Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 99

bulgurculuk * Bulgurcunun işi veya mesleği. bulgurlama * Bulgurlamak işi. bulgurlamak * Bulgur tanaleri gibi küçük parçalara ayırmak. bulgurlanma * Bulgur taneleri gibi küçük parçalara ayrılma.* Güneşyüzeyinde bulgurcuk denilen taneciklerin kaynaşması olayı. bulgurlu köfte * İnce bulgurla yoğrulmuşköfte. bulgurlu pilâv * Bulgurla pişirilen pilâv. bulgurluk * Bulgur yapmaya elverişli. Bulgurlu’ya gelin mi gidecek? * gereği […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 100

bun * Sıkıntı. buna * Bu zamirinin yönelme eki almışdurumu. buna değdi (idi) buna değmedi (idi) diyerek * birçok şey arasından, iyilerini seçmeye başlamışken önce beğenmeyip bıraktıklarınıda sonradan, yenidenseçip alarak. bunak * Bunamışolan (kimse), ateh getirmişolan (kimse), matuh. bunakça * Bunağa benzer, biraz bunak.* Bunağa yakışır (bir biçimde), bunak gibi. bunaklık * Bunak olma durumu. […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 90

bozdurtma * Bozdurtmak işi veya durumu. bozdurtmak * Bozdurmak. bozdurulma * Bozdurulmak işi veya durumu. bozdurulmak * Bozmak işi yaptırılmak. bozgeven * Yurdumuzda Erciyes dağında yetişen bir geven türü (Astragalus microcephalus). bozgun * Bir toplulukta karşılıklı güvenin bozulması ile beliren karışıklık.* Yenilen bir ordunun, düzen bağınıyitirerek asker onurunun gerektirdiği bütün bağları bozması, hezimet.* Bu durumda […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 91

böbrek taşı * Böbreklerde oluşan taş. böbrek üstü bezi * Böbreklerin üstünde bulunan, hormon niteliğinde salgısı olan bez (II). böbrek yağı * Kasaplık hayvanların böbreklerinin çevresinde oluşan yağ. böbreksi * Böbrek biçiminde olan. böbür * Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcıhayvan (Hyrax syriensis).* Böbürlenme, kibir. böbürlenme * Böbürlenmek işi. böbürlenmek * Övünerek kabarmak, kurulmak. […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 92

bölgecilik * Belli bir bölgenin çıkarları için çalışma durumu. bölgesel * Bölge ile ilgili veya bir bölgeye özgü olan. bölme * Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim.* Salon, oda veya sofa gibi büyük bir yerden ayrılmışdaha küçük yer.* Büyük bir yeri, alanıküçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde.* Bölmek işlemi, taksim.* Cins kavramlarınıtür, […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 93

börek açmak * börek yapmak için hamurdan ince yufkalar hazırlamak. börekçi * Börek yapan veya satan kimse. börekçilik * Börek yapma veya satma işi. böreklik * Börek yapmaya elverişli olan, börek için ayrılmışolan. börk * Genellikle hayvan postundan yapılan başlık. börkenek * Gevişgetiren hayvanların midelerinin ikinci bölümü.* Yağmurdan veya soğuktan korunmak için giyilen ucu sivri […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 94

briketleme * Briketlemek işi. briketlemek * Briket hâline getirmek. briyantin * Saçıparlatmak ve yatırmak için kullanılan güzel kokulu bir madde. briyantinli * Briyantinle süslenmiş, briyantin sürünmüş. brizbiz * Pencerelerin çerçevesine, içeriden tutturulan ince perde. brokar * Sırma veya gümüşişlemeli bir tür ipekli kumaş. brokkoli * Küçük, yeşil yumrular hâlinde olan, haşlanarak yemeği hazırlanan bir tür […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 95

bucak bucak * Her yerde, her yanda, her tarafta. bucak bucak aramak * her yerde aramak. bucak bucak kaçmak * bir olay, bir durum veya bir kimseyle karşılaşmamaya çalışmak. buçuk * (sayıve üleştirme sıfatlarından sonra gelir, tek başına kullanılmaz) … ve yarım. buçuklu * Kesirli. budak * Ağacın dal olacak sürgünü.* Dal.* Dalın gövde içindeki […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 89

boyu boyuna, huyu huyuna * karıkoca veya arkadaşlar arasında her bakımdan uygunluk olması gerekir. boyun * Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi.* Şişe, güğüm gibi kapların veya vida, cıvata gibi araçların dar olan üst bölümü.* Sorumluluk.* Dağsırtlarında geçmeye elverişli alçak yer. boyun bağı * Gömlek yakasının altından geçirilip süs olarak bağlanan uzun, enlice kumaşparçası, kravat. […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 81

bolarma * Bolarmak işi veya durumu. bolarmak * Bol duruma gelmek. bolca * Oldukça çok, çokça.* Oldukça geniş. bolero * Kısa ve kolsuz kadın ceketi.* Ağır ritmli bir İspanyol dansı.* Bu dansın müziği. boliçe * Yahudi kadını. Bolivyalı * Bolivya halkından olan. bollanma * Bol duruma gelme. bollanmak * Bol duruma gelmek, genişlemek. bollaşma * […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 82

boncuk fasulye * Bir tür iri taneli fasulye. boncuk gibi * küçücük (göz). boncuk mavisi * Yeşile çalan bir mavi. boncuk tutkalı * Boncuk biçiminde glüten tutkalı. boncukçu * Boncuk yapan veya satan kimse. boncukçuluk * Boncukçunun işi veya mesleği. boncuklanış * Boncuklanmak işi veya durumu. boncuklanma * Boncuklanmak işi. boncuklanmak * Gözyaşı, çiy, ter […]

Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 83

borç * Pancar, lâhana ve et veya krema konularak yapılan sebze çorbası. borç almak * daha sonra ödemek üzere birinden para veya bir şey almak. borç altına girmek * borç para almak. borç bini aşmak * (borç) pek çok olmak, altından kalkılamayacak duruma gelmek. borç etmek * borçlandırmak. borç gırtlağına çıkmak * Bkz. borca batmak. […]