呼吸が止まったイナズマが走った– nefes almayı bıraktım. bir inazuma aldım.例えるならきっとそんな感じだったんだ– eminim öyle olurdu. 腫れ物のようなガラスケースに入ったような– şişmiş bir nesne gibi, bir cam kasada olduğu gibi, bir cam kas...
よれた洗濯も二日目のトレーナーも– ikinci gün çamaşırhane ve antrenör.気にしなかった気にはならなかった– umurumda değildi. umurumda değildi.きっとこの世で一番に だらしがなかったけど– dünyadaki en özensiz şey olmalı.確かに二人の中だけで輝いていた–...




