuestras heridas – Yaralarımızı iyileştirmek Qué juntos fundimos al sol – Birlikte güneşte ne eriyoruz
Sin buscarte tú llegaste – Seni aramadan geldin Tan urgente y sin aviso – Çok acil ve uyarısız Como el que no busca nada y se encuentra el paraíso – Hiçbir şey aramayan ve cenneti bulan gibi
Sin buscarte me llegaste – Seni aramadan bana geldin Yo no he sido, fue el destino – Ben olmadım, kaderdi Hoy me sobran ganas para amarte – Bugün seni sevmek için yeterince arzum var Para calmarte, mira, vida mía, burbujas de amor – Sakinleşmek için, bak, hayatım, aşk baloncukları
Uh-la-la-eh – Uh-la-la-eh Uh-la-la-eh (es mi tiempo que se para cuando miras) – Uh-la-la-eh (baktığın zaman benim zamanım durur) Uh-la-la-eh – Uh-la-la-eh
Esta vez lo pasamos, hay desiertos en mi cama – Bu sefer geçtik, yatağımda çöller var Y se ríe hasta la piel de tanto amor – Ve çok fazla sevginin derisine gülüyor
Tú solo dime – Sadece bana söyle ¿A dónde vamos? – Nereye gidiyoruz?
Tú solo dime, ¿a dónde vamos?, eh – Söylesene, nereye gidiyoruz?, ha
You’ve been so strong for so long – Çok uzun zamandır çok güçlüsün. You learned to carry this on your own – Bunu kendi başına taşımayı öğrendin. Let me be someone – Biri olmama izin ver You can lean on – Dayanabilirsin. I’m right here – Ben tam buradayım I’m right here – Ben tam buradayım I’m right here – Ben tam buradayım
You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
You carry so much on your own – Kendi başına çok şey taşıyorsun If you need someone to lean on – Dayanacak birine ihtiyacın olursa You carry so much on your own – Kendi başına çok şey taşıyorsun If you need someone to lean on – Dayanacak birine ihtiyacın olursa
You don’t have to be so – Öyle olmak zorunda değilsin. You don’t have to be so – Öyle olmak zorunda değilsin. You don’t – Bilmiyorsun. You carry so much on your own – Kendi başına çok şey taşıyorsun I’m right here – Ben tam buradayım I’m right here – Ben tam buradayım I’m right here – Ben tam buradayım (I’m right here, I’m right here) – (Buradayım, buradayım)
You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. (You don’t have to be so strong) – (Bu kadar güçlü olmak zorunda değilsin) You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. (Don’t go through it all alone) – (Bunu tek başına yapma) You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. (Don’t go through it all alone) – (Bunu tek başına yapma) You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma (Don’t) You don’t have to be so strong (Don’t) – (Yapma) Bu kadar güçlü olmana gerek yok (Yapma) (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma (Don’t, don’t, don’t, don’t) Don’t – (Yapma, yapma, yapma, yapma) Yapma
You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok. (I’m right here, I’m right here) – (Buradayım, buradayım) (I’m right here, I’m right here) – (Buradayım, buradayım) You don’t have to be so strong – Bu kadar güçlü olmana gerek yok.
Tú, por aquí, por allá, el amor servido – Sen, burada, orada, aşk hizmet etti Y tú, dime si, si te vas mi cama es tu suerte – Ve sen, söyle bana, eğer yatağıma gidersen şansın yaver gider mi Y tú, más liviana y sutil, que la misma espuma, – Ve sen, aynı köpükten daha hafif ve daha incelikli, Tú, no sé si tú estarás, me voy desnudando – Sen, olur musun bilmiyorum, soyunuyorum.
Tú, que te importa mi edad, soy un tipo extraño – Sen, yaşım kimin umurunda, ben garip bir adamım Y tú, ven aquí, que más da, vista desde cerca – Ve sen, buraya gel, önemli değil, yakından bak Tú, eres mucho mejor, beso de un minuto – Sen, sen çok daha iyisin, bir dakikalık öpücük Tú, no lo das, no lo das, como es que has venido – Sen, vermezsin, vermezsin, nasıl oldu da geldin
Tú, que me quemas y yo que empiezo a vacilar – Beni yakan sen ve tereddüt etmeye başlayan ben En una triste locura, suficientemente más – Hüzünlü bir çılgınlıkta, yeterince daha fazlası Que no sé, si eres mía, si haces el amor, te cantaré – Bilmiyorum, eğer benimsen, eğer sevişirsen, sana şarkı söyleyeceğim Como si fueras melodía. – Melody gibisin.
Cantaré, y al caminar despertaré, al mundo entero – Şarkı söyleyeceğim ve yürürken uyanacağım, tüm dünya Le hablaré de todo lo que es mío de ti, muchacha triste, – Ona seninle ilgili benim olan her şeyi anlatacağım, üzgün kız, Cantaré, diré a la lluvia que al caer, amar el soplo del viento – Şarkı söyleyeceğim, yağmura söyleyeceğim, düştüğünde rüzgarın nefesini seveceğim Que el cielo solo sea azul, y me sonrías tú. – Gökyüzü sadece mavi olsun ve sen bana gülümse.
Tú, no serás la locura, una pizca de jabón, que te beso – Sen, delilik olmayacaksın, bir tutam sabun, seni öpüyorum Y te vas, dime que hace tiempo ya necesitas de mi – Ve sen gidiyorsun, bana uzun zamandır ihtiyacın olduğunu söyle Que eres mi razón, mi voz, dime que no eres tú, solo un – Sen benim sebebimsin, sesim, sen olmadığını söyle, sadece bir Espejismo, tú. – Serap, sen.
Cantaré, y al caminar despertaré, al mundo entero – Şarkı söyleyeceğim ve yürürken uyanacağım, tüm dünya Le hablaré de todo lo que es mío de ti, muchacha triste, – Ona seninle ilgili benim olan her şeyi anlatacağım, üzgün kız, Cantaré, diré a la lluvia que al caer, amar el soplo del viento – Şarkı söyleyeceğim, yağmura söyleyeceğim, düştüğünde rüzgarın nefesini seveceğim Que el cielo solo sea azul, y me sonrías tú. – Gökyüzü sadece mavi olsun ve sen bana gülümse.
Lo concreto no interesa – Beton ilginç değil La gente discreta – Sağduyulu insanlar Va a lo general – General’e gidiyor. Lo secreto embelesa – Sır büyüler Pero luego inquieta – Ama sonra huzursuz Y nos viene mal – Ve bu bizim için kötü
Vivir a mesa puesta – Masada yaşamak No sabes lo que cuesta – Ne kadara mal olduğunu bilmiyorsun. En esta ciudad – Bu şehirde Si tanto te molesta – Eğer seni bu kadar rahatsız ediyorsa Ahí tienes la puerta – İşte kapı sende Decídete ya – Şimdi kararını ver
Te vuelvo a preguntar – Tekrar soracağım. Si dices la verdad – Eğer doğruyu söylersen O es mentira todo – Yoksa hepsi yalan mı Te escucho contestar – Cevap verdiğini duydum. Y sin pestañear – Ve göz kırpmadan Me lo niegas todo – Beni her şeyden mahrum ediyorsun Todo, todo – Her şey, her şey Fantasía todo – Fantezi tüm Todo, todo – Her şey, her şey Me lo creo todo – Her şeye inanıyorum
Es un poco todo – Bu biraz her şey Es un poco todo – Bu biraz her şey
Yo voy mariposeando – Ben mariposeando. Tú, del tingo al tango – Sen, tingo’dan tango’ya Es un no parar – Bu hiç durmadan Y la vida, mientras tanto – Ve bu arada hayat Se nos va gastando – Harcıyoruz Casi sin usar – Neredeyse kullanılmamış
A mí, con quién te acuestas – Ben, kiminle yatıyorsun? Con quien te vas de fiesta – Kiminle parti yapıyorsun Me da tan igual – O kadar umrumda değil Si tanto te molesta – Eğer seni bu kadar rahatsız ediyorsa Ahí tienes la puerta – İşte kapı sende Decídete ya – Şimdi kararını ver
Te vuelvo a preguntar – Tekrar soracağım. Si dices la verdad – Eğer doğruyu söylersen O es mentira todo – Yoksa hepsi yalan mı Te escucho contestar – Cevap verdiğini duydum. Y sin pestañear – Ve göz kırpmadan Me lo niegas todo – Beni her şeyden mahrum ediyorsun Todo, todo – Her şey, her şey Fantasía todo – Fantezi tüm Todo, todo – Her şey, her şey Es un poco todo – Bu biraz her şey
Es un poco todo – Bu biraz her şey Es un poco todo – Bu biraz her şey
Bi sounkouroun lou la donkégna, ah, ah – Bi sounkouroun lou la donkégna, ah, ah Bi kamberen lou la donkegna, ah, ah – Bi kamberen lou donkegna, ah, ah I madji I ma yélé – I madji I ma yélé I kanan n’bila nara ro – I canan n’bila nara ro
N’bo n’bolo bila – N’bo n’bo bila Kanfalani yana sara le ila – Kanfalani yana sara le ıla Gnin kisse gbela serra le ils – Gnin kisse gbela serra le ıls
Yékéké nimo yé ké yé ké – Yékéké nimo yé ké yé ké Ké woyé boli lalé – Ké woyé boli lalé N’na doni kassi kan – N’na doni kassi kan Woyé boli lalé – Woyé boli lalé
Eh eh – Ha ha Nyé n’ta soron akono mi ma ta I yonfé – Nyé n’da soron akono mi ma ta I yonfé Wo dén té soron lonkéléna – Wo den te soron lonkéléna’nın Sini Mory la diyandé – Sini Mory la diyandé
Timba bara wouloukounta – Timba bara wouloukounta Souba ma kata I yala – Souba ma kata I yala Ah sara lila – Ah sara leylak
Yékéké nimo yé ké yé ké – Yékéké nimo yé ké yé ké Djely mousso ni kédjou to wara bo – Djely mousso ni kédjou’dan wara bo’ya M’ba mofila téma yan féou – M’ba mofila téma yan féou