Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 25

fob * Alıcı ile satıcıarasında kararlaştırılan bir fiyatın, malın satıcıtarafından belli bir limanda gemi üzerindeteslimi şartıyla biçilmişolduğunu gösteren bir kısaltma. fobi * Belirli nesneler veya durumlar karşısında duyulan olağan dışı güçlü korku, yılgı. fodla * Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmışpideye benzer bir tür ekmek. fodlacı * Evlere fodla dağıtan kimse.* Fodla ile geçinen […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 26

fonolog * Ses bilimci. fonoloji * Ses bilimi. fonotelgraf * Telefonla iletilen telgraf. font * Dökme demir, pik (I). fora * Yelkenleri açtırmak için verilen komut. fora * Ayakkabıüstüyle pençesi arasına konulan parça. fora etmek * açmak, çözmek.* çekip çıkarmak.* açmak, çıplak duruma getirmek. forint * Macar para birimi. form * Biçim, şekil.* Bir şeyin […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 27

forum * Eski Romalılar zamanında, Roma’da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan.* Dinleyici durumunda olanların da söz alabildikleri belli bir konu üzerinde düzenlenmiştoplantı.* Bazısorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı.* Tartışma alanı. forvet * Futbolda görevi karşıtarafa top sürmek ve gol atmak olan ileri uçtaki oyuncu, akıncı. fos * Çürük, temelsiz, boş, […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 28

fotoğrafınıalmak * fotoğraf makinesiyle resmini çekmek. fotoğraflama * Fotoğraflamak işi. fotoğraflamak * Fotoğrafla tespit etmek, fotoğrafını çekmek, görüntülemek. fotojen * Işık yaratan, doğuran. fotojenik * Işığın bazıcisimler üzerine yaptığıkimyasal etki ile ilgili veya bu etkileri yaratma özelliği taşıyan.* Fotoğraf kâğıdınıçok etkileyen.* Fotoğrafta veya sinema filminde güzel bir etki bırakan (yüz, duruş). fotokimya * Işık etkisiyle […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 29

frapan * Göz alıcı, göze çarpıcı, alımlı. frekans * (Ses, dalga vb. için) Birim zamandaki titreşim sayısı, sıklık. fren * Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızınıkesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma. fren mesafesi * Hareket hâlindeki aracın frene basıldığıdurumda aldığıyol uzunluğu. fren yapmak * bu mekanizmayıkullanarak taşıtın hızınıkesmek veya taşıtıdurdurmak. frenci * Tren yolu dönemecinde […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 30

fuarcı * Fuar işleriyle uğraşan kimse. fuarcılık * Fuar düzenleme işi. fuaye * Bir gösteri veya toplantı binasında, temsil veya toplantıaralarında kullanılan dinlenme yeri. fuel oil * Ham petrolün damıtılmasısonunda elde edilen ve yakıt olarak kullanılan ürün, yağyakıt. fuhuş * İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan cinsel ilişkide bulunma; bir veya birkaç kişiyle parakarşılığında cinsel ilişkide […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 31

fürumaye * Sütü bozuk, mayası bozuk, soysuz. füsun * Sihirli, büyülü, afsunlu. füsunkâr * Sihirli, büyülü, afsunlu. fütuhat * Zaferler, fetihler. fütuhatçı * Fütühat yapan. fütur * Bezginlik, umutsuzluk, usanç. fütur etmemek * umursamamak, önemsememek. fütur getirmek * bezginlik getirmek, bezmek. fütursuz * Çekinmez, umursamaz. fütursuzca * Önemsemeyerek, aldırmayarak. fütürist * Gelecekçi. fütürizm * İtalyan […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 21

fingir fingir * Davranışve sözlerdeki aşırılığı anlatmak için fingirdemek fiiliyle birlikte kullanılır. fingirdek * Aşırıderecede oynak ve kırıtkan, cilveli (kadın). fingirdeme * Fingirdemek işi. fingirdemek * Dikkati çekecek kadar kırıtkan, oynak davranmak. fingirdeşme * Fingirdeşmek işi. fingirdeşmek * Birbiriyle fingirdeşmek. finiş * Bitme.* Bir yarışın son bulduğu yer veya çizgi, varış. finişe kalkmak * uzun […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 22

fistül * Akarca. fiş * Prizden akım almaya yarayan araç.* Bir eserin hazırlanmasında kolaylık sağlamak veya bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçükkâğıt yapraklarından her biri.* Kumarda, bazıalışverişişlerinde para yerine kullanılan pul ve benzeri.* Bir işi yaptırmak veya gereken sıranın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmışkâğıtlardan her biri,makbuz. fişaçmak * bir işle ilgili konuda […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 23

fitne sokmak * ara bozmak, (insanları) birbirine katmak. fitneci * Fitne çıkaran, karıştırıcı, ara bozucu. fitnecilik * Fitneci olma durumu. fitneleme * Fitnelemek işi. fitnelemek * Çekiştirmek, yermek, gammazlamak, kovlamak. fitnelik * Karıştırma, çekiştirme, ara bozma. fitopatoloji * Bitki hastalıklarını inceleyen bilim dalı. fitre * Ramazan ayı içinde verilmesi dince buyrulan, miktarı belirli sadaka. fitret […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 24

fizyoterapist * Fizyoterapi uzmanı, hastalarıfizyoterapi yoluyla tedavi eden kimse. flâm * Bkz. emniyet kilidi. flâma * İşaret olarak veya çeşitli amaçlarla kullanılan küçük bayrak.* Mühendislerin, haritacıların kullandığırenkli belirtme sırığı.* Mızrak ucuna takılan küçük bayrak.* İki veya üç köşeli, küçük boyutlu bayrak. flâmacı * Flâma kullanarak anlaşmayısağlayan kimse. Flâman * Flândra ülkesi halkından veya bu halkın […]

Kategoriler
F SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük F Sayfa 19

fil faresi * Memeliler sınıfından, burun bölümü hortum gibi uzun olan, uzun kuyruklu, kanguru gibi sıçrayabilen birhayvan (Macroscelides proboscideus). fil gibi * çok şişman, çok yemek yiyen kimse. fil hastalığı * Çoğunlukla bacakların şişip fil ayağı biçimini almasıyla beliren bir hastalık. fil yürüyüşü * Ellerin ve ayakların gergin kol ve bacaklarla birbirine çok yakın basarak […]