Ey ey
– Ey ey
Well done, welcome to the city
– Aferin, şehre hoş geldiniz
You’ll become number one
– Bir numara olacaksın
With a witty tongue
– Esprili bir dille
We praise the young
– Gençleri övüyoruz
Have a ball, have it all, do whatever
– Bir top var, hepsi var, ne yaparsanız yapın
Hit the wall, get the call
– Duvara vur, aramayı al
And you better pay
– Ve ödesen iyi olur
There’s no other way
– Başka yolu yok
Throw your pennies
– Pennies atmak
In a wishing well
– Bir dilek kuyusunda
Might get heaven
– Cennet alabilirsiniz
And you might get hell
– Ve cehenneme gidebilirsin
Thunder, lightning
– Gök gürültüsü, şimşek
Ain’t that kinda frightening
– Bu biraz korkutucu değil mi
Saints and sinners
– Azizler ve günahkarlar
On the road to fame
– Şöhret yolunda
Ain’t no winner
– Kazanan yok
‘Til we know your name
– Adını öğrenene kadar
Black white, flashlight
– Siyah beyaz, el feneri
Show me what you got
– Bana ne olduğunu göster
Have a good bite out of the city
– Şehir dışında iyi bir ısırık var
Take a long cold look at the world
– Dünyaya uzun bir soğuk bak
You might crash, burn
– Çarpabilir, yanabilirsin
Either way you’ll learn
– Her iki durumda da öğreneceksiniz
Good bite out of the city
– Şehir dışında iyi bir ısırık
(Ahh, ahh, ahh)
– (Ahh, ahh, ahh)
Free your mind, your behind’s gonna follow
– Aklını serbest bırak, arkan seni takip edecek
Do the crime, do the time
– Suç devam et
When tomorrow comes
– Yarın geldiğinde
We’re the pretty ones
– Biz güzel olanlarız.
Shop around, settle down, get a job, be a slob
– Alışveriş yap, yerleş, iş bul, pasaklı ol
What you get, what you give’s
– Ne almak, ne vermek var
Your prerogative
– Senin ayrıcalığın
That’s how we live
– İşte böyle yaşıyoruz
Throw your pennies
– Pennies atmak
In a wishing well
– Bir dilek kuyusunda
Might get heaven
– Cennet alabilirsiniz
And you might get hell
– Ve cehenneme gidebilirsin
Black white, flashlight
– Siyah beyaz, el feneri
Show me what you got
– Bana ne olduğunu göster
Have a good bite out of the city
– Şehir dışında iyi bir ısırık var
Take a long cold look at the world
– Dünyaya uzun bir soğuk bak
You might crash, burn
– Çarpabilir, yanabilirsin
Either way you’ll learn
– Her iki durumda da öğreneceksiniz
Good bite out of the city
– Şehir dışında iyi bir ısırık
The way you want it or won’t, yeah
– İstediğin ya da istemeyeceğin şekilde, Evet
Yeah, yeah
– Evet, Evet
Show and prove, do or die
– Göster ve kanıtla, yap ya da öl
We don’t sleep, we don’t cry
– Uyumuyoruz, ağlamıyoruz
No no, we don’t cry
– Hayır, hayır, ağlamayız.
Hit ’em low, hit ’em high
– Em düşük Hit, hit ’em high
Take an eye for an eye
– Bir göz için bir göz atın
Yeah!
– Evet!
Have a good bite out of the city
– Şehir dışında iyi bir ısırık var
Take a long cold look at the world
– Dünyaya uzun bir soğuk bak
(Oh yeah)
– (Oh evet)
You might crash, you might burn
– Çarpabilirsin, yanabilirsin
Either way you’ll learn
– Her iki durumda da öğreneceksiniz
Good bite out of the city
– Şehir dışında iyi bir ısırık
(Have a good bite out of the city)
– (Şehir dışında iyi bir ısırık var)
Have a good bite
– İyi bir ısırık var
Take a long cold look at the world
– Dünyaya uzun bir soğuk bak
You might crash, burn
– Çarpabilir, yanabilirsin
Either way you’ll learn
– Her iki durumda da öğreneceksiniz
Good bite out of the city
– Şehir dışında iyi bir ısırık

Amy Diamond – Welcome To The City İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.