Irreplaceable– Yeri doldurulamazIrreplaceable– Yeri doldurulamaz 아주 오랜 얘기처럼 당연한 것들이 있어– Çok uzun bir hikaye gibi, verilen şeyler var.누구든 똑같이 답할 수 있는 그런 질문– Herkesin aynı şekild...
눈을 감아봐 선명하게 번져 my youth– Kapat gözlerini gençliğim.나를 데려가 기억 한켠 너에게로– Beni, unutma, sana götür.그 눈부신 한때 그날의 우리– Bu göz kamaştırıcı günde bir kez biz뜨거웠던 날 밤하늘에 수놓은 꿈– Sıcak bir...
Yeah– Evet Look around, 둘러봐도 온통 짙은 푸른빛– Etrafına bak, her yerde koyu mavi까만 밤, 마치 깊은 물에 잠수한 듯이– Siyah gece, derin suya batırılmış gibi먹먹함 속에 너의 목소리만 뚜렷해– Yemek yerken sadece se...
차가웠던 비가 개인– Özel soğuk yağmur푸른 하늘 저 끝에 걸린– Mavi gökyüzünün sonunda yakalandı유난히 더 선명한 무지개 빛을 봐– Son derece keskin yanardönerlik bak 멈춰 있던 시간들 사이– Durduğu saatler arasında동그랗게 ...
Hot sauce, 깊이 dip that, eh– Acı sos, derin daldırma, eh날 따라 넌 twist that, eh– Beni takip edin ve bunu bükün, ehHot sauce 타오를 때, ooh– Yanarken acı sos, ooh입맛대로 골라 ma dish– Zevki...
정류장에서 좀만– Durağa sadece bir dakika.더 멀어도 좋을 텐데– Daha uzakta olmak güzel olurdu.보폭이 괜히 작아지곤 해– Adımım küçülüyor.마음 같아선 보이는 벤치마다 잠시– Bir an için bir zihin gibi görünen her tezgah...
방심했던 마음은 이제 깨서 보니깐– Şimdi kalbim kırık.보이는 이 노래를 나중에– Bu şarkıya daha sonra bakar돌아볼 때도 흐릿하지 않게– Arkana baktığında bulanık olma.지금을 진하게 칠하는 법도 빨리 알고 싶어– Şimdi karanlığı nasıl h...
Yeah, oh-oh, yeah– Yeah, oh-oh, yeah 모든 처음에는 네가 있지– At first of all, you have마지막까지 너이길 바랐지– I wanted you to be the last.다시 너를 만난 순간조차 난– Even the moment I met you again, I정해진 운...
Yeah, 뱉는 순간, heartbeat bum, bum, bum– Yeah, spitting moment, heartbeat bum, bum, bumCool kid 다운, kick on the drum, drum, drum– Cool kid down, kick on the drum, drum, drumSugar pop, I got s...











