날 바라보는 두 눈에– İki gözümde bana bakıyor사랑이 비춰질 때– Aşk Parladığında쏟아지는 별처럼 아름다운 순간들– Dökülen yıldızlar gibi güzel anlar내게 건넨 손을 놓지 않을 거라고– Elini bana bırakmayacaksın.마음에 새겨져 물들어가...
힘들었겠지 하루가– Zor bir gün olmalı.유난히 길었을 거야– Son derece uzun olmalı.지금 내가 데리러 갈게– Şimdi seni alırım. 지쳐있을 네 모습에– Görünüşünden sıkıldım.또 바뀌는 빨간 신호등에– Yine değişen kırmızı tr...
눈꽃이 내린– Kar taneleri düştü버스 정류장에 날 데려다주다– Beni otobüs durağına götür.꼭 내 손을 잡는 너 때문에 나 놀랐어– Elimi tuttuğun için şaşırdım.아주 오래전부터 숨겼던– Uzun zamandır saklıyorum.내 맘이 들킨 걸까̵...
눈꽃이 내린– The snowflakes fell버스 정류장에 날 데려다주다– Take me to the bus stop.꼭 내 손을 잡는 너 때문에 나 놀랐어– I’m surprised because of you holding my hand.아주 오래전부터 숨겼던– I’ve been hidi...
눈꽃이 내린– Die Schneeflocken fielen버스 정류장에 날 데려다주다– Bring mich zur Bushaltestelle.꼭 내 손을 잡는 너 때문에 나 놀랐어– Ich bin überrascht, weil du meine Hand hältst.아주 오래전부터 숨겼던– Ich habe es la...
눈꽃이 내린– 雪花飘落버스 정류장에 날 데려다주다– 带我去公共汽车站。꼭 내 손을 잡는 너 때문에 나 놀랐어– 我很惊讶,因为你握着我的手。아주 오래전부터 숨겼던– 我藏了很久了。내 맘이 들킨 걸까– 你抓住我的心了吗? 부는 바람에 실린– 在吹来的风中우리에게 번진 This is love– 这...








